Tumgik
#sosyokültürel
dipnotski · 18 hours
Text
Graham Music – Doğa ve Yetiştirme (2024)
Çocukların duygusal gelişimi hakkındaki en son bilimsel verilerin eşsiz bir sentezini sunan ‘Doğa ve Yetiştirme’ alanın çoksatarlarından biri. Bağlanma teorisi, nörobilim, gelişim psikolojisi ve kültürlerarası çalışmalar gibi alanlardan çok sayıda güncel ve klasik çalışmayı bir araya getiriyor. Anne karnındaki yaşamdan okul öncesi yıllara ve ergenlik dönemine uzanan temel gelişim aşamalarını ele…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
nefss-blog · 8 months
Text
İnsanları sürekli faşistlikle suçlamadan önce hiçbir ülkenin bu kadar insan göçünü kaldıramayacağını, sosyokültürel olarak benzeşmeyen kitlelerin entegre olmayacağını, ekonomik yükü de arttırdıkları için her türlü asayiş sorununa yol alacaklarını hesaplayın.
26 notes · View notes
acid-gramma · 7 months
Note
bi de "aini" diye bir kanal var, Çinli bir hanımefendinin, Çin'in sosyokültürel yapısını inceliyor genel olarak ve o taraftan bilgiler veriyor, süper bi şey anlatışı aşırı akıcı meraklıları aşırı sever diye düşünüyorum
vay bakalim
13 notes · View notes
Text
Leyla hiç güzel değilmiş diye Mecnun’a sormuşlar: “O kadar eziyet bunun için miydi?” Mecnun yanıtlamış: “Hayır, gönlümdeki Leyla içindir…”
Herkesin gönlünde bir Leyla var. Günümüzde insanın yazgısı, birazda gönlündeki “meçhul” Leyla’yı bulmamak olmalı. Üstelik herkes bir başkasını seviyor ve büyük çoğunluk kendisini sevene âşık değil…
Sokrates, “benim tek bilgim var, o’da aşktır” derken, günümüz insanının büyük oranının en son bilgisi aşk şimdi. Aşk, dünyamızın en eski, en evrensel ideolojisi de sayılabilirse, ona yabancılaşmak insanın doğasına, miladına da yabancılaşması değil midir?
Etle tırnağın ayrışması gibi doğadan koparılan insan, metropollerin geniş caddelerinde bir hız ve karmaşaya kapılırken, kuşkusuz aşk da doğasına yabancılaşıyor.
Aşkın şeffaflığına, temizliğine aşkın kendisinden başka her şey karılınca, metalaşan aşk özünden yalıtılıyor. Bu yüzden nice yanılsamanın ve salt cinsel tercihin adı yine “aşk” olarak aramızda dolaşıyor. Adı dolaşıyor ama kendisi pek ortalıkta görünmüyor…
Şiddetin örselediği çocuklukların onulmaz yaralarını hasta ilişkilere taşımak için insanlar yine de Leylalar’ını hummalı bir bekleyişle arıyorlar… Asla bulamayacaklarını, buldukları an yitireceklerini ya da nasıl heba edip bir çırpıda tüketeceklerini hiç bilmeden…
Bizim insanımız daha çok “koşullu” seviyor; oysa a��k koşulsuz sevebilmektir. Aşk programlanıyor; bu da doğasına aykırıdır. O programlanamaz; gelir bulur sizi ve “git” diyemezsiniz…
“Benim istediğim gibi biri olursan seni sevebilirim gibi üsluplarla aşk pazarlığı yapılıyor; hâlbuki aşk, pazarlık konusu edilemeyecek beklide ilk insani erdemdir. Aşk sevgiliyi nasılsa öyle sevebilmektir…
Bizdeki aşk anlayışında öncelikle “sahiplenme” ve “mülkiyet” duyguları öne çıkıyor. Bu da “kavuşma” ile ifade ediliyor; oysaki çoğu zaman kavuşulan an’dır ayrılık…
Bu yüzden aşk, her zaman kavuşmak değil, gerektiğinde bırakıp gitmesini bilmek oluyor… A. Camus, “bir şey elde edildiğinde yitirilmiştir” diyor…
Aşkın öznesiyle gerçek bir özdeşleşmeyi ille de benzemekte arıyoruz. Oysa herkesin tek kişilik demokratik özerk cumhuriyet olabildiği sağlıklı kişiliklerde soluk alabilir aşk…
Benzerleriyle ancak iyi dost olabilir insan. Üstelik aşklar değil, en çok da dostluklar kalıcıdır.
Gerçek aşk tutkudur. Tutku yıkıcıdır. Acı çekmeyi koşulsuz göze almaktır aşk. Şimdilerde hafta sonu eğlenceleri için âşık olunuyor(!) Mutlu olmak için! Oysaki mutluluk diye bir şey yoktur yaşamda; olsa olsa “mutlu an”lar olabilir insan ömründe…
Aşk, kişiliğin harcıdır; acıyla başlar ve çoğu kez acı çekerek o ilişkiyi tüketirsiniz. Yaralanır ve yaralarsınız. Bazen sevginiz mağlup gelir. Yenilmesini de bilmektir aşk…
Şimdi kimileri tahakküm ve mevzi kazanmak için öne atılıyor; sürmüyor ve bu nedenle nice ilişki yatakta başlayıp bitiyor.
Aşk tenhalığı severken, metropol aşkları, merkezi caddelerde, Caferlerde, barlarda kümeleniyor; herkes birbirinin vitrini…
Barların loş ışıkları arasında gecenin ilerleyen saatlerinde alkol ve parfüm kokusunun baş döndürücülüğü eşliğinde fısıldanan sevgi sözcükleri, sadece cinselliği kışkırtıyor. Sonra sevgisiz, dağınık, terli yataklardan geriye tanımsız bir öfke ve bir yalnızlık duygusu kalıyor…
Rousseau, “gerçek aşk bağlılığın en temizidir” diyor; şimdi görülmekte ki, aşk adına toplumumuzda nice kirlilikler yaşanıyor. Aşk, her gün mevzi kaybederek biraz daha ihanete uğruyor.
Gerçek aşkın Leyla’nın kendisine de gereksinimi yoktur aslında; herkes kendi sevgisini sever ya da aşk, tek kişiliktir!
Ve en haklı aşk, alkışsız sürebilendir…
Benim öğrendiğim ise, aşk, iyi bir cehennemdeki mutsuzluktur. Bu yüzden böyle bir sosyokültürel ortamda ve böyle bir şiddet toplumunda aşkta sağduyuyu arayanlar, şimdi evlerine birer Şanso Panço olarak dönen yapayalnız birer Don Kişot’tur!"
Yılmaz Odabaşı
Tumblr media
5 notes · View notes
lolonolo-com · 1 month
Text
Ahlaki Gelişim ve Değerler Eğitimi 2023 Vize Soruları
Ahlaki Gelişim ve Değerler Eğitimi 2023 Vize Soruları 1. I. Tarih bilinci oluştururlar II. Sosyal barışa katkı yaparlar III. Sosyokültürel hayatı canlı tutarlar IV. Düşünce sonucu ortaya çıkarlar Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri değer kavramının işlevleri arasında yer almaz? A) II ve IV B) Yalnız I C) Yalnız II D) I ve IV E) I ve II Cevap : D) I ve IV Değer kavramı, bireylerin ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
zeyneptgrl · 2 months
Text
Belki de köklenmemek köklenmektir…
Yine bir terapi seansında ( reiki aşkolar terapi almak için çok az bilimsel bir zihnim var) keşfettiğim bir sorun… köklenememek
Şimdi orda oturup sorunları atalarıma köklerime ve dna atarak kendimi işin içinden sıyırarak bu işten çıkabilmeyi çok isterdim. Ne yazık ki zihnim böyle çalışmıyor. Sorunları birilerine yükleyerek kurtulma konfor alanımdan 28 yaşında falan çıktım. Yaşadığım hayatı anne ve babama atardım. Kötü giden ne varsa onları suçlama eylemi. Şuan 33 yaşındayım ve dönüp bakınca sosyokültürel zenginlik,seçim yapabilme özgürlüğü,mucadele edebilme süper gücü,biraz sanat biraz spor,entellektüellik,sohbet edebilme ve daha nicesini kazanmama yardımcı olucak kurs,eğitim vb ini maddiyat gözetmeksizin bana vermişler. Kaçmayo ben seçmişim. Her çiceğe konmuş ama hiç birinde beklememişim. Şuan köklenemiyor olmamı neden köklerime bağlamalıyım ?
Bu sorunumu keşfettiğimde cevabını verebilicek dürüstlüğüm yoktu ama şuan verebilirim. Bir şey zor geliyorsa ‘kaç’. Benim hayatta kalma yöntemim bu. Bir ilişki zor mu geliyor? Kaç. Bir iş zor mı geliyor? Kaç. Kaça kaça vardığım nokta yine anamın evi. Köklenmek için seçtiğim yerim manidarlığı. Belki de yine kaçıyor olmamla ilgili. Gerçek hayat çok korkutucu diyerek anamın babamın eteğine sarılıyor olma içgüdüm.
Bilenler yine bilir ben uzun ilişkilerin insanıyım. Fiziksel görünüşüöün aksine uzun ilişkilerle dolu bir ilişki geçmişim var. ( ne çok ilişki dedim neyse) bu çok çelişkili bir durum yaratıyor. Yaratmışta. İçselleştirerek çözdüğüm bir problem. Aslında tüm bu ilişkilerde her zaman bir adımımı kapının eşiğine koymuş olmam ve o kapıyı çarpıp çıkmam an meselesiydi. Öyle çok ayrıl barış geçmişimde yok mesela. Hepsi gerçek anlamda tek bir ayrılık ile biten 6-4-3 senelik ilişkiler. Yani insan 13 yılına 3 erkek ve trilyonlarca mutlu mutsuz anı ve nihayetinde kök salamamış bir yaprak olarak devam edebilirmiş.
Geriye dönüp baktığımda pişman olduğum hiç bir şeyim yok. Hepsini iyi ki! Lerle anıyor ve bitiriyorum. Ve belki de köksüzleşmekte bir köklenme biçimidir. Ya da ben kuşumdır ve hep güneye uçmak istemişimdir. Eminim kendi yurdumu ve evimi bulucam. Şuan bulamıyorsam aramadığım içindir. Bazen bir yaprak olup rüzgarda savrulmak bir saksıda ışıldayıp parlarken içten içe kökümüm çürümesinden iyidir.
Özgür olmayı kimseyi üzüp kırmadan kul hakkına girmeden aldatmadan yormadan idare edebilen canım kendim için. İyi ki varsın. Yine de papatyalar… papatyalar güzeldir. Çok yaşamazlar ve gördüğünde sana ılık bir rüzgar esintisi ve güneş ışığı bir bayır huzur ve memnuniyet hissetirir. Hayatta memnun olmak dileği ile.
1 note · View note
ehaberal · 4 months
Text
Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu
Tumblr media
Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu, Geleneksel Çocuk Oyunları Etkinlikleri kapsamında il millî eğitim müdürlükleri koordinesinde il, ilçe genelinde ve okullarda geleneksel çocuk oyunları şenliği etkinlikleri için hazırlanmıştır.BÖLÜM IGİRİŞOyunun ontolojisi, düşüncenin ve insanlığın geleceği bakımından özel bir önem taşır. Eğitimin Yüzyılı’nda çocukların ve her yaştan bireyin oyunla buluşması eğitimin bir parçası olarak yerini alacaktır. Bu çerçevede oyun; beslenme, sağlık, barınma ve eğitim gibi temel ihtiyaçların yanı sıra tüm çocukların potansiyelini geliştirmek için hayati öneme sahiptir. Çocuklar tarih boyunca her dönemde ve her kültürde oyun oynamışlardır. Diğer bir ifade ile oyun yaşamın devamı için doğanın eğitimidir.Oyun oynama hakkı çocuğun toplum üzerindeki ilk hakkıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 31. maddesinde çocuğun dinlenme ve boş zaman haklarından farklı ve ek olarak oyunun çocukların yaşamındaki önemi tanınmakta ve oyun bir hak olarak kabul edilmektedir.Madde 31. Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Kasım 1989).1.1. Amaç“Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu” çocukların bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyal ve kültürel gelişimlerinin en önemli kaynaklarından olan geleneksel çocuk oyunlarının okul ortamlarında canlandırılması ve gerek ders içi gerekse ders dışı faaliyetlerde yer alması amacıyla Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Sosyal Etkinlikler Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. Bu temel amaç çerçevesinde çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişiminin başat unsurları arasında yer alan duygularını yansıtma, iletişim kurma, kendini ifade etme, iyi ruh hâlini oluşturma ve kültür aktarımını sağlama alt amaçlarıyla çocukların hareketli oyunlara yönlendirilmesi hedeflenmiştir.1.2. KapsamBu uygulama kılavuzu okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyokültürel gelişimlerinin sağlanması amacıyla oyun kavramı ile eğitimdeki önemini, kılavuzun uygulama esaslarını ve 100 geleneksel oyunun anlatımını kapsar.1.3. Dayanaka. 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,b. 26/7/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği,c. 8/6/2017 tarihli ve 30090 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği,d. 19/08/2014 tarihli ve 3450049 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge.e. 21.08.2023 tarihli ve 81785959 sayılı Genelge (2023/28) Çalışmanın uygulama aşamasındaki öneriler dikkate alınırken yürürlükteki kanunlara, yönetmeliklere ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) standartlarına uyulması esastır.1.4. TanımlarDeğer Aktarımı: Toplumda yer alan örf, âdet, gelenek, görenek, millî, manevi özellikler gibi kültürel unsurların tutum ve davranışlar yoluyla gelecek nesillerde yaşatılmasıdır. Geleneksel Oyun: Kökeni çok eski çağlara dayanan, kültürel yapı içerisinde oluşup şekillenen, kültürden kültüre farklılık gösteren, sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde varlığını sürdüren, içerisinde birçok bireysel, toplumsal, kültürel ve psikolojik işlevi barındıran kültürel yaratımlardır. Kimlik İnşası: Bireyin var olmasına özgü karakter özelliklerinin oluşum süreçlerindeki yapılanmadır. Oyun Ontolojisi: Kültürümüzde oyunun anlamı, tanımı ve varlığına ilişkin etkileşimleri ifade etmektedir.Kılavuza https://tegm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2023_12/18164120_ogretmenuygulamakilavuzu.pdf linkinden ulaşabilirsiniz. #Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu #öğretmen #Uygulama Kılavuzu #Milli Eğitim Bakanlığı Read the full article
0 notes
piyasahaberleri · 5 months
Link
Mısırlı Müslümanlar, Kahire'nin Matariya banliyösündeki Ezbet Hamada'da Ramazan orucunu toplu iftar yemeğiyle açmak için uzun masaların sıralandığı sokaklarda toplanıyor. — AFPDünya çapındaki Müslümanlar tarafınca yaygın olarak uygulanan, mukaddes Ramazan ayı süresince gündüz orucunu açan yiyecek olan iftar geleneği, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) somut olmayan kültürel miras listesine eklendi.Sosyokültürel anane başvurusu İran, Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan tarafınca ortaklaşa UNESCO'ya sunuldu.Her ne kadar terimi İftar Kültürel olmaktan fazlaca dinsel bir kavramdır ve toplumlar onu öyleki bir şevkle gözlemliyor ki, dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların yaşamış olduğu Müslüman kültürünü temsil ediyor.Asırlık topluluk geleneği, Pazartesi gününden bu yana Botswana'da toplanan Hükümetlerarası Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Komitesi tarafınca tanındı.Zorluklara ve açlıklara karşı dayanıklılık ve sabrı öğreten, şafaktan akşam karanlığına kadar orucun bitimine işaret eden, İftar Unesco resmi bir açıklamasında, her yaştan, cinsiyetten ve kökenden insan tarafınca tüm dini ve törensel törenlerin tamamlanmasının peşinden kutlandığını söylemiş oldu.İftarGün batımı ezanının peşinden ve çoğu zaman Ramazan ruhuna uygun olarak değişik dini törenlerle meydana gelen bayram, "aile ve cemiyet bağlarını güçlendiren, hayırseverliği, dayanışmayı ve toplumsal alışverişi teşvik eden" toplantılarla ilişkilendiriliyor.Birçok Müslüman ülkede, işaretlemek gelenekseldir. İftar çay eşliğinde hurma yiyerek. Sadece yiyecek ve hamur harcı işleri tarifleri ülkeye nazaran büyük farklılıklar gösterir."Bu mevzuyla ilgili merasim ve ritüeller İftar Açıklamada ek olarak Ramazan ayında oruç tutmayan kişiler tarafınca da uygulanmış olduğu açıklandı.Yaşlılar data ve becerileri ailelere "sözlü yönerge, gözlem ve katılım yöntemiyle" aktarırlar. Geleneksel yemeklerin bileşenlerini hazırlamak çoğu zaman ufaklıklara ve gençlere emanet edilir. İftar bayramlar.Ek olarak anne babalar orucun yararları, orucun toplumsal değerleri ve işlevleri hakkında da data aktarmaktadır. İftar gençlerine.İftar İmkansız kişilere karşı nezaket ve şefkati teşvik etmek için çoğu zaman devlet kurumları, sivil cemiyet kuruluşları ve hayır kurumlarının yanı sıra tv, radyo, basın ve toplumsal medya vasıtasıyla da desteklenir.
0 notes
yenikibris · 5 months
Text
15 Kasım 1983; yağmurdan gaçarken doluya dutulma - Kemal Özkaram
15 Kasım 1983, Türkçe gonuşan Kıbrıslıların yağmurdan gaçarken doluya dutulduğu, uluslararası tüm hak ve menfaatleri gendi toplum liderleri tarafından gasp edildiği, 10 yıllara yayılacak sosyokültürel ve ekonomik erozyonun başladığı yıldır. Yüzlerce yıllık kapı komşularıyla ‘tek ada halkı tek devlet’ deyemeyenler, bugünlerde ‘tek millet üç devlet’ sloganıyla karşıtlık üzerinden kurgulanmış bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
psikologline · 6 months
Text
Vajinismus Nedir? Vajinismus Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tumblr media
Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajinal kasların istemsiz ve kontrol dışı kasılmasından kaynaklanan bir durumdur. Bu kasılmalar, cinsel ilişkinin ağrılı veya imkansız hale gelmesine neden olabilir. Vajinismus genellikle bilinçaltında meydana gelen ve kişinin isteği dışında gerçekleşen bir tepkidir. Bu duruma sebep olan etmenler arasında geçmişte yaşanan travmatik cinsel deneyimler, yanlış bilgilendirme, cinsel eğitim eksikliği, kültürel veya dini inançlar yer alabilir. Vajinismusun psikolojik etkileri genellikle derin ve yaygındır. Kadınlar bu durumdan dolayı cinsellikle ilgili aşağılık duygusu, suçluluk, utanç ve yetersizlik hissi yaşayabilirler. Bu tür duygusal tepkiler, kişinin özsaygısını olumsuz etkileyebilir ve ilişkilerinde gerilime yol açabilir. Ayrıca, partnerler arasında anlayışsızlık, iletişimsizlik ve duygusal uzaklaşma gibi problemlere de sebep olabilir. Uzun vadede, vajinismus yaşayan kadınlar depresyon, anksiyete ve cinsel isteksizlik gibi psikolojik sorunlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, bu durumu yaşayan bireylerin profesyonel yardım arayışına gitmeleri önemlidir.
Vajinismusun Fizyolojik Boyutu
Vajinismusun fizyolojik boyutu, bu durumun vücudun yapısal ve işlevsel özellikleri üzerindeki etkileriyle ilgilidir. Vajinismus, hem vajinal kasların istemsiz kasılmasından kaynaklanan bir sorun olup, hem de diğer fizyolojik faktörlerle etkileşim içindedir. Vajinal Kasların Rolü Vajinal kaslar, özellikle pelvik taban kasları, cinsel ilişki sırasında istemsiz ve kontrol dışı kasılabilir. Bu kasılmalar, penetrasyonun zor veya imkansız hale gelmesine sebep olabilir. Vajinismuslu bireyler, bu kasların gevşemesini kontrol edemediklerinden cinsel ilişki sırasında ağrı ve rahatsızlık yaşayabilirler. Ağrı ve Disparoni Disparoni, cinsel ilişki sırasında yaşanan ağrı anlamına gelir ve vajinismusun en yaygın semptomlarından biridir. Bu ağrı, vajinal girişte veya daha derinde olabilir. Ağrının şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Hormonal Değişikliklerin Etkisi Hormonal dengesizlikler, özellikle östrojen eksikliği, vajinal dokuların incelmesine ve kuruluğuna neden olabilir. Bu da penetrasyon sırasında ağrıya yol açabilir. Vajinismus, hormonal değişikliklerin yanı sıra, bu değişikliklerin neden olduğu semptomları da kötüleştirebilir.
Tumblr media
Vajinismusa Neden Olan Faktörler
Vajinismus, birçok farklı faktörün birleşiminden kaynaklanabilir. Bu faktörler fizyolojik, psikolojik veya sosyokültürel olabilir. Geçmişte Yaşanan Travmalar Cinsel ya da fiziksel travmalar, vajinismusun başlamasına neden olabilecek faktörler arasındadır. Bu tür travmalar, bireyin bilinçaltında cinsel ilişkiyle ilişkilendirdiği korkuları tetikleyebilir. Eğitimsizlik ve Yanlış Bilgilendirme Cinsel eğitim eksikliği veya yanlış bilgilendirilme, bireylerin cinsel ilişki hakkında yanıltıcı ve korkutucu inançlara sahip olmalarına neden olabilir. Bu da vajinismusa yol açabilecek korku ve endişeleri tetikleyebilir. Medikal Sebepler ve Hastalıklar Bazı medikal durumlar, özellikle vajinal enfeksiyonlar, deri hastalıkları veya cerrahi müdahaleler, vajinismusa yol açabilecek ağrı ve rahatsızlığa neden olabilir.
Vajinismus Tedavisi
Vajinismus tedavisi, durumun şiddetine, nedenine ve kişisel özelliklere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Cinsel Terapi Uygulamaları Cinsel terapi, vajinismusu olan bireylere ve çiftlere yönelik bilgilendirme, danışmanlık ve terapi yöntemlerini içerir. Bu yöntemle, bireylerin cinsel ilişki hakkındaki yanıltıcı inançları ve korkularıyla başa çıkmalarına yardımcı olunur.
Tumblr media
Fizyoterapi ve Egzersizler Fizyoterapi, vajinal kasları gevşetmek ve kontrol etmeyi öğrenmek için pelvik taban egzersizleri ve teknikleri içerir. Kegel egzersizleri, bu tedavi yöntemleri arasında yer alabilir. Dilatör Kullanımı Dilatörler, vajinal girişi genişletmek için kullanılan tıbbi cihazlardır. Bu cihazlar, farklı boyutlarda gelir ve tedavi sürecinde giderek daha büyük dilatörlerin kullanılmasını içerir. Medikal ve Cerrahi Seçenekler Bazı durumlarda, vajinismusun altında yatan medikal bir sebep bulunabilir. Bu tür durumlarda, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir. Ancak bu seçenekler genellikle diğer tedavi yöntemlerine yanıt alınamadığında düşünülür.
Vajinismus Tedavisi
Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajinal kasların istemsiz kasılmasını içeren kompleks bir rahatsızlıktır. Bu durumun tedavisi, bireyin ihtiyaçlarına ve rahatsızlığın sebeplerine göre değişiklik gösterebilir. Cinsel Terapi Uygulamaları Cinsel terapi, vajinismusun tedavisinde en yaygın yaklaşımlardan biridir. Bu tedavi, bir cinsel sağlık uzmanı tarafından yürütülür ve bireyin ya da çiftin cinsel ilişki hakkındaki yanıltıcı inançları, korkuları ve endişeleriyle başa çıkmasına yardımcı olmayı amaçlar. Terapi, bilgilendirme, danışmanlık ve terapi tekniklerini içerir. Tavsiye edilen cinsel terapi uzmanı: Uzm. Dr. Ahmet Yosmaoğlu Fizyoterapi ve Egzersizler Vajinal kasların istemsiz kasılmasını kontrol altına almak için fizyoterapi yöntemlerinden faydalanılır. Pelvik taban egzersizleri, bu kasların gevşetilmesi ve güçlendirilmesi için etkili bir yöntemdir. Kegel egzersizleri, bu kategoride en bilinen uygulamalardandır. Dilatör Kullanımı Dilatörler, vajinal girişi yavaşça genişletmek için kullanılan medikal cihazlardır. Farklı boyutlarda olan dilatörler, tedavi sürecinde küçükten büyüğe doğru kullanılır. Bu yöntem, vajinanın penetrasyona alıştırılması için yardımcı olabilir. Medikal ve Cerrahi Seçenekler Bazı durumlarda, vajinismusun altında yatan spesifik medikal bir sebep bulunabilir. İlaç tedavisi, hormonal dengesizliklerin düzeltilmesi için kullanılabilir. Cerrahi müdahale, nadiren gerekli olup genellikle diğer tedavi yöntemlerine yanıt alınamadığında düşünülür.
Toplumsal Algı ve Vajinismus
Vajinismus, toplumda genellikle yanlış anlaşılan ve konuşulmayan bir konudur. Bu durum, tedavi arayışındaki bireyler için ek zorluklar oluşturabilir. Tabu ve Sosyal Stigma Vajinismus, birçok kültürde tabu olarak kabul edilir. Bu rahatsızlığa sahip bireyler, utanç ve yetersizlik duyguları yaşayabilirler. Toplumun bu konudaki bilinçsizliği, bu duyguları daha da kötüleştirebilir. Eğitim ve Bilinçlendirme Kampanyaları Bilinçlendirme kampanyaları, toplumu vajinismus hakkında eğitmek için önemlidir. Bu kampanyalar, rahatsızlığın doğası, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında doğru bilgileri yaymak için kullanılabilir.
Tumblr media
Vajinismus ve Gebe Kalma
Vajinismus, cinsel ilişki sırasında zorluklara neden olduğu için, bu durum gebe kalmayı da etkileyebilir. Doğurganlık Sorunları Vajinismus nedeniyle penetrasyonun zorlaşması veya imkansız hale gelmesi, doğal yolla gebe kalmayı zorlaştırabilir. Ancak, vajinismusun doğurganlık üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Alternatif Doğurma Yöntemleri Penetrasyon zorlukları nedeniyle, vajinismusu olan bazı çiftler gebe kalmak için alternatif yöntemlere başvurabilirler. Bu, dölleme yöntemleri veya tüp bebek tedavisi gibi yardımcı üreme teknolojilerini içerebilir.
Vajinismus Sıkça Sorulan Sorular
Vajinismus hastası olduğunu nasıl anlarız?Vajinismus hastası bir birey, cinsel ilişki sırasında vajinal kasların istemsizce ve şiddetlice kasılması nedeniyle penetrasyonu zor veya imkansız hale getiren ağrı ve rahatsızlık yaşar. Bu durum genellikle yoğun korku, endişe veya cinsel ilişkiye girmekle ilgili travma geçmişi ile ilişkilendirilir.Vajinismus cinsel ilişkiye girebilir mi?Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajinal kasların istemsizce kasılmasına neden olur, bu da penetrasyonu zorlaştırabilir veya imkansız hale getirebilir. Ancak tedavi ile birçok vajinismus hastası cinsel ilişkiye girebilme yeteneğini kazanabilir.Vajinismus için hangi pozisyon?Vajinismuslu bireyler için, kontrolü kadına veren ve vajinal girişi kolaylaştıran pozisyonlar tercih edilebilir, örneğin kadının üstte olduğu pozisyon. Ancak en rahat ve az ağrılı pozisyonu bulmak için çiftlerin farklı pozisyonları denemesi ve birbiriyle iletişim halinde olması önemlidir.Vajinismus nedir kimlerde görülür?Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajinal kasların istemsizce ve şiddetlice kasılması durumudur, bu da penetrasyonu zor veya imkansız hale getirebilir. Bu durum, yaş, etnik köken veya sosyoekonomik durum fark etmeksizin herhangi bir kadında görülebilir.Bekarlarda vajinismus olur mu?Evet, bekarlarda da vajinismus görülebilir; cinsel ilişkinin olmaması bu durumu engellemez. Vajinismus, cinsel ilişki deneyimi olmaksızın da psikolojik, fizyolojik veya travma temelli nedenlerle ortaya çıkabilir. İlginizi çekebilecek diğer yazılar; - Antidepresan Nedir? Neden Kullanılır ve Ne İşe Yarar? - Anksiyete Nedir? Belirtileri ve Tedavisi - Cinsel İlişki Ne Demek? Read the full article
0 notes
dipnotski · 8 months
Text
Zehra Zeynep Sadıkoğlu – Yeni Anneliğin Sosyolojisi (2023)
Orta sınıftan anneler ne kadar özverili olursa olsunlar, her daim kendilerini yetersiz, bir şekilde suçlu hissediyorlar. Zehra Zeynep Sadıkoğlu, yeni anneliğin sosyokültürel bağlamını irdeliyor. Sadıkoğlu bunu yaparken de hem kendi kuşağını hem de kendi annesinin de içinde yer aldığı bir önceki kuşağın annelik tecrübelerini kıyaslıyor. Annelerin uzmanlık bilgisiyle nasıl bir ilişki kurdukları, bu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haber71net · 8 months
Link
Eğitimde, mekanda ve sosyokültürel faaliyetlerde erişilebilirlik seviyesini günden güne artıran Kırıkkale Üniversitesi (KKÜ), Yükseköğretim Kurulu tarafından Engelsiz Üniversite Bayrakları ile ödüllen... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
farazipisuvar · 10 months
Text
apartmanı ve dolayısıyla kaçınılmaz bir şekilde merdivenleri silmesi gereken temizlikçinin sosyokültürel kapitali o kadar düşüktür ki toplum bu kişiyi normalde sahip olması gereken meslek unvanından dahi sıyırır ve ona yalnızca "kadın" der. "eve temizliğe kadın gelecek", "abla buraları yeni sildi" gibi. halbuki "eve temizlikçi gelecek" dememiz gerekir. tinercilik bir meslek olmaya çok daha uzaktır ama uçucu maddeler kullanarak gününü gün eden, şiddet eğilimli ve sabit geliri olmayan insanlara "tinerci" diyebiliyoruz. aynı şekilde sinyalci, değnekçi, dilenci, ve hatta yalancı & dolandırıcı. ama temizlikçiye temizlikçi demekten imtina ediyoruz. yavşakça bir içgüdüyle, bunun küçük düşürücü olduğunu mu düşünüyoruz? halbuki kronik düzeyde yalancılık teknik olarak orospu çocukluğu gibi bir şey olduğundan birini küçük düşürmeye daha elverişlidir... bu dünyada gerçekten birden fazla şey garip ve bu şüphelerimde hiç yanılmadım.
0 notes
gulden--sonmez · 1 year
Text
Çokkocalılık (Poliandri) Nedir? İnsan Toplumlarında Bir Kadının Çok Sayıda Erkek ile Evlenmesi Ne Kadar Yaygındır?
Bir erkeğin çok sayıda kadın ile evlendiğini duymuş olabilirsiniz peki ya bir kadının çok sayıda erkek ile evlenmesini duydunuz mu? Aslında doğada çok sayıda türde "çokkocalı ilişki" (ya da bilimsel adıyla poliandri) görülmektedir. Evrimsel yönden bu durumunun neden geliştiğine dahil farklı görüşler mevcuttur. En fazla kabul görülen görüş, dişinin çok sayıda erkek ile çiftleşerek neslini devam ettirme şansını arttırmasıdır. Dişi kedilerin birçok erkek kedi ile çiftleşmesi, bu konuda verilebilecek bariz örneklerden birisidir; ancak bu, sadece bir üreme stratejisi değildir. Örneğin Galapagos şahinleri, insanların sosyokültürel yapısı içerisinde kurdukları işbirliklerine benzer şekilde, sadece dayanışma amacıyla da çokkocalı ilişkiler sergilerler.[1]
İnsan popülasyonlarında poliandri (çokkocalılık, İng: "polyandry"), diğer üreme stratejilerine göre daha nadir gözüken bir durum olmasına rağmen, anaerkil insan toplumlarda sıklıkla gözlemlenebilir. Eski tarihlerden beri genellikle Uzak Doğu Asya ve Güney Asya ülkelerinde, akrabalık örüntülerinin iktisadi ve siyasi boyutunda etkin bir rol oynamaktadır. Günümüzde çokkocalığın temel olarak yaygın olduğu iki bölge bulunur: Tibet Platosu ve Güney Pasifik Adaları (özellikle de Markiz Adaları).[2] Bu iki bölge kadar olmamakla birlikte, dünya çapında; Güney ve Kuzey Amerika, Afrika'da dahil olmak üzere 53 farklı toplulukta poliandri gözlemlenir.[3]
Tumblr media
İnsanlar arasında poliandri, genellikle iki farklı şekilde gözükür: Bunlardan birisi, kadının çok sayıda farklı erkek ile evlenmesi, diğeri ise erkek kardeşlerin tek bir kadın ile evlenmesidir. Bu durum sosyolojik bakımından kültürel göreceli birçok avantaj getirmekle birlikte, cinsel yolla yayınlan hastalıklar için risk faktörüdür. Bu risk faktörü, eğer ki getirdiği kültürel avantajları dengeleyemeyecek olursa, tür içerisinde görülme sıklığının az olmasını (veya azalmasını) bekleriz. Gerçekten de gördüğümüz budur: Çin'deki anaerkil yapıya sahip 40 bin nüfuslu Mosuo halkından 232 hane üzerinde yapılan bir çalışmada, çokkocalı ilişkinin, hane başına doğumu arttırmadığı görülmüştür. Hatta popülasyon içindeki kadınların evlenmesine mâni olmasından ötürü, dolaylı yoldan nüfusun azalmasına sebep olmuştur.[4]
Çokkocalı evlilikler, eski Kelt toplumlarında kadınların daha fazla mülk sahibi olması için çok fazla erkek ile evlendirilmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kökeni oldukça eski olan bu tür evlilik şekli, MÖ. 2300 civarında Lagaşlı Sümer kralı Urukagina tarafından yasaklanmıştır. Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet gibi semavi dinlerde de bir kadının çok sayıda erkek ile evlenmesi yasaklanmıştır. İzole bir şekilde yaşayan geleneksel kabilelerde ise bu tür birliktelikler hâlâ görülebilmektedir.[5]
0 notes
Text
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Projeye Tam Not”
Tumblr media
BAŞKAN GÜDER: “YILDIZTEPE REKREASYON PROJESİ MALATYA’YA BÜYÜK DEĞER KATACAK”
TRT GAP Diyarbakır Radyosu’nun canlı yayınına telefonla bağlanan Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Yıldıztepe’de yapmayı planladığı ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ında büyük beğenisini kazanan Yıldıztepe Rekreasyon Projesi hakkında bilgiler verdi.
Tumblr media
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, TRT GAP Diyarbakır Radyosunda sunuculuğunu Mustafa Yalın’ın yaptığı ‘Bölge Gündemi’ adlı programa konuk oldu. Programa canlı telefon bağlantısı ile katılan ve hayata geçirdiği vizyonel yatırımlarla herkesimden vatandaşın büyük takdirini toplayan Başkan Güder, Yıldıztepe’de yapmayı planladığı ve Çanakkale, İstanbul gibi büyük illerde sadece örneğine rastlanabilen projelerden bir tanesi olan Yıldıztepe Rekreasyon Projesi hakkında dinleyicilere bilgiler verdi.Projeyi, Malatya ziyaretinde Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da sunduğunu ve projenin çok beğenildiğini belirten Başkan Güder, Battalgazi’nin güzelliğine güzellik katacak projeleri hayata geçirerek ilçede tarihi çalışmalara imza attıklarına vurgu yaptı.  
Tumblr media
İçerisinde; seyir terası, teleferik, restaurantlar, kafeteryalar, gezi bahçesi, çocuk oyun alanları, adrenalin park, amfi tiyatro, su öğeleri, gözlem alanı, hortikültürel terapi alanları, cam kafeterya, konser alanı, kamelyalar, bisiklet ve yürüyüş yolları, doğa sporları ile ilgili birçok alanın olacağı bu vizyon projenin Battalgazi’nin turizm potansiyelini yükselteceğinin altını çizen Başkan Güder, “Battalgazi’miz, Doğu Anadolu’nun gözbebeği, Malatya’nın ise iki büyük metropol ilçelerinden bir tanesi. Tarihi dip derinliği M.Ö 7000 yıllara dayanan bir ilçeyiz. Tarihi, kültürü ve yeşili ile ön plana çıkan ilçemizin turizm potansiyelini ön plana çıkaracak çalışmalara imza atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. Bölgenin fiziki şartlarının iyileştirilmesi, çevresel ve sosyal etkilerin azaltılması, engelli bireylerin sosyal hayata entegrasyonu, sosyokültürel hayatın gelişmesine amacıyla hazırladığımız bu tarihi proje, diğer illere de örnek olacak. Malatya için stratejik bir bölgede hayata geçirmeyi hedeflediğimiz projemiz ile anten vericilerini de tek bir merkezde toparlamayı hedefliyoruz. Malatya’daki görüntü kirliliğini de ortadan kaldırmak istiyoruz. Vatandaşlarımızın çok beğeneceği ve gönül rahatlığıyla zaman geçirebileceği ve Malatya için büyük önem arz eden bir proje. Malatya’daki bütün anten vericilerinin tek bir merkezde toparlanması hedeflenen bu büyük proje, bölgede de ilk olma özelliği gösteriyor. Daha öncesinde ilgili bakanlıklarımıza projemizi sunduk. Ciddi bir maliyet gerektiren bir proje olduğu için üzerinde titiz bir çalışma yürütmek gerekiyor. Malatya ziyaretinde Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da projemizi sunduk. Cumhurbaşkanımız projemizi çok beğendi ve böyle bir yatırımın bölgeye çok yakışacağına dikkat çekti. Gerekli çalışmaların yapılması için ilgili bakanlığa talimatlarını verdi. Çalışmalarımızın neticesinde 500 milyon civarında bir proje bedeli ortaya çıkıyor. İlçe Belediyesi olarak bu maliyetin altından kalkmak tabi ki zor.  O yüzden 2023 yılı içerisinde ilgili Bakanlıklarımızla ortak bir çalışma yapacağız. Çalışmalarımızın sonucunda gerekli destekler ile projemizi Battalgazi’ye kazandırmak istiyoruz. Battalgazi’mizi daha güzel yarınlara hazırlama noktasında gecemizi gündüzümüze kattık. Hizmeti hakkıyla yapmak aştandır. Bizlerde bu sevda ile Battalgazi’mize hizmet etmeyi sürdürüyoruz” dedi. Read the full article
0 notes
ehaberal · 4 months
Text
Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu
Tumblr media
Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu, Geleneksel Çocuk Oyunları Etkinlikleri kapsamında il millî eğitim müdürlükleri koordinesinde il, ilçe genelinde ve okullarda geleneksel çocuk oyunları şenliği etkinlikleri için hazırlanmıştır.BÖLÜM IGİRİŞOyunun ontolojisi, düşüncenin ve insanlığın geleceği bakımından özel bir önem taşır. Eğitimin Yüzyılı’nda çocukların ve her yaştan bireyin oyunla buluşması eğitimin bir parçası olarak yerini alacaktır. Bu çerçevede oyun; beslenme, sağlık, barınma ve eğitim gibi temel ihtiyaçların yanı sıra tüm çocukların potansiyelini geliştirmek için hayati öneme sahiptir. Çocuklar tarih boyunca her dönemde ve her kültürde oyun oynamışlardır. Diğer bir ifade ile oyun yaşamın devamı için doğanın eğitimidir.Oyun oynama hakkı çocuğun toplum üzerindeki ilk hakkıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 31. maddesinde çocuğun dinlenme ve boş zaman haklarından farklı ve ek olarak oyunun çocukların yaşamındaki önemi tanınmakta ve oyun bir hak olarak kabul edilmektedir.Madde 31. Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Kasım 1989).1.1. Amaç“Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Öğretmen Uygulama Kılavuzu” çocukların bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyal ve kültürel gelişimlerinin en önemli kaynaklarından olan geleneksel çocuk oyunlarının okul ortamlarında canlandırılması ve gerek ders içi gerekse ders dışı faaliyetlerde yer alması amacıyla Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Öğrenci İşleri ve Sosyal Etkinlikler Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. Bu temel amaç çerçevesinde çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişiminin başat unsurları arasında yer alan duygularını yansıtma, iletişim kurma, kendini ifade etme, iyi ruh hâlini oluşturma ve kültür aktarımını sağlama alt amaçlarıyla çocukların hareketli oyunlara yönlendirilmesi hedeflenmiştir.1.2. KapsamBu uygulama kılavuzu okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyokültürel gelişimlerinin sağlanması amacıyla oyun kavramı ile eğitimdeki önemini, kılavuzun uygulama esaslarını ve 100 geleneksel oyunun anlatımını kapsar.1.3. Dayanaka. 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,b. 26/7/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği,c. 8/6/2017 tarihli ve 30090 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği,d. 19/08/2014 tarihli ve 3450049 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge.e. 21.08.2023 tarihli ve 81785959 sayılı Genelge (2023/28) Çalışmanın uygulama aşamasındaki öneriler dikkate alınırken yürürlükteki kanunlara, yönetmeliklere ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) standartlarına uyulması esastır.1.4. TanımlarDeğer Aktarımı: Toplumda yer alan örf, âdet, gelenek, görenek, millî, manevi özellikler gibi kültürel unsurların tutum ve davranışlar yoluyla gelecek nesillerde yaşatılmasıdır. Geleneksel Oyun: Kökeni çok eski çağlara dayanan, kültürel yapı içerisinde oluşup şekillenen, kültürden kültüre farklılık gösteren, sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde varlığını sürdüren, içerisinde birçok bireysel, toplumsal, kültürel ve psikolojik işlevi barındıran kültürel yaratımlardır. Kimlik İnşası: Bireyin var olmasına özgü karakter özelliklerinin oluşum süreçlerindeki yapılanmadır. Oyun Ontolojisi: Kültürümüzde oyunun anlamı, tanımı ve varlığına ilişkin etkileşimleri ifade etmektedir.Kılavuza -  www.ehaberal.com https://tegm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2023_12/18164120_ogretmenuygulamakilavuzu.pdf linkinden ulaşabilirsiniz. #Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu #öğretmen #Uygulama Kılavuzu #Milli Eğitim Bakanlığı Read the full article
0 notes