Avustralya bitkileriyle çevrili
https://bit.ly/46Gccwh
Biber Ağacı Pasif Evi
Mimar Alexander Symes tasarımı Biber Ağacı Pasif Ev (Pepper Tree Passive House) Avustralya’nın Illawarra bölgesinde, genç bir aileye ait evin küçük bir ikincil konutu olarak inşa edilmiş. Dik bir arazide, 60 yaşındaki biber ağacının gölgelediği yerde, Uluslararası Pasif Ev standardına göre inşa edilmiş olan ev, doğal malzeme paleti, yüksek performanslı tasarım ve güçlü biyofilik bağlantılarıyla sürdürülebilir bir mimari örneği. İki dirsekli kanadın her biri, binayı manzaraya harmanlayan yerli Avustralya bitkileriyle dolu yeşil bir çatıya ev sahipliği yapıyor.
0 notes
Yine o güzel kelimelerden biri 🐕🌱
1 note
·
View note
#osmanarayici #biyoinovasyon #biyofilik #biyomimesis #biyomimikri #konferans #bioinnovation #biomimesis #biofilicdesign #ecobiotech #conference .... (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/B628VgLpcRS/?igshid=1sbae8i3p3i81
0 notes
TAV İşletme Hizmetleri ve Capital One İlk Havalimanı Yolcu Salonu İçin Anlaşma İmzaladı https://ift.tt/3c2naki
TAV’dan Capital One yolcusuna Washington’da Primeclass hizmet
TAV İşletme Hizmetleri Washington Dulles Uluslararası Havalimanı’ndan seyahat edecek Capital One kartı sahipleri için havalimanında özel yolcu salonu hizmetleri sunmak üzere bir anlaşma imzaladı
Yaklaşık 1.5 yıldır dünyayı etkisi altına alan ve havacılık sektörünü de olumsuz etkileyen pandemi döneminde sektörün önde gelen şirketlerinden TAV İşletme Hizmetleri ABD’de önemli bir yatırıma imza attı. TAV İşletme Hizmetleri ile Capital One Financial Corp. Washington Dulles Uluslararası Havalimanı’nda özel yolcu salonu açmak üzere anlaştı. İmzalanan anlaşma kapsamında şirket, Washington Dulles Uluslararası Havalimanı yolcularına 10 yıl boyunca Capital One özel yolcu salonunda havalimanı ağırlama hizmetleri sunacak. Amerika’daki en yoğun havalimanlarından biri olan ve her yıl 23 milyon yolcuya 125’ten fazla güzergaha uçuş imkanı sağlayan Dulles Havalimanı, ülkenin en büyük 25’inci bağlantı noktası olarak yer alıyor.
Washington’da Primeclass ile lüks bir deneyim
TAV İşletme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Güçlü Batkın, havalimanı ağırlama hizmetleri konusunda tüm dünyada tercih edilen bir marka haline geldiklerini belirterek, “Dulles Uluslararası Havalimanı’nda devam eden büyümemiz havalimanı ağırlama hizmetleri konusunda tüm dünyada tercih edilen bir marka haline gelmemizde önemli bir dönüm noktası oldu. Burada Primeclass özel yolcu salonları vasıtasıyla eşsiz ve kusursuz bir müşteri deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. Dijital dönüşüm yatırımlarımız sayesinde müşterilerimize kaliteli hizmetler sunmaya ve havalimanındaki ortaklıklarımız için güvenli bir çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz” dedi.
Capital One yolcularına sakinlik ve huzuru yansıtacak
Mimar Eero Saarinen tarafından Dulles Havalimanı için modern estetiğin özgün tasarımı fikrinden esinlenilen Capital One yolcu salonu, Washington D.C. bölgesine özgü mimari ve sanatı yansıtacak. Yolculara sakinlik ve huzur vermesi amaçlanan Capital One yolcu salonu, daha sürdürülebilir, LEED uyumlu ve bol miktarda doğal gün ışığı sağlayan biyofilik tasarıma sahip zengin ve doğal malzemelerle inşa edilecek. Rahatlamak ve tazelenmek isteyen yolcular için benzersiz bir alan haline gelecek 790 metre kare alana sahip Capital One yolcu salonunda konforlu oturma alanları, lüks bir bar, kablosuz internet, çoklu ekranda uçuş bilgileri, çocuklar için oyun alanı ve bir de al-git alanı bulunacak.
TAV İşletme Hizmetleri Hakkında
TAV İşletme Hizmetleri, TAV Havalimanları Holding’in havacılık dışı gelirlerini oluşturan ürün ve hizmetleri yaratan ve yöneten iştiraklerinden biridir. Primeclass Karşılama & Uğurlama Hizmetleri, Özel Lounge İşletmeciliği, TAV Passport Kart Sadakat Programı, LoungeMe mobil uygulaması, TAVPort.com, AirportEasy.com Online Seyahat Siteleri, reklam alanları kiralama ve ticari alan tahsisleri TAV işletme Hizmetlerinin ürün ve hizmet portföyünü oluşturmaktadır. Primeclass markası, müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutarak, 2021 yılında global pazarda 19’dan fazla ülkede, 60’a yakın özel yolcu salonunda, 10 milyondan fazla yolcuya dokunmayı ve sektörde dijital dönüşüme öncülük etmeyi hedefliyor. İş geliştirme anlayışını küresel bir bakış açısı üzerine kuran TAV İşletme Hizmetleri’nin operasyon haritası ise Türkiye’de ve dünya da uzman kadrosuyla 7 gün 24 saat hizmet veriyor.
Capital One Hakkında
İştirakleri arasında Capital One, N.A., ve Capital One Bank (Amerika), N.A. bulunan ve finansal bir holding olan Capital One Financial Corporation (www.capitalone.com) şirketinin 31 Aralık 2020 itibariyle 305,4 milyar USD mevduatı ve 421,60 milyar USD toplam varlığı bulunmaktadır. Merkezi McLean, Virginia’da bulunan Capital One, tüketicilere, küçük işletmelere ve ticari müşterilere pek çok kanal vasıtasıyla geniş kapsamlı mali ürün ve hizmetler sunmaktadır. Capital One, N.A. şirketinin New York, Louisiana, Texas, Maryland, Virginia, New Jersey ve Kolombiya Bölgesi’nde şubeleri bulunmaktadır. Bir Fortune 500 şirketi olan Capital One, New York Borsası’na kote olup “COF” kısaltmasıyla S&P 100 endeksinde işlem görmektedir.
The post TAV İşletme Hizmetleri ve Capital One İlk Havalimanı Yolcu Salonu İçin Anlaşma İmzaladı first appeared on Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3bYilsd
via IFTTT
0 notes
Yeni normalde büyük şehirlerde biyofilik tasarım dönemi başlıyor http://dlvr.it/Rd9cL4
0 notes
Home office'lerde üretkenliğin yolu ‘ahşap’tan geçiyor
Koronavirüs salgını nedeniyle, ofis çalışanlarının büyük bölümü çalışmalarını evlerinden sürdürürken, home-office’lerde verimliliği artırmanın yolu da biyofilik tasarımdan geçiyor. Son yıllarda konuyla ilgili yapılan araştırmalar, çalışma ortamlarında uygun miktarda bitki ve ahşap malzeme kullanımının üretkenliği yüzde 10’a yakın artırdığını; hatta çalışanların nabzını ve beyin aktivitelerini bile olumlu yönde etkilediğini ortaya koyuyor.
İnsanların doğaya duyduğu özlemin yaşama ve çalışma alanlarındaki yansıması olarak ortaya çıkan ‘biyofilik tasarım’ kavramı son yıllarda dünya ekonomisine de yön vermeye başladı. Dünyanın önde gelen şirketleri ofis uygulamalarında biyofilik tasarımı etkin olarak kullanmaya başlarken, yapılan araştırmalar da söz konusu ofislerde çalışanların ciddi bir verimlilik artışı yakaladığını bunun da ekonomiye milyarlarca dolarlık katkısı olduğunu gösteriyor. Dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle, bugün ofis çalışanlarının neredeyse tamamı işlerini evlerinden takip ediyor. Durum böyle olunca, son yıllarda ofislerde verimliliği artırmanın bir yolu olarak görülen biyofilik tasarım, şimdi de home-office’lerde daha üretken bir çalışma ortamının formülü olabilir.
ÇALIŞAN KENDİSİNİ DAHA İYİ HİSSEDİYOR
Avustralya’nın önde gelen araştırma şirketlerinden Pollinate tarafından yapılan bir araştırmaya göre, biyofilik tasarım uygulamaları çalışanların verimliliğini yüzde 8 oranında arttırırken; çalışanların kendilerini daha iyi hissetmesi konusunda ise yüzde 13’lük bir artış sağlıyor. ABD’de geçtiğimiz yıllarda Terrapin şirketi tarafından gerçekleştirilen diğer bir araştırmaya göre ise personelin kullandığı mazeret izinlerinin yüzde 10’u çalışanların doğa ile bağlantısı olmayan ofislerde çalışmasından kaynaklanıyordu.
TANSİYONA BİLE İYİ GELİYOR
Japonya’da geçmiş yıllarda yapılan bir başka araştırmaya göre ise, çalışanların fiziki ve psikolojik sağlığı için ofis yapılarının yüzde 45’inin ağaç malzemeleri barındırması önerilirken, ofislerde çalışanların kan basıncının düştüğü; nabız ve beyin aktivitelerinin düzenlendiğini gösteriyor. Eğitim yapıları içerisinde uygulanan biyofilik tasarım fikirleri de etkili sonuçlar verebiliyor. Bu kapsamda yüzde 20 - 25 oranındaki öğrenme artışı biyofilik tasarım etkisi olarak değerlendiriliyor.
GÜNÜN YÜZDE 90’INI KAPALI ALANDA GEÇİRİYORUZ
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Şahin, insanların doğaya olan özleminin her geçen gün arttığını ifade ederken, “Bugün, insanlar günlük yaşamlarının neredeyse yüzde 90’ını kapalı alanlarda doğadan uzak biçimde geçiriyor. Doğaya duyulan özlem ise iç mekânda kendisini biyofilik tasarım yaklaşımı ile gösteriyor. Biophilia kavramı yaşam sevgisi veya yaşayan sistemlerin sevgisi anlamına geliyor. Günümüzde kentsel yapılaşmanın giderek büyümesi ve kentlere olan göçün sürekli olarak artması sebebiyle ‘biophilia’ kavramı da her geçen gün değer kazanıyor” dedi.
AHŞAP YOĞUNLUĞU FAZLA ODALARDA ÇALIŞALIM
Son dönemde özellikle ofis çalışanlarının evlerinden çalışmaya başladığını ve işlerini evlerinden takip ettiğini dile getiren Ercan Şahin, “Bu süreçte birçok kişi, verimlilik ya da üretkenlikle ilgili sıkıntılar da yaşayabiliyor. Dolayısıyla, son yıllarda hep ofisler için konuştuğumuz biyofilik tasarım etkisini, evlerimize kapandığımız şu dönemde home- office’lerimize de taşıyabiliriz. Çalışmalarımızı ahşap yoğunluğunun daha fazla bulunduğu odalarda gerçekleştirmek ya da odalarımızı ufak bitkilerle donatmak bu süreçte daha verimli bir çalışma ortamı sağlamanın bir yolu olabilir” şeklinde konuştu.
Read the full article
0 notes
Irkçılık popülizm yabancı düşmanlığı ABD de artıyor sanki ABD kaderi dünya kaderi benziyor biyofilik sermaye ile nekrofilik sermaye savaşının galibi dünyayı değiştirebilir..biyofilik çevreci liberal özgürlükçü sınırların kalktığı teknoloji bilim önceleyen...nekrofilik korumacı içe kapalı petrol doğal gaz silah borsa spekülatif hareketler ile para 💰 kazanmayı önceleyen sermaye.....yaşayıp göreceğiz
3 notes
·
View notes
Ofislerde Bütünsel Sağlık Oluşturan Well-Beıng Akımı
2000’li yıllardan itibaren Y kuşağının iş hayatında etkin rol oynamaya başlaması ve kapıdaki Z kuşağı ile birlikte çalışma kültürü de değişime uğruyor. Günlük yaşamının büyük bir kısmını kapalı mekânlarda geçirmek istemeyen, dijital çağın içinde doğmuş yeni nesilden verim alabilmek için daha esnek ve çalışan odaklı stratejilerin kurgulanması gerekiyor.
Firmalar da iş yerlerinde motivasyonu arttırarak iş kalitesini yükseltecek yaratıcı ve dinlendirici mekânlar oluşturmanın yollarını arıyor. Tasarım felsefesinde insanı merkeze koyarak beklentileri karşılamayı misyon edinen Bürotime, ofislerdeki mekânsal kurguların çalışan verimliliği üzerindeki önemine dikkat çekiyor.
Amerikan İç Mimarlar Derneği (American Society of Interior
Designers - ASID) tarafından bağımsız olarak yürütülen incelemeler, ofis
ortamının, performansı ve iş tatminini etkileyen en önemli üç faktörden biri
olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan analizlere göre 2025 yılına gelindiğinde,
küresel iş gücünün en az yarısını Y ve yüzde 25'ini Z kuşağının oluşturacağı
varsayılıyor. Bu neslin iş yapış şeklindeki farklılıklar, yeni çalışma
alışkanlıklarının oluşmasına neden oluyor. McKinsey’in 2012 yılında tüketici ve
pazar üzerine yaptığı bir araştırmaya göre Y kuşağı kariyerinde kendi sağlığını
daha ön planda tutuyor. Bundan yola çıkan firmalar da çalışanlar için daha iyi
koşullara sahip çalışma alanları sunmaya çalışıyor. Well-being (bütünsel
sağlık) kavramını odağına alarak planlanan mimari konseptlerin performansı arttırdığının
farkına varılması ve farklı koşullarda büyümüş jenerasyonların bir arada
çalışmaya başlamasıyla daha da önem kazanmaya başladı.
Fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak dengeli ve iyi olma hali
olarak tanımlanan well-being (bütünsel sağlık) kavramı, çalışma alanlarında
farklı kimlikleri kucaklayan, insan odaklı ve biyofilik tasarıma sahip mimari
kurgularda ve hareket temelli mobilyalarda kendini gösteriyor. Çalışanlarını
merkezine alan, onların mutluluk ve sağlığını gözeten firmalarda motivasyon ve
verimlilik artarken aidiyet duygusu da güçlenerek çift taraflı fayda
sağlanıyor.
Well-Being Yaklaşımıyla Kurgulanan Çalışma Alanları
Mimari konseptlerin kişilere
etkileri üzerine açıklama yapan Bürotime Pazarlama Direktörü Nuran
Efendioğlu; “Milenyum
kuşağının iş dünyasında söz hakkının artması, ofis dekorasyonlarının yeniden
planlanması ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Yapılan pazar araştırmalarına göre bu jenerasyon
için çalışma ortamının dekorasyonu, kullanılan renk ve mobilyalar iş
seçimlerindeki ana kriterlerden biri haline gelebiliyor. Çalışanın zihinsel ve
fiziksel sağlığını gözeten bu kavram, iş yerlerinde; su ve hava kalitesi
yüksek, doğru aydınlatma kriterleri uygulanmış, vücut ritmine uygun olarak
hareket etme imkânı sağlayan çalışma ortamlarının oluşturulması yönünde
planlamaları niteliyor. Bununla birlikte zihinsel ve ruhsal sağlığı olumlu
yönde etkileyen estetik bir tasarım yaklaşımı, ergonomi, akustik konfor,
ısısal konfor gibi teknik gerekliliklerin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Well-being kültürüyle
kurgulanan tasarımların yaygınlığı artarken, dünya genelinde yaşanan bu
değişime uyum sağlayabilmek için Uluslararası WELL Yapı Enstitüsü (IWBITM)
tarafından yönetilen ve Green Business Certification Inc. aracılığıyla
onaylanan WELL Yapı Standardı (Well Building Standard),
insan sağlığı açısından binaların tasarım, inşaat ve operasyonlarına odaklanan
ilk standart olarak karşımıza çıkıyor. Yapılarda ana hatlarıyla hava, su, ışık, besin, konfor, form ve zihin ile
ilgili unsurların incelenmesiyle biçimlenirken, sertifika kapsamında
değerlendirilen bu 7 standart derinlemesine analiz ediliyor. Örneğin
‘Hava’ başlığı sadece yapıdaki mekanik havalandırma sistemini
kontrol etmiyor, aynı zamanda kullanılan malzemelerin yarattığı VOC (uçucu organik
bileşen) oranlarını ve daha birçok konuyu da kapsıyor. Bu odakta Türkiye’de
sektöründe Bürotime’ın öncülük ettiği GREENGUARD Gold Sertifikası iç mekân hava
kalitesinin güvenilirliği için uluslararası çapta iyi bir ölçüt olarak kabul
ediliyor.”
Tasarım Odaklı Düşünce’den (Design Thinking) İnsan Odaklı Tasarım AnlayışınaNuran Efendioğlu; “Tasarım ve tasarım
eğitimine katkılarından dolayı birçok onursal ödüle layık görülen David
Kelley‘ın de öncülük ettiği insan odaklı tasarım kavramı (Human-Centered
Design), çalışan mutluluğu için firmaların da kullandığı yöntemlerin başında
geliyor. Tasarım odaklı düşünce (design thinking) kavramının gelişmesiyle
ortaya çıkan bu model herhangi bir ürün geliştirilirken kullanıcıların
taleplerinin göz önüne alınmasıyla kurgulanan tasarım süreci olarak
adlandırılıyor. Bu kavram odağında tasarladığımız yükselir alçalır teleskopik bacak detaylı Set, bireylerin
diledikleri zaman ayakta çalışabilmelerine imkân tanıyarak, gün içinde hareket
etme olanağı yaratıyor. Birbirinden bağımsız birçok mekânda farklı
kombinasyonlarla kullanılabilen ortak alan çözümlerimizden Hexa, Pick ve Gilda ile ofis çalışanlarının mesai saatlerinde
sosyalleşerek dinlenebileceği alanlar yaratarak zihinlere yatırım yapıyor. Era Workstation, tasarımında kullanılan ahşap ayak detayları ile çalışma alanlarında ev
ortamı sıcaklığı yaratarak aidiyeti güçlendiriyor.
Read the full article
0 notes
Avustralya bitkileriyle çevrili
Biber Ağacı Pasif Evi
Mimar Alexander Symes tasarımı Biber Ağacı Pasif Ev (Pepper Tree Passive House) Avustralya’nın Illawarra bölgesinde, genç bir aileye ait evin küçük bir ikincil konutu olarak inşa edilmiş. Dik bir arazide, 60 yaşındaki biber ağacının gölgelediği yerde, Uluslararası Pasif Ev standardına göre inşa edilmiş olan ev, doğal malzeme paleti, yüksek performanslı tasarım ve güçlü biyofilik bağlantılarıyla sürdürülebilir bir mimari örneği. İki dirsekli kanadın her biri, binayı manzaraya harmanlayan yerli Avustralya bitkileriyle dolu yeşil bir çatıya ev sahipliği yapıyor.
0 notes