Tumgik
#yarin icin genel olarak cok mutluyum cunku
bozusuruz · 6 months
Text
YARIN COK GUZEL Bİ SANATCİNİN TİYATRO GOSTERİSİ VARMİİSSSS KİZLARLA GİDİCEZ COK MUTLUYUMMMM
1 note · View note
silatonik · 7 years
Text
Nerde Kalmistik...
Bu defa; yazmaya Almati’den Ankara’ya donmek uzere ucak beklerken basladigim ve Amerika’da, kampta midemi usuttugum icin evde gecirdigim bir gun sonlandirmis oldugum yazimla sizlerleyim... 
Universiade’dan doneli bes hafta olmus... O zamandan beri yazdiklarima soyle bir bakiyorum da, her bir cumle hala o kadar sert ve yogun ki nerdeyse sayfalardan tasmis butun hislerim... Tekrar tekrar okudugumda yine ayni hisleri veriyor bana, gercekligini kaybetmeden...
Bildiginiz veya bilmediginiz:) uzere, Kazakistan’in Almati sehrinde duzenlenen Universite Kis Oyunlari, benim ilk defa deneyimledigim bir yarisma oldu. Performans olarak iyi, teknik acidan hatalar yaptigim, ama genel olarak mutlu bitirdigimiz bir yarismaydi. “Bu da bir tecrube” diyip kolaya kacmak gibi bir dusuncem asla yok fakat deneyim kazandigim da bir gercek, iyi veya kotu fark etmiyor. Cok buyuk bir seyirci kitlesinin onune ciktim bu defa. Katildigim en buyuk yarismalar Avrupa Sampiyonalari oldugu icin onlarla kiyaslarsam eger,  finale ciktigimda bile bu kadar cok seyirci gormemistim. Fazla seyirci olmasindan dolayi gerildim dersem hata etmis olurum cunku aksine, ben seyirci seven bir patenciyim. Bu sporun bir diger huneri de yaptigin isi sunmak ve begeni toplamaktir. O yuzden ben izlenmekten oldum olasi keyif aliyorum, izleyiciye performansimi sunmayi seviyorum. Yarismadaki hatalarimin sebebi ‘seyirci kitlesi’ degildi yani, “daha cok calismalisin” anlamini tasiyan bir uyariydi diyelim. :)
Duygusal acidansa, kendimi bir suredir hazirladigim bir yarismaydi. Spor psikologumla belli bir donem bu surec uzerine calistik. Organizasyonun buyuklugu, ortamdaki stres... Bu gibi bircok seyin beni yipratacagini biliyordum ve nitekim oyle de oldu. Cok uzuldugum, sinirden ellerimin titredigi, icten ice daraldigim dakikalar atlattim, ortamdaki gerginligi kolayca ustume ceken bir yapim da var ne yazik ki o yuzden kolay olmadi. Hepsi birlikte beni oldukca zorladi fakat dik durdugumu dusunuyorum cunku bu organizasyon; ben ve antrenorum icin ‘guzel’ olarak nitelendirdigimiz bir yarisma oldu ve yasadigim tecrube de aklimda o sekilde kalacak gibi duruyor. :) Spor ahlakimi bozmadan, belirledigim cerceveler icinde tamamladim bu yarismayi cok sukur... 
 Suan Amerika’dayim, yaz doneminde gelip kamp yaptigim antrenorlerle birlikte calisiyorum... Buraya 6-7 haftalik bir sure icin calismaya geldim, 2 haftayi tamamladim bile. Kafamda baska bir sey olmadan, her halimle buza adapte olmus olmanin ozgurlugunu tadiyorum, beni rahatlatiyor da... Hayattan kopmus gibiyim, sakinim, mutluyum, calisiyorum. Belli bir rutinim, bir planim var. Belirlenen yolda acele etmeden, dogru ve emin bir sekilde ilerlemeye calisiyorum... Zaten burada herkes kendi isinde, kibar ve yardimsever, ustelik buna mecbur olmadiklari halde. Kafamda belli tek bir seyin olmasi, ordan burdan toplasan, aklimi kurcalayan seyler olmadan isimi yapmaya calisiyor olmak, iyi hissettiriyor. 
Diger yandan da tek basima calismanin inceliklerini gozlemliyorum kendimde. Daha once yapmadigim bir diger sey bu da. Amerika’ya gelirken tek basima gelmenin artilari ve eksileri uzerinde dusunmustum... Simdiye kadar hic tek basima gitmedim yurtdisina calismaya. ‘Tek basima’ kismindan kastim; yanimda antrenorum olmadan, baska antrenorlerle calismaya gelmis olmam. Normalde kisa sure icin bile olsa yanimda mutlaka antrenorlerimizden biri bulunurdu fakat bu defa, bu sekilde bir tecrubenin de bana katkilari olacagini dusunduk. Nasil calisilir, onu ogreniyorum. Saka degil, herkes calisiyordur eminim ama kendin nasil calisirsin, nasil beynine ve kendi vucuduna fikirlerini, izlediklerini empoze edersin, onu ogreniyorum deneyerek. Yaptigim hareketleri videoya kaydetmenin  buna cok buyuk faydasi oldugunu soylemeliyim... Kendimi izleyerek hatalari vucudumda duzeltiyorum cunku. Yaptigim en basit hareketleri bile kaydediyorum. Ya hizlica antrenman sirasinda ne yapmisim, nasil olmus diye gozden geciriyorum ya da antrenman bittikten sonra izliyorum. Yollamam gereken video kayitlarini da antrenorume yolluyorum, o da bana kendi dusunceleri uzerinden geri donus yapiyor “soyle dene, suna dikkat et” vs gibi. Kendi kendime, guzel bir sey icin cabaliyor olmak, acikcasi beni cok tatmin ediyor. Guvenim artiyor buza karsi, buzdaki Sila’ya karsi. Daha emin oluyorum ondan ve boylece kolayca kurtuluyorum tabularimdan, kendimi geri cekmeden yeni seylere aciyorum...
Gecenlerde bir gun buzdan geldikten sonra, internette sikinti vardi bunun uzerine ben de ‘oh firsat bu firsat’ dedim ve kitap okumaya basladim. E yani simdi yalan degil internet olsa da okurdum ama aklim bir sure sonra ‘dur mesaj falan gelmis mi bir bakayim’ diye telefona kayardi... O yuzden rahat rahat kitap okurum diye dusundum. Okumaya basladim ve bir sure sonra fark ettim ki, kitabi hala okuyor gibi tutuyorum ama okumayi birakmisim, buzdaki bir seyi dusunuyorum... ‘Yarin da onu soyle mi denesem acaba ya’ diye kafa patlatirken buldum kendimi. Basta bir an icin sok oldum “n’apiyorum ben ya” diye, dedim galiba salaklasiyorum iyice ama sonra bunu bir konusmanin arasinda antrenorume anlattigimda ‘ne guzel iste odaklanmissin’ dedi ve ilk defa kendimi zorlamadan, icimden gelerek odaklanabildigimi gormus oldum. :)
Alti haftada cok buyuk degisiklikler olmayacagini her tecrubeli patenci gibi ben de biliyorum. Cunku bu sure, gozle bariz bir sekilde gorunebilecek degisimler icin yeterli degil. Ben buraya kendimde ileriye donuk gelisimler saglayabilmek amaciyla geldim. Biliyorum ve inaniyorum ki; buradan dondugumde kendimi gelistirmis olacagim. Ogrendiklerimi, koklu degisiklikler veya ufak tefek dokunuslar fark etmeksizin, uzun vadede beni ilerletecek, isime yarayacak sekilde kullanacagim. Biliyorum ki, Amerika’dan daha donanimli donecegim.
Tum bunlarin disinda, icimde ozlem de var tabii...
Bakmanin tas kalpli gorundugume, ailemi, evimi, kulup ahalisini, arkadaslarimi ozledim. Herkes gibi ben de insanim sonucta. Gocebe bir hayata sahip olabilirim, ayaklarim yerinde duramiyor, sevgili totocugumu belli bir yerde uzun sure oturtamiyor olabilirim ama bu benim de insan oldugumu ve ozlem duyabilecegim gercegini degistirmiyor. Hayatimin hicbir doneminde “homesick” olmadim fakat ozluyor tabii ki insan. :) O’nu da ozledim mesela... Bazen aklima dusuyor. Oyle zamanlarda ‘iyi ki her gordugumde biraz daha ezberlemisim yuz hatlarini’ diye geciriyorum icimden. Sonra geciyor.
Uzun lafin kisasi, iyiyim. Siradan bir cevap olacak belki ama gercekten iyiyim.
Her seferinde kaldigim yerden devam ediyorum. Kaldigim noktadan baslayip, dogru adimlar atarak ilerlemeye cabaliyorum. Bir seyler icin ugrasiyor olmak guc veriyor bana. Biliyorum, pisman olmayacagim. O yuzden, iyiyim.
“Inisler ve cikislar bizim bir parcamiz ama onumuzdeki yol her zaman devam edecektir... Varana kadar durmak yok.”
Bir sonraki his seline kadar, simdilik hoscakalin, sevgiyle kalin.
#nerdekalmistik #newpost #amerikadansevgiler 
1 note · View note