theyestheyneverliesstuff

[theyestheyneverliesstuff]

Her şeyin sonu, ölçünün kaçmasıyla başlar.

[theyestheyneverliesstuff]

emin olmadım ben bile benden

[theyestheyneverliesstuff]

aylarca birini iyileştirmeye çalıştım

hikayenin sonunda ben hasta oldum

[theyestheyneverliesstuff]

gülen, sohbet eden binlerce insanın arasında, kendi içindeki o kayıp insanı arıyordun.

[theyestheyneverliesstuff]

“gitmeden önce, kalmak için elimden gelen her şeyi yaptığımı bil.”

[theyestheyneverliesstuff]

[theyestheyneverliesstuff]

Şu aralar fazla sahteyim... Uzak durun benden.. Gülmelerim sahte benim, cümlelerim içten değil; ne söylemem gerekiyorsa onu söylüyorum.. Samimi değilim olmaya çalışılıyorum ama kendime bile buz gibiyken, beklemeyin; gülen yüz veyahut sıcak bir mesaj. Beklemeyin beni... Kaçın gidin. Yabancıyım ben. Tanıdığınızı sandığınız kişi değilim..

. Mia

[theyestheyneverliesstuff]

kendimle birlikte birçok şeyden vazgeçtim

[theyestheyneverliesstuff]

İnsanlar hep iyi hissetmemizi ister ama bazen sadece durmak isteriz.

[theyestheyneverliesstuff]

bi ara gercekten toparlamistim ne oldu bana ya

[theyestheyneverliesstuff]

yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde. kaç yaşında oldum sahi? saymadım bilmiyorum.

[theyestheyneverliesstuff]

Keşke kırıldığımı, yorulduğumu ve darıldığımı anlatmak için gitmem gerekmeseydi.

[theyestheyneverliesstuff]

Aylardır birini iyileştirmeye çalışıyorum. Hikayenin sonunda ben hasta oldum.

[theyestheyneverliesstuff]

artık mutsuz bile değilim hiçbir şey hissetmiyorum

[theyestheyneverliesstuff]

Gelecekteki engellere rağmen, Vll. Charles gibi haykırmaya hazırım: "Onu bana Tanrı verdi, şeytan alamaz."

[theyestheyneverliesstuff]

-Hala yalnız mısın?

+Sadece özgür..

-Hala mutsuz?

+Sadece alışmış..

-Peki ya aşık?

+Sadece eksik...

[theyestheyneverliesstuff]

hislerim enkaz altında anlatabiliyor muyum