Tumgik
miatosuaritma · 3 years
Text
Miato Akıllı Cam Tanklı Su Arıtma Cihazı Pompalı
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/urun/miato-akilli-cam-tankli-su-aritma-cihazi-pompali/
Miato Akıllı Cam Tanklı Su Arıtma Cihazı Pompalı
Tumblr media
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Dünyanın En Büyük 5 Su Arıtma Tesisi
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/su-aritma-tesisleri/
Dünyanın En Büyük 5 Su Arıtma Tesisi
Küresel olarak su kalitesini iyileştirmek için çok fazla yatırım gerekir. İklim değişikliği, kuraklık, suların daha çok kirlendiğine dair oluşan sosyal algı bireylerde endişeye yol açmaktadır. Bu çerçevede su arıtma tesisleri, dünyanın birçok ülkesinde temiz suya ulaşımı kolaylaştırır.
Önemli Su Arıtma Tesisleri ve Arıtım Süreçleri
Araştırmalara göre içme suyu arıtma tesislerinin elde ettiği gelir, tesislerin yenileme maliyetlerini ancak karşılamaktadır. Finansal anlamdaki zorluklar ve yüksek maliyet, firmaları yeni arıtma teknolojileri üzerinde çalışmaya yöneltir.
Dijital otomasyon ile teknolojik olarak güncelleştirilen tesislerde istasyonların uzaktan çalışması gibi işlemler uygulanır. Deniz sularından ya da içilebilir tatlı su kaynaklarından alınan suyun arıtılması ayrı maliyet getiren proseslerdir.
Tüm bu olumsuz şartlara rağmen çalışmaya devam eden dünyanın en büyük 5 su arıtma tesisi şu şekilde sıralanabilir:
1. James W. Jardine Su Arıtma Tesisi, Amerika
*Görseller temsilidir.
Kapasite: 1.4 milyon galon su/Gün
Şikago, Illionis’da, Navy Pier’in kuzey kısmında bulunan tesis, Şikago Mühendisler Birliği tarafından inşa edilmiştir. Tesisin 1964 yılında başlayan yapımı 1968’de tamamlanmıştır. James W. Jardine su arıtma tesisi, Şikago’nun üçte ikisine su sağlar.
Tesis, Michigan Gölü’ne doğru uzanan 61 dönümlük insan yapımı bir yarımada üzerine kuruludur. Orijinal yapı yaklaşık 335 metre uzunluğunda ve 55 metre genişliğindedir. Su yüzeyinden aşağı doğru yaklaşık 11 metre, yukarı doğru da 7 metre boyundadır.
Su arıtma tesisi, Michigan Gölü’nün açıklarında bulunan iki büyük su yatağından ham su çeker. Su iki mil (yaklaşık 3 bin 220 metre) açık denizde ve gölün neredeyse 61 metre altında bulunan, çapı 3 ila 6 metre arasında değişen tünellerden taşınır.
Tesisin içindeki ızgaralar, balık ve diğer parçaları yakalar. Dev pompalarla yaklaşık 8 metre kaldırılan su; mikropların öldürülmesi için klor, hoş olmayan tat ve kokuların uzaklaştırılması için de aktif karbon geçirilerek temizlenir. Kalan mikroskobik katıların yapışkanlığı artırılır ve bu katılar da birbirine yapışır.
Boruların iç yapısının korunması için eklenen kimyasallarla birlikte su, atıkların dibe çökeceği büyük tanklara alınır ve dinlendirilir. Bu aşama, partiküllerin %90’a yakın kısmının sudan ayrıştırılmasını sağlar. Son olarak su 96 yüzme havuzu büyüklüğündeki tanklardan birinde kum ve daha büyük taşlar yardımı ile filtrelenir.
2. Guandu Arıtma Tesisi, Brezilya
*Görseller temsilidir.
Kapasite: 981 milyon galon su/Gün
Dünyanın en büyük su arıtma tesisi olarak bilinen Guandu, güneydoğu Brezilya’nın tepelerinde yer alır. Rio de Janeiro metropolünün içme suyunun yüzde 92’si Guandu’dan gelir.
1955 yılında kurulan tesisin ham su kaynağı, şehrin kuzeyindeki Paraiba do Sul nehrinin havzasıdır. Bu tesiste deniz suyunun arıtılması prosesi de uygulanır. 50 metrelik yokuştan yukarı pompalanan su, önce yokuş aşağı akarken hidroelektrik enerji üretmek için kullanılır, daha sonra insan yapımı Guandu Nehri’ne ve arıtma tesisine akar.
Kimyasal pıhtılaşma, flokülasyon, çökeltme, filtrasyon ve dezenfeksiyonun yanı sıra pH düzeltmesi kullanan geleneksel bir tesistir. İnşaatın ilk aşaması Empresa Brasileira de Aguas (EBA) tarafından, ikinci aşaması ise Yamagata Engenharia tarafından yapılmıştır. Dokuz çökeltme havuzuna sahiptir.
Companhia Estadual de Aguas e Esgotos (CEDAE) tarafından sahip olunan ve işletilen tesis 9 milyon insana hizmet verir.
3. General San Martin Su Arıtma Tesisi, Arjantin
*Görseller temsilidir.
Kapasite: 894 milyon galon su/Gün
General San Martin Su Arıtma Tesisi, Buenos Aires’te bulunur. Tesis, Ulusal Temizlik İşleri Komisyonu Teknik Ofisi tarafından tasarlanmıştır.
Yedek filtreler ve yeni giriş kulesi Roversi, del Bono & Cia firması tarafından, çökeltme havzaları Fernandes Poblet ve Ortuzar tarafından; çarklı pervane binaları ve su kaldırma istasyonları ise Broggi Hermanos tarafından üretilmiştir. Subfluvial tünel gibi daha zorlu işler Societe des Grands Travaux de Marseille tarafından inşa edilmiştir.
Arjantin’de henüz üretilmeyen tünel, makine, boru hatları ve diğer malzemelerin metalik kaplaması Legacion Argentina en Londres tarafından özel bir ihale yoluyla sağlanmıştır. Tesisin 20 çökeltme havuzu bulunur. Bunlardan 12 tanesi statik yatay akış teknolojisine ve 8 tanesi ise yukarı akış dinamiğine sahiptir.
1913’te açılan tesis, Buenos Aires şehrinin %32’sine su sağlar. Tesisin sahibi Agua y Saneamientos Argentinos SA’dır.
4. Prospect Su Arıtma Tesisi, Avustralya
*Görseller temsilidir.
Kapasite: 972 milyon galon su/Gün
Tesiste yüksek hızlı temaslı filtrasyon tesisi olduğu için çökeltme tankı bulunmaz. Bu tesis için daha önce hiç denenmemiş ölçekte bir hidrolik flaş karıştırma sistemi geliştirilmiştir. Mevcut miktarın sınırlı olması nedeniyle radyal ve eksenel karıştırıcılar yoluyla karıştırma tercih edilmemiştir.
Bir kimyasal bileşik, safsızlıkları su içinde dağıtarak uzaklaştırma prosesini gerçekleştirmek için su jeti yoluyla suya pompalanır. Prospect’in yapımından önce bu teknoloji yalnızca daha küçük ölçekli tesislerde uygulanmaktaydı. Büyük tesislerde uygulanmasına Prospect ile başlanmış oldu.
Prospect, Greater Sidney’in içme suyunun %85’ini sağlar. Sidney’in şu anda toplam nüfusu 5 milyonun biraz altındadır, bu nedenle Prospect her gün yaklaşık 4 milyon kişiye içme suyu sağlamaktadır.
Avustralyalı danışman CMPS & F ve Sinclair Knight Mertz’in ortak girişimi olan Prospect Water Group, tesisin ana tasarımcısıdır. Lyonnaise des Eaux (şimdi Suez), Ondeo ve Unisuper’den oluşan bir konsorsiyum olan Sydney Water Partnership arasındaki 25 yıllık inşa; yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmiştir.
Maliyeti 240 milyon doları bulan tesisin işletmecisi, Suez’in bir yan kuruluşu olan Degremont’tur. Tesis, 1996 yılında hizmete başlamıştır.
5. Bhandup Su Arıtma Tesisi, Hindistan
*Görseller temsilidir.
Kapasite: 739 milyon galon / gün
Mumbai’de bulunan tesis aynı zamanda geyik, kirpi, leopar, antilop, maymun, timsah ve birçok yılan ve kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. 40 millik geniş ormanlık tepeleri olan Sanjay Gandhi Ulusal Parkı’nın kenarında 365 dönümlük bir alanı kaplar.
Park, tesisin rezervuarları olarak hizmet veren Vihar Gölü ve Tulsi Gölü olmak üzere iki gölü kapsar. 2016 yılında, Mumbai’nin kuzeydoğusundaki dört rezervuardan tesise su getiren yer üstü boru hatlarının aşamalı olarak kaldırılması için 15 kilometre uzunluğunda ve 5,5 metre çaplı bir tünel tamamlanmıştır.
Ekipler şu anda Bhandup’ta santrali işletmek için gereken enerjinin üçte birini sağlayacak 12,5 MW’lık bir güneş enerjisi santrali kurmak için çalışmaktadırlar. Brihanmumbai Municipal Corp., 450 işçinin çalıştığı tesisin sahibi ve işletmecisidir.
Sağlıklı İçme Suyuna Ulaşmanın En Kolay Yolu: Miato
Dünyanın en büyük su arıtma tesisleri, suları temizleyerek musluklarınıza ulaştırsa da sularda çeşitli kimyasallar ve borulardan gelen tortular ile safsızlık seviyesi artar. Büyük tesislerin en büyük problemi, sürekli olarak deforme olan boru ve tesisat sistemleridir.
Tesisin tamamen temizlenerek musluklardan içilebilir su akmasını sağlaması neredeyse imkansızdır. Sağlık için en önemli maddelerden olan su, temiz ve içilebilir olmalıdır. İçinde herhangi bir tortu ya da kimyasal bulunmamalıdır. Asitlik değeri, dengeli şekilde ayarlanmalıdır.
Yapılan arıtma işlemleri, musluk sularının içme suyu olarak kullanılmasını engelleyen çeşitli bilinmezleri de beraberinde taşır. Bu nedenle evlerde, yemek ve içme sularında ekstra arıtma cihazları kullanılması önemlidir.
Miato akıllı su arıtma tankları ile evlerinizde sağlıklı içme suyuna kavuşmak hem çok kolay hem de sağlıklıdır. Siz de pratik bir şekilde arıtılmış içme suyuna ulaşmak için Miato ile hemen tanışın!
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Oksijenli Su Nedir ve Ne İçin Kullanılır?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/oksijenli-su-nedir/
Oksijenli Su Nedir ve Ne İçin Kullanılır?
Pek çok kişinin hayatında mutlaka bir yerden duymuş olduğu oksijenli su nedir? Kimyasal adı ile hidrojen peroksit olan oksijenli su, H2O2 formülüne sahip bir bileşiktir. H-O-O-H şeklinde bir moleküler yapısı vardır.
Suya göre daha düşük ısıda donar ve daha yüksek ısıda kaynar. Sudan biraz daha akışkan olan oksijenli su, konsantre hali ile çok soluk mavidir. Seyreltildiğinde rengi tamamen şeffaflaşır.
Konsantre hidrojen peroksit, reaktif oksijen içerir. Bu haliyle roket mühendisliğinde itici gaz olarak kullanılır. Molekülün şeklini belirleyen bağ, oksijenler arasındaki bağdır. Oksijenli su ışıkta düşük bir hızla ayrışır. Bu nedenle koyu renkli bir şişede saklanır.
Zayıf asidik bir çözelti ile depolanan hidrojen peroksit, insan vücudu da dahil olmak üzere birçok biyolojik sistemde bulunur. Hidrojen peroksiti ayrıştıran enzimlere peroksidaz veya peroksit redüktaz (indirgeme reaksiyonunu hızlandıran peroksit) denir.
Oksijenli Su Nedir, Nerelerde Kullanılır?
Hidrojen peroksit molekülü sıvı haldedir ve suya homojen şekilde karışır. Eczanelerden ağırlıkça yüzde 3 ve yüzde 6 konsantrasyonlarda temin edilebilir. Oksijenli suyun kullanım alanları arasında aşağıdaki yöntemler vardır:
Ağartma
Dünyadaki oksijenli su üretiminin yaklaşık yüzde 60’ı hamur ve kağıt ağartma için kullanılır. Ağartıcı özelliğinden faydalanmak için çamaşır deterjanlarının içeriğine, sodyumun bileşik tuzu olarak eklenir.
Bazı deterjan markalarında kullanılan aktif bileşenler suda çözündüğünde hidrojen peroksit ortaya çıkar. Bu ağartıcı maddeler 60°C üzerinde etkin oldukları için daha düşük sıcaklıklarda ağartma aktivatörleri ile birlikte kullanılarak etkin olması sağlanır.
Dezenfektan
Hidrojen peroksit, çeşitli yüzey sterilizasyonları için kullanılır. Bunun yanı sıra cerrahi aletler ve oda sterilizasyonunda buhar olarak kullanılabilir. Oksijenli su geniş spektrumlu etki alanına sahiptir. Virüs, maya, bakteri ve sporlarına karşı oldukça etkilidir.
Hidrojen peroksitin bozunmasından su ve oksijen ürünleri çıkar. Bu ürünler antimikrobik ajan olarak kabul edilmiş ve FDA tarafından onaylanmıştır. Kontakt lens gibi dezenfekte edilip izole şekilde saklanması gereken kişisel eşyalar da aksi belirtilen bir uyarı olmadığı sürece hidrojen peroksit bazlı solüsyonlarda bekletilebilir. Oksijenli su, akne tedavilerinde de kullanılabilir.
Leke Temizlenmesi
Hidrojen peroksit, kanla reaksiyona giren bir ağartıcıdır. Bu nedenle taze kan lekesinde bir ya da daha fazla uygulamada lekeyi ağarttığı görülür. Uygulamadan yaklaşık iki dakika sonra lekenin bulunduğu bölgenin iyice silinmesi gerekir.
Saç Beyazlatma
Saçın doğal renginin açılmasında sulu amonyak ile karıştırılmış seyreltik hidrojen peroksit kullanılır. Kimyasalın ağartma reaksiyonu, peroksitten dolayıdır.
Hidrojen peroksit diş beyazlatmasında da sıkça kullanılan bir çözeltidir. Beyazlatıcı diş macunlarında da bulunabilir. Dişin daha açık renge dönüşmesi, minedeki renkli pigmentlerin oksitlenmesi ile gerçekleşir. Oksijenli su, kabartma tozu ile karıştırılarak ev yapımı diş macunu yapılabilir.
Yapıştırıcı
Ester adı verilen kimyasal yapıdaki organik bileşiklerin bazıları ile reaksiyona giren hidrojen peroksit, kimyasal ışıldama (kemilüminesans) üretir. Bu tip kimyasal parıldamayı, ışıldayan çubuklarda görmek mümkündür.
Bitki Bakımı
Tarımla ile uğraşan kişilerin bir kısmı, sulama solüsyonlarında oksijenli su çözeltisinin kullanılmasının daha verimli toprak elde edilmesinde avantajlı olduğunu söylerler. Oksijenli su çözeltilerinin, oksijen eksikliği ile hücresel kök ölümüne neden olan zararlıları uzaklaştırmaya yaradığını savunurlar.
Kök hücrelerini tedavi etmeye yardımcı olan oksijenin serbest bırakılması dolayısı ile oksijenli su çözeltisi sıkça kullanılır.
Su Ürünleri
Hidrojen peroksit çözeltisi, su ürünleri yetiştirilirken bazı mikropların sebep olduğu ölümleri kontrol etmek amacıyla kullanılır. Tatlı su alabalıklarında çeşitli hastalıkları iyileştiren oksijenli su çözeltisi, balık kültürcüleri tarafından sıkça kullanılır. Çeşitli katalizörlere maruz kalarak ayrışan oksijenin kaynağı hidrojen peroksittir.
Oksijenli Su Tedavisi
Oksijenli su nedir ve genel anlamda ne amaçla kullanılır, artık biliyorsunuz. Peki oksijenli suyun tedaviye yardımcı olma misyonu var mıdır?
Alternatif tıp yöntemleri arasında bulunduğu söylenen oksijenli su uygulamaları sağlık açısından uygunluk taşımaz. Değişen sağlık yönetmeliklerine göre başka bir formu yayınlanmadıkça yüzde 5 gibi düşük konsantrasyonlarda oksijenli su yaygın olarak bulunur.
Bu çözeltinin tıbbi kullanım amacıyla satın alınması yasaldır. Reçetesiz satılan peroksitlerin hiçbirisi yutulmaz. Daha yüksek konsantrasyonlar tehlikeli kabul edilir. Yüksek konsantrasyonlarda hidrojen peroksit agresif bir oksitleyici halinde bulunur ve insan cildi dahil birçok yüzeyi aşındırır.
Çok hızlı tepkime vererek şiddetli reaksiyon gösterecek başka kimyasallar ile bir araya geldiğinde tehlikeli olabilir. Oksijenli su serin, kuru bir ortamda saklanmalıdır. Oksijenli suyun çeşitli derişimlerde hazırlanarak alternatif tıpta kullanım denemeleri yapılsa da bu oldukça tehlikelidir.
Alternatif tıp pratisyenleri, bazı hastalıkların giderilmesi ya da hastalıklara karşı daha dirençli olmak üzere hidrojen peroksit kullanımını savunurlar.
Bu yöntemlerin, hastalıkları tedavi ettiğine ya da herhangi bir duruma etkili olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Hatta istenmeyen sonuçlara yol açan uygulamalarla karşılaşılmıştır. Uygulamalarda ağızdan ya da enjeksiyon yoluyla günlük olarak hidrojen peroksit tüketimi sağlanır.
Bu yöntemin kullanılmasında iki hipotez vardır: Hidrojen peroksit, enfeksiyonla savaşmak için vücut tarafından doğal olarak üretilir, bu nedenle dışarıdan verilmesi de hidrojen peroksit konsantrasyonunu artırır ve güçlendirir.
İkincisi, insan patojenleri oksijence zengin ortamda yaşayamaz. Hidrojen peroksitin içilmesi ya da damara enjekte edilmesinin vücut içindeki oksijen seviyelerini artırarak bağışıklık tepkisini taklit ettiği ve hastalıkları öldürdüğüne inanılır.
Bu inanış, uygulamanın ozon ve hiperbarik oksijen tedavisi gibi oksijen bazlı tedavilerle benzer bir uygulama olduğu algısını yaratır. Ancak hidrojen peroksit ile yapılan tedavinin etkinliği ve güvenliği bilimsel açıdan sorgulanmalıdır.
Oksijenli Su İçilebilir Mi?
Oksijenli suyun hücreye fazladan oksijen girişi sağlayarak tedavi ettiğine dair bilimsel ve desteklenmiş bir kanıt yoktur. Normal solunumla elde edilebilen oksijen miktarı, vücut için yeterlidir.
Dışarıdan ekstra verilecek oksijen, solunum ile alınandan çok daha azdır. Kanser hücrelerinin etrafında bulunan oksijenin seviyesini yükseltmek (tümör hipoksisi) için uygulanan bu tür tedaviler de bilimsel olarak desteklenmemiştir.
Hücrenin fagosit ismi verilen ve hastalık oluşturan mikropları yutmasının ardından vücut hidrojen peroksit üreterek bu patojenleri yok eder. Peroksit, patojen için olduğu kadar hücre için de toksiktir. Bu nedenle fagozom olarak isimlendirilen özel bir bölmede tutulur ve vücut tarafından kontrollü salınır.
Evde kullanılan düşük konsantrasyonlardaki oksijenli suyun içilmesi durumunda alınan hidrojen peroksit dozu karın ağrısı, kusma ve ishale ek olarak ağız, göz, boğaz ve karında tahrişe ve kabarıklığa neden olabilir. Damar içine verilen oksijenli su enjeksiyonu birkaç ölüm vakasıyla ilişkilendirilmiştir.
Hastalıklarla ilgili uluslararası dernekler hidrojen peroksidin güvenli, etkili ya da yararlı bir tedavi olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt bulunmadığını belirtir. Ayrıca %10’un üzerinde buharının solunması da akciğerlerde ciddi iritasyona neden olabilir.
Buharların tehlikeli konsantrasyonlarına maruz kalınma riskinin bulunduğu iş yerlerinde, hidrojen peroksit için sürekli monitör kullanılması önem taşır.
Sağlıklı İçme Suyu İçin Miato Kullanın
Oksijenli su nedir, ne için kullanılır, içilir mi gibi soruların yanıtını verdik. O halde sağlıklı bir içme suyu için en büyük ihtiyacın ne olduğu konusuna gelebiliriz.
Şehirlerdeki şebeke sularında tortular, çeşitli partiküller, ağır metaller, klor gibi kimyasallar, çeşitli bakterilerle birlikte başka mikroorganizmalar ve kireç bulunur. Sağlıklı olan ideal içme suyu tüm bu maddelerden arındırılmış olmalıdır.
Musluk suları da çeşitli yöntemlerle arıtılabilir. Mineral açıdan dengeli suyun asit – baz oranı, pH=7 seviyesindedir. Böylelikle vücudun ihtiyacı olan ideal suyu rahatlıkla içebilirsiniz. Her gün belirli miktarlarda su içmek oldukça sağlıklıdır. Eğer su içmeyi unutuyorsanız su içmeyi hatırlatan uygulamalar kullanabilirsiniz.
Sağlıklı bir yaşam için arıtılmış su içilmesi çok büyük önem taşır. Miato ile temizlenmiş sular, sağlığa zararlı maddelerden arındırılmış sulardır. Siz de sağlıklı ve temizliğinden şüphe duymayacağınız bir içme suyu kullanmak istiyorsanız Miato ile hemen şimdi tanışmalısınız.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Su İçeren Besinler Hangileri?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/su-iceren-besinler/
Su İçeren Besinler Hangileri?
İnsan vücudunun neredeyse üçte ikisi sudan oluşur ve vücudu oluşturan milyonlarca hücrenin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için suya ihtiyacı vardır. Bu nedenle günlük su tüketiminin yeterli olmasına dikkat etmeli, su içeren besinler tüketerek vücudunuzun sağlıklı çalışmasına yardımcı olmalısınız.
Yeterince su içmemek vücudun susuz kalmasına neden olarak; yorgunluk, baş ağrısı, kas krampları, düşük tansiyon, hızlı kalp atışı ve cilt hassaslığı gibi semptomları ortaya çıkartır.
Su İçeren 9 Besin
Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu su miktarına ulaşabilmek için içeceklerin yanı sıra su içeriği yüksek bazı besinleri de beslenme programınıza ekleyebilirsiniz. Özellikle sıcak havalarda vücutta su ile birlikte elektrolit kaybı da söz konusudur.
Su içeren besinler ile vücudun sıvı elektrolit dengesini koruyabilmeniz mümkün. Sizin için yüksek oranda su içeren besinleri ve su miktarlarını aşağıda sıraladık:
1. Salatalık
Düşük kalori ve yüksek lif içeriğine sahip olan salatalığın neredeyse %96’sı sudan oluşur. Genellikle salata ve detoks suyu tariflerinde yaygın olarak kullanılan salatalık; C vitamini, K vitamini, potasyum ve magnezyum mineralleri açısından zengindir.
100 gramı sadece 16 kalori olan sebze özellikle kilo koruma ya da zayıflama diyetlerinin gözdesidir. Salatalığı kahvaltılarda söğüş şeklinde tüketebilir, salatalarınıza ekleyebilirsiniz.
Ayrıca yoğurdun içine ekleyerek cacık olarak ana yemeklerinizin yanında servis edebilirsiniz. Detoks suları ve yeşil smoothieler için de ideal bir seçenek olan salatalık, ödem atmaya da yardımcı olabilir.
2. Domates
Cilt dokusu, gözler ve bağışıklık sistemi için önemli bir vitamin olan A vitamini kaynağı domates, %95 oranında su içerir. Tüm su içeren besinlerde olduğu gibi düşük kalorili olan domatesin 100 gramı yaklaşık 20 kaloridir.
Aynı zamanda lif içeriği yüksektir ve likopen denilen antioksidan açısından da zengindir. Domatesi kahvaltılarda, salatalarda, soslarda ve yemeklerde kullanabilirsiniz.
Hem pişmiş hem de çiğ yenebilen besin, Türk mutfağında sıklıkla kullanılır. Çorbasını ya da dolmasını yapabilir, detoks içeceklerine ekleyerek sıra dışı bir lezzet yakalayabilirsiniz.
3. Ispanak
Yeşil yapraklı sebzeler dendiğinde ilk akla gelen sebzelerden biri olan ıspanak, %93 oranında su içerir. C vitamini başta olmak üzere folik asit, A ve K vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum, demir ve potasyum minerallerinden zengindir. Aynı zamanda antioksidan içeriği de yüksek olan sebze, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
Lif açısından da zengin olan ıspanak, sindirim sisteminin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Ispanak ile börek ve çörek hazırlayabilir, salatalar yapabilir ve kıymalı ya da zeytinyağlı yemekler pişirebilirsiniz. Ayrıca ıspanağı tüketmekte zorlanıyorsanız meyvelerle karıştırarak smoothie hazırlayabilirsiniz.
4. Mantar
Cilt hücrelerinin kendini yenileyebilmesi ve sinir sisteminin fonksiyonlarını düzenli bir şekilde yerine getirebilmesi için önemli bir vitamin olan B12 kaynağı mantar, %92 oranında sudan oluşur.
Aynı zamanda lif açısından da zengin olan mantar düşük kalorilidir ve zayıflama diyetlerinde tok tutucu özelliği sebebiyle tercih edilir. Tek başına ızgara, fırın ya da tavada pişirilebilen mantar ile birbirinden güzel soslar da hazırlanabilir.
Damaklarda kalıcı bir lezzet bırakan mantarı aynı zamanda soteleyebilir; pizza, makarna ve çorbalarda da kullanabilirsiniz.
5. Karpuz
Su içeren besinler dendiğinde ilk akla gelen meyvelerden biri olan karpuz %92 oranında su içerir. Ferahlatıcı etkisi ile sıcak yaz günlerini serinletirken düşük kalorisi ile kilosuna dikkat edenler için de ideal bir seçimdir. Su içeriği yüksek olduğu için mide hacmini doldurur ve tokluk hissini artırır.
A ve C vitaminlerinden zengin olan meyve aynı zamanda yüksek oranda lif ile potasyum, çinko ve bakır gibi mineraller içerir. Karpuzu diğer meyvelerle karıştırarak salata yapabilir ya da detoks içecekleri hazırlayabilirsiniz.
6. Portakal
Kış mevsiminin en sevilen meyvelerinden biri olan portakal iyi bir C vitamini kaynağıdır. Bu vitamin kas, kemik, tendon, arter ve cilt dokularının hasar görmesini engelleyen güçlü bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun enfeksiyonlarla mücadelesine yardımcı olur.
Portakalı ara öğünlerde tek başına tüketebileceğiniz gibi suyunu sıkarak diğer meyve suyu çeşitleri ile karıştırıp kahvaltıda içebilirsiniz. Diğer meyvelerle birlikte salatasını da yapabilirsiniz. Ayrıca kurabiye, kek, çörek gibi hamur işlerine kabuklarını rendeleyebilir ya da suyunu ekleyerek sıra dışı lezzetler hazırlayabilirsiniz.
7. Ananas
Potasyum, magnezyum, manganez ve C vitamini açısından zengin bir tropikal meyve olan ananas, %86 oranında su içerir. Kendine has bir aroma ve lezzete sahip olan meyveyi eşsiz kılan ise içerisindeki antioksidan bileşen bromelaindir. Bromelain iltihap önleyici özelliğinin yanı sıra metabolizmayı hızlandırıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici ve ödem atıcı etkilere sahiptir.
Ananas ile meyve salataları hazırlayabilir, detoks içeceklerine ekleyerek farklı bir aroma elde edebilirsiniz. Yüksek su içeriği sayesinde vücuttaki fazla ödemin atılmasına da yardımcı olan ananas, diyet listelerinin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alır.
8. Kabak
En çok tüketilen yaz sebzelerinden biri olan kabak yaklaşık %92 oranında su içerir. Yüksek lif içeriği sayesinde bağırsak hacmini artıran ve hızlandıran sebze, kabızlık gibi sindirim problemlerinin üstesinden gelmeye yardımcı olur.
100 gramı sadece 15 kalori içeren kabak; A, C ve K vitaminleri ile potasyum, magnezyum, manganez minerallerinden zengindir.
Bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını güçlendirerek enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltır. Kabağı sebze çorbasına ekleyebilir, yemeğini ve dolmasını yapabilir ya da hamur işlerinde iç olarak kullanabilirsiniz.
9. Brokoli
Küçük ağaç görünümü ve koyu yeşil rengi ile su içeren besinler arasında yerini alan brokoli, %90 oranında su içerir. K ve A vitaminleri, demir, kalsiyum ve folik asit gibi birçok önemli besin ögesine sahip olan sebze yüksek oranda antioksidan da içerir.
Antioksidan bileşenleri sayesinde toksinlerin ve suyun vücuttan atımı kolaylaşır, bağışıklık sistemi desteklenir. Aynı zamanda lif içeriği yüksek brokoli ile lezzetli yemekler hazırlayabilirsiniz.
Haşlayarak et yemeklerinin yanında garnitür olarak kullanabilir veya fırınlayıp üzerine yoğurt ekleyerek meze şeklinde tüketebilirsiniz. Ayrıca sıcak kış günleri için bol vitaminli sıcacık bir brokoli çorbası hazırlayabilirsiniz.
Su Tüketimi Neden Önemli?
Su; vücuttaki metabolik işlemler sonucu açığa çıkan toksin maddelerin ve atıkların atılmasından hücrelere besin ve oksijen taşınmasına, kanın damarlardan rahatça geçebilmesi için akışkanlığının arttırılmasından eklemlerin kayganlığına kadar pek çok hayati işlemde rol oynar.
Yetişkin bir bireyin günlük su ihtiyacı ortalama 2.5 litre civarındadır. Bu miktar kişinin yaşına, boyuna, kilosuna, kronik hastalığı olup olmamasına, cinsiyetine ve fiziksel aktivitesine göre değişiklik gösterir. Aynı zamanda hamilelik ve emzirme döneminde de kişinin su ihtiyacı farklılık gösterebilir.
Soğuk ya da sıcak su içmekte zorlanıyorsanız içine tarçın, limon, zencefil, karanfil gibi hoş aromaya sahip baharatlar ekleyerek su tüketimini arttırabilirsiniz. İçilen suyun kalitesi de vücuttaki biyoyararlılığı açısından önemlidir. Bakteri gibi patojen mikroorganizmalar ve zararlı kimyasallardan arındırılmış su tüketmelisiniz.
Su arıtma sektörüne yeni bir soluk getiren akıllı cam su tankı ile içme suyunda devrim yaratan Miato sayesinde evinizin konforunda hijyenik su içmenin keyfini yaşayabilirsiniz. Miato cam tanklı akıllı su arıtma cihazı ile ihtiyaç duyduğunuz sağlıklı içme suyuna evde, iş yerinde; kısacası dilediğiniz yerde kolayca ulaşabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Tarçınlı Suyun Faydaları Nelerdir? Tarçınlı Su Nasıl Yapılır?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/tarcinli-suyun-faydalari/
Tarçınlı Suyun Faydaları Nelerdir? Tarçınlı Su Nasıl Yapılır?
Tarçınlı suyun faydaları televizyon, gazete ve internette sürekli işlenen, oldukça da merak edilen bir konu. Suyun insan vücuduna olan eşsiz yararları biliniyor fakat çoğumuz yeterince su içmiyoruz. Buna hareketsiz yaşam biçimi, kalitesiz beslenme ve yetersiz uyku da eklenince sağlık sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor.
Son yıllarda düzenli su tüketimini artırmak için içme sularının içine aroma verici limon, salatalık, nane gibi meyve ve sebzeler veya kabuk tarçın ve zencefil gibi baharatlar eklemek giderek yaygınlaştı. Yeterince su içmeyi teşvik eden bu yöntem, eklenen besinlerin faydalarından da yararlanmamızı sağlıyor.
Yeni nesil akıllı su arıtma sistemlerinin adresi Miato olarak bu yazımızda, tarçınlı suyun faydalarına ek olarak varsa potansiyel zararları nelerdir ve tarçın sağlıklı mı sorularına cevap vermeye çalıştık.
Tarçınlı Suyun Faydaları
Tarçının kendine özgü tadı ve kokusu onu eşsiz bir aroma yapar. Bu popüler şifalı baharat, çok çeşitli mutfaklarda, tatlı ve tuzlu yemeklerde, kahvaltılık gevreklerde, unlu mamullerde ve atıştırmalıklarda kullanılır.
Çeşitli antioksidan ve antibiyotik özelliklerle yüklü olan tarçının tüm faydalarından yararlanmanın en iyi yollarından biri de tarçın çubuklarını içme suyuna ekleyip demlemek ve bu karışımı düzenli olarak tüketmektir. Çeşitli sağlık uzmanları tarafından desteklenen tarçınlı su, sayısız iyileştirici özelliği olan harika bir içecek olur.
Ancak bilmenizde fayda var: Tarçın tatlı olduğu ve kan şekeri seviyelerini yükseltebileceği için şeker hastaları tarçınlı su tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır.
Tarçınlı su içmek, birçok hastalığın tedavisi için çok yaygın şekilde kullanılan, alternatif bir ayurveda tedavisidir. Tarçınlı su içmenin faydaları sağlıklı bir vücuda ve sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmamıza yardımcı olabilir.
Tarçınlı su, metabolizmayı hızlandırmaya ve yağları yakmaya yardımcı olan özelliklere sahiptir. Dengeli bir diyet ve fiziksel egzersizle birlikte sağlıklı kilo vermeye yardımcı olabilir.
Düzenli olarak tarçınlı su içmek çok faydalı bir sağlık alışkanlığı olarak görülebilir. Tarçınlı suyun faydaları ise çoğunlukla baharatın kendisinden gelir. Tarçın, harika bir anti-inflamatuar, magnezyum, demir, kalsiyum, lif ve C ve B1 gibi çok sayıda vitamin ve mineral kaynağıdır.
            İshal, hazımsızlık, şişkinlik tedavisinde etkilidir ve bağışıklık güçlendirici olarak kullanılabilir. Vücuda zarar veren serbest radikallerin doğal bozulma sürecini azaltan antioksidanlara sahip tarçınlı sudaki leziz baharat, her 100 gramında 431 mg potasyum, 4 gr protein, 8.3 mg demir, 1002 mg kalsiyum, 60 mg magnezyum ve ayrıca A, C, D, B6 ve B12 vitaminleri içerir.
Tarçınlı suyun faydaları, antioksidan ve antibiyotik özelliklere sahip tarçının, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kaliteli suyun birleşimiyle ortaya çıkar. Bu nedenle karışımda kullanacağınız suyun temizliği oldukça önemlidir.
İçme suyunuzu arıtmak için, tüm arıtma cihazlarıyla uyumlu olan Miato Akıllı Cam Su Tankını tercih edebilirsiniz.
Tarçınlı suyun faydalarından genel olarak bahsettikten sonra biraz detaya inelim.
Kilo Vermenize Yardımcı Olur
Eğer şeker hastası değilseniz tarçın, kandaki şekeri düzenlemeye yardımcı olur. Kanınızdaki glikoz seviyesi çok yüksek veya çok düşük olursa, daha yoğun ve sık açlık hissi yaşarsınız. Bu nedenle tarçınlı su kilo vermek isteyenler için oldukça yararlı bir takviyedir.
Kan şekeriniz dengelenip kontrol altına alınınca iştahınız azalabilir. Ayrıca tokluk hissini daha hızlı ve daha uzun süre hissedebilirsiniz. Tarçınlı su içmek susuzluğunuzu da giderir, böylece metabolizmanızı hızlandırmış olursunuz.
PCOS Semptomlarını Hafifletir
Ne yazık ki, polikistik yumurtalık sendromu yani PCOS kadınlar arasında oldukça sık görülen hastalıktır. Bu hastalıkta yumurtalıkların dış sınırlarında bazı kistler ortaya çıkar. Bu kistler de hormonal değişikliklere neden olur.
Hastada kilo alımı, iştah artışı, düzensiz ve ağrılı menstural döngüler görülür. Tedavisi olan bir hastalık olan PCOS için tarçınlı su, sürece ve semptomların rahatlamasına doğal bir takviye olabilir.
Bağışıklığı Güçlendirir
Tarçınlı su anti-inflamatuar (iltihap azaltıcı) özelliklere sahip polifenoller, antioksidanlar, proantosiyanidinler ve mineraller açısından oldukça zengindir. Vücutta hastalıklara neden olabilecek mantar ve bakterilerin çoğalmasını önleme özelliğine de sahiptir. Ayrıca kan dolaşımını hızlandırmaya yardımcı olur. Eklemlerde görülen artrit vakalarında ağrıyı ve iltihabı azaltır.
Regl Kramplarını Azaltır
Tarçınlı su, kadınlar için oldukça faydalıdır. Regl dönemlerinde stres ve kramplardan şikayetçi olan kadınlar, tarçınlı suyun antispazmodik (spazm giderici) özellikleri nedeniyle bu dönemi daha az ağrıyla geçirebilir. Tarçın aynı zamanda analjezik (ağrı kesici) ve antikoagülatiftir (pıhtılaşma önleyici).
Regl döneminde tarçınlı suyun sıcak tüketilmesi önerilir.
Diyabetle Baş Etmeye Yardım Edebilir
Yazımızın başlarında bahsettiğimiz üzere şeker hastasıysanız tarçınlı su tüketmeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Ancak bazı uzmanlar tarçınlı suyun, kan şekerini ve basıncını düşürmeye yardım ederek, tip 2 diyabetin semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Yani tarçınlı su, kullandığınız ilaçlara destek olarak doğal bir takviye görevi görebilir. Ayrıca insülin direncini azaltmaya yardımcı olabilir. Tarçın, kas hücrelerine etki ederek şekeri enerjiye dönüştürme sürecine destek olur. Bu nitelikler, kandaki şeker seviyelerinin dengelenmesini sağlayabilir.
Kolesterol Seviyelerini Düzenleyebilir
LDL ve trigliseridler, damar duvarlarında yağlanmaya neden olarak damak tıkanıklıklarına neden olur. Yağlanmayla daralan damarlarda da kan akışı yavaşlar. Kan akışı, tarçınlı su tüketimiyle hızlanabilir.
Düzenli tarçınlı su tüketimi, kolesterol ve glikoz seviyelerinin düzenlenmesini sağlayabilir. Trigliseridlere ve kötü kolesterol olarak bilinen kandaki LDL miktarını azaltmaya yardımcı olur. Ek olarak, LDL’yi azaltmaya yardımcı olan ve iyi kolesterol olan HDL üretimini de uyarır.
Sindirimi İyileştirir
Doğal bir sindirim sistemi destekleyicisi olan tarçınlı su, sindirimi hızlandırır; şişkinliği, karın ağrısını, ishali, hazımsızlığı, irritabl bağırsak sendromunu giderir. Ayrıca karaciğer fonksiyonlarını iyileştirebilir.
Düzenli tarçınlı su tüketimi, toksinleri vücuttan uzaklaştırır, besinlerin gıdalardan emilimini artırır, sindirimi destekler ve ayrıca göbek yağının yakılmasına yardımcı olur.
Güçlü Bir Antioksidan Kaynağıdır
Özellikleri arasında gördüğümüz gibi, güçlü antioksidanlar içermesi tarçınlı suyu, vücudu arındırmak, idrar söktürmek ve toksinleri atmamıza yardımcı olmak için mükemmel bir içecek yapar. Aynı zamanda cilt için yaşlanmayı geciktirici bir işlevi de vardır.
Tarçınlı Su Nasıl Yapılır?
Tarçınlı suyun yapılışı oldukça basit. Önemli olan kullanılan malzemelerin kalitesine dikkat etmek, daima taze ürünler ve arıtılmış su tercih etmektir.
Malzemeler
● 1 veya 2 adet çubuk tarçın ● 1 litre arıtılmış su
Soğuk Hazırlama Yöntemi
● Tarçın çubuklarını suya koyun ve bir gece buzdolabında bekletin. ● Gün boyunca için.
Sıcak Hazırlama Yöntemi
● Tarçın çubuklarını suya koyarak kısık ateşte kaynayana kadar bekleyin. ● 1-2 dakika kaynadıktan sonra ılımaya bırakın. ● Süzerek veya kabuklarıyla tüketin.
Tarçınlı suyun faydaları oldukça fazla olsa da günde 1 litreden fazla tüketmemelisiniz. Ayrıca düzenli olarak tarçınlı su tüketmeden önce mutlaka doktorunuza danışın.
Severek tükettiğimiz maden suyunun faydalarını öğrenmek için yazımıza göz atabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Severek Tükettiğimiz Maden Suyunun Faydaları
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/maden-suyunun-faydalari-2/
Severek Tükettiğimiz Maden Suyunun Faydaları
Maden suyu ve mineralli su kavramları toplum içinde her ne kadar aynı anlama gelecek şekilde kullanılsa da bu içecekler aslında iki farklı üründür. Bilinçli tüketim açısından, mineralli su ve maden suyunun faydaları en iyi şekilde araştırılmalıdır. Aralarındaki farkları bilmek tüketiciler için büyük önem arz eder.
Mineralli su; içerisinde doğal yollarla mineral bulunduran kaynak sularını tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Maden suyu ise içerisinde vücut için gerekli, doğal olarak çözünmüş çeşitli minerallerin, tuzların ve elementlerin bulunduğu, kaynağını yer altı sularından alan gazlı yapıya sahip sular olarak karşımıza çıkar.
Toplumda yine yaygın olarak aynı anlamda kullanılan maden suyu ve soda arasındaki ayrımı da belirtmekte fayda var. Doğal maden suları, doğal süreçler sonucu oluşmuş mineralli ve gazlı yapıdaki içme suyu çeşitleri iken sodalar, içme suyuna gerekli miktarlarda sodyum bikarbonat ve karbondioksit eklenmesiyle üretilen işlenmiş ürünlerdir.
Sodalar, maden sularında bulunan doğal mineralleri yapılarında bulundurmazlar. Sindirime yardımcı olma özelliklerinin bulunmasının yanı sıra maden suyunun mineraller aracılığıyla sağladığı faydalarını vücuda sağlamazlar.
Maden Suyunun Oluşum Süreci
Maden suyu, yağmur ve kar gibi hava olayları sonucunda yeryüzüne düşen sular neticesinde oluşmaya başlar. Suların yer kabuğundaki çatlaklardan girerek yer altındaki boşluklarda geçirdiği onlarca yıllık zaman dilimlerinde suda kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum gibi mineraller birikir ve bu sular yer altı kaynaklarında toplanır.
Maden suları dünyamızın merkezinde bulunan magma tabakasından aldığı karbondioksit gazının enerjiyle bu kaynaklardan yeryüzüne çıkar ve tüketicilere sunulur.
Bir su kaynağının maden suyu sayılabilmesi ve maden suyunun faydaları açısından olumlu değerlendirilebilmesi için içeriğinde litre başına en az 1000 mg mineral bulundurması gerekir. Maden suyunun içinde bulundurduğu farklı mineraller ve bu oranlar, suyun toplandığı yer altı kaynağının doğal koşullarına göre değişiklik gösterebilir ve bu mineraller suyun yeryüzüne ulaşana kadar geçtiği jeolojik bölgelerin özelliklerini yansıtabilir.
Türkiye, Alp-Himalaya jeotermal kuşağında bulunmasıyla birlikte aktif jeotermal yapıya sahip olan bir ülke olarak 225 maden suyu kaynağı ile mineralli su kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesidir.
Doğal su kaynakları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Su Döngüsü Nedir? Su döngüsü Nasıl Gerçekleşir? isimli yazımıza da göz atabilirsiniz.
Maden Suyunun Faydaları
Maden suyu içinde bulundurduğu farklı minerallerle sağlıklı bir vücudun en önemli gereksinimlerinden biri olan mineral depolarına destek olur. Maden sularında en çok karşımıza çıkan mineraller kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, florür, bikarbonat, iyodür, klorür ve sülfat mineralleridir.
Vücudumuzda en çok bulunan mineral olan kalsiyum, kemik ve dişlerin yapısında bulunur ve kalp kası dahil olmak üzere kasların kasılmasını düzenler.
Bir diğer doğal mineral olan magnezyum, vücuttaki enzimleri harekete geçirir ve hücrelerin enerji üretiminde etkili rol oynar. Bunlara ek olarak sinir sistemi üzerinde sakinleştirici etkisi bulunur.
Sodyum, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanmasında önemli rol oynar. Aynı zamanda hücresel işlevlerin korunmasını ve devamlılığını sağlar ve kan basıncının kontrolü için de gerekli bir mineraldir.
Potasyum, kalp sağlığının korunmasına katkı sağlar ve kramp oluşmasını önler. En önemli faydalarından bir tanesi de inme riskini azaltmasıdır. Potasyum kemik sağlığına katkı sağlayarak kemik erimesinin önüne geçilmesine yardımcı olur.
Florür, diş ve diş eti hastalıklarına karşı koruyucudur ve güçlü diş ve kemikler için vücudun ihtiyaç duyduğu kalsiyumu destekler nitelikleri bulunur. Florür ağız içinde asit üretimini azaltarak bakterilerin çoğalmasını engeller.
Sodyum Bikarbonat, vücudun pH dengesinin korunmasını sağlar ve böbreklerin düzgün çalışması üzerinde etkilidir. Ayrıca spor performansı üzerinde etkisi vardır.
İyodür, tiroit bezlerinin düzgün çalışmasını sağlayarak dolaylı yoldan hormonal yapının düzenlenmesine katkı sağlar.
Sağlığımız için en önemli hormonlardan bir tanesi olan tiroid hormonu vücut fonksiyonlarının düzenlenmesini sağlar ve hücrelerin korunmasına yardımcı olur.
Klorür minerali, vücuttaki elektrolit dengesinin düzenlenmesine yardımcı olarak metabolizmanın işlevini doğru bir şekilde gerçekleştirebilmesine yardım eder.
Sülfat, sindirim sisteminin düzenlenmesi ve sağlıklı olarak işlemesine katkıda bulunur. Ayrıca kanın temizlenmesine katkıda bulunur ve vücut direncini arttırır.
Yemeklerle birlikte tüketilen maden suyu tokluk hissini arttırır böylecek kilo kontrolüne yardımcı olur. Yemeklerden sonra tüketilen maden suları içerisindeki karbondioksit gazıyla midenin uyarılmasına yardımcı olur ve sindirimi kolaylaştırıcı etkisi vardır.
Mineralli maden sularının tansiyonu düşürücü etkisi vardır ve kalp sağlığına katkıda bulunur. Toplumda çokça inanılan kanının aksine böbrek taşı yapmaz, aksine böbrek taşı oluşma riskini azaltır.
Maden suyu içinde bulundurduğu mineraller sayesinde cilt sağlığına katkıda bulunur. Cildin nemli ve pürüzsüz görünmesini sağlar. Maden suyu cilt yüzeyine tonik olarak da uygulanabilir ve akne tedavisine yardımcı olur.
Maden Suyu Tüketirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Maden suyu, içinde bulunan mineraller sayesinde vücut sağlığının korunmasına katkı sağlayan doğal ürünler olsalar da içerdiği yüksek miktardaki minerallerin, var olan sağlık sorunları üzerinde tetikleyici etkisi olabilmektedir. Bu nedenle hemen her konuda olduğu gibi maden suyu tüketirken de aşırıya kaçmamak gerekir.
Tüketilmesi gereken maksimum miktar kilo, boy, yaş ve benzeri faktörlere göre değişiklik gösterebileceği gibi günlük maden suyu tüketiminin 1 litreyi geçmemesi uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir.
Maden suyunun içerdiği yüksek sodyum oranı yüzünden özellikle tansiyon hastaları ve böbrek sorunu yaşayanlar maden suyunu dikkatli tüketmesi gerektiği de uzmanlar tarafından dikkat çekilen noktalardan bir tanesidir.
Maden suyu seçerken farklı markaların sundukları farklı çeşitleri deneyip farklı mineral oranlarını göz önünde bulundurarak size en uygun maden suyunu bulmak ve doktorunuza danışmak maden suyunun faydalarından en iyi şekilde yararlanmak için iyi bir fikir olabilir.
Maden suyu, her ne kadar su ihtiyacımızın bir kısmını karşılayabilecek niteliklere sahip olsa da, fazla maden suyu tüketiminin vücuttaki su atımını arttırması ve su zehirlenmesi adı verilen durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.
Son olarak maden suyu tüketiminin içme suyunun yerine geçmediğini de belirtmekte fayda var. Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan suyu, en doğal ve temiz şekilde içebilmek için siz de ihtiyaç duyduğunuz her mekanda MİATO Akıllı Cam Tanklı Su Arıtma Cihazlarını tercih edebilir, hem sağlığınızın hem doğanın korunmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Su arıtma cihazları hakkında kafanızda soru işaretleri varsa Su Arıtma Cihazı Çalışma Prensipleri Nelerdir? isimli yazımıza göz atabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Düzenli Olarak Sıcak Su İçmenin Faydaları
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/duzenli-olarak-sicak-su-icmenin-faydalari/
Düzenli Olarak Sıcak Su İçmenin Faydaları
Su, yaşamın her anında ve her canlı için elzem. Yeterince su içmek kas, eklem ve cilt dokusunu destekleyerek daha genç görünmenin veya geç yaşlanmanın etkeni olarak sağlığı destekliyor. Peki suyu nasıl bir ısıda içmek gerekiyor? Sıcak su içmenin faydaları var mı?
Yüzyıllar boyunca metabolizmayı hızlandırmak amacıyla kullanılan sıcak su içme yöntemleri ile günümüz bilimsel verilerini birleştirerek sıcak su içmek faydalı mı, değil mi sorusunu içeriğimizi okuduktan sonra kendiniz yanıtlayabileceksiniz.
Sıcak Suyun Sağlık Üzerindeki Etkileri
Herkesin bildiği üzere her gün ortalama 2 litre kadar sıvı tüketmek vücut sağlığı için kritik önem taşıyor. Tüm organlar ve yaşamsal faaliyetler için gereken su da yaşamın vazgeçilemez kaynağı. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus kullanılan suyun kalitesi.
İçmek için kullanılan her su kaliteli midir? İçme suyu parametreleri nedir, ne değildir bilinmesi gerekiyor. Zira içinde virüs, parazit ve daha pek çok gözle görülmeyen madde bulunması söz konusu olabiliyor.
Her ne kadar su arıtma ve dağıtım komplekslerinde içme suyu elde ederken sağlık için tehlike oluşturabilecek maddelerden kurtulmak amacıyla bir dizi dezenfeksiyon işlemi gerçekleştiriliyor olsa da su kalitesinden emin olmak için bunlar yeterli olmuyor. Hatta asırlardır kaynamış soğutulmuş veya ılıtılmış su kullanılmasının en önemli nedeni de suyun zararlı maddelerden tamamen arıtıldığından emin olma ihtiyacı.
Bilimsel çalışmalar da 25 derecenin üzerinde içilen suyun vücuda daha fazla fayda sağladığını gösteriyor. Yani ılık/sıcak su tüketmek, sağlığa faydalı olması nedeniyle gerekli görülüyor. Buradan yola çıkılarak günümüze kadar gelen bazı gelenekler de atalarımızın bu gerçeği zaten bildiklerini gösteriyor.
İnsanlığın en eski toplumlarından biri olan Çin’de yemeklerle birlikte çay içilmesi, bu geleneğe bir örnek olarak gösterilebilir. Dünyanın pek çok yerinde ılık veya sıcak halde tüketilen su için birtakım önemli noktalara değinmekte fayda var. Örneğin aşırı sıcak veya soğuk su içmekten sakınmak gerekiyor. Hem boğaz hem de dişler için kaynar su teması yanmaya neden olacağı için suyun kontrollü bir ısıda içilmesi önemli.
Sıcak Su İçmenin Faydaları
Her sene ağırlığının beş katı su tüketen insanoğlu için su içmek, yemek yemekten de önce gelen bir ihtiyaç. İçme suyunu soğuk da tüketebilirsiniz, fakat sıcak su içmenin sayısız olumlu etkisi bulunuyor. İşte sıcak suyun vücuda faydaları…
Sindirime Yardımcı Olur
Her gün düzenli olarak içilen sıcak su, sindirim sisteminin harekete geçmesini sağlayarak kabızlık riskini azaltıyor. Zira mideye inen ılık su, yiyecekleri soğuk suya nazaran daha hızlı parçalayabiliyor. Bu nedenle sabah hazımsızlığı yaşayan birçok insan mide bulantısını yatıştırmak için güne çay ile başlamayı tercih ediyor.
Vücudunuzda Detoks Etkisi Yapar
Sıcak su, özellikle terlerken ve idrar yaparken vücuttan daha fazla miktarda toksin atılmasına önayak oluyor. Bu doğrultuda, sıcak içeceği tükettikçe vücut ısısı yükseliyor ve bu da terlemeye yol açarak vücutta detoks etkisi yaratıyor.
Kan Dolaşımını İyileştirir
Özellikle gribal enfeksiyonlarda yeteri kadar su içmek semptomların tedavisine yardımcı olmasıyla biliniyor. Ancak sıcak su, kan dolaşımını hızlandırdığı için bu açıdan daha da etkili olabiliyor. Vazodilatör etkisi ile hücrelere fayda sağlayan sıcak su, kan damarlarını genişletebildiği için kan akışını artırabiliyor.
Ağrıyı Hafifletir
Menstrual krampları olan kadınların çoğu ağrıyı hafifletmek için karnına sıcak su uygulaması yapıyor. Ayrıca ağrılı dönemlerde vücudu rahatlatan ılık/sıcak su tüketimi, krampların hafiflemesine yardımcı oluyor. Karın ağrısı veya mide ağrısı hissettiğinizde hazırladığınız 25 derece üzeri suyu tüketerek rahatlayabilirsiniz.
Kilo Vermeye Yardımcı Olur
Kilo vermenize yardımcı olabilecek birçok yiyecek bulunuyor, ancak sıcak su içmenin bu konudaki etkileri inanılmaz. Bol bol ılık su içmek tokluk hissi yaratıyor ve dolayısıyla daha az gıda tüketimi yapılmasını sağlıyor. Üstelik sıcak su sayesinde vücut ısısı yükseliyor ve böylece metabolizma hızı artarak daha fazla kalori yakılmasına önayak oluyor.
Akalazya Semptomlarını Hafifletir
Yiyecek veya içeceklerin yemek borusundan mideye geçmesini zorlaştıran nadir bir hastalık olarak bilinen akalazya hastalığında ılık su tüketmek fayda sağlıyor. Lokmanın yemek borusundan mideye inmediğini düşündüğü için sıkışıklık hisseden ve stres yaşayan insanların yutma güçlüğünü ortadan kaldırmak için destekleyici olarak sıcak su tüketimi öneriliyor.
Cildi Nemlendirir
Susuzluk; cildinizin kurumasına, gerginleşmesine ve pul pul olmasına neden oluyor. Kuru cilt kırışmaya daha yatkın olduğu için de sağlıklı ve ışıltılı bir cilde sahip olmak için her gün düzenli olarak ılık su içmek gerekiyor.
Stresi Azaltır
Stresin vücudun hemen her bölgesini etkileyen ve pek çok rahatsızlığa yol açabilen etkileri bulunuyor. Sıcak suyun ruh haline iyi gelen ve psikolojiyi rahatlatan bir özelliği olduğu ise bilimsel bir veri olarak değerlendiriliyor. İnsanların çay veya kahvesiz gün geçirmek istemeyişinin ardında da sadece kafein miktarı değil, sıcak bir içecek tüketiminin olumlu etkileri de bulunuyor.
Sıcak Su İçmenin Zararları
Sıcak su içmenin faydaları yanında elbette yaşa ve vücut özelliklerine bağlı olarak olumsuz etkileri de söz konusu olabiliyor. Aşırı sıcak su tüketimi, idrar söktürücü özelliği etkisi nedeniyle sık sık idrara çıkmaya yol açabiliyor. Bu da kimi zaman rahatsız edici olabiliyor.
Aç karnına gereğinden fazla sıcak su içmek ise mide şişkinliğine yol açarak iştahsızlık yaratabiliyor. Kaynar su tüketmek de ağız ve yemek borusunu tahriş edebileceği için bu anlamda dikkatli olunmasında fayda var. İçilebilecek kıvamda ılık ve kaliteli su tüketerek aşırılıkların neden olabileceği zararların önüne geçebilirsiniz.
Kaliteli içme suyu için ise evinizde MIATO cam tanklı akıllı su arıtma cihazı kullanmanızı öneriyoruz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Klor Ne İşe Yarar? Su Arıtırken Klor Kullanılır Mı?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/klor-ne-ise-yarar/
Klor Ne İşe Yarar? Su Arıtırken Klor Kullanılır Mı?
Günlük hayatta adını sıkça duyduğunuz klor ne işe yarar, hiç düşündünüz mü? Bu İçeriğimizde klor hakkında merak edilenleri ve bilinmesi gereken temel noktaları irdeleyeceğiz. Eğer siz de bu konuda bilgi sahibi olmak istiyorsanız en doğru yerde olduğunuzu söyleyebiliriz.
Mikroorganizma formları; göl, nehir ve yer altı sularından gelen kaynaklarda bulunabilir. Tüm mikroorganizmalar insan sağlığına zararlı değildir. Ancak bazıları insanlarda hastalıklara sebep olabilir. Bunlara patojenler adı verilir. Suda bulunan bu patojenler, içme suyu dağıtım sisteminden geçerek onu tüketenlerde su kaynaklı hastalıklara neden olabilirler. Peki klor bu işin neresinde?
Klorlama Nedir?
Sudan kaynaklanan hastalıklarla mücadele edebilmek için patojenleri etkisiz hale getirmek gerekir. Bu kapsamda farklı dezenfeksiyon yöntemleri kullanılır. Günümüzde en sık kullanılan su artırma yöntemleri arasında klorlama yer alır.
Klorlama, suyun tat ve rengi üzerinde olumsuz etkisi olan bakteri ve virüsleri ortadan kaldırmaya yarayan bir arıtma işlemidir. Peki, bu yöntemde kullanılan klor ne işe yarar? Su artırmak için neden klor kullanılır?
Klorlama Ne Zaman Başlamıştır?
Birkaç asır öncesine dayanan klorlama yöntemi, en etkili su arıtma yöntemleri arasında sayılmaktadır. Klor ise 1744’te İsveç’te keşfedilen bir kimyasal maddedir. Önceleri klorlu sudan gelen kokuların bazı hastalıklara yol açtığına inanılırdı.
Fakat klorun suyu dezenfekte etmek için etkili bir araç olduğu 1890 yılında fark edildi. Bu keşiften sonra 1900’lü yılların başlarında sırayla İngiltere, ABD ve Kanada’da kullanılan sularda klorlama çalışmaları başlatıldı. Klorlama, günümüzde en popüler artırma yöntemidir diyebilmek mümkün.
Su Arıtırken Klor Kullanılır mı?
Dezenfektan amacıyla klor kullanan yeni arıtma tesislerinde yapılan çalışmalar, klorlamanın bakteri ve virüslere karşı etkili olduğunu ortaya koyar. Ancak klorun tüm mikropları etkisiz hale getirdiği söylenemez. Klor, suda bulunma ihtimali olan protozoa kistleri dışındaki mikrop ve virüsler üzerinde oldukça etkilidir.
Protozoa kistlerinin önemli bir sorun teşkil etmediği durumlarda klorlama, en etkili ve en ekonomik dezenfeksiyon yöntemidir. Diğer su arıtma yöntemlerine kıyasla klorlama yönteminin uygulanması da oldukça kolaydır. Bu nedenle birçok ülkede arıtma tesislerinde su artırma yöntemi olarak klorlama uygulanır.
Klor Mikroorganizmaları Nasıl Etkisiz Hale Getirir?
Sudaki mikroorganizmaların etkisiz hale getirilmesini sağlayan klor ne işe yarar? Klor, bir mikroorganizmayı etkisiz hale getirirken hücre zarına zarar verir. Buna bağlı olarak da klor hücreye girebilir hale gelir. Tüm bu olayların sonucunda ise hem DNA aktivitesi hem de hücre solunumu bozulur.
Su Ne Zaman Klorlanır?
Klorlamanın yapılması için belirli bir zaman dilimi yoktur. Klor uygulamasının her aşaması suyun arıtma tesisine girdiği andan ayrıldığı ana kadar eksiksiz bir arıtma sağlar. Suyun arıtma tesisine girdikten hemen sonra suya klor uygulandığı zamana ön klorlama adı verilir.
Ön klorlama adımında, klor genellikle arıtma tesisine giren arıtılmamış suya veya flaş adı verilen klorun hızlı, homojen dağılımını sağlayan bir karıştırma makinesine eklenir. Su arıtma işleminin sonraki aşamalarında sorunlara neden olmaması için suya klor eklenmeye devam eder.
Flaş karıştırıcıda yer alan ön klorlama işlemi suyun tadını ve kokusunu gidererek su arıtma sistemi boyunca biyolojik büyümeyi kontrol altında tutar. Klorlama yöntemiyle yapılan dezenfeksiyon, filtrasyondan önce ve sedimantasyondan sonra da yapılabilir.
Bu yöntem, suyun içerisindeki demir ve manganezi giderir. Böylece sudan kötü bir koku ve tat ortadan kaldırır. Ayrıca, alg büyümesini kontrol ederek suyun doğal olmayan rengini ortadan kaldırır.
Klorlama yöntemi çoğu arıtma tesisinde dezenfeksiyon işleminin son adımı olarak da uygulanabilir. Bu işlem ile amaçlanan suyu dezenfekte etmenin yanında dağıtım sisteminden geçen suda arda kalan klor kalıntılarını korumaktır. Klorlama düşük bir konsantrasyon ve temas süresi gerektirdiği için daha ekonomiktir.
Ayrıca klor kalıntısını desteklemek ve korumak için, dağıtım sistemi içinde bazen yeniden klorlama adı verilen bir yöntem yapılır. Bu yöntem, dağıtım sistemi boyunca ideal klor kalıntısı seviyelerinin korunmasını sağlamak için tercih edilir.
Klorlama İçin Gereken Safsızlık Neden Önemlidir?
Suyun dezenfeksiyonunun sağlanması amacıyla gerekli klor miktarı, arıtılacak suda bulunan safsızlıklara bağlıdır. Suyun bünyesindeki safsızlığın reaksiyona girmesi için büyük miktarlarda klor gerektirir. İlave edilen klor, kalıntı oluşturmadan önce sudaki safsızlıklar ile reaksiyona girmelidir.
Suyun safsızlıklarını karşılamak amacıyla ihtiyaç duyulan klor miktarı, klor talebi olarak adlandırılır. Klor talebi, serbest klor üretilmeden önce ihtiyaç duyulan klor miktarıdır. Klor talebini karşılayabilmek için suya belirli bir miktarda klor eklenir.
Klor Başka Amaçlarla Kullanılabilir Mi?
Klorlama işleminin temel amacı suyu dezenfekte etmektir. Peki, bunların dışında klor ne işe yarar? Ultraviyole radyasyon ve ozonlama gibi diğer dezenfeksiyon uygulamalarından farklı olarak klorlama yöntemi, su depolama tanklarında ya da su dağıtım sistemi içinde patojenlerin yeniden üreme olasılığını azaltma amacıyla bir kalıntı meydana getirebilir.
Suya klor eklemek; aynı zamanda demir, manganez, tat ve koku bileşiklerinin oksitlenmesini sağlar, suyun rengini giderir, hidrojen sülfiti yok eder, tortulaşma ve filtrasyon gibi diğer su arıtma işlemlerine de yardımcı olur.
Kullanılan Tüm Klor Çeşitleri Aynı Mı?
Klorlama işleminde kullanılan klorun mutlaka saf klor olması gerekmez. Klorlama, klor içeren maddeler yardımıyla da gerçekleştirilebilir. Gerekli pH koşulları ve mevcut saklama seçenekleri dikkate alınarak, klor içeren farklı maddeler kullanılabilir. Özellikle su arıtma konusunda en çok kullanılan klor türleri; klor gazı, sodyum hipoklorit ve kalsiyum hipoklorittir.
Klorlama Sürecini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Klorla dezenfeksiyon sürecini etkileyen birçok faktör vardır. Klor konsantrasyonu/dozajı ve klorla temas süresi en önemli faktörlerdir. Klorun, mikroorganizmaları etkisiz hale getirmek için belli bir süreye ihtiyacı vardır.
Klorun mikroorganizmalarla teması arttıkça etkisi de aynı oranda artar. Temas süresi ise klorun suya ilk eklendiği andan suyun kullanıldığı veya tüketildiği ana kadar geçen toplam süredir. Klor konsantrasyonu arttıkça, klorun suyla teması azalır.
Klorlama İnsan Sağlığına Zararlı mı?
Klor, suyun içerisindeki mikroorganizmalar için temizleyici olurken insanlar için toksik bir madde olabilir. Çünkü klorun gözleri, burun kanallarını ve solunum sistemini tahriş etme özelliği vardır.
Klor gazı, aşırı miktarda kullanıldığında ölümcül sonuçlara da yol açabilir. Klorun su arıtma için ekonomik bir yöntem olması, sağlık açısından zararlarının göz ardı edilmesinde önemli bir etkendir.
İçme suyunda kullanılan klor konsantrasyonu genellikle çok düşük miktarda olduğu için insan sağlığı açısından ilk etapta olumsuz sonuçlara yol açmaz. Ancak klorlu su tüketimi uzun vadede kanser riskiyle karşı karşıya kalmanıza yol açabilir. Bunun başlıca nedeni ise klorlama işleminde klor ile birlikte kullanılan diğer kanserojen maddelerdir. Klorlu su tüketimi özellikle prostat kanseri riskini 2 kat artırır.
Klorlama, yıllardır sıkça kullanılan su dezenfeksiyon yöntemlerinden biridir. Bakteri ve virüsleri yok etmede etkili olan bu yöntemin bazı protozoa kistleri üzerinde etkili olmadığı görülür. Ayrıca klor ile birlikte kullanılan bazı kanserojen ürünlerin insan sağlığını ciddi bir şekilde tehdit ettiği aşikardır. Bu nedenle klorlama yönteminin doğru bir işlem olup olmadığı günümüzde tartışmalı bir durumdur.
Buna karşın klorlama hala en popüler, güvenilir ve ekonomik su dezenfeksiyon yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden ilk etapta yıllardır uygulanan klorlama yöntemine devam edilmelidir.
Ancak bu yöntemde kullanılan kanserojen maddeler yerine alternatif çözüm yolları aranarak daha sağlıklı bir artırma yöntemi uygulanabilir. Siz de her daim sağlıklı su içmek için Miato’yu tercih edin, en değerli varlığınız olan sağlığınıza gereken özeni gösterin.
Bu da ilginizi çekebilir: Klorsuz Su Nasıl Elde Edilir?
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Tuzlu Su Sağlıklı Mı? Tuzlu Su Faydaları Nelerdir?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/tuzlu-su-faydalari/
Tuzlu Su Sağlıklı Mı? Tuzlu Su Faydaları Nelerdir?
Her gün bir bardak tuzlu su tüketmenin sağlığınızda inanılmaz etkileri olduğunu belirten bazı kaynaklara rastlamak mümkün. Peki, tuzlu su içmek gerçekten faydalı mı, yoksa zararlı mı? Uzun yıllardır su içme hakkında önemli tartışma noktalarından birisi olan tuzlu su faydaları ve zararlarını içeriğimizde tüm detaylarıyla bulabilirsiniz.
Tuzlu Su İçmenin Sağlığa Etkileri
Tuzun ve suyun ayrı ayrı vücudumuza olan hayati etkilerini düşünüldüğünde, yaşam için vazgeçilmez olan iki önemli madde olduğunu ve ne kadar hayati olduklarını hemen fark edebilirsiniz.
Su; vücuttaki proteinleri ve buna benzer maddeleri çözücü bir maddedir. Yediğiniz yiyecekleri metabolize etmenize yardımcı olacak kimyasal reaksiyonların temelini oluşturur. Düzenli su içmek, en temelde bu nedenden dolayı daha zinde ve daha fit kalmanıza yardımcı olur. Tüm bunların yanında kaslarınız, vücuttaki kan akışınız ve aklınıza gelebilecek tüm yaşamsal fonksiyonlarınızın çalışması için su içmeniz çok önemlidir.
Vücudun nasıl suya ihtiyacı varsa, hücreler de tuza ihtiyaç duyar. Sodyum ve klorürden oluşan tuz, vücudun kimyasal reaksiyonlarında kullanılır. İyotlu tuzlarda bulunan iyot, boyunda bulunan tiroid bezinin hormon salgılamasını sağlayan çok önemli bir mineraldir. Vücudun kendini geliştirebilmesi, yaşamsal fonksiyonlarını eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi, beyin ve sinir sisteminin çalışması için vücudun iyota ihtiyacı vardır.
Bu önemli ve vücut için temel ihtiyaç olan iki maddenin karışımı olan tuzlu su tüketmek vücutta adeta bir iksir görevi görür. Belirli süre zarfında doğru bir şekilde tuzlu su tüketimi; vücudun her hücresini iyileştirdiği, kemikleri güçlendirdiği, kan dolaşımını ve metabolizmayı hızlandırdığı söylenen olumlu etkilerin başında gelir.
Tabii ki tüketilen her gıdada olması gerektiği gibi tuzlu su tüketiminde de aşırıya kaçmamak, miktarları doğru ayarlamak tuzlu suyun faydalarını görmek adına atlanmaması gereken önemli bir husustur.
Tuzlu Su Faydaları
Tuzlu su içmek osteoporoz sorunlarının önüne geçer. Su ve tuz eksikliği vücutta sodyum eksikliğine neden olur. Sodyum eksikliğinin bir sonucu olarak kemikler zayıflar. Daha sağlıklı kemiklere sahip olmak için aşırıya kaçmadan tuzlu su tüketilmesi tuzlu su faydaları arasında yer alır.
Diş sağlığı için tuz önemli minerallerden birisidir. Diş minelerini güçlendiren ve ağız hijyenini derinlemesine sağlayan tuz sayesinde daha sağlıklı dişlere sahip olabilirsiniz. Bu nedenle kullanılan diş macunlarının temelinde de tuz maddesi yer alır.
Depresyon ve uyku problemlerine karşı tuzlu su tüketimi tavsiye edilir. Tuzsuz kalan vücut uyku esnasında tükürük bezlerini uyararak fazla su üretir. Çoğu kişinin uyurken ağızdan salya akmasının temel nedenlerinden birisi budur. Tuzlu su tüketimi serotonin gibi hormonların daha hızlı salgılanmasını sağlayarak rahat bir uykuya geçmenize imkan tanır. Düzenli ve derin uyku sizi depresyon ve etkilerinden de korur. Ayrıca tükürük bezlerini normal bir şekilde çalıştırır ve salya problemlerinin de önüne geçer.
Tuzlu su faydaları arasında sayılan bir diğer önemli husus ise tuzlu suyun sindirim problemlerine iyi gelmesidir. Tuzlu su kabızlığın önüne geçer, sindirim sistemine olumlu katkılarda bulunur.
Deniz tuzu ile hazırlayacağınız tuzlu su diyabete iyi gelir. Vücudun uygun kan şekeri değerine sahip olmasını sağlar. Böylece insülin ihtiyacı azalır ve kan şekeri dengeye ulaşır.
Deniz tuzu ile hazırlanan tuzlu suyun bir diğer faydası ise bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahip olmasıdır. Deniz tuzu antiviral özellikleri bünyesinde bulundurur. Bu tuzu suyla birlikte tükettiğinizde antivairal özelliklerden yararlanabilirsiniz. Özellikle kış aylarındaki salgın hastalıklardan korunmak için deniz tuzu eklenmiş bir bardak su içmeniz kışı daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olur.
Tuzlu su içerek zayıflamayı planlıyorsanız, tuzlu suyunuzu hazırlarken sofra tuzu yerine deniz tuzu kullanmanız gerekir. Deniz tuzu vücudunuzda su tutulmasını önleyerek ödem oluşumunun önüne geçer. Ayrıca sindirimi hızlandırarak daha hızlı kilo vermenizi sağlar.
Kas ve sindirim sistemi sağlığı için en önemli etken vücudun asit seviyesidir. Vücut asit seviyesinin çok yüksek yada düşük olmaması gerekir. Tuzlu su, asit seviyesini dengeleme özelliğine sahiptir. Potasyum kasların düzenli çalışmasını sağlar. Daha düzenli çalışan kaslar ise spazm oluşumunu, krampları ve kasılmaları engeller.
Tuzlu Suyun Zararları
Tuzlu su faydaları, yukarıdaki maddelerde görüldüğü gibi oldukça fazla. Tuzlu su içmenin bilinen yararların yanı sıra yanlış tuzlu su tüketimi istenmeyen etkilere de neden olabilir.
Bu anlamda tuzlu su içerken kullanacağınız tuzun türü oldukça önemlidir. Deniz tuzu, kaya tuzu, sofra tuzu farklı tuz çeşitleridir ve farklı etkileri olabilir. Kullanacağınız tuzun iyotlu olması da dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır.
Ayrıca günde en fazla 6 g tuz tüketilmelidir. Kullanılması önerilen bu gramaj, gün içinde besin kaynaklı alınan tuz miktarı da göz önünde bulundurularak dikkate alınmalıdır. Tavsiye edilen tuz miktarı dikkate alındığında günlük bir bardak suya eser miktarda tuz karıştırarak tüketmeniz gerekir. Fazla tuzlu su vücutta ödem yaratırken, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, tansiyon gibi istenmeyen sağlık sorunlarına da neden olabilir.
Tuzlu Su Nasıl Tüketilmeli?
Tuzlu su tüketimi için uzmanların önerilerini dinlemek gerekir. Tansiyon, böbrek ve karaciğer, ya da mide gibi sağlık sorunlarınız varsa doktorunuza danışmadan tuzlu su tüketmemenizi öneriyoruz. Uzmanların önerileri tuzlu suyu aç karnına tüketmekten yanadır. Sabah uyandığınızda içeceğiniz tuzlu suyun etkilerini kısa sürede görmeye başlayabilirsiniz.
Düzenli olarak tuzlu su içerek tuzlu suyun tüm faydalarından yararlanabilir, kendinizi daha dinç ve sağlıklı hissedebilirsiniz. Dilerseniz birer haftalık periyotlar ile tuzlu su kürleri de uygulayabilirsiniz.
Her gün sabah uyandığınızda hazırlamış olduğunuz bir bardak tuzlu suyu 1 hafta boyunca tüketip 7. günün sonunda 3 gün ara vererek tekrar 7 gün boyunca sabahları tuzlu suyunuzu içebilirsiniz. Ayrıca tuzlu su, daha fazla susatacağı için gün içerisinde bol bol su tüketerek tuzlu suyun etkisini artırabilirsiniz.
Aşırı su tüketiminin olası etkilerini ise buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.
Tuzlu Su Nasıl Hazırlanır?
Tuzlu su hazırlamak oldukça basittir. Öncelikle dikkat etmeniz gereken şey kaliteli, değerleri ideal bir içme suyunuzun olmasıdır. Sabahları bir su bardağı ılık suya bir çay kaşığının ucu ile eser miktarda ekleyeceğiniz tuzu karıştırarak suyun içinde tamamen çözülmesini sağlayıp ardından tuzlu suyunuzu tüketebilirsiniz.
Hem kendi sağlığınız, hem de sevdiklerinizin sağlığı için kullandığınız suyun kalitesi oldukça önemlidir. En kaliteli suya ulaşmak için MIATO akıllı su arıtma cihazını kullanabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Suyun Aromatik Hali: Limonlu Su İçmenin Faydaları
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/limonlu-su-icmenin-faydalari/
Suyun Aromatik Hali: Limonlu Su İçmenin Faydaları
Yeterli miktarda su içmenin hayatımızda sanılanın çok ötesinde bir yeri var. Bu sebeple su içmeyi ihtiyaç dahilinde gerçekleştirmek yerine bir yaşam biçimi haline getirmek önem arz ediyor. Ancak suyu tek başına tüketmekte güçlük çekenler için meyve ilaveleriyle daha lezzetli hale getirmek de sıklıkla tercih edilen bir yöntem. Limon bu meyvelerin başında gelmekle beraber limonlu su içmenin faydaları konusu da sıklıkla merak ediliyor.
Düzenli su tüketimi tüm canlı organizmalarda olduğu gibi insan yaşamında da kilit rol oynayan hayati bir bileşen. Su tüketiminin gündelik olarak ne kadar olması gerektiği ve belirlenen miktarda suyun bizler için ne gibi faydalar sağlayacağı gibi konular da yıllardır bilimsel araştırmaların odak noktası durumunda. Suyun tüm olumlu etkilerini meyvelerin gücü ve enerjisiyle birleştirdiğimizde ise ortaya şifa deposu doğal içecekler çıkıyor.
Daha kaliteli ve sağlıklı bir hayatın kapılarını aralamak için yapacaklarımızın arasında su her zaman önemli bir yere sahip olmalı. Bununla birlikte suyu doğanın bize sunduğu imkanlarla zenginleştirmek de bizim ellerimizde. Su ve insan arasındaki bu bağdan hareketle, temiz ve sağlıklı arıtma suyunun adresi Miato olarak bugünkü içeriğimizde limonlu su içmenin faydaları hakkında merak edilen soruları yanıtlıyoruz.
Limonlu Su İçmenin Faydaları
Kilo, boy ve sağlık durumu gibi etkenlere göre değişiklik göstermekle beraber yetişkin bir insanın ortalama 2 ile 2,5 litre su içmesi önerilmektedir. Bu suyu daha aromatik hale getirirken vücudumuza olan katkılarını da artırmak için birkaç dilim limon eklemek ise en sevilen çözümlerden biri olabilir.
Limon, sahip olduğu yüksek oranda C vitamini, antioksidan madde ve mineraller sayesinde en yararlı ve şifalı meyvelerin başında geliyor. Ancak asidik oranının yüksek olması limonu tek başına tüketmeyi kimileri için zor kılabiliyor. Bu noktada içme suyunuza katacağınız limon parçaları ile limonun faydalarından yararlanmak mümkün.
İşte düzenli olarak limonlu su içmenin faydaları:
Metabolizmayı hızlandırır.
Limonlu su tüketimi, diyet yapanlar ve formunu korumak isteyenler için detoks özelliğine sahip bir içecek olduğundan rahatlıkla tercih edilebilir. Özellikle mevsim uygun olduğunda soğuk suya atacağınız birkaç limon dilimi, buz küpü ve naneyle hem lezzeli hem doğal bir içecek hazırlayabilir ve bu karışımla da metabolizmanın çalışmasını destekleyebilirsiniz.
Sindirim sisteminin çalışmasını destekler.
Limonlu su içmenin faydaları denildiğinde altın değerinde bir olumlu etki de sindirim sistemine olan yararlarıdır. Limonlu su tüketimi, kabızlık ve hazımsızlık gibi sorunların tedavisinde kullanılabilecek bir yöntemdir. Özellikle sabahları ılık suya limon dilimleri ilave ederek kabızlıkla mücadele edebilirsiniz.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Limon C vitamini açısından zengin bir besin olduğundan suyla birlikte tükettiğimizde bağışıklığımızı güçlendirecektir. Soğuk algınlığı ve nezle gibi rahatsızlıklara karşı kalkan görevine sahip olan limonlu suyu soğuk havalarda güvenle içebilirsiniz.
Faranjit tedavisinde etkilidir.
Yutak iltihabı olarak da bilinen faranjit, kişiye gün içerisinde büyük rahatsızlık hissi veren bir problemdir. Antibiyotik kullanımından kaçınmak ve doğal bir tedavi uygulamak için limonlu sudan destek alabilirsiniz. Limonlu boğaz ağrısı ve iltihabı gibi şikayetlerin giderilmesinde etkili olacaktır.
Böbrek taşı oluşumunu engeller.
Limonlu suyun en önemli özelliklerinden bir tanesi de böbrek taşı riskini azaltmasıdır. Limonlu su tüketimiyle suyun vücutta tutulmasını sağlarken oluşabilecek böbrek taşlarının da ağrısız bir şekilde vücuttan atılmasına yardımcı olabilirsiniz.
İhtiyaç duyduğunuz enerjiyi verir.
Limonlu su içmenin faydaları arasında belki de en sevileni enerji sağlamasıdır. Yoğun tüketiminde vücuda zararları olabilecek kafein içerikli kahveler yerine sabahları bir bardak limonlu su ile enerji depolayabilirsiniz. Limonlu su gün içerisinde zinde hissetmenizi sağlarken keyifli bir meşrubat olarak da ağzınızı tatlandıracaktır.
Kaygıyı azaltır.
Limon Potasyum içerikli bir meyvedir ve limonlu su içerek depresyon, kaygı bozukluğu ve stres gibi durumlarla etkin bir şekilde mücadele edebilirsiniz. Daha mutlu ve zinde hissetmenizi sağlayacak olan limon, unutkanlık konusunda da derdinize deva nitelikte bir meyvedir.
İçinizi ferahlatır.
Sıcak yaz günlerinde serinlemek için lezzetli bir meşrubat arıyorsunuz fakat şeker içerikli meyve sularından uzak mı durmak istiyorsunuz? Limonlu su tam da size göre. Bir bardak soğuk suya birkaç dilim limon, tercihinize göre yeşil elma veya başka meyveler, biraz buz ve son olarak da bir miktar maden suyu ekleyerek ferahlatıcı ve sağlıklı bir içecek hazırlayabilirsiniz.
Kendi ellerinizle hazırlayacağınız sağlıklı ve tadına doyum olmaz meyve suyu tarifleri için Evde Meyve Suyu Nasıl Yapılır? Lezzetli 5 Meyve Suyu Tarifi başlıklı blog içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Kanser riskini önler.
Yapılan araştırmalar limonun tümörlü hücrelerin oluşumunu engellediğini ortaya koymuştur. Düzenli limonlu su tüketimiyle kanser olasılığını ortadan kaldırmak konusunda doğal mucizelerden destek almış olacaksınız.
Ağızdaki yaraları iyileştirir.
Limonlu su tüketimi sırasında dilerseniz ağzınızı çalkalayarak ağız içinde meydana gelebilen aft gibi yaraları tedavi edebilirsiniz. Öte yandan diş ağrısı ve diş eti rahatsızlıklarında da limonlu suyun iyileştirici etkisinden yararlanabilirsiniz.
Vücudu toksinlerden arındırır.
Limonlu su içmenin faydaları söz konusu olduğunda ödem attırıcı etkisini unutmamak gerekir. Limonun içerisinde bulunan etkin maddeler su ile birleştiğinde idrar söktürücü görevi görerek toksinlerin vücudunuzdan atılmasına yardımcı olmaktadır.
Cilt bakımında kullanılabilir.
Limon meyvesi, yüksek antioksidan madde içeriğiyle hücre yenilenmesi konusunda oldukça faydalı bir meyvedir. Bu sebeple yaşlanmayı geciktirerek cilde canlılık ve esneklik kazandırır. Limonlu su saç derisinde görülen kuruluk ve kepek gibi sorunların ortadan kaldırılması amacıyla da kullanılmaktadır. Ayrıca, sivilce ve akne tedavisinde de limon ve limonlu su bakımından yararlanılabilir.
Tansiyonu düşürür.
Limonlu su tüketimi yüksek seyreden tansiyonun düşürülmesinde de etkilidir. Buna ek olarak kalp ve damar rahatsızlıkları konusunda da tesiri yüksek bir sıvı takviyesi olup bu nedenle tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Vücudun PH seviyesini düzenler.
Limonlu su içmek vücudunuzun PH seviyesini dengelemeye yardımcı olur ve alkalin dengesini korur. İçeriğindeki sitrik asit bu konuda önemli bir bileşendir. Düzenli limon suyu tüketimi asit dengesi açısından gerekli bir alışkanlıktır.
Karaciğer için faydalıdır.
Limonlu su karaciğerdeki enzimleri artırmak için tercih edilebilecek bir içecektir. Karaciğer sağlığı için son derece önemli olan sindirim enzimlerini limonlu su içerek harekete geçirebilirsiniz. Kandaki oksijen seviyesini artırmak da yine limonlu su tüketimiyle mümkün.
Sağlıklı bir karışım olarak son dönemlerde sıklıkla adından söz ettiren sirkeli su ile ilgili detaylı bilgi için Sirkeli Su İçmek Ne İşe Yarar? Sirkeli Su Faydalı Mıdır? konulu çeriğimize göz atabilirsiniz.
İçme Suyu Kalitesi
İçeriğimizde limonlu su içmenin faydaları ve bu konu hakkındaki detayları sizler için açıkladık. Limon ve diğer meyvelerle oluşturulabilecek sağlıklı içecekler için en önemli ve temel adım temiz ve kaliteli bir içme suyudur. Limonlu suyun sahip olduğu yararlardan en iyi şekilde verim alabilmek için kaliteli ve temiz su kullanmak elzemdir.
İçme suyunun kalitesi yalnızca insanlar için değil tüm canlı yaşamı için gereği yadsınamaz bir unsurdur. Bu sebeple zararlı kimyasallardan, virüs ve bakterilerden arındırılmış hijyenik bir su, hayatımızın olmazsa olmazıdır.
Miato geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı ile su arıtma sektörüne yeni bir soluk getirmiştir. Miato ile temiz ve hijyenik içme suyuna evinizin konforunda sahip olabilir ve sağlıklı su tüketiminin ayrıcalığını yaşayabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Dünyada ve Türkiye’de İçilebilir Tatlı Su Kaynakları
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/tatli-su-kaynaklari/
Dünyada ve Türkiye’de İçilebilir Tatlı Su Kaynakları
Suyun canlı yaşamının devamlılığı ve ekosistemin işleyişi noktasındaki önemli rolünü her geçen gün daha da iyi anlıyoruz. Olası kuraklık tehditleri ve su tasarrufu konuları suyun gerekliliğini bizlere hatırlatan etkenlerin başında geliyor. Varlığımızı borçlu olduğumuz içilebilir suyun tehlikeye girmesi durumu ise tatlı su kaynakları yeterliliği meselesini ciddi bir şekilde gözden geçirmemiz ve dikkatli olmamız açısından kritik bir faktör.
Su yeryüzünde maddenin üç halinde yani katı, sıvı ve gaz formunda bulunabilen tek bileşen. Ancak tüm bu geniş yelpaze ve çeşitlilik, içilebilir tatlı suyu canlılar için sonsuz ve sınırsız kılmaya ne yazık ki yetmiyor. Özellikle de dünya genelinde tatlı su kaynaklarının dağılımındaki eşitsizlik, içilebilir suyun her canlı için ulaşılabilir olmasının önündeki en büyük engellerden bir tanesi.
İçme suyu yoksunluğu hayat kalitemizi olumsuz yönde etkileyecek ciddi problemlere yol açabilir. Bu nedenle, içme suyunun bizler için öneminden yola çıkarak, temiz ve sağlıklı arıtma suyunun adresi Miato olarak bugünkü içeriğimizde içilebilir tatlı su kaynakları dağılımı konusuna yer veriyoruz.
Tatlı Su Kaynakları Nelerdir?
Vücudumuzun 3’te 2’sini ve kanımızın %83’ünü oluşturan su, dünyamızda da engin okyanuslar ve denizlerle birlikte büyük bir yüzeyi kaplamaktadır. Ancak bu yüksek oranda su, canlıların ihtiyaç duyduğu içilebilir tatlı sudan ziyade deniz suyu olarak bildiğimiz yüksek sodyum içerikli tuzlu sudur.
Dünyamızın sahip olduğu su kaynakları arasında %97’lik bir oran tuzlu suya yani okyanus ve denizlere aittir. Geri kalan yaklaşık %2,5 civarı ise içme suyumuzun ana rezervlerinin yer aldığı tatlı su kaynakları olarak bilinmektedir. Ancak bu tatlı su kaynaklarının da neredeyse 3’te 2’sinin buzul formunda olması içilebilir tatlı suyu yetersiz kılan etmenlerin arasındadır.
İçilebilir suyun dünya üzerinde ve hatta ülke içerisinde bile görülebilen eşitsiz dağılımı ve tuzlu suya oranla çok daha az bir yüzdelik dilimle yeryüzünde var olması, tatlı su kaynaklarının korunması hususunda dikkatli adımlar atılmasını gerektirmektedir.
Tatlı su rezervleri farklı coğrafyalara ve her coğrafyanın kendine özgü iklim koşullarına göre değişiklik gösterebilmektedir. Dünyada özellikle kutup bölgelerinde görülen buzul formundaki tatlı suyun ülkemizde görülmemesi bu duruma örnek olarak verilebilir. Fakat yeryüzünde bilinen tatlı su kaynakları genel olarak aşağıda sıralanmıştır:
Buzullar
Dünyadaki tatlı su kaynaklarının en büyük bölümü buzullara aittir. %2,5’lik bu rezervin yaklaşık %69’unu kutup bölgelerinde yer alan kar ve buz kütleleri kapsamaktadır. Mevsim değişiklikleri dolayısıyla bazı dönemlerde eriyerek akıntıya dönüşen buzullar, aktif olarak tüketmekte olduğumuz tatlı suların dışında kalmaktadır.
Yer Altı Suları
Donmamış halde görebileceğimiz tatlı suyun önemli bir bölümü yeraltı sularıdır. Yüzeyde değil yerin altında bulunması sebebiyle genel olarak yüksek kalitede içme suyunun temelini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra kurak iklimlerde tarımsal faaliyetlerin etkin bir şekilde yürütülmesi noktasında da yeraltı suları son derece önemli bir yere sahiptir.
Yeraltı su kaynaklarının doğal seyrinde yenilenebilmesi için kullanımı kontrollü bir şekilde yürütülmelidir. Kurak topraklarda ise yenilenme potansiyeli çok düşüktür veya neredeyse böyle bir potansiyel söz konusu değildir.
Nehirler ve Irmaklar
Yerin üstünde bulunan tatlı su kaynakları dendiğinde akla ilk gelen coğrafi oluşumlar nehirler ve ırmaklardır. Nehir, ırmak ve çay gibi doğal birimler, iklim koşullarının etkisiyle debi ve drenaj gibi özellikler açısından mevsimden mevsime değişiklik gösterebilmektedir. Her ülke ve bölgenin sahip olduğu akarsuların özellikleri de bu sebeplerden ötürü farklılaşmaktadır.
Nehirler tatlı su rezervlerinin oldukça düşük bir yüzdesini oluşturmaktadır. Tarımsal icraatların devamlılığında ve hayvancılık faaliyetlerinde de önemli bir yere sahip olan akar yüzey sularının seviyesinde bazı dönemlerde yağışın da etkisiyle düşüş görülebilmektedir.
Göller
Göller, yüzeyde bulunan içilebilir tatlı su kaynakları noktasında en çok kullanılan rezevlerdir. Göller akarsularla kıyaslandığında yüzey sularının yaklaşık %20’lik bir bölümünü oluşturmaktadır. Bataklık gibi sulak araziler de yeryüzünde meydana gelen ve su kaynaklarının bir kısmına ev sahipliği yapan birimlerdir.
Göller içilebilir suyun temini açısından ekosistemin vazgeçilmez kaynaklarından bir tanesidir. Ancak kuraklık, kirlilik ve kontrolsüz su kullanımı gibi ciddi tehditler, göllerin yaşam kaynaklarımızdan biri olarak varlığını koruyabilmesini güçleştirmektedir.
Göller ve nehirler dünya üzerinde bulunan toplam suyun yalnızca %1’ini oluşturduğundan nüfus gibi sürekli artış gösteren etkenlere bakıldığında oldukça düşük bir yüzde olduğu görülmektedir.
Atmosferdeki Buhar
Suyun ekosistem de üç formda da bulunabildiğinden içeriğimizin giriş kısmında bahsetmiştik. Gaz hali olarak ele alabileceğimiz su şekli ise elbette ki su buharıdır. Su buharı atmosferdeki tatlı yüzey sularının en düşük yüzdesine sahiptir. Atmosferdeki su buharı, sıcaklıkla doğrudan ilişki içerisindedir. İklimin ve hava koşullarının etkisiyle buharlaşma oranı yer yer yükselirken bazı bölgelerde ise çok daha düşük seyretmektedir.
Suyun atmosferdeki hareketliliği ve devinimi hakkında detaylı bir bilgi edinmek için Su Döngüsü Nedir? Nasıl Gerçekleşir? başlıklı blog yazımıza göz atabilirsiniz.
Dünya Genelinde Su Kullanımı
İnsanoğlunun günlük beslenme ve tüketim amacıyla kullanmış olduğu tatlı su kaynakları, kullanımın genel dağılımına bakıldığında en düşük oranlı kullanım yüzdesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak su, yalnızca yeme-içme ihtiyaçlarımızı karşılayan bir bileşenden çok daha fazlasıdır. Dünya genelinde gerek tarım gerekse de sanayi alanlarında su kaynakları kullanımı ciddi bir orana sahiptir. Evsel ihtiyaçlar için yapılan su tüketimi ise daha düşük bir seviyededir.
Tarım çalışmaları alanında su kaynaklarından yararlanma oranı %69 civarıyken, endüstriyel faaliyetlerde bu kullanım dünya çapında %19 olarak belirlenmiştir. Evsel tüketim oranı ise %12’dir.
Yüzey ve yeraltı sularının bilinçsiz kullanımı ve su kirliliğinin önüne geçilememesi gibi durumlar, tatlı su kaynakları erişimini giderek sınırlandırırken, canlı yaşamının vazgeçilmezi olan temiz içme suyuna olan ihtiyacı da artırmaktadır.
İçilebilir su rezervlerinin doğal sebeplerden ötürü yetersiz olduğu yerleşim yerlerinde deniz suyu arıtma teknolojisinden yararlanılmaktadır. İçme Suyu Elde Etmek Amacıyla Deniz Suyu Nasıl Arıtılır? başlıklı içeriği inceleyerek bu teknoloji hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Dünyada ve ülkemizde ise hem dönemsel kuraklıkların etkisi hem de su kaynaklarının uzun vadeli düşünmeden kullanılması sebebiyle tatlı su kaynakları azalabilmektedir. Bu durum ise geleceğimizi tehdit eden ve bir an önce önlem alınması gereken hassas mevzulardan bir tanesidir.
Temiz ve içilebilir içme suyu canlı yaşamı için yeri doldurulamaz nitelikte mucizevi bir bileşendir. Hastalıklardan korunmak, sağlıklı bir şekilde yaşamımızı idame ettirmek ve vücut fonksiyonlarımızın işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olmak söz konusu olduğunda su en büyük yardımcımızdır.
Miato, geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı sayesinde, su arıtma alanında bir ilke imza atarken içme sularını daha hijyenik ve temiz bir şekilde tüketiciyle buluşturuyor. Zararlı bakterilerden ve kimyasallardan arındırılmış temiz bir su tüketimi vadederken son teknoloji su arıtma cihazlarıyla da üstün hizmet sağlıyor.
Sizler de temiz ve sağlıklı içme suyunu evlerinize taşıyan Miato ile kaliteli su tüketiminin keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Doğal Şifa Kaynağı: Yağmur Suyu Faydaları
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/yagmur-suyu-faydalari/
Doğal Şifa Kaynağı: Yağmur Suyu Faydaları
Yağmur suyunun tadını, kokusunu ve hatta vücudumuz üzerine olabilecek etkilerini hepimiz zaman zaman düşünmüşüzdür. Yağmur ormanlarının varlığını borçlu olduğu bizlerin ise kuraklık tehlikesi karşısında her daim ihtiyaç duyduğu yağmur, yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan temel yapı taşlarından biridir. Yağmur suyu faydaları da bu sebeple merak edilen konuların başında gelmektedir.
Çöl ikliminin hakim olduğu kurak alanları saymazsak, yağmur suları dünyanın hemen her bölgesinde ekosistemin vazgeçilmez bir parçası olarak rol almaktadır. İster karada yaşayan canlılar olsun ister göçebe kuşlar isterse dünyanın herhangi bir köşesinde yetişen bir bitki, dünya üzerinde var olan tüm canlı organizmalar için yeri doldurulamayacak bir yaşam kaynağıdır.
Temiz ve sağlıklı arıtma suyunun adresi Miato olarak bugünkü içeriğimizde yağmur suyu faydaları konu başlığına yer veriyoruz.
Yağmur Nasıl Oluşur?
Yağmur suyu faydaları nelerdir sorusunun yanıtına geçmeden önce, dilerseniz birlikte bu mucizevi kaynağın nasıl oluştuğunu ve yeryüzüne indiğini detaylı bir şekilde inceleyelim.
Yağmurun oluşumundaki ilk etken güneş ışınlarının yüzeydeki suları buharlaştırmasıdır. Isının etkisiyle buharlaşan su atmosfer boyunca yükselir. Ardından bulutlara ulaştığında ise soğuk havanın etkisiyle yoğunlaşır ve su buharı damlacıklara dönüşür.
Bu damlacıklar belli bir boyuta eriştiğinde ise yerçekimine karşı koyamayarak yağış olarak yüzeye iner. Damla boyutları ve yoğunluğu sıcaklıkla orantılı olarak değişkenlik gösterebilmektedir.
Yağmur damlalarının oluşumunda ise iki ana birleşme çeşidi mevcuttur. Bunlardan birincisi çarpışma ile birleşme ikincisi ise kristalleşme yolu ile birleşmedir.
Çarpışma Yolu ile Birleşme
Küçük su damlacıklarının bulutların içerisinde rüzgar sebebiyle sürekli yer değiştirmesi ve bu esnada birbirleriyle çarpışması, daha büyük damlaların oluşmasını ve dolayısıyla yağmuru oluşturur. Damlalar havadan daha ağır bir hale geldiğinde yağış formunda yeryüzüne ulaşır.
Kristalleşme Yolu ile Birleşme
Yükselen su buharının gökyüzünde birden bire soğuk havayla karşılaşarak donması küçük buz kristallerini oluşturur. Ancak bu kristaller aşağı katmanlara doğru inerken daha sıcak bir hava ile karşılaştığından erir ve alışık olduğumuz yağmur biçimine dönüşerek yüzeye iner.
Yağmur Suyu Faydaları Nelerdir?
İçeriğimizin bu bölümünde ise yanıtını merak etmiş olduğunuz yağmur suyu faydaları konusunu ele alıyoruz. Doğadaki su döngüsü için mühim bir hava olayı olan yağmur, suyunun doğal ve sağlıklı yapısıyla da pek çok mucizevi etkiye sahip. İşte yağmur suyunun sahip olduğu düşünülen faydalardan bazıları şunlardır:
1. Bitkileri besler.
Yağmur suyu öncelikle ağaçların, bitkilerin ve elbette besin kaynağı olarak tükettiğimiz meyve ve sebzelerin ihtiyaç duyduğu unsurların başında geliyor. Sulama sistemlerinin yanı sıra doğal yağmur suları ve içerisinde bulunan minerallerden faydalanmak tarlalar ve ekinler için ayrı bir önem taşımaktadır.
2. Tozlaşmayı destekler.
Yağmur sularının doğal yaşam için bir başka yararı ise polenleri taşıması sebebiyle bitki türleri arasında tozlaşmayı sağlaması ve çeşitliliği desteklemesidir. Bu sayede birbirinden güzel ve zengin renklere sahip bitkiler varlıklarını sürdürebilmektedir.
3. Saksı bitkilerine de iyi gelir.
Yağmur suyu yalnızca tabiatta bağımsız bir şekilde varlığını sürdürebilen bitkiler için faydalı değildir. Yağmurlu bir günde biriktireceğiniz bir miktar yağmur suyu, evinizdeki saksı bitkilerini sulamanız için de muhteşem bir bileşen olacaktır. Yağmur suyunun doğallığı bitkilerinizin gelişimi için eşsiz bir kaynaktır.
4. Saça canlılık kazandırır.
Yağmur suyu faydaları konusunda birkaç kişisel bakım önerisinde de bulunabiliriz. Yağmur suyunu kullandığımız hazır sulardan ayıran en belirgin özelliği, klor ve benzeri ağır kimyasallar içermemesidir. Bu sebeple tam bir şifa kaynağı diyebiliriz. Öte yandan mineral açısından zengin olması sebebiyle de duşta parlaklık kazandırmak amacıyla saçlarınıza uygulayabilirsiniz.
5. Peeling olarak kullanılabilir.
Yağmur suyunu cilde uyguladığınız takdirde ise bir peeling gibi görev yaptığına şahit olacaksınız. Yağmur suyunu bir kapta biriktirerek cildinize masaj yapmak amacıyla kullanabilirsiniz. Bu mucizevi sıvı gözeneklerinizi açarken cildinize de parlaklık kazandıracaktır. Ancak uygulamadan önce bir fabrika yakınında yaşamadığınızdan emin olmanız suyun kalitesi ve sağlığı açısından oldukça önemlidir.
6. Duş alırken tercih edilebilir.
Yağmur suyunun doğal minerallerinden dilerseniz duşta durulama esnasında kullanarak ya da arzu ederseniz küvet suyunuza ekleyerek de yararlanabilirsiniz.
7. Demir eksikliğini giderir.
Özellikle Nisan yağmurlarının demir minerali zengini olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple yağmur suyu, demir eksikliği yaşayanlar tarafından sorunu en aza indirgemek adına tercih edilebilir.
8. Detoks etkisi gösterir.
Son olarak daha güvenli olması amacıyla kaynattıktan sonra tüketebileceğiniz bir bardak yağmur suyu, vücudunuzda detoks etkisi gösterebilir ve sindirim sisteminizin çalışmasını destekler. Ayrıca daha önce de bahsettiğimiz gibi ilave kimyasallardan uzak olan doğa bir su kaynağı olduğundan gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.
Şebeke suları taşınma ve korunma yöntemleri itibariyle sağlığımız için tehdit oluşturabilmektedir. Bu tehditler hakkında detaylı bir inceleme için Musluk Suyunun Sağlığımıza Etkileri konu başlıklı blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Yağmur suyu pek çok noktada var olan tüm canlılar için hayat barındıran bir kaynak. Bizler için de bu denli fayda sağlarken yağmur yağdığında sığınacak bir yerler aramamak veya sağanak bir yağmur söz konusu değilse şemsiye açmamak, bu şifalı suya kollarımızı açmak için atacağımız güzel bir adım olacaktır.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Yağmur suyu faydaları, tabiatın her alanında ve hemen her canlı için yeri doldurulamayacak niteliklere sahiptir. Bu doğal oluşum uzun vadede varlığımızın devamı için en çok ihtiyaç duyduğumuz maddelerden biri olan içme suyuna da kaynaklık etmektedir.
Fakat yağmur suları şebekelerimize ve dolayısıyla evlerimize olduğu gibi ulaşamamaktadır. Temizleme amacıyla içerisine klor gibi kimyasallar eklenmektedir ve taşınma esnasında da bakterilere maruz kalabilmektedir. Dolayısıyla sağlıklı ve güvenli bir su tüketiminin hayati bir önem taşıdığını göz önünde bulundurarak su arıtma teknolojilerine evlerimizde veya ofislerimizde yer vermek elzemdir.
Temiz içme suyu ediniminde birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için Su Nasıl Temizlenir? İçme Suyu Elde Etmenin Yolları başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Temiz ve hijyenik içme suyunun adresi Miato ile artık su tüketiminde içiniz rahat olacak. Miato, geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı sayesinde tüketicileri için yüksek düzeyde güvenlikli ve sağlıklı bir su deneyimi vadediyor. Adresinize ulaşan kalite ile siz de temiz içme suyunun keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
İçme Suyu Elde Etmek Amacıyla Deniz Suyu Nasıl Arıtılır?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/deniz-suyu-nasil-aritilir/
İçme Suyu Elde Etmek Amacıyla Deniz Suyu Nasıl Arıtılır?
Gelişmekte olan teknoloji, modern dünyanın sahip olduğu pek çok sıkıntıya çare olabilecek çözümler üretmektedir. Geçmişte hayal bile edilemeyen imkanlar bugün birçokları tarafından bilinmekte ve hatta kullanılmaktadır. Bu teknolojilere, son dönemlerde gündelik hayatımızda giderek önem kazanan su arıtmayı da dahil etmemiz gerekir. Özellikle deniz suyu nasıl arıtılır sorusu, bu noktada yanıtı bilinmesi gereken mühim bir konudur.
Gerek küresel ısınmanın etkisiyle yağışların ciddi anlamda etkilenmesi, gerekse de dünya nüfusunun kontrolsüz bir biçimde artış göstermesi, içilebilir tatlı su kaynaklarının bir noktada yetersiz kalmasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, herhangi olası bir su kıtlığına mahal vermemek adına deniz suyunu tuzdan arıtarak içilebilir kıvama getirmek adına bazı teknolojiler geliştirilmiştir.
Kaliteli ve içilebilir suyun insan yaşamındaki yeri doldurulamaz etkisinden hareketle, temiz ve sağlıklı arıtma suyunun adresi Miato olarak bugünkü içeriğimizde deniz suyu nasıl arıtılır sorusunu detaylı bir şekilde mercek altına alıyoruz.
Deniz Suyunun Yapısı
Deniz suyu nasıl arıtılır konusuna geçmeden önce, deniz suyunun kimyasal yapısını ve sahip olduğu bileşenleri ele alarak arıtmanın neden önemli olduğunu açıklamak istiyoruz.
Deniz suyunun içerisinde %96,5 oranında su bulunmaktadır. Geri kalan %3,5’luk oran ise tuz minerali içermektedir. Bu oran ilk etapta oldukça düşük bir yüzde gibi görünebilir ancak suyun ideal tadı ve dolayısıyla doğrudan tüketimi için uygun değildir.
Deniz suyunun tuzluluğu, sıcaklık ve buharlaşmanın yüksek olduğu bölgelerde artabilirken, buzul erimelerinin görüldüğü yerlerde mineral seyrelmelerinden ötürü düşüş gösterebilmektedir.
Ayrıca, denizlerin ve okyanusların atmosfer ile arasındaki gaz alışverişi Nitrojen, Oksijen, Karbondioksit ve Argon gibi gazların çözünerek suya karışmasını sağlamaktadır. Oksijen ve Nitrojen denizlerdeki canlı yaşamının devamlılığında belirleyici olan unsurların başında gelmektedir.
Kısacası deniz ve okyanus sularının ihtiyaç dahilinde kullanılabilmesi için barındırdığı yüksek tuz oranından arıtılması şarttır. Böylelikle tatlı su kaynaklarının yetersiz kaldığı coğrafyalarda canlı varlığının sürdürülebilmesi adına tercih edilen bir sistem olmuştur.
Deniz Suyu Nasıl Arıtılır?
Deniz suyu nasıl arıtılır sorusuna yanıt bulmak, bu teknolojinin sağladığı faydaları öğrenirken ekolojik olarak ne tür zararlar verdiğini kavramak açısından oldukça gereklidir.
Uzun yıllardır Orta Doğu ülkelerinde, Avrupa’nın belli bölgelerinde ve Afrika kıtasında kullanımı görülen deniz suyu arıtma sistemleri bu coğrafyaların içilebilir tatlı su kaynaklarına erişmekte yaşadığı güçlüklerden ötürü kurtarıcı bir çözüm olarak görülmektedir.
Su kaynaklarındaki mevcut sınırlılığa binaen çok çeşitli desalinasyon teknolojleri geliştirilmiştir. Bu teknolojiler çalışma prensipleri ve süreçlerine göre farklılık göstermektedir.
Ters Ozmoz
Deniz suyu arıtma teknolojilerinde yaygın olarak kullanılmakta olan sistemlerin başında ters ozmoz yöntemi gelmektedir. Ters ozmoz çapraz akış prensibiyle çalışan ve deniz suyunda bulunan tuz mineralini membran teknolojisi ile sudan ayrıştırtıran fiziksel bir arıtma yöntemidir. Ters ozmozun ayırıcı ve belirleyici unsuru, deniz suyuna basınç uygulanmasıdır.
Ters ozmoz ile hücre duvarları temiz suyu geçirirken mineralleri ayırarak gerisinde bırakmaktadır. Böylelikle membranın bir tarafında içme suyu kalırken diğer tarafında ise tuz kalıntıları kalmaktadır.
Ters ozmoz teknolojisi ile ilgili kapsamlı bir bilgi için Ters Osmoz Nedir, Su Arıtma Sistemleri İçin Neden Önemlidir? başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Elektrodiyaliz
Deniz suyu nasıl arıtılır sorusuna yanıt olarak verebileceğimiz bir diğer teknoloji ise elektrodiyaliz yöntemidir. Elektrodiyaliz yönteminde iyonlar, iyon seçici membranlarda elektrik akımı aracılığıyla ayrıştırılmaktadır.
Bu yöntemde su içerisinde bulunan çözünmüş iyonlar, yarı geçirgen membranlardan aktarılarak uzaklaştırılır. Kısacası membranlar negatif yüklü iyonların geçişine izin vermezken pozitif yüklü olanların akmasını sağlar ve bu prensibe dayalı olarak bir arıtma gerçekleştirir.
Çok Kademeli Flaş Damıtma
Bu yöntemde membran sistemlerden farklı olarak arıtma işlemi için ısı enerjisinden faydalanılmaktadır. Flaş damıtma yönteminde deniz suyu, öncelikle flaş odalarında ön ısıtma aşamasından geçmektedir. Ardından bir ısı değiştirici içerisinde işlem için gerekli olan en yüksek ısıya ulaştırılır. Isı ve basıncın etkisiyle buharlaşan su, boruların üzerinde yoğunlaşarak damıtılmış temiz suya dönüşür.
Arıtmadan arta kalan tuzlu su ise artı bir ısı uygulamasına gerek kalmadan tekrar flaş işlemine tabi tutulur. Bu işlem ile bir günde yaklaşık 600.000 metreküpe kadar temiz içme suyu elde edilebilir.
Çok Etkili Damıtma
Bu arıtma işlemi de yine ısı etkisiyle yürütülen ayrıştırma çalışmalarından bir tanesidir. Çok etkili damıtmada, flaşlı damıtma sisteminden farklı olarak birbirine bağlı olan ve sırasıyla görevlerini yerine getiren kazanlar söz konusudur. Arıtılmak üzere toplanan deniz suyu ön ısıtmadan geçirilir ve kazanlarda buharlaştırılır. Arıtılm��ş olan tatlı su buharı yoğunlaştırılarak biriktirilir. Bu damıtma yöntemi ile bir gün içerisinde 100.000 metreküp kadar arıtılmış su üretilebilir.
Günümüzde yaygın olarak kullanılan içme suyu yapımı yöntemleri hakkında bilgi için Su Nasıl Temizlenir? İçme Suyu Elde Etmenin Yolları konulu blog yazımıza göz atabilirsiniz.
Deniz Suyu Arıtmanın Çevresel Etkileri
Teknoloji, yaşadığımız birçok soruna etkili ve kalıcı çözümler üretirken beraberinde doğayı ve çevreyi orta ve uzun vadede olumsuz etkileyecek sıkıntılara da imza atabilmektedir. Deniz suyu nasıl arıtılır sorusunun yanıtı ile ilgilenirken dikkat etmemiz gereken önemli bir mevzu da oluşabilecek çevresel atıklardır.
Bu atıkların içerisinde elbette en başta atık tuz mineralleri yer almaktadır. Bu tuzların ayrıştırma işleminin ardından hızlı bir çözünme gerçekleşmesi amacıyla yeniden denizlere dökülmesi suda yaşayan canlıların hayatları için göz ardı edilmemesi gereken bir tehdit oluşturmaktadır.
Ayrıca denize dökmenin yanı sıra toprak altına gömmek gibi bir yöntem de yine ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkileyecek ve tatlı su kaynaklarının kimyasal yapısını bozacak başarısız çözümlerden biri olacaktır.
Bir diğer zararlı etken ise ayrıştırma işleminin gerçekleştiği tesislerin neden olduğu yüksek karbondioksit salınımıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmak karbondioksit salınımının kontrolü konusunda etkili bir girişim olacaktır.
Dolayısıyla deniz suyu arıtımı, yalnızca tatlı su kaynaklarına erişimin sınırlı olduğu bölgelerde kullanılması gereken bir teknolojidir diyebiliriz. Uzun vadede doğanın dengesini, var olan içme sularının kalitesini ve canlı yaşamının geleceğini korumak adına tüm bu riskleri göz önüne alarak adım atmak elzemdir.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Deniz suyu nasıl arıtılır, hangi teknolojiler kullanılır ve bu sistem ne gibi etkilere sahiptir gibi pek çok sorunun yanıtını sizler için araştırdık. Hijyenik ve kaliteli içme suyunun önemini ve her canlının yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için günlük olarak belli bir miktarın üzerinde su tüketmesi gerektiğini ise hepimiz biliyoruz.
Bu sebeple içme suyu ihtiyacımızı karşılayabilmek adına farklı yöntemlere başvuruyoruz. Devamlı olarak hazır su alımına alternatif olan, daha sağlıklı bir tüketim ve uzun vadede tasarruf vadeden ev tipi su arıtma sistemleri ise bunların başında gelmektedir.
Miato, geliştirdiği akıllı cam su tankı sayesinde uzun ömürlü ve kaliteli bir su arıtma teknolojisini kullanıcılarına sunarken, ters ozmoz sistemiyle çalışan cihazlarıyla da zararlı bakterilerden ve kimyasallardan arınmış sağlıklı bir su hizmeti sağlamaktadır.
Temiz ve güvenilir içme suyunu evinize taşıyan Miato ile hak ettiğiniz tazeliğe ve hijyene rahatlıkla ulaşabilir, kaliteli su tüketiminin keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Su İçmeyi Unutanlara Özel 8 Su Hatırlatıcı Uygulama
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/su-hatirlatici/
Su İçmeyi Unutanlara Özel 8 Su Hatırlatıcı Uygulama
Gündelik yaşamın yoğun temposunda, iş hayatının koşuşturmasının, uzun saatler boyunca girilen derslerin veya ev işleriyle olan meşguliyetimizin arasında, günlük olarak ihtiyaç duyduğumuz su miktarını tüketmenin çok ötesinde kalabiliyoruz. Suyun canlı yaşamındaki yerinin farkındalığıyla, temiz ve sağlıklı içme suyunun adresi Miato olarak, su hatırlatıcı mobil uygulamaları konu ediniyoruz.
Belki her hafta, belki her ay, düzenli ve yeterli su tüketimini bir rutin haline getirebilmek, bol miktarda su içmeyi bir yaşam tarzı olarak benimsemek gibi kararlar alarak sağlıklı yaşam düzenine adım atmaya çalışıyoruz. Ancak unutkanlık, yoğunluk veya dikkatsizlik gibi pek çok etmen bizi bu hedefimizden alıkoyabiliyor.
Bir insanın vücudunun ortalama %60’ı sudan oluşmaktadır. Yetişkin bir bireyin günlük olarak tüketmesi gereken su miktarı iste yaklaşık 2-2,5 litre civarıdır. Vücudumuzun gereksinim duyduğu bu hayati sıvıyı kritik bir seviyenin altına düşürmemek ve yetersiz su tüketimi sebebiyle meydana gelebilecek rahatsızlıklardan kaçınmak için su tüketimini düzenli ve yeterli kılmak elzemdir.
Su içme alışkanlığı kazanabilmek için pratik çözümler arıyorsanız, Su İçme Alışkanlığı Kazanmanın 10 Yolu başlıklı içeriğimize göz atabilirsiniz.
Yetersiz Su Tüketiminin Zararları
Su, yoksunluğunda canlı yaşamı için ciddi tehlikelerin ortaya çıkabileceği hayati bir bileşendir. En az soluduğumuz hava kadar mühim olan bu sıvı, düzenli tüketilmediği takdirde pek çok sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Vücudumuz, terleme, idrar ve hatta nefes verdiğimizde buhar yoluyla bile su kaybedebilmektedir. Terleme ve idrar yoluyla attığımız su ile birlikte kaybedilen sodyum, potasyum ve demir gibi minerallerin yeniden kazanılması için ise su içmek şarttır.
Ayrıca, kan dolaşımı, sindirim sistemi ve boşaltım sistemi için gerekliliğinin yanı sıra, kasların düzenli çalışabilmesi ve vücudun fonksiyonlarını düzgün bir şekilde yerine getirebilmesi için yeterli miktarda su tüketimi büyük önem taşımaktadır.
Belirlenen miktarın altında kalındığında ise, dudaklarda ve gözlerde kuruluk, baş ağrısı, halsizlik ve kabızlık gibi pek çok rahatsızlığa davetiye çıkarmak mümkündür. Su haricinde alınan sıvı takviyeleri ise ne kadar çok tüketirseniz tüketin, suyun yerini alabilecek nitelikte değillerdir.
Bu nedenle, yaşamımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için su tüketimine gereken önceliği tanımak oldukça gereklidir. Su hatırlatıcı uygulamalar, bu disipline sahip olamadığınızı düşündüğünüzde, sizin için gerekli olan desteği sağlayabilecek seçeneklerin başında gelmektedir.
Su Hatırlatıcı 8 Uygulama
Düzenli su tüketimini herhangi bir sebepten ötürü prensip haline getirememekten mustarip insanlar için pek çok farklı ve kullanışlı özelliğe sahip mobil uygulama geliştirilmiştir. Bu uygulamalar, grafik sunma, veri depolama ve analiz gibi birçok faydayla günlük yaşantımız için vazgeçilmez birer yardımcı haline gelmişlerdir.
İşletim sistemlerine uyumlulukları da belirtilmiş olan su hatırlatıcı mobil uygulamaları sizler için listeledik:
  1. Su İçme Hatırlatıcı – Water
App Rover tarafından geliştirilen bu uygulama, 14 ülkede en iyi 5 sağlık uygulamasından biri seçilmiştir. Sadece IOS uyumlu cihazlardaki App Store’da bulunmaktadır.
3 günlük ücretsiz deneme süresi ile hizmet verirken, vücut ağırlığı, boy yaş gibi etkenler aracılığıyla ihtiyacınız olan suyu hesaplayarak bu doğrultuda bildirimler yollamaktadır. Su İçme Hatırlatıcı ile bildirimlerin saatini de dilediğiniz şekilde ayarlayabilirsiniz.
  2. Sukolik 2020 Su Hatırlatıcısı
Erdinç Bakır tarafından geliştirilmiş olan bu su hatırlatıcı uygulamada Apple Health entegrasyonu seçeneği bulunmaktadır. Kullanıcının su tüketimindeki ilerlemesine göre verilen rozetler sayesinde su içmede motivasyon kazanılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, günlük grafikler ve raporlar sayesinde su tüketiminizi analiz etmenize de yardımcı olmaktadır.
  3. Su İçme Hatırlatıcısı
Deer Labs tarafından geliştirilen su hatırlatıcı uygulamayı, Android uyumlu cihazlardaki Google Play Store’dan indirebilirsiniz. Hem kullanım kolaylığı sağlayan hem de keyifli hayvan çizimleri barındıran bu uygulama suyla birlikte diğer içecekleri de günlük tüketimin içerisine eklemektedir. Ayrıca gönderilecek olan bildirim için de istediğiniz çizgi karakteri seçerek suyunuzu keyifle içebilirsiniz.
  4. Su İçme Akvaryum
Su hatırlatıcı bu uygulama, Andreas Budde tarafından geliştirilmiş olan IOS uyumlu uygulamalardan bir tanesidir. Tema özelliği akvaryum olan ve balıklarla su içmeyi çok daha keyifli kılmayı başaran Su İçme Akvaryum ile, günlük su hedefini tamamlarken eğlenmek artık mümkün.
  5. Su İçme Akvaryumu – Hatırlatıcı & Alarmı
Rezepte Kochen tarafından oluşturulan bu uygulama App Store’da görmüş olduğumuz akvaryum temalı uygulamanın bir benzeridir. Google Play Store’dan temin edebileceğiniz bu uygulamada, sanal bir akvaryum ve balıklar sayesinde su tüketiminizi devam ettirirken eğlenceli bir kullanım deneyimi yaşayabilirsiniz.
  6. Su İçme Hatırlatıcısı
Leap Fitness Group tarafından Google Play Store’da kullanıma sunulan bu mobil uygulama, Android uyumlu akıllı telefonlarda ücretsiz bir şekilde kullanılabilecek uygulamalardan bir tanesidir. Akıllı Saat ile uyumlu olması sayesinde telefonunuzu kullanmadığınız dakikalarda bile su hatırlatıcı bildirimler alarak düzenli su tüketimini aksatmadan devam ettirebilirsiniz.
  7. Aqualert: Su Hatırlatıcısı H2O
Yine App Store’dan edinebileceğiniz bu uygulama Estaban Pintos tarafından geliştirilmiştir. Renkli grafikleri ve sağlıkla ilgili ödül rozetleriyle motive etmesi sayesinde çok sevilen uygulamalardan bir tanesidir. Apple Health entegrasyonu vardır ve kullanımı da oldukça kolaydır.
  8. Water Time
Water Time, Mobile Creatures tarafından tasarlanan ve Google Play Store’dan ücretsiz bir şekilde indirilebilen bir su içme uygulamasıdır. Keyifli ve rahat arayüzü sayesinde her yaştan kullanıcıya hitap etmektedir.
Düzenli Su Tüketiminin Sağlığa Faydaları
Düzenli ve yeterli miktarda tüketilen suyun sağlığa olan faydaları saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Metabolizmayı hızlandırmasından kan dolaşımını hızlandırmasına, saçları güçlendirmesinden cildi sıkılaştırmasına birçok konuda bu faydalardan söz etmek mümkündür.
Su hatırlatıcı bir uygulama ile su tüketimimiz düzene girdiğinde vücudumuzda ne gibi değişiklikler meydana gelir, sorusunun yanıtına gelin birlikte bakalım:
Baş ağrısı veya dikkat dağınıklığı gibi sorunların ortadan kalkmasına yardımcı olur.
Ağız kokusu problemine iyi gelir.
Kabızlık riskini azaltır.
Kasların ve eklemlerin çalışmasına yardımcı olur.
Hücrelere ihtiyaç duyduğu oksijen ve besini hızlı bir şekilde taşır.
Vücut ısısını dengeler ve terlemeyle kaybedilen mineralleri vücuda geri kazandırır.
Kan basıncını düzenler.
Kalp ve beyin gibi hayati organların düzgün bir şekilde çalışması yeterli miktarda su tüketimine bağlıdır.
Zayıflamak isteyenler için bir numaralı yardımcıdır.
Böbrekte meydana gelebilecek rahatsızlıkları önler.
Egzersiz esnasında kondisyonunuzu artırır.
Halsizlik ve yorgunluk gibi belirtilere karşı koyar, strese iyi gelir.
Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar.
Uzun vadede kalp rahatsızlıkları olasılığını ortadan kaldırır.
Saçları güçlendirir ve parlak görünmesini sağlar.
Saç dökülmelerine iyi gelir.
Kepek problemini çözmekte etkilidir.
Sivilce ve akne gibi sorunların tedavisinde önemli bir rol oynar.
Cildi nemlendirir ve kurumasını engeller.
Kırışıklıkları azaltır ve yaşlanmayı geciktirir.
Hamilelik döneminde anne ve bebek sağlığı için hayati bir görevi vardır.
Yine emzirme döneminde anneler için olmazsa olmaz bir maddedir.
Tüm bu faydaları göz önüne alarak su düzenli bir şekilde su tüketimi gerçekleştirmek, zihin, beden ve ruh sağlığını korumak açısından oldukça mühim bir görevdir.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Su içmeyi unutanlar için hazırladığımız su hatırlatıcı 8 uygulamayı detaylıca sıraladık. Ayrıca suyun insan yaşamında nasıl bir rol oynadığına da bu konuyla ilişkili olarak değindik. Tüm bu önerilere ek olarak, her zaman hatırlamamız gereken bir diğer önemli gerçek ise temiz içme suyunun bizler için taviz verilmeyecek kadar ciddi bir yaşam kaynağı oluşudur.
Yalnızca zararlı kimyasallardan, bakterilerden ve klordan düzgün bir şekilde arıtılmış olan içme suyu ile sağlıklı yaşam yolunda içimiz rahat bir şekilde ilerleyebiliriz.
Sağlıklı su tüketiminin hazır sularla mümkün olup olmadığını merak ediyorsanız Zihinlerdeki Soruyu Yanıtlıyoruz: Damacana Su Sağlıklı Mı? konulu içeriğimizi okumanızı tavsiye ediyoruz.
Temiz ve hijyenik içme suyunun adresi Miato ile içme suyu tüketiminde artık gözünüz arkada kalmayacak. Miato’nun geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı sayesinde, dilediğiniz zaman güvenilir ve sağlıklı içme suyuna ulaşmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Spor Yaparken Su İçmek Önerilir Mi?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/spor-yaparken-su-icmek/
Spor Yaparken Su İçmek Önerilir Mi?
Sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme gibi birçok konunun giderek önem kazandığı modern dünyada, gerek formumuzu korumak ve fit bir görünüme sahip olmak gerekse de gündelik hayatın streslerinden uzaklaşarak zihnimizi ve bedenimizi rahatlatmak amacıyla spor yapıyoruz. Peki spor yaparken su içmek konusunda ne kadar bilgi sahibiyiz?
Su, dünya üzerinde var olan tüm canlıların yaşam kaynağı görevine sahip olan eşsiz ve mucizevi bir bileşendir. Varlığımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek ve gelecek kuşaklara aktarabilmek için hepimiz bu önemli sıvıya ihtiyaç duymaktayız. Ancak her bireyin kendi vücut yapısı ve sağlık durumu göz önüne alındığında, tüketmesi gereken su miktarı değişkenlik gösterebilmektedir.
Spor esnasında ihtiyaç duyulan su miktarı da normal koşullarla kıyaslandığında önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Spor yaparken su içmek, vücutta terleme yoluyla meydana gelecek olan sıvı kaybını kontrol altına alabilmek ve bu suyu vücuda geri kazandırmak açısından önem arz etmektedir.
Temiz ve sağlıklı arıtma suyunun adresi Miato olarak bugünkü içeriğimizde, spor esnasındaki su tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları ele alıyoruz.
Spor yaparken su içmek konusuna ek olarak, hamilelik dönemindeki su tüketimi hakkında detaylı bilgi için Hamilelikte Su Tüketimi Ne Kadar Olmalıdır? başlıklı içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Spor Yaparken Su İçmek Neden Önemlidir?
Vücudumuzdaki su oranının %60 ile 70 civarları arasında değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu oranı kritik bir seviyeye düşürmemek için de düzenli ve yeterli su tüketimini devam ettirmemiz gerekmektedir. Söz konusu egzersizler ve spor aktiviteleri olduğunda bu durum daha da önemli bir hal almaktadır.
Fiziksel aktiviteler, vücudun yüksek oranda su kaybetmesine sebep olan çalışmalardır. Terleme, bu sıvı kayıplarına neden olan başlıca etmendir. Spor esnasında yoğun hareketliliğin etkisiyle vücut ısınır. Bu ısınmanın kontrol altına alınabilmesi ve vücudun serinlemesi, terleme yoluyla gerçekleşmektedir.
Yapılan egzersizlerin ağırlığı veya aktivitelerin yapıldığı ortamın sıcaklığı, terleme faktörünü önemli ölçüde etkilese de kaybedilen suyun geri kazanılabilmesi için herkesin belli bir düzeyde su tüketmesi şarttır.
Antrenmanlar esnasında su tüketimi yetersiz kaldığı takdirde, vücudun performansını ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyecek pek çok olumsuz sonuç ortaya çıkabilir. Bu sorunlardan bazıları; baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik veya kaslarda kramp gibi belirtilerdir.
Susuzluk, spor esnasındaki kondisyonunuzu da gözle görülür bir şekilde düşürecektir. Spor yaparken düzenli miktarda su içtiğinizde ise, performansınızın artması, efor hissinin azalması ve nabzın kontrolsüz bir şekilde artmasının önlenmesi gibi pek çok önemli etkiye rahatlıkla tanık olabilirsiniz.
Bu nedenle spor yaparken su içmek, egzersiz yoluyla kazanılmak istenen sağlığın yetersiz su tüketimi sebebiyle kaybedilmemesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Spor Esnasında Su Tüketimi Nasıl Olmalıdır?
  Her insan gün içerisinde belli bir oranda su kaybederken egzersiz süresince bu durumun normalin de üzerine çıktığından daha önce de bahsetmiştik. Spor yaparken su içmek ve bu tüketimi belirli aralıklarla düzenli miktarlarda yapmak kişi için hayati önem taşımaktadır.
Egzersizlerin boyutunun ve ortamın terleme miktarını etkilemesi durumunu göz önüne alarak vücuda ihtiyacı olan miktarda su sağlanmalıdır. Ancak spor yaparken ne kadar su içileceğine dair kesin bir yanıt bulunmamaktadır. Tüm etkenler göz önünde bulundurulduğunda saatte ortalama 1 litre suyun gerekli olduğunu söylemek mümkündür.
Fakat su tüketimi egzersizin tüm aşamalarına yayılmalıdır. Spora başlamadan yaklaşık 2 saat önce içmeye başlayacağınız yarım litre su, son derece faydalı olacaktır. Daha sonra ise, 15-20 dakika aralıklarla, azar azar ve sık sık su tüketimine devam edilmelidir. Su içmek için susamayı beklemek, özellikle yüksek oranda su kaybının yaşandığı fiziksel aktivitelerde oldukça tehlikeli durumlara sebebiyet verebilmektedir.
Yoğun performans gerektiren sporlarda ise yine düzenli ve yeterli su tüketimiyle enerjiyi yüksek tutabilir ve kondisyonu düşürmeden verimli bir aktivite gerçekleştirilebilir.
Sporun ardından da su içmeye devam etmek önemlidir. Suyun vücudun toparlanmasına ve kasların rahatlaması ve yenilenmesine olumlu etkisi bulunmaktadır. Ayrıca spor yaparken terleme yoluyla kaybedilen sodyum, potasyum ve klor gibi minerallerin geri kazanılması için de su tüketimi elzemdir.
Spor Yaparken Gereğinden Fazla Su İçmek Zararlı Mıdır?
Spor yaparken su içmek, su kaybının önüne geçmek ve oluşabilecek bazı komplikasyonlardan kaçınmak adına oldukça önemlidir. Ancak bu su alımının düzenli ve aşamalı bir şekilde gerçekleşmesi de bir o kadar hayati bir mevzudur. Su tüketiminin egzersizin yapıldığı zaman dilimine yayılarak az fakat sık bir şekilde gerçekleşmesi, sağlıklı bir aktivite için vazgeçilmez bir detaydır.
Peki aktivite esnasında fazla su tüketimi yapıldığı nasıl anlaşılır? Bu durumda ortaya ne gibi sonuçlar çıkar? Bu soruların yanıtını bilmek, spor yaparken gerçekleşebilecek bazı sıkıntılı durumları yaşamaktan kaçınmak için gereklidir.
Yoğun egzersizler esnasında, aşırı terleme ve susama hissiyle tek seferde çok miktarda su tüketimi, su zehirlenmesi ve ölümle sonuçlanabilecek hiponatremi gibi çok ciddi sorunlara yol açabilir.
Spor yaparken gereğinden fazla tüketmenin ilk ve ciddi belirtileri; baş ağrısı, algı kaybı, mide bulantısı, kusma ve halsizlik gibi rahatsızlıklar olabilmektedir.
Bunlara ek olarak, egzersiz sırasında bir anda içilmeye başlanan yoğun miktarda su, kandaki sodyum miktarını düşürecektir. Alınan su miktarı da böbreklerin taşıyabileceğinden çok daha fazla olacaktır. Bu sebeple, beyin hücrelerinde şişme ve dolayısıyla koma gibi pek çok tehlikeli durum ortaya çıkabilir ve ölümle sonuçlanacak bir tecrübe yaşanabilir.
Bütün bu kritik faktörleri göz önüne alarak spor yaparken su içmek işlemini sporun tüm aşamalarına yaymak, ölüme dahi varabilecek ciddi rahatsızlıklardan kaçınmak açısından son derece mühimdir.
Fazla su tüketimi durumunda meydana gelebilecek komplikasyonlar hakkında detaylı bilgi için Gereğinden Fazla Su İçmek Zararlı Mı? başlıklı içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Spor esnasında belirli aşamalarla ve düzenli miktarda içilen suyun öneminden detaylıca bahsettik. Bu konunun yanı sıra, dikkat edilmesi gereken bir diğer kritik mevzu, temiz içme suyunun sağlığımız için vazgeçilmez bir sıvı olmasıdır. İçtiğimiz su, bakterilerden ve zararlı kimyasallardan gerektiği gibi arıtılmamış ise, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu mineralleri sağlamak konusunda yetersiz kalabiliriz.
Temiz ve sağlıklı içme suyunun önemi hakkında detaylı bilgi için Musluk Suyunun Sağlığımıza Etkileri konulu içeriğimize göz atabilirsiniz.
Temiz ve güvenilir içme suyunu evlerinize taşıyan Miato ile sağlıklı içme suyuna ulaşmak artık hiç olmadığı kadar kolay. Miato’nun geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı ile, dilediğiniz zaman taze ve hijyenik içme suyuna ulaşabilir, güvenilir içme suyunun keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Gereğinden Fazla Su İçmek Zararlı Mı?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/su-icmek-zararli-mi/
Gereğinden Fazla Su İçmek Zararlı Mı?
“Su içmek zararlı mı? Gereğinden fazla su içmek zehirler mi?” Su hakkında bu gibi alışılmışın dışındaki sorularla karşılaştığınızda, “Yok canım, nasıl mümkün olabilir, su kadar sağlıklı bir şey var mı?” diye tereddütsüz bir şekilde yanıt veriyorsanız, bir daha düşünün deriz. Temiz ve sağlıklı suyun adresi Miato olarak bugünkü içeriğimizde su hakkındaki doğru bilinen yanlışları ele alıyoruz.
Tüm dünyanın ve var olan tüm canlıların yaşam kaynağı olan bu kusursuz sıvı, yeri doldurulamayacak kadar mühim ve eşsiz bir bileşendir. İnsanoğlu olarak, dünyadaki varlığımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için, her canlı gibi günlük olarak tüketmemiz gereken belirli bir miktarda suya ihtiyaç duyuyoruz. Bu miktar her bireyin kendi yaşına ve vücut yapısında göre değişebilir ancak genellikle ortalama 2-2,5 litre tavsiye edilmektedir.
Ancak ne kadar sağlıklı olursa olsun, su tüketiminde aşırıya kaçmanın sağlık için ölümle dahi sonuçlanacak kadar ciddi bedelleri olabilir. Bu sebeple, su içmek zararlı mı sorusuna binaen, sağlıklı tüketim sınırlarını göz önüne alarak gereğinden az veya fazla su tüketiminden kaçınmak elzemdir.
Normal bir insanın günlük su tüketimin yanı sıra, hamilelik dönemindeki anneler için su tüketiminin önemi hakkında detaylı bilgi almak için Hamilelikte Su Tüketimi Ne Kadar Olmalıdır? konulu içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Fazla Su İçmek Neden Zararlıdır?
Su, insan için hava kadar hayati bir molekülken, herhangi bir şekilde fazla tüketmiş olmaktan zarar görülmeyeceği gibi yaygın bir kanıya sahip olmak mümkündür. Fakat her kimyasal yapıda olduğu gibi suda da aşılmaması gereken bir tüketim sınırı mevcuttur. Çünkü her kimyasal maddenin doğal olarak faydalı ve zararlı olabildiği dozları vardır. Bunlardan bir tanesi de soluduğumuz havada bulunan oksijendir.
Peki su tüketiminde üst sınır nedir, fazla su tüketiminden nasıl kaçınırız, diye düşünüyorsanız, bu konuda yapılan araştırmalar insan kilosuyla içilen su miktarı arasında ilişki kurarak sağlıksız hatta ölümcül olabilecek dozu belirlemiştir. Bir insan tek seferde, sahip olduğu kilosu başına 90 gramdan fazla su tüketirse, bu tüketimin ölümle sonuçlanma ihtimalinin %50 olduğu belirtiliyor.
Dolayısıyla, su içmek zararlı mı konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli husus elbette ki bir sınır, yani doz olacaktır. Yalnızca su tüketiminde değil beslenmenin pek çok noktasında doz konusunu göz ardı etmemekte mutlak fayda vardır.
Fazla Su İçmek Ne Gibi Rahatsızlıklara Sebep Olur?
Su içmek zararlı mı sorusuna cevaben, gereğinden fazla tüketimi durumunda meydana gelebilecek başlıca rahatsızlıklara örnek olarak aşırı terleme, insomnia, su zehirlenmesi ve hiponatremi gibi durumlardan bahsedebiliriz. Bu rahatsızlıklar bazı ciddi belirtiler yoluyla kendini göstermeye başlar ve ölümle sonuçlanacak kadar ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Birlikte bu rahatsızlıklara daha yakından bakalım:
Aşırı terleme probleminden mustarip olan birçok insan, gereğinden fazla su tükettiği için bu problemle karşılaşıyor olabilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda su tüketiminizi kontrol altına almayı düşünebilirsiniz.
Insomnia rahatsızlığı, su tüketiminde aşırıya kaçılması durumunda görülebilir ve gece uykularının bölünmesi, uyku kalitesinin bozulması gibi sıkıntılara sebep olabilir. Normal koşullarda vücutta, geceleri derin bir uyku uyumayı sağlayan ve gece tuvalete gitme ihtiyacını ortadan kaldıran anti-diüretik hormon salgılanır. Fakat aşırı su tüketimi bu hormonun salgılanmasını olumsuz etkileyerek uykuya geçmenize engel olur.
Su zehirlenmesi, kısa bir zaman diliminde çok fazla miktarda suyun vücuda girmesiyle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Kafa karışıklığı, algı kaybı, bulantı, kusma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durum, erkenden teşhis edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilecek bir hastalık olan hiponatremiye dönüşebilir.
Hiponatremi, su zehirlenmesinin anlaşılmadığı ve kontrol altına alınmadığı durumlarda meydana gelebilir. Hiponatremi durumunda, vücuttaki sodyum seviyesi kritik bir şekilde düşebilir. Ardından vücudun su seviyesi yükselir ve hücreler şişmeye başlar. Bu durum beyin şişmesi ve ölüm gibi sonuçları da beraberinde getirebilmektedir.
Su zehirlenmesi veya hiponatremi gibi rahatsızlıkların en çok rastlandığı insanlar maraton koşucuları olmaktadır. Yoğun hareket ve terleme yoluyla su kaybı nedeniyle kısa süre içerisinde aşırı miktarda su tüketen bu grup, su kaynaklı ciddi problemler konusunda en riskli grup olarak görülmektedir.
Su Tüketimi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Su içmek zararlı mı, sorusunu detaylı bir şekilde açıkladık. Ancak halk arasında su tüketimi konusunda doğru bilinen yanlışlara da değinmeden geçmemekte fayda var.
Su, yıllardır üzerinde araştırmalar yapılan, faydaları dilden dile dolaşan, eşsizliği birçok filme dahi konu olmuş mucizevi bir bileşendir. Haliyle, uzman olsun olmasın, pek çok kişiden suyla ilgili birtakım bilgiler duymuşsunuzdur. İşte suyla ilgili oluşmuş bazı yanlış yargılar:
“Çay, kahve ve meşrubatlar su yerine tüketilebilir.” Bu herhalde suyla ilgili en çok duyduğumuz yorumlardan bir tanesidir. Ancak maalesef doğru bir bilgi değil. Herhangi bir sıvıyı suyun yerine tüketerek vücudunuzun su ihtiyacını karşılamanız mümkün değildir. Sıvı alımları ancak takviye görevi görebilir.
“Yalnızca susadığımızda su içsek yeter.” En yaygın hatalardan bir tanesi de su içmek için susamayı beklemektir. Bu şekilde gün içerisinde maksimum 2 veya 3 bardak su içebilirsiniz. Fakat bu ihtiyacınız olan günlük su miktarının oldukça altında kalacaktır.
“Su içmek şişkinlik yapar.” Bu durum da su tüketiminden kaçınanların en büyük yanılgılarından biridir. Öğünlere yayarak belli aralıklarla tüketip vücudunuzdan atacağınız su şişkinlik yapmaz. Fakat tek seferde büyük bir bardakla veya şişeyle içmeniz durumunda anlık bir şişkinlikle karşılaşabilirsiniz. Ayrıca, kısa bir sürede çok miktarda su tüketiminin zararlarından yukarıda bahsetmiştik.
“Sabahları veya gece yatmadan önce su içilmemeli.” Aksine, sabahları uyandığınızda içeceğiniz bir bardak su, daha çabuk uyanmanızı ve kafanızı toparlamanızı sağlayabilir. Ayrıca gece yatmadan önce içilen bir bardak suyun da sağlık için oldukça gerekli olduğu araştırmalar tarafından ortaya konulan gerçeklerden bir tanesidir.
“Yemek yerken su içilmez.” Su içmek zararlı mı, sorusunu bu durumla ilişkilendirenler mutlaka olmuştur. Ancak yemek yerken içilen suyun vücut için herhangi bir zararı bulunmadığı gibi hazmı ve sindirimi kolaylaştırdığı da bilinen bir gerçek.
“Terlemiyorum, demek ki su kaybetmiyorum.” Vücut sadece terleme yoluyla su atmaz. Vücudunuz, idrar ve terlemeyle yoluyla boşaltım yapabilmesi için suya gereksinimi olmasına ek olarak, ısısını korumaya çalışırken de suya ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, düzenli su tüketimi vücut ısınızı korumanız açısından önem arz eder.
Su hakkındaki ezber bozan bu gerçekleri göz önünde bulundurarak ihtiyacınız olan suyu düzenli ve yeterli miktarda almanız, beden ve zihin sağlığınız açısından büyük önem taşır. Bu yüzden, vücudunuzun sinyallerine kulak vererek sağlıklı bir hayatın kapılarını doğru miktarda su tüketimi ile açabilirsiniz.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Su içmek zararlı mı, fazla su tüketimi ne gibi rahatsızlıklara yol açar, gibi önemli soruların cevaplarına yukarıda detaylı bir şekilde değindik. Bu konulara ek olarak, su hakkında unutmamanız gereken bir diğer önemli detay ise temiz su tüketiminin önemidir. İçmiş olduğunuz su bakterilerden, klor ve diğer çeşitli kimyasallardan düzgün bir şekilde arıtılmamışsa, düzenli tüketmiş olsanız da sizin için sağlıklı bir geri dönüşü olmayacaktır.
Sağlıklı içme suyu nasıl olur, su seçerken nelere dikkat edilmelidir, gibi sorularınıza yanıt arıyorsanız İçme Suyu Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir? başlıklı içeriğimizi okuyarak detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Temiz içme suyuna her an taze bir şekilde ulaşım sağlayan su arıtma sistemi ile sağlıklı su tüketimi artık bir lüks değil. Miato’nun geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı ile kaliteli ve güvenli suya sahip olmak artık mümkün. Miato Akıllı Cam Tankı ile her zaman temiz, hijyenik ve taze içme suyuna ulaşabilir, güvenli su tüketiminin keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes
miatosuaritma · 3 years
Text
Hamilelikte Su Tüketimi Ne Kadar Olmalıdır?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/hamilelikte-su-tuketimi/
Hamilelikte Su Tüketimi Ne Kadar Olmalıdır?
Hamilelikte su tüketimi, anne ve bebek sağlığını önemli ölçüde etkileyen unsurlardan bir tanesidir. Beslenme düzeninde olduğu kadar su tüketiminde de sahip olunan alışkanlıklar, anne karnındaki bebeğin gelişimini olumlu yönden etkilemekle kalmaz, annenin hamilelik esnasında yaşadığı pek çok sorunun üstesinden gelmesine de yardımcı olur.
Yetişkin bir bireyin günde ortalama 2-2,5 litre su içmesi gerekmektedir. Ancak hamilelikte bu miktar 3-3,5 litreye kadar artmaktadır. Annenin değişen fizyolojik durumuna ve ihtiyaçlarına bir de anne karnındaki fetüsün büyümesi eklendiğinde, bu oran hiç de yadsınacak bir sonuç değildir.
Hamilelikte Neden Bol Su Tüketilmelidir?
Yalnızca dünyamızın değil, içinde yaşayan canlıların biyolojik yapılarının da önemli bir bölümünü oluşturan su; dünyaya gelme, büyüme ve gelişme dönemlerinde en çok ihtiyaç duyulan temel gereksinimlerden biridir. Tüm canlılar için hayati önem taşıyan bu sıvı, yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Su, insanın varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesinin yanı sıra gelecek kuşaklara aktarabilmesi için de oldukça gereklidir. Bu sebeple, hamilelikte su tüketimi dikkat edilmesi gereken başlıca konulardan biri haline gelir.
Annenin sağlığı, bebeğin gelişimini direkt olarak etkilediğinden ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Hamilelik sırasında vücut ısısının düzenlenmesi ve korunması, eklemlerin rahatlığı, sindirim ve boşaltım sisteminin düzenli çalışması gibi birçok konuda su tüketimi önemli bir rol oynamaktadır.
Anne Karnındaki Bebek İçin Suyun Önemi
Hamilelikte su tüketimi, bebeğin, anne karnında bulunduğu süre boyunca, gelişimini ve sağlığını düşündüğümüzden daha fazla etkilemektedir. Hamilelik boyunca, kan hacmi yaklaşık 1-1,5 litre artar ve bebeğin dünyaya gelene kadar içinde yaşadığı amniyotik sıvı oluşur.
Bu amniyotik sıvı, belirli periyodlarla kendini yeniler. Amniyon sıvısının kendini yenilemesi için ihtiyaç duyduğu şey, annenin hamilelik boyunca içtiği sudur. Amniyon, bebeğin gelişimi ve sağlığı için oldukça önemlidir.
Yeterli miktarda olması, bebeğin hareketlerinin ve akciğerlerinin gelişimini etkileyen kritik bir faktördür. Bu sıvının yetersiz olması durumunda ise, bebeğin hareketlerinde yavaşlama görülmesi muhtemeldir. Dolayısıyla, hamilelikte su tüketimi yalnızca annenin sağlığını değil anne karnında büyümekte olan bebeğin sağlığını da büyük ölçüde etkiler.
Hamilelikte Su Tüketiminin Faydaları
Anne karnında sağlıkla büyüyen ve gelişen bir bebeğin, sağlıklı bir anne ile çok daha mümkün olduğunu artık biliyoruz. Peki hamilelikte su tüketimi anne için ne gibi yarar sağlar, diye soruyorsanız birlikte bu sorunun yanıtlarına bakalım:
Hamilelik döneminde yeterli su tüketimi, rahimde meydana gelebilecek kasılmaların önüne geçer, böylelikle erken doğum riski ortadan kalkmış olur.
Özellikle yaz aylarında çok sık yaşanan terleme sorunuyla ortaya çıkabilecek dehidrasyon probleminden kaçınmak, yeterli miktarda su tüketimiyle mümkündür.
Hamilelikte sık rastlanan rahatsızlıklardan olan kabızlık ve idrar yolu enfeksiyonu şikayetlerini azaltır.
Bulantı ve mide yanması gibi sorunlara iyi gelir.
Vücutta meydana gelebilecek, özellikle hamileliğin son dönemlerinde sık rastlanan bir sorun olan şişkinlikleri azaltır.
Su tüketimi, hamilelikte cilt sağlığını ve parlaklığını korumak konusunda oldukça önemlidir. Bu dönemde ortaya çıkan çatlakların önüne geçmek yeterli su tüketimiyle mümkündür.
Ciltte ve dudakta meydana gelebilecek kurulukların önüne yine bol su tüketimi ile geçilebilir.
Yetersiz Miktarda Su Tüketimi
Hamilelikte su tüketimi ve sağladığı faydalardan detaylıca bahsettik. Peki bu dönemde vücudun ihtiyaç duyduğu miktarı sağlanmadığı takdirde ne gibi sonuçlarla karşılaşılır? İşte yetersiz miktarda su tüketimi ve meydana gelebilecek rahatsızlıklar:
Baş ağrısı
Halsizlik ve yorgunluk
Sürekli susuzluk hissi
Yüzde, dudaklarda ve gözlerde aşırı kuruluk
İdrarın renginde koyuluk ve idrara seyrek çıkma
Bu belirtilerden biri veya birkaçı, vücudun yetersiz miktarda su alımına dair sinyal veren belirtileridir. Bu belirtilerin önüne geçmenin yolu, tavsiye edilen miktarda düzenli su tüketimidir.
Egzersiz ile Birlikte Su Tüketimi Nasıl Olmalıdır?
Hamilelik döneminde sağlıklı ve zinde bir vücut için egzersiz veya spor yapıldığında, su tüketimine ayrıca dikkat edilmelidir. Egzersiz esnasında yaşanan terleme nedeniyle vücut su kaybedeceğinden, bu suyu tekrar kazanmak çok önemlidir. Bu sebeple, egzersiz öncesinde, sırasında ve sonrasında su içerek vücudun su kaybını önlemek ve de kaybedilen suyu geri kazandırmak gerekir.
Hamilelikte Su Tüketimi Alışkanlığı
Hamilelikte su tüketimi konusunun anneyi ve bebeği pek çok noktada ciddi bir şekilde etkilediğini biliyoruz. Fakat hamilelik esnasında suyu tek başına tüketmekten keyif alınmıyorsa, içerisine birkaç dilim taze limon, portakal, elma veya salatalık katarak lezzetlendirmek mümkün.
Hazır meyve suyu ve gazlı içecek tüketiminden kaçınmak ve evinizde kendi yaptığınız sağlıklı içecekleri tüketmek istiyorsanız Evde Meyve Suyu Nasıl Yapılır? Lezzetli 5 Meyve Suyu Tarifi başlıklı içeriğimizi okuyarak bilgi alabilirsiniz.
Anne adayları hamilelik öncesinde belirli miktarda su içme düzenine sahip olmayabilir. Ancak bu dönemde, su içme alışkanlığı kazanmanın hem anne hem de bebek için sağlayacağı faydalar gözetilerek yeterli miktarda su alımına dikkat edilmelidir.
Yatağın başında, oturulan odada veya çantada daima taze su bulundurmak, su içmeyi hatırlamak için ilk adım olabilir. Ayrıca, özellikle kış aylarında sağlıklı bitki çayları hazırlanarak sıvı alımı desteklenebilir.
Su tüketimi alışkanlığı kazanmakta zorluk çekiyorsanız, düzenli ve yeterli miktarda su tüketimine geçmek konusunda daha fazla öneri için Su İçme Alışkanlığı Kazanmanın 10 Yolu konulu içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Emzirme Döneminde Su Tüketimi
Ortalama 38-40 hafta süren hamilelik döneminin ardından doğum gerçekleşir. Bu dönemde anne bebeğini emzirme yoluyla besler. Anne sütünün %88’ini su oluşturduğu bilinen bir gerçektir. Ayrıca emzirme dönemindeki bir anne, günlük olarak yaklaşık 750-800 ml süt üretir. Bu nedenle vücutta doğal bir su kaybı yaşanabilir.
Emzirme döneminde ortaya çıkan su kaybının önüne geçmek ve sütün devamlılığını sağlayabilmek için düzenli bir şekilde su tüketimine devam edilmelidir. Böylelikle hem bebeğin beslenmesi hem de annenin sağlığı için önemli bir adım atılmış olur.
Temiz İçme Suyunun Önemi
Suyun canlı yaşamındaki yerinden ve hamilelikte su tüketiminin öneminden yukarıda bahsetmiştik. Bütün bunlara ek olarak, bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise temiz ve sağlıklı su tüketimidir. Bakterilerden ve kimyasallardan arındırılmış temiz su, sağlıklı yaşam için vazgeçilmez bir gereksinimdir.
Hamilelikte ve emzirme döneminde, yeterli miktarda temiz su tüketimi elzemdir. Annenin beden ve cilt sağlığını koruması, bebeğin anne karnında yeterince gelişebilmesi ve doğum sonrası emzirme döneminde bebeğin sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi için temiz içme suyunun önemini kavramakta fayda vardır.
Temiz içme suyuna her an taze bir şekilde ulaşım sağlayan su arıtma sistemi, hamilelik döneminde hayat kolaylaştırıcı bir cihaz olacaktır. Miato’nun geliştirmiş olduğu akıllı cam su tankı ile kaliteli ve güvenli suya sahip olmak artık mümkün. Miato Akıllı Cam Tankı ile her zaman temiz, hijyenik ve taze içme suyuna ulaşabilir, güvenli su tüketiminin keyfini çıkarabilirsiniz.
0 notes