dusuncelerdeboguluyorum

[dusuncelerdeboguluyorum]

Kırmızı oda dizisinde şöyle bir söz geçmişti "Bir gün seni değerli hissettirip, ertesi gün istenmiyormuşsun gibi hissettiren insan, senin için doğru insan değildir. Ertelenmeyecek, bekletilmeyecek kararsız kalınmayacak kadar değerlisin..."

[dusuncelerdeboguluyorum]

Biliyorum kırk kere gelsen, kırkında da gideceksin.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Bence herkesin hayatında acımasız olmayı öğrendiği bir yer var. Bir şey oluyor ve sen bir daha eski sen olamıyorsun. Herkes sana bencil diyecek ama kimse sana seni bu hale getirdi diye sormayacak.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Kalbi atan ölü bedenlerdi hepsi.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Hissettiği yalnızca hüzündü. Dimdik, derin mi derin, karanlık bir uçurumun dibinde tek başına bırakılmış gibi bir hüzün.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Murakami der ki; “Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamayacaksınız. Nasıl hayatta kaldığınızı da. Ancak bir şey kesindir; fırtınadan çıktıktan sonra fırtınaya girenle aynı insan olmayacaksınız.”

[dusuncelerdeboguluyorum]

Umut insanı öldürür.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Bazı cinayetlerin kanıtları bulunmaz, çünkü ölen ruhlar bedenden dışarıya yükselmez.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Deniz kenarında kocaman bir kayanın üstünde oturmak istiyorum geç saatlere kadar sadece oturup seyretmek istiyorum.

[dusuncelerdeboguluyorum]

"Başka kim sana ben gibi bakabilir? Başka kim seni böyle sevebilir, ruhuna kalbiyle dokunabilir?"

[dusuncelerdeboguluyorum]

Ruhunu kaybetmiş bir insanda yaşamın anlamını aramak ne saçma. Belki de yerin üstündeki cesetler altındakilerden daha fazladır.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Birine bakarken eve varmış gibi hissetmek.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Öyle bir an gelir ki, bazı yolların dönüşü, bazı hataların özrü, bazı insanların anlamı olmaz.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Sürekli kitap okuyup film izleyen; kendini geliştirmek için uğraşlarına, hobilerine zaman ayıran insanlar var. Gereksiz tartışmalara dahil olmuyorlar. Kendi kurdukları dünyada mutlu mesut yaşıyorlar. Var böyle insanlar.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Umarım bir gün elimden tutarsın, bu dünyanın kahrı çekilecek gibi değil.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Bedeni yalnızca boşluk ve soğuktan ibaretti. Ruhu ölmüştü zaten, geriye kalan tek şey bedeninin de ölmesiydi.

[dusuncelerdeboguluyorum]

Karadutun lekesini sadece kendi yaprağı çıkarırmış. Eskiler; "İnsan da aynı bu ağaç gibidir." derler. Yarasına ilacı başka yerde arayan yanılırmış. Her yaranın merhemi; kendi dalındaymış.