Tumgik
#şıllık
cuneytyardimci · 2 years
Text
Bu Demirel – Ecevit – Erbakan’ın Duruşlarına Bir Özlem Yazısıdır…
Tumblr media
Klavye siyaseti yapmak ya da sosyal medya üzerinden politik polemiklere girmek hiç benim tarzım değildir; 
Ancak bu yazıda, sevsek de sevmesek de Türk siyasi tarihinin önemli figürlerinden biri olan Süleyman Demirel’ den biraz bahsetmek istiyorum.
Bir başka yazıyı da Karaoğlan – Halkçı Ecevit’e ayıracağım…
Değinmek istediğim konu neleri iyi yaptılar, hangi konularda çuvalladılar, ülkeye politik katkıları/zararları kesinlikle değil,
Ben siyasi icraatları iyisiyle kötüsüyle tamamen bir kenara bırakıp;
Sergilenen iletişim modelini, yüksek anlayış ve nezaketi örnekleriyle masaya yatırmak istiyorum.
Neden Böyle Bir Yazı Yazma İhtiyacı Duydum?
Demirel politik çizgisine ek olarak siyasete getirdiği:
Hazır cevap,
Nüktedan,
Zaman zaman kafa karıştırıcı, hatta bulandırıcı,
Genelde eğlenceli ve
Gerek halka gerekse rakiplerine karşı saygılı ve çok yüksek toleranslı üslubu ile hafızalara kazınmıştır.
Demirel, Ecevit ve Erbakan’ın siyaseten aktif olduğu yılları yaşamış olmamdan ötürü, yeniden hatırlamak ve bilmeyenlere anlatabilmek için Demirel’in iz bırakan söz ve tavırlarını kısaca araştırdım.
Keşke hiç araştırmamış olsaydım dedim sonrasında,
Hatta belki bilmeseydim daha da iyi olacakmış diye düşündüm,
İçim buruldu,yüreğim sıkıştı…
Biraz maziye gıpta ettim, hatta özendim ve özledim…
Sonrasında ise günümüz siyasetinden daha da bir tiksinir oldum!!!
En çok da evlatlarım için üzüldüm;
Demirel – Ecevit – Erbakan rekabetine çocuklarımın şahit olmalarını can-ı gönülden dilerdim,
Çünkü ne yazık ki günümüzde gençlerimiz, siyaset adı verilen kurumun sadece “ağır hakaret mekanı” olduğunu sanıyorlar…
Oysa işin aslının öyle olmadığını, gayet güzel olmayabileceğini örneklerle kendilerinin görmelerini;
Bunu benim anlatımlarımdan öğrenmeleri yerine, bizzat tanıklık etmelerini ne de çok isterdim…
Okumaya Devam Edin...
0 notes
Text
Tumblr media
Ben bu şıllığı seviyorum 😬
26 notes · View notes
murat-o41 · 24 days
Text
SAF KOCAMIN KURNAZ MÜHENDİSİ (3)
Cevabını beklemeden telefonu kapatıverdim. İçim kıpır kıpır olmuştu bir anda… Adam benim ne azgın orospu olduğumu, ne yarak delisi olduğumu anlamıştır artık… Anlamaması için kocam gibi aptal olması lazımdı.
İçeriye gittim. Kocamla Lale koltukta dip dibe oturmuşlar, Lale’nin açtığı paketten çıkan dantel tanga külodu inceliyorlardı birlikte… Ben içeri girince Lale, eniştesinin kucağındaki elini hızla çekti gibi geldi bana… Yüzü kızarmıştı şeytanın…
Baktım, kocamın siki de kabarmış, salatalık gibi olmuş pantolonun altında… Oynaşıyorlardı, daha doğrusu şıllık kardeşim kocamla oynaşıyordu herhalde… Kaç zamandır erkeksizdi zavallı, sikilmiyordu. Eniştesine yavşama işine şimdiden başlamıştı. Görmezden geldim, aldırmadım. Akşamın heyecanı basmıştı beni,
-“Tamam Hasan. Akşam Murat gelecek. Hadi Lale, biz hazırlık yapmaya başlayalım. Enişten de gidip akşama içecek bir şeyler, rakı falan alıversin…” dedim.
Hazırlık yapmaya başladık. Birkaç meze, yemek, salata filan… Masayı kurduk. Sonra yemek saatine yakın yatak odasına gidip kendimiz hazırlandık. Nişanlıyken Hasan’ı delirtmek için aldırdığım, o zamandan beri giymeye fırsat bulamadığım açık saçık giysileri çıkardım. Kasabada giyilcek şeyler değildi hepsi de… Bazen akşamları Hasan’a giyerdim azdırmak için, daha güzel siksin diye…
İkimiz de soyunduk ne varsa çıplacık kaldık. Göçmen güzeli sarışın annenin kızlarıydık. Bembeyaz tenimiz, sarı uzun saçlarımızla, yuvarlacık bedenlerimizle afet gibiydik. Benim üçgen kurabiye gibi, kaymak gibi kılsızdı. Lale’ninki sikilmeyeli bakımsız kalmış, kıllanmıştı biraz… Fırçaladım,
-“Ne bu halin kızım? Enişten kaymak sever. Git banyoya, şunları temizle gel… İkisi de amcığın kıllı diye seni sikmezlerse görürsün sen..” 
O banyoya koştururken ben içime külot giymeden beyaz, daracık bir tayt giydim. Üstüme askılı, dekolte bir bluz… Lale ile aynı bedendik, ona da epeyce kısa, mini bir etek, memelerini meydana çıkaran daracık bir gömlek seçtim…
Banyoda işi bitip gelince o da çabucak giyindi. Biraz abartılı bir makyaj yaptık. Onca dekolteye, mini eteğe rağmen, yine de yaşadığımız köy irisi kasaba alışkanlığı, başımızda kırmızı ipek eşarplar…
Yabancı erkek gelecek ya… “Bizim gelin bizden kaçar, başını örter götünü açar” deyimindeki gibi… Benim dar beyaz tayt külotsuz amımı yumruk gibi meydana çıkarmış. Lale’nin güzel, peynir gibi bacaklar siyah mini eteğiyle kontrast oluşturmuş, olduğu gibi meydanda… Ama başımız kapalı…
Tumblr media
Kocamla beraber gelen mühendisi bu vaziyette karşıladık. Kapıda kalakaldılar bizi o vaziyette görünce… Hayranlıkla bakıyorlardı. Kikirdeyerek içeri aldık ikisini de… Murat’ın elinden getirdiği viski şişesini aldım. Mühendiste binbir iltifat…
-“Bu ne güzellik hanımlar? Manken gibi olmuşsunuz ikiniz de… Harikasınız…” deyip duruyordu ikide bir…
-“Evin içindeyiz Murat bey…” dedim. “Dışarıya giydiğimiz gibi manto, uzun etekle oturacak halimiz yok ya… Hem bugün doğum günüm benim, biraz süslenelim, eğlenelim dedik kızkardeşimle…”
37 notes · View notes
tipitip213 · 17 days
Text
Sevgilim ve Annesi -2-
İlk hikayemde sevgilim Esra’nın annesi Pınar ile yaşadığımız ilişkiyi anlatmış ve en sonunda Esra’nın babasına yakalandığımızdan bahsetmiştim.
Pınar ve kocası Ahmet, staj yaptığım ofise geldiler. Ahmet 48 yaşlarında minyon tipli bir adamdı. Müsait bir yerde konuşalım dedi sert bir şekilde. Yine bizim eve gittik. İşin açığı götüm üç buçuk atıyordu korkudan.
Ahmet başladı konuşmaya; “Asıl suçlu benim bu orospu karım. aslında bu karıyı bana alan annemde kabahat. Ben düzgün sikemeyince taktı şıllık bana boynuzu. Ya sana ne demeli. Hem kızımla çıkıyorsun, hem karımı sikiyorsun.
Şimdi kızım öğrense ne yapar seni? İnan seni şurada öldürürüm ama kızım seni seviyor. Yıkılmasını istemem. Ben de de kabahat var kızım yaşında biriyle evlendim. Şimdi benim önümde sikişmenizi istiyorum. Bakalım bu karıyı nasıl doyuruyorsun.”
Ben şaşırmıştım. Nasıl olur filan dedim, özür diledim ama adam ciddiydi. Belinden silahı çıkartarak “sikişin lan” diye bağırdı. İkimizde soyunduk ve ayakta öpüşmeye başladık. Benim yarak korkudan kalkmıyordu.
Adam elinde silah karşıya geçmiş bizi izliyordu. Bunu fark eden Pınar, hiç çekinmeden beni yere yatırarak yarağımı somurmaya başladı. Pınar’ın somurmasıyla 80 yaşındaki dedemin bile siki kalkardı inanın.
Pınar doğrularak kaldırdığı sikimin üzerine oturup, zıplamaya ve çığlıklar atmaya başladı. Ahmet ise koltukta oturmuş, çıkarttığı yarağını sıvazlıyordu. Kalkarak yanıma gelip yarağını ağzıma almamı istedi. İtiraz edince silahını başıma dayayıp, “al patlatırım beynini” dedi. İstemeyerek 18 cm.lik yarağı ağzıma aldım.
Ateş gibi yanıyordu. Önce tiksinmiştim fakat sonradan hoşuma gitmeye başladı. Dibinden tuttuğum yarağı dondurma gibi yalıyordum.
Pınar ise halen zıplamaya devam ediyor, çığlıklar atıyordu. Geleceğimi söylediğimden Pınar üzerimden kalkarak, yarağımı somurup boşalttı. Ahmet ise saçlarımdan tutup ağzımdaki yarağa başımı bastırarak ağzıma boşaldı. Tiksinmiştim ama sıcak döller boğazımdan aşağı kaymıştı.
Pınar yarağımı tekrar yalamaya başladığında, ben de Ahmet’in yarağını yalamaya başladım. Yarağım kıvamına geldiğinde Pınar koltuğa domalarak, “haydi yırt götümü” dedi. Bende karşımda açılmış göte yarağımı kökledim. Ahmet arkamızda durmuş, bize bakıp 31 çekiyordu.
Ahmet arkamdan sarıldığında olacakları anlayarak kurtulmaya çalıştım ama nafile, Ahmet daha önceden kremlediği yarağını bir hamlede götüme kökledi. Müthiş bir acı duymuş ve bağırmıştım. Hiç kıpırdayamıyorum. Hafif git gellerden sonra götüm alışmış, acı yerini zevke bırakmaya başlamıştı.
İlginçti ama götümdeki sıcak sopa bana zevk veriyordu. Ben Pınar’ın götüne girip çıktıkça, Ahmet’in yarağı bana girip çıkıyordu. Hayatımda böyle bir zevk aldığımı hatırlamıyorum. Ahmet sıcak sıvılarını arkama boşaltırken, ben de Pınar’ın götüne boşaldım.
Bir süre dinlendikten sonra Ahmet, şimdi sen beni sikte ustalığını görelim bakalım dedi ve önümde domaldı. Kıllı göt beni tahrik etmediğinden sikim kalkmamıştı. Pınar dolaptan bulduğu salatalığı getirerek götüme soktu.
Kalkmayan yarak taş gibi olmuştu. Ben de Ahmet’in götüne sokarak pompalamaya başladım. 15 dakika sonra kadın gibi inleyen Ahmet’in götüne boşaldım.
Saat çok geç olduğundan ve yorulduğumuzdan devam edemedik. Bu işe Esra’nın da katılmasını istiyorduk. Gerisi diğer hikayemde.
Gönderen: üniversiteli
27 notes · View notes
617622 · 11 months
Text
Şırfıntı ve şıllık olalım arkadaşlar
10 notes · View notes
kurtarici0 · 1 year
Text
şıllık
23 notes · View notes
huzurr-hasret · 1 year
Text
Siz oo çocuklarını ve oo ları engellemekten bıktım...
Çok mu zor normal yayın yapmak ya erkekler abaza da kadınlara ne oluyor şıllık lar....
30 notes · View notes
Text
Merhaba, orospunun sıçtığı!! Neden ölmeyi denemiyosun, orospunun sıçtığı? Seni PKK görse, ülkeye savaş açmaktan vaz geçer. Seni suriyeliler görse, denizde boğulmayı tercih eder. Seni dolar görse, düşüşe geçer. Seni AKP görse, "bize oy verme" der. Çünkü sen orospunun sıçtığısın. Orospunun sıçtığı köpek! Annen seni doğurmamış sıçmış kesin. Avel olmuş kesin o gün. Anne sütü mü içtin, katır sütü mü? Bence katır sütü. Pot mu kırdım canım benim? Beynin gelişmemiş. Bi' şey sorucam. Annen baban anonim mi? Keşke baban bana soksaydı da sen olmasaydın. Felçli, amsum, mal değneği, sapı olmayan bardak. İçinde uzaylı olan Cappy meyve suyu. Tofaşla hava atan gerizekâlı. Kekolar seni görse, ülkeye yararlı olmak için elinden geleni yaparlar. Okula falan giderler. Drmi Lovato seni görse, flopluktan kurtulur. Selena Gomez seni görse, sesi yedi oktav çıkar. Gerizekâlı, gerizekâlısın gerçekten. Iıyyy midemi bulandırıyosun. Burnumdaki sümük bile senden daha değerli. Pislik. Seni ağaçlar görse, oksijen vermeyi keser. Seni doğal kaynak suları görse, hepsi kireçlenir. Cem Uzan seni görse, ülkeyi batırmadığına pişman olur. Beynin nerede? Ha pardon sikinde. Sümük, hömçük, sik kafalı, kepaze, varoş, zebani, kaltak. Ekşi sözlük seni görse, tatlı imla klavuzu olur. Gerizekâlı, gerizekâlı. Nokia senin yüzünden battı. Gerçekten Nokia senin yüzünden battı. Onun telefonlarını kullanma, piç. Neden ölmüyorsum. Yalvarırım öl. Lütfen öl. Sana para ver' cem öl. Acun abi para verde ölsün yaa. Bu gerizekâlı. Orospunun sıçtığı. Kendimi sik'cem sinirden. Bi' siktir git şurdan ya. MHP'liler seni görse Kürt olmaya karar verirler. Kapalılar seni görse, açılmayı yercih eder. "Neden kapandık?" diyo'lar. Ateş bastı burası. ATEŞ SİKTİR GİT AMINA KOYAYIM YETER. Gerizekâlı aptal bokböceği. Senden nefret ediyorum siktir git hayatımdan orospunun sıçtığı maymun. Yarrağımın başı. Senin sol tarafındaki melek yeni deftere geçti aq. Konuşma benimle. Ben senin tabiatına koyayım. Ben senin soyunu sopunu sikiyim. Ben senin adabına koyayım. Ben senin boyuna posuna sıçıyım. Ölüne tecavüz edip mezarına işiyim. Angut, şıllık, sürtük, kaltak, sikik orangutan. Ağzı dişi yamuk pirana. Ayağına ip bağlasalar, çocuklara balon diye satarlar. Annene çok üzülüyorum. Ben senin annen olsam seni görür görmez ilk seni sonra kendimi öldürürüm böyle bir yaratık nasıl benden diye. Escortlar seni görse düzgün bir işe başlar. Ben senin giydiğin kıyafetleri sikiyim. Çünkü sen orospunun sıçtığısın. GEBER ALLAH RIZASI İÇİN GEBER!!
7 notes · View notes
aynodndr · 8 months
Text
#SUSMAYACAĞIM
SEN TECAVÜZCÜLERİ KINAYAMAZSIN !
Sevgili erkek arkadaşlarım, öğretmenlerim, kuzenlerim, amcalarım, dayılarım, kısacası hepiniz… Siz tecavüzcüleri kınayamazsınız !
Çünkü siz oğlunuz donla gezerken “Maşallah benim oğluma!” deyip, kızınızın eteği uçunca ensesine tokat atanlarsınız. Çünkü siz “Pipini göster.” deyip oğlunuza para veren, açık kıyafet giyen kızınıza bağıransınız.
Çünkü siz erkeğin sevgilisi olunca “Helal olsun!” diyen, kızınızın sevgilisi olunca “Orospu mu olacaksın başımıza?” diyensiniz. Çünkü siz erkeğe 15 yaşında araba kullanmayı öğretip kıza “Ne gerek var, öğrenme!” diyensiniz.
Çünkü siz kızınızı okutmayıp evlendirince “Kocan çalışıp yoruluyor, tabiî ki hizmet edeceksin” deyip köleleştirensiniz. Çünkü siz misafir olduğunuz evde oğlunuzu baş köşeye oturtup, kızınıza “Kalk, yardım et” diyensiniz.
Çünkü siz erkekler masada otururken kadınların yerde yemek yemesini yadırgamayan, yiyip içerken kadını hizmetçi gibi çalıştıransınız. Çünkü siz erkek evlat doğurmayan kadını hor görensiniz.
Çünkü siz bir dua olarak! “Alla yibğatlek vhayyed” (Allah erkek çocuk göndersin) diyensiniz. Çünkü siz tüm mirası erkeğe bırakıp, kadına gelince “Kadın para işinden anlamaz, koca parasıyla yaşasın.” deyip erkeğe muhtaç edensiniz.
Çünkü siz kahkaha atan erkeğe hayat dolu, kadına ise ‘yollu‘ diyensiniz. Çünkü siz sabahlara kadar eve gelmeyen oğlunuza “Araba lazım mı?” diye sorup, akşamüstü eve gelen kızınıza 50 bin soru soransınız.
Çünkü siz cinsel ilişkiye giren erkeğe ‘sayer rijjel‘ (erkek oldu) deyip kadından ‘kızlık zarı çarşafı‘ isteyensiniz. Çünkü siz dizilerde bile kadın sözüne değer veren erkeğe kılıbık, light deyip, espriymiş gibi gülensiniz.
Çünkü siz tecavüzcüsüyle zorla evlendirilip tecavüz edene aşık olan kadını konu alan dizilere reyting rekoru kırdıransınız. Çünkü siz kadın hakları konferanslarında bir tek kadına söz hakkı vermeyensiniz.
Çünkü siz aldatan erkeğe, erkektir yapar deyip aldatan kadına şıllık, orospu, kaşar diyensiniz. Çünkü siz hayatını yaşamak isteyen erkeğe destek olup “Ben evlenmeyeceğim kariyer yapacağım.” diyen kadına “Otur oturduğun yerde" diyensiniz.
Çünkü siz siyasete, meslek hayatına atılan kadının önüne set çeken, küçümseyensiniz. Çünkü siz etrafınızda zorla evlendirilen çocukların düğününe gidip bunu yadırgamayanlarsınız.
Siz bu kadınları güvensiz, pasif yetiştirdiğiniz için tecavüze, tacize uğrayan binlerce kadın sizin gibi ‘erkek’ zihniyetli polise gidip şikayette bulunmaktan bile korkar oldular, sustular. Tecavüze uğradıkları adamlarla zorla evlendirilip onların çocuklarını doğurdular, dayanamayıp intihar ettiler veya ‘namus‘u kirlendi diye katledildiler!
Evet kardeşim siz, hepiniz birer suçlusunuz! Kadına el kaldırmamayı bir lütuf olarak görüp, bununla övünüp, her türlü cinsiyetçiliği yapan sizsiniz. Bu sapıklar sizin sayenizde aramızda dolaşıyor. Sizin yüzünüzden biz dışarı çıkmaya korkuyoruz! Sizin komik sandığınız düşünceleriniz, sığ inançlarınız yüzünden erkekler yüceltiliyor! Kendi yarattığınız bu iğrençliği kınama hakkını kendinizde bulmadan önce kızla erkek çocuğunuza eşit davranmayı öğrenerek yok etmeye başlayın.
Susmayan, susmayacak olan binlerce kadın var yeryüzünde. Siz orospu da deseniz, kaşar da deseniz biz hayatımızı kendimiz kazanıp, hayatı size muhtaç kalmadan kendimiz öğreneceğiz! Her kadın katledildiğinde, her kadın tecavüze uğradığında siz kendinizden utanın.bir erkek olarak utanıyorum bolelerı yuzunden....
MİHRALİ...
4 notes · View notes
murat-o41 · 24 days
Text
SAF KOCAMIN KURNAZ MÜHENDİSİ (2₺
Kız kardeşim ben siktirirken nöbet tutardı,Gelen olursa haber verecek güya hesapta… Sırtını ağaca verir, eli şalvarının içinde bizi gözlerdi azgın orospu ya, olsun o kadar… Ne de olsa aynı fabrikanın malıydık. O benim, ben onun her şeyimizi bilirdik.
-“Dur kız, karışma…” dedim kardeşime, gülerek… “Eniştenin Mühendis beyini görsen, senin de dibin düşer şıllık… Baksana neler almış bize… Sana ayrı, bana ayrı… Bir gelsin de hele… Bakalım, hangimize düşerse…” O da güldü,
-“Utanmadan akşam gelsin seni becersin diye kocana çağırttırıyosun herifi bir de… Yakışıklı mı adam kız abla?”
-“Off… Dalyan gibi adam Lale… Ne seni siken kırıklara, ne boşandığın iktidarsız kocana benzer. Akşam içki içer enişten, iki dublede kafayı bulur… Bu arada herifi yoklarız bakalım kısmette varsa… Bize beğendiği bu hediyeleri giyeriz tamam mı?”
-“Tamam abla da… Benden yana sorun yok, ne istersen yaparım. Ama eniştem var?”
-“Merak etme sen… İkimiz bir olur, eniştenin ağzından girer, burnundan çıkarız. Bizi böyle görünce dayanacak erkek olmaz kızım… Sen eniştene yavşarsın, dibi düşer. O baldızıyla uğraşırken ben mühendise yazılırım. Ama mühendis önce beni sikecek, ona göre… Benden önce herifin altına yatarsan gebertirim seni…”
Biz fısır fısır konuşurken kocam girdi içeriye… Ellerini iki yana açtı, kırılmış bir sesle,
-“Mühendis bey gelemem, zahmet veremem diyo. Bi de sen arasan ya Gülüm… Zahmet olmaz deyiversene…”
Pek severdi mühendisi… Koruyup kollarmış şirketin içinde kocamı… Bir iki beladan da sıyırıvermiş. Tamam diyerek hole gittim, telefonun tekrar arama tuşuna basıp kıymetli mühendisimize telefon açtım. Anında açıp cevap verdi,
-“Ya, gelemem dedim ya Hasan…” dedi tok erkek sesiyle… Numarayı görünce kocam tekrar aradı zannetti herhalde…
-“Benim Murat bey…” dedim sesimi ballandırarak, işveli işveli… “Siz gelmem deyince kocam aramamı söyledi. Belki ben ararsam gelmeye razı olurmuşsunuz…”
-“Ya, zahmet vermeseydik Gül hanım…” dedi.
-“Zahmet ne demek Murat bey? Başımın üstünde yeriniz var. Gelmezseniz darılırız valla…” dedim. Başım da laf mı, amımın üstünde yerin var yakışıklı piç… Sonra da sesimi alçaltarak ilave ettim, “Hem o kadar bizi düşünmüşsünüz, hediye beğenmişsiniz bize…” 
Durakladı. Fısıltıya dönüşen, boğuklaşan, mahremleşen sesimden onu nasıl istediğimi anlatabilmiş miydim acaba? O da aynı tonda cevapladı beni,
“Yaa… Kocan söyledi mi benim seçtiğimi? Tembihlemiştim oysa söyleme diye… Neyse… Beğendin mi bari?”
Sizli bizli konuşmayı bırakmış, sen diye hitap ediyordu artık… Telefonda bir nefes koyuverdim, kulağına nefesimi üflemiş gibi,
“Çok, çok beğendim. Kızkardeşim de beğendi. Epey zevkliymişsin… Bedenlerimizi de iyi tahmin etmişsin, tam uyanlarını almışsın”
Tumblr media
Sustum. Bir an sessizlik oldu. Bahse girerim gözünün önünde benim bedenim vardı zamparanın… Mutlaka benim için aldığı jartiyeri giydiriyordu bedenime hayalinde… Birbirimizin nefes alış verişlerimizi duyuyorduk sadece… Kasıklarım yanmaya başlamıştı ki, sonunda konuştu,
-“Gelirim Gül… Ama bir şartla…”
-“Neymiş şartın?”
-“Sap gibi, kocanla erkek erkeğe oturup içmek sıkıntılı… Ne sohbeti yaparım ki onunla? Ama sen de, kızkardeşin de yanımızda içerseniz gelirim.” Sesi bile okşar, siker gibiydi adamın… İçim gıcıklandı. Ben kocamı içirip sarhoş etmeyi planlarken, o da bizi içirmeyi düşünüyordu. Güldüm,
-“Tamam. Peki…” dedim. İlave ettim, üstüne basa basa, tane tane konuştum, “Yeter ki sen gel. İçeriz, ne istersen yaparız. Hem…” Sustum.
-“Hem? Söylesene… Hem ne?” Bir solukta söyleyiverdim diyeceğimi,
-“Senin seçtiğin hediyeleri giyer bakarız belki kızkardeşimle… Üstümüze olmuş mu, yakışmış mı? Zevk sahibisin, bize fikir verirsin.”
41 notes · View notes
benytc · 1 year
Text
kötü kalpli şıllık
5 notes · View notes
617622 · 1 year
Text
Şıllık seni
12 notes · View notes
tillyoutry · 1 year
Note
Devlet bu reklam gelirlerinden para alıyor mu? Hemen cimere yazayım devletim para kazansın. Devletim de devletim. Paraya ihtiyacı var devletimin. Vergini öde şıllık. Devletim sefalet içinde yüzerken senin sefa sürmen hoş değil, ahbaptan sonra sana çökecek inşallah devletim.
devlet ınınmından bile vergi alıyo merak etme
5 notes · View notes
vayhalime · 2 years
Text
şıllık shane
6 notes · View notes
cehennemindibindeki · 2 years
Text
Sağlığına şıllık olmasa da olur
2 notes · View notes
mavrira · 2 years
Text
Tumblr media
Çok eski zamanlarda bir gün, birlikte çalıştığımız arkadaşım bir not uzatmıştı bana, Edip Cansever'in şiirinden bir parça... Aklına gelmiş, yazmış ve bana vermişti. (O an bilmediğimiz geleceğe düşülen bir notmuş meğer, sonradan bulacaktı anlamını.) Okuyup, kitabımın arasına koymuştum...
Sonra, bir sebepten darıldı arkadaşım bana.
Yıllar geçti, çok yıllar...
Ben o şiiri unuttum gittim, ama arkadaşımı unutmadım hiç, hep güzel andım...
Bir gün aynı kitabı okumak isteyince, o kağıt parçası karşıma çıktı. Şiiri bir daha okudum, arkadaşım burnumda tüttü... Bulsam keşke onu dedim, karşısına çıksam ve şu satırları okusam... Geçer mi dargınlığı?
Sıradan ve önemsiz yaşamını filmlere benzetme çabası hepimizde oluyor bazen işte...
Denemeye değer ulan dedim, Ankara'ya yolum ilk düştüğünde düştüm elimdeki son adresin peşine...
Sordum soruşturdum, onu değil ama kocasını buldum tesadüfi bir şekilde. Aradım, tanıttım kendimi, sonra bekledim.
Aramadı beni şıllık. Laz damarı tuttu. Bırak peşini di mi? Tabi canım bıraktım zaten. Aynen.
Biraz daha yıllar geçti, ben Ankara'ya taşındım.
Yine böyle yalnız başıma içerken ve hayat aslında ne güzel de her şeye rağmenken, aldım telefonu elime, buldum kocasının ismini, bastım arama tuşuna. Enişte çıktı, ver hele sen o yanındaki saçaklıyı bana dedim.
Telefon numaram sana ulaştı mı dedim, evet dedi.
Ve aramadın? Dedim, aramadım dedi. Böyle de net bi insan...
Dedim, ne zaman buluşuyoruz terbiyesiz kadın?
Geçenlerde buluştuk.
Ben o şiir parçasını da söyledim sohbetin bir yerlerinde. Tepkisi daha destansı olmalıydı, duyunca ağlamalıydı filan ama bi çay daha alır mısınız diyen garsonların arasında kaynadı gitti. Olur öyle...
O benim hiç değişmediğimi düşünmüş, ben de onun hiç değişmediğini düşündüm ama birbirimize hiç inanmadık hahahaa... Ah biz kadınlar...
Geçen gece bende kaldı. Sabaha kadar konuştuk, gülüştük eskilerden. Siyasetten bile bahsettik, başkası olsa kalk ulan masadan diyeceğim muhteşem(!) fikirlerini paylaştı benimle. Nihayet artık beynimizin tüm gri hücreleri şarapla mayalandığında ne tanrı ne devlet aslında biliyon mu bacım diyerek kapadık konuyu.
Fena olmadı diyorum yani...
Yazarken dargınlığımızın sebebini atlamışım. Yediğim bir şeylerden miydi ya da havalar mı kötüydü ama sanki bir öküzlük salgını vardı o ara, bilemiyorum. Bulaşmış işte bana da demek ki... O haklıydı.
6 notes · View notes