Tumgik
#1 Yaralı
siirtnet · 11 months
Text
Siirt Merkeze Bağlı Köyde Silahlı Kavga: 1 Ölü, 1 Yaralı
Siirt il merkezine bağlı Tuzkuyusu köyünde iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde Tuzkuyusu (Erbine) köyünde iki grup arasında sözlü tartışma çıktı. Tartışmanın silahlı kavgaya dönmesi sonucu iki kişi yaralandı. Yaralılar Sivil Araçla Hastaneye Götürüldü Yaralılar çevredeki vatandaşlar sivil araçlarla Siirt…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
medyatekhaber · 9 days
Text
Yine motosiklet kazası: 1 yaralı
Adıyaman’da, 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan motosiklet kazalarındaki artış devam ediyor. Bu artışın nedeni, depremler sonrasında motosiklet kullanımının artması ve sürücülerin tedbirsiz yola çıkması olarak öne çıkıyor. Motosiklet kullanıcılarının, trafik kurallarına uymaları ve gerekli donanımla seyahat etmeleri yönündeki uyarılar ise işe yaramıyor. Son yaşanan kaza, elektrikli bisiklet…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
erttv · 1 year
Text
Ereğli’de tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrildi: 1 ölü, 8 yaralı
Ereğli’de tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrilmesi sonucu  kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı. Nezir Büyükçay idaresinde ki 63 AAP 153 plakalı minibüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi.Kazada otobüste bulunan Nesibe Büyükçay hayatını kaybederken, Mehmet Büyükçay,Süreyya Büyükçay,Aslan Büyükçay,Enes Büyükçay,Ahmet Büyükçay,Nurullah…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mcanylm34 · 1 year
Text
Bayramlar Bayram Ola -1
Şair. Abdurrahim Karakoç
Güneş yükselmeden kuşluk yerine Bir adam camiden döndü evine Oturdu sessizce yer minderine
Kizi "Bayram" dedi, yalın ayaklı Adam "Bayram" dedi, tam ağlamaklı...
Eli öpüldükçe içi burkuldu Konuşmak istedi, dili tutuldu Güç bela ağzından bir "off!" kurtuldu
Oğlu "Bayram" dedi, sırtı yamali Adam "he ya" dedi, gözü kapalı...
Düşündü kış yakın, evde odun yok Tenekede yağ yok, çuvalda un yok Yok yoka karışmış, tuz yok, sabun yok
Avrat "Bayram" dedi, eğdi başını Adam "evet" dedi, sıktı dişini...
Çalışsa ne iş var, ne cepte para Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim "Bayram" dedi, silindi yazı Adam "öyle dedi, bağrında sizi...
Döndürse yönünü herhangi dosta Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta Aylar, yıllar, günler erirken yasta
Yer-gök "Bayram" dedi, ağzını açtı Adam "Bayram" dedi, evinden kaçtı..
Tumblr media
108 notes · View notes
by-hulusi · 16 hours
Text
1 Mayıs .....
Onlar "Neme lazım" diyenlerin geleneğinden geliyor, biz isyan edenlerin...
Onlar grev kırıcıların geleneğinden geliyor, biz grev yapanların...
Onlar “Sürüden ayrılanı kurt kapar” diyenlerin, geleneğinden geliyor, biz "Koyun musun kardeşim!" diyenlerin...
Onlar ayran içenlerin geleneğinden geliyor, biz "Günah benim kime ne!" diyenlerin...
Onlar ellerini önlerinde kavuşturup başlarını bükenlerin geleneğinden geliyor, biz yumruklarını sıkıp kaldıranların...
Onlar sadakayı lütfedenlerin geleneğinden geliyor, biz ekmeği ikiye bölenlerin...
Onlar "işini bilenlerin" geleneğinden geliyor, biz yumruğunu masaya vurup konuşan Yaşar Usta'nın...
Onlar "gizli gizli kırıştıranların" geleneğinden geliyor, biz dört nala sevişenlerin...
* * *
Onlar sırıtanların çocukları, biz kahkaha atanların...
Onlar "Evinizde oturun, bizim de vaktimiz gelecek" diyenlerin vaazlarını dinledi, biz "Sokak özgürleştirir" diyenlerin şiirlerini...
Onlar gayretkeş gardiyanların çocukları, biz vazgeçmeyen mahkûmların...
Onlar Recep İvedik, biz Yılmaz Güney...
Onlar etek öpmüş, biz "paçaları aşağıya almışız"...
Onlar "Converse" giyince sivilleşen çocuklar, biz postallıyı makosenli görünce de tanıyanlar...
Onlar Muhteşem Süleyman'ın ahvadı, biz "Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmadı" diyenlerin...
Onlar "örgüt, ideoloji, emek" sözlerini şeytan icadı sananların çocukları, biz "zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların"...
Onlar "çukurları işçilerden" korurlar, biz "işçileri çukurlardan"...
Onlar çocukları bombalayıp "Pardon" bile demeyenler, biz ölü çocukların gözleriyle yaşayanlar...
Onlar suçlu kendileri bile olsa ekranlarda bık bık konuşanlar, biz öfkeden, tiksintiden nutku tutulanlar...
Onlar gazı atana değil yiyene kızanlar, biz yaralı arkadaşlar için ambulans arayanlar...
Onlar ihale peşine, biz arkadaşlarının duruşmalarında koşturanlar...
Onlar "Herkes bize benzesin" der, biz "Kim olursan ol gel"...
Onların iftarı beş yıldızlı, namazı bodyguard'lı, biz iman ederiz çıplak gelip çıplak giden insana...
Onlar çocuklar soru sormasın diye 4+4+4, bizde "Matematik iyi, kuşlar pekiyi"...
* * *
Onlar bu sabah çıkıp dövülenleri suçlayacaklar, biz bu sabah kalkıp "İyi misin?" diye arkadaşlarımızı arayacağız.
Onlar bu gece ayran içip mışıl mışıl uyuyacaklar, biz sofra kurup dostluğu, arkadaşlığı kutlayacağız.
Onlar huzurlu rüyalar görecek, biz gerçeği görmek için birbirimizin güzel, aydınlık yüzlerine bakacağız.
Onların çocukları babalarının göbekleriyle övünecek, bizim çocuklar babalarının kalbiyle...
Onlar böyleyken, biz böyleyiz işte... Bu kavga bitmez!
• E. Temelkuran
Tumblr media
10 notes · View notes
kalbiyarimkiz · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media
Sana sorsam uazağım kendimden
Başımı alıp giderim her savaşta
Beni uzak tut yaralı kabinden
Kanatır , kırarım , üzerim tek bakışta...
14 notes · View notes
hamitbyd-blog · 3 months
Text
#SONDAKİKA
Gaziantep Nurdağı'ın da helikopter kazası 2 pilotumuz șehit oldu, 1 teknisyen yaralı.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Başımız sağ olsun.
Yaralı teknisyen kardeşimize acil şifalar diliyorum.
10 notes · View notes
daenasblog · 1 year
Text
Yeni challenge ile hepinize merhaba ☀️
Özlediğinizi biliyorum. Bende sizi çok özledim. İlk günlerde ki adetimi artık biliyorsunuzdur, biraz konuşarak başlayacağım bugün. Dişil enerji ve yaralı dişil enerji hakkında konuşmak istiyorum. Bu tüm etkinliği yapmamın amacı aslında içinizde kalan dişil enerjiyi çıkarmak, kullanmanızı sağlamak ve eğer dişil enerjiniz yaralandıysa bunu iyileştirmek. Dişil enerjinin ne olduğundan bahsetmek ile başlıyorum. Dişil ve eril enerjiler, birbirini tamamlayan ve insanın içinde varoluştan itibaren olan içimizde gizli, aslında açığa çıkarılmayı bekleyen enerjilerdir. Okuduğum yazılarda ve makalelerde her zaman olsun dişil enerjinin kadını, eril enerjinin de erkeği temsil ettiği söylenir ve benimde dahil birçok kişinin kafasının karıştığı şey aslında budur. Dişil enerji daha sevgi dolu, alıcı, kabullenici, narin yaklaşan bir enerji iken eril ona kıyasla daha güçlü, kabullenici ve verici kalır. Bu enerjilerin herhangi bir cinsiyeti bulunmamaktadır ve her cinsiyette -veya insanda demem daha doğru olur sanırım- bulunur. Sadece bunu doğru kullanmanın önemli olduğunu söyleyebilirim. Dişilin daha naif bir yapısı olduğundan dolayı da biz kızlarımız ile dişil enerjimizi arttırma başlangıcında bulunuyoruz şuan. Tabii ki eril enerji de biz kızlar için ihmal edilmemesi gereken önemli bir unsurdur. Biz bu 15 günde beraber kızsal aktivitelerde yaparak, içimizdeki enerjiyi kullanmayı öğreneceğiz. Yaralı dişil enerji ise, içimizdeki dişilin çoğunlukla dışarıdaki etkenlerden etkilenerek yaralanması bunun sonucunda da kendi değerimizi bilmememiz ve self conceptin tamamen kafamızda yok olup, eriyip gitmesi diyebilirim. Şimdi içinizdeki özgüveni yeniden çıkartma vaktimiz gelmiş diyebilirim kızlarım.
Enerjinizin büyük çoğunluğunu ilk önce kendinize ardından doğru insanlara harcamanın zamanı geldi. Özgüveninizi geliştirmekte sizden özgürü şu an için yok. Evrende sizden başka sizi tanıyan kimse yok ve insanlardan yardım beklemek yerine, yaranızı kendiniz iyileştireceksiniz. Özgüven konsepti ortaya giriyor burda da. 1. adım kendinizin değerli olduğunuzu kabul etmek. Bu çok basit görünse bile kendinizden nefret ettiğinizi bile görebiliyorum bazen. Siz üzüldüğünüzde sizi sizden başka toparlayan kimse olamaz. Birçok insan hayatımıza bir şeyler katma ve tecrübe edinmemiz amacıyla gelip geçer sürekli. İnsanlar gittiğinde yine tek başınıza kalırsınız. Bunu çözmek her şeyden önce çok, çok fazla önemlidir. Özgüvenin aslında tanımı da budur. Kendinizi diğer insanların bakış açısından bakmayın, kendinize aynadan bakın. Her birinizin nasıl insanlar olduğunu bilmiyorum ama her seferinde size kızlarım diye hitap ediyorum. Benim için her biriniz teker teker çok özelsiniz. Hepinizin ayrı bir hikayesi ve ayrı bir enerjisi var bana yansıttığınız. Bunu harcamayın. İsteseniz neler yapabileceğinizi biliyorsunuz. Bunu biliyorsanız, hayal kurmayıp gerçekleştirmeyi denemenin de zamanının geldiğini hissediyorum. Özgüven konseptimize devam ettiğimizde 2. Travma ve yaraları iyileştir maddesi ile devam ediyoruz. Siz ne kadar değerinizi anlarsanız anlayın, yaşadığınız travmaların üstüne gitmedikçe hep peşinizi bırakmayarak sizinle beraber gelecek anılar vardır. Bu aslında doğrudan dişil enerjiye girmez, bu tamamen ruhsal sağlıkla alakalı bir durumdur fakat siz kendi içinizdeki kesikleri iyileştirmedikçe, yara olan yerlere maalesef ki ne bir enerji doldurulur ne de üzerini kapatmak için yeni kişiler. Geçmiş şifası çalışın. Beki İkala Erikli adlı yazarın bunun üzerine yazdığı bir kitap var, istiyorsanız eğer bakabilirsiniz. Ben de geçmişinden travmaları olan bir insanım. Eskiden bunu belki de hayatım boyunca unutamayacağım dediğim şeyleri artık aklıma bile getirmiyorum, gerek kalmadı. Yaşadığım her şeyi kendi içimde iyileştirdim ve iyiyi de kötüyü de evrene saldım. Kozmik dengede kalsın istedim. Kısaca olmuşun üzerine değil de olacağın üzerine gitmeniz sizin için en kıymetli şey. Acılarınızın olması çok normal, acı çekmeniz de bir duygunun açığa çıkması demek oluyor. Duygularınızı yaşamaktan normal bir şey de yok bu evrende. Sadece acı ile hayat geçirilmez. Bir şeyleri öğretir ve gider. Yaşadığınız şeyler size neler öğretti onları bir düşünmeyi deneyin (iyisiyle kötüsüyle), defterinize yazın ve ardından yakın.
Kendi değerimizi anladık ve yaralarımızı da iyileştirmeye başladık yavaşça. 3. Özgüvenli davranmaya başlamak ve dişil enerjiyi kullanmayı öğrenmek. Günlük yaşamınızdaki yaptığınız basit şeyleri değiştirmekle başlayacağız. Ağlamayı, eskiyi düşünmeyi, herhangi bir insanın peşinden koşmayı falan bırakıyoruz. Gününüzü böylesine düşük bir frekansta geçirirseniz uzun bir süre boyunca hayatınıza bu frekansta devam eder ve bu şekilde olduğunuz sürece düşük frekanslı durumlarda bulunmaya devam edersiniz, daha sık başlarsınız. Lüksümü düşünmeye başlamak oldu benim ilk yaptığım şey. Alışveriş yapmaya başlayın. Kendininiz için ürünler bakmaya ve beğeneceğiniz şeyleri dilek listenize eklemeye başlayın. Ağlamak yerine yapılabilecek bir sürü aktivite olduğunu görmeye başlayın. Özgüven ile alakalı olumlamalar yazın minik defterinize. Şarkı açıp makyaj yapın, şarkı söyleyin. Ruha iyi gelen aktiviteler yapın. Kızsal bakış açısıyla yaklaşın ve standardınızı yüksek tutun gün içinde. Bugün ne yaptın? diye sorulduğunda cevabınızın “Alışveriş yaptım. Çok tatlı makyajlar denedim. Self concept çalıştım. Daena ile tarot baktık;)” olmasını istiyoruz, “Kötüydüm.” değil.
Sizi seviyorum, elimden geldiğinden dişil enerjiyi anlatmaya, size yansıtmaya çalıştım. Challenge başlamış bulunmakta! Güzel iki hafta geçireceğiz. Kızlarımın enerjisine güveniyorum.
20 notes · View notes
gecedeki-kitaplar · 1 year
Text
Beni uzak tut yaralı kalbinden
Kanatır, kırarım, üzerim...
24 notes · View notes
34-10 · 1 year
Text
Saat gecenin 1:45 i.
Yine aklımdasın zalımın kızı.
Gözlerim uykusuz yüreğim yaralı,
Yine aklımdasın zalimin kızı.
Sanmaki mutluyum sanmaki huzurluyum
Ben hergece böyle uykusuz hergece gözü yaşlıyım ZALİMİN KİZI.😥😥
43 notes · View notes
ramazanserdar · 1 month
Text
SUSURLUK HARP HASTANESİ…
Tarih 15 Ekim 1915
Çanakkale Deniz ve Kara savaşlarında günlük harp kayıtları çok ağırdı.
Yaralı sayısı beklenilmeyecek kadar büyüktü.
Gece gündüz süren muharebeler aralıksız devam ediyor, patlayan bombaların fırlattığı şarapnel parçaları ya da 1-2 saat süren küçük bir süngü muharebesinde bile 10-15 bin yaralı olabiliyordu.
Her dere yatağı, her vadi, yerde yatan ağır yaralılarla dolmuştu.
Bu yaralılar günlerce hastaneye götürülmeyi bekliyor, kızgın güneş altında gelip geçen kafilelerin, katırların çıkardığı tozlara bulanıyor, rahatsız edici sineklerin ve susuzluğun tesiri altında tedavi edilmeyi bekliyorlardı.
Çoğu kez yaralara iple veya giysiden yırtılan bir bezle sıkılmış ya da kanama dursun diye mermi deliğine bez, ot, hatta toprak sokulu olarak bırakılıyor, kavurucu sıcak altında milyonlarca sinek bu yaralara üşüşüyor, kurt atıyor, sıtma giderek yayılıyordu.
Yaralıların pek çoğu tedavi görmeden şehit olup gidiyordu.
Yaralı sayısının her gün artması, üstelik orduda zuhur eden salgın hastalıklar en yakın şehir ve kasabalara da sahra hastaneleri kurulmasına yol açtı.
Bu hastanelerden biri de Susurluk’ta kurulan Harp Hastanesiydi…
Tumblr media
(Sirkeci’den Bandırma Limanına vapurla getirilen yaralı askerler)
“Susurluk Harp Hastanesi”, Askeriye bölgesi dediğimiz alanda halktan toplanan bağışlarla kuruldu.
Yiyecekten yatağa, yorganından sargı bezine kadar ne varsa Susurluk halkının dayanışmasıyla temin edildi.
300 yataklı harp hastanesi için Kepsut ve Bigadiç halkı da destek vermişti.
15 Ekim 1915’de Susurluk’a 101 yaralı asker getirildi.
Çanakkale’den İstanbul’a oradan Bandırma’ya vapurla getirilen yaralı askerler, buradan da trenle Susurluk’a ulaştırılmıştı.
Yaralı askerler, tren garından oldukça uzakta olan hastaneye “Sultançayır Maden İşletmesinin” tahsis ettiği arabalarla taşınıyordu.
Susurluklular gelen yaralı askerleri kendi çocukları gibi gördü, onları bağrına bastı.
Gazileri her gün ziyaret etti, onlara şekerleme, sigara, tütün gibi hediyeler verdi.
Öğrenciler, her gün sıra ile yaralı askerlerin mektuplarını yazdı, postaya verdi, gelen mektup varsa onları okudu…
Susurluk halkının Çanakkale Savaşında gösterdiği dayanışmayı gururla, saygıyla, minnetle anıyor, şehitlerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyorum…
Ramazan S.TOPRAKTEPE
2 notes · View notes
siirtnet · 5 months
Text
Siirt-Batman Yolunda Feci Kaza: 1 Ölü 2 Yaralı! Kimlikleri belli oldu
Kaza, öğlen saatlerinde Siirt-Batman kara yolu Şenköy Mevkiinde meydana geldi. Yolda süren yapım çalışmaları nedeniyle tek şeritte ilerleyen trafikte İslam İverendi (28) yönetiminde ki 34 HIE 777 plakalı TIR karşı yönden gelen Müslüm Öztoprak (34) yönetimindeki 08 DC 892 plakalı hafif ticari araç ile 34 ELB 754 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle devrilen TIR sürücüsü İslam…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aynodndr · 10 months
Text
Tumblr media
Bir kudsî hadiste şöyle buyrulur:
*"Bazı mümin kullarımın imanını fakirlik korur; onu zengin etsem ahlâkı bozulur.*
*Bazı mümin kullarımın imanını zenginlik korur; onu fakir etsem kalbi bozulur.*
*Bazı mümin kullarımın imanını sıhhat korur; onu hasta etsem edebi bozulur.*
*Bazı mümin kullarımın imanını hastalık korur; onu sıhhatli etsem hali bozulur.*
*Ben kullarımın işlerini ilmimle tedbir ederim; ben onların kalplerini ve gizli hallerini çok iyi bilirim. "*
*Bir şeyin hoşumuza gitmeyişi onun kötü ve hayırsız olduğunu göstermez. Bazen hoşlanmadığımız şeylerin içinde, daha sonra pek çok hayrın bulunduğunu görürüz. Mümin için acı-tatlı her iş hayırlıdır.*
*Bazı sıkıntılar mümine manevi dereceler kazandırır; sevabını çoğaltır, onu yüce Allah'a yaklaştırır.*
*Bazı sıkıntılar müminin kusurlarına kefaret olur, onun günahlarını temizler.*
*Bazı sıkıntılar, mümini kötü işlere bulaşmaktan alıkoyar; acı onu meşgul eder, günaha ve zulme giden yolunu tıkar.*
*Bazı sıkıntılar mümine dünyada verilmiş bir cezadır, onu burada çeker, âhirete cezası kalmaz. Burada üzülür, orada sevinir.*
*Bazı sıkıntılar müminin kalbini niyaza, dilini duaya alıştırır. Yüce Allah müminin edep içinde inlemesinden, yani samimi bir kalple Rabbiyle konuşmasından hoşlanır; onun sesini meleklerine dinletir. Allah kırık ve yaralı gönüllere özel olarak nazar buyurur, mahzun kullarını çok sever.*
"Beyhaki, el Esma ve's sifat, 1/204
7 notes · View notes
34-ist-34 · 1 year
Text
AK / Cumhur ittifakı seçmenine çağrımdır!
“Nasıl olsa kazanacağız, zaten öndeyiz” diye sakın gevşeklik gösterip sandığa gitmemezlik etmeyin.
Matematik hesabı çok basit. Her 200 kişiden 1 kişi gitmese yarım puan yapar, seçim kaybedilir. Tarih hep gösterdi, rehavete kapılan kaybeder.
CHP ilk turda büyük yara aldı. Bu seçimi kazanamazsa sonu olacağını da biliyor. Yaralı hayvan saldırgan olur. Her türlü entrikayı oyunu yapacaklarından şüpheniz olmasın.
Bu senin cihad’ın Müslüman. Sandığa git, sandığa sahip çık.
7 notes · View notes
amanbeedegmez · 4 months
Note
Hangi kitap merak ettim şimdi ben de okurum belki
1.Serseri prens
2.Yaralı şövalye
Iki seriydi yanliş hatırlamiyorsam dedigim gibi erkek karakter sevdigi kıza kıza Ay ışıği diyordu
2 notes · View notes
by-hulusi · 1 year
Text
Tumblr media
1 Mayıs .....
Onlar "Neme lazım" diyenlerin geleneğinden geliyor, biz isyan edenlerin...
Onlar grev kırıcıların geleneğinden geliyor, biz grev yapanların...
Onlar “Sürüden ayrılanı kurt kapar” diyenlerin, geleneğinden geliyor, biz "Koyun musun kardeşim!" diyenlerin...
Onlar ayran içenlerin geleneğinden geliyor, biz "Günah benim kime ne!" diyenlerin...
Onlar ellerini önlerinde kavuşturup başlarını bükenlerin geleneğinden geliyor, biz yumruklarını sıkıp kaldıranların...
Onlar sadakayı lütfedenlerin geleneğinden geliyor, biz ekmeği ikiye bölenlerin...
Onlar "işini bilenlerin" geleneğinden geliyor, biz yumruğunu masaya vurup konuşan Yaşar Usta'nın...
Onlar "gizli gizli kırıştıranların" geleneğinden geliyor, biz dört nala sevişenlerin...
* * *
Onlar sırıtanların çocukları, biz kahkaha atanların...
Onlar "Evinizde oturun, bizim de vaktimiz gelecek" diyenlerin vaazlarını dinledi, biz "Sokak özgürleştirir" diyenlerin şiirlerini...
Onlar gayretkeş gardiyanların çocukları, biz vazgeçmeyen mahkûmların...
Onlar Recep İvedik, biz Yılmaz Güney...
Onlar etek öpmüş, biz "paçaları aşağıya almışız"...
Onlar "Converse" giyince sivilleşen çocuklar, biz postallıyı makosenli görünce de tanıyanlar...
Onlar Muhteşem Süleyman'ın ahvadı, biz "Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmadı" diyenlerin...
Onlar "örgüt, ideoloji, emek" sözlerini şeytan icadı sananların çocukları, biz "zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların"...
Onlar "çukurları işçilerden" korurlar, biz "işçileri çukurlardan"...
Onlar çocukları bombalayıp "Pardon" bile demeyenler, biz ölü çocukların gözleriyle yaşayanlar...
Onlar suçlu kendileri bile olsa ekranlarda bık bık konuşanlar, biz öfkeden, tiksintiden nutku tutulanlar...
Onlar gazı atana değil yiyene kızanlar, biz yaralı arkadaşlar için ambulans arayanlar...
Onlar ihale peşine, biz arkadaşlarının duruşmalarında koşturanlar...
Onlar "Herkes bize benzesin" der, biz "Kim olursan ol gel"...
Onların iftarı beş yıldızlı, namazı bodyguard'lı, biz iman ederiz çıplak gelip çıplak giden insana...
Onlar çocuklar soru sormasın diye 4+4+4, bizde "Matematik iyi, kuşlar pekiyi"...
* * *
Onlar bu sabah çıkıp dövülenleri suçlayacaklar, biz bu sabah kalkıp "İyi misin?" diye arkadaşlarımızı arayacağız.
Onlar bu gece ayran içip mışıl mışıl uyuyacaklar, biz sofra kurup dostluğu, arkadaşlığı kutlayacağız.
Onlar huzurlu rüyalar görecek, biz gerçeği görmek için birbirimizin güzel, aydınlık yüzlerine bakacağız.
Onların çocukları babalarının göbekleriyle övünecek, bizim çocuklar babalarının kalbiyle...
Onlar böyleyken, biz böyleyiz işte... Bu kavga bitmez!
•E. Temelkuran
12 notes · View notes