"Gitmem gerek, bunca yıl kendimi iyileştirmezdim, biliyorsun seni iyileştiremeden kendi yaralarımı saramazdım. Bencillik edemezdim ama artık iyileşmeliyim. Bir gün benim için uyanacaksın ve ben karşına tıpkı senin gibi güzel çıkmalıyım değil mi?"
"Herkes merhametten uzak git diyor bana, söyle nereye gideyim? Ümitlerim ne olacak? Bunca şiirleri kim söyleyecek sana, kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini?"
Şarkıda geçen "alexander'ın aşkı, ölen hefaistion gibi." Sözleri aslında, büyük iskender ismiyle tanıdığımız askeri lider Alexander ve kendisinden 8 ay evvel ölen aşkı Hefaistion'a tatlı bir göndermedir. Alexander, Hefaistion'a öyle aşıktır ki; öldüğü vakit cesedinin başından 3 gün kalkmadığı, ölen krallara yapılan törenleri gerçekleştirdiği söylenir. Bütün tapınak ateşlerini söndürtmüş, 10.000 öküz kurban etmiş, tiyatro oyunlarını yarıda bıraktırmış, atların yelelerini kazıttırmış, sevdiği adamı kurtaramayan hekimleri ise çarmıha germiştir. Hem çocukluk arkadaşı, hem sağ kolu, hem de çocukluk aşkıdır.