Tumgik
sinestezii · 4 days
Text
https://sinestezii.tumblr.com/ask
Haydi bana şarkılar gönderin.
0 notes
sinestezii · 5 days
Text
🤍
0 notes
sinestezii · 6 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Sonra İlayda neden Parisien oldu 🐶
2 notes · View notes
sinestezii · 6 days
Text
Tumblr media
“Benim yüzüm budur sanıyorum
Tarife göre bir atımlık tedirgin
Gününe göre azıcık anlaşılmaz
Geceye sorarsanız bir yere yolcu.”
1 note · View note
sinestezii · 10 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Başladığım noktalara, sokak tabelalarına döndüm; ormanlara karıştım. Sen şefkat ile karşılanan, sarılıp sarınan bir acısın göğsümde, çocukluğumun ilk yolculuğundan beri:
2 notes · View notes
sinestezii · 13 days
Text
youtube
0 notes
sinestezii · 14 days
Text
Uyku saatimi geçirdim çünkü ülkemin bütün sokaklarına kazımak isterdim: İnsanlara, dönebilecekleri bir ülke bırakın. İnsanların büyüdükleri toprakları ellerinden, yüreklerinden almayın. Kimsesiz kalırlar.
2 notes · View notes
sinestezii · 14 days
Text
Tumblr media
“… kısa bir geçmişte yaşadığımız yılların sergilediği oyun, içimizde bir şeyleri yıktı.”
0 notes
sinestezii · 14 days
Text
Tam olarak şöyle bir sabah: 🫠
0 notes
sinestezii · 15 days
Text
Tumblr media
Yaklaşık bir hafta önce, kalbim türlü işkencelere maruz bırakıldı. Hırpalandı ve yoruldu. Yine içimde bir sır gibi büyümesin diye saklamadım hüznümü bu kez. Ama alışkanlıkları sebebiyle, acısını ağzından çıkacak kelimelere dökmekte öyle çok zorlanan bir İlayda'yım ki ben, bu ağırlığı yeterince betimleyebilmek için türlü işkencelerden, doğal felaketlerden roller çaldım. Her bir afetin yahut felaketin öznesi yerine kalbimi yerleştirdim, anlattım da anlattım. Hafifledik mi? Elbette daha iyiyiz (kalbim ve ben). -Karşılarına iki kelam etmek üzere oturduğumda, onlar tarafından anlaşılma ümidimi içimde kırmayan canım insanların varlığına da elbette çok şükür. - Ama günlerdir ilk defa, tam anlamıyla şu “an”, ferahlattı içimi.
"Mutluluk" her insanın onlarca motivasyonla kendine göre anlam yüklediği ve bu yüzden herkesin gönlüne göre anlam kazanan bir duygu, biliyorum. Fakat benim, göğsümde ki ağırlığın tam olarak hangi noktada dinginleşebileceğini öngöremediğim mutsuzluğumun ortasında, mucizevi bulduğum muazzam bir mutluluk anı’ydı bu. Çünkü neden? Çünkü hayatta hiçbir şeyim az olmadı şu hayalim kadar. Hiçbir şeyi istemedim onu istediğim kadar. Çok istediğim için mi her yönüyle ve defaatle bununla sınanıyorum? Bilemem. Önemli de değil. Bugün bu yazı bir mutluluk bildirimidir! Çoğaltalım.
2 notes · View notes
sinestezii · 16 days
Text
Tumblr media
Hadisenibirazdahaseveyim. 💝
1 note · View note
sinestezii · 17 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Yıl 2018, yıllardır içimde büyüttüğüm bir hayale sıkı sıkı sarılmışım; hayalim de öyle masum ki, tertemiz ve kendi hâlimizde bir yol tutturmuşuz. Fakat herkes ve hatta kalbimin çemberi dışında kalan nesneler bile sanki biz, asrın en hatalı işiymişiz gibi karşımızda durmuş. Ben öyle çok inanıyorum ki kendime, hayalime, tutturduğum yola; doğanın, kaderin ya da şansın tüm zorlamasına rağmen direniyorum. Ve hatta kalbimin üzerinde bir ağırlık gibi taşıyorum ondan uzaklaştığım her anı.
Hastalıklar, kavgalar, yalnız bırakılmalar (sanki daha fazla bırakılabilirmiş gibi) ile sınanıp duruyorum. Derken o hayalin ilk minik parçasına bir adım atarak bu kente geliyorum. Kısacık kalıp dönüyorum. Çabucak geri geleceğimi sanıyorum. Olmuyor ama. Pandemi dönemi gelip çatıyor. Sokağa çıkma yasağı var, belirsizlik almış başını gitmiş, gidemiyorum ama kalamıyorum da. Gün geçtikçe çevremdekilerden yükselen her yorum tuttuğum yolun hayırsızlığına, imkansızlığına çalan cümleler kuruyor. Bense bir rüyadan ve imgeleri tesadüf olamayacak kadar güzel birinden cesaret buluyorum. Bütün bunların iç bilinciyle yeniden geleceğime inanıyorum. Bütün bunlar tesadüf olamaz çünkü. Yine de yoruluyorum. Öyle içsel bir yorgunlukta, çıkmazda olduğum bir gün bu sokağın fotoğrafını tesadüfen instagramda görüyorum. Kalbimden bu sokakta oturmaya ilişkin bir dua geçiyor. Sonra çok turistik buluyorum burayı. Bu sokağa bakan bir sokak dileğinde karar kılıyorum böylece. Diyorum ki “hemen bu sokak olmasın ama buraya da çok yakın, burayı gören bir yer olsun oturacağım yer.”
Vizeler, evraklar, polis kontrolünde ülkeye alınmayışlarım, inadım, teslimiyet sınırım, şaşkınlığım ama sonunda Marburg’a dönüşüm…
Aradan bir yıla yakın zaman geçiyor. Ben ev bulmak konusunda sıkışıp kalmışım. Bulduğum ilk eve, ev çok eski de olsa, içime sinmese de ve hiç eşyam olmasa da tamam diyorum. Taşınırken kendi kişisel eşyalarımı eve bırakıp İstanbul’a gidiyorum. Babamın ameliyat olması lazım ve benim yeni evimi temizlemeye bile vaktim yok. Dönüyorum, karantinada kalıyorum. Evimi temizliyorum. Nisan ortasındayız. Karantina sonrası ilk defa alışveriş için sokağa çıkıyorum. Hava mis gibi. Çıkıp minik marketin sokağına yöneldiğim anda bu çiçekleri görüp şok geçiriyorum güzelliği karşısında. Hayranlıkla biraz ilerledikten sonra o sokağın bu sokak olduğunu, bilinçsiz biçimde buraya taşındığımı; üstelik tam da buraya bakan, burayı kesen sokakta üç öte binada oturduğumu fark ediyorum.
Yani o soru kalbimin kapısına dayanıyor yeniden: “Allah’ım yine, bunu ben senden dilediğim için mi oldu yoksa sen olacağı için mi bana bunu dilettirdin?”
Bu soruyu, sorunun cevabını bilsem de öyle çok seviyorum ki. Tertemiz, çaba ile bezenen ve en nihayetinde dinginliğini bulan pek çok şeyin ardından bana tekrar tekrar sordurttuğun için, bin şükür. Yanıtını bile bile bunu seninle şükür hissiyle konuşacağım, bir ömür. Buna da bin şükür. Ve bu kentin beni yıpratan, ömrüme göründüğünden çok daha fazla yaş ekleyen onlarca yönüne rağmen; neden buradaydım, burada olmalıydım? Sen neden yollarım buraya çıksın istedin? Varmam gereken neresiydi, kimdi? gibi soruların henüz kavrayamadığım cevaplarına da böyle varacağımı biliyorum. Çünkü zaten hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın. Senin kalbimi korumadığın bir an yok ki ben dilediğimin, ağzımdan çıkan kelamın, gönlümden geçen niyetin farkına varmayayım, fevriliğine kapılayım.
0 notes
sinestezii · 19 days
Text
Bugüngüzelolsun.
0 notes
sinestezii · 22 days
Text
Tumblr media
Gül suyu yapmak için bile olsa elim gülleri koparmaya, yaprakları ayırmaya gitmiyor hiç. Buna hakkım yokmuş gibi bir his hâli doluyor içim. “Doğa üzerinde ki hiçbir canlıdan tek parça çalmaya hakkın yok senin İlayda” sesi yükseliyor yine içimde.
Yine de gurbette bizim bayramımız da böyle işte. Dinginleşeceğiz, frekanslarımızı yükselteceğiz, içimizi ferahlatacağız. Yarın misler gibi kokarak çıktığımız yolda, içimizde kimsenin farkında olmadığı bir bayramla, rekabet hukuku ihlalleri üzerine yazdığımız bir iş günü olacak. Bunadaşükür.
Perşembe Mark’ı ziyaret edecek olmanın ilginç bir güzelliği var ama. Bu kent ile aramda ki tek bağ olabilir mi bu?
0 notes
sinestezii · 22 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Bu yolun beni döndürdüğü yeri bir ömür unutmam.
2 notes · View notes
sinestezii · 22 days
Text
Ben kiminle bayramlaşacağım arkadaşlar?
Bana acil bayramlaşacak insan bulun.
Teravihden sonra ilk gördüğüm yaşlı Alman dedenin yahut teyzenin elini öpsem yaşanacak şoktan korkuyorum. Skskdk
2 notes · View notes
sinestezii · 25 days
Text
Tumblr media
Marburg’a bahar geldiyse el mahkum yol kenarı çiçekleri sevilecek.
Bu son ama güzel bir bahar olsun burada. Anılarımız güzel kalsın. Amin.🌸
2 notes · View notes