#Çay bahane

[ozgur-ce]

Günün sorusu:

-Çooook zengin olsanızda vazgeçemeyeceğiniz fakir alışkanlığınız nedir?

Örnek veriyorum 😄

-Ev sıcak ama yer çeker diye patik giymek 😅

-Biten şampuanın dibini suyla çalkalamak

-Bir lokma ile de olsa tabağın dibini sıyırmak

-Elimi sildiğim ıslak mendille ayakkabılarımı da silmeden atmamak 😂😂😂 gibi

Hadi bu kasvetli yağmurlu haftayı bitirerek birazcık gülmek hepimizin hakkı, çayın yanında yorumlarınızı bekliyorum 😊☕🥐🍒

#Cuma akşamı etkinliği #Patiklerimsiz kış olmaz #Çay bahane #Muhabbet şahane #Yaşasın haftasonu geldi #positivity

[mdnbsrn]

Etkinlik zamanıııııı 🤸😊😍

#gökyüzünüvemaviyiçoksevdiğimdoğrudur #mavi #papatya #gökyüzü #kitap #tebessüm #çay #kadrajımdan #Etkinlik bahane çay şahane

[murat-o41]

Patronuma Hastayım, Meğer Annem de Hastaymış!

Herkese Merhaba, ben Işıl, 19 yaşındayım ve Almanya'nın Frankfurt şehrinde yaşıyorum. Bir işyerinde Ausbildung yani Çıraklık yapıyorum. Patronum Serdar Bey 37 yaşında, çok yakışıklı ve karizmatik bir insan. Daha işe ilk başladığım gün çok etkilendim kendisinden. Kendisi öyle iyi bir insan ki, anlatmak mümkün değil. Sabah işe geldiğinde bütün çalışanlarla tokalaşır, hal hatır sorar ve bizlere değer verdiğini gösterir. İşyerinde çalışanların çoğu bayan, hepsinin patronuma bakışından ve arkasından konuşmalarından öğrendim ki, eğer Patronum istese, kadınların hepsi altına yatacak gibiydiler.

İşyerinde altı ayımı doldurmuştum. Çoğu zaman sabah beni Annem işe bırakır ve çıkışta da gelir alırdı. Son günlerde fark ettim ki, Annem beni işe bırakınca Patronumla sürekli sohbet etmeye başlamıştı ve bazen de birlikte birer kahve içiyorlardı. Annem 38 yaşında, 1.70 boyunda, siyah saçlı ve çok güzel bir vücuda sahip, çok güzel bir kadın. Babam ise sürekli geceleri çalıştığını bahane ederek dışarı çıkan ve öğleye kadar yatıp kimse ile ilgilenmeyen bir insan. Bir gün yine işe geldim ama Patronum yoktu. Onun kokusu olmadan o işyerinde çalışmak bile zevk vermiyordu. Üstelik o gün Aybaşım olduğu için karnım çok ağrıyordu. Adet günlerim çok sancılı oluyor. Sancıya dayanamayıp, Patronun yerine bakan kadından mazeretimi söyleyerek eve gitmek için izin istedim. Moralim bozuk bir şekilde eve döndüm. 

Kapıyı açıp içeri girdiğimde bir tuhaf oldum, çünkü evimize Patronumun kullandığı Armani marka parfüm kokusu yayılmıştı ve içerden müzik sesi geliyordu. Birden ne yapacağımı şaşırdım, koridorda kala kaldım. Evde o gün kimse olmaması lazımdı, Babam bir haftalığına Türkiyeye gitmişti ve Annem de normalinde çalışıyordu. Yavaşça Oturma odasına yaklaştım, sesler geliyordu. Geriden baktığımda ne göreyim, Annem ve Patronum oturma odasında yan yana oturuyorlar ve Çay içiyorlar. O an Anneme çok kızdım, ama ne konuştuklarını merak ettim ve içeri girmeyip sessizce geriden seyrettim. Sohbetleri çok samimi idi. Birden Annem kalktı Patronum Serkan beyin kucağına oturdu ve öyle ateşli öpüşmeye başladılar ki, sanki Annem Serkan Beyi yiyecek gibiydi, boynunu boğazını öpüp yalıyor, adamı adeta kemiriyordu. 

Annem sonra Serkan Beyin gömleğini açtı ve aşağılara doğru öperek indi, Serdar Beyin pantolonunu açıp, külodunu indirdi. Aman Tanrım, o da ne idi. Serkan Beyde bir yarak vardı ki, nerdeyse bileğim kadar. Hem uzun, hem kalın bir yarak. Annemin gözü faltaşı gibi açıldı ve "Serkan bu ne? Ben bu yarağı yerim!" diyerek, yarağı manyak gibi yalamaya başladı. Üstelik yarağın kafası bile ağzına sığmıyordu. Annem kendinden geçmiş ve "Kurban olurum ben böyle yarağa! Ama ne olur, beni çok dikkatli ve alıştıra alıştıra sik, yoksa amımı yırtar bu yarak!" diyordu. Patronum da hınzır hınzır gülüp, "Eğer korkuyorsan, alamam bunun hepsini diyorsan, sadece yalayarak boşalt beni de ben gideyim!" diyordu. Annem ise, "Ben bu yarağı yemek için aylardır peşinden dolanıyorum, ne olursa olsun ben bunu yiyeceğim!" diyordu.

Annem yarağı bir süre yaladıktan sonra, "Hadi yatakodasına geçelim!" diyerek Serkan beyin elinden tutup kalktılar, ben de hemen odama kaçıp saklandım. Odamda saklandığım yerden Annemin yatakodasını rahat görebiliyordum. Bunlar yatak odasına geçtiler, evde kimse yok nasılsa diye kapıyı kapamadılar bile. İkisi de soyunup yatağa geçtiler. Annem Serkan Beyin yarağından ağzını alamıyordu. Serkan Bey Annemi sırtüstü yatırıp bacakları arasına yumuldu ve Annemin amını yalamaya başladı. Koskoca Patronum, o kadar saygı duyduğum, uğruna öleceğim insan, annemin amını yalıyordu. Ve inanamadım, yarım saatten fazla yaladı Annemin amını. Annem, bilmem ama, en az 4-5 kez orgazm oldu ve sürekli "Serkan yeter artık, gir icime, sik amımı!" diye bağırıyordu. En sonunda Serkan bey, "Kalk bakalım amına koyduğumun Kaltağı, sen çık üstüme de, yarağımı kafana göre amına al!" deyince, şok oldum. Düşündüm ki Annem her an bir tane tokat patlatacak Patronuma diye, ama Patronum öyle küfürlü konuştukça Annem daha çok kuduruyordu...

İnternette çok pørnøfilm seyrettim, ama öyle bir yarak görmedim. Sanki uçuşa hazır bir Roket gibi, dimdik duruyordu. Serkan Bey sırtüstü yattı. Annemin bacakları titreye titreye Patronumun üstüne çıktı ve yarağı amının ağzına sürtmeye başladı. Anladığım kadarıyla çok da korkuyordu. Serkan Bey, "Orosbu otur artık yarağımın üstüne!" demesi ile Annemin kalçasından tutup Annemi yarağının üstüne çekti. Annem yavaş yavaş Serkan beyin yarağına oturmaya başladı. Yarrağın kafası yavaş yavaş Annemin amına giriyordu. Ama yarak amına girerken öyle bir bağırıyordu ki, sanki biri Anneme işkence yapıyordu. Gözlerime inanmak bile istemiyordum, Annem hem bağırıyor, hem yalvarıyor, hem de o koca yarağın yarısını içine alıyordu...

Serkan Bey de bir yandan Annemin memelerini emiyor, bir yandan da parmağını Annemin götüne sokuyor, Anneme, "Vay Orosbu vay, banamısın demedin, yarısını aldın hemen!" diyordu. İnanamadım ama, sonunda Annem o koca yarağı köküne kadar almıştı. Almıştı almasına, ama öyle bir bağırıyordu ki, tüm mahalleyi ayağa kaldıracaktı. Yarak köküne kadar amına girmiş, Annem hiç kımıldamadan oturup kalmıştı. Patronum Annemim kalçalarından tutup, Annemi kaldırıp oturtmaya çalışınca, Annem, "Serkan, kurban olurum senin yarağına, ama bırak ta şu Orosbun biraz nefes alsın! Ne olur kızma ama, biraz alışayım bu yarağa!" dedi. Ama Serkan Bey durmak istemiyordu, alttan vurdurmaya başladı. Annem, "Geberdim, yapma! Bekle biraz!" diye bağırıyor, Patronum ise durmadan vurduyordu. Az sonra Annemin bağırmaları yavaş yavaş kesildi ve oturup kalkmaya başladı. Ama her yarağın başına kadar çıkıp geri oturduğunda Annemin amından öyle sıvılar akıyordu ki, sormayın...

Patronum Annemi yarım saate yakın sikti, hem de her pozisyonda. Annem en az 4-5 kez de sikilirken Orgazm oldu. İçeriye dalmamak için kendimi zor tuttum, Annemi o yarağın üstünden indirip, ben oturacaktım nerdeyse. Ama Annemden çok çekindim ve yapmadım. Annem Patronuma yalvarıyordu, "Serkanım öldüm geberdim, gel artık yarağına kurban olduğum!" diyordu, ama Patronumun aldırış etmiyor ve Annemi sikmeye devam ediyordu. Serkan Bey yarrağını Annemin amından çıkardı ve Annemi birden çevirerek domalttı ve arkasına yanaştı. Annem birden çırpınarak bağırmaya başladı, "Serkan kurban olayım sakın ordan sokma!" diyordu. Ama Serkan bey annemin götüne yarağının başını sokmuştu bile. Annem ağlayarak yalvarıyordu, "Serkan lütfen çıkar! Yırttın götümü!" diyordu. Serkan Bey ise kudurmuş gibi yükleniyordu. Gözlerime inanamadım yine, sonunda Annemin götüne o kocaman yarağını köküne kadar soktu. Annemin birden sesi soluğu kesilmiş, ölü gibi yatıyordu, sanki bayılmıştı... 

Patronum 20 dakikaya yakın da Annemin götünü sikip dağıttıktan sonra, birden hırlar gibi bağırarak durdu ve titremeye başladı. Sanırım Annemin götüne boşalmıştı. Sonra da Annemin üzerine yığılıp kaldı. 3-4 dakika sonra Annemin götünden yarağını çıkarırken, sanki Annemin götünden bir ölü yılan çıkıyordu. Sonra ikisi de duşa geçtiler, Annem çok zor yürüyebiliyordu. Ben ise saklandığım yerde kıskançlıktan ölebilirdim. Onları sikişirken seyrederken kaç kez Orgazm olduğumu hatırlamıyorum bile. Ama o saat kendime yemin ettim, ne olursa olsun Patronumun o yarağını ben de yiyeceğim diye! 

İlerleyen günlerde Annem sürekli sevinçten uçuyordu. Patronum ise bana karşı biraz daha mesafeli davranıyordu, ne de olsa Annemi sikiyordu! 

[Işıl]

[asirsizarsiz]

Hayatını anlatan bir alıntı bırak desem?

Ben şimdi sana, “Ben iyi bir adam değilim, bırak, benimle uğraşma.” diyeceğim. Sen diyeceksin ki “Yok, sen aslında iyi bir adamsın.” “Değilim” diyeceğim, “bu kadar kadın yanılmış olamaz.” “Bu kez farklı,” diyeceksin, “ben farklıyım.” “Bunu duymuştım daha önce.” diyeceğim. “Bende ilginç bulduğun ne varsa sana doğru çeken, virgülüne bile dokunmadan aynı şeyleri bahane edip beni terk edeceksin.” diyeceğim. “Asla böyle bir şey olmayacak.” diyeceksin. Gülümseyerek, “Bunu da daha önce duymuştum.” diyeceğim. Konuşmaya yelteneceksin. “Sus” diyeceğim. “Sus. Söylenebilecek her şeyi daha önce duydum. Kendini yorma.” diyeceğim. “Usulca kalk ve git buradan. Ve çıkarken bana bir oralet söyle. Çünkü böyle zamanlarda oralet içmek gerekir. İnsan keyifliyken çay, hüzünlüyken de rakı içmeli. Boktan bir tekrarı durup durup yaşıyorsa da, oralet.”

[ceyyn]

Ben şimdi sana, “Ben iyi bir adam değilim, bırak, benimle uğraşma.” diyeceğim. Sen diyeceksin ki “Yok, sen aslında iyi bir adamsın.” “Değilim” diyeceğim, “bu kadar kadın yanılmış olamaz.” “Bu kez farklı,” diyeceksin, “ben farklıyım.” “Bunu duymuştım daha önce.” diyeceğim. “Bende ilginç bulduğun ne varsa sana doğru çeken, virgülüne bile dokunmadan aynı şeyleri bahane edip beni terk edeceksin.” diyeceğim. “Asla böyle bir şey olmayacak.” diyeceksin. Gülümseyerek, “Bunu da daha önce duymuştum.” diyeceğim. Konuşmaya yelteneceksin. “Sus” diyeceğim. “Sus. Söylenebilecek her şeyi daha önce duydum. Kendini yorma.” diyeceğim. “Usulca kalk ve git buradan. Ve çıkarken bana bir oralet söyle. Çünkü böyle zamanlarda oralet içmek gerekir. İnsan keyifliyken çay, hüzünlüyken de rakı içmeli. Boktan bir tekrarı durup durup yaşıyorsa da, oralet.

#postlarım #uzayagitmekistiyorum #cirkinkadininutopyasi #spotify #superkursunaskr #iyiyimlaben #kaanbubelli #kakaollusut #bugeceicelim #coupleedit #fecir #couple #julietinkirikalbi #ahududuluvodka #lostonyoubabe #istanbulfatihiii #uykusuzlukbelirtisi #unpourlaroute #kitaptan alıntı #virgulleayrilmis #kitap alintilari #edebiyat

[34-mavi]

. 🌾💛🌾 DOSTLARIMA..🌾💛🌾

Mutlu pazarlar 🏖️🍧🍨🎵🎶🎧🏖️

Yanında sevinçleri yaşayıp sonsuz huzur bulduğum, rahat davrandığım, kahkahanın enn güzelini attığım, muhabbetine asla doyamadığım insanlar BEN im servetimdir!

Yani; Gönül ne kahve ister ne kahvehane!...

Gönül Sizlerle muhabbet ister;

Çay Kahve Bahane!...

Afiyet Bal Şeker Olsun..

Muhabbetimiz Bol Olsun

🌾💛🌾 🩵Mavi 🩵🌾💛🌾

🌾💛🌾 Sevgilerimle 🌾💛🌾

#💙💞🌺 ⓜ️avi̇🌺💞💙 #mavipost

[ruhsuzvehuysuzz]

Ben şimdi sana, “Ben iyi bir kadın değilim, bırak, benimle uğraşma.” diyeceğim. Sen diyeceksin ki “Yok, sen aslında iyi bir kadınsın.” “Değilim” diyeceğim, “bu kadar adam yanılmış olamaz.” “Bu kez farklı,” diyeceksin, “ben farklıyım.” “Bunu duymuştım daha önce.” diyeceğim. “Bende ilginç bulduğun ne varsa sana doğru çeken, virgülüne bile dokunmadan aynı şeyleri bahane edip beni terk edeceksin.” diyeceğim. “Asla böyle bir şey olmayacak.” diyeceksin. Gülümseyerek, “Bunu da daha önce duymuştum.” diyeceğim. Konuşmaya yelteneceksin. “Sus” diyeceğim. “Sus. Söylenebilecek her şeyi daha önce duydum. Kendini yorma.” diyeceğim. “Usulca kalk ve git buradan. Ve çıkarken bana bir kahve söyle. Çünkü böyle zamanlarda kahve içmek gerekir. İnsan keyifliyken çay, hüzünlüyken de rakı içmeli. Boktan bir tekrarı durup durup yaşıyorsa da, kahve .”

#umutbittigezegeniyakin #omzunevim #bokmutluyuzaqq #alinti #sevimliucube #iyiyimlaben #postlarim #3391kilometre

[sonumuamma]

Bitirmeye çalıştığımız dünya işleri, dünyanın umurunda bile değil

Çay kahve bahane 

Çay vazgeçilmezim kahve keyiflerim

[kelebsblog]

Bir bahane bul,

mesela ...

o bensiz çay içemiyor,

çayı da beni de demli seviyor de ...

gel ! …🕊️🌼🖤

[sillagen]

Bulaşık yıkamak isteyen bizim eve gelsin. Tatlı yaparım ona çay da veririm. Bulaşık makinesi var 🤝🏻 bizim eve gelmek isteyene adres vereceğim. Bulaşık bahane seni görmek şahane diyen de uğrayabilir. Böyle gelirseniz tatlı kadar tatlı bence ben varım 🤝🏻 yeterli diye düşünüyorum.

[murat-o41]

Patronuma Hastayım, Meğer Annem de Hastaymış! (Işıl 19 Y., Frankfurt / Almanya)

Herkese Merhaba, ben Işıl, 19 yaşındayım ve Almanya'nın Frankfurt şehrinde yaşıyorum. Bir işyerinde Ausbildung yani Çıraklık yapıyorum. Patronum Serdar Bey 37 yaşında, çok yakışıklı ve karizmatik bir insan. Daha işe ilk başladığım gün çok etkilendim kendisinden. Kendisi öyle iyi bir insan ki, anlatmak mümkün değil. Sabah işe geldiğinde bütün çalışanlarla tokalaşır, hal hatır sorar ve bizlere değer verdiğini gösterir. İşyerinde çalışanların çoğu bayan, hepsinin patronuma bakışından ve arkasından konuşmalarından öğrendim ki, eğer Patronum istese, kadınların hepsi altına yatacak gibiydiler.

İşyerinde altı ayımı doldurmuştum. Çoğu zaman sabah beni Annem işe bırakır ve çıkışta da gelir alırdı. Son günlerde fark ettim ki, Annem beni işe bırakınca Patronumla sürekli sohbet etmeye başlamıştı ve bazen de birlikte birer kahve içiyorlardı. Annem 38 yaşında, 1.70 boyunda, siyah saçlı ve çok güzel bir vücuda sahip, çok güzel bir kadın. Babam ise sürekli geceleri çalıştığını bahane ederek dışarı çıkan ve öğleye kadar yatıp kimse ile ilgilenmeyen bir insan. Bir gün yine işe geldim ama Patronum yoktu. Onun kokusu olmadan o işyerinde çalışmak bile zevk vermiyordu. Üstelik o gün Aybaşım olduğu için karnım çok ağrıyordu. Adet günlerim çok sancılı oluyor. Sancıya dayanamayıp, Patronun yerine bakan kadından mazeretimi söyleyerek eve gitmek için izin istedim. Moralim bozuk bir şekilde eve döndüm.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde bir tuhaf oldum, çünkü evimize Patronumun kullandığı Armani marka parfüm kokusu yayılmıştı ve içerden müzik sesi geliyordu. Birden ne yapacağımı şaşırdım, koridorda kala kaldım. Evde o gün kimse olmaması lazımdı, Babam bir haftalığına Türkiyeye gitmişti ve Annem de normalinde çalışıyordu. Yavaşça Oturma odasına yaklaştım, sesler geliyordu. Geriden baktığımda ne göreyim, Annem ve Patronum oturma odasında yan yana oturuyorlar ve Çay içiyorlar. O an Anneme çok kızdım, ama ne konuştuklarını merak ettim ve içeri girmeyip sessizce geriden seyrettim. Sohbetleri çok samimi idi. Birden Annem kalktı Patronum Serkan beyin kucağına oturdu ve öyle ateşli öpüşmeye başladılar ki, sanki Annem Serkan Beyi yiyecek gibiydi, boynunu boğazını öpüp yalıyor, adamı adeta kemiriyordu.

Annem sonra Serkan Beyin gömleğini açtı ve aşağılara doğru öperek indi, Serdar Beyin pantolonunu açıp, külodunu indirdi. Aman Tanrım, o da ne idi. Serkan Beyde bir yarak vardı ki, nerdeyse bileğim kadar. Hem uzun, hem kalın bir yarak. Annemin gözü faltaşı gibi açıldı ve "Serkan bu ne? Ben bu yarağı yerim!" diyerek, yarağı manyak gibi yalamaya başladı. Üstelik yarağın kafası bile ağzına sığmıyordu. Annem kendinden geçmiş ve "Kurban olurum ben böyle yarağa! Ama ne olur, beni çok dikkatli ve alıştıra alıştıra sik, yoksa amımı yırtar bu yarak!" diyordu. Patronum da hınzır hınzır gülüp, "Eğer korkuyorsan, alamam bunun hepsini diyorsan, sadece yalayarak boşalt beni de ben gideyim!" diyordu. Annem ise, "Ben bu yarağı yemek için aylardır peşinden dolanıyorum, ne olursa olsun ben bunu yiyeceğim!" diyordu.

Annem yarağı bir süre yaladıktan sonra, "Hadi yatakodasına geçelim!" diyerek Serkan beyin elinden tutup kalktılar, ben de hemen odama kaçıp saklandım. Odamda saklandığım yerden Annemin yatakodasını rahat görebiliyordum. Bunlar yatak odasına geçtiler, evde kimse yok nasılsa diye kapıyı kapamadılar bile. İkisi de soyunup yatağa geçtiler. Annem Serkan Beyin yarağından ağzını alamıyordu. Serkan Bey Annemi sırtüstü yatırıp bacakları arasına yumuldu ve Annemin amını yalamaya başladı. Koskoca Patronum, o kadar saygı duyduğum, uğruna öleceğim insan, annemin amını yalıyordu. Ve inanamadım, yarım saatten fazla yaladı Annemin amını. Annem, bilmem ama, en az 4-5 kez orgazm oldu ve sürekli "Serkan yeter artık, gir icime, sik amımı!" diye bağırıyordu. En sonunda Serkan bey, "Kalk bakalım amına koyduğumun Kaltağı, sen çık üstüme de, yarağımı kafana göre amına al!" deyince, şok oldum. Düşündüm ki Annem her an bir tane tokat patlatacak Patronuma diye, ama Patronum öyle küfürlü konuştukça Annem daha çok kuduruyordu...

İnternette çok pørnøfilm seyrettim, ama öyle bir yarak görmedim. Sanki uçuşa hazır bir Roket gibi, dimdik duruyordu. Serkan Bey sırtüstü yattı. Annemin bacakları titreye titreye Patronumun üstüne çıktı ve yarağı amının ağzına sürtmeye başladı. Anladığım kadarıyla çok da korkuyordu. Serkan Bey, "Orosbu otur artık yarağımın üstüne!" demesi ile Annemin kalçasından tutup Annemi yarağının üstüne çekti. Annem yavaş yavaş Serkan beyin yarağına oturmaya başladı. Yarrağın kafası yavaş yavaş Annemin amına giriyordu. Ama yarak amına girerken öyle bir bağırıyordu ki, sanki biri Anneme işkence yapıyordu. Gözlerime inanmak bile istemiyordum, Annem hem bağırıyor, hem yalvarıyor, hem de o koca yarağın yarısını içine alıyordu...

Serkan Bey de bir yandan Annemin memelerini emiyor, bir yandan da parmağını Annemin götüne sokuyor, Anneme, "Vay Orosbu vay, banamısın demedin, yarısını aldın hemen!" diyordu. İnanamadım ama, sonunda Annem o koca yarağı köküne kadar almıştı. Almıştı almasına, ama öyle bir bağırıyordu ki, tüm mahalleyi ayağa kaldıracaktı. Yarak köküne kadar amına girmiş, Annem hiç kımıldamadan oturup kalmıştı. Patronum Annemim kalçalarından tutup, Annemi kaldırıp oturtmaya çalışınca, Annem, "Serkan, kurban olurum senin yarağına, ama bırak ta şu Orosbun biraz nefes alsın! Ne olur kızma ama, biraz alışayım bu yarağa!" dedi. Ama Serkan Bey durmak istemiyordu, alttan vurdurmaya başladı. Annem, "Geberdim, yapma! Bekle biraz!" diye bağırıyor, Patronum ise durmadan vurduyordu. Az sonra Annemin bağırmaları yavaş yavaş kesildi ve oturup kalkmaya başladı. Ama her yarağın başına kadar çıkıp geri oturduğunda Annemin amından öyle sıvılar akıyordu ki, sormayın...

Patronum Annemi yarım saate yakın sikti, hem de her pozisyonda. Annem en az 4-5 kez de sikilirken Orgazm oldu. İçeriye dalmamak için kendimi zor tuttum, Annemi o yarağın üstünden indirip, ben oturacaktım nerdeyse. Ama Annemden çok çekindim ve yapmadım. Annem Patronuma yalvarıyordu, "Serkanım öldüm geberdim, gel artık yarağına kurban olduğum!" diyordu, ama Patronumun aldırış etmiyor ve Annemi sikmeye devam ediyordu. Serkan Bey yarrağını Annemin amından çıkardı ve Annemi birden çevirerek domalttı ve arkasına yanaştı. Annem birden çırpınarak bağırmaya başladı, "Serkan kurban olayım sakın ordan sokma!" diyordu. Ama Serkan bey annemin götüne yarağının başını sokmuştu bile. Annem ağlayarak yalvarıyordu, "Serkan lütfen çıkar! Yırttın götümü!" diyordu. Serkan Bey ise kudurmuş gibi yükleniyordu. Gözlerime inanamadım yine, sonunda Annemin götüne o kocaman yarağını köküne kadar soktu. Annemin birden sesi soluğu kesilmiş, ölü gibi yatıyordu, sanki bayılmıştı...

Patronum 20 dakikaya yakın da Annemin götünü sikip dağıttıktan sonra, birden hırlar gibi bağırarak durdu ve titremeye başladı. Sanırım Annemin götüne boşalmıştı. Sonra da Annemin üzerine yığılıp kaldı. 3-4 dakika sonra Annemin götünden yarağını çıkarırken, sanki Annemin götünden bir ölü yılan çıkıyordu. Sonra ikisi de duşa geçtiler, Annem çok zor yürüyebiliyordu. Ben ise saklandığım yerde kıskançlıktan ölebilirdim. Onları sikişirken seyrederken kaç kez Orgazm olduğumu hatırlamıyorum bile. Ama o saat kendime yemin ettim, ne olursa olsun Patronumun o yarağını ben de yiyeceğim diye!

İlerleyen günlerde Annem sürekli sevinçten uçuyordu. Patronum ise bana karşı biraz daha mesafeli davranıyordu, ne de olsa Annemi sikiyordu!

[Işıl]

[stnblmavi]

Bazen sadece anlatmak istersin,

Anlamazlar…

Dinlemezler…

Duymazlar…

Bazen anlatmak istersin,

Hiç tanımadığın birine,

Herşeyini anlatmak istersin.

Herhangi bir şehrin,

Rastgele bir telefon numarasını çevirip,

Anlatmak istersin.

Yüreğine, kalbinin sesini dinletemediğinde,

Yabancı birine anlatmak istersin,

İçini dökmek istersin,

Dertlerine derman olmasını istersin,

Gecene gündüz,

Kışına Bahar,

Hüznüne huzur olmasını,

Sana seni anlatmasını beklersin.

Kağıda dökemediklerini,

Kelimelere dökmek istersin,

Sustuklarını yüreğin ağzına getirir,

Söylemek istersin.

Bazen dinlemek istersin,

Herkesi, herşeyi,

Kendini dinlemek belki de.

Bir yabancı sesin sana iyi geleceğini umarak,

Dinlemek istersin.

Dinle(n)mek istersin,

Yüreğinin sesini dinlemek,

Kendinle baş başa kalıp dinlenmek,

Bazen de duymak istersin,

Dost sohbetinin keyfini,

İliklerinde hissederek,

Sesini duymak istersin.

Sıcak bir çay eşliğinde,

Kahveyi bahane edip,

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olduğunu duymak istersin…

Bazen de kendi yazdığın hayat şiirini

Anlamak, dinlemek, duymak istersin…

@stnblmavi

‘Ekrem Yener’

‘Bir çay içimi şiirler’

#stnblmavi #ekrem yener #stnblhzn

[yazan-kalem-siyah06]

Bir Bahane BuL

MeseLa

O Bensiz Çay İçemiyor de

Çayı da Beni de

DemLi Seviyor de GeL

[cicekbozugu]

annem bi yere çay içmeye gidelim diyo iki haftadır sürekli bi şey çıktı ya da biz bahane ürettik hayır dedik bugün artık daha fazla üzülmesin diye hadi gidelim dedim yürüyüşe çıktı askim ballim gittiğimiz yerde de yürüyebilirdin

[oluruvar]

Tez için dokuzla on bir arası bire bir görüşmeye gitmemiz gerekiyordu hocayla. Biz daha hiç gitmemiştik. Zaten çok tedirgin ve sorumsuz hissediyorduk hiç gitmediğimiz için. Bugün de son dakika azıcık gözlerimi dinlendireyim derken uyuyakalmışım, arkadaşım da aynı şekilde uyuyakalmış. Saat on buçukta aradı beni. "Gitsek mi gitmesek mi, zaten yağmur yağıyor, biz gidene kadar hoca giderse boş yere gitmiş oluruz" falan derken "ya hiç gitmedik, çok sorumsuzluk bu, hiç değilse bugün gidip bakalım" dedik. Çıktık bi şekilde. On bir buçukta okuldaydık. Hocanın odasına gittik. "Hocam çok özür dileriz geç kaldık" dedik. "Ne geç kalması ya" dedi çwöxşwlg biz şok olduk. "Dokuzla on bir arası yazmışsınız ya hocam" dedik. "Yok canım zaten gelseniz de kapıda bekleyecektiniz bir sürü öğrenci vardı" dedi. O kadar rahatladık ki anlatamam, gidene kadar ne bahane bulsak diye düşünüp durmuştuk iwldşwşg sonra baya tatlı tatlı konuştuk. Hoca zaten çok samimi ve sevecen. Biz konuşurken biri pasta getirdi. Hoca "onu üçe bölsenize" dedi. Getiren kadın "daha var ben getireyim" dedi. İstemedik ama çok ısrar ettiler. Tezi konuşurken bi yandan pasta yemeye başladık ve baya güzeldi çwçflwigşeşg. Üstüne hoca ısrarla gidin çay alın kendinize dedi, bi de çay içtik o da güzeldi wşvlwşgşeş. Tezimi okudu, baya beğendi. "Hiçbir kusuru yok çok doğru gidiyorsun aynen böyle devam et" dedi. Ben kendimden hiç emin değilken böyle söylemesi içimi aşırı rahatlattı ve bana gaz verdi. Azarlanacağımızı düşünerek gergin bi şekilde gidip böyle güzel ağırlanmak, pasta ve çay verilmesi, tezimin beğenilmesi falan hiç beklediğimiz şeyler değildi. Aşırı mutlu olarak geldim eve wifşwşvşdihi hoş bi gün <3

[kral-adam-58]

Bir bahane bul,

mesela ...

o bensiz çay içemiyor,

çayı da beni de demli seviyor de ...

gel !