Tumgik
#Murat Bakan
bilgibedava · 2 years
Text
SOSYAL KONUT PROJESİ İKTİDARA BİR YIL İÇİN LAZIM - ALİ TARAKCI sosyal konut projesi
SOSYAL KONUT PROJESİ İKTİDARA BİR YIL İÇİN LAZIM – ALİ TARAKCI sosyal konut projesi
SOSYAL KONUT PROJESİ İKTİDARA BİR YIL İÇİN LAZIM – ALİ TARAKCI #sosyalkonutprojesi sosyal konut projesi #sosyalkonutprojesi #toki #tokibaşvurusu 643 Kişi Okudu – 86 Kişi Beğendi Sende Beğen Yorum Yap Ali Tarakcı ile Gündem’de; – Sosyal Konut Projesine kimler başvurabilir? Abone Ol: http://bit.ly/3pD7MAl #gerçektivi #gündem #sondakika Bizlere Patreon hesabımızdan destek olmak…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
zonguldakpost · 2 years
Text
0 notes
muratmesutfan · 5 months
Text
Tumblr media
Anıların ardından dalgın bakan bir çift yorgun göz oldum…
Kayboldu kalabalıklar, ıssızlığa yaren oldum…
Gelmeyeceğini bile bile, ayaklarına yol oldum…
Seni, kendime anlatmanın ağırlığına terazi oldum…
Çaresiz zamanlarda, sana çarpan saat oldum…
Sermayesini harcayamamış, fakir bir tüccar oldum…
Sevilerim içimde büyüdü, içime gömüldü, kendime mezar oldum…
Sevdim Seni, gerçek miydin bilemeden, masalıma çocuk oldum…
Ah bu kızıl ikindiler, sizin müptelanız oldum…
İmkânsız bir hikâyeye aşk oldum…
Aşk diye diye aşka aşık oldum…
Göz oldum, yaren oldum, yol oldum,
terazi oldum, saat oldum, tüccar oldum,
mezar oldum, çocuk oldum, müptela oldum,
aşk oldum, aşık oldum…
Ben böyle vuruldum…
Murat Mesut
22 notes · View notes
bedrierdem · 4 months
Text
Her şeyin en güzeline tesadüf edebilmek,
Sadece sevgiyle mümkündür ;
Sevgiyle atan bir kalp
Sevgiyle bakan bir göz,
Sevgiyle konuşan bir dille...
Murat BOZOĞLU
Sıradan bir hayatın, sıradan bir gölgesi olduğunu söyleyen, yüreği tıka basa sevgi dolu, gönlü güzel, temiz kalpli ve alçak gönüllü bir güzel yurdum insanı diyor ki.: “Biliyoruz ki bütün acılar bir gün geçer. Bütün fotoğraflar sararır. Yara kabuk tutar kapanır. Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda. Bir fincan sade kahve. Demli bir çay ister akşam üstü olunca. Sokakta mevsimi fark edersin aynada kendini. Önceleri belli belirsiz sonra gamzene kadar gülersin. Şarkılar mırıldanır çekmecelerde renkli kalemlerini ararsın. Kuşlar gelir konar dallarına. Kırıldığın yerden çiçek açarsın. Bütün acılar bir gün geçer. Ya da alışırsın,” diyor. Umut ve hayal dünyanız engin olsun.
Günaydınlar, sağlıklı, mutlu, huzurlu ve gönlünüzce güzel günler, ilgili, duyarlı, temiz kalpli, yüreği sevgi dolu, can ve candan olan güzel insanlar. Esenlikler her birinize. 🌹❤ 🌻 🌺 🍁🌈🙋‍♂️🙏
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
15 notes · View notes
whitegirdle8 · 2 years
Text
Best Turkish tv series of 2014
This year Turkish a ton of new Turkish television series began. We have arranged a rundown of the most watched ones. 5-Kardeş Payı (Equal Share) Type: Absurd Comedy Project: Ahmet Kural, Murat Cemcir, Seda Bakan, Ali Ihsan Varol Broadcast Network/Tv Channel: Star Tv Kardeş Payı is a satire and has an extremely unique situation. The story is around two siblings who are handymen with no logical schooling. However, with respect to their insane researcher father, they attempt to make a progressive electric engine to demonstrate their ability. The series are exceptionally entertaining and it's anything but a customary parody It has a crazy situation and the characters of are entirely odd. This is the second television series of the team, the past series Işler Güçler was additionally in a similar type and was exceptionally famous among its fans. 4-Intikam (Revenge) Kind: Drama, Thriller Project: Beren Saat, Mert Fırat, Nejat Işler Broadcast Network/Tv Channel: Kanal D The series depends on the American unique series called "Vengeance". Beren Saat will play a young lady named Efsun who gets back to town where she grew up for only a certain something; getting the payback of his dad! In the trailers, she tells that they took her life and allowed her a solitary opportunity; vengeance. In second trailer she tells her dad was guiltless and he passed on as a blameless man, subsequently nobody will be pardoned in this story! 3-Benim Hala Umudum Var (I actually have an expectation) Type: Drama Project: Gizem Karaca, Şükrü Özyıldız, Berk Oktay Broadcast Network/Tv Channel: Kanal D This series is about a young lady whom lives in the suburb inside an unfortunate family. Umut(Gizem Karaca) experiences her moms second marriage. her father by marriage and sister by marriage makes her life a bad dream. Abruptly Umut had a change to save her life and she turns into a popular model and experienced passionate feelings for to a rich man yet leisurely losing his abundance. 2-Benim Için Üzülme (Don't feel frustrated about me) Type: Drama Project: Fulya Zenginer, Tansel Öngel, Eren Hacısalihoğlu, Çağlar Ertuğrul, Öykü Çelik Broadcast Network/Tv Channel: Atv, Show Tv Benim Için Üzülme has an exceptionally sensational story. Buke(Fulya Zenginer) is a part timers little girl and two youthful dear companions fells into adoration to her. After https://v.3seq.com/video/series/annenin-sirridir-cocuk/ of issues, at long last she was going to cheerful with whom she cherishes, yet the destiny goes for the kill quickly and without hesitation… Just before the wedding a relative from her town kills her brother by marriage and afterward numerous incredible issues encompasses her life. She needed to live like an outcast however her significant other battles against all issues to carry on with an existence with Buke.
Tumblr media
1-Çalıkuşu(The Wren) Type: Drama Project: Fahriye Evcen, Burak Özçivit Broadcast Network/Tv Channel: Atv, Show Tv Çalıkuşu(The Wren) depends on the first book. Feride lost her mom in her life as a youngster she experienced childhood in his auntie's home with her cousin Kamran(Burak Özçivit). Subsequent to having training and turning into an educator Feride was presently a young lady and she felt into affection with Kamran. Their adoration was almost amazing since a few envious considerations seen to her and she tought that there was one more lady in Kamran's life… Feride left her aunties home and went to Anatolia for work…
3 notes · View notes
korkutkalkan · 19 days
Link
CHP İçişleri Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, Hani 3. Jandarma Komando Taburu’nda görev yapan beş rütbeli askerin bir disiplin soruşturmasına kamyon kasasında götürüldüğü görüntüleri paylaştı. 'KAZA OLUR, PUSUYA DÜŞERLER' Bakan, bölgenin ve aracın yarattığı tehlikeye dikkat çekerek, "Yer Hani-Lice arası. Bu çocuklar, bu vatan evlatları Allah muhafaza kaza olsa sağ çıksalar, sakat kalırlar. Ateş altında kalsalar, pusuya düşseler ki Hani-Lice arasındaki yol geçmişte en çok pusu atılan, en çok şehit verdiğimiz yollardan biri. Ellerinde ne silah ne de mühimmat var. ⁠Aracın arkasında ya da önünde zırhlı araç olmalı gördüğümüz kadarıyla arkasında emniyet aracı yok önünde var mı onu da bilmiyoruz. Yani neresinden tutarsanız elinizde kalacak bir rezillik" ifadelerini kullandı. Konuyu CHP Milli Savunma’dan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ile paylaştığını söyleyen Bakan, konunun takipçisi olacaklarını belirtti. Yankı Bağcıoğlu ise yaptığı paylaşımda, "Benzer manzarayı depremden sonraki müdahale sürecinde Jandarmalarımızın damperli kamyonlarla taşınması sırasında da görmüştük. TSK’dan tamamen koptuktan sonra, Jandarma’da Emniyet Kaza Önleme (EKÖ) kurallarının uygulanmasında da ciddi sıkıntılar görülüyor. Bu bile 2 kurum arasında bağların tamamen koparılmasının olumsuz sonuçlarına örnek. Bu işlem kurumun temelini oluşturan uzman çavuşları cezalandırma maksadı ile yapılıyorsa daha da vahim" dedi. 'CAN GÜVENLİĞİMİZİ ALACAĞIMIZ HİÇBİR DURUM YOK' Murat Bakan'ın paylaştığı videoda yaşanılanları anlatan uzman çavuş o anları cep telefonuyla kaydederek, şunları anlattı: “5 Nisan 2024 Cuma günü sabah 09.00’da Hani 3. Jandarma Komando Taburu’ndan Isuzu marka araçla Alay Disiplin Kurulu’na gitmek üzere çıkış yaptık. Bize verdikleri araç bu şekilde. Hiçbir güvenlik önlemi, hiçbir emniyet kemeri, can güvenliğimizi alacağımız hiçbir durum yok. Ben Uzman Çavuş X.X, ben kendim de açıktayım zaten. Arkadaşım beni tanık yazdırdığı için, ben Alay Disiplin Kurulu’na gitmekteyim. İçerideki Başçavuş X.X.., Üsteğmen X.X'in şikayetlerimiz dolayı ettiğimiz için bize tahsis ettikleri araç bu. Normalde bizi Lice’ye götürürken zırhlı aracın içinde bile emniyet kemeri takmayı emreden personeller bizi bu araçla gönderiyorlar. Biz şu an terörle mücadele yapmış olduğumuz Hani Tabur’dan Lice Alay'a çıkmaktayız. Gitmiş olduğumuz araç da budur. Gerekli yetkililere bir şekilde bu videoyu ulaştıracağız."
0 notes
gundembuca · 1 month
Text
CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL Buca'da Konuştu “CHP ’nin Buca’daki adayı belli Görkem Duman”
Tumblr media
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Buca Belediye Başkan Adayı Görkem Duman ile birlikte Buca halkıyla buluştu. Partiyİ terk edip başka partilerden aday olanlara seslen Özel" Bu partinin kurucusu belli adı belli genel başkanı belli ve Buca Belediye Başkan adayı da belli Görkem Duman kardeşim" dedi Işılay Saygın Meydanı'nda gerçekleşen Buca ittifakı buluşmasına Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan, Gamze Taşçıer, Burhanettin Bulut, İzmir Milletvekilleri Ednan Arslan, Yüksel Taşkın, Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve binlerce Bucalı vatandaş katıldı.
Tumblr media
“PARTİDEN İÇERİ SOKMAM” Meydanda coşkulu kalabalığa seslenen Özgür Özel "Bir gerçek var. Biz Görkem Başkan’la birlikteyiz. Ben CHP’nin son genel başkanıyım. Partinin ilk ve kurucu Genel Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bu partinin bayrağı belli, adı belli, logosu belli, Buca’daki adayı belli. Görkem Duman… Birileri aday adayı olacak, sonra parti bir aday belirleyecek, ‘küstüm oynamıyorum’ diyecek, Atatürk’ün partisini bırakıp başka bir yere gidecek, ondan sonra ‘Ben de CHP’liyim, gerekirse geri dönerim…’ Senin yaptığın o macerada AK Parti tehlikesi kapıdayken, sanki sosyal demokrat partilerle yarışıyoruz, partinin gidip oylarını bölmek, ondan sonra ‘Kazanırsam dönerim’… Onlar eskidendi! Atatürk’ün partisini bırakan, karşısına geçen yarışan, AK Parti’ye seçim kazandırtmak için umut olan, partiyi bölen, partiyi yoran kimseyi bir daha bu partinin kapısından içeri sokmam" dedi. https://youtu.be/wsiHq5WnJnI “İKİNCİ YÜZYILIN DEVRİMLERİ İÇİN GENÇ SİYASETÇİLER ÇOK ÖNEMLİ” Konuşmasının sonlarına doğru CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Buca’da elde edeceğimiz başarı hem Görkem’in bundan sonraki siyasi hayatı için hem de partimiz için çok önemli. Gençlerin adaylaştırılmasına Buca seçmeninin sahip çıkması, yeni siyaset için, cumhuriyetin ikinci yüzyılının yeni devrimleri için çok önemli. Ve takımın kaptanı son derece tecrübeli, ilçesinde çok başarılı, hem sakin hem kararlı Cemil Tugay Başkanının sonuna kadar hep beraber arkasındayız" dedi.  
Tumblr media
“CUMHURİYET’İN EVLATLARINA GÜÇ VERİN” Kürsüye büyük bir sevgi seli ve tezahüratlar çıkan CHP Buca Belediye Başkanı Görkem Duman “Cumhuriyetimizin kurucusu, ilk genel başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti gençlere armağan etti. Genel Başkanımız da İzmir’de gençlere inandı, güvendi ve bir tanesini siz kıymetli Bucalılara emanet etti. Buca’yı birlikte yöneteceğiz. Doğduğum, büyüdüğüm ve her şeyime sahip olduğum Buca’ya borcumu ödeme vakti. Kentime hizmet etmenin onurunu ve gururunu yaşayacağım. Buca’yı sizlerle birlikte hakla, adaletle, şeffaflık, sevgiyle yöneteceğiz. Size burada söz veriyorum. Biz bu yola hiç dinlememek üzere çıktık ve asla yorulmayacağız. Bizi izleyen bir çift mavi göz var. Onun emanetini yarınlara taşımak için yaptığımız bu kutlu mücadeleye sizler şahitlik ediyorsunuz. Bizler bu mücadeleyi genç kardeşlerimiz, kadınlarımız, emeklilerimiz, çocuklarımız için yapıyoruz, biz bu mücadeleyi vatanımız için yapıyoruz. Bizler cumhuriyetin evlatlarıyız. Sizlerle beraber bu karanlığa, umutsuzluğa, yoksulluğa, cemaatlere ve tarikatlara yaşadığımız kentimizi ve ülkemizi asla teslim etmeyeceğiz. Sizlerle kurduğumuz Buca İttifakı, Türkiye İttifakı ile bunu başaracağız. Atatürk’ün yolunda yürüyen cumhuriyetin evlatlarına güç verin” dedi https://www.youtube.com/watch?v=_Rcpe8Jq9nA&t=64s https://youtu.be/wsiHq5WnJnI Read the full article
0 notes
medya-press · 2 months
Link
Eylem Tok ve oğlu Mısır’dan ABD’ye kaçtı | Bakan Tunç: İadeleri istendi
0 notes
yenikibris · 3 months
Text
Depremin 1. yılı: Dediler ki ‘normal’ - Gözde Bedeloğlu
Resmi rakamlara göre 50 binden fazla insanın öldüğü Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden henüz iki ay geçmişti ki, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Hamdolsun” dedi, “necip bir milletimiz var, büyük bir lidere sahibiz. 11 ilimizde artık hayatlar normale dönmeye başladı.” Bakan beyin hayatın ‘normalleştiğini’ savunduğu günlerde, AFAD verilerine göre çadırda…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
benimpencerelerim · 3 months
Text
SermayeSA
Bahadır Özgür [email protected]
Açgözlülüğün kalbinden gelen bir ses: 'Ulan alçak Sakıp'
Sabancı ailesinin ‘üvey’ mensubu Sevgi Sabancı’nın yazdığı anı kitabı, Türkiye’nin en zengin ailelerinden birisinin üzerinden sermaye sınıfının ahlaki, dini, etik anlayışının altındaki çırılçıplak servet tutkusunun genetik haritasını çıkarıyor.
27 Ocak Cumartesi 2024   Saat: 00:02
Sermaye sınıfının açgözlülüğü daima satın alınmış bir ‘saygınlıkla’ örtülüdür. Ama mistik tülün yırtıldığı bir ‘an’ vardır. “Gözler kapanıp kasalar açıldığında” der buna Balzac. O vakit mirasçıların etekleri tutuşur. Göz bebekleri kızarır, şakaklarındaki damarlar şişer, hırıltılı nefesleri hızlanır. İçlerinde biriken şirretlik volkan gibi patlamaya hazırdır. Zekice buldukları entrikaların işe yarayıp yaramadığını test edecekleri bir paylaşım seremonisi başlamak üzeredir. Tüm hayatlarının ahlaki pusulasını oluşturan bir söz, kulaklarında çınlayan bir ilahiye dönüşür: Ölüm hak, miras helal!
Tumblr media
Hacı Ömer Sabancı’nın büyük oğlu İhsan’ın kızı Sevgi Sabancı, Kayseri’deki köyünde bir duvara sırtını verip karşıdaki üzüm bağlarına iç çeke çeke bakan Hacı Ömer’in, Adana’da ‘SA krallığına’ uzanan entrikalarla dolu tarihini, bir miras meselesi üzerinden anlatıyor.
Kitabın kısa özetini "Sabancı ailesinin 'karanlık' tarihi" başlıklı şu yazıda bulabilirsiniz. Hacı Ömer’in altı çocuğu vardır: İhsan, Sakıp, Hacı, Şevket, Erol, Özdemir. İhsan tam bir Adanalı gibi yaşar. İçmeyi, eğlenmeyi, futbolu, kadınları sever. Oysa çekirdekten cimri Hacı Ömer için tahammül edilemez günahlardır bunlar. Dini veya ahlaki nedenlerden değil, para harcama olarak gördüğünden... Anne ve babasının seçtiği Yüksel hanımla evlenen İhsan, bir gün yoksul mahalleden Nevin’e aşık olur. Resmi nikah sözü verse de aile bağı engeldir. İmam nikahı kıyar ve beraber yaşarlar. Nevin’den Sevgi, Murat ve Sevilay isimli üç çocuğu olur. Mesele de bundan sonra başlar. Mirasa yeni ortaklar gelmiştir çünkü.
Hikaye, Sabancı ailesinin nüfuzunu kullanarak bu ortakları yok etmeye çalışması üzerinden bugüne kadar ilerler. Polise ev bastırılır, hapse attırılır, Nevin’e fahişe damgası vurulur, çocuklar “piç” diye aşağılanır. Hacı Ömer öldükten sonra aynı aile politikası Sakıp Ağa’nın önderliğinde kesintisiz sürer. İlgi çekici olduğu kadar iğrendirici bir hikayedir. Bütün kutsal değerlerin de üzerinde bir kutsallığa sahip serveti koruma ve kollama yolunda her şeyin mubah kılındığını apaçık izleriz.
Dolayısıyla kitap zengin bir ailenin geçmişine dair mahrem konularla sınırlı değildir. Türkiye’nin modern sermaye sınıfının ahlaki normlarının ne olduğunu, servet tutkusundan kaynaklanan yozlaşmayı ve bütün bunların sermaye birikiminin evreni içinde nasıl şekillendiğini de görürüz. Ve nihayetinde Balzac’ın dahiyane cümlesini bir kez daha hükmünü icra ederken buluruz: Her büyük servetin altında bir suç yatar!
İKİ İNTİHAR VE TEMSA’NIN BOZUK FRENLERİ
Sabancı ailesi İhsan’ı Nevin’den koparamayınca türlü çirkefliklere başvurur. Azmettiricinin kim olduğu belirsiz üç saldırıya uğrar Nevin. Birinde pencereden bıçak fırlatılır, kıl payı geçip duvara saplanır. Başka bir sefer, eve gelen tanımadığı bir kişi uzun uzun baktıktan sonra, “Tövbe, ne kadar para verirlerse versinler seni öldüremem” der, kaçar. Bir başka sefer Hacı Ömer’in köyünde üzerine sürülen traktörden son anda İhsan kurtarır. Traktör şoföründen bir daha haber alınamaz.
Ancak iki şüpheli intihar vakası var ki, Müge Anlı’nın sahnesine çıkarılan fakir fukaranın vukuatları yanlarında dipnot kalır.
Sevgi Sabancı, 1986’da TEMSA’da çalışan Vehbi Asutay adlı genç bir mühendisle tanışır. Uzun süren ilişkiyi Asutay, evliliğe çevirmek niyetindedir. Sevgi hanım uyarır: “Amcalarım, Güler abla bunu duyarsa seni işten atarlar.” Asutay oralı olmaz. Eğitiminin, kariyerinin başka iş bulmaya yetecek düzeyde olduğunu söyler. Çok önemli bir ‘sırrı’ da paylaşır: “İmal ettiğimiz otobüslerin fren sisteminde sorun olduğunu üst yönetime rapor halinde verdim. Ölümlü kazalar olursa hiç şaşırmayın dedim. Bayağı bozuldular. Beni kapıya koyarlarsa sebebi bu rapor olur.” Asutay’ın akıbeti ne olur peki?
Evlilik hazırlıkları yapan Sevgi hanım Londra’dayken, 24 Temmuz 1988 günü bir telefon alır. Arayan gazetecidir. Hürriyet’te çıkan haberi aktarır: “Sabancılar’ın kızına aşık olan mühendis intihar etti!” Nişanlısı Asutay, evlendikten sonra beraber yaşamayı planladıkları Kandilli’de yeni aldığı evin garajında ölü bulunmuştur. Polis intihar olduğuna kanaat getirip dosyayı kapatır.
Hemen yakın zamanda yaşadığı bir başka hadiseyi hatırlar Sevgi hanım. Evliliğe adım atmanın verdiği özgüvenle 25 yaşındayken, mirastan kendilerine düşen hakkın yenildiğini belirterek Sabancılar’a itiraz eder. Derhal holdingin koordinatörlerinden Hüseyin Bey, ofise çağırır. Şu cümleler dökülür ağzından: “Benim babanla dostluğum oldu, hatırı çoktur. O hatıra binaen seni uyarmak için davet ettim. Miras konusunu fazla kaşıma. Bunlar babana acımadılar, sana hiç acımazlar. Verilenle yetin. Reha Turan olayını hatırla.”
Sevgi hanım, “Reha Turan olayı nedir” diye sorar. Aldığı yanıt imalıdır: “Ablan (üvey) Nur’un eski kocası. Geçinemedikleri için boşandılar. Sonra Güler ablanı tehdit ederek ara ara para koparmış. Bu durum uzayıp gitmiş, ta ki adam Boğaziçi Köprüsü’nden atlayıp intihar edinceye kadar.”
Kısaca kitap, Türkiye Cumhuriyet’inin tapusunda hatırı sayılır hissesi bulunan bir aileyi  tanımak bakımından eşsiz bir eser.
Eşsiz lakin, şu sıralar çok satanlar listesinin zirvesinde yer almasına rağmen medyanın şaşırtıcı düzeydeki ilgisizliği dikkat çekiyor. Üzerine az sayıda yazı çıktı mesela. Televizyonlarda konusu dahi olmadı. İçinde ihanetin, cinayet iddialarının, para hırsıyla gözü dönmüş zenginlerin şantaj ve tehditle iş yapmasının; Yılmaz Güney, Asil Nadir, Turgut Özal, Saddam Hüseyin, İran kraliyet ailesi vb. karakterlerin yer aldığı bu muhteşem malzemenin, yeterince malzeme olmaması soru işaretleri yaratıyor doğrusu. Türkiye’nin en zengin üç ailesinden birisinin kirli sepetini ortaya dökmek kolay iş değil.
Niye dökülsün ki zaten. Yozlaşmanın izini Gültepe’nin, Esenyurt’un varoş mahallelerinde veya Anadolu’nun kuytu köşelerinde aramak; paranın kirli yüzünün adresini iktidar yandaşlarıyla sınırlandırmak daha maliyetsiz. Koca koca şirketleri, üniversiteleri, müzeleri, yalıları, sanat koleksiyonları, reklam bütçesi olan bir ailenin neredeyse bir asra yayılan çıkar dünyasının aşağıya da damlayan nimetlerini, bir ‘piç’in anılarıyla lekelemeye ne gerek var! Hukuksuzluğun, güç zehirlenmesinin, paraya tahvil ahlakın temellerinin sermaye sınıfının egemenliğinde yattığını, yozlaşmanın tavandan tabana yayılan bir süreç olduğunu bilmenin; sermaye ve servet düşmanlığı yapmanın kime, ne faydası olur değil mi! Arsızlığın arşa çıktığı zamanlarda, içinizi soğutacak bir şeylere mi ihtiyacınız var? Alın size haksız servet diye üzerinde özgürce tepineceğiniz, miadı dolmuş bir kaç aparat: Dilan Polat’lar, Seçil Erzan’lar vs.. vs..
Kısaca Sevgi Sabancı’nın anıları, Türkiye’nin en zengin ailelerinden birisinin üzerinden sermaye sınıfının ahlaki, dini, etik anlayışının altında yatan çırılçıplak servet tutkusunun genetik haritasını çıkarıyor. Hani Karl Marx der ya, sermaye dünyasının ilişkilerinde aşk da sevgi de dostluk da kan bağı da paraya tahvillidir. Metalaşır ve satın alınır hale gelir. Kitap tam olarak bu ekonomi politik soyutlamanın, somutlanmış hali işte.
Bize yıllar boyu sevimli, vatansever, cömert bir figür gibi yutturulan ‘ağa’yı bir de ağabeyinden dinlemek lazım: “Ulan alçak Sakıp!”
0 notes
diyarbakirhaberleri · 4 months
Text
Bakan Yerlikaya’dan AK Parti İstanbul Adayı Murat Kurum’a tebrik
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/bakan-yerlikayadan-ak-parti-istanbul-adayi-murat-kuruma-tebrik/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
tarimzcom · 5 months
Link
0 notes
booncukhollywood · 6 months
Text
Dilan ve Engin Polat'ın Mali İşlerine Bakan Ahmet Gün ve 28 Yakınının Mal Varlıklarına Tedbir Konuldu
Dilan ve Engin Polat’ın Mali İşlerine Bakan Ahmet Gün ve 28 Yakınının Mal Varlıklarına Tedbir Konuldu Gazeteci Murat Ağırel, Dilan ve Engin Polat’ın mali işlerine bakan avukat Ahmet Gün ve 28 yakınının mal varlıklarına tedbir konulduğunu yazdı. ‘Kara para aklama’ ve ‘vergi kaçırma’ iddialarıyla MASAK’ın hazırladığı raporun ardından mal varlıklarına el konulan ve yurtdışına çıkış yasağı getirilen…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
muratmesutfan · 5 months
Text
Tumblr media
Anıların ardından dalgın bakan bir çift yorgun göz oldum… Kayboldu kalabalıklar, ıssızlığa yaren oldum… Gelmeyeceğini bile bile, ayaklarına yol oldum… Seni, kendime anlatmanın ağırlığına terazi oldum… Çaresiz zamanlarda, sana çarpan saat oldum… Sermayesini harcayamamış, fakir bir tüccar oldum… Sevilerim içimde büyüdü, içime gömüldü, kendime mezar oldum… SevdimSeni, gerçek miydin bilemeden, masalıma çocuk oldum… Ah bu kızıl ikindiler, sizin müptelanız oldum… İmkânsız bir hikâyeye aşk oldum… Aşk diye diye aşka aşık oldum…
Göz oldum, yaren oldum, yol oldum, terazi oldum, saat oldum, tüccar oldum, mezar oldum, çocuk oldum, müptela oldum, aşk oldum, aşık oldum… Ben böyle vuruldum…
Murat Mesut
15 notes · View notes
bedrierdem · 1 year
Text
Her şeyin en güzeline tesadüf edebilmek,
Sadece sevgiyle mümkündür ;
Sevgiyle atan bir kalp
Sevgiyle bakan bir göz,
Sevgiyle konuşan bir dille...
Murat BOZOĞLU
“Günaydınlar can ve candan insanlar. Hayırlara, iyiliklere, güzelliklere, mutluluklara, huzur ve saadete çıksın bütün yollarınız. Her şey gönlünüzce olsun.”🌷❤✌😄💖🙏💛
Tumblr media
7 notes · View notes
elazigsurmanset · 6 months
Text
AED BAYRAK DEĞİŞİMİ
Tumblr media
Merkezi Almanya’nın Wiesbaden kentinde bulunan Avrupa Elazığlılar Derneği (AED) yeni yönetimini belirledi. Daha önce AED Derneğinde Genel Sekreterlik görevi yapan Dr. Ahmet Yılmaz yeni dönemde iki yıllık başkanlık yapacak. Mali rapolarının okunmasının ardından bir teşekkür konuşmasını yapan eski başkan Muharrem Akan’’ iki yılda sosyal, kültürel, ekonomik, sanatsal ve eğitsel bir çok etkinlik gerçekleştirdik. Görevimizi layıkıyla yerine getirdik.  Görev süresince yönetim kurulu arkadaşlarımızla güzel çalışmalar yaptık. Zor dönemler yaşadık ve engellerle baş edebilmek için fedakarlıklar yaptık. Gelecek nesilleri güvenle yarınlara taşımak için önemli projelere imza attık. Çok şükür anlımızın akıyla misyonumuzu tamamladık’’dedi.
Tumblr media
Yeni dönemde başkanlık görevini üstlenen Dr.Ahmet Yılmaz ’’Derneğimiz, dışarda ismi takdir edilen bir kurum haline dönüştü. Önceki yönetiminde de bulunduğum, Derneğimizin vizyonunda herhangi bir değişim olmayacaktır. Bu çatı altında, sürekli ileriye bakan, gelecek nesillerimiz için ortak bir platform olabilecek anlayışa sahip bir vizyonla devam edeceğiz. Amacımız kişilerden bağımsız kendi kendine yeten derneğin, bir kurum olarak ön plana çıkmasıdır. Derneğimizin, gelecek nesillerimiz için bir çatı yapıya, sistematik bir döngüye dönüşmesini arzu ediyoruz. Burada sen ben o yok, biz varız. İki sene sonra bu yönetim görevini tamamladıktan sonra, yerine gelecek yeni yönetim, var olan sistemi devam ettirip daha da ileriye taşımak için mücadele edecektir. Bir yere gelmek çok zordur, ama orada kalabilmek çok daha zordur. AED’nin hak ettiği gibi kurumsallaşması ve baki kalması için yoğun çalışmalar yapacağız. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarımız yoğun şekilde geliştirilerek devam edecektir.  Kısa ve orta vadeli hedeflerimizin başında üye sayımızı artırmak. Gençlerimize, çocuklarımıza ve kadınlarımıza yönelik anlamlı ve önemli projeler gerçekleştirmek var. Gelecek nesillerimize kültürümüzü aktarmak istiyoruz. Hem Almanya’daki hemde Türkiye’deki kurumlarla görüşeceğiz. İş dünyasından kültür ve sanata kadar nerede bir hemşerimiz varsa onlarla görüşerek yeni dönemde birlikte çalışmak için çaba göstereceğiz’’şeklinde konuştu. Yeni yönetim Dr. Ahmet Yılmaz, Burhan Çimen, Celal Çoban, Ercan Yıldırım Eren Poyraz, Fatih Yıldırım, Faruk Aktaş, Halis Çalışkan, İbrahim Taş, İdris Sertkaya İlhami Güngör, İlhan Yarmadelen, Kaya Cankara, Kemal Yıldırım, Kenan Gezer, Muharrem Akan, Murat Demirkesen, Murat Poyraz, Mustafa Gökbayrak, Avukat Mustafa Yıldırım, Nihat Ataş, Nurettin Alagöz, Sadin Akdoğan, Sinan Doğan, Sunay Tok, Süleyman Koç, Veysi Ülker ve Yunus Fidan isimlerinden oluştu.
Tumblr media
AED önümüdeki günlerde bir araya gelerek görev dağılımını yapacak Read the full article
0 notes