Tumgik
logos-mitos · 3 years
Text
İnsanların beni sevmesini o kadar çok istiyorum ki artık onlardan nefret ediyorum.
3 notes · View notes
logos-mitos · 3 years
Text
İnsanlığa olan sevgim ve ümidim yok olmuş. Hayır, bu defa ciddiyim ve bu durumu onarmak istiyorum.
                                                                                                                  Yalnızlık.
0 notes
logos-mitos · 3 years
Text
               Haydi biraz daha konuşalım. Bu dünyada kendinden başka geçer akçe yok. Genel geçer bir gerçek yok. Hepimiz kendi yolumuzda yürüyen ve kendimiz dışında hiçbir bok bilmeyen garip varlıklarız. Hepimiz gerçeği bildiğimizi iddia ediyoruz ama kimseyi buna ikna edemiyoruz. İkna etsek sanki bilmediğimizi unutacakmışız gibi hissediyoruz, ikna etmek için elimizden geleni yapıyoruz ama kimse bizi anlamıyor değil mi? Sana kötü bir haberim var dostum, ne ikna edebileceksin ne de tatmin olacaksın. Bu bilinmezlikten kurtuluş yok. Hepimiz yalnız kurtlarız ve ne dişimiz var ne de pençemiz. Çıplak bir şekilde atıldığımız bu dünyada (ne klişe laflar!) düşe kalka neresi olduğunu bile bilmediğimiz bir yere gitmeye çalışıyoruz ve önümüze çıkacak tüm engelleri savuşturmakta üstümüze yok. En azından nereye gittiğimi bilebilmek isteğiyle bir başka yolculuğa daha çıktım felsefe denen. Yanlış yolda yürüyor olmaktan çok korkan biri olarak başladığım bu yol bana kendi bildiğimi okumayı ve hata denen şeyin bir illüzyondan ibaret olduğunu öğretti. Anlam yok, yaratıyoruz. Fazla varoluşçu oldu, pek varoluşçu değilimdir halbuki. Daha varoluşçuluğun ne olduğunu bile bilmiyorum ki varoluşçu olayım! Bir yerlerden bir şeyler duyuyor ve bir şeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Kendime ait bir bilgim var mı lan benim?! Ne arıyorum burada? Ne yapıyorum? Nereye gidiyorum biri bunu da söylesin artık bana! 
              Ünlem işaretlerini çok kullanmaya başladım çünkü öfkemle barışıyorum. İçimde olan ve her şeyden çok korktuğum bu gücün farkına yeni varıyorum. Birine zarar vermekten korktuğum için var olmaktan çekinen biriydim. Böyle yaparak kendime ne kadar büyük zararlar verdiğimi, verebileceğimi hayal bile edememiştim. Başkalarının gerçekten de umurumda olmadığını kendime itiraf edememiştim. Ben başkasına zarar vermezsem onların da bana zarar veremeyecekleri gibi bir yanılgı içindeydim. Bu yüzden kendime zarar verdim ve kendim zarar gördüm. Bir sürü şey söyledim, bir sürü şey yaptım ve sürekli ama sürekli yanıldım. Sanki bu yanılgılar benim değilmiş gibi yaşamaya çalıştım ve böyle yaşamaya alıştım. No more! Tüm yanılgılarımla çıkıyorum karşınıza. Şimdi ister taşlayın beni, ister bağrınıza basın ama karşınızdayım kendimce. Ne taşlardan kaçış var ne güllerden. Atan da bir atılan da bir. Bu dünya benim dünyam. Görebildiğim tek bir pencere var o da benim pencerem. İnanın denedim başka pencerelerden de bakabilmeyi ama olmadı. Olsun ister miydim? Evet. Olmadı, kendi pencereme odaklanmanın değerini öğrendim ve bu pencereden, gözümü kaçırmadan, ne görebileceğimden korkmadan bakmaya çalışıyorum ilk defa. Hala korkuyorum ve hep de korkacağım. Olay o değil zaten. Korkmayan insan için cesaretten de bahsedilmez nasılsa. Korkularımla da duruyorum karşınızda ama artık bunlardan faydalanan başkaları değil ben olacağım.
                                              Ve en önemli söylem: Bunu sen çözeceksin.                                                                                                                                                                                                                       
                                                                                            04.11    10.01.2021
2 notes · View notes
logos-mitos · 3 years
Text
Kafa karışıklığına bağımlıyım. Kendimi zeki hissetmemi sağlıyor.
2 notes · View notes
logos-mitos · 3 years
Text
Milletten duyduğum şeyleri, ben düşünmüşüm gibi millete anlatıyorum.
0 notes
logos-mitos · 3 years
Text
çok kötü bir huyum var, yararlı bir şey yapıyormuş gibi hissetmek için kötü hissetmem gerektiğini zannediyorum, o yüzden okurken rahatsız ediyorum kendimi.
0 notes
logos-mitos · 3 years
Text
              Haydi biraz konuşalım. Elle yazmak içimden gelmediği için daha salaş ve hızlı bir versiyon olan Word belgesini kullanmayı yeğledim. Canım çok sıkılıyor ve biraz bunaldım artık. Hayatımda bir hareket, bir heyecan olsun istiyorum. Discord konuşmalarına bile razıyım. Herhangi bir insani etkileşime hasret kalmış durumdayım ve kendi kinimin içinde boğulmaktayım. Sıkkın ve bıkkın bir adam. Kendini seven ve kendinden korkan. İnsanları anlamıyorum. Onlar da beni anlamıyor. İkimiz de anlıyormuş gibi yapmaktan geri durmuyoruz. Boş boş yazıyorum. Depresyona giriyim bari. Arada yayın yapmaya da devam, sanıyorum ki her gün yaparım. Emin değilim tabi. Nasıl olayım ki. Hiçbir şey beceremediğimin farkındayım. Kaç yaşıma geldim hala kendi paramı kazanmışlığım, kendi karnımı doyurmuşluğum yok. Kendi başıma hayatta kalmayı bilmiyorum. Bu durum bir acziyet hissettiriyor. Haklı olarak da. Acizlik bu çünkü. Beki de alıp başımı gitmeliyim ama biliyorum ki böyle bir şey yapmayacağım. Bu sadece böyle bıkkın anlarda kendimi ittirebilmek için uydurduğum bir fantezi. Kendimi kandırmaya ve zamanımı boşa harcamaya devam ediyorum. Ne yapsam zamanımı boşa harcadığımı düşünmezdim onu da bilmiyorum. Muhtemelen her halükârda boşa harcandığını hissedecektim. Bunu düşününce iyimser olma gerekliliği hissediyorum çünkü bu boktanlığın ve anlamsızlığın içinde, bir bok yığınında yuvarlanmak zorundaysam ve bu durumdan tek çıkış olarak ölmeyi görüyorsam, elbet öleceğim gerçeğini ele alınca bu bokluktan keyif almaya bakmak istiyorum. Buna karar veriyorum ama bu kararı uygulamak bambaşka bir konu. One must imagine sisyphus happy. Yusuf çok iyi dedi, al hayal ettim. Bense burada gerçek bir acı içerisindeyim. Gerçeğini sikiyim, her şey bir oyun. Kendi kendimize oynadığımız bir oyun hem de. Başka kimse yok aslında. Başkasına oynarken bile kendimizi yenmeye çalışmaktan öteye gidemiyoruz. Ah saçmalık bu. Nasıl yaşanır ki böyle? Ancak gözünü yumarak. Hayal ederek. Gerçek mi? Hayır. Hiç rastlamadım. O buralara uğramaz. Doğru ismi aradığından emin misin ey kayıp yolcu? Burası hayaller diyarıdır.
                 Bir şeylerle illa uğraşılacaksa bile pek ümit edilmemeli. Gönül eğlendirebilmek, vakit geçirebilmek için sana gerekliymiş gibi görünen şeylerle oyalanmaktan ileri gidemeyeceğini anlaman gerek. Kendini bu oyuna çok kaptırınca oyun sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Sanki bir başkası için de yapıyormuş rolüne kendini kaptırmak kendini unutmana ve kendinden soğumana yol açıyor. Saçmalık. Bencillik kaçınılmaz kaçabildiğini söyleyenin alnını karışlayayım. Fakat anlatamıyorsun bile. Saygıyı satın almak gerek. Zorla elde etmeli. Her halükarda zorla olacak bu. Başka tek bir yol var o da uzaklaşmak. Sadece kendine yaslanmak ve sıkıntıdan gebermek. Bu heriflerle bir aradayken bir anlığına bile kendin olsan derini yüzerler biliyorsun değil mi? Barbarlar. Bildiklerini korumak için kendilerini satmaktan hiç geri durmayan ahmaklar. Kendilikle karşılaşmaya görsünler, hemen paçaları tutuşur. Hayal etmesi bile korkutucu olduğundan hiç hayal bile etmezler böyle şeyleri. Yokmuş gibi yaşarlar, karşılaşınca yok ederler ve yokmuş gibi yaşamaya devam ederler. Yok yok yok. Bir pelikan gibi. Neden pelikan bilmiyorum. Bunu sen çözeceksin.
                                                                                                                                                                                                                         04.49     27.12.2020
2 notes · View notes