Tumgik
#barajlar
leblebi-19 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Yeşili sev doğayı koru 🤍
26 notes · View notes
schair38 · 2 years
Text
Dağ yolu gezimiz, Kayseri Adana istikametinde Kozan sınırlarını içinde bir kaç saat
Tumblr media
0 notes
istanbulunbeyfendisi · 5 months
Text
Barajlar dolmadı diyeni bulursam🤣
52 notes · View notes
Text
🇹🇷 #BİR #YIKIMIN #ANATOMİSİ 🇹🇷
.
▪︎İşe Erbakan hocalarını satmakla başladılar.
Milli gömleği çıkarıp FETÖ gömleği giydiler. Amerika, İngiltere ve Vatikan'la anlaştılar. Hoca efendileri sayesinde iktidarı kaptılar.
▪︎İlk icraat olarak tehdit kabul ettikleri kurumlara el attılar. Orduyu ele geçirip komuta kademesini dağıttılar.
▪︎Açılım adı altında PKK ile müzakere edip teröre taviz verdiler. Teröristleri sınırda devlet töreniyle karşılayıp şehir meydanında hep birlikte ağıt yaktılar. Terör meydanı boş bulup şehirlere sızdı patlayan bombalarla yüzlerce yavruyu babasız bıraktılar. Kürt kökenli vatandaşları ötekileştirip hedef haline getirdiler. Bin yıllık kardeşliği ve vatandaşlık ilkesini ortadan kaldırdılar.
▪︎Hep birlikte bunları yaparken FETÖ tezgahında çırak, kalfa, usta olup işi kaptılar 10 yıl sonra çıkarlar ters düştü kendi tezgahlarını kurdular.
▪︎Kandırıldık, pişmanız, Allah’tan af, milletten özür dileriz deyip hocalarıyla yolları ayırdılar ve mağduru oynadılar. Öfke içinde karşılıklı sırlar ifşa edildi hep birlikte dünyaya rezil oldular. Çıkar dalaşının adını darbe koydular ve binlerce mağdur yarattılar. Bunu da bir güzel kullandılar.
▪︎Siyasi ayak söyleminden de bu nedenle hep rahatsız oldular. Zira ucu kendilerine uzanır diye korktular. Bu yüzden de FETÖ ile mücadeleyi terör ağacından meyve koparma hikayesine çevirip gövdeyi hep korudular.
▪︎FETÖ’den kalan mal varlıklarının akibetini hiçbir zaman açıklamadılar. O tarihte basın tarafından, FETÖ’nün kasası denilen Akın İpek’in otelinin dehlizinde bulunduğu ve el konduğu iddia edilen 18 ton altın, 500 milyon Euro ve 250 milyon dolar konusuna ise nedense hiçbir zaman için açıklık getirmediler. Terör başı Gülen’in iadesi için beklenen çabayı da hiçbir zaman için sarf etmediler.
▪︎Başta yere göğe konduramadıkları savcı Zekeriye Öz olmak üzere, FETÖ’cü kaçakların peşini ise nedense bıraktılar. Bunları hiçbir zaman için dillendirmediler , gündem konusu dahi yapmadılar. FETÖ’cülüğü yargı ve muhalefet üzerinde hep bir sopa gibi kullandılar. Bu sayede üstü kapalı bir korku rejimi yarattılar.
▪︎Sürekli din istismarı yaptılar ve Arap hurafelerini din diye dayattılar. Başörtüsüne bürünüp #ahlak #örtüsünü çıkardılar. Müslüman taklidi yaptılar.
▪︎Ayasofya camiini bile istismar amaçlı açtılar. Diyanet İşleri Bakanlığı’nı ve camileri siyasi birer karargaha çevirdiler. Hutbeleri istedikleri gibi okuttular.
▪︎Her türlü #cemaat #yapılanmasını baş tacı edip dini rayından çıkardılar. Kur’an da yeri olmayan bir ruhban sınıfı yarattılar ve şeyh/mürit ilişkisi içinde beyin yıkayıp toplumun büyük bir kesimini kontrol altına aldılar.
▪︎Yargıyı payanda edip hak, hukuk, adalet kavramları üzerinde siyasi baskı kurdular. Kutsal olan Savcılık ve Hakimlik mesleğini zora soktular.
▪︎2017 yılında bir halk oylaması icat ettiler ve sandık oyunuyla yapılan anayasa değişikliği sayesinde demokrasiyi devre dışı bırakarak, ‘"hangi asseti (varlığı) satacağımı size mi soracağım’" diyebilen bir tek adam düzeni kurdular. Anayasal devlet yapısını by-pass edip anayasalı partizan bir devlet anlayışı yarattılar.
▪︎Fabrika ve barajlar kurmak, üretim ve istihdam yaratmak yerine lüks saraylar inşa ettiler. Avenelerine her biri milyonlarca liralık yüzlerce makam aracı tahsis ettiler. Üretim ekonomisini tahrip edip tüketim, israf ve rant ekonomisi icat ettiler.
▪︎Özelleştirme adı altında Cumhuriyetin tüm kazanımını babalar gibi sattılar ve binlerce istihdamı ortadan kaldırarak devasa bir işsizler ordusu yarattılar. Rüşvetle yatıp rüşvetle kalktılar ve bağış adı altında aldıkları milyarlarca doları kurdukları vakıflara aktardılar.
▪︎Geçmişte Anayasal Kurumlarıyla anılan devleti ENSAR, TÜRGEV, TÜGVA ve TÜRKEN gibi vakıflarla anılır hale getirdiler. Harcamaları kontrol edip hesap soran IMF’yi devre dışı bırakıp hesap sormayan yabancı tefeci kuruluşlardan yüksek faizle borç alıp rant kanalına akıttılar. Ülkeyi, tefecinin eline düşmüş müflis esnaf misali ödenmesi mümkün olmayan milyarlarca dolarlık borç batağına soktular, hazineyi tarihte ilk kez eksi bakiyeye düşürdüler ve henüz doğmamış borçlu bir nesil yarattılar.
▪︎Bağımsız olması gereken Merkez Bankasını siyasi operasyonlarına payanda ettiler. Sürekli #ranta #dayalı yatırımlar yapıp millete hizmet diye dayattılar.
▪︎Paylaşımı ayakkabı kutularıyla yaptılar. Ekonomiyi çökertip milletin anasını ağlattılar. Ölümü unutup dünya malına taptılar. Yabancı bankalara altın ve dolar stokladılar. Vakıflar üzerinden İngiltere ve Amerika’da devasa mülkler aldılar. Bu yüzden WikiLeaks belgelerinde bile anıldılar. Bunlara el konulmasından ise hep korktular.
▪︎Sarraf davası ve evlatları üzerinden yürütülen soruşturmalar şantaja dönüştü zor durumda kaldılar. Bu yüzden de her türlü efelenmelere rağmen ABD ve AB yaptırımlarına boyun eğdiler. Rahip Bronson’la başlayan bir seri yaptırım şimdilik Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınmasına destek olunmasıyla son buldu. İçeride aslan kesilirken dışarıda hep kedi oldular.
▪︎Seçmenlerini konsolide etmek için sürekli müjdelerle oyaladılar ve 2023 yalanını pazarladılar. Müjdelerin arkası gelmediği ortaya çıktı ve şimdide 2053 yalanına başvurmaktalar.
▪︎Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir ‘"Kur korumalı mevduat"’ hesabı icat edip birilerini ihya ederken hazineyi milyarlarca dolar zarara uğrattılar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaparak aradaki makası açtılar ve ülkenin teminatı olan orta direği yok ettiler.
▪︎Seçim öncesi din istismarı yapıp NAS pazarladılar ve faizi enflasyona sebep gösterip milletin gazını aldılar. Seçim sonrası gerçek ortaya çıktı döviz, enflasyon ve zamlar tarihi bir rekor kırdı. Ânında NAS’tan vaz geçerek dini, imanı unutup faize sarıldılar.
▪︎Memur ve işçi maaşına zam yapar gibi yapıp ağızlara bir parmak bal çaldılar; emekliyi, dulu, yetimi bütçe müsait değil diyerek açlığa mahkum ettiler. Buna rağmen sınırları kevgire çevirerek ülkeye soktuları, adeta bir kavimler göçüne dönüştürerek demografik yapıyı tahrip ettikleri ve içinde kimlerin olduğu meçhul 10 milyonun üzerinde mülteciye milletin alın teri olan 50 milyar doları harcarken bütçe hesabı yapmadılar. Böylece %98’i yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren, geçimden başka bir şey düşünmesini istemedikleri, hayattan koparılarak günlük yaşatılan, sürekli yardım edilmiş bir toplum yarattılar. Sosyal hayatı yok edip ruh sağlığı alarm veren vatandaşı çaresizlik içinde evlerinde oturmak zorunda bıraktılar.
▪︎Ekonomiyi iflasın eşiğine getirdiler ve sonunda mecbur kalıp bir zamanlar düşman ilan ettikleri körfez ülkelerine giderek varlıklarımız üzerinden örtülü pazarlıklar yaptılar ve onursuzca para dilendiler. İşsizliğin, açlığın, sefaletin, derinleşen ekonomik kriz ve körfez zihniyeti detaylarının üstünü örtmek için de başta CHP tartışmaları olmak üzere toplumu oyalayacak birbiri ardına sıralanmış yapay gündemler yarattılar.
▪︎İktidarı normal bir siyasi aktör olarak görmeyin. Çünkü onlar Türk milletine, Türk devletine ve kurucu değerlere daha başından itibaren düşmandılar. Bu yüzdendir ki 22 yıldır başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman ecdada ve milli değerlerimize hakaret eden kim varsa sürekli baştacı ettiler.
▪︎Andımızı yasaklatıp T.C. ibarelerini, Atatürk resimlerini, büstlerini ve heykellerini baş aşağı ettiler. İstiklal Marşı’nda oturanların, keşke Yunan kazansaydı diyen hainlerin önünde hep reverans yaptılar.
▪︎T.C. Devleti ve Cumhuriyet’in garantisi olan Lozan Antlaşması, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Anayasa’nın ilk dört maddesini sürekli sorun ettiler. Amerika’nın Yunanistan Dedeağaç limanına yaptığı devasa askeri yığınağa ve işgal edilerek birer askeri üs haline getirilen Ege adalarına yıllarca göz yumdular.
▪︎Ülkeyi yönetiyormuş gibi yapıp talimat üzere içeriden dönüştürdüler ve #darülharp mantığı içinde koskoca bir harabe yarattılar. Dışarıdan kuşatılmasını ise sineye çekip hep seyirci kaldılar.
▪︎Taraftarı ikna etmek ve safları sık tutmak için de Osmanlı sosuna batırılmış, din ceketi giydirilmiş ; Ecdat ve İslam’la alakası olmayan çakma bir düzeni sürekli olarak mehter, ezan, sela ve tarihi diziler eşliğinde dayattılar.
▪︎Nihayet kapatılacak bir parantez olarak gördükleri Cumhuriyet’i , 100. yılında hedefe koyup , arzu ettikleri çarpık düzeni meşru hale getirecek yeni bir ANAYASA telaffuz ettiler. Sıra geldi bu telaffuzu kuvveden fiile geçirecek olan altın vuruşu yapmaya.!!!
▪︎Ve ardından yedi düvelin yapamadığını tek başlarına yaparak bu topraklarda kendi vatanlarını kurmaya ve Yugoslavya’da olduğu gibi özerk yapıların ve dışa bağlı devletçik teşebbüslerinin önünü açmaya.
▪︎Eğer Anayasa genel seçimlerden önce değiştirilirse , yapılmış olan yerel seçimin ve bundan böyle yapılacak hiçbir seçimin yasal hükmü kalmaz.
▪︎Şimdi anladınız mı bir vasiyet niteliği taşıyan #Gençliğe #Hitabenin neden kaleme alındığını ve büyük önderin #ne #kadar #ileri #görüşlü #olduğunu. Ne demişti son bölümünde ;
“…..iktidara sahip olanlar, gaflet (aymazlık) ve dalalet (sapkınlık) ve hatta hıyanet (hainlik) içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin (işgal güçlerinin) siyasi emelleriyle tevhit edebilirler (birleştirebilirler). Millet, fakruzaruret (ileri derecede yoksulluk) içinde harap (yıkılmış) ve bitap (yorgun) düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı ;
İşte, bu ahval (durum) ve şerait (koşullar) içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
▪︎Yerel seçim galibiyetinin ve zafer sarhoşluğunun rehavetine kapılarak bundan sonra hiçbir şey olmaz demek yanlış olur. Büyük önderin sözlerini her an kulağımıza küpe etmekte yarar vardır.
▪︎Şunu asla unutmamak gerekir ki , su uyur düşman uyumaz. Yarından tezi yok her türlü şahsi ve siyasi meseleleri, ideolojik görüş ayrılıklarını, şişmiş olan egoları bir kenara bırakarak ; Birlik, beraberlik ve Müdafaa-i Hukuk anlayışı içinde geniş tabanlı bir #milli #mutabakat #ittifakı kurmak artık vatani bir mecburiyet haline gelmiştir. Mazereti ne olursa olsun aksini yapan bir siyasi anlayış ; Ucu dışarıda olan gizli işbirlikçidir, iktidarın bir başka versiyonudur, mevcut projenin nöbetçi taşeronudur.!!!
▪︎Herkes aklını başına almalıdır zira emperyalizm, yıllarca onca emek harcadığı böylesi zorlu bir yıkım projesini tek bir parti ya da tek bir adama #endekslemez , alternatifi #mutlaka #vardır. Önümüzdeki süreçteki gelişmeler , kimin kim olduğunu ve bağlantılarını gösterecektir ; Tabii ki milli hassasiyete sahip olan vatan evlatlarını da...
4 notes · View notes
iki-den-yok-sun · 5 months
Text
-İyi yağıyor ama
+Bırak yağsın barajlar doluyor
Bu havada yapılacak en verimli sohbet ...
6 notes · View notes
erenist · 1 year
Text
nerde kaldın diyo..
on dakikalık yolu bir saatte geldim trafik felç , üç yüz seksen milyonluk benzin yaktım diyorum..
olsun barajlar doluyo diyo..
5 notes · View notes
Text
obruklar oluşuyor depremler oluyo barajlar kuruyor YA DAHA NE OLACAK BEN ARTIK BİR ŞEY GÖRMEK İSTEMİYORUM
3 notes · View notes
efekanyucel · 1 year
Text
Yoruldum artık hiç gücüm kalmadı.
Hergün bu et parçasını yataktan kaldırıp işlerini hallettirip tekrar yatağa koymak, eskisinden daha çok yoruyor beni.
Gücüm kalmadı,
Neşem kalmadı.
Hayata olan inancım kalmadı,
Hiçbir şeye inancım kalmadı.
Uzanmak ve dinlenmek çare değil.
Ruhum yoruldu, zihnim yoruldu.
Ben eski ben değil.
Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim bir o kadar da dolu.
İçimde göz yaşlarından barajlar dolup taşıyor.
Kimin umrumda ki? Kimsenin.
Pes etmek çare değil ama mücadele etmekten çözüm değil.
Bilmiyorum, karanlıkta bir kara kedi arıyor gibi hissediyorum.
2 notes · View notes
leblebi-19 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bir baraj kenarı ve huzur...
6 notes · View notes
icantlivedabrat · 2 years
Text
Şu an 'Tanrı'nız benim artık!' desem bana taparsınız çünkü sizin Tanrı'nız her zaman güçdü, paraydı; zengin olana taptınız! Size acımıyorum! Bu konuşmayı da bunu söylemek için yapıyorum.. Size zerre miktar acımıyorum! Yıllarca burnunuzun dibindeki aç insanları kullanarak dünyanın madenini, petrölünü, elmasını çıkarıp zengin olan iktidarlara; sizlere yol yaptıkları için teşekkür ettiniz. Oysa o yollar, barajlar, köprüler size hep o fakir halkların armağanıydı. Bunu hiç görmediniz. Onlar sizin 'İyi ki ben böyle değilim!' diye kurduğunuz cümlelerinizdeki figüranlarınızdı. Sizi gördüğünde umutlanan bu insanlara el uzatmadığınız gibi bir de utanmadan fotoğraf çektirirken gülümsediniz sonra da arkanızı dönerek siktir olup gittiniz!
Erdal Demirkan - Bazı sırlar tek kişiliktir
6 notes · View notes
ihaledanismani · 1 month
Link
ihale Şartnamesinde benzer işin “AXVIII Grup: Saha İşleri” işleri olarak belirlendiği, Yapım Tebliği uyarınca “AXVIII Grup: Saha İşleri” kapsamının ise “AV, AVI, AVII, AVIII, Spor ve rekreasyon alanları için saha tanzim işleri, Peyzaj sahaları tanzim işleri ve Yüzey ve platform işleri” olarak belirlendiği, bunlardan AVIII grubu işlerin “Barajlar” olduğu, incelemeye konu iş deneyim belgesinde de esas unsurun “AVIII. Grup Barajlar” olarak belirlendiği dolayısıyla yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde başvuru sahibi iş ortaklığının pilot ortağı adına sunulan iş deneyim belgesinin esaslı unsurunun İdari Şartnamede belirlenen benzer işe uygun olduğu anlaşıldığından başvuru sahibi iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasının mevzuata aykırı olduğu
0 notes
alaettin-53 · 1 month
Text
ENERJİNİN KONTROLÜ
Dünyanın tüm enerjisini kontrol etmek mümkün mü? Bunu yapabilen bir ülke diğer ülkeleri kontrol edebilir mi? Güneşi bir kafes içine alabilir miyiz?
Dünyanın tüm enerjisini tamamen kontrol etmek mümkün değildir. Ancak bazı ülkeler, enerji üretiminde önemli bir rol oynayabilir ve diğer ülkeleri etkileyebilir. İşte bu konuda bazı bilgiler:
Güneş Enerjisi ve Rüzgar Enerjisi: Güneş ve rüzgar enerjisi, dünya genelinde elektrik üretiminde önemli bir paya sahiptir. 2021’de ilk kez dünya genelinde elektriğin yüzde 10’u rüzgar ve güneş enerjisinden üretildi. Türkiye de güneş ve rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı yüzde 13’ü geçti. Ancak tüm enerjiyi kontrol etmek için bu kaynaklar yeterli değildir.
Güneşi Bir Kafes İçine Almak: Güneşi fiziksel olarak bir kafes içine almak mümkün değildir. Güneş, devasa boyutları ve yüksek sıcaklığıyla sonsuz bir enerji kaynağıdır. Ancak Dünya’ya ulaşan güneş ışınlarını daha etkin bir şekilde kullanmak için güneş enerjisi panelleri ve aynalar gibi teknolojiler geliştirilmiştir.
Enerji Kontrolü ve Ülkelerin Rolü: Enerji üretimi ve tüketimi, ülkelerin ekonomik, politik ve stratejik gücünü etkileyen önemli bir faktördür. Bazı ülkeler enerji ihracatçısı olarak diğer ülkeleri etkileyebilirken, bazıları enerji ithalatçısıdır ve dışa bağımlıdır. Ancak tüm enerjiyi kontrol etmek, dünya genelinde karmaşık bir denge gerektiren bir konudur.
Sonuç olarak, enerji üretimi ve tüketimi karmaşık bir süreçtir ve tek bir ülkenin tüm enerjiyi kontrol etmesi mümkün değildir. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarını daha etkin kullanarak enerji güvenliğini artırabilir ve çevreye daha duyarlı bir şekilde enerji üretebiliriz.
En temiz kullanılabilir enerji hangisidir?
Temiz enerji, doğada mevcut olan ve kendisini sürekli olarak tekrar eden doğal süreçlerden yararlanarak elde edilen bir yenilenebilir enerji türüdür. Fosil enerji kaynaklarının aksine temiz enerji kaynakları tükenmeyerek kendisini sürekli yeniler. Bu nedenle aynı zamanda sürdürülebilir enerji olarak da adlandırılır.
Yenilenebilir enerji kaynakları aynı zamanda temiz enerji kaynaklarıdır ve şunları içerir:
Güneş Enerjisi: Güneşten gelen ışık ve ısı enerjisi, güneş panelleri aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülür. Güneş enerjisi, çevreye zarar vermez ve sınırsız bir kaynaktır.
Rüzgâr Enerjisi: Rüzgar türbinleri, rüzgarın kinetik enerjisini elektrik enerjisine çevirir. Rüzgâr enerjisi de doğa dostu ve sürdürülebilirdir.
Hidroelektrik Enerjisi: Akarsulardaki suyun potansiyel enerjisi, hidroelektrik santrallerinde kullanılarak elektrik üretilir. Barajlar ve su yolları bu enerji türünün kaynaklarıdır.
Jeotermal Enerji: Yer altındaki sıcak su ve buhar, jeotermal enerji santrallerinde kullanılarak ısı ve elektrik üretir. Bu enerji türü de çevre dostudur.
Dalga Enerjisi: Deniz ve okyanuslardaki dalga hareketleri, dalga enerjisi santralleri aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülür.
Bu temiz enerji kaynakları, çevreye zarar vermeden ve sürdürülebilir bir şekilde enerji üretmek için önemlidir. Ülkeler, bu kaynakları kullanarak enerji güvenliğini artırabilir ve çevreye daha duyarlı bir şekilde enerji üretebilir.
0 notes
iahaber · 3 months
Text
Tumblr media
İA HABER AJANSI İSKİ paylaştı: İstanbul’da barajlar yüzde kaç dolu? 7 Şubat İstanbul baraj doluluk oranları… https://bbcturk.com/iski-paylasti-istanbulda-barajlar-yuzde-kac-dolu-7-subat-istanbul-baraj-doluluk-oranlari/62279/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr www.bbcturk.com https://iahaber.com
0 notes
diyarbakirhaberleri · 3 months
Text
Çoruh Nehri’ndeki barajlar ve HES’ler tarafından 43 milyar kilovatsaat elektik üretildi
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/coruh-nehrindeki-barajlar-ve-hesler-tarafindan-43-milyar-kilovatsaat-elektik-uretildi-2/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
sondakika02com · 3 months
Text
Tumblr media
Genel sağlık-İş Başkanı Aytemir: 'Barajlar bizi yıldıramaz' http://dlvr.it/T1bpj5
0 notes
tripuck · 3 months
Link
0 notes