Tumgik
Text
"Kalbimin atışının yavaşlamasını istiyorum. Yavaş yavaş atsın ki yorulup durmasın."
Tutunamayanlar/ Oğuz Atay
10 notes · View notes
Text
101
H.K.
Ömrümüzü sonsuza kadar bir pencerenin önünde geçirebilseydik ve kımıltısız bir duman kümesi gibi öylece kalabilmeyi, sonsuza kadar tepelerin kamburunu sızlatan aynı anı, o alacakaranlık anını yaşayabilseydik...
Sonsuzluğun ötesine dek öylece durabilseydik! Bu imkansızlığın hiç olmazsa bi adım gerisinde, tek bir harekette bulunmasının, günahlardan solmuş dudaklarımızdan tek bir kelime dökülmesine izin vermeksizin, öylece kalabilseydik!
Gör her şeyin nasıl karardığını... Dünyanın elle tutulur huzuru öfkemi kabartıyor, arzunun lezzetini berbat eden, gecikmiş bir tat bırakıyor ağzımda.... Ruhum canımı yakıyor.... Uzakta bir duman çizgisi yükselip dağılıyor...
Kaygılı bir sıkıntı, düşüncelerimi senden başka yöne saptırıyor...
Her şey ne kadar boş! Biz, dünya ve her ikisinin kendi sırları.
Huzursuzluğun Kitabı / Fernando Pessoa
1 note · View note
Text
“Bu son ayrılık saatinde niçin hakikati saklamalı? Bu okumayacağın defteri ben senin için yazdım Kâmran. Evet, ne söyledim, ne yazdımsa hep senin içindi. Yanlış, çok yanlış bir iş tuttuğumu bugün artık itiraf edeceğim. Ben, her şeye rağmen seninle mesut olabilirdim. Evet, her şeye rağmen seviliyordum, sevildiğimi de bilmiyor değildim; fakat bu bana kâfi gelmedi, istedim ki çok, pek çok sevileyim, kendi sevdiğim kadar değilse bile -çünkü buna imkân yok- ona yakın sevileyim. Bu kadar sevilmeye benim hakkım var mıydı? Zannetmem Kâmran. Ben, küçük, cahil bir kızdım. Sevmenin, kendini sevdirmenin de bir yolu var, değil mi Kâmran? Halbuki ben bunları hiç, hiç bilmiyordum. Senin Sarı Çiçeğin -taş atmak için söylemiyorum Kâmran, inan bana, madem ki seni mesut etti, ben hayalimde onunla barışıyorum- kim bilir ne kadar cazibeli bir kadındı? Kim bilir sana ne güzel şeyler söylüyor, ne güzel mektuplar yazabiliyordu? Ben, belki senin çocuklarına, çocuklarımıza iyi bir anne olacaktım. O kadar.
Kâmran, ben, seni sevmesini, senden ayrıldıktan sonra öğrendim. Hatta yaptığım tecrübelerle, başkalarını sevmekle sanma sakın. Gönlümün içindeki derin, hazin, ümitsiz hayalini sevmekle.
Zeyniler mezarlığının karanlığında, rüzgârın sonbahara kadar haykırıp ağladığı uzun gecelerde, Çeçen arabalarının ince sesli, yanık çıngıraklarının titrediği bu ovalarda, Söğütlük bahçelerinin ılık iğde kokularıyla dolu yollarında, ben hep seninle yüz yüze, senin hayalinin kollarında yaşadım. Yarın, karısı olacağım biçare adam, beni zambak gibi masum bir kız zannediyor, ne yanlış! Sevdanın hiçbirinin, bu dul kadın ruh ve vücudunu benim kadar hırpaladığını, yıprattığını zannetmiyorum.
Kâmran, biz asıl bugün birbirimizden ayrılıyoruz. Ben, asıl bugün dul kalıyorum... Bütün olan, geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin; ben bütün ruhumla senin...”
Çalıkuşu / Reşat Nuri Güntekin
27 notes · View notes
Text
Çok yalnızım, mutsuzum
Göründüğüm gibi değilim aslında
Karanlıklarda kaybolmuşum
Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
Aradıkça batıyorum karanlık kuyulara
Kimse duymuyor çığlıklarımı
Duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor
Bense insanların bu ilgisizliği karşısında ilgiye susamışım
Ümidimi yitirmişim
Biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim
Arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye
Veda edeceğim
Yalnızlık Şiiri / Nilgün Marmara
7 notes · View notes
Text
"Hayır, dostum. Ben, en acıklı anda bile güldürücü sözler bulabilen bir insanım. Kendime acımam yoktur."
Tutunamayanlar / Oğuz Atay
9 notes · View notes
Text
“Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?”
Aylak Adam / Yusuf Atılgan
2 notes · View notes
Text
“Peki ne yapayım ben, bayım? Kalamam buralarda! İnsanlar beni anlamıyorlar, ben de onları anlamıyorum...”
Ay Işığı Sokağı / Stefan Zweig
16 notes · View notes
Text
“Canım öyle ölmek istiyor ki. Ölmeyi çok istiyorum. Biraz ölmek istiyorum. Çok yorgunum. Belki de, artık uyanmam...”
Gazap Üzümleri / John Steinbeck
2 notes · View notes
Text
“Tam olarak delilik sayılmaz bu hâlim, ama delirenler herhalde kendilerine acı veren şeye teslim oluyordur, ruhundaki sarsıntılardan yavaş yavaş zevk almayı öğreniyordur, hissettiklerim de buna pek uzak sayılmaz doğrusu.
Hissetmek ne renktir acaba?”
Huzursuzluğun Kitabı / Fernando Pessoa
12 notes · View notes
Text
“Cumartesi gecesi yazdığın mektupta ne kadar yorgunsun. Bu mektuba söyleyecek çok şeyim olurdu, ama bugün yorgunlara bir şey demiyorum, çünkü ben de yorgunum, uykusuzluktan ağrıyan başımla neredeyse Viyana'dan geldiğimden beri ilk kez bu kadar yorgunum. Sana hiçbir şey söylemiyorum, onun yerine seni koltuğa oturtuyorum ve burada ve bana ait olmanın verdiği mutluluğu kelimelerle, gözlerle, ellerle ve bu zavallı kalple nasıl saracağımı bilmiyorum. Ve bununla beraber ben sırf sana değil, daha çok benim, bana senin sayende hediye edilmiş kendi varlığıma âşığım.”
Milena'ya Mektuplar / Franz Kafka
3 notes · View notes
Text
O çocuk oturmuş çarşılar ortasına
Bir güz kederiyle iplik iplik ağlıyor
Babam olsaydı
babam olsaydı
babam olsaydı...
Işıklı vitrinler önünde simsiyah bir leke
Çocuk ağlamıyor
Almış kanatlarına bütün özlemlerini
Bir turna sürüsü gözlerinin burcunda
Akşamı parçalaya parçalaya uçuyor...
Bütün Şiirleri-1 / Şükrü Erbaş
2 notes · View notes
Text
- Berlin'de yalnızsınız değil mi? dedi.
+ Ne gibi?
- Yani... Yalnız işte... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim... öyle bir haliniz var ki...
+ Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... bütün dünyada yalnızım... küçükten beri...
- Ben de yalnızım... dedi.
Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak :
- boğulacak kadar yalnızım... diye devam etti, hasta bir köpek kadar yalnız...
Kürk Mantolu Madonna / Sabahattin Ali
4 notes · View notes
Text
“Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; Ya ölmeli cellatlar, ya da hiç doğmamalı çocuklar ”
Che Guevara
2 notes · View notes
Text
“yalnızlık, paylaşılmaz”
2 notes · View notes
Text
“Tanrı'dan beni kendimden arındırmasını diledim...”
Günlükler / Miguel de Unamuno
3 notes · View notes
Text
"Her şeyi bırakır, başımı alıp giderim!" diye düşündü. Ama hemen anladı hiçbir yere gidemeyeceğini. Hiçbir yerde hiç kimsenin ihtiyacı yoktu ona. Hayal ettiği hayatı da hiçbir yerde bulamayacağını anlamıştı...
Beyaz Gemi / Cengiz Aytmatov
16 notes · View notes
Text
Bazı şarkıların yeryüzünden silinmesi gerek mutlu olmak için
Aklım nerede bilmiyorum ama kalbim hâlâ bıraktığım yerde
Giysiler ve çamaşırlar değişti, sonra şarkılar ve çarşaflar
Fakat ağladığım şarkı hâlâ aynı
Ne yani insanın kalbi hiç ilerlemiyor mu?
Geride bırakamamış mıyım ben hiçbir şeyi?
Çok kitap okuyunca aşkın adı değişmiyor mu?
Sadece zaman geçiyor ne yazık
2 notes · View notes