Tumgik
#Tam Üye
kimmkitsuragi · 1 year
Text
i will make one of my friends click the decline button i cant do that myself
#bay kemal lütfen kazansın ya#zor olması gereken kısmı atlatıp 1 milyon tele sahibi değilim diye önüme gelen offerı reddetmek çok koyuyor şu an#ve evet şaka değil okul + yaşama masrafı cidden yaklaşık 1 milyon tl oluyor keşke şaka olsa#sabahtan beri yapmam gereken şeye de odaklanamıyorum lmaoooo bi yandan mezun olmam bi yandan da gelecek için araştırma yapmam lazım#ama beynim kitlendi rip#bi de bi ara sandık görevlisi başvurusu yapacam#bunu da istiyorum ciddeb#annem de boşver okulunda kal veya o / d / t / üye git diyor jsdfhsfsh (tagde çıkmasın diye öyle yazdım)#okulumda kalırsam bi de üstüne para verecekler büyük ihtimal sigh. ama benim amacım farklııııı lol#+ + + bi de back up plan olarak iş bakmam lazım sighhhhhhh ben hiçbirine hazır değilim#hiçbir şey istemiyorum ya. orta maaşa haftada 7 gün çalışıp kendi hayatımı asla kuramayacağım gibi geliyor yeeeyyy#gelecekten korkuyorum. hakkında bir şey yapmam gerek ama çok stresli. bi de bi şey yapmaya çalıştım o da olmadı fhsdfshd#bakalım şimdi ne yapıcam#artık ağlamayayım yeter#her konuda fazla kırılganım bence ya. ofiste herkes 6 veya 7 gün çalışıyordu yani sanki sadece benim için zor olacakmışgibi davranıyorum lol#+ mesailer tabi ki. adam literally ofiste sabahlamıştı proje bitsin diye. herkes için bu normal mi yani? :p#tam böyle üzgün üzgün düşünürken tip ve erkan bey aklıma geliyor mal mısın tabii ki normal değil ve normal gibi davranılmamalı diyorum aksdh#cidden bakalım ne olacak gelecekte ya#salak salak işler için haftada 60 70 saat çalışmak istemiyorum sadece ya#ama dediğim gibi herkesin hayatının gerçeği bu#ama mal mıyız biz neden buna okey oluyoruz#gibi gibi sorunlar lol#🗒
2 notes · View notes
speedts · 4 months
Text
NİSBARGUNCELGİRİS - DEVASA+
Nisbar: Sosyal Medyanın ve Eğlencenin Buluşma Noktası!
Nisbar, online eğlence dünyasının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş, sosyal medya ve oyunu bir araya getiren dinamik bir platformdur. İşte Nisbar'ın öne çıkan özellikleri:
1. Nisbar Giriş Adresi:
Nisbar giriş adresi nisbarguncelgiris.com üzerinden kolayca erişebilir ve hemen eğlenceye katılabilirsiniz. Hızlı ve güvenli giriş seçenekleriyle bekliyor!
2. Nisbar Twitter:
Nisbar twitter üzerinden takip ederek platformun güncel haberlerini, etkinliklerini ve özel fırsatlarını anında öğrenebilirsiniz. Sosyal medya hesapları aracılığıyla Nisbar topluluğuna dahil olun!
3. Nisbar Telegram:
Nisbar telegram kanalına üye olarak özel duyurulara, bonuslara ve etkinliklere anında ulaşabilirsiniz. Telegram üzerinden Nisbar'ın heyecan dolu dünyasına katılın!
4. Sosyal Medya Entegrasyonu:
Nisbar, sosyal medya ile tam entegre çalışan bir platformdur. Twitter ve Telegram üzerinden yapılan paylaşımlar, Nisbar topluluğunu bir araya getirir ve etkileşimi artırır
5. Nisbar Giriş Twitter:
Nisbar giriş twitter hesabınızı kullanarak hızlı ve sorunsuz bir şekilde giriş yapabilirsiniz. Twitter entegrasyonu sayesinde sosyal medya ile entegre bir deneyim yaşarsınız.
Neden Nisbar'ı Seçmelisiniz?
Eğlence ve Oyun Bir Arada: Nisbar, kullanıcılarına sosyal medya ile oyunu birleştiren eğlenceli bir atmosfer sunar.
Güncel ve Aktif: Twitter ve Telegram üzerinden yapılan paylaşımlar sayesinde her zaman güncel ve aktif kalırsınız.
Topluluk Katılımı: Sosyal medya entegrasyonu, Nisbar topluluğunun etkileşimini artırır ve daha yakın bir iletişim kurmanıza olanak tanır.
Eğer siz de sosyal medya ve eğlenceyi bir arada arayan bir kullanıcıysanız, nisbarguncelgiris.com adresinden Nisbar'a hemen katılabilir ve keyifli bir deneyim yaşayabilirsiniz!
514 notes · View notes
legendarty · 4 months
Text
SEVGİLİARİYORUM - PLATİN
Tumblr media
Gerçek Bağlantılar İçin Ücretsiz ve Güvenilir Platform!
Hayatınıza yeni bir renk katmak, anlam dolu ilişkiler kurmak veya özel birini bulmak istiyorsanız, SevgiliArıyorum.net tam size göre! Ücretsiz ve güvenilir bir arkadaşlık platformu olan SevgiliArıyorum.net, binlerce kullanıcısıyla sizi gerçek bağlantılara yönlendiriyor.
Neden SevgiliArıyorum.net'i Tercih Etmelisiniz?
Sevgili Bulma Sitesi: SevgiliArıyorum.net, romantik ilişkiler arayanlar ve sevgili bulma sitesi arayanlar için ideal bir platformdur. Profil filtreleme özellikleri ile hayalinizdeki sevgiliyi bulmanıza yardımcı olur.
Ücretsiz Arkadaşlık Siteleri: Ücretsiz arkadaşlık siteleri için bedava bir şekilde üye olabilir, çevrimiçi arkadaşlar edinebilir ve güvenli bir şekilde iletişim kurabilirsiniz. Herhangi bir ücret ödemeden geniş bir kullanıcı tabanına erişim sağlar.
Sevgili Arıyorum: Özel birini bulma sürecinizi kolaylaştıran etkili filtreleme seçenekleri ile Sevgili arıyorum veya sevgili bul seçenekleri ile , sizinle benzer ilgi alanlarına sahip kullanıcıları bir araya getirir.
Bayan Arkadaş: Sitemizde birçok bayan arkadaş, samimi ve dostane ilişkiler kurmak isteyenleri bekliyor. Güvenli ve saygılı bir ortamda yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.
Güvenlik ve Gizlilik: SevgiliArıyorum.net, kullanıcı güvenliği ve gizliliğini ön planda tutar. Kişisel bilgileriniz güvende tutulur ve güvenli bir çevrimiçi deneyim sunar.
SevgiliArıyorum.net, gerçek bağlantılar kurmak isteyenler için mükemmel bir platformdur. Ücretsiz kayıt olun, yeni arkadaşlar edinin ve hayalinizdeki sevgiliye adım atın!
560 notes · View notes
doluicerik · 1 year
Text
Betnanogiris2 - Mega+
Betnano bahis siteleri arasından bahis çeşitliliği ve pratik kullanımıyla kendini ayırır. Yetkili lisans kurumlarından sertifikalı olduğundan oldukça da güvenilirdir. Betnano giriş için betnanogiris2.com adresindeki link ile geçiş yapılabilir. Üye olmak oldukça kolaydır. Para yatırmak son derece güvenlidir. Acaba paramı çekebilecek miyim stresi olmadan bahis yapabilirsiniz. Ödemeniz tercih ettiğiniz seçenek üzerinden kesintisiz iletilir. Her gün artan üye sayısı ile popüler bir sitedir. Sürekli olarak kendini geliştiren bir yapıya sahiptir. Yazılımsal güvenlik duvarı sürekli güncellenir.
Betnano giriş adresi zaman zaman değişmekle beraber asla kapalı kalmaz. Yedek adresler sayesinde otomatik tanımlama yapılır. Amaç bahisçilerin konsantrasyonunu bir an bile bozmamaktır. Güvenilir bahis siteleri içerisinde en yukarıdadır. Bonus ve benzeri promosyonlar uygulayan bahis siteleri içinde yer alır. Hızlı bir şekilde üye olup, hemen bahis oynamaya başlayabilirsiniz. Herhangi bir sorunda destek uzmanları aktif olarak yardım etmektedir. Site yabancı veya kötü niyetli giriş ve siber saldırılara karşı hazırlıklıdır. Güçlü ve uzman ekip kontrolü tam anlamı ile sağlamaktadır.
2K notes · View notes
worldisbet · 2 years
Text
Kirpifilmi - Devasa+ (2)
Palacebet ile daha öncesinde hiç tanıştınız mı? Eğer kendinize yüksek memnuniyete dayalı yeni bir heyecan dolu serüven arıyorsanız ilk durağınız Palacebet olmalıdır. Palacebet giriş konusunda sizlere yardımcı olabilecek olan kirpifilmi.com internet sitesini şimdi ziyaret edin, tüm bahis ve casino oyunlarını yüksek güvenirlilik ile oynamaya başlayın. Sizlere sunulacak olan farklı avantajları, özellikleri ve kampanyaları kesinlikle kaçırmayın. Her bir yaptığınız yatırıma özel bonuslarla karşınıza çıkacak olan Palacebet’e şimdi kayıt olmanın tam zamanı diyebiliriz.
Palacebet’e üye olurken üyelik sayfanızda ücretsiz bir şekilde hesap oluşturabiliyorsunuz. Diğer bahis firmaları gibi tüm özel bilgilerinizi sizlerden talep etmeyen Palacebet’e üye olmak için adınız, soyadınız, mail adresiniz ve cep telefon numaranızı kullanmanız yeterlidir. Üyelik adımlarını tamamladıktan sonra güvenilir bir şekilde oyunlarınızı oynamaya başlayabilir ve kazançlarınızı anında yükselterek yine güvenilir bir şekilde tüm ödemeleri banka hesabınıza direkt olarak çekebilirsiniz. Her an her saniye sizlere yardımcı olan teknik destek ekibiyle merak ettiğiniz her bir konuyu Palacebet müşteri hizmetlerine iletebilirsiniz. Palacebet giriş adresine ulaşmak için şimdi hemen kirpifilmi.com internet sitesini ziyaret edin.
1K notes · View notes
yalnzardc · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ahmet kekeç kütüphanesi
Eyüp Sultanda 4 katlı sakin ve güzel bir kütüphane, 2 dakika da üye olup çalışma masasına oturabilmenin yanı sıra hiç üye olmadan 20dk boyunca misafir olma imkanı da sunan bu sevimli kütüphanede aynı Fatih kütüphaneleri gibi en alt katta mola alanı çay ve çorba ikramı da mevcut. Maalesef ki içinde bir mescidi bulunmuyormuş amma tam karşında küçük bir camii ve mola haklarınız olduğu için gidip gelmek çok da sıkıntı oluşturmaz. Hem kitap okumak hem de ders çalışmak için oldukça iyi bir alan.
16 notes · View notes
yantekerlek · 1 year
Text
Tumblr media
az daha dijital bir platforma üye olacaktım. tam böyle elimi kaldırdım sonra indirdim. öyle beleşe infülüns eyleyemez kimse beni. birkaç deneme gerekir en azından. eee kız evi naz evi.
12 notes · View notes
serhatnigiz · 7 months
Text
7 Ekim Sonrası Ortadoğu'da ve Dünyada Değişen Dengelere Dair Kısa bir Not
Tumblr media
1. Mısır istihbarat bakanı 7. Ekim'deki saldırıdan 10 gün önce Netanyahu'yu telefonla arıyor ve "Hamas'ın büyük ve yıkıcı bir saldırı hazırlığı" içinde olduğunu söylüyor. Netanyahu söylenenleri duymamazlıktan geliyor. Yani İsrail istihbaratı da, Netanyahu'da olacaklardan önceden haberdar. Hamas'ın 2 yıldır hazırlık yaptığı bilakis kendi sözcüleri tarafından açıklanıyor.
2. 7. Ekim saldırısından bir kaç gün sonra ABD, İngiltere ve Fransa İsrail'e savaş gemileri yollayacağını açıkladı. Hali hazırda Amerikan savaş gemileri zaten Akdeniz'de. Bütün bu gemi ve silah sevkiyatı Gazze için mi? Gazze dört tarafı İsrail tarafından kuşatılmış bir hapishane. İsrail'in Gazze'yi yerle bir edebilecek gücü var. Peki o zaman ABD, İngiltere ve Fransa buraya neden ek güçler yolluyor? Bütün bunlar neyin hazırlığı?
3. Hindistan şimdiye kadar İsrail'e hiç destek vermedi. İlk defa Hindistan İsrail'e destek veriyor. Batılı güçler Hindistan'a ne vadettiler ki, Hindistan İngiltere ve ABD'nin "stratejik müttefiki" olan İsrail'i can siper hane desteklemeye karar verdi. Aynı Hindistan BRICS üyesi. Rusya ve Çin İsrail konusunda Hindistan'dan farklı düşünüyor. Bu durum aralarında ki ilişkiyi nasıl etkileyecek? Hindistan'ın İsrail'i destekleme kararında Avrupa'ya uzanan enerji koridorunun etkisi büyük gözüküyor. Bu projenin başında Rusya'ya alternatif yaratmak isteyen ABD ve İngiltere var.
4. 2024 yılında Suudi Arabistan'ın ve İran'ın BRICS'e üye olması gündemde. Bunun ekonomik anlamda dünyada doların ağırlığını azaltacağı söyleniyor. Zira Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika (üye olması düşünülen devletleri de bu listeye eklersek; Arjantin, Mısır, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri vs.) oluşan bu ekonomik işbirliği teşkilatı Batı'nın küresel finans sistemi üzerinde ciddi bir baskı oluşturabilir mi? İngiltere-ABD bunu kabul edebilir mi? Bunu nasıl önleyecekler?
5. Düne kadar kanlı bıçaklı olan İran ve Suudi Arabistan Çin'in arabuluculuğunda yan yana gelmişti ki, İsrail-Filistin meselesi patlak verdi. Suudi Arabistan ile İran'ın yakınlaşması ABD-İngiltere için kabul edilebilir mi? Çin'in, Rusya'nın, İran'ın ve Suudi Arabistan'ın aynı çizgide hareket etmeye başlaması İngiltere-ABD için kabul edilebilir mi? Yoksa bu gelişmeler hem Washington hem de Londra açısından "kırmızı çizgi" mi?
6. Ruslar için Ukrayna'nın NATO'ya üyesi olması nasıl ki "kırmızı çizgi" ise, ABD-İngiltere için körfez ülkelerinin İran'la yakınlaşması da "kırmızı çizgi". BRICS'e Suudi Arabistan'ın üye olması, İran'ın üye olması, İran'ın ve Suudi Arabistan'ın İsrail'le normalleşmesi, İngiliz-ABD çıkarlarına zarar verdiği için engellenmek zorunda. Bunun içinde "iki devletli çözüm" yalanına tamamen son verilmesi gerekiyor. Rusya ve Çin ise hala iki devletli çözümden bahsediyor. Türkiye'de krizin başından beri iki devletli çözümü dile getiriyor. Ancak ne İngiltere-ABD'nin ne de İsrail'in gündeminde böyle bir çözüm planı şimdilik yok.
7. Görünen o ki; ABD-İngiltere ve İsrail bölgesel çıkarlarını koruyabilmek için kapsamını şimdiden hayal bile edemediğim bir savaşın hazırlığı içinde. Bu süreçte İran ve Suriye öncelikli hedefler olma özelliğini korurken, Suudi Arabistan, Mısır, Lübnan gibi ülkelerinde tavrına göre hareket edileceği anlaşılıyor. Tam da Rusya ve Çin'in Ortadoğu'ya dönüş yaptığı bir ortamda, ne yaparlar, muhtemel bölgesel bir savaşa dolaylı yoldan dahil olurlar mı, yoksa doğrudan girmek mi zorunda kalırlar, bugünden kesin bir sonucu varmak pekte mümkün gözükmüyor.
Bunları da buraya not etmiş olalım.
16.10.2023
Serhat Nigiz
2 notes · View notes
hetesiya · 11 months
Text
Zapatizm’in Poetiği ve Estetiği: Marcos’un Vedası
Alessandro Zagato, Çeviri: Derya Yılmaz
Tumblr media
"Granjas integrales zapatistas", Beatriz Aurora, 1997.
EZLN 1983’te yeraltında, 6 kişilik bir grup olarak kuruldu: Meksika’nın farklı yerlerinden Lacandon Ormanı’na giden, üçü melez üçü yerli, beş erkek ve bir kadından oluşuyordu. Önce, bölgedeki yerli halkı bir gerilla ordusunda örgütleme amacıyla askerî bir kamp kurdular, bu gerilla ordusu ilerleyen yıllarda düzenli orduyu yenerek Meksika’da devrim yapabilirdi. Başta 1960’larla 1970’lerin Latin Amerika devrimci hareketlerinin tipik ideolojisinin etkisinin altında olan grup, Marksist-Leninist bir sosyalizm inşası anlayışına bağlıydı.
İlk ağızdan aktarılanlara göre,[1] daha bu ilk aşamalarda ve yeraltında yaşamanın getirdiği zorluklara rağmen, EZLN’de çok güçlü bir sanatsal ifade eğilimi vardı. “Her Pazartesi günü kültürel etkinlikler düzenliyorduk: ‘kültür birimi’ dediğimiz bir grupla toplanıyor, şiirler, şarkılar okuyor, tiyatro oyunları canlandırıyorduk”. Askerî eğitim rutini çerçevesinde fiziksel antrenman yapılıyor, Kuzey Amerika ile Meksika ordularının strateji kitapları okunup tartışılıyordu; ama Cervantes, Juan Gelman, Shakespeare, Miguel Hernandez, Brecht gibi yazarların eserleri de hep birlikte okunuyordu. EZLN’nin resmî bildirilerinin kendine özgü üslubunda bunların büyük etkisi görülecekti.
Ancak, Zapatizm’in politik/estetik benzersizliğini belirleyen tek etken, küçük bir grup devrimcinin eğilimleri değildi; Chiapas’ın o bölgesinde yaşayan Maya yerlilerinin kozmolojisiyle ve kadim formlarıyla yaşadıkları karşılaşmaydı. Bu karşılaşma, kelimenin gerçek anlamıyla bir olay, “süblim bir hadise”ydi,[2] başlangıçtaki planı altüst edip beklenmedik olanakların önünü açan, böylece yeni bir öznelliğin biçimlenmesini sağlayan güçlü bir sarsıntıydı. “O aşamada,” diye anlatıyor Marcos, “EZLN, oraya gittiğimizde tasavvur ettiğimiz şey olmaktan çıktı. Yerli topluluklar bizi yenmişti, ve bu yenilginin sonucunda EZLN katlanarak büyümeye, bambaşka bir şeye dönüşmeye başladı”. Başka bir metinde[3] Marcos daha da kesin ifadeler kullanıyordu: “Gerçek anlamda bir yeniden eğitim, yeniden biçimlenme sürecinin sancısını çektik. Yerliler bizi adeta silahsız bırakmıştı. Sanki bizi oluşturan, parçamız olan, sahip olduğumuzun farkında bile olmadığımız her şeyi –Marksizm, Leninizm, sosyalizm, kent kültürü, şiir, edebiyat– sökmüşlerdi. Bizi önce silahsız bırakmış, sonra yeniden, ama bambaşka bir tarzda, silahlandırmışlardı.”
Gerillalar, yerli topluluklarla politik bir diyalog kurabilmek için öznel yatkınlıklarını büyük ölçüde yeniden oluşturmak zorunda kaldılar. Değişimin aktörü olarak tanımlanan belli bir grup insanda “bilinç” yaratıp politik değişim yolunun gösterildiği endoktrinasyon ve üye devşirme gibi alışıldık stratejileri bir yana bırakmaları gerekti. EZLN’nin yerli topluluklarla karşılaşması, bu stratejilerin tam tersiydi; iki tarafı da karşılıklılık ve alışveriş yolları keşfetmeye sevk eden sürtüşmelerle biçimlenmişti. “Politik tasavvurumuzun, yerli topluluklarınkiyle çatıştığını ve bu doğrultuda değiştiğini seziyorduk. Bu durum, EZLN’nin, bir gerilla birimi olarak son derece yoğun olan kültürel hayatı üzerinde de etkili oldu.”[4]
Bu karşılıklı dönüşüm sürecinin, hem dilin kullanımı hem de tercüme eylemi üzerinde bazı etkileri olduğunu da kaydetmek gerekiyor. Yerli dilleri, çok canlı bir sözlü geleneğe dayanır ve gerçekliği son derece şiirsel unsurlarla betimler. Bu, yerlilerin İspanyolca’yı temellük etme biçimlerine de yansımıştır: Bu dil, kinayeli imgeler ve metaforlarla doludur. Yerli kozmolojilerini tercüme etmek söz konusu olduğunda, kelimeler yetersiz kalır. Örneğin, 1910’da Meksika Devrimi’nin kıvılcımını çakan ve EZLN’nin de sahiplendiği “Toprak ve Özgürlük” çağrısının, Nahuatl dilinde çok daha geniş bir manası vardır: Toprak (tlali) kavramı aynı zamanda doğa, yeryüzü ve komünal yaşam fikirlerini de içerir. ¡Tierra y Libertad! sloganının, toprağı bir üretim aracından ibaret görmeyen Meksika yerli halkları arasında bu kadar büyük yankı uyandırmasının nedeni de budur.
Bu dil aynı zamanda, İspanyol sömürgeciliğine direnişi de bünyesine katan son derecede zengin bir görsel dili içerir. Örneğin, “İspanyol conquistador’lar, isyancıları hemen seçebilmek için Chiapas ve Guatemala halklarını köylerinin işareti olan ayırt edici giysiler giymeye zorladıklarında, yerli kadınlar buna direnmek için olağanüstü güzellikte huipil’ler işlemişlerdir”.[5]
Zapatist görsel dili, Maya geleneğine ait unsurlarla ve bu geleneğin devrimci projeyle karşılaşmasından doğan sembollerle doludur. Örneğin kar maskesi, hızla bir kimlik ve birlik sembolü haline gelmiştir. Maske, hem kadim direnişi hem de ölümün varlığını canlandırır: Zapatistlerin sık sık tekrarladıkları gibi, “yaşamak için ölmemiz gerektiği” gerçeğini ifade eder. Maske aynı zamanda, Jacques Rancière’in “duyulurun paylaşımı” dediği şeyin altüst edilmesini de içerir: belirli bir toplumsal-tarihsel durumda algının, düşüncenin ve eylemin koşullarını belirleyen rejim. Zapatistler, adlandırılmak ve tanınmak için yüzlerini kapatır, gizlenmek içinse maskelerini çıkarırlar.
Maya kozmolojisiyle yaşanan karşılaşma, müralizm gibi daha geleneksel sanatsal ifade biçimlerinde, anonim Zapatist köylü sanatçılarının resimlerinde, Beatriz Aurora’nın eserlerinde de görülür. Beatriz Aurora, 1990’ların ortalarından beri Zapatistlerle çok yakın ilişki içinde olan bir sanatçı. Resimleri, Zapatizm’in görsel estetiğini keşfetme çabaları olarak görülebilir. Bunlar aynı zamanda dışardaki insanları Zapatistlerin politikası, talepleri ve tarihleriyle buluşturan birer geçit işlevi görüyor.
Geçen yıl Aurora’yla yaptığım bir söyleşide, eserlerindeki hangi unsurların Zapatistlerin hayal ettiği “başka dünya”yla ilişkili olduğunu sordum. Cevabı şöyleydi: “Bütün motifler. Mesela, kullandığım renkler her an her yerde mevcut – en başta da kadim formlara dayanarak kendi tasarladıkları kıyafetlerde. Zapatist toplulukları, muazzam çeşitlilikte canlı unsurun birlikte var olduğu mekânlar: her yaştan Zapatist, yeni hasat edilmiş mısırlar, gitar çalan gençler, güneşte kuruyan kakao ve kahve. Her şey, gür bir bitki örtüsünün içine gömülmüş. Her türden evcil hayvan etrafta geziniyor. Bütün bu unsurlar, bir yaşam-orkestrası gibi, armonik bir hareket ve seda yaratıyor.”[6]
Başka bir yerde de vurguladığım gibi,[7] Beatriz Aurora’nın resimlerinin birçoğunun baskın özelliği, perpektifin yokluğu (veya tam gelişmemiş halde bulunması). Bu özellik, ressamın, kompozisyondaki her öğeye eşit konum kazandırma amacını yansıtıyor. Aurora’nın kendine özgü renk kullanımı ve temel formlardan yararlanması, eserlerine naif bir hava vererek, çocukluğa dönme çağrısını, dünya karşısında ve barındırdığı imkânlar karşısında duyulan büyülenmeyi yansıtıyor.
“Yaşam orkestrası” deyişi Zapatistlerin politik süreçlerini çok iyi tarif ediyor, çünkü şirketlerin sömürü ve yıkımlarının yol açtığı ölümün karşısına yaşamı çıkarıyor ve sıradan insanların gündelik hayatıyla organik bir bağı var. Güney Afrikalı bir gecekondu hareketi üyesinin ifadeleriyle, “bu, insanlara yakın ve onlar için gerçek olanın politikası”,[8] ideolojiye karşı olmasa da, önceden var olan bir teoriden yola çıkmıyor, veya işe ayrı bir alandan başlamıyor, somut bir duruma içkin bir bakış açısıyla insanların ne dediğinden ve ne yaptığından hareket ediyor.
Bu yaklaşım, yenilikçi eşitlik ve toplumsal adalet anlayışlarıyla deney yapan benzersiz bir politika türünün gelişmesini sağladı; son derece yerelleşmiş bir ölçekte olmakla birlikte, 20. yüzyıldaki girişimlerin başarısızlıklarını aşan bir politika bu. 1990’ların ortalarından beri bu deneyler, hareketin başta önüne koyduğu zafer ve devlet iktidarını ele geçirme hedeflerinin yerini alarak, Zapatist toplumunu biçimlendiren eşitlikçi formlarda belirginleşti: bağımsız Juntas de Buen Gobierno (iyi hükümet kurulları), sağlık hizmeti sistemi (özerk olarak yönetilen klinik ve hastaneler), eğitim sistemi ve kolektif biçimde örgütlenmiş üretim sistemi.
Tumblr media
Subcomandante Marcos, La Realidad’da, 2014
22-25 Mayıs 2014 tarihleri arasında, Zapatist hareketin beş politik merkezinden biri olan La Realidad’da, Galeano adıyla bilinen Zapatist eylemci José Luis Solís López’in anma törenlerine katıldım. Galeano, geniş çaplı bir kontrgerilla stratejisinin parçası olarak, federal hükümetin üyeleri tarafından yönetilip finanse edilen CIOAC-H adlı paramiliter örgüt  tarafından birkaç hafta önce öldürülmüştü. Burada bu olayın ayrıntılarına girmeyeceğim; anma törenleri sırasında, Subcomandante Marcos’un kamu önüne son kez çıktığı konuşmasına odaklanacağım. Bu önemli figürün veda sözlerini sarf ettiği bu bildiri, her zamanki gibi son derece derin, şiirsel, dolayısıyla farklı okumalara açıktı.
Malum, Marcos son yirmi yıldır EZLN’nin en çok göz önünde olan sözcüsüydü, öyle ki uluslararası çapta bir ikon haline gelmişti. Ayaklanmanın ilk günlerinde, EZLN’nin sözcülüğünü üstlendiği zamandan beri tanıyoruz onu, ve yıllar içinde bu sözcülük rolünü yorumlama biçiminde ciddi bir değişim olduğunu biliyoruz. Ayrıca kendisinin, ilk aşamalardan itibaren EZLN’nin askerî liderlerinden biri olduğunu da biliyoruz.
Marcos karakterinin biraz abartılı ve teatral olduğu, kamu önündeki görüntüsünün de bir hayli performatif olduğu hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Örneğin Žižek,[9] Marcos’u “Subcomediante” diye adlandırarak, devrimci yaklaşımla bağdaştıramadığı bu tavrı eleştiriyordu. Fakat EZLN’nin birden, bir anma töreni sırasında, bu figürden kurtulmaya karar vermesi, büyük şaşkınlık yarattı. Her şeyden önce bu, “alışıldık” iktidar ve devrim mantığına aykırıydı. Devlet, bozguncu bir örgütü dağıtmak istediğinde, ilk hamlesi liderinden kurtulmak olmuyor muydu? Neden Zapatistler, kendilerine dünya çapında ün kazandıran, bu kadar ilgi çekmiş sembollerden birini ortadan kaldırma gereği duymuştu?
EZLN aylardır Marcos’un ağır hasta olduğu söylentilerini yayıyordu. Ana-akım medya, hastalığının niteliğini bile tartışmaya başlamıştı. Hatta bazıları, aslında EZLN’nin lider kadroları arasında anlaşmazlıklar olduğunu ima ediyordu. Marcos 24 Mayıs günü, La Realidad’da, Galeano anısına düzenlenen geçit töreninde bir atlı asker birliğine öncülük etti. Ama geceleyin, “bunlar, varlığım son bulmadan önce kamu önünde sarf ettiğim son sözler olacak” dediği bildirisini okumaya başladığında, seyirciler arasına endişeli bir sessizlik yayıldı.[10]
Marcos konuşmasına, EZLN’nin son yirmi yıldır geçirdiği değişim sürecindeki farklı boyutları ele alarak devam etti; ona göre bu değişimleri anlayabilenlerin sayısı çok azdı. Değişimin unsurlarından biri sınıftı: “aydınlanmış orta sınıftan, yerli köylüye geçiş”; bir diğeri ırktı: “melez liderliğinden, yerli liderliğine geçiş”. Ama değişimin bir unsuru da, düşünceydi: “devrimci öncülük anlayışından, itaat ederek yönetme anlayışına; yukardan iktidarı ele geçirme hedefinden, aşağıdan iktidar yaratma hedefine; uzmanlaşmış politikadan, gündelik politikaya; liderlerden halka; toplumsal cinsiyete dayalı marjinalleşmeden, kadınların katılımına; ötekini küçümsemeden, farklılığın kutsanmasına” geçilmişti.[11]
Bu analizin sonunda Marcos şunu soruyordu: Meksika’da entelektüeller, politikacılar ve eylemciler de dahil olmak üzere birçok insan, tarihi halkın yaptığını kabul etmekle birlikte, “uzmanların” bulunmadığı bir halk yönetimi karşısında neden bu kadar korkuya kapılıyordu? “Halk yönettiğinde, insanlar kendi atacakları adımlara kendileri karar verdiklerinde, [neden bu insanlar] bu kadar dehşete düşüyorlar”dı?[12]
Marcos, bu sorulara cevap bulmak için, 1 Ocak 1994’te EZLN’nin Chiapas’ın kentlerine indiği ve adımlarıyla dünyayı yerinden oynattığı isyana döndü. İlerleyen günlerde isyancılar ortada bir tuhaflık olduğunu fark etmeye başlamışlardı: “dışardaki insanlar bizi görmüyordu”.[13] Zapatistler, sivil toplumun, isyanlarının gerçek niteliğini anlayamadıklarını sezmişlerdi. “Yerlilere hep tepeden bakmaya alıştıklarından, bize bakmak için başlarını yukarı kaldırmadılar. Bizi hep aşağılanmış halde görmeye alıştıklarından, onurlu isyanımızı anlayamadılar. Bakışları sadece, kar maskesi giymiş vaziyette gördükleri, yani göremedikleri, bir meleze [Marcos’a] odaklandı.”[14]
Bu, Marcos’un açıkladığına göre, hareketin tarihi içinde “Marcos figürünün inşasının” başlangıcıydı. Bu inşanın gerekçeleri ortadaydı: ırkçılık, 500 yıllık sömürü ve aşağılanma, ayrıca politik öncülük anlayışı, insanları birkaç bin yerlinin nelere kadir olabileceğini görmekten alıkoymuştu. Bu insanlara, solun bazı kesimleri de dahildi, çünkü “sol, en çok da devrimci olma iddiasındaki sol da ırkçılıktan nasibini almıştır.”[15]
Hareket, bu görünürlük sorununa çare olarak, yerli isyanı ile toplum arasında –yani, birbiriyle bağdaşmayan iki kozmoloji arasında– sembolik bir dolayım aracı işlevi görecek estetik bir yaratıma başvurdu.
Marcos karakterini illa tanımlamam gerekiyorsa, hiç tereddütsüz, onun renkli bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Daha iyi anlayasınız diye şöyle de diyebilirim: Marcos, Bağımsız-Olmayan-Medya’ydı.[16]
Bu ifadeler çok önemli, çünkü “Marcos’un inşası”ndaki estetik-politik anlama dair bir (öz)eleştiri içeriyor. Marcos, bir mecra olarak imajının bağımsız olmadığını söylemekle, bu imajın iktidar alanına ait olduğu, o alana sızmak için kurgulanmış olduğu gerçeğine göndermede bulunmuştu.
Guy Debord’un izinden giderek, Marcos imajının “gösteri nitelikli” olduğunu, çünkü imajların yapısal bir ayırma, dolayımlama ve etkisizleştirme işlevi gördüğü soyut bir üretim ve toplumsal ilişki rejiminin parçası olduğunu iddia edebiliriz. Debord Gösteri Toplumu kitabında imajların toplumsal ilişkileri düzenleme biçimi sonucunda bireylerin üretim, ihtiyaç, duygulanım, arzu vb. gibi alanlarda kendi varlık koşullarının gerçekliğinden koparıldığını öne sürer. İmajlar insanları, bir soyutlaşma sürecine iter; bu süreçler, Tiqqun’un “kamusallık” diye nitelediği gayri şahsi bir ortak duyu içerisinde gerçekleşir. Kamusallık yoluyla “liberal devlet, nüfusun temelindeki geçirimsizliğe şeffaflık verir” ve böylece onu daha etkili biçimde yönetir.[17]
Dediğim gibi, Marcos figürü, Zapatist isyanı ile toplum arasında köprü kurmak üzere kamusallık alanına yansıtılmıştı. Zapatistlerin politik süreçlerini, daha alışıldık ve kolaylıkla algılanan bir devrimci imgeleme uygun düşen bir estetik çerçeveye yerleştirme ihtiyacının sonucuydu: ırksal ve sınıfsal hiyerarşileri yeniden ürettiği için de (beyaz, eğitimli bir lider), cazip bulunan bir çerçeveydi bu. Fakat bu imaj, hareketin gerçeğinden koparılmış bir soyutlamanın ürünüydü. Marcos’un inşası, isyana bir ölçüde ihanet ediyordu, çünkü onun hem niteliği hem de kompozisyonu konusunda yalan söylüyordu. Yıllar geçtikçe Marcos figürü, kamusallık alanında neredeyse kendi başına bir varlık kazandı, medya tarafından temellük edildi ve gösteri niteliğine büründürüldü, bunun sonucunda da kısmen depolitize oldu.
1851 tarihli bir metinde Fransız bir işçi, büyük sanatçıların (ve sosyalist propagandanın) işçi figürünü temsil ettikleri kalıplaşmış tasvirleri eleştirir: “Döküm işçilerinin sert duruşu, hayranlık verici bazı çalışmalara konu olmuştur. Flaman ve Hollanda okulları, bu duruşun bir  Rembrandt veya bir Van Ostade’nin elinde nasıl iyi sonuçlar yaratabileceğini gösterdi. Ama bizler, bu hayranlık verici eserlere model olan işçilerin, çok genç bir yaşta görme yetilerini kaybettikleri gerçeğini aklımızdan çıkaramıyoruz, ve bu gerçek, o büyük ustaların eserlerine bakmaktan aldığımız zevkin kaçmasına sebep oluyor”.[18] Yani, döküm işçisinin estetik soyutlaması, fabrika koşullarındaki sefaletin üzerini örter. Öte yandan, Rancière şöyle der: “Ressamların, işçilerin yüzlerinde tasvir ettiği heybetli, erkeksi şiirsellik, işçilerin sefaletini örten bir maske değildir basitçe. Bir hayalden vazgeçmenin karşılığında ödenen bedeldir: imajlar dünyasında başka bir yere sahip olma hayalidir bu”.[19] Propaganda veya “kamusallık” adına üretilen imaj, temsil edilen özne (işçi, veya devrimci yerli köylü) üzerinde gizemleştirici ve baskıcı bir etki yaratır, çünkü onu belli bir duruma, veya imajlar dünyasında belirli bir yere tayin ederek, özgür olmasını engeller. “İşçiyi ona ayrılmış yerde tutmak için”, der Rancière, “gerçek hayattaki hiyerarşinin, imgelemsel bir hiyerarşideki kopyasının da olması gerekir […]”.[20]
Bu işçi temsilleri gibi, “Devrimci Marcos” figürü de Zapatist hareketin gerçekliğini (ırk, sınıf ve yapı bakımından) gizemleştirir, ama aynı zamanda Zapatist isyancılara imajlar dünyasında belirli bir yer tayin eder. Marcos’un vedası, bu dinamiği altüst etme hamlesi olarak görülebilir. Uruguaylı sosyolog Raùl Zibechi, bu etkileyici hamleyle birlikte “Zapatistlerin çıtayı muazzam yükseltiğini, bugüne dek hiçbir politik gücün erişemediği bir yere çıktıklarını” öne sürüyor.[21] Gerçekten de Zapatizm’in politik meydan okuması, Marcos’un estetik olarak temsil ettiği askerî liderlik düzeyinde değil, özerkliğin inşasında hayata geçiyor: iktidarın tabandan yaratılmasında, herkes için ve herkesle bağı olan gündelik politikada.
Kaynak: Alessandro Zagato’nun Poetics and Aesthetics in Zapatismo: The Farewell of Subcomandante Marcos başlıklı yazısından kısaltılarak çevrildi.
[1] Subcomandante Marcos, “Subcomandante Marcos escritor. Entrevista por Juan Gelman.” Desinformèmonos, 15 Ocak 1994 http://desinformemonos.org/2014/01/subcomandantes-marcos-escritor-por-juan-gelman/
[2] Deleuze, Difference and Repetition (New York: Columbia University Press, 1994).
[3] Yvon Le Bot, El sueño zapatista. Entrevistas con el Subcomandante Marcos, el mayor Moisés y el comandante Tacho, del Ejercito Zapatista de Liberación Nacional (México: Plaza & Janés, 1997) s. 123.
[4] Subcomandante Marcos, “Subcomandante Marcos escritor. Entrevista por Juan Gelman.” Desinformèmonos, 15 Ocak 1994 http://desinformemonos.org/2014/01/subcomandantes-marcos-escritor-por-juan-gelman/
[5] Kadın giysileri. Jeff Conant, A Poetics of Resistance: The Revolutionary Public Relations of the Zapatista Insurgency, 2010.
[6] GIAP, “Entrevista a Beatriz Aurora”, Rufiàn Revista, 17, 2014 s. 67.
[7] Natalia Arcos ve Alessandro Zagato, “Diálogo n°1: Notas sobre estética y política en el movimiento zapatista” Rufiàn Revista, 17, s. 21
[8]  S’bu Zikide, “The high cost of the right to the city”. Abahlali Official Website, 25 Mayıs 2009 http://www.abahlali.org/taxonomy/term/1093
[9] Slavoj Žižek, “Resistance Is Surrender”, London Review of Books, 29, 22: 7. Resistance is Surrender
[10]  EZLN, “Entre la Luz y La Sombra”, Enlace Zapatista, 25 Mayıs 2014 http://enlacezapatista.ezln.org.mx/2014/05/25/entre-la-luz-y-la-sombra/ İngilizce çevirisi için bkz. Between Light and Shadow
[11] A.g.e.
[12] A.g.e.
[13] A.g.e.
[14] A.g.e.
[15] A.g.e.
[16] A.g.e.
[17] Tiqqun, Introduction to Civil War (Los Angeles: Semiotexte, 2010).
[18] Jacques Rancière, The Nights of Labour: The Workers’ Dream in Nineteenth Century France (Philadelphia: Temple University Press, 1989) s. 5 .
[19] A.g.e.
[20] A.g.e.
[21] Raùl Zibechi, “The Death Of SupMarcos. A Blow to Revolutionary Pride”, Dorset Chiapas Solidarity, 20 Haziran 2014 https://dorsetchiapassolidarity.wordpress.com/2014/06/20/the-death-of-supmarcos-a-blow-to-revolutionary-pride/
4 notes · View notes
mevsimsizcicek · 2 years
Text
Ağustos'22
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ne kadar uzun zaman oldu buraya yazmayalı. Bayramda uzun zamandır karşılaşmadığım akrabalarla dolu salona girmişim gibi hissettim bir an.
Çok uzun bir zamandır ajandamın sonunda her ay sonu için ayrılan bölüme ay sonu düşüncelerimi yazıyordum. Yaklaşık bir sayfa. Bunun artık işlevsel olmadığına karar verdim. Uzun zamandır kullanmadığım bir defteri #monthly reflection 1# olarak etiketleyip belirlediğim başlıklar altında kendime sorular sorarak ağustos ayı değerlendirmesi yazdım. 17 sayfalık bir iç dökümü. Göz açıp kapayana kadar geçen bir aydan çıkan 17 sayfa. Ruhumun tozlarını aldım biraz.
Sonunda bir hayalime kavuşabildim. Bu kız kampa gitti yeeeey! Aman Allahım ben hayatımda öyle bir zifiri karanlık görmedim, peki o yıldızlara ne demeli ? Gökyüzü bebek benek parlak noktalarla doluydu. O kadar duygulandım ki başımı kaldırıp kaldırıp gökyüzüne baktım, zihnime her detayı kaydettim. Bol bol ağaçlara sarıldım. Altlarında öylece oturdum. Sorun bende değilmiş bence.
Hayatımın kendimi keşfetme dönemindeyim. Bu hem keyifli hem de yorucu. Hayır diyebilmenin verdiği ferahlık ve keyfi fark ettim. Aynada kendisini ilk defa gören bebek gibiyim. Korkmak ve aynada gördüğüm görüntüden keyif almak arasında gidip geliyorum.
Yaklaşık iki hafta kadar önce telefondaki mail uygulamasının kenarında yazan sayı dikkatimi çekti. 2019'dan itibaren üye olup haftalık mail almaya devam ettiğim blogların hiç açılmamış mailleri, Erasmus stajı için yazıştığım saygılı ama aynı zamanda samimi dile hayran olduğum okulun öğrenci işlerinden aldığım mailler ve daha yüzlercesi. Misafirlere sergilendikten sonra bir daha açılmamış, yıllar sonra bir cesaret açılan çeyiz sandığına dönüşmüş mail kutumu temizlemeye karar verdim. Tam tamına iki günümü aldı. Sonunda yaşadığım ferahlığı tarif bile edemem.
İşte böyle geçti ağustos. Toz alarak.
26 notes · View notes
gay-sohbet · 2 years
Text
Gay SOHBET TEK KANATLI LOGO
Gay sohbet uygulama ve gay sitesi Angelsturkiye yep yeni özellikleriyle Türkiye'deki Gay erkeklerin yeni yıldızı
Angelsturkiye sürekli büyüyen bir topluluk.
Etkileşimin alternatif yolu
Tumblr media
Daha ciddi
Ciddi bir gay ilişki arıyorum diyorsan online gay sevgili arayışı içinde müthiş bir uygulama.
Tumblr media
Aşk arayan erkekler burada
Partner arayan erkekler de burada
Belirsiz arayışlar da...!
Biz biraz ciddiyet kafası olsun diye bir tık uğraştık ve gerisini topluluğa bıraktık
Tumblr media
Gay sohbet uygulaması AngelsTurkiye'den çok memnun kalacaksın! Elbette daha iyisi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz
Sesli ve görüntülü sohbet seni tutar mı? Bazılarını çok tutuyor nedense 🤭
Tumblr media
Kameralı gay sohbet
Kameralı sohbeti nasıl kullanacaksınız? Şu kısa uygulama videosuna bakabilirsiniz. Uygulama amatör çekimdir.
Bu özellik hakkında daha fazla bilgi için kameralı gay sohbet 👈 tıklayarak gidebilirsin
Gay sohbet uygulama YouTube tanıtım videosu
youtube
Daha seviyeli ilişkiler ve çok daha kaliteli bir sohbet ortamı için senin için zengin özellikleriyle AngelsTurkiye'nin müthiş ortamını değerlendir.
Tumblr media
Gay sevişme yer varmı?
Tumblr media
Siz yeterki gay sohbet ortamında iyi bir diyalog geliştirin ve gerisini biraz zamana bırakır. Birinin yeri olur birinin yeri olmaz! Gay ilişkiler de ne zaman nerde ne olacağı bilinmez.
Gay sohbette tanıştığınız insanlarla yapacak daha iyi şeyleriniz olabilir
Mesala yemeğe çıkmaya ne dersiniz? Gay ilişkilerin sadece cinsellikten ibaret hallerinden sıkıldıysanız yeni şeyler deneyebileceğin bu kitleyle şansını değerlendirebilirsin. Örneğin
Yemeğe çıkmaya ne dersiniz?
Tumblr media
Haydi değişiklik yapın gay sohbet sitemizde tanıştığınız biriyle yemeğe çıkın olmaz mi?
Popüler gay uygulamalarından sıkılanlar için yeni bir alternatif
Tumblr media
Evet Türkiye'deki en popüler gay sohbet ortamında ilişkiler biraz yozlaşmış durumda. Bunu değiştirebilirsiniz. Bunla ilgili neler dedik? Bı bakmak istersen alttaki linke bak.
Hey biz bir çok sosyal medya ortamında sürekli gönderiler ile 10.5 K üye sayısını geçtik. Başarı hikayemize göz atmak ister misin? Alttaki linke git
Son olarak SoundCloud hesabınızdaki müthiş bir kaç içeriğimizi görmek ister misin? Dünyanın en iyi Dj lerinden unutulmaz elektronik müzikler listemize mutlaka bak
Tum eğlence artık yeni nesil gay sohbet ortamında Google Play'den uygulamayı indirmek için alttaki bağlantıya tikla 👍🏳️‍🌈
26 notes · View notes
suat · 9 months
Text
E-Ticaret Sitesi
3 Dakikada E-Ticaret Sitesi Açmanın Kolay Yolu Goyomod, E-ticaret sitesi açmak isteyenler için hazırlanmış özel yazılım uygulamasıdır. Sitemize üye olup 3 dakika içinde e-ticaret sitenizi açabilir, hemen ürün ekleyebilir ve satış yapmaya başlayabilirsiniz. Günümüzde çevrimiçi alışveriş, tüketicilerin tercih ettiği bir alışveriş yöntemi haline gelmiştir. E-ticaret işletmeleri için başarılı bir çevrimiçi varlık oluşturmak, rekabetçi bir pazarda ayakta kalabilmek için önemlidir. İşte tam da bu noktada, Goyomod size hizmet vermek için devreye giriyor. Goyomod, kullanıcı dostu arayüzü ve kullanımı kolay e-ticaret platformudur. Siz de Goyomod ile 3 dakikada kendi e-ticaret sitenizi açabilir ve online satışlarınıza hız kazandırabilirsiniz. Goyomod, işletmelere farklı ihtiyaçlara ve bütçelere göre çeşitli seçenekler sunmaktadır. Goyomod E-ticaret Paketleri aylık kullanım için 195 TL, 6 aylık kullanım için 1.170 TL ve 12 aylık kullanım için 2.340 TL olarak fiyatlandırılmıştır. Bu, işletmelerin kendi ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre esnek bir şekilde paket seçebilmelerini sağlar. Ayrıca, öde ve kullan modeli ile müşteriler sadece kullandıkları süre boyunca ödeme yaparlar, esnek bir ödeme seçeneği sunar. Goyomod, müşterilerine platformlarını denemeleri için 7 gün ücretsiz tam sürüm erişimi sunar. Bu, işletmelerin Goyomod'un sağladığı özellikleri keşfetmelerini ve platformun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını görmelerini sağlar. Ücretsiz deneme süresi, işletmelere risk almadan Goyomod'un avantajlarını değerlendirme fırsatı sunar. Goyomod, işletmelere uygun fiyatlı e-ticaret paketleri ve güçlü özellikler sunan bir platformdur. Öde ve kullan modeli işletmelerin ihtiyaçlarına göre esneklik sağlar. Ücretsiz deneme süresi, işletmelerin Goyomod'un özelliklerini risk almadan denemelerini sağlar. Temel ve gelişmiş özelliklerin kombinasyonu, işletmelerin çevrimiçi varlıklarını oluşturmasını ve büyütmesini kolaylaştırır.
3 notes · View notes
makifaydin · 11 months
Text
nasıl şansım döndü?
evet bilmiyorum aslında şansım nasıl döndü tam umudumu kaybetmişken bilmiyorum
ben akif türkiyede istanbulda yaşamış büyümüş bir insanım ve şu an amerikadayım kısaca ben 8-9 yaşından beri elektirikle elektronikle uğraşan bir insandım bunun yanında ilk okula başladığımdan itibaren bilgisayar olması evimizde benim için çok büy��k bir şanstır yazı yazmayı bilmezken klavye kullanıyordum kısaca 4 seneye yakın bilgisayar oyunlarını çok fazla bir şekilde oynadım orta okulda kendimi tamamen web tasarım kodlama backround üzerinde geliştirmeye başladım 5 sınıfın başında klasik "hello wrold" yazarak başlarken artık sonlarına doğru gayat o zamana göre güzel siteler çıkarıcak yetkinliğe eriştim ama beni onlar kesmedi ve proje geliştirmenin bana daha uygun olduğunu gördüm o yüzden basit söktüğüm elektronik parçalardan kendime atölye kurarken buldum elimde baya bir board vardı onların üzerindeki dirençlerden çiplere kadar çoğu şeyi sökerek ses devreleri güç devleri kurmaya başladım internetten araştıraraken 8 sınıfta ufak bir ergenlik döneminde dursamda liseye geçtiğimde yaşıcaklarımdan habersizdim.
ben 8 yıl boyunca aynı arkadaşlarımla aynı sınıfta okudum ve o kadar şeyi yaparken yapma sebebim tamamen a-sosyel bir insan olmamdı arkadaş edinemem konuşmayı bilmem sıkıntıydı bunlar benim için o zamanlar lisenin ilk haftası ağlamışımdır dedim sanayiye gideyim daha iyi farkı yok en azından para kazanırım filan bu kafadaydım ailemede ne kadar ağlarken pek anlaşılmasamda söyledim bunları iyikide anlamamışlar benim gitmek istediğim lisede değildi yine meslek lisesi istiyordum ama yazılım olan bölgemizin iyi bir okuluydu hedefim mallesef ne kadar a sosyel olsamda dersleride hiç sevmezdim hala sevmiyorum benim tamamen odağım proje geliştirmek babam ne kadar o zaman tartışsakta benim için araştırmıştı ve gittiğim atalar meslek lisesinde FRC yarışmasına katılan bir takım vardı ilk ayın sonunda keşfettim ve o takıma girmek için herşeyi yaptım benim için bu takım nimetti her sene farklı bir robot yapıyorlar ve bunun tüm herşeyini 10 kişilik bir ekip yapıyor elektirik mekanik yazılım evet ilk seferinde pek beceremedim takıma girmeyi ilk ayım dolmuş okulda ağzımda bir kelime laf çıkmamış ne derse katılıyorum ne birisiyle konuşuyorum ilk ayın sonunda bulunca bu takımı ilk kez birileriyle o zaman konuşmaya başladım nedir bu takım neler yapar filan diye eve gidincede ufak tefek bilgilerle araştırmaya başladım herşeyi çözmüştüm hemen her derse giren hocaya artık nasıl katılabilirim kimle görüşmem gerekiyor sürekli bunları soruncada bir dahaki gün takıma üye birisi sınıfları gezmeye başladı sınıfa serüven böyle başladı bi şekilde ismimi yazdırdım çok kovdular kapıdan giremedim pencereden girdim ama yaptım sosyalleştim 2 sene normal üye olarak devam ettiğim takımda 2 senede kaptanlık yapacak kadar yükseldim hiç bir zaman vize için başvuramadım belli skebeplerden dolayı 4 senin sonunda bi şekilde durumlarımı baya düzelttim annem sağolsun başvurdum takımla beraber ve sonunda 4 senedir çalıştığım emek verdiğim takımda tamamen benim yönetiğim bir sezonda amerikadada ben yöneticektim ki tüm takım vizesini alırken benden ekstra belge istediler son güne kadar ümitliydim gelicek ve ben son dakika o uçağa bineceğim diye ama olmadı bi süre daha umudumu yitirmedim yaklaşık 10 ay ama artık mezundum yapıcak bir şey yoktu gidemiyordum yurt dışına bu yüzden dershaneye iyice asılmaya başladım 12 sene ders çalışmamanın verdiği yükelndim ama olucak gibi değildi tam yok bitti ben bırakıcam herşeyi işe giriceğim çalışıcağım diyecek konumda aralığın 13 vizeden haber geldi pasaportumu istiyorlardı hemen pasaportumu yolladım 15 aralıktada a101 işe başladım artık amerika yolu açıktı benim için ailemle baya bir tartışma sonrası artık bir birey oldıuğumu hem ben hem ailem kabul ettirdim çalışmaya başaldım her gün iki vardıyaydık ama en az 10 saat çalışıyordum tek öğün yemek bazen bazen onunda yemiyordum kendimi tamamen amerikaya odakladım nisanda genç mentörlük yaptığım takım amerikaya gidicekti dilim yok tek gitsem kontrolden geçemem onlarla beraber gitmek için aynı uçaktan bilet aldım ve 1000 dolar bilete para verdim ve hiç param kalmadı 4 aydır çalışıyorum ama hiç birikim yapamadım nerdeyse yaptığımda uçak biletine gitti son 2 hafta artık kredi çekerek 500 dolar koydum cebime gitmeden bir kaç gün önce dedem vefat etti hep aksilik tüm ailem gitmemi söylüyordu ama kafam çok karışıktı bir şekilde geldim ve 4 senedir hayalini sürdüğüm amerikadaydım sonunda amerikadaki yarışmada yarıştım ve bundan sonra burda kalıcaktım ve şu an ikinci ayımdayım herkese yaradan hayalleri peşinden koşmak için güç kuvvet ve irade versin ne kadar çabalarsanız o kadar başarmaya yakınlaşırsınız ama unutmayın ne kadar başarmaya yaklaşırsanız o kadar piskolojik baskı altına alırsınız kendinizi modunuzu hep yüksek tutun :) bu da benim hikayem
2 notes · View notes
ucusmode · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Suratımın tam sürümünü görebilmek için üye olmalsinizhdjf
44 notes · View notes
epifizz · 1 year
Note
Peki sence ölüm türümüz için gerekli mi?
Bir tür için gereklilik dediğimizde aklım ister istemez evrimsel perspektife kayıyor. Evrimsel nazarda ölümü gerekli ya da gereksiz diye ayıramayız, evrimsel perspektifte aslında hiçbir şeyi bir gereklilik bağlacı içinde ele alamayız çünkü ortada bir bilinç yokken tümden mantık bilimini de dışarıda bırakmamız gerekir. Bu tüm bağlaçları ve onları bizdeki anlamını da kapsar. Ölüm olmadan belki biraz farklı olurduk; belki kültürümüz ya da hikayemiz veyahut üreme dinamiğimiz değişirdi ancak ölümsüz de olurdu bir şeyler, bir şekilde. O zaman gereklilik diyemem ölüme. Ancak evrimsel perspektifte şunu diyebilirim ki kısıtlı bir ömür, kaynak tüketimi-üreme hızı-bireylerin azalma oranı üçgeninde en avantajlı olanı olabilir.
Geçmişte ölümsüz bir canlı türü varolduğunu varsayalım. Şayet bu tür bir de yüksek üreme oranına sahip olsaydı üye sayısından neredeyse hiç azalma göstermeyen bu tür geometrik çoğalmasıyla dünyayı istila eder ve kaynakların hepsini oldukça hızlı bir şekilde tüketirdi dolayısı ile sonucunda kendini de tüketirdi. Tam tersi şekilde ölümsüz ancak üreme hızı normalin de altında olan bir tür düşünürsek, yaşlanma olgusu olmasa da diğer faktörler sonucu ölen her bir bireyin yerini üreme mekanizması ile doldurmak daha da zor olduğundan belki bu tür varolduysa bile nesiller içerisinde hayatta kalmayı başaramadı. Ortalama bir yaşama süresi ve üreme verimliliği farklı noktalardan baktığımızda daha avantajlıdır mesela. Ama olmadığı senaryolar da üretebileceğimiz için hala bir gereklilik olarak ifade edemeyiz ölümü.
3 notes · View notes
turkishmobile · 1 year
Text
Moonton Hesabı Oluşturma Nasıl Yapılır?
Tumblr media
Ülkemizde ve dünyada popülerlik kazanan Mobile Legends oyun sersinin yapımcı firması Moonton’a nasıl hesap oluşturulur merak konusu oldu. Sıklıkla oynanayan bu oyun için nasıl hesap açılır merak ediliyor. Moonton hesabı oluşturma işlemi nasıl yapılır?
Moonton Nedir?
Moonton Games veya tam adı ile Shanghai Moonton Technology Çim merkezli bir oyun yağım firmasıdır. Mobile Legends, Magic Rush, Watcher of Realms gibi oyunları yapmıştır. Oyunları Türkiye’de ve dünyada milyonlarca kez indirilmiştir. Firma 2014 yılında kurulan bir firmadır. Xu Zhenhua ve Yuan Jing tarafından kurulmuştur. Günümüzde de oyun yapım işlerine devam etmektedir. En çok bilinen oyunu Mobile Legends’dir. Moonton Hesabı Ne İşe Yarar? Bunun dışında firmanın oyunlarını oynamak için, ayrı hesap oluşturmanız gerekmektedir. Hangi oyunu oynamak istiyorsanız o oyun için de tekrar hesap oluşturmalısınız.
Tumblr media
Moonton Hesabı Nasıl Oluşturulur?
Moonton hesabı oluşturmak için firmanın web sitesine gitmeniz gerekmektedir. Fakat burada şu uyarıyı yapmamız gerekiyor. Moonton hesabı ile, firmanın oyunlarına (Mobile Legends’de dahil) giriş yapılamamaktadır. Firmada hesap açmak için iki seçenek vardır. Bunlardan birisi bizim erişemeyeceğimiz firmanın çalışanlarına özel hesaptır. İkinci tür hesap açmak için; - Firmanın web sitesine gidin. Firmanın web sitesi sadece Çince olarak var. Bu nedenle ilk olarak tarayıcı ayarlarınızdan web sitesini Türkçeye çevirin. - İkinci olarak yukarıdaki menüden “hesap” kısmına gelin. - Sonrasında açılan sayfadan ad, soyad, e-posat adresiniz gibi bilgileri belirleyen. Hesabınıza giriş yapabilmek için bir de şifre belirleyin. - Sonra alttaki onaylama butonuna tıklayın. Onaylama butonuna tıkladıktan sonra e-posta hesabınıza bir doğrulama bağlantısı gidecek. Bu bağlantıya tıklayın. - Bağlantıya tıkladığınızda açılan web sayfasından hesabımı onayla butonuna tıklayın. Moonton hesabı oluşturmak bu kadar. Mobile Legends Hesabı Oluşturma Firmanın en çok oynanan oyunu Mobile Legends hesabı oluşturmak için ilk olarak oyunu indirmek gerekiyor. Google Play Store’den veya Apple App Store’den oyunu indirin. Sonrasında; - İlk oyuna girdiğinizde karşınıza giriş yap ve üye ol butonları gelecektir. Buradan üye ol butonuna tıklayın. - Daha sonrasında adınızı, soyadınızı, e-posta adresinizi girin. Bu bilgilerden sonra sizden parola oluşturmanız istenecektir. - Unutmayacağınız bir parola belirleyin. Oyuna giriş yaparken bu parolayı kullanacaksınız bu nedenle unutmamanız gerekiyor. - Son aşamada e-postanıza gelen doğrulama linkine tıklayın. Bu aşamalardan sonra Mobile Legends hesabınız oluşturulmuş olacaktır. Read the full article
2 notes · View notes