Tumgik
#Tapuya
dfhxirf1xen · 1 year
Text
ass sleeping drunk wife Pretty slut and hot guy fuck at sunset Gay men having sex with free and scene boys Straight fellow goes gay Fucking my coach after a good hard game Tattooed trap masturbating and showing tits tia sendo chupada por sobrinho Busty Call girl doing nude dance Naughty schoolgirl fucked in the classroom pekados spa modelitos peladitas colegialas en plaza norte Se abre las nalgas con las dos manos que delicia de ano se le ve
0 notes
nickysfacts · 11 months
Text
Tumblr media
The Amazon Rainforest is one of the most beautiful and unique places in the world, easily comparable to a mythical world!🇧🇷
🏹🐊
🐆🏺
9 notes · View notes
fabiansteinhauer · 1 year
Text
Tumblr media
Wozu Anthropofagie?
Nicht nur ökologische Fragestellungen(die aber auch) haben zu einer kritischen Auseinandersetztung mit dem geführt, was unter anderem die große Trennung genannt wird.
Die Geschichte und Theorie der Ausdifferenzierung könnte dort gelandet sein, wo sie hin wollte, ans Ende der Differenzierungen, dort, wie sie aus sind oder aus gehen.
Die Versuche, Systembildung, Systemförderung und Systemschutz zu verbinden, zum Beispiel ein System am Leben erhalten zu wollen und dafür zu sorgen, dass Recht nur Recht und nur Recht Recht bleibt, könnten ausgereizt sein.
Nicht nur, aber auch ökologische Fragestellungen befeuern ein ökologisches Denken auch jenseits stabiler oder stabilisierter Systeme.
Nicht nur, aber auch ökologische Fragestellungen tragen zu einer Konjunktur des Interesses an Vermischungen und Vermengungen, Verschleifungen, Verhäkelungen und Verstellungen bei.
Die Moderne hat den Satz groß gemacht Ich ist ein Anderer. Nicht nur ökologische Fragestellungen setzen zu, diesem Satz beschaffen sie dabei den Zusatz: aber nicht total anders.
Vom Anthropofagen hieß es eine zeitlang, er sei nur eine Erfindung des Westens gewesen. Man hätte sich nur ausgedacht, woanders würden sie Menschen fressen, und das hätte man nur getan, um seine "schmutzigen Interessen" durchsetzen, seinen Machtapparat entfalten zu können.
Nicht nur, aber auch ökologische Fragestellungen legen die Frage nahe, was denn am Verzehren des Menschen so schlimm sein soll? Er verzehrt doch auch.
2 notes · View notes
bugunbirazleylayim · 1 year
Text
mükemmel bir görsel hafızam var hemen hemen tüm uygulamalarda (banka/sosyal medya/kamu kurumları vb.)telefondan yönlendirme yaparak özellikle 65 yaş üzerinde yüzde yüze yakın çözüm alabiliyorum
-😌telefona/bilgisayara bakmadan tamamen gözümün önüne getirdiğim ekranlardan yönlendirme yaparak 😌-
fakat az önce bir ilk yaşadım diyebilirim orta yaş bir beyefendiye e-devlet uygulaması üzerinden giriş yaparak web tapuya onay vermesini sağlayamadım yarım saat uğraştım olabilecek tüm ekranları saydım tüm yönlendirmeleri yaptım yarım saat onunda maliğin kendisi değil de babası olduğunu söyledi :')
o yüzden olmuyormuş :')
malik kendisi değilmiş :')
🖕
7 notes · View notes
concha-de-venus · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Avós Tapuya / Tapuya grandmothers
Mural localizado na Praça das avós em Brasília, Distrito Federal, Brasil / Mural situated at Praça das Avós in Brasilia, Distrito Federal, Brazil.
11,5 x 12 x 10 m
2022
3 notes · View notes
kamuilanlari · 2 months
Text
Tapuya Yolunuz Düştüyse Bu Haber Sizin İçin: Değişiklik Geliyor!
Tapuya Yolunuz Düştüyse Bu Haber Sizin İçin: Değişiklik Geliyor! Tapuda Dolandırıcılığa Son: Tapu Güvenilir Hesap Nedir? Tapu dolandırıcılığı, ev alıp satanların en büyük korkularından biridir. Bu sorunu çözmek için devreye giren "Tapu Güvenilir Hesap" sistemi, hem alıcıyı hem de satıcıyı güvence altına alıyor. Tapu Güvenilir Hesap Nedir?Tapu Güvenilir Hesap, tapu devri ve ödeme işlemlerini devlet güvencesi altında gerçekleştiren bir siste... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/kamu-haberleri/tapuya-yolunuz-dustuyse-bu-haber-sizin-icin-degisiklik-geliyor.html?feed_id=64922 memur alımı kamu personel alımı
0 notes
kamuweb · 2 months
Text
Tapuya Yolunuz Düştüyse Bu Haber Sizin İçin: Değişiklik Geliyor!
Tapuya Yolunuz Düştüyse Bu Haber Sizin İçin: Değişiklik Geliyor! Tapuda Dolandırıcılığa Son: Tapu Güvenilir Hesap Nedir? Tapu dolandırıcılığı, ev alıp satanların en büyük korkularından biridir. Bu sorunu çözmek için devreye giren "Tapu Güvenilir Hesap" sistemi, hem alıcıyı hem de satıcıyı güvence altına alıyor. Tapu Güvenilir Hesap Nedir?Tapu Güvenilir Hesap, tapu devri ve ödeme işlemlerini devlet güvencesi altında gerçekleştiren bir siste... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/kamu-haberleri/tapuya-yolunuz-dustuyse-bu-haber-sizin-icin-degisiklik-geliyor.html?feed_id=64921 memur alımı kamu personel alımı
0 notes
sakarya-tapu-avukati · 9 months
Text
Sakarya Tapu avukat
Arsa, arazi, apartman, konut, arsa gibi taşınmaz olarak nitelendirilen yapılar hakkında her türlü düzenlemelerin bulunduğu ve taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara çözümlerin üretildiği hukuk dalına Gayrimenkul Hukuku denmektedir. Türk Hukuku’nda Gayrimenkul Hukuku’na ilişkin düzenlemeler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun taşınmazlara ilişkin hükümlerin bulunduğu 4. kitabında yer almaktadır. Gayrimenkul hukuku, içerisinde birçok detayları ve istisnaları ile birlikte oldukça geniş ve zor bir hukuk dalıdır. Bu alanda, hukuki danışmanlık almadan hareket edilmesi de ileride karşılaşılması muhtemel bir soruna ve ciddi sıkıntıya yol açabilmektedir. Bu bakımdan hem Türklerin hem de yabancıların gayrimenkul edinme hakkı, Türkiye mevzuatına uygun olarak çözümlenmesi gereken önemli bir husustur. Sıklıkla karşılaşmış olduğumuz dava türlerimiz detaylı bir şekilde aşağıda belirtilmiştir. En iyi Sakarya tapu avukatı
Tapu iptal ve tescil davası
Türk Medeni Kanunu’nun 1024. Maddesi gereğince bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, söz konusu ayni hak sahibinin bu tescili korunamayacaktır. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse bu yolsuz tescili iyi niyetli olmayan 3. kişileri tapu sicilinin düzeltilmesi amacıyla dava edebilir.
Türk Medeni Kanunu’na göre taşınmaz mülkiyeti kural olarak geçerli ve hukuka uygun bir hukuki işleme dayalı ve tapu kütüğünde yapılacak tescil ile kazanılmakta ise de kanun koyucu tarafından bir takım şartlara bağlı olarak istisnai yollarla taşınmaz iktisabı mümkün kılınmıştır.
Olağan zamanaşımı ile kazanım: Olağan zamanaşımı ile kazanım ise bu yollardan biridir. Geçerli bir hukukî sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kişi, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız olarak on yıl süreyle ve iyi niyetle sürdürürse, onun bu yolla kazanmış olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemez.
Olağan zamanaşımı ile kazanımın şartlarını belirtmek gerekir ise;
Tapuya kayıtlı bir taşınmazın bulunması gerekmektedir. Zira işbu iktisap şeklinin temelinde tapuya kayıt işlemi yatmakta olup tapu kütüğünde kayıtlı olmayan taşınmazların olağan zamanaşımı ile iktisabı mümkün değildir.
Geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil.
Tapuda yapılan yolsuz tescilin aralıksız ve davasız 10 yıl sürmesi gerekmektedir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın tapuda malik olarak kaydedilen kişinin, bu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini 10 yıl boyunda aralıksız ve davasız olarak sürdürmesi gerekmektedir.
Malik sıfatıyla zilyetliğin iyi niyetli olarak sürdürülmesi gerekmektedir.
Yukarıda ifade edilen her bir şart, olağan zamanaşımı ile iktisabın zaruri unsuru olup şartlardan birinin somut olayda bulunmaması olağan zamanaşımı ile iktisaba engel teşkil edecektir.
Olağanüstü zamanaşımı ile iktisap : Zamanaşımı ile kazanım yollarından bir diğeri ise olağanüstü zamanaşımıdır. Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Kanun düzenlemesi incelendiği takdirde olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanım için görülecektir ki; tapu sicilinde malikin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olması gerekmektedir. Bu durumlara örnek vermek gerekirse; tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması sebebine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davalarında, malike ilişkin olarak mahkemece kapsamlı araştırma yapılması gerekmektedir.
Yargıtay yerleşmiş içtihatlarında; mirasçılar arasında zamanaşımı ile taşınmaz mülkiyeti kazanılamayacağı, mirasçıların birbirine karşı malik sıfatıyla zilyetliğe dayanarak hak kazanmalarının mümkün olamayacağı vurgulanmaktadır.
Söz konusu tescil davaları hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılması gerekmektedir.
1 note · View note
shahananasrin-blog · 9 months
Link
[ad_1] Beklenen Marmara depreminde hayati önem taşıyan konulardan biri de toplanma alanları. En büyük soru işaretlerinden birisi ise afet sonrası toplanma alanlarına ilişkin birçok alanın yapılaşmış olması. Süreci ve yapılması gerekenleri Cumhuriyet’e değerlendiren TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, önemli uyarılarda bulundu.  17 Ağustos depremi sonrası 2002 yılındaki JICA raporu ve 2003 Deprem Master Planı ile İstanbul için afet toplanma alanlarının belirlenmesi zorunluluğunun getirildiğini belirten Giritlioğlu, “Buna karşın alanlar tapuya şerh düşülmedi ve bu nedenle belirlenen birçok alan yapılaştı” dedi.  (Etiler Polis Koleji) ‘KURGU HUKUK’ Etiler’deki Polis Koleji’nin, Mecidiyeköy Likör Fabrikası’nın ve Cevahir Alışveriş Merkezi alanlarının bu duruma başlıca örnekler olduğunu belirten Giritlioğlu, “Odamız bu konuda çeşitli davalar açtı ancak hukuk, süreci meşrulaştırmak üzerine kurgulanmış durumda” ifadelerini kullandı. Bu alanların yeniden kamuya verilmesinin gerektiği sonucunu içeren bilirkişi raporlarının dikkate alınmadığının altını çizen Giritlioğlu, “İlk davalarda olumsuz sonuç alınsa da üst mahkemede kazandık. Ancak o zaman da yapılaşma tamamlanmış ve iş içten geçmişti” dedi.  (Cevahir AVM) ‘MİLLET BAHÇELERİ SUS PAYI’ Afet alanlarının özel sektör ve normalde kamu kuruluşu olan Emlak Konut GYO eliyle yapılaşmaya açıldığını belirten Giritlioğlu, bunun üzerine bir de 15 Temmuz bahane edilerek şehrin yüzde 10’unu oluşturan askeri alanların da yapılaştırıldığını kaydetti. Çekmeköy Kışlası gibi birçok askeri alanın aynı zamanda orman arazisi olduğunu ve TSK’nin bu alanları o döneme kadar çok iyi koruduğunu vurgulayan Pınar Giritlioğlu, “Sus payı olarak da millet bahçeleri yapıldı. Betonlaştırılan alanların yanında bu alanlar hiçbir şey” dedi. (Pınar Giritlioğlu) Bu işlemin yalnızca afet toplanma arazilerinin azalması anlamına gelmediğine dikkat çeken Giritlioğlu, şöyle konuştu: “Ormansızlaştırma demek kuraklık, sıcaklık, iklim krizi demek. Yapılanların sonuçlarını bugün bile yaşıyoruz. Şimdi de İstanbul’a özel yeni bir yasa konuşuluyor. 2002’den beri iktidarda olan ve tüm gücü elinde toplayan iktidar, bu yasayla bugüne kadar yapamadığı neyi yapacak? Bizler biliyoruz ki bu yasa, algılatılmak istenenin aksine yeni ayrıcalıklı imar alanları anlamına gelecek. Göstermelik bazı alanlar yaratılırken daha fazla kamusal alan yok edilecek.  ‘KAMUCU POLİTİKA LAZIM’ İstanbul halkının müteahhitler ile baş başa bırakıldığını görüyoruz. Sermayenin çıkarlarını güden rant odaklı bakış açısını bir kenara bırakıp afetleri önceleyen kamucu politikaları lazım. Bu da kapsamlı çalışmaları gerektirir. Önce barınma sorunu çözülmeli. Depremi yalnızca yapı güvenliği açısından ele alamayız. Güvenli evde yaşasanız bile karşınızdaki bina yıkılıyorsa, ayağınızı bastığınız yol yıkılıyor ve afet tali yolu tamamen çöküyorsa can güvenliğiniz tehlikede demektir. Daha fazla afet toplanma alanı lazım.” 1999’da Gölcük depreminin ardından İstanbul’da 2002’de 493 toplanma amaçlı geçici iskân alanı, 562 acil ulaşım caddesi yapıldı veya belirlendi. Ancak 493 adet alanın 400’e yakını çıkarılan imar şartlarıyla birlikte alışveriş merkezi, rezidans ve konut oldu. ‘REZERV ALAN TANIMI NET DEĞİL’ Pınar Giritlioğlu, rezerv alanlar dendiğinde tüm dünyada kentin hassas ve korunması gereken alanlarının anlaşıldığına dikkat çekti. Giritlioğlu, şunları kaydetti: “Bizde rezerv alan tanımı net değil. Bakanlık keyfi değerlendirebilsin diye bulanık bırakılıyor. 2, 3, 5 parsel bazında rezerv alan amacına hizmet edemez. Rezerv alanlar afet sonrası sığınılacak boş ve altyapısı hazır alanlar olmalı. Biz o alana konut yapıyoruz, satıyoruz ve bir kerede tüketiyoruz. Buraya ancak kentsel dönüşüm sürecinde yurttaşların kalacağı geçici prefabrik konutlar yapılmalı, sonrasında da yeniden boşaltılmalı.” (Emin Koramaz) ‘YAPI DENETİMİNDE SORUMLULUK TANIMLANMALI’ Doğa olaylarının felakete dönüşmesinde rant kaygısı ve siyasi çıkarlar öne çıkıyor. Yaşananların, piyasa çıkarlarını halkın çıkarların üstünde tutan anlayışın sonucu olduğuna değinen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Yapı denetimi ile ilgili kamusal yapılanmalarda TMMOB ve bağlı odalar, görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanarak temsil edilmelidir” dedi. “Rant hırsı, akla, bilime ve tekniğe, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı mesleklerinin gereklerine, insan yaşamına galip geliyor” diyen Koramaz, “Kalıcı önlemler alınacağı sözleri, değişen gündemle unutuluyor” diyerek bu alanda siyasi kararlılık gösterilmediğini söyledi. Depreme hazırlıklı olmanın yer seçiminden başlayarak imar planlarının afet riskine göre hazırlanmasına, içinde yaşadığımız binaların tasarım, inşa, denetim ve bakım süreçlerine, halkın deprem konusunda eğitilmesine, deprem öncesi, deprem esnası ve sonrasında yapılacak çalışmalara kadar geniş bir alanı kapsadığını belirten Koramaz, “Bu halkanın herhangi birindeki zayıflık, diğer önemleri de işe yaramaz hale getirmektedir” dedi. Bu kapsamıyla depreme hazırlıklı olmanın bütünüyle bir devlet politikası olduğuna değinen Koramaz, “Ülkeyi ve toplumu depreme karşı hazırlıklı hale getirmek siyasi iktidardan başlayarak devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin ortak sorumluluğudur” ifadelerini kullandı. TMMOB başkanı, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: 1- Denetimsiz ve kaçak yapılaşmaya derhal son verilmelidir. 2- İmar afları yasaklanmalıdır. “İmar barışı” adı altında ruhsatlandırılan yapılar derhal denetlenmelidir. 3- Ulusal deprem stratejisi ve Türkiye deprem master planı hazırlanmalıdır. 4- Kent planlaması, yapı üretimi ve yapı denetimi konusu bütünlüklü ele alınmalıdır. 5- Yapı denetimi ile ilgili kamusal yapılanmalarda TMMOB ve bağlı odalar, görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanarak temsil edilmelidir. Odalarımızın kamusal görevi olan mesleki denetim yetkilerini sınırlandırmaya yönelik düzenlemeler kaldırılmalıdır. 6- Yapı stokunda gerekli mühendislik incelemeleri yapılarak riskli yapılardaki risklerin giderilmesi çalışmaları ivedilikle başlatılmalıdır. Uygun olmayan zemin ve arazilerdeki yapılar derhal boşaltılmalıdır. (Nilüfer Şenol) ‘ENKAZDAN KENDİ ÇABAMIZLA ÇIKTIK’ GÖLCÜK DEPREMİ / NİLÜFER ŞENOL: Gölcük merkezli depreme Avcılar’daki beş katlı apartmanın 4. katında yakalandık. Deprem sonrası iki kat tamamen çöktü, bizim blok yan bloka doğru yattı. Çöken katlardaki komşularımız yaşamını yitirdi, biz de enkazdan kendi çabamızda çıktık. Avcılar, yıkımına rağmen Gölcük’ten ötürü önce çok fark edilmedi. Kendi çabamızla çadır bulmaya çalıştık. Parkta yattık bir ay. Annem ve babam başımızda nöbet tutardı. Valilik de kaymakamlık da belediye de barınma konusunda yardımcı olmadı. Helikopterlerin hasar tespiti yapmaya çalıştığını anımsıyorum. Askerler gelmişti, bizimle yemeklerini paylaşıyorlardı. Sonra bir arkadaşımız bize evini açtı. Beş ay da orada kaldık. Bir yıl kira yardımı aldık. Ancak ev kiraları çok yükselmişti. Yine Avcılar’da içimize çok sinmeyen ev tuttuk. O dönem çalıştığım kurum ve akrabalarım eşya konusunda destek oldu. (Murat Çelik) ‘YIKILAN ŞEHİRDE YAPILAŞMA DEVAM ETTİ’ DÜZCE DEPREMİ / MURAT ÇELİK: 17 Ağustos 1999 depremine Düzce’deki evimizde yakalandık. 1 ay kadar çadırda kaldık. Evimize “orta hasarlı” raporu verildi. “Evinizi güçlendirebilirsiniz ama böyle de yaşayabilirsiniz” dendi. Biz de çadırdaki yaşam koşullarına dayanamayıp eve geçtik. Sonra 12 Kasım 1999’da Düzce’de deprem oldu. 4 katlı evimiz yıkıldı. İlk 2 kat yerin altına geçti. 3 ve 4. katlar tam olarak yıkılmadı, yola doğru eğildi. Komşularımızın yardımıyla pencereden çıktık. Şehir merkezinin yarısı yıkılmıştı. Kendi imkânlarımızla şehir dışındaki akrabalarımızın köyüne gittik. Birkaç gün sonra baraka yaptık ve 6 ay kadar orada yaşadık. Ardından, devletin inşa ettiği prefabrik şehirde 4-5 yıl kaldık. Ekonomik açıdan çok zor durumdaydık. Kıt kanaat geçinebildik. Yardımlar hayatta kalacak kadardı ve kısa bir süre sonra kesildi. Daha sonra kalıcı konutlar yapıldı. Fakat yıkılan şehrin yerinde yapılaşma yine devam etti.  (Meryem Koçak) ‘AĞIR HASARLI BİNADA TEMİZLİK İHTİYACIMIZI GİDERİYORUZ’ KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ / MERYEM KOÇAK: Depreme Hatay Antakya’da ailemle beraber 3 katlı bir binanın 2. katındayken yakalandım. Deprem anında babamla birlikte evden çıkamadım. O korkunç 90 saniye sonunda kendimizi dışarı atabildik. Depremden sonra ilk 4 ay komşumuzun bahçesine kurduğumuz çadırlara üç aile sığındık ve gelen yardımlarla gıda, hijyen, kıyafet, su, ısınma ihtiyaçlarımızı gidermeye çalıştık. Daha sonra birçok aile gibi çadırımızı kurduğumuz komşumuz da yeniden toparlanma sürecine girdiği için kendi evimizin önündeki bahçeye, binamızın karşısına geri taşınmak zorunda kaldık. Bizlere “Kira desteği mi yoksa konteyner talebinde mi bulunmak istiyorsunuz” diye sorduklarında hem maddi sebeplerden ötürü hem ilk aylarda bizzat şahit olduğumuz yağmalama ve hırsızlık problemlerinden dolayı hâlâ ağır hasarlı halde olmasına rağmen evimizi terk edemedik. Ben o süreçte sınav öğrencisiydim ve KPSS’ye hazırlanıyordum. Çok kötü şartlar altında ders çalışabildim. Uzun zamandır bahçede kullanabileceğimiz bir mobil banyo tuvalet bulmaya çalışıyoruz ancak hiçbir yerden olumlu yanıt alamadık. Korka korka aylardır yıkım sırası bekleyen ağır hasarlı binada temizlik ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışıyoruz. Suyu kolay kolay temin edemiyoruz. 6 ay geçmesine rağmen en temel ihtiyaçlara ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz. BİTTİ [ad_2]
0 notes
gundembuca · 11 months
Text
Bölünürek Satılan Arazilere Tarım İl Müdürlüğü Dur dedi.
Tumblr media
Tarım arazilerinin tarım dışı kullanılmasına yönelik Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün başlattığı hukuk mücadelesi sonuç verdi. İzmir’in Buca daki hobi bahçelerine yargı dur dedi. TARIM ARAZİLERİ TEHDİT ALTINDA Son yıllarda ülkenin önemli bir gündem maddesi haline gelen toprak ve su kaynaklarının azalması, verimli tarım arazilerinin bölünerek üzerine küçük parsellerde prefabrik ev yapılmasının yolunu açan uygulamalar tepki topluyor. Tarım ve Orman İl Müdürlükleri, bu tür uygulamalara karşı cezai işlem uygulanıyor olsa da uzmanlar, arazinin yıkım süreçleri ve tekrar verimli tarım arazisi haline dönmesinin uzun ve maliyetli olduğuna dikkat çekiyor. MAHKEMEDEN ÖRNEK KARAR İzmir’in tarımla anılan ilçelerinde son dönemde hızla artan “Hobi Bahçeleri” tarımı tehdit ederken, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü açtığı hukuk mücadelesinde önemli sonuçlar almaya başladı. Torbalı ve Buca ilçelerindeki 3 ayrı tarım arazisinde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na aykırı olarak küçük hisselere bölünerek yapılmak istenen hobi bahçelerine ilişkin mahkemeler örnek kararlara imza aratarak “dur” dedi. TARIM ARAZİLERİ BÖLÜNÜYOR İzmir’in tarımla anılan ilçelerindeki tarım arazilerinde sıkça karşılaşılan hobi bahçeleri, yetkililerin tüm uyarılarına rağmen mantar gibi bitmeye devam ediyor. Buca Kırıklar Mahallesinde yer alan 1 ada 231 parseldeki tarım arazisi 35 ayrı hisseye bölünürken, Torbalı Bozköy'de 118 ada 22 parseldeki tarım arazisi 27 hisseye, yine Torbalı Çakırbeyli mahallesindeki 104 ada 5 parseldeki tarım arazisi ise 27 hisseye bölünerek hobi bahçesi olarak satılmak istendi.   “KARAR BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR” Tarım arazilerini imara açmak isteyenlere karşı mahkemenin verdiği olumlu karar doğrultusunda yargı, “bölünerek tescil edilen tapuların iptaline ardından da önceki malik adına hisselerin tapuya tesciline” karar verdi. Kötü nitelikli marjinal tarım arazilerinin hobi bahçesi olarak kullanımı için planlama yapılabilecekken iyi nitelikli tarım arazileri üzerindeki bu tahrifatın önlenmesi için mahkemeden çıkan örnek kararın büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, “Mahkemelerden toprak kanununa uygun kararların çıkması ülkemizde tarımın geleceğinin korunması adına önemli olarak görülmektedir” dedi. https://www.youtube.com/watch?v=9q5Q8YnK7AM&t=64s Read the full article
0 notes
ufukapak · 1 year
Quote
Topraktan Ev Alırken DİKKAT
Tumblr media
🔹️Elinizde birikmiş paranız var. Bir miktar kredi çekip bulduğunuz bir projedeki evi satın almak istiyorsunuz, 🔹️Lansman konut projelerinde evin değeri kimin zaman bitmiş dairelere göre daha ucuz oluyor, parasal anlamda avantajlı fakat aslında ortada bir ev yok henüz inşaatı bile başlanmamış. 🔹️Firma lansman projeyi açıkladığında size diyor ki; ben bir ev yapacağım ve evi bitirdiğimde bunu size satmayı taahhüt ediyorum. 🔹️Sizde bu söze güvenerek, Peşin yada anlaştığınız şekilde para gönderiyorsunuz, bu noktada bir satış sözleşmesi yapmanız gerek ama ev hazır olmadığı için hukuk dilindeki karşılığı Taşınmaz satış Vaadi olan sözleşmeyi imzalıyorsunuz. 🔹️Taşınmaz satış Vaadi Sözleşmelerinin geçerlilik şartı NOTER de yapılmasıdır. Eğer siz firmanın satış ofisinde bu sözleşmeyi yaparsanız Noterde tescil etmezseniz o sözleşme adi sözleşme olur. 🔹️Yani firma sizden sonra gelen birine de o evi satabilir, sizden önce o ev zaten satılmış da olabilir. 🔹️Evin yapımına henüz başlanmadığı için Tapuya gidip sorgu yaptıramazsınız çünkü ortada henüz bir ev olmadığı için Tapusu da yoktur. 🔹️Burada sözleşmeyi kim önce yapmışsa değil, kim sözleşmeyi Noterde yapmışsa onun ev üzerinde hakkı olur.
0 notes
cb4obenozboyaci · 1 year
Photo
Tumblr media
. Bayraklı Martı Tower'da İç mimari, Mimar Tarkan Önal Tarafından Gerçekleştirilmiş Toplam 10 Ofis ve Bina Koridorları birleşiminden Oluşan Tam Kat Bina Kat Koridorları Legal Olarak Proje ve Tapuya İlave Edilmiş Toplam 750 m2 50m2, Dinlenme Odalı ve Özel Banyolu Genel Müdür Odası Genel Müdür Asistan Odası Genel Müdür Yardımcısı Odası Genel Müdür Yardımcısı Asistanı Odası Muhasebe Odası IK Odası Bilgi İşlem Odası Bina Elektrik Tesisatından Bağımsız Özel Elektrik Tesisatı ve Odası Tüm Ofis Bölümleri İçin Ayrı Oluşturulmuş Kart ve Şifreli Giriş Sistemli Özel Üretim Ofis Mobilyaları Müşterilerin Ofis İçerisindeki Dolaşımını Minimize Eden Ofis Girişine Çok Yakın Toplantı Salonu ve Toplantı Salonuna Özel Tuvaleti Toplantı Odaları Mutfak Ofis Tuvaletleri 10 Araç Otoparkı olan Satılık Lüks Tam Kat Ofis Lütfen detaylar ve randevu için iletişime geçiniz. Kiracı Olmasından Dolayı 18:00'den Sonra Randevu Verilebilinecektir. Oben ÖZBOYACI 532 264 5599 COLDWELL BANKER STORM 232 757 8888 COLDWELL BANKER STORM Tüm Portföylerinde Tek Yetkilidir. (at Martı Tower) https://www.instagram.com/p/Cn67XtRrgrj/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Tumblr media
Erol Esentürk: DASK ve Konut Sigortası Önemli Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler Türkiye'de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında yaptırılması zorunlu hâle gelen Zorunlu Deprem Sigortası, bir diğer ismiyle DASK ve Konut Sigortası’nın da ne kadar önemli olduğunu da gündeme getirdi. Konu ile ilgili değerlendirme yapan Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk, depremler sonrası DASK ve Konut Sigortası’na taleplerin arttığını söyledi. Tüm tapu ve tesisat sözleşme işlemlerinde zorunlu evrak olarak talep edilen DASK’ın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar ve bu binaların içinde yer alan iş yerleri ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler için “Afet Kanunu” kapsamında yaptırılması gereken bir poliçe olduğunu belirten Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk: “İlgili kanun kapsamında belirlenen limitler için deprem ve deprem sonucunda gerçekleşen yangın, tsunami ve yer kayması için teminat sağlayan bir poliçedir. Sadece bina için teminat sağlanmaktadır. Depremde tam bir sigorta teminatı için, DASK tarafından belirlenen limitler ile binanızın inşaat bedeli arasında kalan kısım ve eşyanız için konut poliçesi kapsamında teminat alabilirsiniz. Yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşaa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanır. Poliçesini her yıl yenileyen poliçe sahipleri yenileme indiriminden faydalanır. İnşaat tarihi ve Kat sayısına göre indirim/sürprim uygulanabilir. Sigortalanan konut için poliçede ne kadar teminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise o limite kadar hasarları karşılar. 2022’nin Kasım ayında yapılan değişiklikle DASK’ın teminat tutarları artırıldı. DASK’ın bir konut için ödeyeceği en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL’dir. Ancak bazı durumlarda hasar poliçe kapsamında belirtilen limiti aşabiliyor. Bu tür durumlarda, poliçe limitini aşan hasarların ödenmesi zorunlu deprem sigortası poliçesinden maalesef karşılanamıyor” dedi. Konut sahiplerinin DASK dışında Konut Sigortası’nı da yaptırmasının önemli olduğunu vurgulayan Esentürk: “Konut sigortası, herhangi bir doğal afet, yangın ve hırsızlık durumunda ev ve içindeki eşyaları koruyan geniş kapsamlı bir sigorta türüdür. Herhangi bir tehlike ya da konutta meydana gelen hasarda sigortalıları büyük masraflardan kurtarır. Bu sigorta zorunlu olmamakla beraber yaptıranlara büyük yararlar sağlar. Ayrıca sadece ev sahipleri değil kiracılar da Konut Sigortası’ndan yararlanabilirler. Ev maliki olmasa da konutta ikâmet edenler eşyalarını bu sigorta ile güvence altına alabilir” dedi. Sigortalarımızın hasarlarını tazmin süreci DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’ndan limitler dahilinde tazmini için: Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile), Güncel Tapu Bilgisi, Hasar Yeri Açık Adresi ve Sigortalı Telefonu bilgi ve belgelerinin olması ve 125 aranarak dosya açılması gerekiyor. DASK biriminin yaptığı açıklamaya göre geri ödemelerin hızlıca yapılmasının öngörüldüğünü söyleyen Esentürk: “Genel şartlar doğrultusunda DASK poliçesinde yer alan sigorta bedelinden deprem muafiyeti düşüldükten sonraki bedel sigortalının hesabına ödenir. Ancak tabi ki her durum kendi içinde değerlendirmeye tabidir. Ekspertiz çalışması devletin atadığı bağımsız eksper tarafından yapılacaktır. İBAN bilgisi ile mutabakata varılan rakam sigortalının hesabına yatacaktır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise sigortalı bina üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konu DASK'a bilgilendirilmeli” diye ekledi.
0 notes
Text
Tumblr media
Erol Esentürk: DASK ve Konut Sigortası Önemli Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler Türkiye'de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında yaptırılması zorunlu hâle gelen Zorunlu Deprem Sigortası, bir diğer ismiyle DASK ve Konut Sigortası’nın da ne kadar önemli olduğunu da gündeme getirdi. Konu ile ilgili değerlendirme yapan Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk, depremler sonrası DASK ve Konut Sigortası’na taleplerin arttığını söyledi. Tüm tapu ve tesisat sözleşme işlemlerinde zorunlu evrak olarak talep edilen DASK’ın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar ve bu binaların içinde yer alan iş yerleri ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler için “Afet Kanunu” kapsamında yaptırılması gereken bir poliçe olduğunu belirten Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk: “İlgili kanun kapsamında belirlenen limitler için deprem ve deprem sonucunda gerçekleşen yangın, tsunami ve yer kayması için teminat sağlayan bir poliçedir. Sadece bina için teminat sağlanmaktadır. Depremde tam bir sigorta teminatı için, DASK tarafından belirlenen limitler ile binanızın inşaat bedeli arasında kalan kısım ve eşyanız için konut poliçesi kapsamında teminat alabilirsiniz. Yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşaa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanır. Poliçesini her yıl yenileyen poliçe sahipleri yenileme indiriminden faydalanır. İnşaat tarihi ve Kat sayısına göre indirim/sürprim uygulanabilir. Sigortalanan konut için poliçede ne kadar teminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise o limite kadar hasarları karşılar. 2022’nin Kasım ayında yapılan değişiklikle DASK’ın teminat tutarları artırıldı. DASK’ın bir konut için ödeyeceği en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL’dir. Ancak bazı durumlarda hasar poliçe kapsamında belirtilen limiti aşabiliyor. Bu tür durumlarda, poliçe limitini aşan hasarların ödenmesi zorunlu deprem sigortası poliçesinden maalesef karşılanamıyor” dedi. Konut sahiplerinin DASK dışında Konut Sigortası’nı da yaptırmasının önemli olduğunu vurgulayan Esentürk: “Konut sigortası, herhangi bir doğal afet, yangın ve hırsızlık durumunda ev ve içindeki eşyaları koruyan geniş kapsamlı bir sigorta türüdür. Herhangi bir tehlike ya da konutta meydana gelen hasarda sigortalıları büyük masraflardan kurtarır. Bu sigorta zorunlu olmamakla beraber yaptıranlara büyük yararlar sağlar. Ayrıca sadece ev sahipleri değil kiracılar da Konut Sigortası’ndan yararlanabilirler. Ev maliki olmasa da konutta ikâmet edenler eşyalarını bu sigorta ile güvence altına alabilir” dedi. Sigortalarımızın hasarlarını tazmin süreci DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’ndan limitler dahilinde tazmini için: Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile), Güncel Tapu Bilgisi, Hasar Yeri Açık Adresi ve Sigortalı Telefonu bilgi ve belgelerinin olması ve 125 aranarak dosya açılması gerekiyor. DASK biriminin yaptığı açıklamaya göre geri ödemelerin hızlıca yapılmasının öngörüldüğünü söyleyen Esentürk: “Genel şartlar doğrultusunda DASK poliçesinde yer alan sigorta bedelinden deprem muafiyeti düşüldükten sonraki bedel sigortalının hesabına ödenir. Ancak tabi ki her durum kendi içinde değerlendirmeye tabidir. Ekspertiz çalışması devletin atadığı bağımsız eksper tarafından yapılacaktır. İBAN bilgisi ile mutabakata varılan rakam sigortalının hesabına yatacaktır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise sigortalı bina üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konu DASK'a bilgilendirilmeli” diye ekledi.
0 notes
sigorta-sektoru · 1 year
Text
Tumblr media
Erol Esentürk: DASK ve Konut Sigortası Önemli Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler Türkiye'de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında yaptırılması zorunlu hâle gelen Zorunlu Deprem Sigortası, bir diğer ismiyle DASK ve Konut Sigortası’nın da ne kadar önemli olduğunu da gündeme getirdi. Konu ile ilgili değerlendirme yapan Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk, depremler sonrası DASK ve Konut Sigortası’na taleplerin arttığını söyledi. Tüm tapu ve tesisat sözleşme işlemlerinde zorunlu evrak olarak talep edilen DASK’ın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar ve bu binaların içinde yer alan iş yerleri ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler için “Afet Kanunu” kapsamında yaptırılması gereken bir poliçe olduğunu belirten Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk: “İlgili kanun kapsamında belirlenen limitler için deprem ve deprem sonucunda gerçekleşen yangın, tsunami ve yer kayması için teminat sağlayan bir poliçedir. Sadece bina için teminat sağlanmaktadır. Depremde tam bir sigorta teminatı için, DASK tarafından belirlenen limitler ile binanızın inşaat bedeli arasında kalan kısım ve eşyanız için konut poliçesi kapsamında teminat alabilirsiniz. Yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşaa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanır. Poliçesini her yıl yenileyen poliçe sahipleri yenileme indiriminden faydalanır. İnşaat tarihi ve Kat sayısına göre indirim/sürprim uygulanabilir. Sigortalanan konut için poliçede ne kadar teminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise o limite kadar hasarları karşılar. 2022’nin Kasım ayında yapılan değişiklikle DASK’ın teminat tutarları artırıldı. DASK’ın bir konut için ödeyeceği en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL’dir. Ancak bazı durumlarda hasar poliçe kapsamında belirtilen limiti aşabiliyor. Bu tür durumlarda, poliçe limitini aşan hasarların ödenmesi zorunlu deprem sigortası poliçesinden maalesef karşılanamıyor” dedi. Konut sahiplerinin DASK dışında Konut Sigortası’nı da yaptırmasının önemli olduğunu vurgulayan Esentürk: “Konut sigortası, herhangi bir doğal afet, yangın ve hırsızlık durumunda ev ve içindeki eşyaları koruyan geniş kapsamlı bir sigorta türüdür. Herhangi bir tehlike ya da konutta meydana gelen hasarda sigortalıları büyük masraflardan kurtarır. Bu sigorta zorunlu olmamakla beraber yaptıranlara büyük yararlar sağlar. Ayrıca sadece ev sahipleri değil kiracılar da Konut Sigortası’ndan yararlanabilirler. Ev maliki olmasa da konutta ikâmet edenler eşyalarını bu sigorta ile güvence altına alabilir” dedi. Sigortalarımızın hasarlarını tazmin süreci DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’ndan limitler dahilinde tazmini için: Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile), Güncel Tapu Bilgisi, Hasar Yeri Açık Adresi ve Sigortalı Telefonu bilgi ve belgelerinin olması ve 125 aranarak dosya açılması gerekiyor. DASK biriminin yaptığı açıklamaya göre geri ödemelerin hızlıca yapılmasının öngörüldüğünü söyleyen Esentürk: “Genel şartlar doğrultusunda DASK poliçesinde yer alan sigorta bedelinden deprem muafiyeti düşüldükten sonraki bedel sigortalının hesabına ödenir. Ancak tabi ki her durum kendi içinde değerlendirmeye tabidir. Ekspertiz çalışması devletin atadığı bağımsız eksper tarafından yapılacaktır. İBAN bilgisi ile mutabakata varılan rakam sigortalının hesabına yatacaktır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise sigortalı bina üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konu DASK'a bilgilendirilmeli” diye ekledi.
0 notes
sigorta-haberleri · 1 year
Text
Tumblr media
Erol Esentürk: DASK ve Konut Sigortası Önemli Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler Türkiye'de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında yaptırılması zorunlu hâle gelen Zorunlu Deprem Sigortası, bir diğer ismiyle DASK ve Konut Sigortası’nın da ne kadar önemli olduğunu da gündeme getirdi. Konu ile ilgili değerlendirme yapan Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk, depremler sonrası DASK ve Konut Sigortası’na taleplerin arttığını söyledi. Tüm tapu ve tesisat sözleşme işlemlerinde zorunlu evrak olarak talep edilen DASK’ın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar ve bu binaların içinde yer alan iş yerleri ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler için “Afet Kanunu” kapsamında yaptırılması gereken bir poliçe olduğunu belirten Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk: “İlgili kanun kapsamında belirlenen limitler için deprem ve deprem sonucunda gerçekleşen yangın, tsunami ve yer kayması için teminat sağlayan bir poliçedir. Sadece bina için teminat sağlanmaktadır. Depremde tam bir sigorta teminatı için, DASK tarafından belirlenen limitler ile binanızın inşaat bedeli arasında kalan kısım ve eşyanız için konut poliçesi kapsamında teminat alabilirsiniz. Yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşaa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanır. Poliçesini her yıl yenileyen poliçe sahipleri yenileme indiriminden faydalanır. İnşaat tarihi ve Kat sayısına göre indirim/sürprim uygulanabilir. Sigortalanan konut için poliçede ne kadar teminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise o limite kadar hasarları karşılar. 2022’nin Kasım ayında yapılan değişiklikle DASK’ın teminat tutarları artırıldı. DASK’ın bir konut için ödeyeceği en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL’dir. Ancak bazı durumlarda hasar poliçe kapsamında belirtilen limiti aşabiliyor. Bu tür durumlarda, poliçe limitini aşan hasarların ödenmesi zorunlu deprem sigortası poliçesinden maalesef karşılanamıyor” dedi. Konut sahiplerinin DASK dışında Konut Sigortası’nı da yaptırmasının önemli olduğunu vurgulayan Esentürk: “Konut sigortası, herhangi bir doğal afet, yangın ve hırsızlık durumunda ev ve içindeki eşyaları koruyan geniş kapsamlı bir sigorta türüdür. Herhangi bir tehlike ya da konutta meydana gelen hasarda sigortalıları büyük masraflardan kurtarır. Bu sigorta zorunlu olmamakla beraber yaptıranlara büyük yararlar sağlar. Ayrıca sadece ev sahipleri değil kiracılar da Konut Sigortası’ndan yararlanabilirler. Ev maliki olmasa da konutta ikâmet edenler eşyalarını bu sigorta ile güvence altına alabilir” dedi. Sigortalarımızın hasarlarını tazmin süreci DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’ndan limitler dahilinde tazmini için: Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile), Güncel Tapu Bilgisi, Hasar Yeri Açık Adresi ve Sigortalı Telefonu bilgi ve belgelerinin olması ve 125 aranarak dosya açılması gerekiyor. DASK biriminin yaptığı açıklamaya göre geri ödemelerin hızlıca yapılmasının öngörüldüğünü söyleyen Esentürk: “Genel şartlar doğrultusunda DASK poliçesinde yer alan sigorta bedelinden deprem muafiyeti düşüldükten sonraki bedel sigortalının hesabına ödenir. Ancak tabi ki her durum kendi içinde değerlendirmeye tabidir. Ekspertiz çalışması devletin atadığı bağımsız eksper tarafından yapılacaktır. İBAN bilgisi ile mutabakata varılan rakam sigortalının hesabına yatacaktır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise sigortalı bina üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konu DASK'a bilgilendirilmeli” diye ekledi.
0 notes