Tumgik
#köken vandal
emrehakan · 2 years
Text
Valorant Köken Vandal Kaç VP?
Valorant Köken Vandal ismi gibi Valorant için Köklere dayanan bir Koleksiyon olmayı başardı. Üstelik Oyunda en çok sevilen skinlerden biri olan bu vandalımız en çok kalın sesi ve Görünümü ile dikkat çekiyor. Peki Köken Vandal kaç vp? Kaç TL’ye bu harika Skini alabiliriz? Bunun cevabını sizlere birazdan vereceğim. Gelin dilerseniz hemen şimdi geçelim. Bu Vandal Alınmaya Değer Mi? Köken Vandal…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tcmustafaacar · 7 years
Text
(Olimpiyatı yok, olimpiyat stadı var. Üç kilometreyi üç saatte zor gidersin, Formula pisti var. Baraja ev yapıyorlar, belediye otobüsünden yüzerek iniyorsun, ikinci katta mahsur kalanları dalgıç kurtarıyor, mahallede zodyak kullanılıyor. Mısır Çarşısı'nda mısır bulamazsın, Manifaturacılar Çarşısı'nda plak satılıyor, sahaflarda taksitle halı var. Şehirlerarası yolcu otobüslerinin yüzde 99.9'u Anadolu'ya gidiyor, otogarı Avrupa'da! “Ahır”kapı'ya gemi bağlanıyor, Bayrampaşa'nın adı bayram, kendi cezaevi, Yedikule Zindanları'nda konser veriliyor, Sultanahmet Cezaevi desen, beş yıldız otel iyi mi… Bostancı'da bostan yok, Tarlabaşı'nda tarla yok. Beşiktaş'tan Üsküdar'a geç, iki kilometre, parayla… Beşiktaş'tan Florya'ya git, 22 kilometre, bedava! Sevap diye ramazan şenliği yaptıkları yer, aslında, antik Bizans hipodromu, günah diye Veliefendi hipodromuna gitmiyorlar, aslında, Veliefendi şeyhülislam… AKOM diye bi yer yaptılar, Afet Koordinasyon Merkezi, devasa salon, duvarlarda yüzlerce plazma ekran, 24 saat canlı yayın, dijital saatler, uydudan haritalar, 70 kişilik oval masa, herkesin önünde bilgisayar, devamlı elektronik verilere bakıyorlar, sinyaller, telsizler, ellerinde kağıtlarla oradan oraya koşuşturuyorlar, bir telaş atmosferi, bir hummalı faaliyet, sanırsın NASA'dır, uzay mekiği gönderiyorlar… Ve, neticede bu müthiş AKOM'dan hep aynı koordinat çıkıyor: Çıkmayın! Yağmur yağar, evden çıkmayın, deprem olur, eve girmeyin, kar düşer, okula gitmeyin, buzlanır, trafiğe çıkmayın, poyraz eser, vapur iptal, sis olur, deniz otobüsü iptal, lodos var, sobaları söndürün, denize lağım akar, yüzmeyin, deniz suyu çeşmeye karışır, içmeyin… Nasıl olsa kimse sormuyor, hangi mevsime göre inşa ettiniz bu şehri birader?) * (Muhallebiciydi Kadir Topbaş… Profiterolü fena değildi ama, belediye başkanlığı hakikaten berbattı, güzelim İstanbul şekersiz aşureye döndü.) * (1994'ten beri badem zihniyeti tarafından yönetilen tarihimizin gözbebeği İstanbul, yanlış yatırımları, şatafatlı harcamalarıyla, Ayasofya'da dilenip, Sultanahmet'te sadaka verir hale geldi. Türkiye gibi İstanbul'u da imamlaştırma çabaları, sosyolojik fay hatlarını iyiden iyiye gerdi, gettolar oluştu, bir yönüyle Londra'ya bir yönüyle Rakka'ya benzedi, kimisinin Prada kimisinin takunya giydiği, İngilizce markalarla Arapça tabelaların yarıştığı, sanata kültüre ağaca saldırılan, bağnaz, kaba, sakil, vandal bir şehir haline geldi.) * Benim adayım… Frederik Novvicki. * Geçenlerde bir röportajda anlatıyordu: “Beş kuşaktır burada doğuyoruz, oğlum altıncı nesil burada doğdu, bazen insanlar merak ediyor, kendinizi Türkiyeli mi yoksa Polonyalı mı hissediyorsunuz diye soruyorlar, ‘Beşiktaş'ın olduğu yerliyim' diyorum, Çarşılıyım.” * Kastettiğim “şehre aidiyet” işte tam olarak bu. Ne din, ne mezhep, ne etnik köken… Ortak paydası “insan” olan başkan lazım İstanbul'a. Yılmaz Özdil
0 notes