Tumgik
#Çok geç oldu biliyorum
tartillo · 8 months
Note
Tamda şu an tutuklu kaldım dinliyorum
Keyifli dinlemeler
3 notes · View notes
saksibitkisiyim · 11 months
Text
ben sınava gireli ikinci sene ama hâlâ sınava yakın, açıklandığı zaman ve tercih zamanı aşırı stresli oluyorum boş şeylere ağlayasım falan oluyor
9 notes · View notes
murat-o41 · 9 months
Text
Kaynımı Yatağımda Orospu Sikerken Yakaladım! (Naciye 32 Y., Adana)
Merhabalar. Ben Adana'dan Naciye, 32 yaşındayım, 14 yıllık evliyim. İstanbul'da teyzesinin yanında okuyan bir oğlumuz var. Kocam 45 yaşında, bir fabrikanın bekçiliğini yapıyor. Günlerimiz herzamanki gibi geçerken, köyden kayınım geldi. Kayınım 20 yaşında, askerliğini yapmış, köyde birkaç ay takıldıktan sonra, Adana'ya iş bulup çalışmaya gelmiş. Bizden başka kalacak yeri olmadığından da, iş ayarlayıp ev tutana kadar, bizde kalmaya başladı. Kaynım çok sevimli bir genç, çok ta yakışıklıdır kerata. Bana da saygıda sevgide kusur etmez, ben de onu çok severim.
Birgün öğleden sonra kocamı işe yolladıktan sonra komşulara oturmaya gitmiştim. Akşama doğru herkes dağılınca, ben de eve döndüm. Kapıyı açtığımda, yatakodamdan sesler geliyordu. Bunlar bir kadının ahlamaları, inlemeleriydi. Yalan yok, hemen aklıma kocam geldi, kocam ben evden çıktıktan sonra geri gelmiş, eve karı atmış, sikiyor diye düşündüm. Çünkü bu kayınım olamazdı, tüm gün iş aramaya gidiyor ve geç geliyordu. Yavaşça yatakodama doğru ilerledim. Yok yanılmıyordum, içerden karı sesi geliyordu. Binbir öfkeyle yatakodasının kapısını açıp, o kızgınlıkla içeri dalmam bir oldu. Yatağımdaki manzarayı görünce dondum kaldım. Amanıınnnn! Benim yatağımda, ucuz bir sokak orospusu ve kayınım sikişiyorlar. Her ikisi de anadan doğma çıplak, kayınım orospuyu domaltmış sikiyor. Nasıl öfkelendiysem o anda, söyleyecek laf bulamadım, elim ayağım titredi, gözlerimin önü karardı ve "Yetişin kalbim duracak..." diye bağırarak, düşüp bayılacak gibi oldum...
Kayınım hemen, "Yenge, iyimisin? Birşeyin yok ya?" diyerek, dal taşak yataktan fırladığı gibi yanıma koştu, beni tutup kaldırdı ve mutfağa su içirmeye götürdü beni. Kayınım beni mutfaktaki sandalyeye oturttuğu ve bana su verdiği sırada, o siktiği orospu da apar topar evimi terkediyordu. Suyu içtim ve ayağa kalktım, "Gitti mi o orospu?" diye koridora bakmak için. Kayınım da dal taşak, kalkık sikiyle arkamdan geldi. Orospunun gittiğinden emin olduktan sonra kayınıma fırça atmaya başladım, "Tüh sana rezil! Hadi orospu sikmene birşey demiyorum, ama niye eve getiriyorsun? Niye benim yatağımda sikiyorsun?" dedim. Kayınım da, "Yenge, hata yaptım biliyorum, ama otele verecek param yoktu, çok büyük eşeklik yaptım, seni üzmek istemedim, nolur abime söyleme..." falan diye elime ayağıma yapışıyor, özür diliyordu...
Sinirim daha yatışmamıştı, "Defol git, gözüm görmesin seni, siktiğin karı da karıya benzese ya..." dedim ve yatakodamı toparlamaya gittim. Kayınım yine geldi arkamdan, kendini affettirmek ve yeniden gönlümü almak için çabalıyordu. Arkamdan sarıldı bana, "Birtanecik yengeciğim benim, dünyanın en iyi, en anlayışlı, en güzel yengesi..." gibi laflar etti. Bu laflar karşısında biraz yumuşar gibi oldum, ama bu sefer de başka bir konudan dolayı kafam karıştı. Kaynımın siki halen kazık gibiydi ve bana sarıldıkça siki resmen götüme dayanıyordu. "Aslan yengem benim, affettin mi beni, abime söylemeyeceksin değil mi?" diye arkamdan bana sarıldıkça, sikiyle de götüme sürtünüyordu. O anda bana ne olduysa duygularım karmakarışık oldu, ve amımın sulanmaya başladığını hissettim. Kayınım acaba bilerek mi, yoksa kazara mı sürtünüyordu götüme? Bundan emin olmak için, "Tamam, affettim... Hadi bırak ta çarşafı değiştireyim, sen de üstünü başını giyin..." dedim.
Ama kayınım arkama sülük gibi yapışmış, "Birtanecik yengem benim, anlayışlı yengem benim..." diyerek, götüme sürtünmeye devam ediyor, resmen kerkiniyordu. Bir an kendi kendime (Kaynıma haksızlık ettim galiba, aslan gibi delikanlı, askerden yeni geldi, canı tabi ki sikişmek isteyecek, garibin işi de yok, parası da yok, olan parasını da orospuya verdi ve tam sikemedi de...) diye düşündüm ve üzüldüm. Ve ayrıca ben de kadındım, benim de cinsel ihtiyaçlarım vardı, kocamla en son nezaman sikiştim hatırlamıyordum bile. Kafamda bu düşünceler ve amımın iyice ıslanması neticesinde, döndüm ve kayınımın dudaklarına yapıştım, deli gibi öpmeye başladım. Bu sefer şok olma sırası kayınımdaydı. Yaptığım bu hareket karşısında resmen heykel gibi donmuştu. Kayınıma, "Hadi çabucak git banyoya, duş al gel, az önce bir orospunun amına giren yarağın benim amıma girmesini istemiyorum!" dedim. Kayınımın şaşkınlığı daha da artmıştı, "Tamam yenge..." diyerek, koşarak gitti banyoya...
Ben de o arada (ucuz ve kalitesiz orospu parfümü kokan) çarşafı ve yastıkların yüzünü değiştirdim. Dantelli iççamaşırlarımı giydim, üstüme de geceliğimi giyerek yatağa uzandım, kaynımı bekliyorum. Kaynım çabucak duşunu aldı, çırılçıplak geldi ve yatağa, yanıma uzandı. Siki halen kazık gibiydi. Hemen öpüşmeye başladık. Geceliğimi çıkardı, öyle bir saldırıyor ki, dudaklarımı, boynumu, gerdanımı morartacak nerdeyse. "Yavaş ol biraz, elinden alan yok, oramı buramı morartma..." deyince, "Yenge iki senedir kadın yüzü mü gördüm sanki..." dedi ve daha dikkatli öpmeye, yalamaya devam etti. Ama südyenimi ve kilodumu yırtarcasına çıkardı. Memelerimi aç kalmış bir çocuk gibi emiyordu. Sürekli, "Şşşşt yavaş, kaçmıyorum, burdayım, seninim..." demek zorunda kalıyordum. Hele amıma yumulduğunda, nefessiz kalacaktı nerdeyse, yarım saate yakın yaladı amımı. Bu yarım saatte en az üç sefer boşaldım ağzına. Amımın sularını köpek gibi yalayıp yutuyor, inim inim inletiyordu beni...
Benim halimin de kayınımdan kalır yanı yoktu, bir an önce sikilmek istiyordum. Doğruldum, kaynımı altıma aldım. Önce yarağını ağzıma aldım, yaladım emdim biraz. Sonra da amımın dudaklarını ayırıp, yarağın üstüne oturdum. Ohhhhhh! Dünya varmış! Nezamandır amıma yarak girmiyordu. Kaynımın yarağı üstünde ufak ufak hareket etmeye başladım, yukarı aşağı, ileri geri. O kadar çok zevk alıyordum ki, o anda odaya kocam değil, anam babam bile gelse bırakamazdım. Az sonra kayınım da alttan alttan köklemeye başlayınca, ben yarağın üzerinde daha da hızlandım. İkimizin de dayanacak mecali kalmamış, aynı anda orgazm olup boşalmıştık. Bir ara kaynımın boşalması hiç bitmeyecek sandım, tam bitti sandığım anda yeniden akıyordu dölleri amıma. Kayınımın dölleri amımın içinde am sularımla karışmış, amımı dolduran yarağından boşluk kalmadığı için dışarı süzülecek yol arıyordu. Tam biraz dinlenmeyi düşünürken, kayınım yarağını amımdan çıkarmadan, yeniden hareketlendi ve alttan alttan sokup çıkarmaya başladı. "Aşkım ben yoruldum, dinlenelim biraz..." deyince, kaynım, "Sen dinlen..." diyerek beni üstünden indirdi ve yatağa ölmüş kurbağa gibi, yüzükoyun yatırdı...
Ben dinleneceğimi sanıyordum, ama rahat bırakmadı, baldırlarıma oturdu ve yaba gibi elleriyle götümün kaba etlerini yoğurmaya başladı. Arada bir başparmağıyla büzüğümü okşuyordu. Sonra kaba etlerimi yanlara ayırdı ve büzüğümü yalamaya, götümün deliğine dilini sokmaya başladı. Kaynım niyeti bozmuş, götümü sikmeye hazırlanıyordu. 12 yıllık evliliğimden beri, götten sikilmenin nasıl bir duygu olduğunu merak edip dururdum zaten, o yüzden nihayet götüm sikilecek diye seviniyordum bile. Kaynımın işini kolaylaştırmak için, yastığın birini aldım, altıma yerleştirdim, götümü biraz kaldırdım. Kayınım parmaklarıyla amımdan aldığı sıvıları büzüğüme dolduruyordu. Sonra baldırlarımdan biraz daha yukarı kaydı ve kaba etlerimin yakınına oturdu, yarağının başını götümün deliğine yerleştirip içeriye itmeye başladı. Ben götümü biraz daha kaldırınca, kaynım yarağının hepsini, götümü yara yara, dibine kadar geçirdi. Çok acıyordu ama sıktım dişlerimi ve bu zevkli acıya dayandım...
Az sonra kaynım üzerime uzandı ve köklemeye başladı. Kaynımın vücudu benim sırtıma iyice yapışmış, sadece Poposu kalkıp kalkıp iniyor, yarağı götüme girip girip çıkıyordu. Götüm biraz alıştıktan sonra, altımdaki yastığı çektim ve kaynımın önüne götümü domalttım, ben de götümü ileri geri hareket ettirmeye başladım. Kaynım yaklaşık yarım saate yakın sikti götümü ve ardından götümün içini de doldurdu dölleriyle. Kayınım da yorulmuştu, dizleri titriyordu. Birlikte duş aldık, yeniden girdik yatağa. Ve sabah kocam fabrikadan dönene kadar çıkmadık yataktan. İkimizde sikişmeye doyamıyorduk, dinlene dinlene, sevişe sevişe, sabaha kadar sikiştik kaynımla. Kaynım sabaha doğru gitti kendi odasına bir-iki saat uyumaya, ben de kendi yatağımda kocamla birlikte uyudum. Kocam tüm gece boyunca uyumadığı ve çalıştığı için hemen sızdı ve öğleden sonra 4'e kadar uyudu tabii. Ben öğlen 2' de kalktım, kaynımı da kaldırdım, birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıda gece yaşadıklarımız hakkında konuştuk ve sabırsızlıkla kocamın işe gideceği saati ve tekrar sikişeceğimiz anı bekledik :)
[Naciye]
180 notes · View notes
Text
Komşumun Fırlama Kızı! (1) (Emre 27 Y., İstanbul)
Merhaba, ben Emre. Şu anda 27 yaşındayım. 1.86 boyunda, mavi gözlü, buğday tenli ve atletik vücutlu biriyim. Yakışıklı olduğum çevrem tarafından hep söylenir. Aslen Sivas'lıyım, ama Liseyi bitirip, İstanbul'daki bir Üniversite'yi kazanınca, mecburen İstanbul'a gitmek zorunda kaldım. İstanbul'da dayım vardı. Öğrenci yurdunda kalacağımı söylediğimde, dayım, "Oğlum ne işin var yurtta, kal işte bizde, burası senin evin!" dedi. Ben rahat edemeyeceğimi söylediğimde, "O zaman sana bir daire kiralayalım, tüm masraflarını da ben üstleneceğim!" dedi. Dayım İstanbul'a ilk geldiğinde aldığı arsaların prim yapmasından dolayı büyük paralar vurmuştu. Ben okula kayıtla falan uğraşırken, dayım bir daire kiralamış, dayayıp döşemişti bile. Evde ihtiyacım olan herşey vardı. Evin anahtarlarıyla birlikte epey bir miktar para da sıkıştırdı elime, "Lazım olur!" dedi.
Sağolsun dayımın tüm giderlerimi karşılaması sayesinde, kendimi derslere vermiştim. Karıya kıza takılmadan ve 4 sene ineklemenin sonunda başarılı bir şekilde Üniversiteyi bitirdim. Ama piyasadaki iş sıkıntısı yüzünden sağlam bir işe giremiyordum. İstediğim şirketler beni kabul etmiyor, ya da komik maaşlar öneriyordu ve benim o maaşla geçinmem imkansızdı. Dayım halen harçlığımı bol bol verdiğinden, iyi bir iş bulana kadar aramaya devam ediyordum. Tabii bu süreçte, evde eskisinden fazla takılmaya başlamıştım ve dolayısıyla komşularımla da biraz tanışmıştım.
Binada oturanların hepsi varlıklı insanlardı. Komşularımdan Aynur abla, 30'lu yaşlarda ve çok bakımlı bir kadındı. Aynur ablanın kocası Halit abi ise 50'li yaşlardaydı ve gerçekten çok zengin bir adamdı, bir o kadar da babacandı. Bunların bir kızı vardı, Beyza, 17 yaşında Liseli bir çıtırdı. Beyza, siyah saçlı, beyaz tenli, yaşına göre dolgun göğüsleri ve kalçaları olan harika bir kızdı. Rahat yetiştiği hemen belli oluyordu, hep açık kıyafetler giyer, annesi veya babası giyim yönünden onu kısıtlamazdı. Beyza'nın o insanı çıldırtan götüne bitiyordum resmen.
Cuma akşamıydı, evde oturmuş bira içiyordum. Kapım çalındı. Kapıyı açtığımda, karşımda, şıklığıyla binadaki tüm kadınlara taş çıkartan Aynur abla ve kızı Beyza duruyordu. Aynur abla, "Nasılsın Emre? Müsaitsen biraz konuşabilir miyiz?" dedi. Hemen içeriye davet ettim. Oturunca, "Senden bir ricam var Emre, Beyza da senin bitirdiğin bölümü istiyor ve seneye sınava girecek. Onu çalıştırır mısın?" dedi. Ben hiç düşünmeden, "Tabii ki çalıştırırım Aynur abla!" dedim ve hangi günler müsait olduklarını sordum. Aynur abla, "Cumartesi ve Pazar günleri, saat 11:00'den sonra çalıştırırsın!" dedi. Biz konuşurken, Beyza'nın telefonuna bir mesaj geldi ve izin isteyerek kalktı gitti. Aynur abla, "Gitmesi iyi oldu, seninle ders ücretini konuşacaktım, Beyza'nın parasal konuları duymasını istemiyorum!" dedi. Ben, "Ne ücreti efendim, ücret falan istemem, hatırınız yeter, komşuyuz!" dedim.
Aynur abla, "İstemeyeceğini biliyorum, ama sende hatırım varsa ücretini alırsın. Haftalık **** Lira uygun mu?" dedi. "Gerçekten ücret istemiyorum, hem o para çok çok fazla!" dedim. Ama Aynur abla, "İtiraz istemiyorum!" dedi ve kalktı, giderken de extradan **** Lira bıraktı, "Bu da şimdiden sana teşekkür ücretimiz olsun!" diyerek gitti. Benim bu paranın hakkını vermem için kendimi iyi yormam gerekecekti. Yarınki ilk dersimde zinde olmak için, bira içmeyi bırakarak, saat gece 22:00'ye gelmeden yattım.
Cumartesi sabahı erkenden kalktım, duşumu aldım, traşımı oldum, en güzel kıyafetlerimi giyindim, parfümümü sıktım ve iyi bir kahvaltı yaptım. Ne de olsa ilk öğretmenliğime başlayacaktım. Saat tam 11:00'de karşı dairede oturan Aynur ablaların ziline bastım. Kapıyı bana Aynur abla açtı, "Hoşgeldin Emreciğim, geç, Beyza içerde, odasında!" dedi. Kapısını tıklatıp içeriye girince Beyza'yı gördüm, altına kısa bir etek, üstüne de yeşil bir tişört giymişti. "Hoşgeldin!" diyerek ayağa kalktı, tokalaşmak için elini uzattı. Yanaklardan öpüşürken parfümü beni tahrik etmişti. Dün annesiyle bana geldiklerinde gayet soğuk ve resmi davranan Beyza'nın, şimdiki bu samimiyetine hem şaşırmıştım, hemde sevinmiştim doğrusu. Annesinin babasının yanındayken uslu kız çocuğunu oynuyordu bu Beyza!
Derse hemen başladık. Aynur abla da sürekli bize çay, pasta falan getiriyordu. Annesi odaya girdiğinde Beyza hemen ciddileşiyor, annesi odadan çıkınca ise saçıyla başıyla oynuyor, gözlerimin içine bakarak dudaklarını ıslatıyordu. 2 saat kadar çalıştıktan sonra dersi bitirdim ve "Bugün bu kadar yeter, yarın yine aynı saatte gelirim ve bu konuyu bitiririz, sana ödev veririm, öbür haftaya da kontrol ederim!" dedim ve kalktım. "Tamam!" diyerek yine tokalaştı ve yanaktan öpüştük. Odasından çıktığımda, Aynur abla sordu, "Nasıl, kapacak mı birşeyler?" diye. Ben de, "Gerçekten zeki bir kız, kendini biraz daha verirse istediği bölüme girer!" dedim ve vedalaşıp ayrıldım ordan. Eve gittiğimde Beyza'yın o götünü düşünerek iki posta 31 çektim ve yarım kalan uykuma devam ettim.
Pazar günü yine saat 11:00'de gittim. Bu sefer kapıyı bana Beyza açtı ve hiç tokalaşmadan, yanaktan öpüşmeden, "Gel Emre abi, biz de kahvaltıdaydık!" dedi. İçeriye girip, Halit amcaya, "Kahvaltınızda rahatsız etmek istemezdim, olmazsa gideyim, birazdan gelirim..." dedim. Ama Halit amca ayağa kalkıp, "Gel otur oğlum, kahvaltı yap bizimle! Zaten birşeyler konuşacağım senle!" dedi ve zorla oturttu.
Beyza bana da tabak koyarken, evde kahvaltı yaptığımı, sadece bir bardak çay içebileceğimi söyledim. Beyza'ya kaçamak bakışlarla bakıyordum. Yine kısacık bir etek giymişti, gerçi kalçalarını tümden kapatıyordu, ama yine de tahrik ediciydi. Beyza'ya bakarken annesine babasına yakalanmamak için, bakışlarımı mutfaktaki eşyalara yönlendirmiştim. Halit amca söze girdi, "Emreciğim, biliyorsun benim Almanya'da bir şirketim var. Yakında Almanya'ya gitmem gerekiyor. Sen saygılı ve güvenilir birisin, Aynur ablan ve Beyza sana emanet, ben yokken göz kulak ol onlara, tamam mı?" dedi. "Tamam Halit amca, merak etme sen!" dedim. Beyza'nın kahvaltısı bitince, derse başlamak için odasına geçtik.
Derse başladık, ama Beyza yine saçıyla başıyla oynamaya başlamıştı. Beyza verdiğim soruları çözerken, ben de Beyza'nın tişörtüne zor sığan göğüslerini kesiyordum. Bir ara Beyza kalemini düşürdü ve kalem dolabın altına doğru gitti. Beyza kalkıp, resmen önümde domalarak, kalemi almaya çalıştı. Altına giydiği tanga külotuna kadar görüyordum ve benim yarak çadırı kurdu tabii. Biraz aradıktan sonra kalemi buldu. Bana bakarak sinsice güldükten sonra yerine oturdu ve tekrar derse devam ettik. Ama benim aklım o tangalı götünde kalmıştı.
Yaklaşık 45 dakikadır ders yapıyorduk ki, Aynur abla beni çağırdı. Şık bir kıyafet giymiş, makyaj yapmış, süslenmiş püslenmişti. "Emreciğim, biz çıkıyoruz, Halit'in bir akrabasının düğününe gideceğiz, siz çalışmaya devam edin!" dedi ve elindeki zarfı verdi, "Ücretin burada!" dedi. Zarfı aldım, teşekkür edip Beyza'nın yanına geri döndüm. Dış kapının kapanma sesiyle birlikte, Beyza hemen kalktı, "Kısa bir ara verebilir miyiz, birşeyler içmek istiyorum!" diyerek odadan çıktı. Az sonra da seslendi, "Mutfağa gelsene, sen ne içmek istiyorsun?" diye. Kalktım gittim yanına. Dolaptan kola çıkarmıştı. "Ben de kola içeyim o halde." dedim. Bana da bir bardak doldurup verdikten sonra pencereden baktı, "Gittiler! Dur, kolanın içine biraz babamın viskisinden koyalım! Bizimkiler yokken ara sıra yapıyorum, çok güzel oluyor!" dedi, cevabımı beklemeden salona gitti.
Viski şişesini kaptı geldi, ikimizin kolasına da biraz viski ekledi. Büyük bir yudum aldıktan sonra, "Sigaran var mı, versene, yanında iyi gider!" dedi. Yanılmamıştım, annesinin babasının yanında uslu kızı oynuyordu, ama bu kız fırlamanın önde gideniydi, Şeytana pabucunu ters giydirirdi. Sigara paketini ve çakmağı cebimden çıkardım, "Annen baban biliyor mu içtiğini?" diye sordum. "Manyak mısın, bilmiyorlar tabii ki!" deyip paketi ve çakmağı elimden aldı ve "Uyuzluk yapıp söylemeyeceksin dimi?" diyerek bir sigara yaktı. Bir fırt çekip dumanı üfledi ve yaktığı sigarayı bana verdi, kendine birtane daha yaktı. İyice kanaat getirmiştim, bu kızdan herşey beklenirdi. Sigaralarımızı ve viskili kolalarımızı içerken, "Keşke okuldaki hocalar da senin gibi olsa, çok kafa adamsın, üstelik çok yakışıklısın!" dedi. "Teşekkür ederim, ama şimdi dersimize dönelim, hadi söndür sigaranı!" dedim. Sigaralarımızı söndürüp, içeceklerimizi bitirdik ve dersin başına döndük.
Bir saat daha çalıştıktan sonra, ödevlerini verdim ve gitmek için izin istedim. Beyza beni kapıya kadar uğurlamak için önümden gidiyordu. Koridorda götünü kıvırtarak yürürken, benim yarak yine çoktan kalkmış, çadırı kurmuştu. Tam dış kapıya yaklaşırken Beyza (kasıtlı olarak) birden durunca, ben de onun arkasına yaslanmak zorunda kaldım ve direk gibi dikilmiş yarağım götüne dokundu. Beyza, "Biliyordum!" diyerek döndü ve elini önüme attı, pantolonumun üstünden sikimi tuttu. Ben şaşkınlıktan birşey diyemeden, Beyza kemerimle pantolonumun düğmesini açarak, elini boxerimden içeriye soktu ve yarrağımı okşamaya başladı.
Afallamam geçince Beyza'nın dudaklarına yumuldum. Düne kadar götünü düşünerek 31 çektiğim kızla sevişmeye başlamıştım. Acayip tahrik olmuştum ve yarrağım da Beyza'nın elinde zonkluyordu. Beyza öpüşmeyi bırakıp, "Rahatlatalım şunu!" dedi, pantolonumu boxerimle birlikte dizlerime kadar indirdi. Yarrağımı görünce şaşırmıştı, "Oha, bu ne böyle! Okuldakilerinkinden hem uzun hem kalın!" diyerek önümde çömeldi ve yarrağımı biraz inceledikten sonra ağzına alıp yalamaya, emmeye başladı.
Yarrağımı harika yalıyordu, acayip zevk alıyordum. Arada yarrağımı ağzından çıkartıyor ve 31 çekmeye başlıyor, o arada taşaklarımı yalıyordu. Yarrağımı tekrar ağzına aldığında fazla dayanamayacağımı anladım ve Beyza'nın kafasını iki elimle tutup kendime doğru çektim ve böğürerek ağzına patladım. Döllerimin çoğu gırtlağından direkt midesine gitti. Boşalmamın bitmesi oldukça uzun sürmüştü, Beyza tam bitti diye düşünürken yeniden fışkırıyordu döllerim. Küçücük ağzına büyük gelen yarrağımı gırtlağına kadar bastırdığım için, Beyza zorla nefes alıyor, öğürüyor, gözlerinden yaş geliyordu. Bacağımı çimdikleyince yarrağımı ağzından çektim.
Beyza derin bir nefes alıp, "Havyan, öldürecektin beni!" dedi. Ben tam özür dileyecekken, Beyza gülümseyerek, "Az kalsın boğuluyordum, birdaha yapma böyle!" dedi. Sonra yarağımın başına tükürdü ve yarağımı 31 çektirir gibi sıvazlamaya başladı. Gözlerime bakıp sırıtmaya başlayınca, "Ne oldu, neden sırıtıyorsun?" diye sordum. "Bunu okuldaki kızlara anlatsam inanmazlar amına koyum! Eminim hiçbiri böylesini görmemiştir!" dedi. Yarağımı biraz daha sıvazladıktan sonra, "Hadi yıkayalım şunu, işimiz bitmedi daha bununla!" dedi. Ben pantolonumu ve boxerimi tamamen çıkardım ve banyoya gittik. Ben yarrağımı yıkarken, Beyza da ağzını yüzünü yıkadı. Ardından elimden tutarak beni odasına götürdü.
Beni ittirerek sırtüstü yatağa yatırdı. Ardından bacaklarımın arasına geldi ve yatakta domalarak, inik yarrağımı yalamaya başladı tekrardan. Ben arada başımı kaldırıp Beyza'nın yalayışına bakıyordum. Beyza bir süre yarrağımı yalayıp kaldırdıktan sonra bıraktı ve gömleğimin düğmelerini çözmeye başladı. Ben bu arada doğruldum ve Beyza'nın üzerindeki tişörtü çıkartarak, südyeninin üstünden göğüslerini okşamaya başladım. Dik ve beyaz göğüsleri, çoğu yetişkin kadınınkinden daha büyük ve güzeldi. Südyenini çıkarttım ve göğüslerini yalamaya başladım. Göğüslerinin uçlarını yalıyor ve ısırıyordum. Bu arada Beyza'yı kaldırıp kucağıma oturttum ve kalçalarını yoğurmaya başladım.
Beyza'nın göğüslerini bir süre yaladıktan sonra önümde çömelttim ve yarağımı göğüslerinin arasına sokarak git gel yapmaya başladım. Sonra Beyza'yı elinden tutup kaldırdım ve yatağa yatırdıktan sonra eteğini çıkarttım ve külotunun üstünden amıyla oynamaya başladım. Bir süre amını külotunun üzerinden yaladıktan sonra külotunu çıkardım. Pespembe ve yeni traşlanmış bir amı vardı, hemen yalamaya başladım. Şimdiden amı sulanmıştı bile. Amını yalarken arada klitorisini emiyor, yalıyor ve dil atıyordum. Beyza kudurmuş gibi inliyor, "Hadi yarağını sok!" diyordu. Yarrağımın başını tükürükleyip amına getirdim, ama o anda bakire olup olmadığı aklıma takılınca geri çektim ve "Bakire misin?" diye sordum. "Hayır değilim, sok hadi!" dedi.
Beyza'nın amına yarrağımı yeniden dayadım ve tam yüklenecekken, "Seninki çok büyük, lütfen yavaş sok!" dedi. "Tamam!" dedim ve yarrağımı yavaş yavaş içine sokmaya başladım. Her ilerleyişimde Beyza biraz daha yüksek sesle inliyordu. Ve en sonunda kökünü buldum. O anda Beyza sırtıma tırnaklarını geçirmiş, bacaklarını belime dolamış, beni kendine çekiyor ve hareket etmemi engelliyordu. İçinde biraz bekledikten sonra alışmış olmalı ki gevşedi. Yavaş yavaş içinden çıkmaya başladım ve tekrardan girdim. Alıştıra alıştıra amını sikmeye başladım. Beyza arada dirsekleriyle destek alarak kafasını kaldırıp beni izliyor, bazen de dayanamayıp geri yatıyordu. Dibine kökledikçe inlemeleri çığlıklara dönüşüyordu. Bacaklarını omzuma aldım sikmeye devam ettim. Sertçe amına sokuyor ve ona çığlık attırıp, çığlık atışını izliyordum.
15 dakika kadar amını öyle siktikten sonra içinden çıktım. Beyza'yı yataktan kaldırdım ve önümde domalttım, çıkık kalçaları daha da çıktı. Kalçalarını tutarak yarrağımı yine amının deliğine dayadım. Yarrağıma alışmıştı amı artık, bir hamlede kökledim. Beyza yine bir çığlık attı. Ben yavaş yaavaş pompalamaya başladım. Az sonra Beyza, "Daha sert, daha hızlı!" gibi sözler söylüyordu. Ben tabii hemen hızlanmaya başladım. Sertçe sikiyordum. Yarrağımı her köklediğimde kalçaları sallanıyor ve dalgalanıyordu. Bir süre sonra Beyza titremeye başladı ve orgazm oldu.
Benim ise daha boşalmaya niyetim yoktu. Beyza'nın amından çıktım ve yarrağımı ağzına vererek yalatmaya başladım. Beyza yarrağımı yalarken ona sordum, "Götten yaptın mı hiç?" diye. "Hayır, yapmadım!" dedi. "Yapmak ister misin?" dedim. "Bilmem ki, acıyor diye duydum!" dedi. "Korkma acımayacak, söz!" dedim. Önce götünü yalayacaktım, onun için Beyza'yı sırt üstü yatırarak, bacaklarını açıp kendisine doğru ittirdim. Nasıl yaladığımı görmesini istedim. Bu pozisyonda göt deliği iyice meydana çıkmıştı. Bir elimle amıyla oynarken, göt deliğini yalamaya başladım. Beyza acayip zevk alıyor gibi görünüyordu.
Götünü bir süre yaladıktan sonra, Beyza'nın pozisyonunu hiç bozmadan, yatağın başucundaki komodinine uzandım. Orda makyaj ve vücut bakım malzemeleri vardı, nemlendirici losyonu kaptım ve losyonu göt deliğine yedirmeye başladım. Biraz da yarağımın başına sürdükten sonra yarrağımı göt deliğine dayadım. Azıcık bastırmamla birlikte yarrağımın başı rahatça götüne girdi. Beyza'nın yüzü ekşiyince durdum ve "Acıdı mı?" diye sordum. "Biraz acıdı!" dedi. "Dayanamayacaksan vaz geçelim istersen?" dedim. "Hayır, devam et! Okuldaki kızlar alışınca çok zevk verdiğini söylüyor! O orspular alıyorsa ben de alırım!" dedi. "Peki!" dedim ve sertçe bastırarak kökünü buldum. Ama o anda Beyza'dan öyle bir çığlık çıktı ki, hemen elimi ağzına kapamak zorunda kaldım.
Elimle ağzını kapadığım Beyza'nın kocaman açılmış gözlerine bakarak götüne sertçe pompalıyordum. Beyza ısırınca elimi çektim, çekmemle birlikte de hayatımda hiç bir kızdan kadından yemediğim küfürleri yedim. "Amına koyduğumun ibnesi! Orospu çocuğu! Piç kurusu! Yavşak! Götveren!..." diye, bildiği tüm küfür repertuarını sıralıyordu. Birden tepem öyle bir attı ki, Beyza'nın saçını elime doladığım gibi asılarak, "Sus anasını siktiğimin orospusu!" dedim. Hem saçını çekiyordum, hem de götüne sert sert pompalıyordum. Tutturduğum tempoyla Beyza'nın götünü sikerken, klitorisiyle de oynuyordum. Çığlıklar, iniltiler, ahlamalar, ohlamalar, küfürler ve Beyza'nın orgazmları birbirine karışmıştı.
Yarım saat içinden çıkmadan götünü siktim ve boşalacağımı anlayınca götünden çıktım ve Beyza'nın baş ucuna doğru kayarak, yüzüne boşaldım. Yarağımdan çıkan son damla dölden sonra kendimi yatağa attım. Yorulmuştum. Beyza da bitmişti.
Biraz dinlenip, nefes alıp vermesi düzelince, Beyza yüzündeki dölleri parmağıyla sıyırıp ağzına götürüp yalamaya başladı. Parmağındaki dölü her yaladıktan sonra, "Mmmmmh!" diyor ve sırıtıyordu. Herhalde götünün acısı geçmiş olmalıydı, "Ne sırıtıyorsun yine, hoşuna gitti galiba?" dediğimde, "Hiç böylesine güzel orgazm olmamıştım! Bu zamana kadar sikiştiklerimin içinde en iyisi sendin. Harika sikiyorsun! Hem yarrağın büyük, hem de erken boşalmıyorsun!" gibi sözler söyleyerek beni övüyordu.
İkimiz de terden yapış yapıştık. Beyza'yı elinden tutup kaldırdım, banyoya götürdüm, birlikte duş aldık. Banyodan çıkınca biraz çıplak oturduk, öpüştük, elleştik. Herşey okadar güzel ve zevkliydi ki, hiç eve gidesim gelmiyordu. Gerçi vakit daha öğlendi ve annesi babası düğündeydi, ama ne olur ne olmaz, erkenden gelecekleri falan tutabilirdi. O şekilde yakalanırsak hiç iyi olmazdı. Onun için giyinip, istemeye istemeye evime gittim. Halen yorgunluk hissettiğim için, hemen kendimi yatağıma atarak güzel bir uyku çektim.
Gece saat 21:00 gibi kalktım. Lavaboda yüzümü yıkarken kapı çaldı...
[Emre]
188 notes · View notes
tipitip213 · 27 days
Text
Yasak Sırlar 11
İki dakka önce gözleri açık olan teyzem uyuyor numarası yapıyordu, biliyorum uyumuyordu ondan cesaret alarak dokunmaları okşamalara çevirmiştim teyzem birden gözünü açıp annene yaptığını teyzene de mi yapıcan dedi teyze dedim ben şey gibi KKledim anneme ne yaptım ki ben dedim hadi hadi görmedim anlamadım sanma o gün benim yanımda annenin amını elledin battaniyenin altından kadın bir şey diyemedi çaktırmamak için teyze yok öyle bir şey yanlış anlamışsın o zaman benim neden şimdi baldırımı ellemeye çalışıyorsun küçük sapık.
sen annenimi sikiyorsun dedi hayır hayır yok öyle bişey diyip inkar ettim hadi hadi söyle bana aramızda kalıcak dedi, kaçış yoktu anlamıştı yok teyze daha sikmedim yani tam sikme sayılmaz bikere siktim oda ayak üstü ne zaman nasıl siktin anlat dedi, teyze kızma ama sen bugün markete gittinya ben yalvar yakar zorla ikna ettim annemi yok mok dedi sen gelirsin diye çok korkuyordu vay orospu dedi gülerek sessiz oluyorduk bunları konuşurken bilsem biraz daha geç gelirdim dedi kızmadınmı teyze dedim niye kızayım canım am onun sik senin bana ne, teyze anneme söylemiyicen dimi bak valla öldürür beni dedim yok yok söylemiyicem dedi elini göğsümden aşşağı göbeğime yavaşçada sikime indirdi sikimi tuttu eliyle ben ne yapacak diye bekliyordum teyzeeee dedim efendim dedi şey sen, ne ben? sendeni sikişicen benimle diye sordum sikişiymmi dedi bilmem yani sen bilirsin dedim salaklaşmıştım annen kızmasın yok o kızmaz deyince teyzem şaşırdı nasıl yani dedi teyze sen benimle yatmak isteyince o şüphelendi ben bugün onu ikna etmeye çalışırken sen siktirmezsen teyzemle sikişirim dedim oda yok mok dedi olmaz sakın haa vs deyip öyle ikna oldu sonrada sen gelene kadar.
biz yine konuştuk galiba engel olamayacağını anladı ne yaparsanız yapın dedi bende anne yoksa bizimi izliyicen dedim oda izliyimmi dedi bende sen bilirsin dedim öyle kapandı konu teyzem ağzı açık beni dinliyordu vay canına dedi ee ozaman şimdi bizi izliyor olabilir öylemi dedi yani dedim teyzem sesini çıkarma sakın dedi bir hışımla yerinden kalkıp gece lambasını yaktı beyaz atletini çıkardı içinde ten rengi sütyen vardı teyzem sapıtmıştı kafasında bizi sikişirken anneme izletmek vardı heralde sütyenide tek hamlede çekip çıkardı ben yatağın üstüne dikelip teyzemi izliyordum şortunuda kilodu ile birlikte tek hamlede çıkarıp çırıl çıplak kaldı gözlerime inanamıyordum darla crane gibi kadındı dimdik vucüdu vardı amı hafif kıllıydı beyaz teni odayı aydınlatıyor kavun gibi göğüsleri sağa sola taşıyordu göbeği çok yoktu eliyle sus işareti yapıp beni yatağa sırt üstü itti boxırımın üzerinden sikime öpücük attı sarı saçlarını sola doğru attı sağ tarafta kapı vardı anneme daha iyi göstermek istiyordu heralde baksırımı tek hamlede tutup mancınık gibi fırlayan sikimi ellerinin arasına aldı okşayıp sikimin kafasını Öpücük kondurup sakso çekmeye başladı o kalın etli dudaklarının arasında sikim kayboluyordu 17 16 santim sikim ona küçük geliyor olabilir di sosis yer gibi lolipop yalar gibi sikimi yok ediyordu resmen taşaklarımı bile ağzına alacaktı teyzemi böyle görmek asla asla aklımdan geçirebileceğim bir şey değildi şu 2 Günde hayatımda böyle şeylerin olabileceğini bana biri söylese asla inanmazdım. Boşalmaya çok yaklaşmıştım teyze boşalacağım dedim teyzem tereddüt bile etmeden sikimi vakumlamaya devam ediyordu kadın resmen sakso çekmiyor sikimi sömürüyordu teyze harikasın geliyorum dedim teyzem yalamaya devam ediyordu ağzına boşalmamı istiyordu porno filmlerden görmüştüm biliyordum daha önce tecrübem olmamıştı ama sarsılarak ve büyük bir zevkle teyzemin ağzına boşaldım teyzem bir damlasını bile ziyan etmeden hepsini yuttu ohhh teyze harikasın yaa dedim yerim sikini deyip eliyle sikimle oynuyarak, sırt üstü yatıp beni üstüne çekti tişörtümü çıkardım teyzemin üstünde bacaklarının arasında küçük bedenimle amına sürtüp memelerini öpüyordum teyzemin devasa memelerinde suratımı eziyorudum teyzem kafamı göğsüne bastırıyordu sikim yavaş yavaş kalkmaya başladı göğsünü bırakıp öpe öpe aşşağılara indim teyzemin amı kocaman kilitorisi dışarda kelebek diller yana açılmış üstü hafif kıllı idi burnumu dayayım kokusunu içime çekince sikim demir kesildi öpüp yalamaya başladım teyzem kendini kasıp beni bacak arasında sıkıştırıyordu dilimi deliğine bulduğum her yere sokmaya çakışıyordum ağzım yüzüm teyzemin am suyu ile kaplanmıştı boğulucaktım teyzem hadi gir içime dedi gökhan sik teyzeni dedi tamam teyzem dedim sik teyzeni sik ohhh diye kısık kısık inliyordu annemi evdekileri unutmuştuk doğrulup sikimi teyzemin sulu amcığına iteklememle girmesi bir oldu küçük bedenimle teyzeme arka arkaya saydırıyordum teyzem beni sıkıca sarmış ohhh ohh aslanım yeğenim benim deyip yüzümü gözümü öpüyordu teyzem gerçekten çok azgın çıkmıştı bacaklarını belime dolayıp amını bana vurduruyordu teyze boşalıcam dedim içime boşal dedi hamile kalırsan sen boşal hadi dedi beni kitledi kurtulmamın imkanı yoktu resmen teyzem beni sikiyordu teyzemin derinliklerine ittire ittire vura vura boşaldım teyzem yavrusuna sarılan anneler gibi sıkı sıkı sarılmıştı üstüne yığıldım teyzemin eli kalçalarımda tüysüz vucüdumda geziyor beni okşuyordu kadın sübyancıydı resmen üstünden yanına yığıldım kaldım teyze harikasın dedim sende öyle yeğenim nefes nefese kalmıştım yıllardır annemin hayalini kurarken ilk adam akıllı sikişim teyzemle olmuştu acaba annem izlemişmiydi heyecandan ölüyordum teyzeme yan dönüp teyze sonra yine sikişirmiyiz dedim sikişiriz aslan yeğenim annen bulmuş genç çocuğu ben kaçırırmıyım teyze ikinizi aynı anda siksem ne güzel olur dimi dedim teyzem hahaha diye güldü bilmem benim için sorun yok ama annen istermiki cins biraz dedi
ben ikna ederim yalvarırım yakarırım kıramaz beni teyze dedim benim için problem yok ama çok zorlama iyice sana siktirmeye alışsın sonra ikna edersin dedi tamam teyzem sen dünyanın en iyi teyzezisin varya dedim yanağından öpüp memelerini okşadım yıkama yağlama yapıyordum o gece giyinip uyuduk
39 notes · View notes
girifit · 1 year
Text
içimdeki savaşın enkazında kaldım. sana oradan sesleniyorum. sigara kokan nefesim ile sesleniyorum. kısık çıkan sesim ile sesleniyorum. ben, sana yalan söyledim. ben hiç yüzleşmedim ve başaramadım. güçsüzdüm. başardığımı sandım bir çok kez. ama yanıldım, hep yanıldım. düştüğümde kalkamadım. hep sendeledim. çok ağladım. yeni aldığım paketi bitirdim. titreyen bedenimle bir park köşesinde. içimde kalan ne varsa bağırdım. ettiğim küfürleri duyanları umursamadım. içtiğim sigaraların hesabını yapmayı da bıraktım. mutlulukla yaptığım makyajımı akıttım göz yaşlarım ile. akan rimelimi umursamadım. çakmağı yakmaya çalıştım belki de saatlerce. bana acıyan bakışları üzerimde hissettim. ayağa kalkıp da kendimi düzeltmek adına hiçbir şey yapmadım. yıkımı yaşadım iliklerime kadar. ellerimi kanayana dek sıktım. herkese kapattım kulaklarımı. iki nefes çektiğim sigarayla ileriye baktım. oyunlar oynayan çocukların sesi ilk defa mutlu etmedi beni. ilk defa gülümsemedim. bana bir şeyler olduğunu biliyorum. eskisi gibi değilim. ne düzgünce yazabiliyorum ne düzgünce yaşayabiliyorum. kimseyi istemiyorum artık yanımda. ne mesajlara ne de aramalara cevap vermek geliyor içimden. boşluğa bağırıyorum. boşlukta boğuluyorum. anneme sarılamıyorum. babamı sevemiyorum. abimi anlayamıyorum. acı içinde kıvranıyor bedenim. ağzımda biriken kanı kusuyorum zemine. kalacak olan izi düşünmüyorum. eve geç gelince çıkan kavgalara sağır oluyorum. artık sokaklarda da boğuluyorum. söylesene bana, ben nerede nefes alabileceğim? ben bilmiyorum bu sorunun cevabını. ve daha bir çok sorunun cevabını. titreyen ellerim ile yazdığım bu satırlar bana uzak geliyor. sağlıklı düşünemiyorum. zihnimde savaşan şeytanlarım var. sesimi ben kendime duyuramıyorum. açtığım şarkıların sözlerini algılayamıyorum. bana bir şeyler oldu ve oluyor. en acısı ne biliyor musun, ben engel olamıyorum. ağzımı açıp tek bir şey bile söyleyemiyorum. acizim. güçsüzüm. dilimin dönmediği acılar var ama içimde hepsi haykırır suratıma. dışarıya bir harf dâhi dökülmez ama ben günah keçisi gibi yanarım yıllarca. kimse görmez. kimse bilmez. satırlara sığınırım ama onlarda son zamanlarda düşman oldu bana. onlar da son zamanlarda kan kusmama sebep oluyor. sigaram yanıyor bir köşede. ben biraz daha eksiliyorum. her nefes çekişimde ciğerlerime, biraz da öldüğümü hissediyorum. bu kendimi zehirlemem dışında olan bir mesele. biraz daha ölmek, her gün biraz daha eksilmek. nefes alamamak mesela. ciğerlerin dolsa dahi nefes alamamak. bir savaş var ama öyle böyle değil. kan değil acı sızıyor bedenlerden. bıçaklar, silahlar değil sözler vuruyor. sessizliğim yok artık. beynimde hep bir otoban gürültüsü. hep bir haykırış. nereye vardı bu yol, ben neredeyim? hangi uçurum kenarı burası, ezbere değilim bu yolları. kayboldum.
48 notes · View notes
oylesineyazan · 3 months
Text
Sevdiğim, Sevdiceğim, İki gözüm, Birtanem
Seninleyken hayatı durdurmak istiyorum. Ellerin elime değince; gözlerin gözüme değince hayat dursun istiyorum. Zamanı, mekanı, geleceği, hayatı, ölümü hiçbir şeyi düşünmeden sen’de kalmak istiyorum. Gözlerin, saatlerce baksam doyamayacağım gözlerin ve sonra ellerin; ellerimi tuttuğunda hep sıcak hep tanıdık hep içten ellerin. Sen’le kalmayı seviyorum, sen’de kalmayı seviyorum Sevgilim. Senin olmak istiyorum ve benim ol istiyorum. Bana sarılıyorsun ve tüm eksiklerim kapanıyor, tüm eksiklerim tam oluyor.
Bana kendini anlat deseler en çok hüzün derim. Benim tüm duygularımda biraz hüzün vardır Sevgilim, çocukluk alışkanlığı belki.. Çocukluk anılarımı hatırladığımda mutlu olmam gereken tüm anılarımda içimdeki o hüznü o kadar iyi hatırlıyorum ki. O hüznü atamıyorum hiçbir hatıramdan. Bunu hayatımda ilk kez seninle paylaşıyorum Sevdiğim, paylaşıyorum çünkü gözlerine baktığımda o tanıdık hüznü görüyorum. İçimizde kalan bazı eksikleri tam yapamadığımızdan belki de böyle hissetmelerimiz Sevgilim.
Benim eksik kalan yanım, sen yokken içimdeki eksikten olduğunu bilmezdim bu hissin. Bana sarıldığında anlıyorum, en çok da eksik olan her yanımı bir bir tamamladığında anlıyorum sana ihtiyacım olduğunu. Nefes almak gibi bazen sana dokunmak,
Nefesim, sevgilim, biriciğim. İçimdeki o hüznü seviyorum, eskiden tüm anılarımı biraz da kirleten o hüzün zamanla alışkanlık oldu. Bazen gözlerinde hissettiğim, konuşmalarında hissettiğim, sende hissettiğim o hüznü de seviyorum. Biliyorum çok tanıdık biliyorum çok içten biliyorum hep bir yarım kalmışlık çünkü. Belki yarım kalan mutluluklarımızı birleştirince biz de tam hissederiz kendimizi sevgilim.
Ah göğsündeki her yarayı merhametle öptüğüm
Geç kalınan hiçbir hayat hayat değilmiş
Şimdilerde hayatın olmayı diliyorum
14 notes · View notes
yeryuzugokyuzu · 3 months
Text
başsağlığı dileyen, sabır dileyen, dua eden herkese çok teşekkür ederim. biliyorum biraz geç oldu.
8 notes · View notes
filyokusu · 8 months
Text
gülümsediğim şükrettiğim şeyler listesi 22eylül`23
pinhani sakinleştim
sabah bir ay boyu beraber servis beklediğim adını bilmediğim ablayla vedalaştım, ablanın gözleri doldu. insanların beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum, kendimin de bu kadar benimsediğini. zaman geçiyor arkadaşlar, yaranıza tuz basan şeker basan kim olur neresi olur bilemiyorsunuz. bu yaz hayatımın en sakin en sessiz yazıydı. kendimle çok baş başa kaldım.bacaklarım çok ağrıdı ama ben hafifledim.
bugün ağlamamak için sarılmak istemediğim ama ona rağmen ağladığım insanlar, derdimi paylaşıp beni hafifleten insanlardı.
görür görmez gözlerimin dolduğu, bana her gün yardım eden her şeyini paylaşan ve her gün sıkıntılarımı soran, akşama kadar beraber çalıştığım, solumdaki selman.
muratın annesi dilek c. , önlüğüm artık onda. sayende arkadaşlarımı eleştirirken onları ne kadar sevdiğimi de göstermem gerektiğini öğrendim.
hatice k., umarım hayatımdan çıkmazsın. ön yargılarım, insan ilişkilerim, kahkahan ve sohbetin. öğrendiğim çok şey oldu, dobralık. cesaret.
zehra n., üç çocuk annesi, kızların şanslı. hayatın öyle söylendiği gibi olmadığını biliyorum artık abla. ve göründüğü gibi de olmadığını. kızgın duruşunun altında akşama ne yemek yapacağız muhabbetini özleyeceğim. bana otobüs almayı unutma.
raziye k., bilmiyorum seni bi daha nerede görürüm. ehliyet sınavını geç. benzer hikayeler, farklı kırılmalar. benim sıcakkanlı oluşum sizeydi.
nermin k., biz cesaretli insanlarız evet. ben eskisi gibi duygularımı kaptırmamayı böyle öğrendim. dediğini yaptım, olmadıysa daha iyisi olacağı içindir ya da böyle olması gerektiği için. ama ben daha iyisini hak ettiğimi biliyorum öğrettiğin için teşekkür ederim.
ahmet k, raziyeme iyi davran. büyüyünce iyi bi çocuk ve iyi bi elektrik elektronik mühendisi olacaksın. ama büyümen lazım. bi de sürekli abla kaç yaşındasın diyip durma ulan. ben harmandan anlamam, kaç ton buğday, tarım kredi işleri senden sorulur. ticari zeka.
fatma k., ablacım ben her şeyi hallederim üzülme.
melike k., inşallah atanırsın. ve dünya hep geleceği düşünecek kadar uzun bi yer değil öğrettin. biraz kalbimin sesi tüm sesleri susturmaya yeter.
yeter ablanın oğlu şükrü kazanmış. çok mutlu oldu, oldum. beraber dua ettik. ben giderken gözlerin öyle dolarsa içim çok tuhaf olur abla.
Ali, benim için neden içi çikolatalı lokum dağıttın bilmiyorum. üzgünüm. ben o insan değilim ama sen iyi birisin. teşekkür ederim.
ve züleyha ablam. senin yanın ve senin duan dinlenme tesisi. sana gözleme yemeye geleceğim. mutluluğu kimse vermez biz alırız. mutsuz insanlarla uğraşmaya gerek olmadığını ve kabullenmeyi. gelişmeyi. geliştirmeyi. biz o anı bir daha yakalayacak değiliz ama ben o hissi taşıdım. çocuklarına ettiğin duanın yanında olmak bile benim göz yaşımı dindirir. beypazarı kurusu verdi.
kadriye, esra, hayriye, gülendam, özkan, ferhat, fatma, ismail, ceren, sıla, sena, ilayda, tuğrul, selime, beyza, kezban, feyza, cansu, mustafa, semra, seyide, gamze,nur.
yazım bitti. bu insanlar hayatımın bi yerinde beni gülümsetti, ağlarken güldürdü. beraber elma yedik, kimmiş neredenmiş her şeyi unutup aileye benzer bi şey olmuşuz.
ben kurduğum bağlardan, aldığım dualardan ve kendimden razıyım. tevazuyu öğrendim. uyguladım. çalıştım, yoruldum, utanmadım, hak ettim, sizi seviyorum.
onlar çıkaramaz ben istifa ederim. ben ilk kez istifa ettim!!!!
iki bardak çay ve servisten iner inmez m'yi arayınca tam zamanında aradın demesi de güldürdü. bu kadar.
ne çok şeyim varmış.
8 notes · View notes
sillagen · 8 days
Note
Sillagen sen de evlilikle ilgili karamsarlığa vesveseye düşüyormusun düşüyorsan nasıl gönlünü teselli ediyorsun bazen çok geç kalmış hissediyorum sonra bunun nasiple alakalı olduğunu biliyorum ama gönlüme de söz geçiremiyorum
Aslında kendi iç dünyamda bunun derin bir acısını uzun yıllar pek hissetmedim ta ki belli bir yaştan sonra çevre baskısı denilen şeye kadar. Ondan önce aman da geç kaldım yok koca düşüncesi hiç gelmiyordu ya. Son yıllarda ve en son dün mesela bana sürekli yaş geçmeden evlen diye nasihat edenler ile doluydu :D çocuk büyütmenin yasi var Nur dediler onlar da haklı da şimdi kendi cephenden bakarsan da gönlünüz olsun diye yoldan adam mı çevirelim oluyorsun. Çok evlilik isteyen arkadaşlarım oldu olmadı evlenmedi. Bu iş cok istemekle de olmuyor açıkçası nasip denilen mevzu var. Önümüze kafamıza yatan biri çıkarsa görüşeceğiz yoksa da bekleyeceğiz. Bu konuda çok istekliysen eğer çevrene haber yollata bilirsin yani şunla tanıştıralım diyerek evlenen arkadaşım da oldu. Çok da istekli değil kişiye göre evlilik olayına sıcak bakan biriysen eğer benim gibi ona göre çok dua edeceğiz ayrıntılı şekilde bir de vesveseye kapılmamak için uğraş bulmak lazım ya şeytan yoksa adamı sevilmedim düşüncesinden alıyor bize ne nasip oldu ki diyecek kadar bir karamsarlığa sokuyor. Halbuki herkes kendine göre nasipli. Sadece o konuda eksigiz diyelim ama bircok konuda nasipliyiz.Bir de olaya şey bakmak lazım yani ben öyle olmaya gayret gösteriyorum. Mutsuz evlililere göre elhamdülillah sağlıklı bir bekar hayatım var. Bu bekar hayatı kaç yılsa evlenmedim, yok sevilmedim, yok çocuk diye bu yaşları bununla düşünerek mi heba edeceğiz. Ben bir daha 26 olamayacağım ki. Istesem bu yaşa gelemem kendimize odaklanmak lazım çevreye olabildiğince kulak tıkamak lazım. Ve kendime sesli şekilde " kendi düşüncelerini ve yetersizlik ve tamamlanmama düşüncesini sana dayatiyorlar Nur, soyledikleri cümlelerin hisleri seninle alakalı degil kendileri ile alakalı" diyorum. Çünkü çoğu insan aslında sana konuşuyorum diyerek eski kendine konuşur ve nasihat verir ve biz bunu çoğu zaman kendi şansımız gibi algiliyoruz. Birde ben şuna artık çok inanıyorum doğru şeyler hep insanın kendine döndüğü anda buluyor. Yani o, bu, su demeden akan suyun yolunu bulması gibi hayata dalıp gidip anı yaşamaya başladığın an istediğin her ne ise geliyor. Peşine düşünce dibindeki şey görülmez ve ulaşılmaz gibi oluyor. Zorlamak zaten insanın evvela kendine zararı olan bir şey o yüzden anonim rabbim seni hayırlı, imanlı, beş vakit abdestli namazlı, vicdanlı, merhametli, sevgisini gösteren, sayan, saygı duyan adamla karşılaştırsın suhuletle ve afiyetle cennet bahçesi hükmünde yuva kurmayı nasip eylesin. Birbirinizi kırıp, döküp, incitmediginiz bir saadetli bir karı koca olmayı suhuletle ve afiyetle nasip eylesin. Rabbim gönlüne de inşirah versin
3 notes · View notes
murat-o41 · 2 days
Text
Kaynımı Yatağımda Orospu Sikerken Yakaladım
Merhabalar. Ben Adana'dan Naciye, 32 yaşındayım, 14 yıllık evliyim. İstanbul'da teyzesinin yanında okuyan bir oğlumuz var. Kocam 45 yaşında, bir fabrikanın bekçiliğini yapıyor. Günlerimiz herzamanki gibi geçerken, köyden kayınım geldi. Kayınım 20 yaşında, askerliğini yapmış, köyde birkaç ay takıldıktan sonra, Adana'ya iş bulup çalışmaya gelmiş. Bizden başka kalacak yeri olmadığından da, iş ayarlayıp ev tutana kadar, bizde kalmaya başladı. Kaynım çok sevimli bir genç, çok ta yakışıklıdır kerata. Bana da saygıda sevgide kusur etmez, ben de onu çok severim. 
Birgün öğleden sonra kocamı işe yolladıktan sonra komşulara oturmaya gitmiştim. Akşama doğru herkes dağılınca, ben de eve döndüm. Kapıyı açtığımda, yatakodamdan sesler geliyordu. Bunlar bir kadının ahlamaları, inlemeleriydi. Yalan yok, hemen aklıma kocam geldi, kocam ben evden çıktıktan sonra geri gelmiş, eve karı atmış, sikiyor diye düşündüm. Çünkü bu kayınım olamazdı, tüm gün iş aramaya gidiyor ve geç geliyordu. Yavaşça yatakodama doğru ilerledim. Yok yanılmıyordum, içerden karı sesi geliyordu. Binbir öfkeyle yatakodasının kapısını açıp, o kızgınlıkla içeri dalmam bir oldu. Yatağımdaki manzarayı görünce dondum kaldım. Amanıınnnn! Benim yatağımda, ucuz bir sokak orospusu ve kayınım sikişiyorlar. Her ikisi de anadan doğma çıplak, kayınım orospuyu domaltmış sikiyor. Nasıl öfkelendiysem o anda, söyleyecek laf bulamadım, elim ayağım titredi, gözlerimin önü karardı ve "Yetişin kalbim duracak..." diye bağırarak, düşüp bayılacak gibi oldum...
Kayınım hemen, "Yenge, iyimisin? Birşeyin yok ya?" diyerek, dal taşak yataktan fırladığı gibi yanıma koştu, beni tutup kaldırdı ve mutfağa su içirmeye götürdü beni. Kayınım beni mutfaktaki sandalyeye oturttuğu ve bana su verdiği sırada, o siktiği orospu da apar topar evimi terkediyordu. Suyu içtim ve ayağa kalktım, "Gitti mi o orospu?" diye koridora bakmak için. Kayınım da dal taşak, kalkık sikiyle arkamdan geldi. Orospunun gittiğinden emin olduktan sonra kayınıma fırça atmaya başladım, "Tüh sana rezil! Hadi orospu sikmene birşey demiyorum, ama niye eve getiriyorsun? Niye benim yatağımda sikiyorsun?" dedim. Kayınım da, "Yenge, hata yaptım biliyorum, ama otele verecek param yoktu, çok büyük eşeklik yaptım, seni üzmek istemedim, nolur abime söyleme..." falan diye elime ayağıma yapışıyor, özür diliyordu...
Sinirim daha yatışmamıştı, "Defol git, gözüm görmesin seni, siktiğin karı da karıya benzese ya..." dedim ve yatakodamı toparlamaya gittim. Kayınım yine geldi arkamdan, kendini affettirmek ve yeniden gönlümü almak için çabalıyordu. Arkamdan sarıldı bana, "Birtanecik yengeciğim benim, dünyanın en iyi, en anlayışlı, en güzel yengesi..." gibi laflar etti. Bu laflar karşısında biraz yumuşar gibi oldum, ama bu sefer de başka bir konudan dolayı kafam karıştı. Kaynımın siki halen kazık gibiydi ve bana sarıldıkça siki resmen götüme dayanıyordu. "Aslan yengem benim, affettin mi beni, abime söylemeyeceksin değil mi?" diye arkamdan bana sarıldıkça, sikiyle de götüme sürtünüyordu. O anda bana ne olduysa duygularım karmakarışık oldu, ve amımın sulanmaya başladığını hissettim. Kayınım acaba bilerek mi, yoksa kazara mı sürtünüyordu götüme? Bundan emin olmak için, "Tamam, affettim... Hadi bırak ta çarşafı değiştireyim, sen de üstünü başını giyin..." dedim. 
Ama kayınım arkama sülük gibi yapışmış, "Birtanecik yengem benim, anlayışlı yengem benim..." diyerek, götüme sürtünmeye devam ediyor, resmen kerkiniyordu. Bir an kendi kendime (Kaynıma haksızlık ettim galiba, aslan gibi delikanlı, askerden yeni geldi, canı tabi ki sikişmek isteyecek, garibin işi de yok, parası da yok, olan parasını da orospuya verdi ve tam sikemedi de...) diye düşündüm ve üzüldüm. Ve ayrıca ben de kadındım, benim de cinsel ihtiyaçlarım vardı, kocamla en son nezaman sikiştim hatırlamıyordum bile. Kafamda bu düşünceler ve amımın iyice ıslanması neticesinde, döndüm ve kayınımın dudaklarına yapıştım, deli gibi öpmeye başladım. Bu sefer şok olma sırası kayınımdaydı. Yaptığım bu hareket karşısında resmen heykel gibi donmuştu. Kayınıma, "Hadi çabucak git banyoya, duş al gel, az önce bir orospunun amına giren yarağın benim amıma girmesini istemiyorum!" dedim. Kayınımın şaşkınlığı daha da artmıştı, "Tamam yenge..." diyerek, koşarak gitti banyoya...
Ben de o arada (ucuz ve kalitesiz orospu parfümü kokan) çarşafı ve yastıkların yüzünü değiştirdim. Dantelli iççamaşırlarımı giydim, üstüme de geceliğimi giyerek yatağa uzandım, kaynımı bekliyorum. Kaynım çabucak duşunu aldı, çırılçıplak geldi ve yatağa, yanıma uzandı. Siki halen kazık gibiydi. Hemen öpüşmeye başladık. Geceliğimi çıkardı, öyle bir saldırıyor ki, dudaklarımı, boynumu, gerdanımı morartacak nerdeyse. "Yavaş ol biraz, elinden alan yok, oramı buramı morartma..." deyince, "Yenge iki senedir kadın yüzü mü gördüm sanki..." dedi ve daha dikkatli öpmeye, yalamaya devam etti. Ama südyenimi ve kilodumu yırtarcasına çıkardı. Memelerimi aç kalmış bir çocuk gibi emiyordu. Sürekli, "Şşşşt yavaş, kaçmıyorum, burdayım, seninim..." demek zorunda kalıyordum. Hele amıma yumulduğunda, nefessiz kalacaktı nerdeyse, yarım saate yakın yaladı amımı. Bu yarım saatte en az üç sefer boşaldım ağzına. Amımın sularını köpek gibi yalayıp yutuyor, inim inim inletiyordu beni...
Benim halimin de kayınımdan kalır yanı yoktu, bir an önce sikilmek istiyordum. Doğruldum, kaynımı altıma aldım. Önce yarağını ağzıma aldım, yaladım emdim biraz. Sonra da amımın dudaklarını ayırıp, yarağın üstüne oturdum. Ohhhhhh! Dünya varmış! Nezamandır amıma yarak girmiyordu. Kaynımın yarağı üstünde ufak ufak hareket etmeye başladım, yukarı aşağı, ileri geri. O kadar çok zevk alıyordum ki, o anda odaya kocam değil, anam babam bile gelse bırakamazdım. Az sonra kayınım da alttan alttan köklemeye başlayınca, ben yarağın üzerinde daha da hızlandım. İkimizin de dayanacak mecali kalmamış, aynı anda orgazm olup boşalmıştık. Bir ara kaynımın boşalması hiç bitmeyecek sandım, tam bitti sandığım anda yeniden akıyordu dölleri amıma. Kayınımın dölleri amımın içinde am sularımla karışmış, amımı dolduran yarağından boşluk kalmadığı için dışarı süzülecek yol arıyordu. Tam biraz dinlenmeyi düşünürken, kayınım yarağını amımdan çıkarmadan, yeniden hareketlendi ve alttan alttan sokup çıkarmaya başladı. "Aşkım ben yoruldum, dinlenelim biraz..." deyince, kaynım, "Sen dinlen..." diyerek beni üstünden indirdi ve yatağa ölmüş kurbağa gibi, yüzükoyun yatırdı...
Ben dinleneceğimi sanıyordum, ama rahat bırakmadı, baldırlarıma oturdu ve yaba gibi elleriyle götümün kaba etlerini yoğurmaya başladı. Arada bir başparmağıyla büzüğümü okşuyordu. Sonra kaba etlerimi yanlara ayırdı ve büzüğümü yalamaya, götümün deliğine dilini sokmaya başladı. Kaynım niyeti bozmuş, götümü sikmeye hazırlanıyordu. 12 yıllık evliliğimden beri, götten sikilmenin nasıl bir duygu olduğunu merak edip dururdum zaten, o yüzden nihayet götüm sikilecek diye seviniyordum bile. Kaynımın işini kolaylaştırmak için, yastığın birini aldım, altıma yerleştirdim, götümü biraz kaldırdım. Kayınım parmaklarıyla amımdan aldığı sıvıları büzüğüme dolduruyordu. Sonra baldırlarımdan biraz daha yukarı kaydı ve kaba etlerimin yakınına oturdu, yarağının başını götümün deliğine yerleştirip içeriye itmeye başladı. Ben götümü biraz daha kaldırınca, kaynım yarağının hepsini, götümü yara yara, dibine kadar geçirdi. Çok acıyordu ama sıktım dişlerimi ve bu zevkli acıya dayandım...
Az sonra kaynım üzerime uzandı ve köklemeye başladı. Kaynımın vücudu benim sırtıma iyice yapışmış, sadece Poposu kalkıp kalkıp iniyor, yarağı götüme girip girip çıkıyordu. Götüm biraz alıştıktan sonra, altımdaki yastığı çektim ve kaynımın önüne götümü domalttım, ben de götümü ileri geri hareket ettirmeye başladım. Kaynım yaklaşık yarım saate yakın sikti götümü ve ardından götümün içini de doldurdu dölleriyle. Kayınım da yorulmuştu, dizleri titriyordu. Birlikte duş aldık, yeniden girdik yatağa. Ve sabah kocam fabrikadan dönene kadar çıkmadık yataktan. İkimizde sikişmeye doyamıyorduk, dinlene dinlene, sevişe sevişe, sabaha kadar sikiştik kaynımla. Kaynım sabaha doğru gitti kendi odasına bir-iki saat uyumaya, ben de kendi yatağımda kocamla birlikte uyudum. Kocam tüm gece boyunca uyumadığı ve çalıştığı için hemen sızdı ve öğleden sonra 4'e kadar uyudu tabii. Ben öğlen 2' de kalktım, kaynımı da kaldırdım, birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıda gece yaşadıklarımız hakkında konuştuk ve sabırsızlıkla kocamın işe gideceği saati ve tekrar sikişeceğimiz anı bekledik :) 
[Naciye]
28 notes · View notes
kahvemsogumadan · 25 days
Text
Çok net bazı huylarım var. Çocukluktan gelen ve asla değiştiremediğim. Mesela istediğim şey hemen olacak, gerçekten istediğim bir şey varsa onu elde edene kadar durmam ve hemen olsun isterim. Sonra yaparız, bakarız, biraz düşünelim gibi şeyler beni krize sürüklüyor. Ama hayat bana her şeyi elde edemeyeceğimi, psikolojimi boza boza öğretti. Her şeyin benim elimde olmadığını biliyorum artık. Her şeyin istediğim gibi olmayacağını, bazı şeyleri zorladığım için kendimi daha fazla yıprattığımı öğrendim. Kavgaların, tartışmaların, kendimi duyurabilmek için bağırmaların sadece bana zarar verdiğini öğrendim. Geç oldu, pskolojim bozuldu ama öğrendim. Yine de huylu huyundan zor vazgeçmiyor benden söylemesi.
4 notes · View notes
benmisim · 9 months
Text
bebeği benimkinden bir hafta önce doğmuş biri var instadan bakıyorum. arabadan story atmış bebeği emzirdim çıktım falan diyor. akşam 10da story atıyor çocukları uyuttum günün en güzel saatleri akşam bana kalıyor falan diyor. nasıl yani? tamam bebek şimdi uyuyor da en geç iki saate uyanır nasıl akşam sana kalıyo? ya da “emzirdim çıktım” nasıl olabiliyo, ya yarım saat sonra bi daha isterse? bende ya da bizde bir sorun mu var diye düşünmeye başladım. hem tecrübesizim hem de tecrübesinden istifade edeceğim kimse yok etrafımda. bana ebeler “öyle iki saatte bir emzirmek diye bir şey yok ne zaman isterse emzireceksin” dedi ben de öyle yaptım ve yapmaya devam ediyorum. bi düzeni yok yani. hele ikinci hafta kontrolüne asm’ye gittiğimizde ebe bana yarım saat kırkbeş dakkada bir emzirmemi söylediğinde canım sıkılmıştı “ben ne zaman uyuyacağım peki???” diye… son günlerde ise bir huzursuz gibi. bazen saatlerce memeden ayrılmıyor. yani şöyle; emiyor uyuyor yatırıyorum beş dakka sonra tekrar uyanıyor ağlıyor meme arıyor bir daha emziriyorum bir daha uyuyor sonra tekrar uyanıyor… bi kere aralıksız bir saat boyunca memede kaldı, biraz uyuyup tekrar uyanıp tekrar meme istedi falan. sonsuz bir döngüde sürekli emziriyorum gibi geliyor. dışarı çıkmak istiyorum, hani tek de değil ha bebekle birlikte, onda bile çekiniyorum ya ağlarsa meme isterse diye. dışarda da emzirme imkanı buluyorum ama emzirmeye başlayana kadar feryat figan ettiği süreç geriyor beni. o gerginliği yaşamamak için dışarı çıkmaya ayaklarım geri geri gidiyor. doğalı bir ay oldu, bir ayda iki kere bebeksiz çıktım. ilkinde daha ilk günlerdi, ömer’le bi markete kadar gittik, evin etrafında turladık, sayılmaz bile hani. ikincisinde çocuğu ömer’e bıraktım kardeşimle çıktım. yarım saat sonra ömer çocuk ağlıyor deyince koştur koştur eve geldim. ben gelene kadar susmamış. ben kucağıma alınca sustu hemen. o olay beni çok etkiledi bir daha da ayrılmadım yanından :D yani işte şimdi bi kendi bu deneyimlerime bakıyorum bir de bu kadına. bu kadının da bebeği benimki kadar. rahatça sık sık bebeği emzirip çıkıyor. benimkinde ekstra bir huzursuzluk mu var diye düşünüyorum. yoksa etrafındakiler sakinleştirmeyi mi beceremiyor? sorun onlarda mı? ömer mesela hiç sakinleştirmeyi beceremiyor, kucağında tutarken bile o kadar kendine güveni olmadan tutuyor ki, bebek o güvensizliği net seziyordur daha da huzursuzlanıyordur fkckg ömer’e de sinir oluyorum beceremiyor diye…. kardeşim iyi beceriyodu. ağladığında kucağına alıp evde gezdiriyodu bişeyler anlatıyodu konuşuyodu çocukla, sakinleşiyordu... neyse böyle şeyler işte. bir yandan biliyorum her çocuk farklı. ama bir yandan da ya ben bişeyleri yanlış yapıyorsam hissi var. bir yandan benim huzursuzluğum mu geçiyor çocuğa, ondan mı etkileniyor diye düşünüyorum…yakında yalnız kalıcaz. annem on güne kadar gider. şimdilerde gün içinde aralıksız iki saatin benim olduğu zamanlar bir bu zamanlar, gece bu kadar uyuyor ancak. gün içinde çok fazla onunla meşgulüm. tek kalınca nasıl iş yapıcam, en basitinden yemek nasıl yapıcam diye düşünüyorum. illa ki olacak bir şekilde ama, şu an hazır önüme gelen yemeği bile tek seferde yiyemiyorum fkckf hem soğuk yiyorum, nasıl oluyorsa her sofra saati ağlıyor meme istiyor çünkü, onu emzireyim derken yemeğimi soğutuyorum. emzirip yatırıp yemeğe başladıktan beş on dakka sonra da yine ağlıyor ya kucak ya meme istiyor falan filan. arada bir çocuğu uyutup balkona çıkıyorum. günlerdir aklıma arkadaşımı aramak geliyor. sonra vazgeçiyorum şimdi çocuk ağlar diye :D hayatımda ali’den başka hiçbir şeye yer kalmadı gibi. bunlar da şikayet ettiğim şeyler değil aslında. onla ilgilenmeyi çok seviyorum. uyuduğu zamanlarda özlüyorum uyanmasını bekliyorum, klasik fkckf ama işte yorucu, ben de daha rahat dışarı çıkmak istiyorum, hem tek başıma hem ali’yle birlikte. ne zaman baba ne zamaaaaaan.
7 notes · View notes
mikatri · 1 month
Text
uzun zaman sonra geçen vakit karnıma bıçak oldu saplandı. bir hiçlik büyütmenin derdini bi kenara bırakmıştım. tövbeliydim “ama emeğim..” diye başlayan cümlelere. tövbeliyim de senin nefsine. bin şükür bak şu an şu ana bile. ama canım çok sıkıldı birkaç gündür. sızladı bi anda yaram. ne oldu kim değdi bilmiyorum. ki bence kimse teğet bile geçmiyor. senin sevilecek hiçbir yanın yoktu. sevgim, sevgimden bile kutsaldı. mesele artık bunlar hiç değil sen de biliyorsundur. ama böyle gözlerimi kısıp baktığımda bu şehre, bu hiçbir ışığı artık yanmayan şehre, kalbimin yerini hatırlayamıyorum. sevmeyeceğim, sevmediğimi. ama sevdiğimi bulamayacağım. sevmeye mecalimi kollarının arasında bıraktım. bu hissi biliyorum, hatırlıyorum. sen kahır dolu bir hatırasın ama ait olduğum tek yerdin. sevmek istediğim, her gün sevmeye devam etmek istediğim tek insandın. çocukluğumdan bu yana kendim olduğumu hissettiren her hissi keşke seninle paylaşmasaydım. sen karşılıksızlık ne demek bilmiyordun. sen iyi bi arkadaş olmadın, dost olmadın keşke bu güzel çocuğu uğurlasaydın vaktinde. keşke yüzüme bakıp bana kıyamasaydın. hadi git evine geç oldu deseydin. keşke.
3 notes · View notes
dolunayligecee · 1 year
Text
"Geçecek demiştin. Geçecek... Hiçbir şey geçmedi, daha da kötü oldu. Ben de artık iyi birisi değilim zaten. Çok yorgunum. Sırtımdaki yükler yüzünden artık yürüyemiyorum bile. Dizlerime kadar titriyorum. Kelimelerim karışıyor, tıpkı içimdeki yıkım gibi kafamda da bir yıkım var. Benim elimden gelen tek şey kulaklığımı takıp duvarı izlemek. Biliyorum artık geç bir şeyler için. Bir şeyleri düzeltmek için çok geç kaldım. Ama bitsin anlıyor musun? Geçmeyecek biliyorum ama bitsin artık. Ağlamak bile yasak bana. Bitsin artık lütfen... "
24 notes · View notes
cuy-i-ruh · 2 months
Text
Ramazanla beraber pazar günüm artık boş değil. Sabah ders dinledim 13te de öğrencilerden meal aldım. Cuma akşam derste haftaya görüşürüz deyince e hocam pazar ders var ya dediklerinde dank etti. 🤭neyse iyi ki söylediler unutmuştum yoksa. ama işte sorun şu ki sabah 3 4 saat dersle hemhal olunca öğleden sonra Belagat a çalışıp notlarımı temize çekmeye halim kalmadı. Bi makina çamaşır yıkadım, sonra psikologla konuştuğumuz özşefkat meselesi geldi bi ara aklıma. dur bugün kendime güzel bir iftar hazırlayayım dedim. 🥲🙈 sahiden güzel de oldu.
Dünkü teravihin tadı damağımda kalınca bugün de gitmeye karar verdim. iftar olmadan çok az çay demledim camiye gitmeden 2 bardak içerim iyi gelir mideme diye. normalde yapabilirliğim şimdilik meçhul ama camiye giderken ferace giymeyi çok seviyorum. neyse geç kalınca çocuklara şeker almaya vaktim kalmayacağını anlayıp evdeki yarım paketi attım çantaya. İlk 2 rekatta bakara 6 7yi okudu hoca (: benim yine ağzım kulaklarımda. Ay ben bu ayetleri bugün aldım öğrenciden ühüüü biliyorum anlamlarını diye 🥹. Bu caminin hocasının kıraatini daha çok beğendim. ama ses kadınlar bölümüne boğuk geliyor biraz. bazı ayetleri tam takip edemedim. gerçi o kısımları biraz hızlı da okudu gibi geldi. neyse elhamdülillah ☺️ dün teravih dönüşü bi amcayla asansörde karşılaşmıştık. bugün de giderken karşılaştık. tabi ben vay geç kaldım diye teravihe bile arabayla gidip biraz abarttım ama neyse o kısma çok girmiyorum.
camiye giderken çayın altını kapatmayı unutmuşum, nasılsa suyu bitince otomatik duruyor diye çok endişelenmedim. dönünce de iyi oldu 1 bardak daha çay içtim. 10 gibi ihtisas grubu dersine hazırlık için zoomda buluştuk ablalarla. 1 sayfa ancak bakabildik ki o da 2 saati geçti. yatarken 12 buçuk filandı. sahura kalkarken zorlandım. 3 hurma cevizin yanına bugün iftardan kalan brokoli salatam da vardı. Tam namazdan sonra yatacakken aklıma ahşap tesbihim geldi. Aradım taradım eski çantaların birinde buldum çok şükür. şimdi huzurla uyuyabilirim 😌👀
hayırlı sahurlar dünya...
3 notes · View notes