Tumgik
#Olağan Büyük Kurultay
barkoturktv · 1 month
Link
0 notes
elazigsurmanset · 7 months
Text
Özel ”İYİ Parti ile ‘beyaz bir sayfa’ açacağız”
Tumblr media
CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, göreve seçildiği takdirde ittifaklar için müzakere yapacaklarını ve kayıt dışı siyaseti reddettikleri bir sürecin başlayacağını belirtti.
CHP’nin 4-5 Kasım’da yapılacak 38. Olağan Kurultay'da Genel Başkan Adayı olan Grup Başkanı Özgür Özel, seçimlere kendi adaylarıyla girme kararı alan İYİ Parti ile "beyaz bir sayfa" açacağına inandığını belirtti. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Özel, kurultay öncesi ve sonrasına ilişkin hedeflerini anlattı. Umut kazandı, gençlik kazandı. 6 yıldır ilçe başkanlığı tecrübesi olan bir aday, nasıl daha iyi yöneteceğini anlatarak kazandı. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” sözü çok söyleniyor. Ama ben şu açıdan çok önemsiyorum: İstanbul, Türkiye’nin önemli bir örneklemi. Bizim delegemiz açısından da her 6 delegenin biri İstanbul’dan seçilip geliyor. Bunun niceliksel, sayısal öneminin dışında, Türkiye’yi temsil eden bir yapısı da var. Çünkü, her şehrinden insan var, delege var. İstanbul’da gençliğin, umudun kazanması, ili nasıl daha iyi yöneteceğini, nasıl başarılı olacağını anlatan bir adayın kazanmasını ben önemsiyorum. Bunun kurultaya da bu içerik ve nitelik açısından bir yansıması olacağını düşünüyorum. Diğer taraftan, İstanbul Kongresi sırasındaki bazı sözlerin, söylemlerin yaklaşımların partiye zarar verir nitelikte olduğunu gördüm ondan da üzüldüm. 'İYİ PARTİ’YLE İTTİFAK YAPMAYIP KARŞILIKLI KAYBETTİRMEK HARAKİRİ OLUR' Ankara, İstanbul’u kaybetmenin maliyetine ne CHP katlanabilir, ne kaybettiren katlanabilir. İYİ Parti seçmeninin yüzde 90’a yakını AK Parti’yle işbirliğine sıcak bakmıyor. Ve belli sorulara verdiği cevaplardan, CHP seçmeninden çok farklı düşünmediği ortada. O yüzden seçmenin taleplerine rağmen bir şey yapılmaz. Bugünkü gerilimi, kızgınlığı ve kendi kimliği ile ilerleyip toplumda yaratacağı karşılığı görme kararlılığını anlıyorum. Ama yerel seçim gelirken, göreve geldiğimizde mutlaka bütün görüşmemiz gereken herkesle görüşeceğiz. Ben İYİ Parti’yle yeni bir sayfa açabileceğimize inanıyorum. Onlar açısından da bizim açımızdan da ittifak yapmayıp, karşılıklı kaybettirmek harakiri yapmak olur. Siyasette harakiri diye bir şey yok. Kazanamayacağını bile bile tabanının daha reaksiyon duyduğu bir partiye kazandırmanın ağır maliyetleri var. Ama bunu sadece İYİ Parti’nin sırtına yük olarak vurmayı da doğru bulmam. Oturulup konuşulacak, yeni bir yol bulunacak. 'PARTİDE BEYAZ SAYFA AÇACAĞIM'  Genel Başkan olursam partide bir beyaz sayfa açacağım. Parti içindeki gerilimlerin nedeni, bazı büyükşehirlerde çarşaf yerine blok listenin dayatılmasından, yaşadığımız büyük hayal kırıklığı, travmanın eseri. Bir yenileşme, gençleşme değişim herkese iyi gelecek ve moraller yükselecek ve o moralle partideki bütün kırgınlıkları telafi edebileceğimi düşünüyorum. Ben kurultay salonundan, 6 Kasım sabahına bir tek küskünlük kırgınlık taşımayacağım. Partinin yetkili organları var, bu konuda PM (Parti Meclisi) yetkili olacak. Ama ben kişisel olarak partinin de cumhuriyetin de 100. yılında çok affedici ve kapsayıcı olabileceğimizi düşünüyorum. Ama tabii bazı süreçlerde gidenlerin partiye ne dediğini ve affedilir olup olmadığına PM karar verecek. Ama kişisel kanaatim şudur barışmak, kucaklaşmak iyidir. Kaynak: H.K Read the full article
0 notes
haber71net · 8 months
Link
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırıkkale İl Başkanı Av. Murat Abalı, MHP Kırıkkale İl Başkanlığı’nın kongresinin 17 Eylül 2023 tarihinde yapılacağını söyledi. HABER: TAHİR ERDEM Milliyetçi Hareket... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
elestirikosesi · 5 years
Text
Damata güle güle.
Mısırınızı patlatın. Ya da kahvenizi yapın. Tercih sizin. Ama kuru kuruya gitmez. Çünkü bugün biraz dedikodu yapacağız. Seçim bitti, Ankara kulislerinde ne konuşuluyor, gelin size anlatayım.
Aslında yazacak çok konu var. ABD, Türkiye'ye F-35 yaptırımına yönelik ilk somut adımı attı. ABD Savunma Bakanlığı, F-35'lerin eğitim ve onarımı için Malatya'ya kurulması planlanan sistemlerin sevkıyatını askıya aldıklarını açıkladı. Yine seçimleri fırsat bilen Batı basını, FETÖ ve PKK hükümlülerinin bırakılması için sesini yükseltmeye başladı. İngiliz The Times gazetesi, Türkiye'nin ekonomisinin rahatlamasının yolunun FETÖ ve PKK hükümlülerini serbest bırakmasından geçtiğini yazdı. Gazetenin başyazısında, "Türk Cumhurbaşkanı siyasi muhaliflerini serbest bırakmalı ve ekonomiyi açmalı” ifadeleri yer aldı. CIA'nın önemli isimlerinden Michael Rubin, kışkırtıcı mesajlar atmaya devam ediyor. Yani dış meseleler önümüzde duruyor. Fakat bugün biz Ankara kulislerine uzanacağız.
Çok konuştu, boş konuştu
Önce Ak Parti. 31 Mart seçimlerinde Ankara, İstanbul, Antalya gibi büyükşehirleri muhalefete kaptıran Ak Parti’de moraller bozuk. Ak Partililer 'suçluyu' belirlemeye çalışırken, Ak Parti’de birçok yönetici seçim yenilgisinden ekonomi yönetimini sorumlu tutuyor.
İsim vermeden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı eleştiren Ak Partililer, seçim öncesinde işadamından, toptancısına, manavdan, bakkala, kadar herkesin hedef alınmasının ters teptiğini ifade ediyorlar. Yaşanan ekonomik krizden tarım bölgelerini, sanayi şehirlerinin ve büyük kentlerde yaşayan vatandaşların ciddi bir şekilde etkilendiğini, bunun da seçim sonuçlarına yansıdığı tespiti yapan Ak Partililer, ekonomiden sorumlu bakanın sık sık televizyonlara çıkmasının ve ertesi gün söylediklerinin tersinin çıkmasının iktidara güveni sarstığını belirtiyorlar.
Yalnız adam Erdoğan
Seçim gecesi en dikkat çeken olaylardan biri Erdoğan'ın balkon konuşmasını yalnız yapmasıydı. Eskiden balkon daha kalabalık olurdu. Erdoğan balkon konuşmasında örgütlere ve partililere moral vermeye çalıştı. Konuşmasında “Cumhur İttifakı”nın yüzde 52 oyuna ve Ak Parti’nin hala birinci parti olmasına vurgu yaptı. Fakat bu durum, “partide ciddi değişiklik yapılacağı mesajı” olarak yorumlandı. Erdoğan’ın yakın çevresine bakanlar kurulu, bürokrasi ve partide değişiklik için ön çalışma yapılması talimatı verdiği ifade ediliyor.
Kesin gidici isimlerin başında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli geliyor. Turfanda sebze üreten Adana, Mersin, Antalya gibi illerin kaybedilmesinde izlenen tarım politikalarının etkili olduğunun altı çiziliyor. Partide Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin mutlaka görevden alınması gerektiği görüşü dillendiriliyor.
Bakanlıklar bölünecek
Gidecek bir isim de Berat Albayrak. Parti içinde bir kesim Varlık Fonu planları nedeniyle Albayrak'ın koltuğunu koruyacağını belirtiyor. Fakat büyük bir kesim ise yolların ayrılacağı görüşünde. Bunun için de formül üretilmiş durumda. Bazı hantal bulunan bakanlıklar bölünecek. Damat, bu yeni bakanlıklardan birinin başına geçirilecek. Peki Berat Albayrak'ın yerine kim gelecek?
Kulislerde bakan adı konuşulmuyor. Ama daha önemli bir isim yeni bir sistem ile anılıyor. Buna göre Erdoğan, Binali Yıldırım'ı Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapacak. Yıldırım esas olarak ekonomi yönetiminden sorumlu olacak. Yani ekonominin başına geçecek. Yıldırım için odanın hazırlandığı bile konuşuluyor.
Yeni partide durumlar ne
Ak Parti içinde bunlar yaşanırken, Ak Parti'den kopanlar da boş durmuyor. Seçim öncesi en çok konuşulanlardan biri yeni partiydi. Adı yeni parti çalışması yapanlar arasında geçen Ahmet Davutoğlu sandıklar açılmadan önce Twitter hesabından “milletimizin iradesine saygı” mesajı verdi. Yine adları yeni parti hazırlığı yapanlar arasında geçen Abdullah Gül, Ali Babacan ekibinin de seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra kendilerine yakın isimlerle durum değerlendirmesi yaptıkları iddia edildi. Gül ve Babacan’a yakın Ak Partililerin “iktidarın 4 yıl dayanamayacağını, erken seçimin gündeme gelebileceğini ve bu ortama hazır olmak gerektiği” değerlendirmesini yaptıkları konuşuluyor.
Fakat Gül ve Davutoğlu'nun da arasının açık olduğu konuşulan bir başka konu. Babacan'ın Davutoğlu ile parti kuracağı, Gül'ün ise bu kervana katılmayacağı yönünde iddialar da var.
CHP'de muhalefet beklemede
Gelelim muhalefete. Bir süredir Kılıçdaroğlu yönetimine başkaldıran isimler var. CHP yönetiminin 31 Mart seçimlerinde muhtemel bir başarısızlığı karşısında olağanüstü kurultay hazırlıkları yapan parti içi muhalif gruplar, Ankara ve İstanbul’un kazanılması üzerine bekleme kararı aldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘koltuğunu kurtardığı’ yorumları yapılıyor. Bekleme kararı alan ekiplerin başında Muharrem İnce grubu var. Kemal Anadol, Şahin Mengü gibi isimlerin yer aldığı 9 Eylül Grubu’nun yanı sıra parti içinde potansiyel genel başkan adayları arasında sayılan Umut Oran, Gürsel Tekin, Selin Sayek Böke gibi diğer bazı grup ve isimlerin de olağan kurultay sürecini bekleyecekleri belirtiliyor.
İyi Parti'de ise Ümit Özdağ görevinden istifa etti. Özdağ'ın istifasının nedeninin seçimlerde alınan başarısız sonuçlar olduğu belirtildi. Özdağ'ın ayrıca yerel seçimde aday listelerini hazırlayan İyi Parti Genel Başkan Yardımcıları Koray Aydın ve Musavvat Dervişoğlu'nun parti içi politikalarına tepki olarak bu kararı aldığı ifade edildi. Özdağ'ın ardından Koray Aydın'ın da istifa ettiği ilei sürülse de, Aydın tarafından bu iddialar yalanlandı. İyi Parti'de önümüzdeki süreç bölünme ve dağılmaya doğru gideceği kesin gözüyle bakılıyor.
Dedikodular şimdilik böyle. Neler olacak, gözlüyoruz.
Not: Danıştay Türkiye’de çokça tartışılan bir konuda Ak Parti’nin itirazını reddetti.Aslında karar iki hafta önce verildi.Ama Erdoğan seçimden sonra açıklanmasını rica etti. Danıştay kabul etti. Kesin sonuçlar açıklandıktan sonra, duyurulacak. Onu da sonra yazarız.
02.04.2019
18 notes · View notes
unutma1864 · 5 years
Text
11 Mayıs: Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti kuruluş yıldönümü
İstanbul, 11 Mayıs 1918. Kuzey Kafkasya’dan misafirler var. Ağır misafirler. Dağıstan halklarını, Çeçenleri, Adığeleri, Karaçayları, Balkarları, Abhazları, Osetleri temsil eden bir heyet. Abdülmecid Çermoy ve arkadaşları. İslam dünyasının payitahtından bütün dünyaya seslenmek için geldiler. Yeni bir devletin kuruluşunu müjdelemek için:
“Aşağıda imzaları bulunan bizler, Kuzey Kafkasya’nın yetkili millet temsilcileri olarak şu konuları bütün dünya hükümetlerine duyurmayı şeref telâkki ederiz:
Kuzey Kafkasya halkları, yasal ve olağan seçimlerle bir millî meclis oluşturmuşlardır.
1917 yılı Mayıs ve Eylül aylarında toplanan bu meclis Kuzey Kafkasya Birliği’ni ilan etmiş ve vekiller heyetini kurmuştur.
Alınan kararlar şunlardır:
1) Birleşik Kuzey Kafkasya halkları Rusya’dan ayrılarak bağımsız bir devlet kurmuştur.
2) Yeni devletin hudutları, kuzeyden Dağıstan, Stavropol, Terek, Kuban ve Karadeniz; doğudan Hazar denizi; güneyden ise Transkafkasya hükümetleri ile yapılacak anlaşmalarla tesbit edilecek sınırlardan oluşmaktadır.
Bu kararların bütün dünya hükümetlerine duyurulması ve bilgilendirme görevi aşağıda imzaları bulunan yetkili delegasyona verilmiştir.
Bu çerçevede, imzaları aşağıda yer alan bizler, bugünden itibaren bağımsız Kuzey Kafkasya Devleti’nin yasal şekilde kurulduğunu hür dünyaya beyan ederiz.”
Osmanlı’nın hemen tanıyıp dostluk ve yardımlaşma anlaşması imzaladığı bu yeni devlet, yedi eyaletten oluşan federatif bir cumhuriyettir. Birleşik Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti yahut Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (Şimalî Kafkasya Cumhuriyeti) diye anılır. İlk cumhurbaşkanı Abdülmecid Çermoy’dur.
Haziran 1918’de Sovyet lideri Lenin, Astrahan yolu ile Kuzey Kafkasya’ya Kızılordu tümenlerini sevketmiş, Kızılyar ve Şamilkale’yi ele geçirmek üzere harekete geçen üç tümen Kafkasyalılar tarafından bozguna uğratılmış, ancak Beyaz Ruslar da yeni devlete karşı taarruza geçince Osmanlı’dan yardım almak şart olmuştu. İstanbul’daki muhaceret çevrelerinin yoğun çabası ile Osmanlı Devleti harekete geçti. Büyük bir kısmı Çerkes gönüllülerden oluşan yaklaşık 20.000 kişilik Kafkas İslam Ordusu, Nuri Paşa komutasında Kafkasya’ya girdi. Osmanlı Ordusu’nda görevli Çerkes subaylardan İsmail Berkok, Mithat Şhaplı ve Muzaffer Bey de teşkilât taburları ile dağ yolundan Kafkasya’ya ulaştı. Bu genç subaylar, yerli kuvvetleri organize etmeye başladılar.
13 Ekim 1918’de, yeni kurulan Kuzey Kafkasya Ordusu’na komutan tayin edilen Met Çunatıko Yusuf İzzet Paşa, Kafkas İslâm Ordusu Komutanı Nuri Paşa ve Kuzey Kafkasya Cumhurbaşkanı Abdülmecid Çermoy düşmandan temizlenen Derbent’te (Dağıstan) bir araya geldiler. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin yedi yıldızlı bayrağı şehrin burçlarına çekildi.
Ne var ki, Osmanlı subayları ile Kafkas hükümetinin sıkı bir işbirliği içinde çalıştığı, Dağıstan’da Şamil Alayları’nın kurulduğu, her şeyin iyiye gittiği bir sırada, İstanbul’dan gelen acı bir haber bütün planları alt üst etti: Cihan Harbi’nden mağlup çıkan Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Mondros Mütarekesi, Kafkasya’daki birliklerin geri çekilmesini öngörüyordu. 28 Aralık 1918 itibarı ile Kafkas İslam Ordusu, gözyaşları arasında Kafkasya’dan ayrıldı.
Osmanlı Devleti’nin saf dışı kalması üzerine Adığey, Karaçay, Kabardey ve Osetya bölgeleri düşman işgaline uğradı. Milli kuvvetler Dağıstan ve Çeçenistan’a çekilmek zorunda kaldılar Ağustos 1919’da, “uygun şartlar oluşuncaya kadar” milli meclis tatil edildi ve gerilla savaşı başlatıldı. Dağıstan’da İmam Necmeddin Gotsinski, Çeçenistan’da Uzun Hacı cihad bayrağını açtı.
Çar yanlısı ordunun başkomutanı General Denikin, 1920 yılı başlarında Bolşeviklere mağlup olup Avrupa’ya kaçtı. Denikin ordularını bertaraf ederek Kafkasyalılarla baş başa kalan Sovyet yönetimi, General Lahof idaresindeki 11. Kızılordu’yu mücahitlerin üzerine gönderdi. Mücahitler bu kolorduyu tamamen imha ettiler.
6 Mayıs 1920’de Kayışyurt’ta (Çeçenisten) Bolşevik toplarının tehdidi altında büyük bir kurultay toplandı. Kurultaya Türkiye’den İsmail Berkok, Aziz Meker ve Mustafa Şahin Bey de katıldı. Uzun müzakerelerden sonra and içilerek mücadeleye devam kararı alındı, yeni bir temsilciler meclisi seçildi. Meclis, Uzun Hacı’nın tavsiyesine uyarak, İmam Şamil’in Türkiye’de yaşayan oğlu Kâmil Paşa’yı Kafkas ordusunun başına geçmeye çağırdı. Paşa, gidemeyecek kadar hasta olduğundan, oğlu Said Şamil’i Kafkasya’ya gönderdi.
Bu arada Rusya’da iç savaş tamamen sona ermiş ve Sovyet yönetimi Brestlav Antlaşması ile Avrupa sınırlarını güvenceye almıştı. Artık bütün kuvvetlerini Kafkasya’ya sevk edebilirdi. Bolşevikler Şubat 1921’de Azerbaycan ile Gürcistan’ı işgal ederek Kuzey Kafkasya’yı çembere aldılar. Kuzey Kafkasyalılar, asker sayısı ve silah gücü bakımından kat be kat üstün Kızılordu kuvvetlerinin taarruzlarına 4 ay daha direnebildiler. 1921’in Haziran ayında son mevziler de kaybedildi ve son karışına kadar işgal edilen Kuzey Kafkasya’nın milli devleti tarihe karıştı.
Hakan Albayrak
1 note · View note
ugisie77 · 3 years
Text
Memleket Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi yaptı: Kongrede Atatürkçülük ve Ulusalcılık çıktı
Memleket Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi yaptı: Kongrede Atatürkçülük ve Ulusalcılık çıktı
Memleket Partisi’nin 1. Olağan Kurultayı’nda, Kurucu Genel Başkan Muharrem İnce, tek aday olarak girdiği seçimde, delegelerin tamamının oyunu alarak yeniden genel başkan seçildi. Kongre sürecinin tamamlanmasıyla, İnce’nin şimdiden “cumhurbaşkanı adaylığını” ilan ettiği Memleket Partisi, kurultay sonuçları kesinleştiğinde 2023’teki genel ve cumhurbaşkanlığı seçimine “girme ehliyetini” de almış…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yuceproduction-blog · 3 years
Photo
Tumblr media
Liderimiz Sayın Devlet BAHÇELİ'nin Başkanlığında 13. Olağan Büyük Kurultay Sonrası ilk Başkanlık Divanı Toplantısı gerçekleştirildi. (Ülkü Ocakları) https://www.instagram.com/p/CNAyEPOFyTb/?igshid=awmd0e12vhtl
0 notes
barkoturktv · 1 month
Link
0 notes
mansetmalatya · 4 years
Text
KİRAZ, 37. OLAĞAN KURULTAYINI DEĞERLENDİRDİ
Tumblr media
KİRAZ, AĞBABA BİR KEZ DAHA GURUR KAYNAĞIMIZ OLDU Geride bıraktığımız hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi’nin 37. Olağan Kurultayını Ankara Bilkent Odeon Salonunda gerçekleştirdik. Kurultay ile ilgili değerlendirme yaparken şunları söylemek gerekiyor; OLAĞANÜSTÜ BİR KURULTAY GERÇEKLEŞTİRDİK Birincisi hem ülkenin içerisinde geçmiş olduğu şartları düşündüğümüzde pandemi koşullarını değerlendirdiğimizde bu zor şartlarda olağanüstü görkemli ve güzel bir kurultay gerçekleştirdik. Çünkü herkesin rahatlıkla kendine ayrılan alanda kurultayı izleyebildiği, dışarıda herkesin kurultayı takip edebildiği, dev ekranlarda bölgede bulunan herkesin yakından takip ettiği bir kurultay gerçekleşti. Elbette ki kurultayda kurultay delegelerinin salonu ayrı belirlenmişti, oylama alanları daha sterilizeydi, bunun yanında onur üyelerinin yer aldığı alan, halkın izlemesi için oluşmuş alan, basın temsilcilerinin kurultayı takip etmesi için alanlar mevcuttu. Ayrıca Parti Meclisine aday olan, Yüksek Disiplin Kuruluna aday olan arkadaşların kendilerini tanıtmak için stantlarını kurduklarını alanlar oluşturulmuştu. Özetle kurultayın olağanüstü bir kurultay olduğunu söyleyebiliriz. UMUT VADEDEN İKTİDAR KURULTAYIYDI Cumhuriyet Halk Partisi kurultayları çok büyük anlamlar ifade ediyor. Son yapmış olduğumuz kurultayda büyük bir umut vadeden, büyük bir gelecek vadeden bir kurultay oldu. Read the full article
0 notes
haber71net · 8 months
Link
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırıkkale Merkez İlçe Başkanlığı kongresi tamamlandı. Kongre de tek aday olan mevcut Başkan Faruk Akbulut, güven tazeleyerek yeniden başkanlık görevine seçildi. HABER... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
biviskiver · 4 years
Photo
Tumblr media
İmamoğlu’ndan kurultay yorumu: Sorumluluk çok büyük CHP’nin 37. Olağan Kurultayı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “CHP şu anda sadece kendisine oy veren insanlar için bir umut kurultayı yapmıyor.
0 notes
ivmehareketi · 4 years
Text
FORUM: CHP KURULTAYI 2020 SONUÇ METNİ
Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefet veya ikinci büyük parti olarak iktidarın en öncül alternatifi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca partinin köklü geçmişi Türkiye’nin tarihi ile örtüşmektedir. İVME Hareketi olarak 19 Temmuz akşamı çevrimiçi ortamda dünyanın çeşitli kentlerinden bir araya gelerek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin pandemi sürecinde yapılması planlanan olağan kurultayına dair bir tartışma gerçekleştirdik ve görüşlerimizi paylaştık.
Türkiye’de her dönemin özel olduğuna, içinden geçtiğimiz zamanların zorluğuna, istisnasız her 10 yılda bir virajını aldığımız “kritik dönemeçler” ile referans veriyoruz. Türkiye’de bugün anayasasızlaşmanın izdüşümünde hukuk güvenliğinin hiç kimse için sağlanamadığı bir ortam mevcut. Buradan çıkarılacak yol haritası bütün ülke için yeni bir başlangıcın yapılması gerekliliğini işaret ediyor. 
“Kurultay” tanımı itibari ile partinin en yetkili karar organı olarak Türkiye’yi ileri götürebilecek bir demokrasi mücadelesi alanıdır. CHP’nin kurultay tartışması yalnızca parti içi bir mesele değil, Türkiye’nin demokratikleşme ve aydınlanma mücadelesi ile tarihsel olarak birbirine geçmiş ve ayrılamaz durumdadır. Kurultay sonucunda CHP’nin önümüzdeki dönemde alacağı rolün hayati olabileceği bir döneme girdiğimizi ifade edebiliriz. 
Başlarken pandemi sürecinde dar katılımlı bir kurultay yapılmasının CHP’nin parti kültürüyle ve geçmişinden getirdiği birikimle örtüşmediği tespitini yüksek sesle söylemek gereklidir. Tarihsel belleği ve gelecek sorumluluğu bahsedilen biçimde belirgin olan partide, tüm illerden genel merkeze kadar demokratik bir yarıştan, heyecan ve coşkudan söz edilemiyor.
Partinin uzun zamandan bu yana birikim oluşturduğu tek büyük stratejisinin AKP karşısında kurulacak bir “demokrasi ittifakı” projesi olduğunu söyleyebiliriz. Parti bu ittifakın hem kurucusu hem de yürütücüsü konumundadır. Bu iddiaya da diğer ittifak ortaklarından daha fazla inanır görüntü vermektedir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2010 yılından itibaren taşıdığı tecrübenin yansıması olan vizyonu ile ortaya konulan bu kıymetli çaba, partinin karar organlarında yeterince tartışılamamıştır. CHP, ABD partileri gibi seçimden seçime çalışmak için bir araya gelen bir seçim komitesi değil, Avrupa'nın en eski siyasi partilerinden birisidir. Bugün bütün muhalefet bileşenlerini içeren bir demokrasi ittifakının çok gerekli olduğunu tartışırken, bunun kurultayda her yönü ile tartışılıp sınırlarının çizilmesinin, parti örgütünden de rıza ve destek alınmasının gerekliliğini vurgulamalıyız. Böyle önemli bir strateji sadece kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen “elit görüşmelerine” sıkıştırılarak başarılı olamaz. 
Yine ittifak stratejisinin dayandığı “ekonomik krizin etkilerinin çokça hissedilmesi, AKP’nin oylarının azalması, Gül-Davutoğlu-Babacan’ın AKP oylarını bölmesi ve CHP’nin demokrasi ittifakı ile paydaş olarak iktidara gelmesi” senaryosunun altının doldurulması gereklidir. Son anketlere göre %30 kararsız seçmenin bulunduğu, işsiz nüfusun %25’lere dayandığı bir ortamda CHP’nin oylarının artmaması bu stratejinin tabanda karşılığının olup olmadığının yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Yerel seçimlerde resmiyette görmezden gelinen, ancak kritik değerde katkı sağlayan Kürt hareketini dışarıda bırakan veya görmezden gelen ittifak yaklaşımı da mutlaka sorgulanmalıdır. 
Partinin diğer bir yaklaşımı olarak ortaya konan “ideolojilerin reddedildiği politikasızlık” durumunun önüne geçilmelidir. Beyoğlu’nda Alper Taş’ın adaylığının yanında, Siverek’te Fatih Mehmet Bucak’ın aday gösterilmesi nasıl değerlendirilmelidir? Popülist diktatörlüğe karşı ortaya konmak istenen başka bir popülist yöntem mi olacaktır? Popülizmin şeytanlaştırılarak araçsal hale geldiği bir dönemde, halkçı-kamucu yöntem, toplumcu/popülist yeni bir toplum sözleşmesine yeniden nasıl entegre edilecektir?
İktidarda uzun süre kalmak AKP’de hantallaşma yarattığı gibi CHP’de de dinamizmin yok olmasına “nasıl olsa iktidara geliyoruz” tembelliğine yol açmaktadır. Bu rahatlık kurultayları sembolik hale dönüştürmekte, katılımcı anlayışı zayıflatmakta ve tabanla iletişimin önünü tıkamaktadır. Seçmenlerin partiyi cezalandırması (doğru tercihlere yönelmesini sağlamak amacı ile katılımcı demokrasinin eksikliğinde) imkansız hale gelmektedir. 
Yapmış olduğumuz tartışmalar sonucunda önerilerimizi aşağıda sıralamak isteriz:
Parti önce tüm seçmeni heyecana ve coşkuya sürükleyecek bir bir yol haritası, yeni bir Türkiye ütopyasına muhtaçtır.
İktidar alternatifi algısı ile tekelleşmenin getirdiği bir şey üretmeme konformizmi terk edilmeli, parti yönetimi tarihsel sorumluluk almalıdır. 
AKP sonrası bir enkaz devralınacağı unutulmadan özellikle anayasa, ekonomi, çevre,  tarım gibi çok temel alanlarda politikalar ve yapılacaklar net bir biçimde belirtilmeli ve açıklanmalıdır.
Genel geçer gündemlerde temel yurttaş hakları, laiklik, kadın, çocuk ve LGBTI+ konularında da “kim, ne der”ci politikaların bırakılması gereklidir.
Toplumsal muhalefet nezdinde karşılığı bulunan ekoloji ve feminizm hareketleri parti politikaları ve söylemleri arasında yerini almalıdır.
Üretilen politikaların aktarımı konusunda tutarlı bir dil benimsenmelidir.
CHP’nin kırmızı çizgileri tartışılarak net olarak belirlenmeli, kamuoyunda partinin hakim söylemi ve politikalarında taviz verilmemelidir.
Türkiye’nin sağ popülist otoriterlikten kurtulması için parti, en geniş demokratik ittifakı gündemine almalıdır. Dar politik sınırların ve “karşı mahalle” tanımının AKP’nin söylemlerinin belirlediği unutulmamalıdır.  
CHP’nin bir kitle partisi olduğu unutulmamalı, sol popülizmin yıkıcı örneklerinin önüne geçilmelidir.
Baykal döneminden miras, merkeze kayan neo-liberal sosyal demokrat bir parti olma çizgisi terk edilmelidir.
AKP’nin en büyük ittifakı olan sermaye çevrelerini müzakereye ve sorumluluk almaya çağıran yaklaşım terk edilmelidir. Parti yönünü en geniş ezilen kitlelere dönmeli, yeni demokratik ittifak tabanda oluşturulmalıdır.
CHP iktidarını oluşturacak, ülkeyi AKP’den daha iyi yönetecek, genç ve dinamik kadrolara ihtiyaç bulunmaktadır. CHP’nin sahip olduğu birikimi doğru kullanması önemlidir.
Tüm seçmenlerin parti içerisinde daha çok bir söz sahibi olacağı bir parti yapılanması sağlanmalıdır.
Parti yöneticileri, faaliyetlerinden sorumlu olmalı, üyeler de yöneticilerin sorumluluklarını hatırlatabilecekleri mekanizmalara sahip olmalıdır.
Tüm bunları gerçekleştirmek için partinin temel politikaları ile birlikte yurttaşların temel problemlerinin çok daha geniş katılımlı şekilde tartışılacağı, halka coşku ve umut ışığı olacak bir kurultay yapılmalıdır. Dijital mecralar, demokratik katılımı artıracak, zaman ve mekan engellerini ortadan kaldıracak şekilde CHP’nin seçim ve kurultay süreçleri ile entegre edilmelidir. 
0 notes
hakimiyet · 4 years
Photo
Tumblr media
MHP Konya'da ilçe kongreleri Ağustos ayında yapılacak https://ift.tt/2APHxCQ
MHP Konya'da ilçe kongreleri Ağustos ayında yapılacak 13. Olağan Büyük Kurultay sürecinde ilçe kongrelerini Ağustos ayında yapacaklarını belirten MHP İl Başkanı Remzi Karaarslan, "En iyi kadrolarla MHP'nin Konya'da başarı çıtasını daha da yukarı taşıyacağız" dedi.
July 10, 2020 at 06:27PM
0 notes
radyobalfm · 4 years
Text
MHP kurultayının sloganı muayyen oldu
MHP kurultayının sloganı muayyen oldu
Tumblr media
Kurultayın tarihi 15 Haziran günü toplanan MHP Başkanlık Divanı içtimasının akabinde açıklanmıştı. MHP Umum Lider Yardımcısı Semih Yalçın Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün yapılan MHP Başkanlık Divanı içtimasında, partimizin 13. Olağan Büyük Kurultayı’nın 14 Mart 2021 tarihinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmış ve Kurultay kararının, 19 Haziran günkü MYK içtimasının gündemine…
View On WordPress
0 notes
sahrahaber · 4 years
Text
Tumblr media
MHP'de 13. Olağan Büyük Kurultay gelecek yıl yapılacak https://sahrahaber.com/mhpde-13-olagan-buyuk-kurultay-gelecek-yil-yapilacak/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes