birpaketkakao

[birpaketkakao]

Veba

Küçük bir çocuğun baş ucunda bekliyorum,

O sırada çocuk,sanki midesinden ısırılıyormuş gibi zayıf bir inilti ile yeniden iki büklüm oldu. Uzun dakikalar, sanki narin yapısı vebanın kızgın rüzgarı ve ateşin devamlı nefesleri altında bükülüyormuş gibi ; çırpınmalı sarsıntılılar ve titremeler geçiriyor.

Fırtınayı atlattıktan sonra biraz rahatladı, ateş çekilir gibi oldu, dinlenmesinin daha şimdiden ölümü andırdığı rutubetli ve zehirli bir sahilde bekliyordu sanki. Yakıcı dalga üçüncü defa yeniden ulaşıp onu biraz yükseltince,çocuk, olduğu yerde kıvrılıyor. Kendisini yakan ateşten kaçmak isteyerek yatağın ucuna. Başını çarşafın dışına çıkarmış , delicesine sağa sola sallıyor. İri iri gözyaşları,ateş gibi kirpiklerinden boşalıyor, kurşun rengindeki yüzünden sel gibi akıyor. Kendisini harap düşüren bu krizin sonunda ,kırk sekiz saat içerisinde etleri sarkmaya başlamış kollarını, kemikten ibaret kalmış bacaklarını gererek, bitkin bir halde uzanıp kaldı. Çocuk yatağın içinde , vahşice çarmıha gerilmiş bir insana benziyordu...

#albert camus

[birpaketkakao]

We Want Your Soul ‼

Your cell phone, your wallet, your time, your ideas No barcode, no party, no id, no beers Your bankcard, your license, your thoughts, your fears No simcard, no disco, no photo, not here Your blood, your sweat, your passions, your regrets Your office, your time off, your fashions, your sex Your pills, your grass, your tits, your ass Your laughs, your bones We write it all We want your soul Tell us your habits, your facts, your fears Give us your address, your shoe size, your years Your digits, your plans, your number, your eyes Your schedule, your desktop, your details, your life Show us your children, your photos, your home Here, take credit, take insurance, take a loan Get a job, get a pension, get a haircut, get a suit Play the lottery, play football, play the field, sports on toot We'll show you things, we'll show you swings We'll buy you things, drugs, big yard, birds We'll sell you crap we'll charge you fat We're gonna find big guns and a drunk in your kitchen We want your soul Your thoughts, your emotions, your love, your dreams Your cheque book, your residence, your sweat, your screams Your security, your sobriety, your innocence, your society Your self, your place, your distance, your speed

#adam freeland

[birpaketkakao]

Time is now !

Bir Rüyadayım , uzun bir hikayedeyiz, uzun bir hayal.

Uyadığımız zaman birlikte rüya kuracağız ; aynı rüya, aynı gibi,

Zamanı geliyor... Zamanı şimdi.

Bu zaman ! Uyan !

Zaman hatırlama zamanı, Uyan ! 

Herhangi bir kültürden, herhangi bir inançtan, planları yapıldı zamanı belirli . Uyanıyorlar bu gezegende.

Önemli değil yer etmesi veya değişmesi...

Renklerimiz var, ne istiyor. ne yapıyorsak 

ve her zaman birşeyleri dolduruyorum.

Aramızda , Büyük birşey, muazzam birşeyleri, göz kamaştıran birşeyler uğruna yaşadığımız ve parçamız olan.

Şehirleri biliyoruz, yerleri biliyoruz, birşeyler değişiyor.

Bulutların üstündeyiz.

Başka yerden geldik, belki başka gezegenlerden... 

Ve evimizi arıyoruz...

Bir çocuk gibi...

Tüm görünen renkleri biliyoruz.

Hükümetler, devrimler,

önünde o paranın, toplulukların, hikayelerin,inançların her ne ise...

Sade bir sürü hikaye, gerçektende fazla gerçek olan bir şey yok.

Sadece bir hikaye... Çiçeği koparan ufak çocuk için, 

Soruyor kendi hayatının nedenleri,kopardığı çiçeğe...

Neredeyim!

Sadece bir hikaye alt tabakadan benim için, senin, onun, bizim,sana,bana...

Sorumuza dikkatimizi verelim.

Olmak,yapmak sadece doğrular ile bağlantılıyız.

Bazıları gitar çalar, bazıları dans eder, bazıları yoga,bazıları bulaşık yıkar,bazıları kayar,bazıları yüzer,bazıları sevişir tüm gün uzunca...

Bağlıyız bazışeylere, bağlantılarımız bağlı, bazıları bulutlarda içimizden belki ufak çocuk belki kız çocuğu içimizden.

Gözlerini açık tut! bu çocukların üstünde, her zaman ve tanrının.

Sadece yolcuyum, seyahat ediyorum, gidiyorum, evrene, uzağa, yoluma

Belirli bir yaştayım artık, vucudum yaşlı, yaşlanıyor.

Anlıyorum neden buradayım.

Zamanı şimdi , zaman geliyor.

[birpaketkakao]

Okumuş işci

Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim? Kitaplar yalnız kralların adını yazar.

Yoksa kayaları taşıyan krallar mı? Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,   kim yapmış Babil’i her seferinde? Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar altınlar içinde yüzen Lima’nın? Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince? Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok! Kimlerdir acaba bu anıtları dikenler? Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri? Yok muydu saraylardan başka oturacak yer dillere destan olmuş koca Bizans’ta? Atlantik’te, o masallar ülkesinde bile, boğulurken insanlar uluyan denizde bir gece yarısı, bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden. Hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz İskender? Tek başına mı aldıydı orayı? Nasıl yendiydi Galyalılar’ı Sezar? E bir aşçı olsun yok muydu yanında? İspanyalı Filip ağladı derler batınca tekmil filosu. Ondan başkası ağlamadı mı? Yediyıl Savaşı’nı 2. Frederik kazanmış? Yok muydu ondan başka kazanan? Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı. Ama pişiren kim zafer aşını? Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam. ama ödeyen kimler harcanan paraları?

İşte bir sürü olay sana Ve bir sürü soru.

#bertolt brecht

[birpaketkakao]

Take some breath of cigarette, change a clothes and than get move it

[birpaketkakao]

Pardon‼

Muhtelif… Çok değişik makinaları var. Her şey bilgisayara bağlı. Fakat çok temiz, hastane gibi. Devamlı etrafı temizliyorlar. Hiç ortalıkta kan falan yok. Öyle miden falan kalkmıyor…

#pardon

[birpaketkakao]

Suicide note of a man

To Boddah Speaking from the tongue of an experienced simpleton who obviously would rather be an emasculated, infantile complain-ee. This note should be pretty easy to understand. All the warnings from the punk rock 101 courses over the years, since my first introduction to the, shall we say, ethics involved with independence and the embracement of your community has proven to be very true. I haven't felt the excitement of listening to as well as creating music along with reading and writing for too many years now. I feel guity beyond words about these things. For example when we're back stage and the lights go out and the manic roar of the crowds begins., it doesn't affect me the way in which it did for Freddie Mercury, who seemed to love, relish in the the love and adoration from the crowd which is something I totally admire and envy. The fact is, I can't fool you, any one of you. It simply isn't fair to you or me. The worst crime I can think of would be to rip people off by faking it and pretending as if I'm having 100% fun. Sometimes I feel as if I should have a punch-in time clock before I walk out on stage. I've tried everything within my power to appreciate it (and I do,God, believe me I do, but it's not enough). I appreciate the fact that I and we have affected and entertained a lot of people. It must be one of those narcissists who only appreciate things when they're gone. I'm too sensitive. I need to be slightly numb in order to regain the enthusiasms I once had as a child. On our last 3 tours, I've had a much better appreciation for all the people I've known personally, and as fans of our music, but I still can't get over the frustration, the guilt and empathy I have for everyone. There's good in all of us and I think I simply love people too much, so much that it makes me feel too fucking sad. The sad little, sensitive, unappreciative, Pisces, Jesus man. Why don't you just enjoy it? I don't know! I have a goddess of a wife who sweats ambition and empathy and a daughter who reminds me too much of what i used to be, full of love and joy, kissing every person she meets because everyone is good and will do her no harm. And that terrifies me to the point to where I can barely function. I can't stand the thought of Frances becoming the miserable, self-destructive, death rocker that I've become. I have it good, very good, and I'm grateful, but since the age of seven, I've become hateful towards all humans in general. Only because it seems so easy for people to get along that have empathy. Only because I love and feel sorry for people too much I guess. Thank you all from the pit of my burning, nauseous stomach for your letters and concern during the past years. I'm too much of an erratic, moody baby! I don't have the passion anymore, and so remember, it's better to burn out than to fade away. Peace, love, empathy. Kurt Cobain Frances and Courtney, I'll be at your alter. Please keep going Courtney, for Frances. For her life, which will be so much happier without me. I LOVE YOU, I LOVE YOU!

#kurt cobain #suicide

[birpaketkakao]

Nedir ?

“Benim güvenim” ”Benim görevim” ”Benim sorumluluğum” ”Benim başarım” ”Benim param” ”Benim isteklerim” ”Benim heveslerim” ”Benim öldükten sonra ne olacağım” ”Benim öldükten sonra da var olma doyumsuzluğumdan gelen sorunlarım” Nedir bu ben?

#nedir

[birpaketkakao]

Budha

Buda ıstırap için dukkha sözcüğünü kullanıyordu. Anlamı;ıstırap,üzüntü,tasa, keder, maddesel veya ruhsal sağlıksızlık, uyumsuzluk, tedirginlik, doyumsuzluk, yetersizlik, sürtüşme, çelişki yani olumsuz ruh durumları... Buda’nın gözlerimizi açmaya çalıştığı gerçek daha çok ıstıraptan korunmak, kurtulmak için izlediğimiz tutumdaki yanlışlarımız, yanılgılarımız. Herkes yaşamda Istırabın olduğunu biliyor, ama yaşamda Tatlı anlar, hoş ve zevkli olan şeyler olduğunu, haz ve zevkin ıstırabı dengeleyebileceğini düşünüp bu anların beklentisi içinde ıstıraba katlanabiliyor. Buda’ya göre yanılgı işte burada.

#budha

[birpaketkakao]

DUKKHA

Dört okyanusun suyu mu daha çoktur, yoksa sizlerin inleye sızlaya sürdürdüğünüz bu yolculukta sevdiğiniz istediğiniz şeyleri elde edememek, sevmediğiniz istemediğiniz şeylerden kaçınamamak, istediğiniz şeylerin istediğiniz gibi olmaması, istemediğiniz şeylerin istemediğiniz biçimde olması yüzünden akıttığınız göz yaşları mi daha çoktur? Ananızı, babanızı yitirmek, kardeşlerinizi, kızınızı yitirmek, malınızı, mülkünüzü yitirmek... Bu uzun yolculukta tüm bunlara katlandınız ve dört okyanusun suyundan daha çok göz yaşı akıttınız.

#dukkha

[birpaketkakao]

Yaşamak İstemem

Bana öğretilen her şey Bana önerilen her şey Bana dayatılan yaşantı İşe yaramaz bir çöplük Yarattığınız sistemler Kullandığınız yöntemler Yaşamak istemem artık aranızda Yaşamak istemem istemem istemem Belki de terslik bende Yapamadım bu düzende Kaçacak delik arar oldum Sürüngenler şehrinde Eğitilmiş köpekler Doymak bilmez maymunlar Yaşamak istemem artık aranızda Yaşamak istemem istemem istemem Benden bir ruhsuz yaratmayı Nasıl başardınız? Benden bir hissiz yaratmayı Nasıl başardınız? Benden bir uyumsuz yaratmayı Nasıl başardınız? Benden sizden biri yaratmayı Nasıl başardınız? Yaşamak istemem artık aranızda Yaşamak istemem istemem istemem

#yavuz cetin

[birpaketkakao]

Who Am I

Who am I - I cannot say My seasons they change from day to day Poet priest assassin thief

My magic dispels my disbelief.

Who am I – Im just a pack of lies Im a tower of cards, im the yarn of a bard Im the jest of a fool Im a glittering jewel Im just a candy coated castle in the sky...

But this little self is just a day dream of an angel It's the shadow of a rainbow It's the twinckling in the inckling in the blink Of an all seeing Eye….

So tear down your lying idols and Let your spirit free… Stop searching and find, stop listening and hear, stop looking and simply see... Do what thou wilt! And no other thing! Wander alone in the crown and sing... And fear not the taunts of the man and his masses, cos when disaster comes knocking its us fools who'll be laughing.

Now Noah and his folks were the neighbourhood jokes, Till the rain started falling and the levees broke… But too late, the profane saw the error of there ways, At the end of their tethers at the ancient of days. So don't get manic and panic, when terra turns titantic…. Just don't stand and stare at the wave as it breaks! Do what thou wilt! Whatever it takes!

Follow lord fortune wherever he leads and petition your angels to tend to your needs, Go crazy, go wild, get wasted, get wise, Wake up from your nightmares, stop believing their lies! 

Get active, get radical, get real and get magical... Aspire to the heights and embrace all your lows, Give in to desire…let the flood of lust flow.

Let experience unjudged be your teacher supreme, in the mystical marriage of the king and his queen, for devotion delivered from lust of result, destroys the dellusions of the personal cult. And the seed of the apple that the snake gave the dove? 

That was shakti and shiva, united in Love. Now the fruit of the knowledge of good and ill was the necessary evil but a bitter pill. But the fruit of the tree of eternal life is the salve to alleviate mans mortal … See the kiss of the cobra both kills and cures, and the only defence is a heart that's pure. It's a drug to unhinge the temples door, and the key to the kingdom where LOVE is the law.

The word of sin is restriction so give in to your sacred addiction, And get drunk on the wine of the light divine, so bright that it blinds and burns your mind blind!

To all but to God and the grace of creation, Divorced from mistaken identification. As you witness each breath with dispassionate wonder, at once here and now in the blissful blue yonder. Let reason and passion be your left and your right, no more divided than day is from night, Then unite by your art, your head and your heart, For emptiness ends when eternity starts…

So let go, and let rip, take a ride, take a trip. Get to work, get to bed, get a life. Get a grip! Take leave of your senses, your cunning pretences, Pick up your beds and tear down your defences… And retrace the course of the spring to its source...

In the time before mind, where god alone knows, 

In the garden of Eden, 

 Where the tree of life grows ‼

#who am i

[birpaketkakao]

Özezimci Tavşan ‼

Sorunlusun ‼

Sorunluyuz ‼

Her an arzuların var, masaya konmuş bir Brachycera ailesi üyesi , biliyorsun Onu vahzi arzularında ezmek istiyorsun , Güçün tam ezebilrsin ,Tüm Eklemlerini parçalayabilirsin güçün var , ondan güçlüsün , Vur ‼

İlk denemende Ezemedin ‼

Aşağıladığın Şeyde Yaşama Arzusu var ve kaçtı ,

Neden Arzularımız Var , neden bu kadar ezilirken her an ?  Neden yaşamak için zorlanıyorsunuz , attığın her adım seni dah çok uzaklaştırmıyor mu umutlarından ? Sevdiklerinden , ulaşmak için çabaladıklarından ...

Tekrar Tekrar Tekrar yine tekrar uyanıyorum, memelilerde, kuşlarda ve balıklard a onlarda uyanıyor, Tam anlamıyla şuursuz değiliz aslında uyurken , peki neden uyanıyoruz ve tekrar deniyoruz , Sence basit bir organizatör mü istiyor,  bu bir bağımsız et festivali mi ?

Bilmiyoruz , bilmediklerimizden korkarız uzak durursuz, Kaçarsın ‼

Ama kaçmadın , Uyanmak istiyorsun ?

Zıpla o zaman tavşan ‼

#mazoşist

[birpaketkakao]

,

I can’t believe what was happening, I had literally gone to hell, to hell in my own mind.  My mind was my own worst enemy, my fears surfaced, everything I loved, I feared, everything I feared, I feared even more.   No positive thoughts, if a positive thought surfaced, my ego would through it to the side and say “You’re not worthy of such thoughts” and replace it with negative ones, which increased the negative feeling and pinging sensation.

#WHNWC

[birpaketkakao]

5, 4, 3, 2, 1.  Call trans opt: received. 9-18-99 14:32:21 REC:Log> WARNING: carrier anomaly Trace program: running

I know you're out there...I can feel you now. I know that you're afraid. You're afraid of us, you're afraid of change...I don't know the future...I didn't come here to tell you how this is going to end, I came here to tell you how this is going to begin. Now, I'm going to hang up this phone, and I'm going to show these people what you don't want them to see. I'm going to show them a world without you...a world without rules and controls, without borders or boundaries. A world...where anything is possible. Where we go from there...is a choice I leave to you...

#WHNWC

[birpaketkakao]

Ufak bir ihtiyaçdan , ufak delikli bir pencereden , ufak damlacıklar , onlar Mozaik desenli zeminde uzanan cenin in üzerine damlıyor. Yüksekten zemine ıslanmaya yegâne aç olan sanki yeni park edilmiş arabanın kaputunun ısısı gibi sıcak tenden tek tek akıyor. Herbiri önce yavaş sonra aceleci trafikte işine yetişen kaos içerisinde Çinli iş adamları sanki . Biri genital , biri anüs , biri kararsız rotasında. Damlıyorlar , sanki gidiyorlar. Ve tüm olgular , olay olurken bakan sadece bakıyor .

[birpaketkakao]

Her an toksin atmak için çaba harcarken , toplumsal ego korkunç baskı yapıyor . İstemiyorum , kabul etmiyorum .Hiçbir düzeni , yapıyı benimsemiyorum , Anarşi plazması içinde yok olmak istiyorum . İstediğim ölmek . Ve bütün yaşamsal faaliyetler kuyruğunun geçebilir olduğu yere ulaşabilen kemirgenin akşam üstü yemeğini ısırması gibi ,kafatası çıtır çıtır ediyor . Isır, biraz daha kır kabuğu ve içindekini al artık . Ölmek istiyorum