Tumgik
#aslinda tek basima yapasim var
yourhotbigf · 5 months
Text
CIZIM YAPMAK ISTIYPRUM
10 notes · View notes
silatonik · 3 years
Text
İnmek gereken yer.
Her guzellik icin, her cirkinlik icin tesekkur ederim. Ben artik burada ineyim. Cunku zaten zor yol, zorlanmis yol, o yuzden tam burada ineyim. Daha sonra degil, daha once de degildi... Burasi inmek gereken yer.
Cebimde nedense hicbir sey yok, hatta ve hatta cebimin ici bile yok. Belki sen almissindir ben fark etmeden.
Ziyani yok burada gercekten ineyim, asfaltini da sana dokturdukleri yolda yuruyesin gelmez. Bu yolda burnuma asfalt kokusu gelir. Cebine on lira koyup kos bi sigara kap dedikleri yolda daha yuruyesin gelmez...
Ilerde bir sapak var oraya yururum, oradan sapinca orada kendin olmak suc degil. Orada rahat olmak, huzurlu olmak, mutlu olmak, asik olmak suc degil. Orada insan olmak ve cumle guzellikler var... orada onlari fark etmek ve onlara dokunmak suc degil. Orada zaman yok, sinanmak yok, yalan yok. Karanliklar, kazara golgeler, vurkaclar yok.
Merhaba sevgili okuyan!
Aglayarak gunlugume yazdigim (!) bir baska yaziya hepiniz hos geldiniz.
Yine yogun ve tempolu gunlerim birbirini kovaliyor o yuzden su siralar daha cok ufak ufak karalamalar halinde yazabiliyorum ama ne yalan soyleyeyim, oturup uzunca yazabilmeyi gercekten cok ozledim. Simdi baktim da, uzun uzun en son Selimiye’deyken yazmisim yaptigimiz secimlerle ilgili bir yaziyi. Ne duygularla, ne guzel hislerle yazmistim... Simdi o halimden ve inancimdan eser yok biliyor musunuz... Inanmiyorum. Pes ettim.
Fazla umutsuz ve uzgun bir donemden geciyor herkes. Hangi arkadasimla haberlestiysem hepsi dusuk, herkes bitik ve yilmis halde. Gencligimiz boyle harcanmamaliydi demek ne kadar dogru bilmiyorum ama, sanirim bu cumlenin bugunku halimizde biraz haklilik payi var. Benim de ondan bugunlerde pek bir sey yapasim yok, sadece robotik hareketlerimle zorunluluklarimi yerine getiriyorum. O sebeple; bugun sadece, yine, kendimi mutlu etmek icin bloguma kostum. Kisa da olsa yazacagim. Burada olmayi seviyorum. Burada olmak bana mutluluk veriyor.
Kendimi dogrularin sonsuzlugunda, acilarin cigliklarinda kaybolmus hissediyorum.
Hem yukari cikmak ve savasmak istiyorum. Pes etmemeyi.
Hem de birakmak istiyorum. Pes etmeyi.
Yirmi dortluk bir Sila’yim. Su yasima kadar da paten kariyerim sagolsun, kolay bir hayatim olmadi hicbir zaman. Hep bir seyleri elde etmek, hep iyi olmak, hep kendimi gostermek adina savastim. Cok da fazla kotu sey geldi basima ama pes etmedigim icin bugun bu ulkede, buz pateni dalinda bir adim olduguna inaniyorum. Yani ben pes etmem pek, tarzim degil.
Ta ki; mart ayina kadar... Sporu birakmanin benim icin pes etmek demek oldugunu dusundugum zamanlarda, kendimle muthis bir savas verene kadar. Cunku o ana kadar hep laftaydi benim icin, “zamani geldiginde gitmesine izin vermelisin...” cumlesi. Gercekten kendimden olan bir seyin gitmesine izin vermek zorunda kalacagim hic aklima gelmemisti... Bir gun olacakti elbette ama insan yine de kendisinin bunu yasamayacagina inaniyor icinde bir yerlerde. Anlamistim. Bazen, zamani geldiginde, gitmesine izin vermek gerekiyormus.
Sonrasinda, hayatimda olup biten her seye bu cerceveden bakmaya calistim... Baslarda hep mucadele ettim. Ugruna zamanimi harcamaya devam ettim, verdigim ilgiye degiyorsa hep arkasinda durdum yaptiklarimin, pes etmedim. En cok da kendimle mucadele ettim aslinda boyle zamanlarda.
Ama gordum ki; yetmiyor. Yetmedigi anlarda da, senin yapabilecegin bir sey olmuyor. Benim goremedigim sey suymus sevgili okuyan, sorun ben degilmisim.
Hep kendime yuklenirim, hep hatayi kendimde sanip uzuluyorum ya ben (biliyorsunuz yillardir mesleki deformasyonum bu benim), aslinda oyle degilmis. Karsimdakiler bana zamanini, saygisini ve degerini vermediginde benim istemsizce, refleks olarak kendimi yirtmama gerek yokmus o eksigi tamamlamak icin.
Yaptiklarimin, soylediklerimin, kararlarimin arkasinda durmayi ogrendim ben, hatta her sene biraz daha fazla ogrendim bunu. Kararlarimdan pismanlik duymamayi ogrettim kendime cunku icimden neyi yapmak geliyorsa onu yaptigim icin kimseye hesap vermem. Sonucunda mutsuz olursam, hesaplasacagim tek bir insan olur, o da kendim.
Keske dememek icin, elimden geleni yapmayi ogrendim. Elimden geleni yapip, artik olmuyorsa da birakmayi, gitmesine izin vermeyi ogreniyorum. Olmasini istedigin, dogru hissettigin seylerin gitmesine izin vermek zor, icinden o hissi buharlastirmak ne kadar acitir, iyi bilirim. Ama bunun aslinda kendine yaptigin bir iyilik oldugunu anladiginda, her sey biraz olsun kolaylasiyor. Ugrastiginda bir seyin degismedigini goruyorsun ya, iste o an vazgecebilmek... Kendin icin attigin saglam bir adim oluyormus.
O yuzden, ben artik burada ineyim. Ne daha once, ne daha sonra. Denemeden degil. Degisecegini umarak da degil. Zamani geldiginde.
Zamani geldiginde, gitmesine izin vermek gerektigini biliyorum.
Zamani geldiginde, benim inmem gerekiyor.
Ben, ben artik burada ineyim. Cunku burasi artik inmek gereken yer...
Bir sonraki bulusmamiza kadar...
Sevgiyle ve saglikla kalin.
3 notes · View notes