Uzun süredir çok aktif olarak kullanmıyorum burayı. Bazen kısa bir girip çıkıyorum. Aman Allahım yüzüm kızarıyor bazı takibe gelenleri görünce engelle engelle bitmiyor. Lütfen lütfen ben sizin için tamamen yanlış kapıyım. Bir defolun gidin bahçemden.
Rabbim sabırlar versin. Yaşanan bu acıların sonunda mükafatınıda versin. Adıyaman Gölbaşı memleketim benim. Her şeyimin herkesimin orada olduğu yer. Deprem olduğunda şükür orada değildim demedim hiçbir zaman. Tersine orada olaydımda keşke dedim. Olmalıydım ki bir yardımım donmalıydı.
Deprem benim bedenime burmadı belki ama ruhum enkazda kaldı. Aileme, arkadaşlarıma, komşularıma, dostlarıma, çocukluğuma, doğup büyüdüğüm Gölbaşı’na vurdu. Yer yarılmış içine girmiş Gölbaşım… dünyam kaldı altında, dostlarımız kaldı. Şimdi herkes gözü yaşlı başka yerlere gidiyor. Yaşadıkları, büyüdükleri, ağlayıp güldükleri memleketlerini geride bırakarak.
Depremin 7. Günü Adıyaman’da enkazda çıkarılan genç kızımız. Şunları anlatmış “ 3 saattir buradayım, bir küçük çocuk beni Adıyaman sokaklarında gezdirdi. Yemek yedirdiler su içirdiler” …..
Can oğlum özlemiş beni, “bir tek senin adını yazarım biz de yamuk olmaz” diyor. Zamanı gelince Allah temiz huylu birini nasip ederse onun adını da yazarsın evlat. ☺️ dün sabah aradı genelde sabah aramazdı. “ seni rüyamda gördüm deprem olmuş ve sen ölmüşsün, ben rüyanın etkisinden çıkamıyorum” diye hüngür hüngür ağlıyor. Allah’ım ya boğazıma düğümlendi her şey ağlamamalıyım ki çocuğum daha da üzülmesin. Kendi mi o kadar sıkmışım ki başım ağrımaya başladı (ki zaten çok sık ağrır ve bir tuttu mu üç gün geçmez) ben de çok özledim can oğlumu.
Yaşadığım yere taşındığım zamandan bu yana karşı dairem hep boştu. Ev sahibi ihtiyacı olmadığı için kiraya vermiyor. Ama şu son zamanlarda akıl almaz yükselen kira artışlarından mütevellit ev sahibi eve bir ful tadilat yaptırdı. Kiraya verdi. Yeni komşularım Rus bir aile. Akşam yemekli misafirliğe aldım. sohbet ederken. Kira ücretlerine geldi laf, aman Allah’ım 20.000 tl kira ücreti. Tamam kardeşim turist gelsin para kazanalım diyorum da… bu ne el insaf… bu kadar fahiş bir ücreti aklım vicdanım almıyor. Oturduğunuz yerde öyle sıradan düz düm düz bir yer. İnsanlar anlamsız bir savaşın içinde olmak istememişler ve buralara gelmişler. Kalsam direk savaş bölgesine gönderileceğim diyor. İman, ahlak ve vicdan bir arada olmadığı sürece toplum olarak kurtuluşa eremeyeceğiz. Allah muhafaza…
Can oğlum özlemiş beni, “bir tek senin adını yazarım biz de yamuk olmaz” diyor. Zamanı gelince Allah temiz huylu birini nasip ederse onun adını da yazarsın evlat. ☺️ dün sabah aradı genelde sabah aramazdı. “ seni rüyamda gördüm deprem olmuş ve sen ölmüşsün, ben rüyanın etkisinden çıkamıyorum” diye hüngür hüngür ağlıyor. Allah’ım ya boğazıma düğümlendi her şey ağlamamalıyım ki çocuğum daha da üzülmesin. Kendi mi o kadar sıkmışım ki başım ağrımaya başladı (ki zaten çok sık ağrır ve bir tuttu mu üç gün geçmez) ben de çok özledim can oğlumu.
Bugün rüyamda orta okul ve lise yıllarına kadar dayana çok sevdiğim canım arkadaşımı gördüm. 2022 yılı benim için çok acıların olduğu bir yıl oldu ( hayırda şerde Allah’tandır, Sonu hayırlı olur inşallah) bu sebeple pek çok arkadaşım arasada kimseyle konuşmak istemedim, biliyordum onların beni teselli etmek için kullanacağı kelimeler yetersiz, benim için ise bu durum telefonun ucunda ağlamaktan başka bir hal almayacaktı. O sebeple kendi içimde kalsın istedim bazı şeyler. İşte hal böyle iken özleşince kalpler, canım arkadaşım rüyamda gelmiş ziyaretime. Birazda sitem etti, dert bir tek sende var sanıyorsun diye.
Bende mesaj attım, böyle böyle diye, bir haftadır memleketteyim, her gün evinizin önünden ( baba evinin) geçiyorum. Çok özledim, kalpler hissetmiş dedi.
Mesajlaşırken bile gözlerim doluyor tutamıyorum kendimi. Telefonda nasıl konuşayım.
Dönmez gidenler, canım babacım.. hüzünden ziyade gerçekle başladım güne. Şu fani dünyadan Ebu Bekir gibi sıddık dostlar edinmeden, Ebu Bekir gibi sıddık dost olmadan göçüp gitmek nasip olasın.