mehmeteygul

[mehmeteygul]

Ben bir yolcuyum ve gezerim ve gezerim...

Sabah uyanınca yada uzun yola çıkınca zevkle dinlediğim bir parça.Yanlış hatırlamıyorsam ilk 2003 te izlediğim transpotting isimli filmde duymuştum.

#youtube #iggy pop #the passenger

[mehmeteygul]

Bazen öyle kalpsiz muamelelere maruz kalıyor ki insan; hakkını aramak, derdini anlatmak, hatta öfkelenmek bile istemiyor. Üzülüyor yalnızca. Bir insan bir insana bunu niçin yapar, merak ediyor. Milenko Yergoviç'in Saraybosna Marlborosu'nu hatırlayın: "İnsanın kalbi, yalnızca doğru yere hafifçe vurduğunuzda yumuşarmış." Bazen bu fenalıkları yapanların bile kalbine hafifçe vurmalı.Düşürmeli gardlarını...

#bir yudum kitap

[mehmeteygul]

old ama gold

Old photos of people of Kathmandu Valley in Nepal, dating from the 1930s

#1930s #old photos #kathmandu

[mehmeteygul]

"Denemek ve kaybetmek, hiç denememekten iyidir''

Bildiğimiz öğretilen bir yoldur denemek ve kaybetmek. İnsan doğduğunda başlar hadi bakalım yürü, koş, zıpla gibi güdüyü sürükleyen temel komutlar ile hareketin başlamasını isteriz. Fakat her deneme bir başarısızlık ritüelidir. Yapılmasını istenilen zaten komut verenin geçmiş olduğu zorluk derecesi olmasından dolayı başarısızlıkta şiddet her denemede artar. Maalesef geçmişin tecrübesi ile istenilen / hedeflenen nokta, karşı bireyde acılara ve ya depresif kalıntılara neden olabiliyor. Bu yüzden, denemeliyiz çünkü bu bir "Öğreti" olduğunu anlamlandırmalıyız. Geçiş yolunu çizerken karşımızdaki bireye verilen izlenim düzeyinde mutlaka kişinin zihinsel ve fiziksel yeteneğide ilave olarak ele alınmalıdır. Onun yanında iken yalnızlığa değil, yürürken en sevdiği yol arkadaşı gibi rahatlatıcı frekanslar uygulamalıyız. Özet olarak her deneme iyidir lakin düşerken ki yalnızlığı derinleştirerek dipsiz bir döngüye sokmak yerine, tırambolin etkisi gibi düştüğünde tekrar yeni kuvvetle kalkabileceğini bilmeli!

[mehmeteygul]

Hiçbir şey yapmamak

Küçük tutarlı çaba

#Consistent effort

[mehmeteygul]

Pazartesi radyosunun 2. şarkısı.

Feyruz - Al Bint El Shalabiya 

Çelebi kızı, badem gözlü...

Seni kalbimden seviyorum.

Ey kalbim, sen benim gözlerimsin.. 

diye devam eden güzel sözlere sahip.

Neşe, keder, sevgi ve anılar, hayatın bir parçasıdır ve zamanla geçer. Ancak gönüldeki hisler, unutulmazdır.

Dip Not: Gönül Akkor - Böyle gelmiş Böyle Geçer Dünya  ismiyle türkçe seslendirmiştir dinlemek için Tık

#youtube

[mehmeteygul]

Pazartesi radyosunun ilk şarkısı.

Neşe Karaböcek - Şirindir (1982)

Şarkının iç gıdıklayan bir tonu söyleyenin ise tatlı dilli ve zarif üslubu.

ayrıca yaklaşık 1 aydır bu şarkının yer aldığı yedi renk isimli albümün plağını arıyorum.

#youtube #neşe karaböcek #şirindir

[mehmeteygul]

Kırık Camlar Teorisi: Bir Kereden Bir Şey Olmaz

Düzen içerisindeki kamusal alanda ortaya çıkan bir sorun hemen düzeltilmelidir çünkü bu düzenin sürdürülememesi, daha ciddi suçların ve vandalizm kavramının ortaya çıkmasına sebep olur. Başka bir deyişle, eğer bir mahallede bazı camları kırık bir bina varsa ve bu kırık camlar onarılmazsa, kimi insanlar tarafından binadaki diğer camların da kırılması kaçınılmazdır. Ortaokul çağında bir çocuk olduğunuzu düşünün. Sınıftaki zorba bir çocuk tarafından hakarete uğradınız ve çok üzüldünüz ama tepki vermediniz. Belki tekrar yaşanmayacağını düşünerek üstünü kapatmak istediniz, korktunuz ama o cam bir kere kırıldı ve kırık camları gören pek çok arkadaşınız size zorbalık yapmaya başladı çünkü ilk kırığı tamir etmediniz ya da kırılmasına tepki göstermediniz. Tıpkı Zimbardo‘nun deneyinde olduğu gibi kırık camı ve kaputu gören herkes bir zararın da kendisinden gelmesinden çekinmedi.

Şehir hayatından bir örnek verecek olursam, çöp toplama aracının geçici bir süreliğine arızalandığını ve bir gün boyunca şehrin birkaç yerinde çöplerin toplanamayacağını düşünelim. Bunun üzerine bir kafe, çöp torbasını çöp kutusunun dolu olması sebebiyle bir ağacın dibine öylece bıraktı. Bunu gören mahalle sakinleri de bu düzensizlikten yararlanmak istedi ve herkes çöpünü ağacın dibine yığdı. Sonucunda ise çöpten bir dağ ortaya çıktı ve tüm bunları sadece bir çöp torbası başlattı. Örnekleri çoğaltabiliriz; ilk yalan, ilk hırsızlık, ilk aldatma… Bu teoriye dayanan örneklerden de yola çıkarak ister kırık camlar bizim hayatımızda olsun ister düzen sağlanması gereken kamu alanlarında olsun, suça eğilimli insanların suç işlemeleri için düzensizlik veya kırık bir cam yeterli oluyor. Bir kereden bir şey olmaz diyerek hareket eden insanlar görebiliriz fakat bir kereden çok şey olabiliyor. İlk kırığımızı görüp daha çok parçalamak isteyenler elbette olacaktır fakat kırmalarına izin vermemek tamamen bizim elimizde.

Hayatta bunun gibi bir şey eğer insanlara kalbinizin kırık yerlerini gösterirseniz onlar da kırık olmayan yerlerini kırmaktan hiç çekinmezler. Nasıl olsa bir başkası kırmış bende kırsam nolur derler...

#Kırık camlar teorisi #zimbardo

[mehmeteygul]

Güneşin yandan vurduğu, dağların arasından deniz ve göllerin kenarından geçerken dinlenecek uzun yol şarkısı. 

#uzun yol şarkıları #pencerenin perdesini aç bana göster yüzünü

[mehmeteygul]

Turkey, 1968.

Photographs by Fulvio Roiter

[mehmeteygul]

Seni seviyorum demeden her şeyden çok sevmek diye bir şey var. Mesela o uyurken üşümesin diye üstünü örtersin. Örtersin ve sen yorgansız yatarsın. Çok sıcaktır ve o oturur bir düzlükte sen ona gölge olsun diye güneşini kapatırsın. Yağmur da şemsiyeyi beraber kullanırsın ama çok tarafını ona tutarsın, o ıslanmasın diye sen ıslanırsın. O sevmiyor diye bazı şeylerden vazgeçersin. Maç vardır, sevdiğin takımın maçı. O dizi izleyecek diye sen maç izlemezsin mesela. Çoğu kez farkında olmaz yaptığın fedakarlıkların. Beni sevmiyorsun der, hiç sevmedin der. Boynunu büker hafif bir tebessüm edersin. Söyleyemezsin ona onu nasıl sevdiğini ve onun için neler yaptığını nelerden vazgeçtiğini. Kimi insan söyleyemez ama gösterir. Sebebi yoktur bunun, karakteri öyledir. Bu yüzden, eşinize dostunuza ve hayat arkadaşınıza sadece bakmakla kalmayın, yaptıklarını görmeye çalışın. Onların sevgisini sorgulamayın ve yargılamayın onları. Söylemeyin ona gördüğünüzü, yaptıklarıyla sizi nasıl sevdiğini görmemiş gibi yapın ama ona hiç bir zaman beni sevmiyorsun demeyin. Sevgisi o kadar büyüktür ki böyle insanların, onlara sevmiyorsun beni desenizde kırılmazlar çünkü onlar dil ile değil kalp ile severler ama siz yine de demeyin öyle...

[mehmeteygul]

Zygmunt Bauman'dan mutluluk üzerine

Büyük alman şair Wolfgan Goethe aklıma geliyor duygusal şair. Ona sormuşlar mutlu bir hayat yaşadın mı diye. Cevabı ‘Evet’ olmuş. 'Çok çok mutlu bir hayat yaşadım’.'Ama’ diye eklemiş ardından ’ Tek bir mutlu hafta hatırlamıyorum.’ ve bu güncel felsefeye karşı bir yanıt. Bizler için bir uyarı. Çünkü bugün tanıtımla, reklamla, sürekli yeni cazip, çekici modalarla mutluluğu hep daha iyi, daha iyi ve kesintisiz bir dizi memnuniyetler bütünü olarak düşünmeye itiliyoruz. ve goethenin öne sürdüğü ki o, sadece mükemmel bir şair değil aynı zamanda çok, çok bilge bir insandı şu ki, mutluluk üzüntülerin sorunların üstesinden gelmektir. Şiirlerinin birinde der ki asıl kabus ardı arkası kesilmeyen güneşli günlerdir. Bunun alternatifi mutluluk değil can sıkıntısıdır. Heyecandan yoksun olmaktır. Peşinden gidebileceğin, uğruna kavga edebileceğin bir amaçtan yoksun olmaktır. Goethe'nin söyledikleri genç insanlar için gerçekten bir uyarıydı. Hayatınızı sınırsız ve haz veren maddelerle dolu bir kaptan seçilen hediyeler yığını olarak düşünmeyin. Hayatınızı uzun, uzun bir mücadele olarak düşünün. Bu uzun mücadelede bir problemi çözersiniz bir diğeriyle karşılaşırsınız ve yan etkiler çoğu zaman can sıkıcıdır. Ve evet, beni kısa dönemde karamsar uzun dönemde ise iyimser yapan işte budur.

#Zygmunt Bauman

[mehmeteygul]

Goodnight Moon

Kill Bill 2

2:07:24 - 2:10:06 ikonik araba sahnesi ve sakinleştirici etkisi

#youtube #shivaree

[mehmeteygul]

çekerken bu kadar güzel çıkacağını tahmin etmiyordum.

#sunset

[mehmeteygul]

#heybeliada #Ruhbanokulu

[mehmeteygul]

#Hatuniye medresesi

[mehmeteygul]

Çok istediğin beklediğin ve uğruna çokça insanı kırdıgın bir şeyi/kişiyi kaybetmek nasıl bir duygu

Bolca düşünüyorsun bu konu hakkında kafa yoruyorsun bir sonbahar günü gibi kasvetli bir hava kaplıyor içini, düşündükçe yanan bir mum gibi eriyor her ihtimalli en ince ayrıntısına kadar tasavvur ediyorsun. Bu ızdırap acı verdiği için düşünmeyi bırakmak istiyorsun ama bir türlü düşünmekten de vazgeçmiyorsun. Sonucunda karşına hep bir çelişki çıkıyor ya benim sevgi dediğim şey yeteri kadar mantıklı değildi ya da mantık dediğim şey içinde yeteri kadar sevgi barındırmıyordu. İnsanın kendi içinde planlayıp yine planlarının kendi içinde ve dışarıda yıkılması sanırım bunun bir betimlemesini yapamam bu konu hakkında yazarın şöyle bir sözü var beni derinden etkileyen: "Yaşanmamış yaşamlar dünyadaki tüm acı, kötülük ve savaşların kaynağıdır. "