Tumgik
#adalet istiyoruz
sakamisinhayatim · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Annemin bana gönderdiği videoya bakin WSFGJKLNVDŞQDVJLPMBFWDHLJGDW instami kapaticam artik bu baskiya dayanamiyorum
27 notes · View notes
ecanis16 · 2 years
Text
Abi anlamıyorum biz neyimizle övünüyoruz kendimizi başka ülkelerle kıyaslıyoruz ekonomi bok eğitim sistemi bok eee bizim neyimiz iyi ben anlamıyorum matematiği ne kadar dinlesemde kafam almıyor özel ders alayım diyorum saati 300 400 lira ben yarın sınav olacağım ama çalışmama rağmen hiçbir şey anlamıyorum
Bana teorist dedi bana aptal dedi ama benim kafam daha farklı şeyleri iyi yapıyorsa ben ne yapabilirim hepimiz aynı değiliz hepimiz farklıyız ama ben cidden bıktım artık aynı görülmekten cidden bak
Benim yaşıtlarım geziyo tozuyo ben geziyim diyorum taciz tecavüz ediliyorum sonra bana neden dışardaydın diyorlar adam iki güne çıkıyor istediği gibi dışarı geziyo
Gelmiş adam atatürke ayyaş diyo abi sen kimsin kimsin sen?
Ben hiçbir partiyi savunmuyorum ben sadece yaşamak istiyorum elimizden aldığınız özgürlüğü eşitliliği adaleti herşeyi istiyorum çok şey istemiyorum aslında sürekli olarak karşılaştırdığınız ülkelerde olan şeyleri istiyorum onlardan iyiysek neden bunlar bizde yok
Bakın ben sayısal bir meslek secmeyeceğim belki sectiğim mesleğin eğitiminde olacak ama ben bunu meslekte zaten kullanmayacağım tek amacınız benim kafamı doldurmak
Ben hatırlarım kaç gece ağlayarak ders calıştığımı anlamadığım için kendimi suçladığımı ben bunu unutmam unutamam zatenki
Şuan benim gibi genç olanlara acıyorum hem bok gibi eğitimin ortasına doğdular hemde güzellik algısına
Ben ne aptal ne de teoristim ben yaşamayı isteyen bir türk genciyim lütfen bunu bize fazla bulmayın lütfen
~E☁
4 notes · View notes
aker67 · 2 years
Text
Tumblr media
1 note · View note
doriangray1789 · 6 months
Text
sesli düşünce
Yeniçeriler kendilerine verilen paraların altın oranının düşük olduğunu gördüklerinde
"şeriat isterük" sloganıyla ayaklanırmış hatta ilk zamanlarda bu slogan yoldan çıkan yöneticilerin keyfi tavırlarına karşı halkın adalet isteklerini dile getiriş şekli imiş bu "slogan" çok değişik coğrafyalarda öyle genel bir adalet anlayışının ve arayışının ifadesi şeklinde toplumsal olarak dolaşıma girmiş ve kendini nesilden nesile aktarmıştır ki örneğin 1990 yılında çeçenistan'da henüz bağımsızlık arayışı yüzde yüz vahhabi bir temanın kontrolüne geçmeden önce mini etekli çeçen kızlar da şeriat istiyoruz diyorlardı, ruslardan bağımsızlıklarını almak ve özgürlük isteğininin ifadesi olarak. ADALET İSTERİZ anlamında kullanılırmış...şeriatın kestiği parmak acımaz da benzer anlamda kullanılırmış...bu bağlamda evet bizde "şeriat isterük"... şimdilerde ise millet birliği ile ümmet birliği arasındaki farkı belirten bir halin sloganı olmuştur...Zamanında adalet isteriz anlamına gelen bu slogan şimdilerde baskıcı rejim isteriz.. yani, Bizi İran, Suudi Arabistan, Afganistan vb ülke rejimleri gibi yönetin demektir...
-kadınlar yolda yürümesin, çalışmasın, tam kapansın yüzü güzü burnu ayak bilekleri gözükmesin konuşmasın yoksa erkekler tahrik olur cennete gidemez, zaten kadınlar olmasa erkekler cennetlik değil mi? cennet, erkeklerin sonsuz huzur mekanı değil mi? kızlar çocuk yaşta evlendirilsin de pedofili sapıklar rahat rahat hareket edebilsin...
-bilimden teknolojiden sanattan ayrı kapalı sürekli bir din ve yaşam tarzı baskısı altında ara sıra da mezhepsel savaşlarda (hangi şeyhin hükmü geçercek..hakim olacak ) insan kıyımları yaşansın...
-Yer üstünde halk bu şekilde bir şeyhin hükmünde yaşasın onun sözleri tanrı kelamı yerine geçsin (- ne oldu? tövbe çekmeyin, şimdinin şeyhlerinin kafalarında yaşadıklarını din sanmıyor musunuz? bire bir yaşanmış örnek: şeyh azrailin ayaklarından yakalayıp sevdiği müridinin canını kurtarmıyor mu?
azrail ile şeyhin konuşması( bunu şeyh vaazında anlatıyor)
Şeyh-baktım azrail bizim müridin canını almış gidiyor hemen (Azrailin) ayaklarından yakaladım.. bırak dedim onu..
Azrail-ama tanrım bu adamın canını al dedi
Şeyh-sen git tanrıya söyle şeyhim böyle istiyor... bırak onu dedim - biraz üzüldü mahçup oldu ama bıraktı... gitti
(emir veriyor)
azrail de tanrıya bu konuşmayı aktarınca
tanrı - eğer şeyh böyle dediyse bir bildiği vardır demiş.... (yani şeyh herşeyin üstünde şeyhin bi bildiğini tanı da bilmiyor)
Ayrıca bu şeyh cennetin kapısında da bekleyecekmiş kendi müridi olmayanı cennete almayacakmış... gülme! bu şeyhin yüz binlerce müridi var inanıyorlar....şimdi tarikatı 3 oğlu arasında bölündü müridlerinin önceki tövbeleri de silindi yeniden tövbe etmeleri lazım mış
bir diğeri 6 Şubat depremi manisaya gelecekken bu kovup doğuya yönlendirmiş bir diğeri chalenger uzay mekiğine okumuş üflemiş düşürmüş yığınla var şimdi bunların hakim olduğu bir ülke düşünün) yerin altındaki zenginlikleri yani madenleri suları vb emperyalizmin kullanımına verilsin şeyh zengin olsun halk bir lokma ekmeğe şükretsin ülke tarumar yıkım içinde kalsın
yönetilmek anlamına gelmekte.
-bu arada erkeklerin de kol kıllarının yönüne bakılacak eğer mesh edilmiş yönde değilse idam, sakal yoksa idam (ışit biz zamanlar bu şekilde idamlar yapmadı mı?)
vs vs vs
kardeşim kıymetini bil kıymetini bak elin arap prensleri gelip bordumda alem yapıyor ingilterelerde okuyup ingiliz gelinler alıyor taleban dediğin uyuşturucunun kralını üretiyor humeyni darbedisnden önce nerede bulunuyordu ışit i kuranlar kimdi filis tinde sosyalist filistin kurtuluş örgütüne karşı mossad ve cia hangi kökten dinci örgütleri kurdu ülkemizde MI6 nın beslediği tarikatler var devle t kayıtlarına da girmişti adam en son abarttı ingiliz kraliyet ailesi peygamber soyundandır dedi be... Kardeşim uyanık ol...
3 notes · View notes
bighugchannie · 1 year
Text
Hepimiz adalet istiyoruz ama hiçbirimiz adil davranmıyoruz.. ✨
Hayrılı Bayramlar.. ✨ 🐻 ✨ 💗
3 notes · View notes
cihangir-uzunkaya · 1 year
Text
Tumblr media
IYI AKŞAMLAR IYI DOSTLARIM
BUYRUN CÜBBELİ AHMET DENEN ŞARLATANIN SÖYLEDİKLERİ.
BU TARİKATLAR BAŞA BELA !
BU DÜZENBAZLARIN NE SAĞINA,NE SOLUNA,NE ÖNÜNE,NE ARKASINA DURULUR.
EVET BU ÜLKEDE 6 YAŞINDA KIZ ÇOCUĞU EVLENDİRİLİP SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE TECAVÜZÜNE GÖZ YUMULDU.
DAHA BU İŞİN GÖRÜNEN YÜZÜ.
VE DAHA NİCELERİ OLDU VE GÜN YÜZÜNE ÇIKMADI.
NASIL BAŞEDERİZ BUNLARLA?
HEPSİ EMPERYALİST GÜÇLERİN KÖPEĞİ.
BU TARİKATLARIN KENDİ İÇERİSINDE YASALARI VAR.
HÜKÜMETLERİ KULLANDILAR KULLANIYORLAR.
PEKİ ADALET SİSTEMİ NEDEN ÇARESİZ?
ÇÜNKÜ ADALET SİSTEMİ ÇOK ZAYIFLADI.
SİYASET KARIŞTI.
BUNDAN 10-12 YIL ÖNCE AKP AYAR ÇEKTİ ADALETE!
KAPI KULU OLDULAR.
DEVLETE SIZDI BU ADİ TARİKATLAR.
SORUŞTURMA AÇILIYOR VE SULH CEZA DAVAYI REDDEDİYOR.
AYMAZLIĞA BAKIN!
SİZ ANCAK CİHANGİR'İ SUSTURMAK İÇİN SORUŞTURMA AÇARSINIZ.
BİRİ HAVADA YÜRÜYEN EVLİYALAR VAR DİYOR.
BİRİ MUSTAFANIN SİDİĞİNİ İCERLERDİ DİYOR.
BİRİ KLOZETLERDE TUVALET İHTİYACINIZI GİDERMEYİN ZİRA ORADA ŞEYTAN YIKANIYOR DİYOR.
FELAN FİLAN SAÇMALAMANIN DİBİNE VURUYORLAR.
İSLAMİYETLE YAKINDAN UZAKTAN BİR İLGİLERİ YOK.
KENDİ ALLAHLARINI YARATIP,KENDI UYDURMA DİNLERİNDE YAŞIYORLAR.
EE SİYASİ PARTİLERDE GEBE ZATEN.
ADAMLAR İSTEDİĞİ GİBİ AT KOŞTURUYOR.
BUNLARIN HEPSİ ÖZGÜVENİ OLMAYAN
ANCAK TOPLANDIKLARINDA KENDİLERİNİ BİR ŞEY SANAN,ALLAHI,KİTABI KALKAN YAPIP İNSANLARI YOLDAN ÇIKARAN ZAVALLI BİR GÜRUH.
BUNLARIN DERDİ EFENDİLERİNDEN ALDIKLARI DOLARLARI İSTİFLEYİP,ŞERİAT ÇIĞIRTKANLIĞI YAPMAK.
SANA SESLENİYORUM PONTUSLU !
BU DAVANINDA SAVCISI SEN OLSANA.
BENİMLE UĞRAŞACAĞINA BU YOBAZLARIN İPINİ ÇEKSENE !
HADİ VARSA CESARETİN GÖRELİM.
EVET ADALET BAKANLIĞI SAVCI YOKMU SAVCI?
BEKLEYİN SİZİNDE SIRANIZ GELECEK.
AKP BU DAHA BUZ DAĞININ GÖRÜNEN TARAFI BİLE DEĞİL.
KEPAZELİĞİNİZ BİTMEDİ DAHA.
SEÇİME KADAR DAHA NELER GÖRÜP İŞİTECEĞİZ.
ALTINDA KALACAKSINIZ.
TÜRK MİLLETİ SİZİ AFFETMEYECEK !
HADİ ÇAKMA TÜRKMEN BEYİ BAHÇELİ.
İDAM İSTİYORDUN.
ÇOĞUNLUK SİZDE ÇIKARSANIZA YASAYI.
ÇEKİNCENİZ NEDİR?
BİZDE İSTİYORUZ.
APOYUDA SALLANDIRALIM
HARAM YİYEN VATAN HAİNİ SİYASETÇİYIDE SALLANDIRALIM.
BU YOBAZLARIDA SALLANDIRALIM.
SATILIK HAKİMİ,SAVCIYIDA SALLANDIRALIM.
KÖKTEN TEMİZLİK YAPALIM.
TABİ SİZDE O YASAYI ÇIKARTACAK CESARET VARSA.
BAKALIM DARAĞACINA GİDERKEN RABİA İŞARETİ VE BOZKURT İŞARETİ YAPARAK GİDECEK OLAN AKÇOMARLARLA,MANKURTLARA BAKALIM.
CEZASIZ KALMAYACAKSINIZ !
PEH BİRDE TÜRKMEN BEYİYMİŞ..
GÜLERİM BEN SENİN HALİNE.
İŞ ÖBÜR DÜNYAYA SİRAYET ETMEYECEK CUMHUR İTTİFAKI.
CEZANIZI BU DÜNYADA ÇEKECEKSİNİZ
CİHANGİR UZUNKAYA
2 notes · View notes
elazigsurmanset · 28 days
Text
CEYLAN: BİZLERE VERECEĞİNİZ HER OY, ADALETE, REFAHA, BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIRACAK
Tumblr media
DEVA Partisi Belediye Başkan Adayı Recep Ceylan seçime sayılı günler kala yoğun seçim çalışmalarına devam ediyor. Vatandaşlarla, esnaflarla, gençlerle bir araya gelen Ceylan her mahallenin sorununu ayrı ayrı dinliyor, ayrı ayrı çözüm notları alıyor. Vatandaştan da büyük bir teveccüh gören Ceylan, ülkede ve Elazığ'da birlik, bütünlük, adalet ve liyakat mesajları veriyor.
Tumblr media Tumblr media
BAŞKAN ADAYI CEYLAN: DEVA PARTİSİNE VERİLECEK HER OY DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'YE ATILACAK BİR ADIM OLACAK DEVA Partisi Belediye Başkan Adayı Recep Ceylan'dan şeffaf ve liyakate dayalı belediyecilik sözü. Ceylan ekonomik krizle mücadele eden vatandaşların sosyal belediyecilik kapsamında dertlerine DEVA olacak projelerle yoksulluğa, yokluğa, haksızlığa meydan okuyacaklarını söyledi. Başkan Adayı Ceylan: ''Seçime sayılı günler kaldı. Herkes biliyor ki bu seçimlerde arkasında haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk hikayesi olamayan bir parti olarak var DEVA Partisi. Bizler de partimizin Elazığ'daki birer yansımasıyız. Göreve geldiğimizde liyakat esasına dayalı personel istihdam edeceğiz. Kimse haksızlığa uğradığını düşünmeyecek. Çünkü kimse şunun yada bunun akrabası, eşi dostu, torpillisi olduğu için işe alınmayacak. Borçlar, alacaklar ve belediyenin mali durumu ilk günden itibaren kamuoyu ile paylaşılacak. İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERİMİZE UMUT OLACAĞIZ Elazığ'da ne yazık ki sosyal belediyecilik konusunda vatandaşlarımız hak ettiği hizmeti alamadılar. Bunu her platformda dile getiriyoruz. Bizler muhtaç insanlara umut olmak istiyoruz. Çalışabilecek durumda olanlara istihdam yaratmak, çalışamayacak olanlara da aylık periyodlarda gıda alabilecekleri belli bir destek vereceğiz. İhtiyaç sahibi ailelerimizin çocuklarına süt ödeneği ayırtacağız. Emeklilerimize hiç olmazsa evlerinin temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri gıda kartı desteğimiz olacak. ALT YAPIDAN ÇEVRE DÜZENLEMESİNE; ŞEHRİMİZİN TÜM SORUNLARI ÇÖZÜLECEK Halkımız artık yeter diyor! Bizler de artık yeter diyoruz. Talan edilmiş kaynaklarımızı kullanarak eser belediyeciliği yapmaya geliyoruz. Hesabı sorulamayan harcamaları bulmaya, onları halkımıza harcamaya geliyoruz. Gençlerimize istihdam, kadınlarımıza, emeklilerimize üretim, çocuklarımıza eğitimlerine katkı olacak yatırımlar vaat ediyoruz. Bizde A Partisi, B Partisi yok, bu Ali'nin adamı, şu Ahmet'in dayısı gibi kayırmacılık yok. Biz göreve geldiğimizde DEVA Belediyeciliğini partiler üstü, ideolojiler üstü bir anlayışla yürüteceğiz. Sevgili halkımdan bu seçimde bizlere destek vermesini istiyoruz. Çünkü biz, sizlere mutlu kentin mutlu insanları olmayı vaat ediyoruz.' Read the full article
0 notes
baybaykus · 1 month
Text
Değerli arkadaşlar Yurt sathında orantısız bir seçim propagandasına şahit oluyoruz.;
bir tarafta Anayasamıza göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı , Bakanlarını da yanına alarak kendi ceplerinden bir kuruş harcamadan , senin benim vergilerimizle ile hazinede biriken devletin bütün imkanlarını seferber ederek propaganda yapıyorlar.
Eskiden seçimlerden 3 Ay önceden Adalet,, İçişleri ve Ulaştırma bakanları adil bir seçim olması için istifa ederlerdi.
Şimdilerde bütün kabine üyeleri cümbürcemaat seçim meydanlarında. İktidar partisine oy verirseniz hizmet alırsınız, aksi taktirde hizmet alamazsınız mealindeki sözlerle milleti açıkça tehdit ediyorlar.
Koyun Sürülerine Şah olsa Kurt dahi yapmaz buadaletsizliği.
Bir de bu yetmezmiş gibi değişik şehirlerde oturan dostlarınıza telefon edin oylarını iktidar partisinin adaylarına versinler diye telkinde bulunuyorlar.
Bu aziz Millet Kurtuluş savaşında 7 Düvelin tehditlerine aldırmadı bu tehditlere mi aldıracak?
Bu Aziz milletin sizin vereceğiniz hizmet şurada dursun biz Adalet istiyoruz Adalet!
dediğini duyar gibiyim.
Neymiş kendilerine oy verilmezse hain teröristlere oy verilmiş olacakmış.
Hep aynı vatan millet Sakarya teraneleri. Kardeşim.
Bu Memleketin askeri, jandarması, polisi var teröristin önünde kapı gibi dururlar.
Hep aynı teranelerle onların bu tehditleri seni korkutmasın. Kaldı ki belediye seçimlerini AKP kaybetse bile 2028 e kadar zaten iktidarda. O bakımdan birkısım şakşakçıların arkasına takılıp hizmet vaadi propagandalarının tesirine kapılıp AKP yi şakşaklamanın hiç bir manası yoktur!
Asgari ücretli , çiftçi, esnaf, EMEKLİ perişan vaziyette! Buna alem şahit! Büyük şirketlerin Katriliyonca borcunu silmeye, Kur Korumalıya, Seçimlerde devletin parasından Milyarlarca TL harcamaya vs. ye para var Emekliye gelince yok öyle mi? Bunu aklı başında olan hiçbir kimse yemez! Önceki seçimlerde vatan millet Sakarya düşüncesi ile AKP ye oy vermiş olabiliriz.
Ancak bu mahalli seçimlerde yukarıda saydığım ve sayamadığım bir sürü haksızlık ve adaletsizliğin giderilmesi için AKP ye iyi bir ders vermenin tam zamanı.
Korkmayalım AKP zaten 2028 e kadar iktidarda. Bunlara oy vermezsek memleket hain veterörist dolmaz.
Sağlıcakla kalın ve bu mesajımı herkesle rahatlıkla paylaşın.
.Hayırlı Ramazanlar.
Bunlar dizlerimizi dövmeden evvel son hatırlatmadır.
1 note · View note
dakikamagazin · 2 months
Link
Oscar'a katılan Hollywood oyuncusu Ramy Youssef, Gazze'de ateşkes için çağrıda bulundu
0 notes
gundemarsivi · 3 months
Text
Tumblr media
Şeriat İstiyoruz Sloganları ve Motokurye Kazası
✍🏻 Orhan Ayber
https://www.gundemarsivi.com/seriat-istiyoruz-sloganlari-ve-motokurye-kazasi/
Şeriat istiyoruz sloganları
Bu haftaki yazılarımı tamamen uluslararası ilişkilere ayırmayı tasarlamıştım; ancak yazılarıma başlarken Adliye Binamızda çok talihsiz bir gelişmeye tanık olduk. Tutuklu bir şahsın (kim olduğunu bilmiyorum ve önemsemiyorum) serbest kalması üzerine bir grubun “Şeriat istiyoruz” diye bağırmaları Cumhuriyetimize ve ATATÜRK devrimlerine meydan okunması ve en acısı da o adliye binasında görev yapan Cumhuriyet savcılarının şu ana kadar hiçbir tepki veremeyişleri!
Ben yine de şu önümüzdeki günlerde bir Cumhuriyet Savcısının görevini yapacağına ve bu “Şeriat istiyoruz” diyenler hakkında adli soruşturma açacağına inanıyorum.
Son zamanlarda çeşitli ortamlarda şeriat isteyenler ile bir hesaplaşma gerekirse, bu ülkenin Atatürkçü Kemalistleri, ATATÜRK devrimlerini ve Cumhuriyetimizi savunma konusundaki iradesinin ne kadar güçlü olacağına tanık olurlar!
Şeriat isteyenlere uyarım; sonuç alamasalar bile şeriat istenen bir ülkenin, dünyada tek bir dostu kalmaz; hatta İslam İşbirliği Teşkilatına dâhil olan ülkeler ve tüm Arap ülkeleri ile de!
Türk hukukuna güvensizlik sonucu Türkiye, tüm dünyada yalnız kalır…
Şeriat isteyen bu kafalar ezilir! Ülkemde ATATÜRK sevgisinin önüne geçebilecek bir güç göremiyorum. Ne bugün ne de yüzyıllar boyunca…
Bu arada en çok Cumhurbaşkanımızın tepkisini merak ettim. Sayın Erdoğan’ın şu açıklamasını çok önemsiyorum; “Ülkemizde kimsenin Cumhuriyet ile sorunu yoktur.”
Ancak her Türk yurttaşı gibi ben de Cumhuriyet savcılarına ve o adliye binasında görevli güvenlik güçlerine güvenmek istiyorum, Cumhuriyetimize meydan okuyanların mutlaka cezalandırılmaları gerekir.
Motokurye kazası
Somali Cumhurbaşkanının oğlu Türkiye’de bir motokuryenin ölümüne sebep olmuştu. Motokuryenin arkadaşları büyük bir eylem başlattılar ve bu eylem gerçekten çok anlamlı idi. Binlerce genç; arkadaşları için eylem yapıyordu. Oysa katil, çoktan memleketine gitmişti bile!
Ülkemizde adalet vardı ya(!) hemen Somali Cumhurbaşkanı ile temas kuruldu, karşılıklı anlaşıldı. Ne de olsa Türkiye’nin de bu ülkede çıkarları vardı. Neyse anlaşma kurgulandı, mahkum Türkiye’ye gelecek ve yargılanacaktı. Sonuçta önce hapis cezası verilecek ve sonra hapis cezası para cezasına çevrilecekti! Hapis cezası 27 bin 300 lira para cezasına çevrildi ve ülkesine geri döndü. Bir de ehliyetine altı ay yasak geldi, yani ülkesinde altı ay boyunca araba kullanamayacakmış!
Orhan Ayber
0 notes
iscigundemi · 4 months
Text
Oleyis Sendikası: Vergide Adalet İstiyoruz !
Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Oleyis Sendilası #VergideAdalet çağrısında bulundu.işte sendikanın çağrısı: VERGİDE ADALET Oleyis Sendikası olarak kamu işçilerinin vergi adaleti konusundaki çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Kamu işçileri, ülkemizin çeşitli sektörlerinde, en temel hizmetleri sunarak, toplumun sağlığını, güvenliğini ve eğitimini sağlamak için çaba harcayan unsurlardır. Ancak,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
iahaber · 6 months
Text
36 kişinin öldüğü Rıza Bey Apartmanı davasında tutuklu kalmadı
Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesindeki 8 katlı Rıza Bey Apartmanı’nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturmada 4’ü tutuklu 9 kişi hakkında, İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sırasında 2 sanık daha tahliye edildi. SANIK SAYISI 15’E YÜKSELDİ Sanık avukatlarının şikayetiyle açılan soruşturmanın ardından, ‘bilinçli taksirle 6 kişinin ölümüne ve 2 kişinin yaralanmasına neden olma’ suçlamasıyla haklarında iddianame hazırlanan Rıza Bey Apartmanı’ndaki diş hekimi polikliniği sahipleri Arda Hacarlıoğlu ve Onur Yedikara ile daire sahipleri Selma ve Ender Ensari’nin dosyaları da mevcut davayla birleştirildi. Öte yandan o dönem Bayraklı Belediyesi fen işleri müdür vekili sıfatıyla imzası bulunan Gamze E. (52) ve eski Bornova Belediyesi İmar Müdürü Mehmet Ali U. (69) hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan İzmir 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23’üncü Ceza Dairesi, oy birliğiyle her iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi. Böylelikle Rıza Bey Apartmanı davasında sanık sayısı 15’e yükseldi. ‘GÖREVİM DIŞINDA BİR ŞEY YAPMADIM’ Sanıkların yargılanmalarına bugün İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Serdar Bayram ile Hasan Hüseyin Özkan SEGBİS aracılığıyla katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler de salonda hazır bulundu. Duruşmada söz verilen Gamze E., “Deprem etüt raporu verirken sözleşme imzalarız. Burada yasal bağlayıcılığı bulunmadığını belirtir. Sadece buna uydum. Görevim dışında bir şey yapmadım. Yaklaşık 10 bin konut bu şekilde incelenmiş” dedi. ‘BİRÇOK TADİLAT OLMUŞ’ Duruşmada yer alan tutuklu sanıklardan Hasan Hüseyin Özkan, binanın yıkılmasında kabahati olmadığını belirterek, “İşi düzgün, eksiksiz yapmışım. Apartman yıkılmış. Birçok tadilat olmuş. Birçok delik açmışlar. Herkes suçu bana atıyor. 1987’de hazır beton attım. Sağlam iş yaptım ve kendime güveniyorum. 25 yaşımda Almanya’dan memleketime geldim. Nereye kaçacağım? Binanın yerine bina yapılmış. Neyi karartacağım? 2013’te daire almış birisi gelip, beni suçluyor. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim, gelir tespit ettirirdim. 1 daire, 5 el değiştirmiş. 5 kere tadilat demek. Alttaki dükkanlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? 10 ayda kaba inşaatını bitirmişim. Sonrasında birçok deprem olmuş. İnsanlar daire almak için sıraya giriyordu. Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Diğer tutuklu sanık Ali Serdar Bayram da tahliye talebinde bulundu. Savunmaların ardından ara karar açıklandı. Ek bilirkişi raporu alınmasına hükmeden heyet, Hasan Hüseyin Özkan’ın konutunu terk etmeme şartı, Ali Serdar Bayram’ın ise yurt dışı yasağıyla tahliyesine karar verip, duruşmayı 9 Şubat 2024’e ertelendi. Bu kararla davada tutuklu sanık kalmadı. DEPREMZEDELERDEN KARARA TEPKİ Duruşmanın ardından depremde yakınlarını kaybedenler, adliye önünde açıklama yaptı. Depremde çocuklarını kaybeden Emine Yücel, “Suçlular, sorumlular, ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak. Bu mu adalet? Bu çocuklar, mezarda yatıyor. Bu çocukların hangisini tahliye edebilirsiniz? Hangi birini bize geri verebilirsiniz? Suçlular dışarıda, yavrularım mezarda. Adalet istiyoruz” dedi. ‘YÜREKLERİMİZDEKİ KOR HARLANDI’ Hüseyin Yücel ise şunları söyledi: “Mahkemenin kararı, yüreklerimizdeki koru harladı. Diğer dosyalarda tutuklu sanıklar varken, bizimkisinde tutuklu sanık kalmadı. Kayıp yakınları olarak adalete erişmiyoruz.” Depremde hayatını kaybeden diş hekimi Zarife Doğan’ın babası Kamil Doğan da “Adaletin yerini bulmasını sabırla beklerken tahliye kararıyla sarsıldık. Bu kararı, milletimizin vicdanına bırakıyorum” diye konuştu. (DHA)
0 notes
abolisyonistvegan · 8 months
Text
Omelas Barışı mı İstiyoruz?
Tumblr media
Gülce Özen Gürkan Ursula Le Guin'in distopya üzerine ütopya kurduğu şehri, Omelas'ı bilirsiniz. Hani herkesin barış içinde, mutluluk içinde yaşadığı. Bir kişi hariç… Karanlık ve pis bir odada işkence gören bir çocuk. Öyle ki, Omelas şehrinde barış ve mutluluğun korunması, bu çocuğun hayatı boyunca işkence görmesine bağlıdır. Le Guin, ahlaki sorgulamayı böyle bir kurguda Omelas şehrini terk edip etmemek üzerinden gerçekleştirdiği için, bu kurgunun neden sonuç ilişkisini açıklamaz.
Bizim yaşadığımız yer pek de Omelas değil. Hayatlarımız, savaş, deprem, pandemi, ekonomik çöküş, sistematik insan hakları ihlalleri gibi birçok sorunla iç içe. Yine de, hepimiz bunların olmadığı bir dünyayı, Omelas'ın daha iyisini arzuluyoruz. Bu noktada, Le Guin'in üzerinde durmadığı meseleyi sorgulamak gerekiyor: Bir kişinin sürekli şiddet ve hak ihlaline maruz bırakılması, bizi Omelas'a götürür mü? Ya da binlercesinin? Milyonlarcasının? Milyarlarcasının?
Şehir yaşamının kurulumu, Omelas'ın kurulumuyla benzerlik taşıyor. Genelde şehirdeki insan yaşam alanlarının dışında, başımızı çevirip bakma ya da bakmama ikilemine düşmeyeceğimiz bir yerlerde, saniyede binlerce hayvan dünyaya getiriliyor, bedenleri sömürülüyor ve kısa zaman içinde de katlediliyorlar. Bizim önümüze, yiyecek-giyecek olarak servis edilen, çoğunlukla tanınmayacak hâle gelmiş bedenleri ve beden çıktıları konuyor. Bir yandan da, hiçbir hayvanın insan zevklerine âlet edilmemesi gerektiği yaygın inancını taşıyoruz. Birbirimize bunu söylüyoruz. Bir yerlerde bir sokak hayvanının, ya da zaten insan kullanımı için üretilen bir hayvanın, "keyfî" olduğunda hemfikir olduğumuz bir şekilde zarar gördüğünü öğrendiğimizde, kıyametleri koparıyor, sorumluları ceza alsın diye kampanyalar başlatıyoruz. Damak ya da giyim keyfimiz için hayvanlara zarar vermemize karşı çıkıldığında ise, bunu bir "vegan aşırılığı" ya da bir "vegan duygusallığı" olarak nitelendiriyoruz. Doğru ve yanlışa dair kriterlerimizi, hakim ve yerleşik görüşle uyumlu olup olmama üzerinden belirliyoruz.
Buradan varabileceğimiz kurulumların en iyisi, biz sözde bir barışın peşindeyken, ya da sözde bir barışı deneyimlerken, öte yandan gerçek bir barış ortamının sağlanması ihtimalini tamamen ortadan kaldıran bir şiddet ortamının gözden uzak, varlığı bilinen, ama mümkün olduğunca dile getirilmeyen yerlerde sürdürülmesidir. Hayvan kullanmak suretiyle keyfî şiddete onay veren, keyfî haksızlığa onay veren insanların birbirlerine karşı barış ve adalet gösterileri yaptıkları, ancak temeldeki büyük ahlaki çarpıklık sebebiyle ilk zorlukta darmadağın olacak sahte bir barış toplumudur. Milyarlarca kat daha kötüsü olmakla birlikte, bir çeşit Omelas'tır. Omelas'ı terk etmemiz gerekiyor.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde, kendimize Omelas'ı değil, ölü ya da oyuncak ettiğimiz hayvan bedenleri üzerine kurulu sahte bir barış ortamını değil, hayvanlara karşı keyfî şiddet uygulamayı reddederek vegan olduğumuz, gerçek anlamda barışçıl bir toplumu lâyık görelim. Kendimiz için de, önemsediğimizi iddia ettiğimiz hayvanlar için de, böyle bir toplumu hedefleyelim. Bir dakika daha geciktirmeden, kolayca, keyifle, huzurla vegan olalım. Barış ve şiddetsizlik tabağımızda başlıyor.
0 notes
mansetmalatya · 11 months
Text
Ağbaba’dan Veda Mesajı
Tumblr media
Geçtiğimiz günlerde CHP Merkez Yürütme Kurulu'ndan istifa eden CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, parti üyeliğinden genel başkan yardımcılığına kadar geçen zamanı anlattı. Ağbaba, 1993 yılından bu yana yaptığı tüm çalışmaları tek tek kaleme aldı. Ana Muhalefet Partisi CHP'nin tek Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, parti olarak Türkiye'nin 81 ilinde 973 ilçesinde her günü emek, mücadele ve alın teriyle dolu çalışmalarla birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Kamuoyuna saygılarımla.. pic.twitter.com/tedMVASrBb — Veli Ağbaba (@veliagbaba) June 5, 2023 Ağbaba'nın sosyal medyadan parti çalışmalarına dair yaptığı açıklaması şöyle: 1993'te üyesi olduğum partimde Malatya CHP İl Başkanlığından sonra, 2011 yılında Milletvekili seçildim. 3 yıllık genç bir Milletvekili olarak 2014'te Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı göreviyle başladığım Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğinden, geçen hafta istifa ederek ayrıldım. Bugün Genel Başkanımızın görevlendirmesiyle, görevimi bir başka arkadaşıma devrederken, göz açıp kapayana kadar geçen 9 yıla dönüp şöyle bir baktığımda: Türkiye'nin 81 ilinde 973 ilçesinde her günü emek, mücadele ve alın teriyle dolu çalışmalarla birçok projeyi hayata geçirdiğimizi görüyorum. Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcılığında bulunduğum kısa sürede: "Kardeş Belediyecilik - Belediyeler arasında dayanışmayı sağlayan Projesi"ni yaşama geçirdik. - Eskişehir'de Belediyelerin katılımıyla düzenlediğimiz sosyal demokrat belediyeciliğin çağdaş uygulamalarını tüm Türkiye'ye aktardığımız "Büyük Buluşma'yı gerçekleştirdik. - Suruç'ta, Kerkük'de, Bosna'da belediyelerimizin katkılarıyla tırlarla yardımlar ulaştırarak destekler sunduk, yaraların sarılması için katkıda bulunduk. - Yılların kanayan yarası olan Cemevleriyle ilgili, CHP'li 231 belediyede Meclis kararı alarak, Cemevlerini ibadethane olarak kabul ettik. - Toplumsal cinsiyet eşitliği kriterlerini yerine getirmiş CHP'li belediyelere "Mor Bayrak" uygulamasını başlattık. - Maddi durumu iyi olmayan ailelere destek sağlanması amacıyla belediyelerimiz tarafından "Halk Kart” uygulamasını başlattık. - Eski Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica'yı Türkiye'ye davet ederek CHP'li belediyelerin ev sahipliğindeki etkinliklere katılımını sağladık. Ocak 2016'da görev değişimiyle, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildim. - İlk olarak Emek Büroları'nı tekrar ayağa kaldırarak tüm örgütlerimizde aktif çalışmasını sağladık. Türkiye'nin dört bir yanından sivil toplum örgütleri, vakıflar, sendikalar, meslek örgütleri, platformlar ve birlikler ile, 5 Mart 2016 tarihinde Ankara'da "Türkiye'nin Geleceği İçin Büyük Buluşma”yı gerçekleştirdik. - 16 Nisan 2017'de gerçekleşen referandum sürecinde, ülkemizin demokrasiden uzaklaşarak bir tek adam rejimine doğru sürüklenmesine karşı 81 İlde "OHAL Değil Demokrasi İstiyoruz eylemi" gerçekleştirdik. Türk-İş, Hak-İş, Disk olmak üzere üç İşçi Sendikası Konfederasyonunu ve memur konfederasyonlarını tarihte ilk kez bir Çalıştay'da biraraya getirdik. - 5 Haziran 2017'de "Kıdem Tazminatı Çalıştayı" - 18 Kasım 2017'de "Taşeron İşçilik Çalıştayı" - 5 Aralık 2017'de kadınların seçme ve seçilme haklarını kazanımının 83. Yıldönümünde Ankara Arena'da 50 bin kadın ile "Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması" - 15 Ocak 2018'de "OHAL'de Yeter Forumu" - 22 Ekim 2018'de "Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Sosyal Güvenlik Çalıştayı” - 12 Aralık 2018'de "İnsan Haklarında Eşitlik ve Adalet Çalıştayı" - 15 Şubat 2019'da "Sokak Ekonomisi ve Güvencesizler Çalıştayı” gerçekleştirdik. - 2020'de Pandemi'den sonra Genel Merkezimiz, emeklilerin, esnafin, İşçinin, ev temizliğine giden kadınların, motokuryelerin, apartman görevlilerinin, sokak esnafının, tüm mağduriyet yaşayan grupların rahatlıkla gelip sorunlarını anlattıkları serbest kürsüleri haline geldi. Türkiye'de kimin sorunu varsa yanlarında olduk. - Kimi zaman Flormar işçilerinin direnişinde, kimi zaman 3. Havalimanında, kimi zaman satılan Tank Palet fabrikasında direnişte, kimi zaman Çankırı Seramik Fabrikasında, MKE'de işçilerle, Maden Ocağı patlamalarında, zincire vurulan İnsan Hakları anıtında nöbette, her zaman hak arayan herkesin yayında oldum. Kimi zaman Baro eyleminde avukatların, kimi zaman mecliste sesini duyurmaya çalışan kadın hakları savunucularının, sendikaların hak arayışında Meclisin önünde siper oldum.. - Şeker fabrikalarına özelleştirme kararı alınmasıyla 2018 yılında 30'a yakın Milletvekili ve Parti Meclisi üyemizden oluşan Şeker Komisyonunu kurdum. 42 gün boyunca özelleşen-özelleşmeyen 24 şeker fabrikasına giderek İşçiler, çiftçiler, esnaflar ve halkımızla görüştük. Toplamda 11.612 kilometre yol katettik. Anadolu ve Trakyayı karış karış dolaştık. “Şeker Vatandır Vatan Satılmaz" dedik. - 28 Eylül 2019'da göçmen sorununu masaya yatırdığımız yurt içi ve yurt dışında büyük ses getiren "Uluslararası Suriye Konferansı"nı gerçekleştirdik. 2016 Yılından itibaren İşçi Sendikaları ve STK'lardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevime 2018 yılında Meslek Örgütleri, 2020 yılında Esnaflar eklendi. Tüm meslek örgütleriyle başarılı, uyumlu ve verimli çalışmalara imza attık. - 2020 yılından itibaren "Esnaf Masası"nı kurarak, milletvekili arkadaşlarımızla özellikle doğu illerimiz başta olmak üzere il il tüm Türkiye'yi dolaşıp, esnafın sorunlarını Türkiye gündemine taşıdık, Esnaf örgütleriyle partimizi buluşturduk. - Tülov Vakfı (Türkiye Laik Oluşum Vakfı) ile birlikte Eylül/2021'de İzmir'de "Apaydınlık bir Gelecek Çalıştayı" düzenledik. - 7 Ocak 2023 tarihinde CHP Emek Büroları ve İstanbul Planlama Ajansı işbirliğiyle düzenlediğimiz, "Dijital Emek, Emek 4.0 Çalıştayı" nda emeğin dijitalleşmesi olgusunu uzman akademisyenler, sendika temsilcileri ve sivil toplum örgütleriyle birlikte değerlendirdik. Bu süreçte aynı zamanda, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, Dünya siyasi tarihinin en uzun süreli ve mesafeli sivil itaatsizlik eylemi olan "Adalet Yürüyüşü”nde saha organizasyonu görevini üstlendim. Hepimizde özel bir yeri olan bu yürüyüşü ve katılanların azim ve kararlılığını hiçbir zaman unutmayacağım. CHP MYK görevimle eşzamanlı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde: CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu sözcüsü ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi olarak yüzlerce cezaevi ziyareti gerçekleştirerek hak mağduriyetlerini Türkiye gündemine taşıdık. Yasaklanmak istenen tütünle ilgili direniş ve eylemlerin başında bulundum. O dönem TBMM'de tütünle ilgili yasak getiren düzenlemeyi geri çektirmeyi başardık. Malatya'nın en önemli geçim kaynağı olan kayısıyı hiç usanmadan sürekli gündemde tuttum. 9 yıl boyunca hem beni Milletvekili seçen Malatyalılara, hem Parti Meclisi üyesi seçen Kurultay Delegelerine, hem de beni Merkez Yönetim Kurulu'nda CHP görevlendiren Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na mahcup olmamak için, gece gündüz demeden çalıştım. Bundan sonra da partimin başarısı için çalışmaya devam edeceğim. Bu süre içerisinde Malatya'yı bir gün ihmal etmedim. Övünerek söylemek isterim ki bir Genel Başkan Yardımcısı olarak ilimden hiç kopmadım. Vekillik yaptığım önceki dönemlerde ve son 5 yılda, Meclis'te yaptığım konuşmalarla Malatya'nın 81 ilin içinde en çok konuşulan il olmasını sağladım. Deprem süresince Malatya'nın yaralarını sarmak için elimden gelen ne varsa yapmaya çalıştım. Bundan sonra da tüm enerjimi hem Malatya hem partim için harcamaya devam edeceğim. 9 yıl önce girdiğim Genel Merkez kapısından aynı heyecanla ve yeni bir başlangıç duygusuyla ayrılıyorum. Şimdi zaman partimiz için, Malatyamız için ve ülkemiz için çalışmak, genç arkadaşlarımıza rehberlik etmek, babaevinin sahibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e layık olma zamanıdır. Yeni MYK'mıza başarılar diliyorum. Başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bana inanan, güvenen herkese; Emek Bürolarında ve Esnaf Masası'nda birlikte çalıştığımız tüm arkadaşlarıma, parti örgütlerimize ve kurultay delegelerimize sonsuz teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Read the full article
0 notes
Text
Bilal Yıldırım: Sahaya Yeni İnmedik!
Tumblr media
Yeniden Refah Partisi Malatya milletvekili adayı Bilal Yıldırım, yerel siyasetçileri yakından takip ettiklerini ve sahaya yeni inmediklerini belirtti.
Yeniden Refah Partisi Malatya milletvekili adayı Bilal Yıldırım, yerel siyasetçileri yakından takip ettiklerini ve sahaya yeni inmediklerini belirtti. 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri için sahaya inen adaylar çalışmalarına devam ediyor. Kale ilçesinde bir dizi ziyaret gerçekleştiren Yeniden Refah Partisi milletvekilleri adayları Cumhur İttifakı’nda oldukları için baraj problemlerinin olmadığını dile getirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi gibi Yeniden Refah Partisi de Cumhur İttifakı’nda logosuyla seçime giren siyasi partilerden. Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen Yeniden Refah Partisi, 81 ilde olduğu gibi Malatya’da da milletvekili listesini Yüksek Seçim Kurulu’na sunmuştu. BİR OY ERDOĞAN'A BİR OY YENİDEN REFAH'A Malatya’nın Kale ilçesini ziyaret eden milletvekilİ adayları “Bir oy Erdoğan’a, bir oy Yeniden Refah Partisi’ne” sloganıyla vatandaşların oylarına talip oldu. Yüzde 7 baraj problemlerinin olmadığını dile getiren Malatya Milletvekili 1. Sıra Adayı Bilal Yıldırım, Malatya’da bize oy veren hiçbir vatandaşımızın oyu boşa gitmeyecektir, dedi. Yıldırım, “Bugün Kömürhan diyarı Kale ilçemizdeyiz. Milletvekili adaylarımız Ahmet Ateş, Yılmaz Horoz, Oktay Çelik ve Deniz Kar hanımefendi ile birlikte Kaleli hemşerilerimizle bir aradayız. Allah’a şükürler olsun ki her gittiğimiz yerde olduğu gibi Kale ilçemizde de halkımızın yoğun destek ve teveccühleriyle karşılaştık” dedi. SEÇİM BARAJI PROBLEMİMİZ YOKTUR! “Gittiğimiz her evde, ziyaret ettiğimiz her esnafımızla muhabbet ediyoruz” diye ifade eden Bilal Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın bileşenleri olarak ittifakımızın yüzde 7 oyu alması halinde tüm partiler olarak seçim barajını aştıklarını ve Cumhur İttifakı’nda bulunmalarının en temel sebeplerinden birinin bu olduğunu ifade etti. Kimsenin aklına acaba Yeniden Refah Partisi seçim barajına takılır mı gibi bir soru gelmemeli diyen Yıldırım, “Halkımız gönül rahatlığıyla Yeniden Refah Partisine oylarını verebilirler” dedi. “SAHAYA YENİ İNMEDİK” Milletvekili adaylığından önce aktif bir şekilde Yeniden Refah Partisi İl Başkanlığını yürüten Bilal Yıldırım, sahaya seçim zamanında inmediğini ve Malatya menfaati için yerel siyasetçileri yakından takip ettiğini ifade etti. Yıldırm, “Gerek basın açıklamalarımızla gerekse ortaya koymuş olduğumuz çözüm önerilerimizle Malatya’nın birçok problemine parmak bastık. Gerek belediye başkanlarını gerek milletvekillerimizi gerekse idarecilerimizi yakından takip ederek Malatya’nın her alanda menfaatlerini korumak adına çalışmalar yaptık. Bundan sonra ise Malatya’nın menfaatini en yüksek perdeden savunmak adına 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Malatya’mızdan milletvekillerimizi çıkarmak istiyoruz. İnşallah Milli Görüş davasının tek temsilcisi olan Yeniden Refah Partimizin Milletvekili adayları olarak halkımızın teveccühü ve desteğiyle Meclise gittiğimizde nasıl eskiden Malatya’nın menfaatini savunduysak yine savunacak ve her zaman Malatya’nın en güçlü sesi olacağız” diye ifade etti. Kale ilçesi için biz varız diyen Yıldırım sözlerini, “Bizleri sevgi, muhabbet ve samimiyetle karşılayan ve desteklerini belirten Kaleli hemşerilerimize yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye tamamladı. Read the full article
0 notes
hetesiya · 1 year
Text
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİN GALİBİ ERDOĞAN
Tumblr media
Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
Öngörümüz daha doğrusu iddiamız bu. Evet, 14 Mayıs 2023 seçimlerin galibi Recep Tayyip Erdoğan olacaktır. Bunu iddia ediyoruz. Tersi düşünen olabilir ama büyük bir yanılgı içinde olduklarını söyleyip geçelim. Bu konu da herkesle iddiaya gireriz. Bekleyin görün. Erdoğan iktidarı devam edecektir. Kimseye iktidarı vermeyecektir. Bunu hep birlikte göreceğiz.
Erdoğan iktidarının ve bileşenlerinin hem içerde hem dışarda yapmadığı hukuksuzluk kalmadı. Kimi dinledi şimdiye kadar? Yaptığı her hukuksuzluk yanına kar kaldı. Buna karşı bugüne kadar fiili olarak kimsenin yaptığı bir icraat yok. Bundan sonra da olmaz. Orta Doğu’da hangi diktatör ele geçirdiği iktidarı devretmiş ki Erdoğan devretsin. Hele bir de İslamcı Cihatçı bir karakteri olursa. Adam zor bela iktidarı ele geçirmiş bunu tıpış tıpış başkalarına verir mi sanıyorsunuz? Kendisi dahil tüm kurumların başındaki devlet yöneticileri saçından tırnağına kadar suça bulaşmıştır. Alın bizi yargılayın mı diyecek? Böyle bir dünya yok. Hele devletin tüm kurumları adamların elindeyken. Bunu gören yok. Kimileri kalkmış hem devletin tüm kurumlarının içini boşaltmışsın, hukuksuzluk yapıyorsun, adalet yok, tek adam rejimini kurmuşsun, diktatörsün diyor, bir de seni sandıkta yeneceğiz diyorlar. Neyle?
14 Mayıs 2023 tarihinde seçim olacak. Millet sandığa gidecek. Oylar sayılacak. Diyelim muhalefet ezici çoğunlukla sandıkta seçimi kazandı. Ne yazar? Erdoğan araya zaman koymadan balkon konuşmasında seçimi bu farkla kazandık açıklamasını yapar. Kim ne diyecek? 2018 seçimlerinde de Erdoğan kaybetmişti. Ne oldu? Balkona çıktı, biz seçimi şu farkla kazandık dedi. Muhalefet bir şey diyebildi mi? Demedi, dahası diyemedi, diyemezdi. Bu seçimde de aynısı olacaktır. Muhalefet sandıkta ne kadar oy alırsa alsın bu sonuç değişmeyecektir.
O günden sonra ne olur? Muhalefet itiraz eder. Bu hakkı var. Hakkı var olmasına var da kimi kime şikâyet edecekler? Hangi kuruma şikâyet edecekler? YSK’na mı, yargıya mı, orduya mı, polise mi, bürokrasiye mi, MİT’e mi? Sahi hangi kuruma? Bunların tamamı Erdoğan’ın hâkim olduğu kurumlar olduğuna göre hangisi siz haklısınız diyecektir? Bu denilmeyeceğine göre itiraz Erdoğan’ı Erdoğan’a şikâyet etmiş olacaksınız. Erdoğan’da “valla aslında siz haklısınız” mı diyecek? Siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?
Akademisyen, araştırmacı, gazeteci, aydın geçinenlere bakıyoruz. Hep bir ağızdan “geliyoruz, birlikte kazanacağız” diyorlar. Bunu muhalefet kesimdeki siyasetçi derse gayet normaldir. Çünkü seçim yarışında halkın karşısına çıktıklarında kaybederim demez, kazanacağım der. Fakat bunu toplumun nabzını elimizde tuttuyoruz iddiasında olan akademisyen, araştırmacı, gazeteci, aydın geçinenler diyorsa bu kesimler ne Anadolu toplumunu ne Recep Tayyip Erdoğan’ı ne de onun gücünü anlamamışlardır. Aksini iddia edenler kendi duygularını gerçekliğin yerine koyuyorlar. Bunun sonu trajedidir.
Bu durumda muhalefet ne yapacak? Yapacakları hiçbir şeyleri yoktur. Mevcut duruma boyun eğecekler, koruyabilirlerse mevcut konumlarını korumaya çalışacaklar. Ara sıra hukuksuzluk yapıldı, yapılıyor deyip günü kurtarmaya çalışacaklar. Bunun dışında bir şeyin olacağı yoktur. Kimi çevreler iç savaştan bahsediyorlar. Anadolu toplumunda böyle bir gelenek yok. Tersi düşünen varsa büyük yanılıyor demektir.
Var sayalım bu kesimlerin dediği oldu. Erdoğan’ın seçim zaferini ilan ettikten sonra muhalefet sokağa çıktı. Muhalefetin gücü ne? Elinde ne var? Koru gürültünün ötesinde bir kozu yok. En ufak bir kımıldamada canlarını kurtarsalar bile kendilerini Silivri’de bulurlar. 15 Temmuz 2016’daki kalkışmada kendi ordusuna yaptığının daha ağırını muhalefete yaparlar. Bunu hangi muhalif kesim göze alır? Hiç kimse.
Bu arada bizce önemli olan bir soruna dikkat çekmek istiyoruz. Kürdler adına seçimlere katılan HDP/YSP muhalefeti destekleme politikası yanlış. Kuşkusuz muhalefet kazanırsa geçici olarak bir nefes alma ortamı doğabilir. Fakat muhalefetin kazanma şansı yok. HDP veya YSP bunu görmeliydi. Politikasını buna göre yapmalıydı. Her iki kanata karşı aynı mesafede kalmalıydı. Birini destekleyip, birini hedef göstermemeliydi. Desteklediği muhalefetin kazanma şansının olmadığı bir siyasi ortamda bu hata yapılmamalıydı. Bu nedenle seçim sonrası çok büyük bir bedel öder. Bunu düzeltmenin ortamı var mı diye bir soru sorsak zaman açısından bunun için çok geç kalındı.
2 Nisan 2023
0 notes