#iris tipis

[murat-o41]

AZGIN KAYNANA

Merhaba, 35 yaşında Makine Mühendisiyim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Eşim benden, ben de kaynanamdan 10 yaş küçüğüz. Anlatacağım olay geçen yaz bizim evde kaynanamı banyoda çırılçıplak görmemle başladı. O günden sonra benim ona bakışlarım onun da bana bakışları değişmişti. Kayınbabamla aralarının iyi olmadığını, seks olayının aralarında hemen hemen hiç olmadığını eşimden defalarca duymuştum.

Kaynanam, kocaman göğüsleri ve kalçaları olan, benim deli olduğum bir kadın tipi. İri götlü kadınlara bayılırım. O olaydan sonra hepimiz bizim yazlığa gittik. Eşimin iki tane küçük kardeşi var. Ben pek denize girmeyi sevmediğimden eşim çocukları alıp plaja gider, ben ve kaynanam genellikle evde yalnız kalırdık. Ben balkonda güneşlenip bira içerken kaynanamda ev işleri, yemekle uğraşırdı.

Birgün yine yalnızken balkona geldi ve çok terlediğini duş alacağını söyleyip banyoya gitti. 5-10 dakika sonra dayanamayıp anahtar deliğinden onu gözlemeye gittim. Kaynanam kapının tam karşısında bir eli amında bir eli göğüslerinde mastürbasyon yapıyordu. Sikim anında dimdik olmuştu, şortumu indirip ben de başladım çekmeye. Birkaç dakika sonra sessizce titreyerek orgazm olduğunda ben de kapının önüne boşalmıştım. Spermlerimi özellikle orada bırakıp balkona geçtim ve biramı içmeye devam ettim. Akşam olsa da eşimle ateşimi söndürsem diye düşünüyor adeta sikim hiç inmiyordu. 

Neyse, gece 23:00 civarında eşime dışarda biraz dolaşalım diyerek dışarı çıktık. Arabaya atladığım gibi ormana doğru sürdüm. Şortumu indirip eşimin ağzına verdim. Hem arabayı kullanıyor hem de sikimi yalatıyordum. İlk postayı direksiyonda attım. Arabayı ormanın içinde sote bir yere çektim ve hemen aşağı inip eşimi soymaya yalamaya başladım.Ön kaputa yatırıp amını yalayarak orgazm olmasını sağladım. Oda boşaldıktan sonra bacaklarını omuzuma alıp amına yerleştirdim ve pompalamaya başladım. Birazdan ikimizde boşaldık ama benim ateşim hala sönmüyordu. 

Onu götten sikeceğimi söyleyip yüzükoyun arabaya yapıştırdım. Önce krem yok canım yanar diye itiraz etti ama baktı ki bende durmaya niyet yok, çaresiz kabul etti. Sikimi ve göt deliğini bolca tükürükleyip köküne kadar yerleştirdim. Eşim resmen acıdan bas bas bağırıyordu. O bağırdıkça ben daha hızlı vurmaya başladım. Hem eşimin bağırışları hemde yakanlanma korkusunun verdiği adrenalinle yaklaşık 15 dakika eşimi bağırtarak götünden siktim. Spermlerimi içine akıtıp rahatladım. Üstümüzü giyinip hiçbirşey konuşmadan birer sigara içip eve döndük.

Uyumak için herkesle beraber yatağımıza gidince eşim neden bu kadar ateşli olduğumu sordu. Aklıma yine o banyodakiler geldi ve bir sebebi yok deyip tekrar sevişmeye başladık. Çıkardığımız sesleri kaynanamın duyduğuna eminim.

Ertesi gün biraz geç uyandım. Evde kaynanamdan başka kimse yoktu. Eşim çocukları alıp plaja gitmiş. Kahvaltımı yaparken kaynanam “Niye bugün geç uyandın? Hayırdır “dedi. Ben de gece biraz fazla yoruldum deyince gülümseyip yanımdan uzaklaştı. 1-2 saat sonra balkona yanıma gelip kileri toparlayacağını, ağır eşyaları taşırken beni çağıracağını söyleyip kilere gitti. Biraz sonra bana seslendi, yanına çağırdı. Ağır bir çuvalın yerini değiştirdik. Kapıdan dışarı çıkarken kafasını eğmeyi unuttu ve kapının üstüne kafasını çarpıp yere yığıldı kaldı.

Hemen kucağıma alıp yatağına götürdüm, ayıltmaya çalıştım. Kolonyayla başını, yüzünü, boynunu boğazını ovuşturdum. Ama ayılmıyordu. Boynuna kolonyayı sürerken kolum göğüslerine değmeye başladı. Ama yanlışlıkla. Göğüs uçları sutyen giymediğinden fındık tanesi gibi koluma değdikçe benim sik kalkmaya başladı. Ayılacak diye korkarak tişortunu yukarı çekip o koca memelerini dışarı çıkardım. Hafifçe okşuyordum, korkarak. Hala ayılmayınca hafifçe yalamaya başladım. İyice zıvanadan çıkmıştım. Aşağılara inip eteğini yukarı çektim ve külotunun üstünden amını koklayıp öpmeye başladım. 

Artık iş çığırından çıkmıştı, külotunu iyice indirip amını deliler gibi yalamaya başladım. Hala bir tepki yoktu. Ama yaladıkça seller gibi su akıyordu amından, hepsini yalayıp yutuyordum. Artık ayılmadan bir de içine gireyim deyip amına iyice yerleştirdim. Kudurmak üzereydim,2 dakika dayanamayıp dışarı çekip boşaldım ama sikim hala inmiyordu. Tekrar amını yalamaya başladım. Bacaklarını iyice ayırıp göt deliğini yalamayı da ihmal etmiyordum. Acaba götünden siksem ayılırmıydı acıdan diye düşünmeye başladım. Sonunda rezil olmakta vardı çünkü. 

Tekrar amına sokup sikimi iyice kayganlaştırdım ve bacaklarını omuzuma alıp göt deliğine dayadım. Biraz zorladım, baktım çok dar girmiyor, ayılmasın diye vazgeçtim tekrar o pozisyonda amına vurmaya başladım. Belim gelmek bilmiyordu. Tahminim 15-20 dakika pompalamışımdır. Birazdan şok oldum çünkü kaynanam bağıra bağıra, zangır zangır titreyerek orgazm oluyordu. Bende o şaşkınlıkla sikimi içinden çekmeyi unutup içine boşaldım. Resmen şok olmuştum.

Kaynanam gözlerini açtı ve beni dudaklarımdan hafifçe öpüp teşekkür etti. 10 yıldır ilk defa sikilerek orgazm olduğunu söyledi, beni yanına çekip yatırdı. Biraz dinlendikten sonra üstüme çıkıp her yerimi yalamaya başladı aşağıya inip sikimi de yaladıktan sonra buna bir hediyem var dedi. Beni ayağa kaldırdı ve önümde domaldı, ”az önce yapamadığın şeyi yapmana şimdi izin veriyorum, masanın üstündeki kremi al, kayınbabanın hiç sikemediği götümü sik” dedi. 

Kremle sikimi iyice kremledim ve yavaş yavaş hiç sikilmemiş götüne girmeye başladım ben girdikçe o bağırıyordu. En sonuna kadar girdim ve biraz bekledim alışsın diye. Kendisi kalçalarını ileri geri hareketle sokup çıkarmaya başladı. Alışınca iyice abandım ve var gücümle ben pompalamaya başladım. Bir elimle de alttan amını okşuyordum. Fazla dayanamadı ve orgazm olmaya başladı. Ben gelmediğimden içinden çıkardım ve bacaklarını omuzuma alıp tekrar götüne soktum. Artık resmen kudurmuş köpek gibi bağırıyordum. 

Ve içine patladım…

Üstümüzü giyinip balkona çıktık, konuşmaya başladık. Onu banyoda gözetlediğimi görmüş. Kapının önündeki spermleri külotuyla silmiş ve giyinmiş. Gece eşimle sevişme seslerimizi de kapının önünden dinleyip mastürbasyon yapmış. Bugün de gerçekten bayılmış ama ben göğüslerini yalarken kendine gelmiş ama belli etmemiş.

[februairy]

musim panas itu, ace harusnya mati.

acesabo, the summer that hikaru died!au. short.

warning: written in indonesian. spoilers for the summer that hikaru died. character's death

-

seharusnya jantung sabo berdebar setiap kali ia melihat lidah ace yang berputar di es loli, seharusnya. atau seharusnya perut sabo terasa melilit saat ace menyingkirkan rambut sabo yang jatuh menutupi wajahnya, ditambah lagi dengan jemari ace yang betah lebih lama di rambutnya, seharusnya. tapi debaran itu tidak hadir lagi meski iris kelabu ace menggali ke dalam mata sabo.

di bawah teriknya matahari, wajah ace terlihat memerah karena sabo terdiam menatapnya balik, memberikan izin kepada ace untuk menyapu pipi sabo dengan jemarinya. uh, sabo merasakan telapak tangan ace berkeringat.

sabo menggeser wajahnya dari tangan ace, mulai tidak nyaman dengan sentuhan ace, kemudian melangkah lebih cepat ke halte bis yang hanya sesekali beroperasi karena lokasi desa mereka yang antah-berantah ditutupi pegunungan. ace mengekor sabo dan mereka duduk bersama, berteduh di halte.

sabo bisa merasakan ace sesekali melirik kepadanya sambil menghabiskan es loli. kalau, kalau, hal ini terjadi sebulan yang lalu, mungkin lirikan ace akan membuat sabo berusaha menahan senyum dan tersipu sampai telinga, atau mungkin seluruh tubuhnya terasa panas meski mereka mengenakan seragam musim panas tipis mereka.

tapi ace yang sekarang bukanlah ace yang sama dengan ace seminggu yang lalu.

ace di ingatan sabo tidak pernah berusaha menautkan jemarinya dengan sabo, ace tidak peduli dengan pandangan sabo yang terhalang rambutnya, ace tidak pernah memerah melihat badan sabo yang terlihat samar di balik kemeja musim panas yang basah berkeringat.

es loli yang habis di tangannya menyadarkan sabo kembali dari ingatannya terhadap ace dan sabo tersenyum pahit.

suara tonggeret tidak kunjung mereda, sabo pun mengeluarkan keberanian untuk mengatakannya.

“kamu beda banget sama ace.”

omongan sabo membuat ace menoleh, matanya melebar karena terkejut. bibirnya berhenti mengulum es loli. sabo mengeratkan pegangannya pada batang es loli di tangannya, siap berlari.

alih-alih diterjang, sabo malah mendengar ace menghela nafas panjang yang membuat sabo memutar kepala ke arah ace.

mata sabo bertemu kembali dengan mata yang, kali ini, tidak seperti ace.

“aku kira tiruanku udah sempurna.” lanjut ace.

ralat, lanjut ace yang bukan ace. sabo gentar dan ingin lari saat itu juga, tapi sabo kalah cepat dengan lengan ace yang sudah merengkuhnya, erat. erat sekali. tangan ace di punggungnya menahan sabo agar tidak kabur.

kalau ini ace, sabo sudah pingsan karena kegirangan merasakan tubuh mereka sedekat ini. dada bertemu dada di balik katun tipis, paha yang bersentuhan, dan bibir ace yang dekat dengan telinganya. namun saat ini, hanya takut yang sabo rasakan.

belum lagi bisikan ace berikutnya yang membuat tubuh sabo seperti disiram dengan air es saat itu juga;

“jangan bilang siapa-siapa, aku mohon,” sabo bisa merasakan jari ace mengerat di belakang kemeja dan pinggangnya. “ini pertama kalinya aku hidup sebagai manusia, sabo. aku bisa sekolah, punya teman.”

nafas sabo tersengal-sengal. semua cara untuk kabur telah menghilang di pikirannya, digantikan dengan berbagai kemungkinan cara ace untuk membunuhnya sekarang juga.

“identitasku dan tubuhku memang pinjaman,” ace terhenti sesaat. “tapi aku benar-benar cinta kamu.”

sabo ingin muntah.

“sabo, tolong. aku nggak mau membunuh kamu.”

seluruh tubuh sabo bergetar. ia menelan ludah dan balas merengkuh ace dengan tangannya yang gemetaran.

padahal sabo sering sekali berpikir untuk mengakhiri hidupnya sendiri, tapi ketika dia dihadapkan dengan sesosok makhluk menyerupai ace yang bisa membunuh sabo kapan saja, sabo tiba-tiba ingin bisa tetap hidup.

helaan nafas sabo keras dan satu-satu.

“iya–ace… selamat datang kembali…”

jari sabo mencengkram punggung ace, bukan karena rindu.

-

ace seharusnya meninggal seminggu lalu di dalam hutan, sabo melihat mayat ace.

bersih dan cantik, seperti hanya tertidur.

tapi sehari setelahnya, ace kembali di depan pintu rumah sabo seolah-olah tidak pernah mati.

#me trying to write #the summer that hikaru died!au #acesabo #saboace #snowcurtain writing archive

[mademoiselleenoir]

Anı anlatayım, bugün etüte giderken yolda bir tane kadın köpeğini gezdirmeye çıkarmış köpeği de bir görün simsiyah iri doberman gibi, korkunç yiyecek gibi bakıyor dedim aha bittin kızım (köpekten korkarım) ben kaldırımdan duvara yaklaştıkça köpek bana doğru geliyor falan. Sonra kadına şey dedim "siz geçin ben öyle gideyim köpekten korkuyorum." Kadın güldü. Sonra şey dedi "Bunun tipi böyle yoksa birşey yapmıyor..." Bugünde tipi ile zorbalanan köpeğe üzülüp ağlayacağım🥲

[ziyanolanzilam]

Öyle pis bir devrin içine düşmüşüz ki fark edemiyoruz. 13 yaşındaki biriyle 20 yaşındaki biri aynı artık. Çocukluk kalmamış yaşından büyük hareketler ve davranışlarda hepsi. Herkes aynı aynı giyim aynı saç aynı zevkler... Farklarimizdir bizi biz yapan ama artık farkta kalmadı. Düşünceler bile aynı duygular da...

Sevgi, aşk kelimeleri sıradanlaşmış, oyuncak olmuş artık bugün bununla yarın şununla diğer gün bununla. Ya da sen kenarda kal daha iyisini bulumazsam geri gelecemler. Seçenekler çoğalmıs kimse elindekini sevmiyor daha iyisi var deyip geçiştiriyor. fiziksel görünüş rekabeti almış başını gidiyor...

Arkadaşlık, dostluk, kardeşlik kelimeleri yok artık sen benim işime ne kadar yararsın şekline bürünmüş. Senden üstün olduğunda bir alta çekme çabaları başlamış.

Güzellik algısı hep vardı ama şimdi bakıyorum da daha beter bir duruma girmiş. Güzelsen bile bir lekeleme çabalamasi var. Herkesin tipi bile aynı olmuş büyük dudaklar küçük burun büyük gözler sivri bir çene. Bunlara sahip degilsen vay haline. Sınıfta kalmış oluyorsunuz.

Gelelim fizik konusuna büyük kalça ince bel iri göğüsler ince parmaklar... Ya da uzun boy geniş omuzlar baklavalar... Bu saydığım kalıplara uymuyorsaniz şimdiye kadar üzülmeyin paranız varsa kazandınız zaten vitrindeki en beğendiğinizi kolunuza takıp gidebilirsiniz.

Ey para sen nelere kadirsin. Paran varsa arkadaşında olur sevdiklerinde peşinde kosanlarda güzellikte yakışıklılıkta. Bir para rekabeti var zaten onu da anlamış değilim. Kim ne kadar zengin duracak diye birbirlerini yirtmalar falanda filanda.

Tamam eskiden de bunlar vardı ama hiç yoktan biraz insanlık vardı içlerinde. Şimdi bakıyorum da neye yaşıyoruz biz birbirimizle yarışıyoruz en iyisi ben diye. Valla bu kadar igrenclesmemistik be gün geçtikçe bu rezil dünyadan soğuyorum.

Rahatsız olduğum ve sizinde fark etmeniz için bunları yazıyorum. Ne düşünüyorsanızsa artık düşünün...

[enigmalestari]

AYO KALIAN YG JADI KORBAN YG HP NYA DIBAJAK, GERI HP ISINYA DI CURI ( FOTO2, VIDEO2 ) AKUN SNACK VIDEO NYA DI BAJAK, TIKTOK NYA, GMAILNYA, WA, FB, DLL, MARI RAPAT KAN BARISAN, MENUNTUT & ATAU MENYERANG BALIK PELAKU PEMVAJAKAN DENGAN SERANGAN TELAK, ATAU MELAPORKAN PELAKU SECARA HUKUM, JUGA PARA PENCURI DATA, PENCURI DATA BELANJAAN DI MARKET PLACE, SEHINGGA PARA PELAKU & ATAU SINDIKAT NYA DAPAT MENGAMBIL, MENUKAR PAKET, MENGUASAI PAKET DARI EKSPEDISI ATAU KURIR SEBELUM DIANTAR, MEREKA DENGAN SENGAJA MAIN MATA & ADA MAIN ZINAH DGN EKSPEDISI & ATAU KURIR, SETELAH MEMBAJAK AKUN SHOPEE, AKUN LAZADA, AKUN TOKO PEDIA, DLL. PARA 🐷 LACUR INI AKAN MENGUASAI, MEMBEGAL, MENGGELAPKAN, MENCURI, MENUKAR, MENGUASAI SELAMA BEBERAPA HARI, MENUNDA2 PENGANTARAN, ATAU MERUSAKKAN, BAIK RUSAK PARAH ATAU MERUSAKKAN CACAT TIPIS, BOGEL, DLL. MEREKA DENGAN PENUH SEMANGAT AKAN BERBUAT JAHAT, PADA UMUMNYA ITU ADALAH TETANGGA YG TAU PASTI, & IRI HATI, DENGKI, MELIHAT PARA PEMBELI ONLINE, ATAU YG SELALU IRI HATI DGN HARTA, BELANJAAN, BARANG2 MILIK ORANG LAIN, SEDANGKAN MEREKA HANYA FOKUS DGN MULUT MANIS PEDAGANG PILAT, MULUT MANIS PEMAKAN PILAT, PILAT KOYAK2, PILAT RONGSOKAN MENGAKU BEKERJA KERAS, MENGAKU PALING BERJASA, MENGAKU PALING SUKSES, MENGAKU PALING SIBUK. PADA HAL MEREKA SEMUA SE 🏚 NYA HANYA MENYAMPAH, MELACUR, BEZINAH, DAGANG PILAT-JAJAN PILAT, PENJAHAT KELAMIN PEMANGSA ANAK2 SEKOLAH.

https://kaltim.tribunnews.com/2024/01/16/sadap-wa-tanpa-menyentuh-hp-target-cek-chat-whatsapp-foto-dan-video-intip-aktivitas-di-hp-target

[gregor-samsung]

“ Un rapporto della Banca Mondiale – niente di piú lontano da guerriglie di qualunque genere – prevede che entro il 2050 la produzione annuale di rifiuti solidi municipali aumenterà da 2,01 a 3,40 miliardi di tonnellate (Kaza et al. 2018, p. 3). Secondo gli analisti di questa istituzione – e secondo il buon senso – piú un Paese diventa ricco, piú la sua produzione di rifiuti crescerà. Come ci ha ricordato David Pellow (2002, p. 1), i poveri possono vivere tra i rifiuti, ma non ne sono i principali produttori. Qualcun altro glieli scarica addosso. Il rapporto ci ricorda anche che la definizione di cosa sia rifiuto è piuttosto vaga, perché sistemi economici diversi producono tipi di rifiuti diversi: nei Paesi a reddito medio-basso (circa il 50 per cento) viene prodotta una quantità di materiale organico superiore a quella prodotta dalle società agiate (circa il 30 per cento; Kaza et al. 2018, p. 17). Le disparità di distribuzione dei rifiuti interessano da sempre la Banca Mondiale; sembra che una sua circolare interna del 1991 proponesse di ricollocare le industrie inquinanti nel Sud del mondo per trarre vantaggio dai bassi costi dei lavoratori e delle loro vite. Applicando alla lettera la logica del Wasteocene, quella circolare dichiarava forte e chiaro che il benessere di pochi doveva essere fondato sullo scarto di «altri». Secondo la storica Iris Borowy, l’autore della circolare cercò di difendersi sostenendo che in realtà aveva fatto del sarcasmo contro la fede cieca degli economisti nel libero mercato (Borowy 2019). Purtroppo per la Banca Mondiale, quella difesa non poteva reggere e la circolare del 1991 divenne la prova definitiva dell’atteggiamento imperialista del Nord globale in termini di rifiuti tossici. Il documento, insieme al famigerato Rapporto Cerrell (1984) che consigliava al governo della California di collocare gli impianti di smaltimento nelle comunità povere di cittadini non bianchi, era la dimostrazione brutale del punto principale sostenuto in questo libro: il Wasteocene non è soltanto questione di rifiuti, ma di wasting relationships che mirano a produrre «altri» che si possono scartare. “

Marco Armiero, L’era degli scarti. Cronache dal Wasteocene, la discarica globale, traduzione di Maria Lorenza Chiesara, Einaudi (collana Passaggi), 2021. [Libro elettronico] [Edizione originale: Wasteocene. Stories from the global dump, Cambridge University Press, 2021]

#Marco Armiero #L’era degli scarti #Wasteocene #saggistica #Maria Lorenza Chiesara #saggi #citazioni #letture #leggere #rifiuti solidi urbani #Banca Mondiale #immondizia #spazzatura #wasting relationships #poveri #povertà #miseria #Iris Borowy #economicismo #California #primo mondo #terzo mondo #alterizzazione #alienazione #discriminazione #soprusi #potere #David Pellow #Rapporto Cerrell #benessere

[desertdollranch]

Happy New Year’s Eve, dollies! I’m taking a look back at all of the delightful additions to my family in 2022. Here they are standing and sitting patiently on my patio stairs. 

The number of new faces is unusually high this year because I adopted a big group of Our Generation dolls from another collector who was trimming down her collection. Most of the others are also secondhand, and a big portion of those were thrift store rescues. This year I really enjoyed the thrilling roulette game of walking into my favorite thrift store and walking out with a doll that was never actually on my wish list, but whom I fell in love with the second I saw them on the shelf. I discovered so many different brands that way, and I’m very pleased with the brand diversity of my collection now. 

Lining them up like this also makes it obvious that my preference for doll size is between about 14 inches/36 cm to 18 inches/46 cm. Just the right size to be cuddly and huggable little friends, and close to realistic size for baby dolls. I like seeing and learning about smaller scale dolls, but I do prefer to only own dolls of 1:3 scale and larger.

Bottom row, left to right: Kimberly (My Child), Aviva (Berenguer), Isadora (AG Caring for Baby), Katie (AG Bitty Twin), Frida (Llorens), Betty (AG Bitty Baby), Bianca (Gotz), unnamed Corolle mini baby.  Next row up: Zoe (Healthy Roots), Lyra (Gotz Happy Kids Mila), Harmony (AG Truly Me #85), Cara (All About the Doll), Layla (City Girls), Elizabeth (AG Truly Me customized #13), Tipi (Hearts for Hearts Girls). Next row up are all Our Generation: Jolene, Iris, Autumn, Marcela Next row up, also all OG: Kathleen, Tally, Kavika, Jane Tall doll in the back: new Kendra (My Twinn) (replacing a previous version of Kendra)

#all my dolls #<--- #not really all but that's the tag I use for big groups of dolls #gif

[nithata]

Harapan Yang Bersinar Seperti Bintang #Bagian1

12 Februari 2023

*******************

Menjadi orang yang dibanggakan adalah harapan dan kebahagian bagi semua orang pastinya. Bangga akan kehadiranmu di kehidupan ini. Bangga akan semua yang ada dalam dirimu. Bangga atas semua pencapaianmu. Apalagi jika kehadiranmu menjadi kebanggaan orang tua. Setiap anak pasti menginginkan hal itu, termasuk juga bagi seorang anak perempuan yang saat ini tinggal di Ibu kota Jakarta. Dia adalah Jaselle Helen Lange.

“Selamat Pagi Bibi” Sapanya, saat memasuki ruang makan keluarga

“Selamat Pagi juga Nona Helen” Sapa bibi May yang sedang sibuk menyiapkan sarapan

Yap itulah nama panggilannya, Helen. Panggilan nama itu bukanlah sekedar nama yang tercantum di namanya tapi karena memang memiliki arti yang sangat indah. Sehingga setiap orang yang memanggilnya dapat sekaligus mendoakannya. Tapi bukan berarti kata lain di dalam namanya tidak memiliki arti indah. Semua kata di namanya sangat memiliki arti indah, apalagi jika digabungkan bersama.

Jaselle memiliki arti orang yang dijanjikan

Helen memiliki arti bersinar seperti bintang

Lange nama keluarganya yang diambil dari nama ayahnya

Jadi jika digabungkan Jaselle Helen Lange memiliki arti orang yang dijanjikan bersinar seperti bintang di dalam keluarga Lange. Arti nama yang sangat indah itu mengandung harapan dan doa dari kedua orang tuanya untuk dirinya. Helen pun sangat bersyukur memilikinya dan sangat berterima kasih pada kedua orang tuanya atas pemberian nama tersebut.

Helen adalah anak dari sepasang suami istri yang bernama Pen Lange dan Jean Margaret. Sepasang suami istri yang berbeda warga negara, karena ayah helen adalah warga negara Jerman sedangkan ibunya adalah warga negara Indonesia. Karena itulah helen memiliki paras cantik dengan penampilan fisik dan wajahnya yang dominan ke orang Jerman dibandingkan Indonesia, memiliki mata besar dan indah berwarna hazel, kulitnya yang terang, rambut kecoklatan dan wajah tirus. Wajah dan perawakannya mirip artis Indonesia yaitu Cinta Laura.  Hal itu mungkin karena mereka sama - sama merupakan campuran antara Indonesia dan Jerman.  

Meskipun dirinya sering dibilang mirip dengan artis Indonesia tersebut, tapi kehidupannya sangat berbeda 180 derajat.

“Non, sarapannya sudah siap yaa” Kata Bibi May, setelah dirasa semua sarapan sudah selesai dan disediakan di meja makan

“Bibi, lanjut beres – beres dulu dibelakang yaa Non” imbuh bibi May

“Okey Bi, Terimakasih atas makanan hari ini” jawab helen kepada bibi may sambil tersenyum dan mengacungkan dua ibu jari tanda jempol

Helen mengedarkan matanya melihat satu persatu seluruh makanan yang tersedia diatas meja.

“Menu sarapan hari ini ternyata dominan ke nuansa jerman” kata helen

Di atas meja makan tersedia susu coklat kesukaannya, Roti Brotchen (Roti yang sangat disukainya juga karena tekstur keras di bagian luar tapi lembut dan gurih didalamnya), Roti Toastbrot atau roti yang di iris tipis dengan pilihan olesan dan isian rotinya yang sangat bermacam - macam yaitu mentega, krim kacang, krim coklat, selai alpukat atau biasa disebut Guacamole (alpukat yang dihaluskan, lalu ditambahkan potongan paprika, bombay, dan tomat yang kemudian diracik dengan bumbu rempah. Ini juga merupakan kesukaannya), kemudian ada irisan daging, keju dan sayur. Tidak lupa juga terdapat sup, salad sayur - sayuran dan buah - buahan.

Sarapan yang selalu lengkap setiap harinya, terkadang bernuansa jerman, terkadang bernuansa Indonesia dan terkadang bernuansa campuran jerman-indonesia.

Helen pun mulai meracik – racik untuk lapisan rotinya sesuai dengan kesukaannya. Dan segera menikmatinya selagi masih hangat. Sarapan yang enak dan lengkap ini rasanya tetap terasa sama setiap harinya dan tidak banyak berubah. Selalu terasa kurang dan hampa. 

“Hari ini pun sama” kata helen se-lirih mungkin.

“Sepi” imbuhnya lagi sambil menghela nafas panjang

Bersambung ……

****************

Apa yang sebenarnya helen rasakan? kenapa dia merasa hampa? Nantikan kelanjutan cerita Harapan Yang Bersinar Seperti Bintang #Bagian2

#5cc #5ccday16 #bentangpustaka #cerpencareerclass #careerclass #cerpen

[unimiff]

Tandan-Tandan Berkelindan

"Nggak bisa dinaikin lagi, Pak, harganya?" Dari balik dinding papan tipis kamar tidurku, kudengar suara Bapak hampir putus asa, tawar-menawar dengan Pak Abidin, juragan tanah di kampungku berlangsung alot. "Wah udah nggak bisa, Pak. Ini saja harga tertinggi, lho. Coba aja Bapak tawarkan ke Pak Jati, pasti nggak bakalan mau setinggi saya." Bapak menghela napas, berat. "Tolong beri saya waktu untuk berpikir, ya, Pak." Akhirnya Bapak menyudahi pembicaraan, yang diiringi dengan kepergian Pak Abidin setelahnya.

Aku termangu. Terbayang obrolan antara aku, Emak, dan Bapak beberapa hari yang lalu. Aku mau kuliah, ke pulau seberang yang sistem pendidikannya jauh lebih baik daripada di kampung atau bahkan kota kami. Sementara itu, kami bukan orang berpunya. Untuk transportasi dan lain-lainnya, pasti butuh dana. Meskipun rencananya nanti aku akan mencari beasiswa, atau kerja sambilan, apa sajalah, yang penting halal untuk membantu Emak dan Bapak, tetap saja berat rasanya. Untuk keberangkatan pertamaku, Bapak bertekad untuk menjual sepetak tanah kami.

Sebenarnya, aku kurang setuju. Tanah itu sudah menghidupi keluarga kami bertahun-tahun. Ada banyak kenangan di sana. Saat musim hujan, tanah itu dijadikan sawah. Saat musim kemarau, ladanglah jadinya. Bapak dan Emak terampil sekali mengolahnya.

"Sudahlah, Nak. Kamu sekolah saja yang rajin. Di kampung ini susah untuk mencari kehidupan. Kamu cari ilmu setinggi-tingginya. Jadi orang berguna. Biar Bapak dan Emak yang mikirin biayanya."

Kata-kata Bapak mengiris-iris hatiku. Beberapa tahun belakangan ini, perlahan kulihat sawah dan ladang mulai berkurang. Tanaman padi dengan ikan mina padinya, belut yang kupancing bersama teman-teman, perlahan mulai menghilang, digantikan dengan tanaman dari keluarga palem-paleman, kelapa sawit. Tanah tidak bisa lagi ditanam dengan sistem rotasi tanaman. Wong tanahnya udah jadi keras karena akar-akar sawit. Parit-parit tempat kami memancing ikan sudah tidak berair. Entahlah ke mana perginya hewan-hewan penghuninya. Sekarang yang ada hanyalah kawanan nyamuk. Atau ular.

Aku berpikir keras bagaimana caranya menyelamatkan tanah kami. Jangan sampai dijadikan kebun sawit juga oleh Pak Abidin. Apa yang bisa kulakukan?

***

Aku berada di dunia antah berantah. Pandanganku gelap. Tiba-tiba, ada cahaya yang menyilaukan. Tunggu, dan panas! Oh, tidak, itu api! "Tolong, tolong, selamatkan aku!" Aku berteriak sekencang-kencangnya, tapi yang keluar dari mulutku hanyalah suara lirih. Siapa yang akan mendengarku kalau begini? Aku melihat sekitar. Aku dikelilingi oleh perkebunan sawit. Tandan-tandan yang berkelindan di dahan pohon-pohon di sekitarku mulai dilalap si jago merah. Batangnya, dahannya, daunnya, dan buahnya, semuanya mempercepat jalaran api. Aku megap-megap. "Tolong aku. Tolong." kataku lagi. Kali ini lebih lirih. Suaraku menghilang. Namun, aku yakin, akan ada yang mendengarku.

Tiba-tiba, kulihat ikan-ikan yang dulu kupelihara di petak-petak sawah. Lalu, muncul pula belut, belalang, capung, semuanya tersenyum padaku. Muncul pula padi, lalu jeruk, lalu kakao yang dulu ditanam tetanggaku. Ah, ada pula sayur-mayur, entah apa lagi. Mata dan otakku sudah tidak kuat menangkapnya. Mereka semua berkata,

"Tolong kami, ya! Hanya kamu yang bisa menolong kami."

Bah, apa-apaan pula ini? Jelas-jelas aku sedang terjebak api. Mereka pula yang meminta tolong. Mereka perlahan menghilang. Kobaran api semakin mendekatiku. Aku takut, takut sekali. "Toloooooong!" Aku kembali berteriak sekencang-kencangnya.

"Nak, bangun, Nak. Bangun! Sudah subuh"

Emak mengguncang-guncang tubuhku. Aku perlahan membuka mata. "Mak, bilang sama Bapak, jangan jual tanah kita, Mak. Aku takut, aku takut!" Kataku sembari mengusap keringat. Aku takut dengan mimpiku. Namun, aku lebih takut lagi dengan kenyataan yang akan kuhadapi kalau aku tidak berbuat apa-apa. Aku takut tandan-tandan yang berkelindan itu akan menghabisi teman-temanku; ikan, capung, belalang, sayur, buah, dan masa depan Ibu Bumi.

20230116

Bukan #30HariBercerita

Sumber gambar: unsplash

#5cc #5ccday2 #30 hari bercerita

[gladiollsusi]

Pagi pagi jam 06.00 berangkat area ke car free day. Lari tipis tipis lalu lanjut zumba. Kemudian ditutup dengan gowes sepeda.

Balik ke kos langsung bebersih kamar dan cuci pakaian.

Trus konsul ke dokter kulit untuk permasalahan wajah yang siklusnya gitu gitu aja. Jerawat - merah - komedo - jerawat - kusam 🥺☹️

Duh, suka iri sama teman hamba yang muka nya kinclong mulus tanpa perawatan.

Dahlah, produktif sekali ya 🫶

[murat-o41]

HASTALIĞIM KARIMI DEĞİŞTİRDİ.

Merhaba,

Size anlatacağım bu olayların başlangıcı 1 sene öncesine dayanıyor. Karımla 1,5 yıl önce evlenmiştik. Evlendiğimizde 23 yaşındaydı. Hem gençliğinden hem de yürüyüş yapmayı, koşuyu vs sevdiğinden güzel bir fiziği vardı, beyaz tenli, kumral güzel bir kızdı. 

İkimiz de ailemizle yaşadığımız için evlenmeden önce pek seks yapamamıştık ve evlenip aynı evde yaşamaya başladıktan sonra seks ikimiz için de çok zevkliydi. Karım spor yaptığından dolayı sıkı bir vücudu vardı ve ilişki sırasında vajinasının benim aletimi sıkı sıkıya sarması inanılmaz zevk veriyordu. 

Yaklaşık bir sene önce ağır bir gribin ardından kalbimde sıkışmalar başladı, sanki iğne batırıyorlarmış gibiydi, hemen bir uzmana göründük. Ağır hastalıklardan sonra nadir de olsa böyle bir durumun yaşanabileceğini, kalbimde iltihap oluştuğunu ve bir sene boyunca yorucu aktivitelerden uzak durmamı söyledi. Tabi açık açık söylemese de seks yapmakta bana yasaktı anlayacağınız. 

Karım ilk bir ay bana çok yardımcı oldu, 1 aydan sonra yavaş yavaş seks yapmaya başladık ikimiz de çok istediğimiz için ama hızlanamadığım için özellikle karıma hiç zevk veremiyordum. 

Açıkçası karım günden güne daha somurtkan bir hale gelmeye başladı, seks yapmayı seviyordu, istiyordu ve ben onu doyuramıyordum. 

Çok fazla düşündüm, asla istemiyordum ama böyle devam ederse karımdan da olacaktım ve eşime en azından hastalığım boyunca duygusal bağ olmadan birisiyle yatmasının sorun olmayacağını söyledim. Beni aldatmasındansa en azından sadece fiziksel bir beraberlik yaşamasının onun için iyi olacağını söyledim. 

Karım ilk başta saçmalama, öyle şey mi olur sen beni ne zannediyorsun diye tepki verdi ama baktı ki ben ciddiyim o da bunun sadece fiziksel bir durum olduğunu kocasının ben olduğumu ve hastalığım geçtikten sonra benim çocuğumu doğurmak istediğini söyledi. 

Bu işi kiminle yapacağı ne zaman yapacağı tamamen eşimin kararıydı, bir iki hafta eşimin kararsızlığından sonra daha çok telefonla ilgilenir olmuştu, bir gece erken uyuduğunda telefonunu aldım ve mesajlarını karıştırmaya başladım. 

Taner diye bir adamla mesajlaşıyordu, hatta karım ona yüzünü göstermeden yazdan kalan bir bikinili fotoğrafını bile atmıştı. Taner ise hem yüzünü hem de çıplak fotoğraflarını karıma göndermişti ki kararımdan pişman olmaya başladım o andan itibaren. 

Adam koyu tenli iri yarı biriydi, 30lu yaşlardaydı, yüzünde şark kurnazı bir tip vardı, Urfalı olduğunu yazmıştı mesajlarda, bana göre asla çekici bir tipi de yoktu ama karıma başkasıyla yatabileceğini ben söylemiştim ve bu fırsatta neye öncelik vereceğini iyi anlamış oldum. 

Adamın çıplak fotoğrafında gerçekten benimki ile karşılaştırılmayacak derecede iri ve uzun bir aleti vardı. Karım belli ki merakına yenik düşmüştü, mesajlarda karım fotoğrafa inanamamıştı bunun üzerine adam bir de masturbasyon yaparken ki videosunu atmışti ki gerçekten karımın bu adamla yatıp yatmayacağını merak etmiştim, sokakta görse keko deyip geçeceği birisiydi normalde. Adam mesajlarda evinin konumunu da göndermişti, karımı eve çağırıyordu.

Karım ertesi gün beni bir yere bırakırmısın dedi, kastettiği yer önceki gün mesajlarda gördüğüm adresti, bu izini ben vermiştim, son defa hayatım emin misin falan diye sordum ama bana bunları konuştuğumuzu ve merak etmemem gerektiğini söyledi.

Karıma eve girdikten sonra beni aramasını söyledim, en azından içeride adam karımın itiraz edeceği bir şey yaparsa kapıyı çalardım. Göz göre göre karımı onu sikecek adama götürüyordum, iyi ki bu işi kalbim için yapmıştım ama arabadayken kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. 

Adamın evinin yakınına gelince karım beni aradı ve hat açık kalcak şekilde telefonu çantasına koydu ve adamın evine doğru yürüdü. Araba bulunduğum noktada fazla kalamazdım saçmasapan bir muhitteydik zaten. Arabaya düzgün bir yer bakarken telefondan da karımın eve girdiğine dair hoşgeldin muhabbeti geldi. 

Adam şiveli konuşuyordu, kalın bir sesi vardı, karımın ses tonundan ise heyecanlı ve çekingen olduğunu anlamıştım. Taner karıma hadi gel içeri gidelim dedi. Kıyafetlerin çıkma sesi ve öpüşme sesleri gelmeye başlamıştı. 

Adam belli ki pantolonunu çıkarmıştı, eşimin bu gerçekten çok büyük yavaş yavaş yap olur mu dedi, tamam yavrum al hadi onu ağzına dedi Taner. Adamın karımı yavaş bir şekilde sikeceğini hiç zannetmiyordum. Karımın adamın aletini yalarkenki seslerini duyabiliyordum, adam fazla dayanamadı ve geliyorum hepsini al ağzına diye sert bir tonda emir vererek karımın ağzına boşaldı, Taner yut onları dedi, karımdan bir iki dakika ses gelmedi, en sonunda çok fazlaydı, zor yuttum dedi, adam şimdi tekrar ağzına al dedi, artık o mesajlardaki kibar iltifat eden adam gitmişti, yerine kaba itici bir adam gelmişti ama karım hiç itiraz etmeden denilen herşeyi yapıyordu. 

Seslerden anladığım kadarıyla adam artık karımın içine girmeye çalışıyordu, yavaş Taner dur çok büyük ahh yavaş ahh ahh, ohh çok darsın güzellik seni sike sike genişleticem. Tanerin yavaş olmaya niyeti yoktu, büyük ihtimalle ilk defa altında böyle çıtır bir kız vardı ve karıma aldırış etmeden aletine sonuna kadar soktuğunu karımın çığlıklarından, acı dolu inlemelerinden ve tenlerinin birbirine değdiğinde çıkan sesten anlayabiliyordum. 

Bu vahşi sikiş 10 dakika kadar sürdü. Karım perişan durumdaydı büyük ihtimalle, arada bu sert sikişten dolayı nefesi kesiliyor, inlemeleri durmuyordu. Sonunda adamın böğürtüsünden boşaldığını anlamıştım. Bir kaç dakika sonra karımın sesi geldi. Taner çok iyi bir aletin var ama ben böylesine hiç alışkın değilim, tamam güzellik yaptıkça sen de alışacaksın dedi Taner ve karımla öpüşmeye başladılar. 

Bir süre sonra hadi üzerime çık dedi Taner, kontrol bu sefer başlarda karımdaydı sonrasında Taner yine sert bir şekilde pompalamaya başladı ama karımın çığlıkları değişmiş, artık zevk alıyor ve orgazm oluyordu ve ben bu sesleri daha önce karımdan duymamıştım. Adam pompalarken karımın poposunu tokatlıyordu, sürekli bir şaplak sesi geliyordu. 

Bundan sonra hat kesildi kendiliğinden ve ben de tekrardan arayamadım, 2 saat sonra karım aradı, gittim aldım onu. Çok yorgun gözüküyordu, çok terlemiş ve arabaya bindiğinde adamın kokusu da üzerine sinmişti adeta. 

Çok konuşmak istemedi, duş alıp dinlenmek istiyorum hayatım dedi. Evde duş aldıktan sonra bornozuyla kurumayı beklerken sızdı zaten. O sıra vücudunu inceleme şansım oldu. 

Taner karımı hoyratça kullanmıştı. Benim kıyamadığım o güzel poposu attığı şaplaklardan dolayı üzerinden zaman geçmesine rağmen kırmızıydı. Amı hırpalanmış duruyordu. Göğüslerinde de ısırma izleri vardı. Karımın her yerini istediği gibi kullanmıştı. Bundan sonra bu ilişkinin devam edip etmeyeceğini ben de merak ediyordum.

[afranciscomiradiezblr-blog]

¿Crónica de un “expolio continuado”?

Tipi Yakima o Yakama. Fotografía tomada por Edward S. Curtis alrededor del año 1910. La Nación Yakama (anteriormente Yakima), está formada por kasi 10.000 miembros inscritos, ke viven en Washington. Su reserva se ubika a lo largo del río Yakima y tiene una superficie de aproximadamente 1,2 millones de hectáreas (5260 kilometros²). Hoy en día la Nación está gobernada por el Consejo Tribal Yakama, que consta de representantes de 14 tribus y bandas. Much@s miembros de la tribu participan en ceremonias, en la subsistencia y en la pesca del salmón, la trucha arco iris, y el esturión en el río Columbia y sus afluentes (terrenos cedidos por la tribu a los Estados Unidos). El pueblo Yakama era similar a los demás habitantes indígenas de la meseta del Río Columbia. Eran cazadores y recolectores, muy conocidos por el comerzio del salmón ke pescaban en el río Columbia.    http://punkantisystem.blogspot.com/search?updated-max=2013-10-09T07:34:00-07:00&max-results=20

#¿Crónica de un “expolio continuado”? #¿Esta es la imagen y algunos datos (O no) la “Historia” la pones tú? ¡La tuya! ¿Lo harás...?

[lanangsblog]

SAYAT.

Ada bilah besi tipis dan tajam tergeletak di atas meja makan. Ia yang sendirian hidup tanpa tujuan, tertekan karena keadaan.

Coba - coba menggoreskannya ke pergelangan tangan. Satu garis, tiga garis, lima garis, lalu ia hentikan.

Katanya, cukup untuk hari ini

Besoknya ia ulangi lagi.

Satu sayat, dua sayat, enam, delapan, hingga puluhan sayatan. Makin sembilu, makin candu

Luka,

Disembunyikan, di tutupi dengan baju lengan panjang. Keluar rumah menebar senyuman,

Menabur kebahagiaan.

Yang di luar iri,

Yang di luar malah ingin punya hidup seperti yang ia jalani.

Hey,

Kalian kan tidak tahu.

Ia sudah berkali - kali menuju mati.

#sajakkata #sun yi #literasi

[sarimulya]

Cara Membuat Infused Water Lebih Bergizi

1. Pilih kombinasi bahan sesuai selera

Sebenarnya, infused water isinya apa saja? Tak hanya menggunakan satu pilihan buah atau rempah, kamu bisa mengkombinasikan berbagai buah.

Berikut kombinasi yang terbaik untuk membuat minuman sehat ini:

Mentimun, jeruk nipis, stroberi, daun mint.

Lemon, raspberry, rosemary.

Jeruk, blueberry, kemangi,

Semangka, melon, daun mint.

Mentimun, daun mint, jalapeno.

Lemon.

Jeruk, kembang sepatu.

Jeruk, kayu manis, kapulaga, cengkeh.

Pir.polagacor

2. Siapkan bahan-bahannya

Saat sudah menemukan kombinasi yang ingin kamu gunakan sebagai bahan campuran untuk minuman ini, segera siapkan bahannya. Namun, pastikan bahan yang akan kamu gunakan dalam kondisi yang bersih dan segar.

Buah-buahan yang lembut seperti jeruk dan stroberi sebaiknya iris tipis atau dipotong empat. Buah yang lebih keras seperti apel harus diiris sangat tipis.

Hancurkan akar jahe berserat, rosemary, dan serai dengan sendok. 

Sobek atau hancurkan daun seperti mint, basil, dan ketumbar.slottgacor

3. Tentukan waktu dan suhu rendam

Diamkan beberapa saat sebelum kamu mengonsumsi minuman sehat ini. Berikut waktu dan suhu rendam yang tepat sesuai dengan bahannya:

Simpan minuman ini pada suhu kamar tidak lebih dari 2 jam. Kemudian masukkan ke kulkas untuk mencegah pertumbuhan bakteri.

Infused water dengan jeruk, melon, dan daun mint bisa segera kamu konsumsi. Namun, penggunaan apel, kayu manis, jahe, dan rosemary perlu perendaman semalam di kulkas.

Perhatikan jika kamu menggunakan jeruk beserta kulitnya. Setelah 4 jam, kulit jeruk dapat membuat air terasa pahit.

Agar bisa mengonsuminya sepanjang hari, isi ulang botolmu saat sudah setengah penuh. Rasanya tidak sekuat pertama, tapi masih beraroma.

Manfaat utama dari mengonsumsi minuman ini adalah memenuhi kebutuhan cairan tubuh atau hidrasi. Karena hidrasi yang memadai sangat penting untuk kesehatan. 

Dengan menambahkan rasa lezat dari buah dan daun herbal, banyak orang cenderung minum lebih banyak air. Jika kamu sering malas minum air mineral, maka mengonsumsi ini bisa jadi cara lain agar minum air jadi lebih menarik.kartugg

#kartugg #polagacor #slot terpercaya #maxwin #slottgacor

[storydom88]

Sayur Enak yang Mudah Dibuat, untuk Bantu Penuhi Nutrisi Harianmu

Kangkung Belacan

Bahan-bahan:

2 ikat kangkung, siangi Garam, gula dan kaldu bubuk secukupnya/sesuai selera 80 ml air domino77 Bumbu halus:

Cabe rawit secukupnya Cabai merah keriting secukupnya 2 butir bawang putih 6 butir bawang merah 1 sdt terasi 1 sdm ebi 1/2 buah tomat segar Cara membuat:

Tumis bumbu halus sampai matang dan beraroma harum. Segera tambahkan air. Bumbui garam, gula dan kaldu bubuk. Aduk sampai rata. Koreksi rasa. Tambahkan kangkung dan aduk dengan cepat Tutup dengan tutup panci dan diamkan lebih kurang 30 detik dan aduk sebentar. Angkat dan sajikan selagi hangat. domino99

Sayur Tumis Labu Siam

Bahan-bahan:

3 buah cabai merah besar, buang isi, iris menyerong. 1 buah labu siam, kupas, iris tipis dan memanjang. Garam sesuai selera. 7 buah cabai rawit, iris menyerong. 3 siung bawang putih rajang tipis 2 siung bawang merah rajang tipis kaldu ayam bubuk jika suka Gula, secukupnya saja Minyak goreng Lada bubuk 1 batang daun seledri tangan judi rtp

[matapelangi]

18 Maret 2024

Haii Tumblr hari ini aku akan menceritakan seseorag yang ku kagumi sejak Agustus 2022 dan bersamaan dengan tulisan ini aku akan menghentikan rasa ini.

17 Agustus 2022, mataku menangkap seseorang panitia lomba yang menurutku berbeda dan aku bahkan tidak pernah melihat orang itu di kantor sebelumnya. “Siapa dia?” Aku bertanya-tanya, ternyata dia adalah HR baru yg mengurusiku. Entah aku ingin sekali mengenalnya, aku Follow akunnya yang ternyata seorang aktivis juga. Singkat cerita aku pernah ikut agendanya, aku juga jadi makin kenal sama dia, bahkan beberapa drama resign di kantor yang jika di ingat aku masih sangat kesal.

Kenapa aku bercerita disini?

Ini unik daripada yang lain, duluuu setiap aku suka sama laki-laki pasti kriterianya adalah agama yang baik, misal dari segi hafalan Al-Qurannya, tidak dekat dengan perempuan, berjenggot tipis, tidak merokok, sholat di masjid, dan segala framing laki-laki sholeh yang ideal. Bahkan aku sempat menolak laki-laki yang bagiku “kurang baik” agamanya karena aku ingin sekali di bimbing oleh orang sholeh.

Tapi hampir 2 tahun ini berbeda, meskipun dalam durasi itu aku sempat tertarik dengan laki-laki lain yang hampir mirip dengan kriteriaku di atas, tapi dengan alasan lain pula aku harus menyudahi semuanya.

Hampir 2 tahun ini rasaku cenderung pada seseorang yang jauh sekali dari kriteriaku, dia dekat sekali dengan banyak cewek, dia perokok yang mana ketika aku melihatnya merokok saat itu juga aku menangis di mushola, entah aku juga tidak tahu apakah dia penghafal al Quran atau tidak, setiap malam Jumat yang mana kriteriaku beribadah khusyuk dia malah olahraga di GOR. Nah di tambah sepertinya tidak mungkin kriterianya adalah aku yang seperti ini.

Hampir 2 tahun pula aku kepo dengan keseluruhan aktifitasnya, dan parahnya aku tidak bisa tidur jika tidak membayangkan hidup bersamanya. Seperti suatu saat nanti akan nyata dia hijrah dan memboyong ku ke rumahnya. Seperti aku sangat berharap bahwa jika memang ia akan menjadi seorang yang memenuhi kriteria idealku. Walaupun saat ini aku masih diam, dalam hati masih berkata “tidak apa kalau bukan dia”

Aku menyukai seorang yang paham agama sepertinya sulit untuk tergapai, apakah kriteriaku akan turun seperti itu? Dan sejauh ini aku juga sulit menggapainya.

Ya Allah bolehkah aku berhenti saja dari rasa ini. Ini cukup menguras energi untuk berprasangka terhadap hati….

Terimakasih my.ard ada banyak hal yang aku ambil darimu, ada keluarga yang aku iri ingin di dalam keluargamu, ada cinta yang ku pendam dalam-dalam disini, bahkan sampai aku menjauh. Meski rasanya masih sama tidak berubah. Tapii kamu adalah satu satunya orang yang tidak masuk list kriteriaku, namun sampai sekarang masih memenangkan hatiku.

Sampai jumpa di pengujung doa

Sampai bertemu di titik takdir terbaik-Nya

#SoundCloud