lfmcn

[lfmcn]

Acun Ilıcalı'nın yeni satın aldığı takım belli oldu. Maribor !!!

İngiltere Championship takımlarından Hull City'nin sahibi olan Acun Ilıcalı, spor yatırımlarına devam ediyor. Ingiltere'nin ardından Irlanda'da bir futbol takımı alan başarılı yapımcı yeni bir takım almak için karşılıklı anlaştıklarını duyurdu.

Acun Ilıcalı'nın satın aldığı yeni takım NK Maribor

Slovenya basınında çıkan haberlere göre Acun Ilıcalı'nın Slovenya Ligi'nin başarılı ve köklü takımlarından NK Maribor'u satın almak için karşılıklı anlaştığı ortaya çıktı. Ortaya çıkan haberlerin ardından konuyla ilgili açıklama yapan Acun Ilıcalı, "Slovenya'daki hangi kulübün bizim için en uygun olduğunu araştırdıktan sonra NK Maribor kulübünün bizim için en uygun kulüp olduğuna karar verdik." dedi. Read the full article

[lfmcn]

İşte Snapdragon 8 Gen 4 ile Güçlendirilen İlk Telefon

Qualcomm’un yeni üst düzey mobil yonga seti olan Snapdragon 8 Gen 4, Ekim ayında piyasaya sürülmesi bekleniyor. Hangi telefonların bu yeni yonga setini ilk kullananlar olacağını merak ediyor olabilirsiniz. Güvenilir bir kaynağa göre, Xiaomi, Snapdragon 8 Gen 4’ü ilk kullanan telefonlar için yonga üreticisiyle özel bir anlaşmaya sahip. Bu nedenle, yeni yonga setini kullanan ilk iki cihaz Xiaomi 15 ve Xiaomi 15 Pro olacak.

Xiaomi 15 ve Xiaomi 15 Pro

- Xiaomi 15: Snapdragon 8 Gen 4 ile güçlendirilen bu model, yüksek performans ve gelişmiş özellikler sunuyor. - Xiaomi 15 Pro: Daha büyük ekran boyutu ve daha fazla bellek (RAM) ile gelen bu model, kullanıcıların beklentilerini karşılamayı amaçlıyor.

OnePlus 13 ve iQOO 13

Xiaomi’nin ardından OnePlus 13 ve iQOO 13 modelleri de Snapdragon 8 Gen 4 ile donatılacak. Geçmişe dayanarak, bu üç üretici, yeni yonga setlerini ilk kullananlar arasında yer alıyor. Çin’de piyasaya sürülen OnePlus 12, iQOO 12, Xiaomi 14 ve Xiaomi 14 Pro da Snapdragon 8 Gen 3 ile donatılan ilk telefonlar arasındaydı.

Küresel Lansman

Xiaomi 15, OnePlus 13 ve iQOO 13’ün küresel lansmanları, Çin lansmanından birkaç hafta sonra gerçekleşebilir. Ancak Xiaomi 14 Pro’nun küresel lansmanı yapılmamıştı, bu nedenle aynı durumun halefi için de geçerli olabileceğini unutmayın. Bu yeni yonga seti, mobil cihazlarda daha yüksek performans ve daha iyi enerji verimliliği sunmayı amaçlıyor. Snapdragon 8 Gen 4 ile güçlendirilen bu telefonlar, kullanıcılar için heyecan verici bir deneyim sunacak. Read the full article

[lfmcn]

1.Sınıf 1 Dakikada Kaç Kelime Okumalı?

1. Sınıf 1 dakikada Kaç Kelime okumalı?

1.sınıf  öğrencileri 1 dakikada kaç kelime okumalı sorusunun cevabını hem öğrenci hem veli hem de öğretmen açısından önem arz eden ve aynı zamanda hassas davranılması gereken bir konu olarak görüyorum. Nedenlerini detaylarıyla birlikte inceleyelim. Bu yazıyı ilkokul birinci sınıfların okuma hızları özelinde ele almış olsam bile, diğer sınıflar için de aynı şeyler hemen hemen geçerlidir. O yüzden burada ele alınan hususlar 2. 3. 4. 5. sınıflar ve üzeri için de geçerlidir diyebiliriz. Öncelikle 1. sınıf öğrencilerinin 1 dakikada kaç kelime okuduklarının nihai değerlendirilmesi yılsonunda yapılmalıdır. Fakat dönem içerisinde de zaman zaman küçük ölçümler yaparak test edilmelidir ve ona göre adımlar atılmalıdır. Genel olarak 1. Sınıftan 5. Sınıfa kadar öğrencilerin ortalama olarak 1 dakikada kaç kelime okumaları gerektiği aşağıdaki gibi olmalıdır diyebiliriz: - Sınıfın Sonunda: 45 – 70 kelime aralığında - Sınıfın Sonunda: 60 – 80 kelime aralığında - Sınıfın Sonunda: 80 – 95 kelime aralığında - Sınıfın Sonunda: 90 – 100 kelime aralığında - Sınıfın Sonunda: 100 – 120 kelime aralığında Bu listede verilen değerler ortalama değerlerdir. Yani sağlıklı bir öğrenciden yılsonunda, karne aldığı zaman 1 dakikada okuması beklenen kelime değerleridir. Fakat yine de öğrencilerin bireysel farklılıkları göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılmalıdır. Ona göre hareket edilmelidir.

1. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Hızı Nasıl Ölçülür?

Okumaya yeni başlayan birinci sınıf öğrencisi için velisi ya da öğretmeni süre tutup ölçmelidir. Öğretmen birden fazla öğrenciyle muhatap olduğu için sonuçları takip etmekte zorlanabilir. Burada velinin devreye girerek çaba göstermesi daha iyi olacaktır. Okuma hızının hesaplanması için “1 dakikada kaç kelime okunur” başlıklı diğer yazıdan da faydalanabilirsiniz. Fakat burada kısaca bahsetmek gerekirse çocuğun yaşına uygun olan bir metin verilir ve 2 dakika boyunca okuması istenir. 2 dakika sonunda çocuğun okuduğu tüm kelimeler sayılır ve çıkan sonuç ikiye bölünür. Çıkacak olan sayı çocuğun bir dakikada kaç kelime okuduğunu gösteren sonuçtur. Burada çocuğa stres yaptırılmamalıdır. Yani bir yarış şeklinde değil de normal bir seyir içerisinde okumasını sağlayacak şekilde rahat olması sağlanmalıdır. Bu ilk okumada ortaya çıkan sonuç önemlidir ama tam belirleyici değildir. Sadece bir yere not edilip beklenmelidir. Aradan geçen 1-2 ayın sonunda bu şekilde bir ölçüm daha yapılmalıdır ve ilk ölçümle arasındaki fark kıyaslanmalıdır. Eğer ilk okuyuşa göre bir artış söz konusu ise öğrenci teşvik edilip okuması desteklenmelidir. Fakat okumada bir ilerleme söz konusu değilse telaşa kapılmadan gerek veli ile gerekse öğretmen ile görüşülüp ortak hareket edilmelidir. Öğrencinin takıldığı ve sorun yaşadığı noktalar belirlenerek çözüm aranmalıdır. Okuma hızının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Yılsonunda, yani 1. Sınıfın sonuna gelindiğinde yukarıdaki gibi bir ölçüm daha yapılmalıdır. Eğer öğrenci kendi yaşına uygun olan bir metinde 40-70 kelime aralığında okuyorsa normal bir gelişim gösterdiği kabul edilmelidir. 1. Sınıflarda Okuma Hızı Nasıl Artırılır? Normal bir okuyucu olarak bizler bir kelimedeki heceleri teker teker okumayız. Bir bütün olarak görüp algılarız ve öyle okuruz. Örneğin “kalemlik” kelimesini tek bakışta okuyup algılarız ve anlarız. “Ka-lem-lik” şeklinde heceleyerek okumayız. Fakat okumayı yeni öğrenen bir öğrenci önce harfleri ve sesleri öğrenir sonra harfleri birleştirerek heceler oluşturmaya başlar, sonra yukarıdaki gibi heceleyerek okur. Sonrasında ise kelimeleri bütün olarak algılar ve öyle okumaya başlar. Okumayı yeni öğrenen çocuğun gelişim aşaması aşağıdaki gibidir; Harflere karşılık gelen sesleri öğrenme > sesleri birleştirme > hece oluşturma > heceleri birleştirme > kelime oluşturma > kelimeyi bir bütün olarak görebilme Okumayı öğrenmiş her birey “kelimeyi bir bütün olarak görebilme” yetisine sahiptir. Yani birinci sınıf öğrencilerinden de “kelimeyi bir bütün olarak görebilmeleri” beklenir. Bunu başarabilmenin en önemli yöntemi çocuğun bolca metin okumasıdır. Heceleyerek okuyan birinci sınıf öğrencisi bir süre sonra okumaya devam ettikçe bazı kelimeleri kalıp olarak öğrenecektir. Bir zaman sonra da benzer kelimeleri sürekli okuduğu için artık o kelimeleri gördüğünde hecelemeden tek seferde okuyacaktır. Çocuklar ne kadar çok metin okurlarsa kelime hazineleri de o kadar çok gelişecektir ve en nihayetinde kelimeleri harf olarak değil, bir bütün olarak algılayacaklardır. Bugün herhangi bir “hızlı okuma” kursunda, hızlı okumanın temeli olarak da bu yukarıda bahsettiğim “bütüncül bakış” öğretilir. Yani okurken teker teker kelimeler değil, bir bütün olarak kelime gruplarının hatta paragrafın tek seferde okunması öğretilir. Bu seviye okumanın üst seviyedir ve geliştikçe okuma hızı da artar. Bireysel Farklılıklara Dikkat Edilmelidir İnsan olmanın bir gereği olarak her birimizin bireysel farklılıkları vardır. Bu durum 1. Sınıf çocukları için de geçerlidir. O yüzden 1. Sınıf öğrencilerinin dakikada kaç kelime okuduğu ölçülürken bu farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı öğrenciler daha kolay ve çabuk algılayıp, daha hızlı okuyabiliyorken bazı öğrenciler biraz daha yavaş algılayıp daha yavaş okuyor olabilirler. Böyle bir durumda çocuklar asla  kıyaslanıp yarıştırılmamalıdır. Onun yerine çocuğun anlayarak okuması ve aynı zamanda biraz hız kazanması için çeşitli etkinlikler yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki her çocuk özeldir ve kendince bir öğrenme metodu vardır. Kimisinin sözel zekası gelişmeye müsaitken kimisinin de sayısal zekası gelişmeye müsaittir. O yüzden zamana bırakılmalı ve öğrenmesi için destek olunmalıdır. Özellikle velililer, “çocuğum az yavaş okuyor” diye bir telaş içerisinde olmamalıdırlar. Çünkü okuma hızı çalışma ile zaman içerisinde gelişen bir durumdur. Çocuğu sıkmadan, zorlamadan, sevdiği konulardaki metinler getirerek ekstra okumalar yaptırmak suretiyle bu okuma hızı artırılmaya çalışılmalıdır.

 Hızlı Okumak mı? Anlayarak Okumak mı?

1. sınıf öğrencileri için bir dakika içinde çok fazla kelime okumaları bir ölçüt değildir. Aynı zamanda çok yavaş okumaları da istenen bir durum değildir. Bu ikisinin ortasında olmalıdır. Bu öğrenciler için olması gereken şey ortalama bir hızda okuyup, aynı zamanda okuduğunu anlamalarıdır. Yani önemli olan “aşırı hız” değil ortalama bir hızda “anlayarak okuma” olmalıdır. Diğer yandan çok yavaş ve heceleyerek okumak da anlamayı zorlaştıran durumlardan birisidir. O yüzden orta bir hız bulunmaya çalışılmalıdır. En nihayetinde birinci sınıf bittiği zaman olması beklenen durum hem ortalama bir hızda okumak hem de okuduğunu anlamaktır. Zira okuduğunu anlamadıktan sonra 1 dakikada yüzlerce kelime okumasının hiçbir önemi olmayacaktır. “Servet ister misiniz? Gidin bir kitap okuyun.” Okumayı Sevdirmek Esas Olmalıdır Burada birinci sınıflar için dakikada kaç kelime okumaları gerektiği üzerinde açıklama yapıyoruz fakat bence esas olan çocuğa “okuma sevgisini” bu yaşlardan itibaren kazandırmak olmalıdır. Eğer küçük yaşlardan itibaren okumayı severse, ister yavaş okusun ister hızlı okusun hiç fark etmeksizin, çocuk için en büyük iyilik yapılmış olur. Zira okumayı seven birisi okuduğu kitaplar sayesinde kendi benliğini geliştirmede, doğru ile yanlışı ayırt etmede, farklı dünyaları, farklı fikirleri, farklı insanları tanımada çok büyük ilerlemeler kaydetmiş olacaktır. Okumayı sevmek pek çok kapıyı açan sihirli bir anahtar gibidir. Nitekim günümüzde ve tarihte önemli başarılar elde etmiş insanların hayatlarına baktığımız zaman okumanın onların hayatlarında önemli bir yer tuttuğunu görürüz. Diğer yandan okumak, sadece maddi başarılar elde etmekten de öte kişinin hakiki anlamda “insan” olmasında çok etkilidir. İyi bir insan olma noktasında okumak tek başına yeterli olmasa bile oldukça önemlidir. İster veli, ister öğretmen olsun bu noktada çocuğu hem anlayarak hızlı okuma noktasında desteklemeli hem de ona okuma sevgisini ve kitap sevgisini kazandırma noktasında elinden geleni yapmalıdır. “Okuma ihtiyacı bir barut gibidir. Bir kez tutuşunca artık sönmez.” 1. Sınıflarda Hızlı Okuma Yarışması Yapmak Doğru mu? Bizler küçükken öğretmenimiz sınıfta zaman zaman hızlı okuma yarışmaları düzenlerdi. Süre tutar ve bu sürede okumamızı isterdi. Daha sonrasında herkes okuduğu kelimeyi sayar ve ona göre bir birinci belirlenirdi. Böyle bir yarışma elbette iyi niyetli olarak yapılmaktaydı. Şuan bazı okullarda da bu tür etkinliklerin yapıldığını duymaktayız. Elbette öğretmenlerimiz bunu iyi niyetli olarak yapıyorlar. Çocukları okuma konusunda teşvik etmek için yapıyorlar. Fakat böyle bir yarışma yapılırken dikkatli olunmalıdır. Zira iyi okuyan öğrenciler için bu durum olumlu etki yaparken, okuması zayıf olan öğrencilerin hevesi kırılabilir, okumaktan uzaklaşabilirler. Herkesin içinde böyle bir yarışma yapmak yerine, yazının en başında belirttiğim gibi, her öğrenciyi bireysel olarak ölçüp – değerlendirmek, süreci kontrol etmek daha doğru olacaktır. Sonuç Olarak Öğrenciler kaçıncı sınıfta olursa olsunlar okuma noktasında gelişmeleri için gereken çaba gösterilmelidir. Özellikle 1. Sınıftan itibaren dakikada kaç kelime okuduğu takip edilip çocuk desteklenirse ilerleyen yıllarda bunun faydasını daha çok görecektir. “Kitapsız yaşamak; kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır.” K. Atatürk Read the full article

[lfmcn]

Başarı Nedir? Başarı Adımlarıyla Nasıl Başarılı Olabiliriz?

Başarı Nedir?

Başarı nedir sorusuna farklı cevaplar verilebilir elbette. Burada genel bir tanım yapmak istiyorum. Başarı: yapmayı planladığımız işleri, üstesinden gelerek, istediğimiz doğrultuda ortaya çıkartmamızdır. Başarı göreceli bir kavramdır. Kişiden kişiye değişir. Mesela bir öğrenci bir sınavdan 80 puan aldığında başarılı oldum derken, 90 puan alıp başarısız oldum diyen öğrenciler vardır. Buradan da çıkarabileceğimiz gibi başarı tanımı  kişiye hastır. Ben kendimce bir tanım söylemek istiyorum. Bana göre başarı hedeflenen noktaya ulaşıldığında, hissedilen tatmin olma duygusudur. Hayata bakış açımız, ideallerimiz, isteklerimiz bizim başarı standartımızı belirler. Aynı şekilde mutluluğumuzu belirleyen etkenler arasında da vardır. Daha önceki yazımda başarısızlık korkusundan bahsetmiştim, bu korkuyu daha önce açıkladığım için şimdi başarılı olmak için neler yapılabilir sorusu üzerine cevaplar yazacağım.

Nasıl Başarılı Olabiliriz?

İstek Duymak: Hayatımızda attığımız adımlarda istekli olmazsak başarılı olamayız. Neden başarılı olamayız? Çünkü kişi istemediği adımı attığında kendini vermez, bundan dolayı olduğu yerde sayar. Özellikle meslek seçimlerinde insanlara sevdikleri ve istedikleri işleri yapmaları tavsiye edilir. Çünkü bir insan severek ve isteyerek çalışırsa o işte çok daha başarılı olur. Ülkemizde çalışan insanlar üzerinde zaman zaman yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki, pek çok insan sevmediği, çalışmak istemediği işlerde çalışıyorlar. Böyle olduğu zaman da hem mutsuz oluyorlar hem de istedikleri başarıyı yakalayamıyorlar. Fakat bunun tam tersi olarak, herkes istediği işte çalışıyor olsa çok daha farklı olurdu. Bu sebeple başarılı olabilmek için istek duymak oldukça önemlidir. Plan kurmak / Planlı çalışmak: İstedikten sonra adım atma başlar. Bu adımı atmamız için önce düzenli bir plan hazırlamalıyız. Planımızı hazırlarken mantıklı olmasına ve uygulanabilir olmasına dikkat etmemiz gerekir. Mesela günlük planımızı yaptık ve temel ihtiyaçların dışında, çalışmamız için kalan süre 4 saat diyelim. Bu süre içerisinde bir tane işi hakkıyla yapıp bitirmek mantıklı iken üç işi bir günde bitirmek mantıksız ve olanaksızdır. Çünkü aynı anda birden fazla işe odaklanmak sonucunda o işte bozulmalar olur. Bu sebeple başarılı olmak için bir plan yapıyorsak o plan mantıklı ve uygulanabilir olmalıdır. Çalışmak: İstekliyiz, planımızı hazırladık, şimdi bu plana uyarak çalışma zamanı. Doğru şekilde çalışmak, başarı merdivenlerini birer birer çıkmamızı sağlar. Bu esnada şu soruyu sormak istiyorum doğru çalışmak nedir? Bu soruyu düşünün, tek bir doğru yoktur. Herkes için farklı çalışma stilleri vardır, buna odaklanın ve kendi çalışma yönteminizi not alın. Çalışma tarzın, senin anlamaktan keyif aldığın haldir, bu sayede daha çok anlar, verim alırsın. Başarıya ve kendinize İnanın: Yağmur duasına giderken şemsiyeyi yanında götüren kişi gibi, kişi yolunda ilerlerken şemsiyesini yanından ayırmamalıdır. Duaya giderken yağmur yağacağına inandığı için şemsiyesini yanında götürdü. Sende yolundan emin ol ve inan. Tüm inançlarını, ideallerini, kararlarını, bilgilerini, isteklerini yanına alarak ulaş istediğin noktaya. İrade – İnat: İrade ve inat kardeştir. Karşına bir engel çıktığında iraden ile ya vazgeçer ya da yoluna bakarsın. Tam bu noktada inat devreye girer ve iradeni harakete geçirir. Bunun etkisi ile iraden seni yoluna sımsıkı sarılmanı sağlar, işte inat ve irade engeller karşına çıktığında pes etmeden yoluna bakmanı sağlar. Cesaret: Başarı yolu, türlü zorluklara gebedir. Bazen vazgeçtiğin olacak, bazen istemediklerini yapacaksın. Cesur olduğunda ne olursa olsun yılmadan devam edersin, çünkü cesaret korkunu öteleyerek yoluna bakmanı sağlar, risk alarak ilerletir. B Şıkkı: Birçok ihtimal var. Kötüsüne odaklanma ancak her ihtimale karşı yolun tıkanmasın. B şıkkı böyle bir kurtuluştur. İstenilmedik durum başına geldiğinde “ben bunu düşünmüştüm ve bu planı aktif ederim demiştim”, diyerek adımlarını kolaylaştırır ve bu sayede afallamazsın. Bunun sonucunda başladığın yoldan sapmaz, her ihtimale karşı istediğin noktaya ulaşırsın. Rahatla: Daima yolun düzlük olmayacak, yokuşlar ve taşlar da olacak. Bunlar seni zorlasa dahi vazgeçirmeyecek çünkü sen kararını verdin. İsteklisin ve iradeni yanına aldın, aynı şekilde inancın yüksek seviyelerde. Zorluklar olduğunda, yaptıklarını düşün, attığın adımları, kararlarını planlarını… Seni en çok ne rahatlatır? Bu sorunun cevabı sende, müzik dinlemek ya da müzik yapmak, yürümek, okumak, yemek yapmak gibi bir sürü örnek yazabilirim ama bunun yanıtını en iyi sen biliyorsun. Buna biraz odaklanmanı istiyorum, verdiğin cevap yolunda sana güç kaynağı olsun ve rahatlatsın. Başarı için benim önerilerim bunlar, ama en çok sen bileceksin bunun nasıl olduğunu çünkü hepimiz ayrı benliklerimiz ile farklı dünyalarız. Başarı tesadüf değildir, onu tırnaklarınla kazıman gerekir. Durma yolunda, inan kendi gücüne ve başar… Read the full article

[lfmcn]

Tükenmişlik Sendromu: Modern Yaşamın Sessiz Tehdidi

Günümüzde hızla değişen iş dünyası ve sürekli bağlantı halinde olma zorunluluğu, birçok insanın karşılaştığı bir sorun olan tükenmişlik sendromunu tetiklemektedir. Bu yazıda, tükenmişlik sendromunun derinlemesine bir analizi yapılacak, belirtileri, nedenleri ve başa çıkma yöntemleri ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Tükenmişlik sendromu, genellikle uzun süreli stres, duygusal tükenmişlik ve motivasyon kaybı ile karakterize edilen bir durumdur. İnsanların fiziksel, duygusal ve zihinsel enerjilerinin tükenmesine neden olan bu durum, genellikle iş hayatında karşılaşılan bir sorundur. Fiziksel Belirtiler: - Sürekli Yorgunluk Hissi: Yoğun iş temposu ve sürekli baskı altında olma, kişinin enerjisini düşürebilir. - Baş Ağrıları ve Kas Gerginlikleri: Stres, sık sık baş ağrılarına ve kas gerginliklerine neden olabilir. - Uykusuzluk veya Aşırı Uyuma İhtiyacı: Düzensiz çalışma saatleri ve zihinsel yorgunluk, uyku düzenini etkileyebilir. Duygusal Belirtiler: - İlgi Kaybı ve Duyarsızlaşma: İşe karşı duyarsızlaşma, kişinin ilgi alanlarını etkileyebilir. - Anksiyete ve Depresyon Belirtileri: Uzun süreli stres, duygusal sağlığı olumsuz etkileyebilir. - İşe Karşı Duyarsızlık ve Duygusal Kopukluk: İşteki başarısızlık duyguları, duygusal kopukluğa yol açabilir. Davranışsal Belirtiler: - İş Performansında Düşüş: Motivasyon kaybı, iş performansını olumsuz etkileyebilir. - Sosyal Çekilme ve İzolasyon: Kişi, çevresiyle bağlantı kurmaktan kaçınabilir. - İşe Karşı Duyarsızlık ve Duygusal Kopukluk: İşteki motivasyon kaybı, kişinin işine karşı duyarsızlaşmasına neden olabilir.

Belirtiler ve Tanımlayıcı Unsurlar

Fiziksel Belirtiler: - Sürekli Yorgunluk Hissi: - İş temposunun gözden geçirilmesi ve düzenli mola alışkanlıkları. - Sağlıklı beslenme ve egzersiz rutinleri. - Baş Ağrıları ve Kas Gerginlikleri: - Fiziksel aktivitelerle rahatlama teknikleri. - Meditasyon ve gevşeme egzersizleri. - Uykusuzluk veya Aşırı Uyuma İhtiyacı: - Uyku düzeninin düzenlenmesi. - Stresle başa çıkma stratejileri. Duygusal Belirtiler: - İlgi Kaybı ve Duyarsızlaşma: - Hobiler ve ilgi alanlarına zaman ayırma. - Duygusal destek arama. - Anksiyete ve Depresyon Belirtileri: - Profesyonel yardım arama. - Duygusal destek gruplarına katılma. - İşe Karşı Duyarsızlık ve Duygusal Kopukluk: - ��şteki hedefleri ve motivasyonu gözden geçirme. - İş ve özel yaşam dengesini kurma. Davranışsal Belirtiler: - İş Performansında Düşüş: - İş yükünün yönetilmesi ve önceliklerin belirlenmesi. - İş yerinde destek talep etme. - Sosyal Çekilme ve İzolasyon: - Sosyal etkinliklere katılma ve sosyal bağlantıları güçlendirme. - Duygusal destek almak için çevresiyle iletişim. - İşe Karşı Duyarsızlık ve Duygusal Kopukluk: - İş yerindeki duygusal zorluklarla başa çıkma. - Duygusal zorlukları açıkça ifade etme.

Tükenmişlik Sendromu Nedenleri

Çalışma Koşulları: - Aşırı İş Yükü: - İş yükünün makul seviyelere çekilmesi. - Görevleri önceliklendirme ve zaman yönetimi. - Sürekli Baskı Altında Olma: - Stres yönetimi tekniklerini öğrenme. - Düzenli aralıklarla dinlenme ve rahatlama molası. - İş Dengesizliği ve Belirsizlik: - İş ve özel yaşam dengesini kurma. - Hedeflerin belirlenmesi ve planlı bir şekilde çalışma. Kişisel Faktörler: - Mükemmeliyetçilik Eğilimleri: - Mükemmeliyetçilik beklentilerini gözden geçirme. - Başarı ve başarısızlık kavramlarına esnek bir bakış açısı kazanma. - İş ve Özel Yaşam Dengesizliği: - Öncelikleri belirleme ve zamanı etkili bir şekilde kullanma. - Aile ve iş yaşamını dengeleme stratejileri. - Duygusal Zorluklar ve İlişki Sorunları: - İlişki problemleri üzerine açık iletişim. - Profesyonel danışmanlık alma ve ilişki becerilerini geliştirme. Çevresel Etkiler: - Ekonomik Belirsizlik: - Kişisel finans planı yapma ve acil durum fonu oluşturma. - Meslek değişikliği veya eğitim alarak iş becerilerini güçlendirme. - Pandemik Koşullar: - Evden çalışma düzenini etkin bir şekilde kurma. - Sosyal bağlantıları sanal ortamda sürdürme. - Sosyal ve Politik Gerilimler: - Haber tüketimini sınırlama ve bilgi kaynaklarını çeşitlendirme. - Toplumsal olaylara aktif katılım yerine bilinçli bir şekilde uzaklaşma.

Tükenmişlik Sendromuyla Başa Çıkma Yöntemleri

Kişisel Bakım: - Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları: - Düzenli ve dengeli beslenme. - Vitamin ve mineral takviyelerini değerlendirme. - Düzenli Egzersiz: - Haftada birkaç gün fiziksel aktiviteye zaman ayırma. - Yürüyüş, yoga veya spor gibi hoşlandığınız aktiviteleri tercih etme. - Yeterli Uyku: - Uyku rutinini belirleme ve buna sadık kalma. - Uyku kalitesini artırmak için rahatlatıcı bir uyku ortamı oluşturma. İş Yaşamı Dengesi: - İş Saatlerini Düzenleme: - Belirli bir iş saatleri planı oluşturma. - Çalışma saatlerini esnek hale getirme imkanları araştırma. - Tatil ve İzin Kullanımı: - Tatil günlerini planlı bir şekilde kullanma. - İzin günlerini işten tamamen uzaklaşarak geçirme. - Hedef Belirleme ve Önceliklendirme: - Kısa ve uzun vadeli hedefler belirleme. - Öncelikleri belirleme ve zamanı etkili bir şekilde yönetme. Duygusal Destek: - Aile ve Arkadaşlarla İletişim: - Duygusal destek alabileceğiniz kişilerle açık iletişim kurma. - Sosyal bağlantıları güçlendirme. - Profesyonel Destek: - Psikolog veya danışman desteği arama. - Duygusal sağlığınızı düzenli olarak kontrol etme. - Destek Gruplarına Katılım: - Benzer deneyimlere sahip insanlarla iletişim kurma. - Grup terapisi veya destek gruplarına katılım.

Sonuç:

Tükenmişlik sendromu, modern yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışan birçok insanın karşılaştığı bir sorundur. Ancak, doğru stratejiler ve destek mekanizmaları ile bu durumun üstesinden gelinebilir. Kişinin yaşam kalitesini artırmak ve tükenmişlik sendromuyla baş etmek için bu belirtileri tanımak ve doğru adımları atmaktan kaçınmamak önemlidir. Başa çıkma stratejileri kişiseldir ve her birey için farklılık gösterebilir, bu nedenle en uygun olanı bulmak için zaman ayırmak önemlidir. Read the full article

[lfmcn]

Fildişi Sahilli Yıldız Oyuncu Serge Aurier Galatasaray'da

Devre arası transfer döneminde hareketli günler yaşayan Galatasaray, takım için aradığı sağ beki Premier Lig'den transfer ediyor. Bu günlerde Afrika Kupası'nda oynayan Serge Aurier, turnuva sonrası Galatasaray forması giyecek.

Serge Aurier kimdir?

Fildişi Sahilli'nin Yükselen Yıldızı Serge Aurier, 24 Aralık 1992'de Fildişi Sahili'nin Ouaragahio şehrinde doğdu. Genç yaşta futbola olan yeteneğiyle dikkat çekti ve kariyerine henüz genç yaşlarda başladı. Toulouse FC Dönemi: Avrupa'da Adını Duyurdu Aurier, 2012-2015 yılları arasında Fransız kulübü Toulouse FC'de oynayarak Avrupa futbol sahnesinde adını duyurdu. Sağ bek mevkiindeki etkileyici performanslarıyla büyük kulüplerin dikkatini çekti. Paris Saint-Germain (PSG) Yılları: Fransa'nın Zirvesinde 2014 yılında Paris Saint-Germain'e transfer olan Aurier, burada kazandığı lig şampiyonlukları ve kupa zaferleriyle Fransız futbolunda önemli bir rol oynadı. PSG ile geçirdiği başarılı dönem, Aurier'ın uluslararası arenada da tanınmasını sağladı. Premier Lig Macerası: Tottenham Hotspur'a Transfer Serge Aurier, 2017 yılında İngiliz devi Tottenham Hotspur'a transfer olarak Premier Lig'e adım attı. Sağ bek pozisyonundaki dinamizmi ve defansif becerileriyle hızla takımın vazgeçilmez oyuncularından biri haline geldi. Villareal Kariyeri; Kariyerinde düşüş yaşayan Aurier, 2021-2022 döneminde İspanyol takımı Villareal'e transfer oldu. Burada geçirdiği 2 sezonun ardından Galatasaray'a transfer oldu. Fildişi Sahili Milli Takımı'nda Parlıyor Aurier, Fildişi Sahili Milli Takımı forması altında da başarılı bir kariyere sahiptir. Uluslararası arenada sergilediği performanslarla ülkesini gururlandırmış ve defans hattında lider bir oyuncu olarak öne çıkmıştır.

Serge Aurier Piyasa Değeri;

Tottenham Hotspur'da oynadığı dönemde 20 milyon Euro piyasa değerine sahip olan Aurier'in güncel piyasa değeri şuanda 10 milyon Euro. Serge Aurier'ın Özel Hayatı ve İnsan Hakları Çalışmaları Futbol kariyerinin yanı sıra Aurier, insan hakları konusundaki çabalarıyla da bilinir. Sosyal sorumluluk projelerine aktif olarak katılan oyuncu, toplumsal duyarlılık çalışmalarına destek vermektedir. Serge Aurier'ın kariyerindeki bu önemli aşamalar ve başarılar, Fildişi Sahilli futbolunun uluslararası arenadaki yükselişini simgeliyor. Oyuncunun gelecekteki hedefleri ve kariyerindeki yeni dönemlere dair merak edilenleri keşfedin. Read the full article

[lfmcn]

Barış Manço'nun Hayatı: Türk Müziğinin Efsanevi Karakteri

Barış Manço, 2 Ocak 1943'te İstanbul'da doğdu. Gerçek adı Mehmet Barış Manço olan sanatçı, Türk müziğinin önemli figürlerinden biridir. Genç yaşta müziğe olan ilgisiyle dikkat çeken Manço, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü'nü bitirdikten sonra müzik kariyerine odaklandı. Barış Manço, 1 Şubat 1999 tarihinde vefat etse de, Türk müziğindeki etkisi ve mirası hala canlılığını korumaktadır. Genç nesiller üzerindeki etkisi ve müziğinin özgünlüğü, Manço'yu Türkiye'nin unutulmaz sanatçılarından biri yapmaktadır. Barış Manço, sadece müziği ile değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı ve renkli kişiliği ile de Türkiye'nin sevilen simalarından biridir. Müziğindeki çeşitlilik, onu zamanının ötesinde bir sanatçı yapmıştır. Barış Manço, Türk müziğinin zirvesindeki yerini her daim koruyacak ve dinleyicileriyle buluşmaya devam edecektir.

Barış MANÇO'nun Müzik Kariyeri

Barış Manço'nun müzik kariyeri, Türk rock müziğinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. 1964 yılında "Harley Davidson" adlı şarkısıyla müzik dünyasına adım atan sanatçı, enerjik sahne performansları ve özgün tarzıyla geniş bir hayran kitlesi kazandı. Manço, müziğini sadece eğlence aracı olarak görmeyip, aynı zamanda toplumsal konulara da değinerek dikkat çekti.

Barış MANÇO'nun Şarkıları ve Hit Parçaları

Barış Manço'nun geniş bir repertuarı vardır ve birçok albümde yer alan şarkıları geniş bir dinleyici kitlesi tarafından sevilir. Aralarında "Gel Gör Beni Aşk Neyledi," "Arkadaşım Eşek," ve "Lambaya Püf De" gibi unutulmaz eserler bulunmaktadır. Şarkıları, Türk müziğinin klasikleri arasında yer alır ve hala günümüzde de dinlenmektedir. Barış Manço'nun kariyeri boyunca birçok hit şarkıya imza atmıştır. İşte Barış Manço'nun en çok dinlenen bazı hit şarkıları: - Gel Gör Beni Aşk Neyledi - Bu şarkı, Barış Manço'nun en tanınmış ve sevilen eserlerinden biridir. Sözleri ve melodiği ile dinleyicilerin kalbinde özel bir yer edinmiştir. - Arkadaşım Eşek - Sözleriyle dikkat çeken ve eğlenceli yapısıyla bilinen bu şarkı, geniş bir kitle tarafından sevilir. - Lambaya Püf De - Barış Manço'nun enerjik sahne performanslarına eşlik eden bu şarkı, zaman içinde klasikleşmiş ve hala dinlenmektedir. - Anlıyorsun Değil Mi? - Özgün tarzı ve güçlü vokaliyle Barış Manço'nun hit şarkılarından biridir. - Halhal - Bu şarkı, Barış Manço'nun 1970'lerdeki dönemine damgasını vuran ve geniş bir dinleyici kitlesi tarafından benimsenen eserlerinden biridir. - Domates Biber Patlıcan - Manço'nun mizahi yönünü yansıtan ve dinleyiciyi eğlendiren bu şarkı, genç ve yaşlı birçok kişi tarafından bilinir. - Bugün Bayram - Türk müziğinde özgün bir yere sahip olan bu şarkı, Barış Manço'nun kariyerinde önemli bir dönemi temsil eder. - Kol Düğmeleri - Barış Manço'nun sakin ve duygusal yönünü yansıtan bu şarkı, geniş bir dinleyici kitlesi tarafından sevilir. - Ayı - Eğlenceli ve çocuksu temalara sahip bu şarkı, genç dinleyiciler arasında da popülerdir. - Sarı Çizmeli Mehmet Ağa - Barış Manço'nun türkü geleneğini modern bir yaklaşımla harmanladığı bu şarkı, dinleyicileri etkileyen bir yapıya sahiptir.

Barış MANÇO'nun Albümleri

Barış Manço'nun albüm kariyeri, uzun bir süreyi kapsar. İlk albümü "Dünden Bugüne" ile müzik dünyasına giriş yapan Manço, ardından "Mançoloji," "Sözüm Meclisten Dışarı," ve "20. Sanat Yılı Fon Fon + Mançoloji 2" gibi pek çok albüm çıkardı. Her biri kendi döneminin özelliklerini yansıtan bu albümler, sanatçının müzikal evrimini ve zenginliğini gösterir. Barış MANÇO'nun severek dinlenen albümleri; - Dünden Bugüne (1966) - Mançoloji (1971) - 2023 (1975) - Sakla Samanı Gelir Zamanı (1976) - Baris Mancho (1977) - Estagfurullah... Ne Haddimize! (1984) - 24 Ayar Manço (1985) - Mega Manço (1986) - Değmesin Yağlı Boya (1987) - Mançoloji 2 (1988) - Darısı Başınıza (1989) - Mançoloji 3 (1993) - Mançoloji 4 (1995) - Mançoloji 5 (1997) - Mançoloji 6 (1999)

Barış Manço 7'den 77'ye: Türk Televizyonunun Efsane Programı

https://www.youtube.com/watch?v=70tVztdhSkA Read the full article

[lfmcn]

Efsane Oyuncu Morgan Freeman Filmleri: Morgan Freeman'in Rol Aldığı En İyi Filmler

Efsane Oyuncu Morgan Freeman: Hayatı ve Kariyeri

Morgan Freeman, 1 Haziran 1937 tarihinde Memphis, Tennessee'de doğmuştur. Amerikalı ünlü bir oyuncu ve seslendirme sanatçısıdır. Uzun kariyeri boyunca birçok unutulmaz karaktereat veren Freeman, sinema düasında büyük iz bırakmtır. Fre, gençlik yllarında tiroya olan ilgisini keşfetti ve Francisco'ya yerşerek bu alanda eğitim almaya başladı. Sah performanslarıyla dikkat çekti ve kısa sürede televizyon yapımlarında da yer aldı. Ancak gerçek çıkışını 1980'lerin sonunda, "Street Smart" adlı filmle yaşadı. Bu rolüyle Oscar adaylığı kazandı ve dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Morgan Freeman'in En İyi Filmleri

Morgan Freeman, kariyeri boyunca birçok unutulmaz filmde rol aldı. İşte onun en iyi filmlerinden bazıları: 1. The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) - 1994 2. Se7en (Yedi) - 1995 3. Driving Miss Daisy (Şoför Nebahat) - 1989 4. Million Dollar Baby (Milyonluk Bebek) - 2004 5. Bruce Almighty (Herşey Bir Numara) - 2003 Bu filmler, Freeman'ın oyunculuk yeteneğini en iyi şekilde sergilediği ve büyük beğeni topladığı yapımlardır. Her birinde farklı karakterleri canlandıran Freeman, her seferinde izleyicileri etkilemeyi başarmıştır.  

Morgan Freeman'ın Başrolde Olduğu Filmler

Morgan Freeman, kariyeri boyunca birçok filmde başrol oynamıştır. İşte onlardan bazıları: 1. The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) - 1994 2. Driving Miss Daisy (Şoför Nebahat) - 1989 3. Million Dollar Baby (Milyonluk Bebek) - 2004 4. Invictus (Kazananlar ve Kaybedenler) - 2009 5. Lean on Me (Bana Ulaşın) - 1989 Freeman'ın başrolde olduğu filmler, onun oyunculuk yeteneğini ve liderlik kabiliyetini en iyi şekilde ortaya koyan yapımlardır. Başarılı performansıyla bu filmlerde büyük beğeni kazanmıştır.

Morgan Freeman'ın Yardımcı Rolde Olduğu Filmler

Morgan Freeman, kariyeri boyunca birçok filmde yardımcı rol oynamıştır. İşte onlardan bazıları: 1. Se7en (Yedi) - 1995 2. Glory (Cennet Yolu) - 1989 3. The Dark Knight Trilogy (Kara Şövalye Üçlemesi) - 2005, 2008, 2012 4. Million Dollar Baby (Milyonluk Bebek) - 2004 5. Deep Impact (Derin Darbe) - 1998 Freeman'ın yardımcı rolde olduğu filmler, oyunculuğunun yanı sıra diğer başarılı oyuncularla olan uyumuyla da dikkat çekmektedir. Bu filmlerdeki performanslarıyla da övgü toplamıştır.

Morgan Freeman Filmlerinin Listesi

Morgan Freeman, uzun bir kariyer boyunca birçok filmde yer almıştır. İşte onun filmlerinin bir listesi: 1. The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) - 1994 2. Se7en (Yedi) - 1995 3. Driving Miss Daisy (Şoför Nebahat) - 1989 4. Million Dollar Baby (Milyonluk Bebek) - 2004 5. Bruce Almighty (Herşey Bir Numara) - 2003 6. Invictus (Kazananlar ve Kaybedenler) - 2009 7. Lean on Me (Bana Ulaşın) - 1989 8. Glory (Cennet Yolu) - 1989 9. The Dark Knight Trilogy (Kara Şövalye Üçlemesi) - 2005, 2008, 2012 10. Deep Impact (Derin Darbe) - 1998 Bu listede yer alan filmler, Morgan Freeman'ın kariyerinin önemli dönemeçlerini ve en popüler yapımlarını içermektedir.

Morgan Freeman Hakkında Bilinmeyenler

Morgan Freeman, sadece oyunculuk kariyeriyle değil, aynı zamanda kişiliği ve özel hayatıyla da dikkat çeken bir isimdir. İşte Freeman hakkında bilinmeyen bazı detaylar: 1. Oyunculuğu dışında, seslendirme sanatçısı olarak da büyük başarı elde etmiştir. Birçok belgesel ve reklam filminde seslendirme yapmıştır. 2. 2008 yılında "Million Dollar Baby" filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar ödülü kazanmıştır. 3. Freeman, ünlü bir pilot olan Clarence Avant tarafından sete davet edilerek Hollywood'a adım atmıştır. 4. Aktif bir hayvan hakları savunucusudur ve bir hayvan barınağına sahiptir. 5. Akıcı bir şekilde İspanyolca konuşabilmektedir. Morgan Freeman, uzun ve başarılı kariyeriyle sinema dünyasında saygı duyulan bir isim olmuştur. Oyunculuğu ve canlandırdığı karakterler izleyiciler tarafından her zaman büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır. Read the full article

[lfmcn]

Afacan Bir Çocuk: Tom Sawyer’in Maceraları

Çocuk edebiyatı kocaman bir deryadır. Fakat sadece çocuklara hitap etmez. Aynı zaman ruhu her zaman çocuk kalmayı başaran, günlü çocuklar kadar güzel olanları da etkiler. Üstelik bu alanda kapısından giren herkesin sonuna heyecanla takip ettiği yazarlar, eserler vardır. Bunlardan birisi de Mark Twain’dir. Mark Twain aslında yazarın takma adı. Gerçek adı Samuel Langhorne Clemens olan Amerikalı satirist, mizahçı ve yazar, 1835-1910 yılları arasında yaşamıştır. 1860’lardan itibaren pek çok eser kaleme almış, özellikle anlattıklarıyla geleceğin bilim kurgu dünyasını inşa etmiştir. Bugün onun yüz yıl önce hikayelerinde, romanlarında anlattıklarının bir kısmına bilim dünyası ulaşmış, bir kısmı üzerinde hala çalışmalara devam etmektedir. Edebiyatımızda da daha cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Mark Twain’in eserleri büyük ilgi görmüştür. Pek çoğu dilimize çevrilmiş, onlarca yayınevi tarafından basımı yapılmıştır. Hatta Mark Twain eserlerinin farklı kısaltmalara uğramış halleriyle birlikte her yaş grubu için baskıları mevcut hale gelmiştir. Yazarın en çok ilgi gören eserlerinden birisi de daima Tom Sawyer’in Maceraları olmuştur.

Tom Sawyer’in Maceraları ile Anlatılanlar

Tom Sawyer’in Maceraları sizi daha ilk sayfadan hikâyeye dahil ediyor. Yaramaz, bir o kadar da afacan bir çocuk olan Tom’un yaşadıklarına dahil oluyorsunuz. Okurken bir taraftan gülüyor diğer taraftan da kızıyorsunuz. Çünkü Tom’un başı hiç dertten kurtulmuyor. Bir süre sonra böyle bir çocukla yaşamak hiç de kolay olmasa gerek diye düşünüyorsunuz. Gerçekten de Tom Sawyer’in başı türlü türlü belalara giriyor. Bir sabah korsan olup yelkenini açıp yola koyulurken başka bir sabaha arkadaşlarıyla mağarada define arayışına girişiyor. Teyzesi Polly her ebeveyn gibi haklı olarak, Tom’un başına bir şeylerin gelmesinden dolayı büyük tedirginlik yaşıyor. Bütün enerjisini ona iyiyi, doğruyu, güzeli öğretip disipline etmek için harcıyor; fakat ne kadar başarılı olduğu tartışılır… Aslında Tom, yaramaz olduğu kadar da akıllı bir çocuk. Başına türlü türlü olaylar geliyor. Ancak bu olayları çözmede bir yetişkini aratmıyor. Mantığını etik değerler çerçevesinde kullanıyor ve olayları çözümlüyor. Aslında yazar, Tom Sawyer’in Maceraları ile ebeveynlere bir mesaj da veriyor. Çocukların fazla korumacı bir tavırla yetiştirilmeye çalışılmasının bırakılması yönünü öne çıkarıyor. Bırakın çocuklar düşe kalka öğrensinler. Onların özerkliklerini ellerinden alma yoluna gitmeyin diyor gibi. Her Yaşa Hitap Eden Bir Eser Tom Sawyer’in Maceraları bir nevi Tom ve arkadaşların merakları üzerinden karşı karşıya kaldıkları olaylara dayanıyor. Tom ve arkadaşları çeşitli şeyleri merak ediyorlar. Fakat bu merakları kimi zaman Tom’un kimi zaman hepsinin başını derde sokuyor. Kitapta yazar, merakın iyi bir şey olduğunu, çocuklarda öğrenme, sorgulamayı teşvik ettiğini; fakat çok merakın da nelere yol açabileceğini gösteriyor. Sonuç olarak her yaştan kişinin severek ve eğlenerek okuyacağı bir kitap. Mümkünse orijinal boyuttaki baskısını okumanızı öneririz. Fakat kısaltılmış versiyonlarını da çocuklarınıza okutabilirsiniz. Read the full article

[lfmcn]

Markanızı Büyütebileceğiniz Sosyal Medya Platformları

Hangi sektörde ya da hangi seviyede olursanız olun markanızı büyütmeye ihtiyacınız vardır. Zaten var olma amacınız da budur. Markanızı büyütme adına ise ilk var olmanız gereken alan, sosyal medya platformlarıdır. Bunun için kullanabileceğiniz pek çok platform var. Fakat bunların hepsi size uygun olmayabilir. Kendinize en uygun olanları seçmeli ve buralarda markanızı öne çıkarmalı ve doğru insanlarla iletişimi kurmalısınız. İşinizi kolaylaştırmak ve en etkili sosyal medya platformları ile markanızı ileriye taşımanız için geniş bir araştırma yaptık. Tercih edebileceğiniz sosyal medya uygulamalarını bir araya getirdik.

Ürün ve Hizmet Satışı İçin Kullanılabilecek Sosyal Medya Uygulamaları

- YouTube: 1.9 milyar aylık kullanıcıya sahip olan YouTube, dünyanın en büyük video paylaşım platformu. Her gün insanlar saatlerini YouTube’da geçiriyorlar. Dilerseniz markanız için bir kanal oluşturabilir, videolar yükleyerek ürün ve hizmetlerinizi tanıtabilirsiniz. Buraya reklam da verebilirsiniz. - Facebook: Sosyal medya dendiğinde ilk akla gelenlerden birisi olan Facebook, 2.23 milyar aylık kullanıcıya sahip. Neredeyse dünyanın üçte biri Facebook kullanıcısı. Dolayısıyla çok büyük bir Pazar. Facebook’u sadece arkadaşlarınızla ve akrabalarınızla iletişim kurmak için değil, çevrimiçi satış yapmak için de kullanabilirsiniz. Ücretli Facebook reklamları ile ürün ve markanızı tanıtabilirsiniz. - WhatsApp: Aktif mesajlaşma uygulaması olarak yola çıkan WhatsApp bugün sesli, görüntülü konuşmadan her türlü paylaşıma kadar kullanılabiliyor. 180’den fazla ülkede kullanılan platform, gün geçtikçe markaların müşterileriyle iletişim kurma platformu oluyor. Müşteri desteği, satın alma işlemleri vs. rahatlıkla WhatsApp üzerinden yapılabiliyor. - Instagram: Fotoğraf ve video paylaşım platformu olarak öne çıkan Instagram her geçen gün kendini geliştiriyor. Hikayeler, canlı yayınlar yapılabiliyor. Markanız için Instagram iş profili oluşturabilirsiniz. Uzun videolarınız için IGTV’den yararlanabilir, ürün ve hizmetlerinizi dilediğiniz gibi tanıtabilirsiniz. - Messenger: Her ne kadar çoğu kişi Messenger’ı Facebook’un mesajlaşma uygulaması olarak bilse de 2011 yılından bu yana bağımsız bir uygulama olarak hizmet veriyor. İşletmeler artık Messenger’a reklam verebiliyor, sohbet oluşturabiliyor, haber bülteni gönderebiliyor ve daha fazlasını yapabiliyorlar. - WeChat: Messenger ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulaması olsa da WeChat daha farklı özellikler de barındırıyor. Arama, mesajlaşma, çevrimiçi alışveriş, çevrimdışı ödeme, rezervasyon, para transferi, taksit ve daha pek çok işlem WeChat ile yapılabiliyor. Çin ve bazı Asya ülkelerinin en popüler sosyal medya platformu olarak öne çıkıyor. 1.06 milyar aylık aktif kullanıcısı bulunuyor. - QQ: 860 milyondan fazla aktif aylık kullanıcısı olan mesajlaşma platformu, genç nesil Çinliler arasında çok popüler. 80 ülkede, farklı dil seçenekleriyle kullanılabiliyor. Kullanıcılar film izleme, çevrimiçi oyun oynama, online alıveriş yapma, blog yazma gibi pek çok olanaktan yararlanabiliyor. Girişimciler için kazanç kapısı olmaya ve pazarlamacılar tarafından fazlaca tercih edilemeye devam ediyor. Çin’de 2009’dan bu yana Facebook’un yasak olmasının boşluğunu dolduruyor. - Tumblr: İnsanların fotoğraf, metin, video, bağlantı, müzik ve daha fazlasını paylaşmasına imkan veriyor. İnsanlar kendi fotoğraflarından sanata, modaya kadar çeşitli paylaşımlarda bulunabiliyor. Hemen her sektörle alakalı kategoriler oluşturulabilen platformu markanızı büyütmek için kullanabilirsiniz. - TikTok: Çin’de Douyin olarak bilinen, her geçen gün kullanıcısı artan bir müzik video ağı olarak öne çıkıyor. 2018 yılının en çok indirilen sosyal medya platformu olmuştu. Markanızı büyütmek için TikTok büyük işler yapabilir. Ürün tanıtım videoları, hizmet tanıtım videoları ya da daha başka tanıtım videoları çekerek platformda yerinizi alabilir, özellikle genç kullanıcı kitlesine hitap edebilirsiniz. 60 saniyelik kısa video çekimlerine özel efektlerle cezp edici özellikler kazandırabilirsiniz. Read the full article

#MarkaBüyüme #markabüyütme #sosyalmedya

[lfmcn]

Başarılı Bir Liderin Düşmanı: Ego

Liderlik her ne kadar biraz yetenekle alakalı olsa da herkesin istediği, arzu ettiği bir makam, bir özellik, yük kariyer hedefidir. Fakat iş dünyasında lider olmak beraberinde çeşitli riskleri de getirir. Çünkü günümüz iş dünyasında bir liderin altında çeşitli sayılarda insanlar görev yapar. Kimi zaman beş, kimi zaman yüz kişi olabilir. Üst düzey bir pozisyona sahip olmak, çoğu zaman dar görüşlülük riskini beraberinde getirir. İnsanlara kariyer basamaklarını çıktıkça daha fazla imkân tanınır. Daha ayrıcalıklı bir yer sunulur ve çoğu lider bunun altında ezilir. Ego büyüdükçe izole olmuş bir balonla karşı karşıya kalınır. Bir süre sonra lider, çalışanlarından, markasından, müşterilerinden uzak bir pozisyona yerleşir.

Adım Adım Liderlik Egosu Oluşumu ve Sonucu

Ego ile birlikte liderin dar görüşlülüğü aslında aşama aşama gerçekleşir. Pek egosuna yenilen bir lider adım adım nasıl izole olur? - İlk olarak kibir sendromu baş gösterir. İş hayatında yükseldikçe daha çok güç elde ederiz. Bununla birlikte etrafımızdakiler bizi daha fazla dinler, fikirlerimizi daha fazla onaylar, esprilerimize daha fazla güler. Bunların hepsi de egomuzu okşar. Egomuz daha da artar. Psikiyatride kibir sendromu denilen durum oluşur. - Kontrolsüz ego bakış açımızda ve değerlerimizde farklılıklara neden olabilir. Eğer egomuzun peşinden gider, dizginlemez ve daha fazla güç için onun peşine takılırsak kontrolü kaybederiz. Bu da bizi manipülasyona elverişli hale getirir. Görüş alanımızı daraltır. Davranış bozukluğuna neden olur. Bu da çoğu zaman kendi değerlerimize aykırı hareket etmemize sebep olur. - Ego büyüdükçe daha savunmasız hale gelir. Devamlı yanımızda taşıdığımız vurulmaya hazır bir hedef olur. Bir şekilde şişirilen ego, diğerlerinin bizden faydalanmasını kolay kılar. Bizi tahmin edilebilir kılar. İnsanlar bunu öğrendiklerinde egomuzla oynayabilirler ve kendi büyük görülme ihtiyacımızdan dolayı etrafımızdaki insanlara, sorumluluk sahibi olduğumuz markaya, organizasyona zarar verebilecek kararlar alma ile sonuçlanabilir. - Şişirilmiş ego aynı zamanda davranışlarımızı bozar. Daha kaba, daha bencil ve diğerlerine değer vermeyen, laflarını dinlemeyen birine dönüşürüz. Özellikle de başarısızlıklarla, eleştirilerle karşılaştığımızda bu durum geçerlidir. Dolayısıyla şişirilmiş ego bizim hatalarımızdan ders almamızı zorlaştırır. - Sürecin son aşamasında artık şişirilmiş ego, vizyonumuzu daraltır. Ego, neye inanmak istiyorsa daima onu doğrulayacak bilgilere ihtiyaç duyar. Bize güçlü bir onaylama önyargısı sunar. Bakış açımızı kaybettirir ve sadece istediğimizi görüp duyduğumuz bir liderlik balonuna hapseder. Sonunda da liderlik ettiğimiz insanlarla, bir parçası olduğumuz kültürle, müşterilerimizle bağlantımızı yitirmemize neden olur.

Şişirilmiş Egodan Kurtulmanın Yolu Şişirilmiş ego, kişinin kendi değerini abartması, kendini diğer insanlardan üstün görmesi ve genellikle başkalarının düşüncelerini ya da duygularını önemsememesi durumunu ifade eder. Şişirilmiş egodan kurtulmanın yolu, daha sağlıklı bir özsaygı geliştirmek, empati kurmak ve açık iletişim becerilerini güçlendirmek gibi çeşitli adımları içerebilir. İşte şişirilmiş egodan kurtulmanın bazı yolları: - Kendini İyi Tanı: Kendi güçlü ve zayıf yönlerini objektif bir şekilde değerlendir. Gerçekçi bir öz değerlendirme yaparak, eksikliklerini kabullenmek ve geliştirmek için adımlar atmak önemlidir. - Empati Geliştir: Diğer insanların duygularını anlamak ve takdir etmek için empati geliştirmeye çalış. Başkalarının bakış açılarına saygı göstermek, ilişkileri güçlendirebilir ve egoist düşünceleri azaltabilir. - Açık İletişim: Duygularını, düşüncelerini ve beklentilerini açık bir şekilde ifade etmeye çalış. Açık iletişim, insanlar arasındaki anlayışı artırabilir ve egoist tutumları azaltabilir. - Kendine Saygı, Başkalarına Saygı: Kendine saygı duymak önemlidir, ancak bu başkalarını küçümsemek veya hor görmek anlamına gelmemelidir. Kendine saygıyı koruyarak, başkalarına da saygı göstermek önemlidir. - Eleştiriye Açık Ol: Eleştiriyi kişisel bir saldırı olarak değil, gelişim fırsatı olarak görmeye çalış. Eleştirilerden öğrenmek ve kendini geliştirmek, şişirilmiş egodan kurtulmanın bir yolu olabilir. - Modestlik (Alçakgönüllülük): Kendine güvenmek önemli, ancak bu güveni başkalarını küçümsemeye dönüştürmemek önemlidir. Alçakgönüllülük, gerçek başarıların farkında olmayı ve başkalarına karşı nazik olmayı içerir. - Mizah ve Kendi İle Dalga Geçme: Kendi hatalarınızla gülme yeteneği, mizah duygusu geliştirmek şişirilmiş egoyu azaltabilir. Kendinizi ciddiye almak, hatalarınıza gülmek ve esnek olmak, daha sağlıklı bir ego iletişimini teşvik edebilir. Her birey farklıdır, bu nedenle kişinin yaşam tarzına ve karakterine uygun olarak bu önerilerden bir veya birkaçını seçmek önemlidir. Profesyonel destek almak da, özellikle ego sorunları ciddi bir hal aldığında, kişinin gelişimine yardımcı olabilir. Read the full article

[lfmcn]

İstanbul’un En İyi Hamamları

Duş almak, temiz kalmak için gereklidir. Fakat toplum olarak duşu, temizliği keyfe çevirdiğimiz de doğrudur. Uzun yıllardır hamamlar ülkemizin hemen her yerinde mevcut olup yüzyıllarca hizmet vermişlerdir. Son yıllarda pek çok yerde hamamlar kapansa da İstanbul ve daha pek yerde tarihi hamamlar varlığına devam ediyor. Temelinde acil abdestlenmesi gereken, evinden ırak olup temizlenmesi gereken kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edilen hamamlar zamanla temizliği bir keyfe dönüştürmüştür. Ölü derilerinizden kurtulmak, sıcakta ellerinizin, ayaklarınızın buruş buruş olması ve göbek taşının ayrıcalığını yaşamak için iyi bir hamama ihtiyacınız vardır. Sizler için İstanbul’un en iyi hamamları listesi hazırladık.

İstanbul’da Gidilecek Hamamlar

Çatma Mescit Hamamı Beyoğlu’nda yer alan hamam, 1533 yılında Mimar Sinan tarafından yaptırılmış. Tarihin bütün dokusunu hissedebileceğiniz hamam geçen yıllarda restore edilmiş, çevresine de bir otel yapılmıştır. Bu sayede otelin içinde kalmıştır. Kişi ve gruplar için rezervasyon yaptırabilir, özel masaj terapileri alabilirsiniz. Hamamda sabun, yenilebilir yağlar, bal, süt gibi detaylar da kullanılabilmektedir.

Süleymaniye Hamamı Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine 1557 yılında yaptırılmış olan hamam, orijinal bacaları ve süslemeleriyle büyük ilgi çekiyor. Turistlerin gözdesidir. Yıllarca restorasyonda kalmış, 2004 yılında hizmete açılmıştır. Kapasitesi çok olmadığı için mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Unisex bir hamam olmasından dolayı da kalabalık olabiliyor.

Cağaloğlu Hamamı 1741 yılında Ayasofya Camiine gelir sağlamak için inşa edilmiştir. Osmanlı mimarisi ile barok üslubun harmanlandığı hamamda bar, lokanta ve kafe de bulunuyor. Göbek taşında kuru masaj, köpüklü yıkama gibi pek çok hizmet yer alıyor.

Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı Kanuni tarafından Hürrem Sultan adına yaptırılan hamam, Ayasofya Camii ile Sultanahmet Camii arasında yer alıyor. 450 yılı aşkın tarihinin ve hamam keyfinin tam karşılığını veriyor. Dinlenme aralarında da şerbet, lokum, ceviz, kayısı, çay gibi ikramlar sunuluyor.

Çemberlitaş Hamamı 3. Murad’ın annesi Nurbanu Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. 450 yıla yakın bir geçmişi bulunuyor. Aromatik yağ masajları, Hint baş masajı, refleksoloji, kil maskesi, sultan banyosu ve daha pek çok hizmet bulunuyor.

Ağa Hamamı Beyoğlu’nun en çok tercih edilen hamamlarından birisidir. 1454 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. İlk dönem sadece kendisi ve şehzadeleri kullanabiliyormuş. Son dönemde turistler yoğun ilgi gösteriyor.

Çinili Hamamı İstanbul hamamları arasında farklı bir yapıya sahip. Üsküdar’da yer alıyor ve adını Çinili Cami’den alıyor. 1640 yılında Kösem Sultan tarafından yaptırılmıştır. Her ne kadar adı Çinili olsa da içindeki çiniler çalındığı için şimdi onlardan eser yok. Geniş alanı ve ferah yapısı ile etkiliyor. Köpük masajı, kese, yağlı masaj yapılabiliyor. Gelin ve kına hamamı olarak tercih edilebiliyor.

İstanbul’un en iyi hamamları

Listemizde yer alan İstanbul hamamları dışında Tarihi Galatasaray Hamamı, Acemoğlu Hamamı, Kılıç Ali Paşa Hamamı, Mihrimah Sultan Hamamı, Gedikpaşa Hamamı gibi yerlerde İstanbul’un çeşitli noktalarında hizmet vermeye devam ediyor. Read the full article

[lfmcn]

En İyi Yılbaşı Temalı Filmler

Sevgili okuyucular, Bu yazıda size yıl başı için en sevilen filmlerinden bazılarından bahsedeceğim. Şahane Hayat, Yılbaşı Hikayesi, Aşk Her Yerde, 34. Caddedeki Mucize, Eğlenceler Oteli, Bir Noel Masalı ve Tesadüf gibi Noel temalı filmler, bu özel zamanı daha da heyecanlı ve unutulmaz kılıyor. Her biri farklı bir hikaye anlatıyor, ama hepsi de sevgi, umut ve mutluluk dolu. Bu filmleri izleyerek, Noel ruhunu doyasıya yaşayabilir ve sevdiklerinizle birlikte keyifli vakit geçirebilirsiniz. Hadi gelin, bu özel filmleri birlikte keşfedelim!

İşte Yeni yıla girerken ailece izlenebilecek en güzel ve eğlenceli filmler;

Şahane Hayat / It’s a Wonderful Life

Bir yıl daha sona eriyor ve yeni yıla girerken, aile ve arkadaşlarla birlikte geçirilen zamanın keyfini çıkarmak için mükemmel bir yoldur **yıl başı filmleri** izlemek. Özellikle **yeni yıl temalı filmler**, yılın son günlerinde ve yeni yılın ilk günlerinde izleyicilere keyifli anlar yaşatır. İşte bu noktada **şahane bir film** olan "Şahane Hayat / It’s a Wonderful Life" karşımıza çıkıyor. Bu klasik film, her yıl milyonlarca kişi tarafından izlenmeye devam ediyor. Film, hayatın değerini ve insan ilişkilerinin önemini anlatarak izleyicilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Yılbaşı gecesi için mükemmel bir seçenek olan "Şahane Hayat", George Bailey'nin hikayesini anlatıyor. Bailey, intihar etmeyi düşünürken, meleğin yardımıyla hayatının değerini tekrar keşfeder. Bu duygusal ve düşündürücü film, yeni yıla girerken izleyicilere ilham veriyor.

Yılbaşı Hikayesi / A Christmas Story (1983)

Yılbaşı Hikayesi, noel tatili boyunca yayınlanan klasik yeni yıl filmleri arasında yer alıyor. Bu film, nostaljik bir havayı ve aile bağlarını ön plana çıkararak izleyicilere eşsiz bir yıl başı filmleri deneyimi yaşatıyor. A Christmas Story, 1983 yapımı olmasına rağmen hala pek çok kişi için noel döneminin vazgeçilmezleri arasında bulunuyor. Filmin ana karakteri olan Ralphie, yılbaşı hediyesi olarak hayalini kurduğu kızıl ryder tüfek için her yolu denemektedir. Ancak ailesi ve öğretmenleri ona bu hediyeyle herhangi bir zarar gelebileceğini düşünerek tüfeğe karşı çıkarlar. Ralphie'nin zorlu ama eğlenceli noel macerası, izleyicilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Film adı Yönetmen Oyuncular Yılbaşı Hikayesi Bob Clark Peter Billingsley, Melinda Dillon, Darren McGavin

Aşk Her Yerde / Love, Actually (2003)

Aşk her yerde filmini izlemeyeniniz yoktur herhalde! Klasikleşmiş yeni yıl temalı filmler arasında yer alan bu film, romantik komedi sevenlerin favorisi. Başrollerde Hugh Grant, Keira Knightley, Emma Thompson gibi usta oyuncuların bulunduğu film, birbirinden farklı ve komik hikayeleri içermektedir. İzlemeyenler için yeni yılın vazgeçilmezlerinden birini kaçırdığınızı düşünüyorum. Film, yeni yılın ruhunu ve aşkın her yerde olduğunu tüm güzelliğiyle anlatıyor. Yıl başı filmleri arasında Love, Actually, her yaştan izleyici için keyifli bir seçenek. Yılbaşı akşamı için arkadaşlarınızla veya ailenizle keyifli bir film gecesi düzenlemek istiyorsanız, bu film tam da aradığınız türden. Her karakterin birbiriyle kesişen yollarını izlerken hem eğlenecek hem duygusal anlar yaşayacaksınız. Romantik komedi sevenler için kaçırılmayacak bir yapım olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Yeni yıl temalı filmler içinde Love, Actually, her yılbaşı akşamında tekrar tekrar izlenen bir kült filmdir. Filmin içeriğinde romantizm, komedi, dram ve tabii ki yeni yılın getirdiği umut dolu hisler bir arada bulunuyor. Bu yüzden yeni yılın coşkusunu doyasıya yaşamak isteyenler için kesinlikle önerilir. Love, Actually ile yeni yılın keyfini çıkarmak için bir araya gelip konsept bir film gecesi düzenlemek harika bir fikir olabilir.

34. Caddedeki Mucize / Miracle On 34th Street

34. Caddedeki Mucize, yılbaşı ruhunu en iyi yansıtan ve her yıl izlenmesi kaçırılmaması gereken bir film. Bu klasik film, gerçek bir Noel hikayesini anlatır ve izleyicilere yılbaşı ruhunu yaşatır. 1947 yapımı olan 34. Caddedeki Mucize, Noel Baba'nın gerçekten var olup olmadığını sorgulatan bir hikaye anlatıyor. Macy's alışveriş merkezinde işe başlayan Kris Kringle, kendisini gerçek Noel Baba olarak tanıtır ve çocukların dilek listelerine uygun hediyeler getirir. Ancak bu durum işvereni ve birçok insan tarafından tuhaf karşılanır. Film, izleyicileri hem gülümseten hem de duygulandıran bir hikaye sunuyor. Büyüklere ve küçüklere hitap eden yıl başı filmleri arasında başı çeken 34. Caddedeki Mucize, her yıl tekrar tekrar izlenesi bir başyapıt.

Eğlenceler Oteli / White Christmas (1954)

Yılbaşı temalı filmler arasında klasikleşmiş olan Eğlenceler Oteli, 1954 yapımı bir müzikal komedi filmidir. Başrollerinde Bing Crosby, Danny Kaye, Rosemary Clooney ve Vera-Ellen gibi dönemin ünlü oyuncularının yer aldığı bu film, her yılın vazgeçilmez yıl başı filmleri arasında yer alıyor. Filmde, iki eski savaş arkadaşı olan Bob Wallace ve Phil Davis, Nevada'da bulunan bir otelde Noel konseri vermek üzere harekete geçer. Fakat otele vardıklarında, otelin sahibi Edmund ve Emma'nın maddi sıkıntılar içinde olduğunu öğrenirler. Bunun üzerine arkadaşlar, otelin kurtarılması için ellerinden geleni yapmaya karar verirler. Başta müzikal sahneler olmak üzere yeni yıl filmleri arasında görsel anlamda oldukça etkileyici olan Eğlenceler Oteli, dansları, müzikleri ve duygusal hikayesi ile izleyicilerine unutulmaz bir yılbaşı deneyimi yaşatmayı başarıyor. Film, aynı zamanda unutulmaz White Christmas şarkısı ile de adından sıkça söz ettirmektedir.

Bir Noel Masalı / A Christmas Tale (2008)

Bir Noel Masalı / A Christmas Tale (2008), izleyenleri duygusal anlamda etkileyen ve yeni yıl ruhunu en güzel şekilde yansıtan harika bir film. Yılbaşı temalı filmler arasında her yıl tekrar tekrar izlenen bu film, Noel ruhunu en iyi şekilde yansıtıyor. Bir Noel Masalı, aynı zamanda bir aile filmi olarak da dikkat çekiyor. Ailenin önemi, birbirine destek olma ve sevgi dolu anların ön plana çıktığı bu film, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Yıl başı filmleri arasında her zaman özel bir yere sahip olan A Christmas Tale (2008), izleyicilere duygusal anlamda yoğun bir deneyim yaşatıyor. Bu filmi izlerken, yeni yılın coşkusunu ve aile sıcaklığını hissetmemek imkansız! Film Adı. Yönetmen          Yıl Bir Noel Masalı Arnaud Desplechin      2008

Tesadüf / Serendipity (2001)

Tesadüf filmi, yeni yılın tadını çıkarmak isteyen sinemaseverler için harika bir seçenektir. Bu romantik komedi, yılbaşı temasıyla ve keyifli hikayesiyle izleyicilere unutulmaz bir film deneyimi sunuyor. Filmin başrollerinde John Cusack ve Kate Beckinsale gibi usta oyuncular yer alıyor. Yılbaşı ruhunu en iyi yansıtan filmlerden biri olan Tesadüf, izleyicilere romantizm dolu bir gece vaat ediyor. Yıl başı filmleri arasında yer alan Tesadüf, aynı zamanda tesadüflerin hayatımızdaki önemine odaklanıyor. Oldukça eğlenceli ve duygusal bir hikayesi olan film, yeni yılın coşkusunu ve heyecanını en iyi şekilde yansıtıyor. Kate Beckinsale ve John Cusack'ın muhteşem performanslarıyla izleyicileri kendine hayran bırakan bu film, yeni yıl akşamınızı renklendirecek. Read the full article

[lfmcn]

Medikal Estetik Yaptırırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Güzellik trendleri çok hızlı değişiyor. Bu yüzden takip etmek oldukça zor… Üstelik sadece kozmetik alanında ya da kıyafet alanında da değil, estetik alanında da bir moda var. Bir dönem aşırı kalkık burunlar moda olurken artık doğal burunlar moda. Hatta az biraz kusuru olan burunlar daha bir öne çıkıyor. Bu yüzden de kadınların herhangi bir medikal estetik operasyonu için bıçak altına yatmadan önce çok iyi düşünmesi gerekiyor. Tam da bu noktada medikal estetik uygulamalar, ameliyatsız estetik yöntemler karşımıza çıkıyor. Peki bunlar neler?

Ameliyatsız Güzellik Uygulamaları

Ameliyatsız güzellik uygulamaları aslında oldukça fazla… Bu yüzden istediklerinizin hemen hepsini ameliyata gerek kalmadan sahip olabiliyorsunuz. Yeter ki doğru seçimi yapın ve uzmanını bulun. Tercih edebileceğiniz bazı güzellik uygulamaları ise şunlar: - PDO-Thread Lifting Yöntemi: Ameliyatsız iple yüz germe uygulaması olarak tarif edebileceğimiz bu yöntem sayesinde dudaklarda, kollarda, memede ve diğer sarkan ya da kırışıklık etkisi görülen bölgelerde kullanılabiliyor. İple germe sayesinde kırışıklıklar giderilerek daha genç, daha canlı ve sağlıklı bir görünüm ortaya çıkarılıyor. - Hollywood yanağı: Tıpta bichectomy olarak geçen bu uygulama sayesinde yanaklara estetik dokunuşlar gerçekleştiriliyor. - PRP: Bu uygulama sayesinde ciltte oluşan yaşlılık izleri ve kırışıklıklar giderilebiliyor. Bu sayede daha genç görünmek isteyenler hayallerine kavuşuyor. - Dolgu uygulamaları: Burun ucu düşüklüğüne karşı yapılan dolgu uygulamaları ile daha toplu, daha şık bir buruna sahip olabiliyorsunuz. Yine dolgu uygulamaları sayesinde meme büyütme işlemi de yaptırabilirsiniz. Daha dolgun memelere sahip olmak, sarkmaların önüne geçmek isteyenler için fazlaca tercih edilen bir seçenektir. - Lipofilling işlemleri: El yüzeyinde yaşlılığa bağlı olarak doku kaybı olabiliyor. Bu durumda hazır dolgu maddesi uygulamasıyla sorunun üstesinden gelinebiliyor. - Botoks işlemleri: Dudak kenarlarını yukarı doğru kaldırmak için botoks işlemleri fazlaca tercih edilmekte ve etkili sonuçlar alınmaktadır. Ameliyatsız burun estetiği yöntemleri ameliyatsız güzellik uygulamaları arasında en fazla rağbet görenlerden oluyor. Bu yöntemlerde hyalüronik asit dolguları, botoks gibi birçok tanıdık estetik yöntemi bir arada kullanılabiliyor. Tabi ki bütün bu yöntemler, burun estetiği konusunda deneyimli olan, pek çok vaka görmüş uzmanlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Aksi taktirde başarılı bir operasyondan ziyade kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Estetik uygulamalar doğrudan dışa dönük alanlarda olacağından da hem güzelliğinize hem sağlığınıza zarar verebilir.

Ameliyatsız Estetik Uygulamalar Yaptırırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Yüzün her bölümü, burun da buna dahil olmak üzere, kişiye özeldir. Bu yüzden ameliyatsız estetik yöntemleri uygulatırken bazı hususlara maksimum düzeyde dikkat edilmelidir. Bunları da şöyle sıralayabiliriz: - Her bireyin estetik kodları farklıdır. Bu yüzden tedavi detayları kişiye özel belirlenmelidir. - Odaklanılması gereken kırışıklıklar değil, düzeltilmek istenen duygu durumudur. Dokunuşlar buna göre yapılmalıdır. - İlk olarak temel bölgeleri iyileştirmek, daha sonra kalan bölgelere tedaviyi belirlemek gerekmektedir. - Ekseriyetle yukardan aşağıya ve dıştan içe yapılan uygulamalar daha doğal sonuçlar doğurmaktadır. - Yüzde yapılacak medikal estetik uygulamaları başlangıç noktası yüzün ortasından değil, diğer bölgelerden başlanırsa daha sağlıklı sonuçlar elde edilebilir. - Yüz bir bütündür. Bu yüzden lokal bir işlem yapılacaksa dahi bütünü görmek önemli bir püf noktasıdır. Read the full article

[lfmcn]

Yaşar Kemal’in En büyük Eseri İnce Memed

Türkiye’nin yaklaşık 100 yıllık tarihi pek çok olayla doludur. Tarih kitapları iktidarlar tarafından kaleme aldırıldığı için toplumun asıl tarihi özellikle roman ve hikayelerde karşımıza çıkmaktadır. Toplumcu gerçekçi yazarlar kaleme aldıkları eserlerle halkın içinde bulunduğu yaşam koşullarını, zorlu hayat mücadelelerini edebi bir dille kaleme almışlardır. Bu yüzden Türkiye’nin cumhuriyet tarihinden bu yana kat ettiği (edemediği) mesafeyi, yaşadığı toplumsal olayları, siyasi olayları, dini olayları edebiyatçıların eserlerinde görmek mümkündür. Yakın zamanda dünya genelinde yeni bir akım olarak edebi eserlerden tarih oluşturma geleneği ortaya çıkmıştır. Akademisyenler, edebiyatçıların edebi kurgu adı altında dönemsel olayları tarihçilerden çok daha doğru ve gerçekçi anlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu konuda pek çok eser de yazılmıştır. Türkiye açısından özellikle cumhuriyetin ilk yıllarını, Anadolu insanını yansıtan en güzel örnekler romanlardır. İnce Memed romanı da Yaşar Kemal’in Türk ve dünya edebiyatına kazandırmış olduğu en önemli eserlerdendir. Günümüzde 4 setlik bir kitap halinde baskıları yapılan İnce Memed cumhuriyet döneminin ilk yıllarında, Çukurova köylüsünün ağalık sisteme duyduğu öfke ve isyanı destansı bir şekilde anlatmaktadır.

İnce Memed Romanında Anlatılanlar

İnce Memed’te anlatılan olaylar cumhuriyetin ilk yıllarında geçmektedir. Cumhuriyet yeni kurulmuştur. Fakat köylülerin feodal sistem içerisindeki ezilmesinin nedeni olan ağalık hala Çukurova’da devam etmektedir. İnce Memed anasıyla birlikte Değirmenoluk Köyünde yaşamaktadır ve bu köy ile bölgedeki beş köyün daha sahibi Abdi Ağa’dır. Abdi Ağa köylülerin üzerinde tamamen kendi koyduğu yasalarla hüküm sürmekte, kendi belirlediği töreleri acımasız ve gaddarca hayata geçirmektedir. Sahibi olduğu topraklarda adeta devlet de odur, yaratan da. İnce Memed Ağanın tarlasında ırgat olarak çalışırken yaşadığı zorbalık ve zulümlere dayanamayarak köyünü terk etmeye karar verir. Ağanın durumdan haberdar olmasıyla birlikte İnce Memed’in geri döndürmeye zorlar ve Memed ve anası Döndü o yıl zor bir kış geçirmek zorunda kalırlar. Memed’in sevgilisi Hatçe rızası olmadan Ağanın yeğeni ile evlenmeye zorlanır. Bunun üzerine Hatçe ile İnce Memed köyden kaçarlar. Ağa ve adamları da onların peşine takılırlar. Şiddetli çatışmalar yaşanır. İnce Memed ağayı yaralar ve yeğenini de öldürür. Bunun üzerine yeniden kaçmak mecburiyetinde kalır. Kaçınca da eşkıya yaşamı sürmeye başlar. Ağanın çıkarına hizmet eden diğer eşkıyalarla da çatışmaktan geri kalmaz. Zaman içinde İnce Memed’in şöhreti artar. Ezilen köylülerin umudu ve koruyucusu haline gelir. Filmi Bakanlar Kurulu Kararıyla Yasaklanmıştır Yaşar Kemal tarafından kaleme alınan Roman, 1955 yılında yayınlanır. Çok büyük bir ilgi görür ve kısa sürede 40’tan fazla dile çevrilir. Film hakları Peter Ustinov tarafından satın alınarak sinemaya da uyarlanır. Türkiye’de filminin yayınlanması Bakalar Kurulu kararıyla yasaklanır. Fakat yıllar içinde daima İnce Memed Türk edebiyatının en çok okunan eserlerinden birisi olur. Read the full article

[lfmcn]

IMDb Puanı En Yüksek Bilim Kurgu Dizileri

Dizi ve filmler izleyicilerine farklı duygular yaşatır. Özellikle bilim kurgu türü, içinde bulunduğumuz çağdan bambaşka bir zamana, evrene birleri alır götürür. Bu yüzden de dizi severlerin her zaman en çok ilgisini çeken türlerden birisi bilim kurgu dizileri olmuştur. Macera ve fantastik hikayelerinde dikkat dikkat çeken en iyi, IMDb puanı en yüksek bilim kurgu dizileri sizler için derledik.

En Çok İzlenen Bilim Kurgu Dizileri

Muhteşem senaryoları ve başarılı oyuncu kadrolarıyla akıllarda kalan bilim kurgu dizileri şunlardır:

Black Mirror (2011- ) IMDb: 8.8 Black Mirror 2011 yılında vizyona girdiği andan itibaren piyasayı kasıp kavurdu. Uzun süredir devam eden dizi, her bölümde farklı bir hikâye anlatıyor ve oyuncu kadrosu da ona göre değişiyor. Aksiyon, macera, bilim kurgu, dram türlerinin hepsini kapsayan dizi, devlet politikaları, gizli senaryolar gibi pek çok detaya odaklanıyor.

Stranger Things (2016- ) IMDb: 8.8 IMDb puanı en yüksek bilim kurgu dizileri arasında yer alan Stranger Things’te ana konu olarak kaybolan bir çocuğu arayan annenin maceraları anlatılıyor. Fakat senaryo, 80’li yıllarda çekilmiş bir korku filmine değinerek daha ilginç hale geliyor. Yönetmenler Matt Duffer ve Ross Duffer öncülüğünde çekimleri yapılıyor.

Dark (2017- 2020 ) IMDb: 8.7 Dark, son yılların en iyi bilim kurgu dizileri arasında gösteriliyor. Netflix orijinal yapımı dizide bir çocuk gizemli biçimde ortadan kaybolur ve dört aile dram dolu bir hayat yaşamaya başlar. Bunlar ekseninde maceralar devam ederken son zamanlarda yaşananlar hem karakterlerde hem de kasabada yeni bir sayfa açar.

Westworld (2016- 2022) IMDb: 8.7 Dizi, son teknoloji donanımlara sahip yapay zekaların kullanıldığı bir oyun parkında geçen karalık olayları merkezine alır. Gelecekte yaşanacak vahşi batı maceralarını anlatır. Başrollerinde öneli isimlerin bulunduğu dizinin yönetmenliğini Jonathan Nolan yapar. Üç sezon devam eden dizi hala yayınlanmakta, her yeni sezonu hayranları tarafından merak la beklenmektedir.

The X Files (1993 – 2018) IMDb: 8.6 Başrollerinde David Duchovny, Annebeth Gish ve Gillian Anderson gibi isimler bulunan dizide iki FBI ajanının macerası anlatılır. Bunlardan birisi inancıyla öne çıkmakta, diğeri ise şüpheleriyle öne çıkmakta. Gizli güçler ve gizemli kişiler iki ajanın bazı olayların üzerine gitmesini engellemeye çalışır. Fakat bunlar kapatılan dosyaları yeniden kurcalamaya başlarlar. 11 sezon boyunca devam eden dizinin hem bölümünde farklı bir dosya olayı ele alınır.

Doctor Who (2005- ) IMDb: 8.6 Dizi, 12 sezon boyunca ekranlarda kalmayı başarmıştır. Tarihin efsanevi yapımları arasına girmiş, kendine has tavırları, garip ismi ve muhteşem bilgisi ile bilinen Doktor karakterinin hikayesini ekranlara taşımıştır. Rose Tyler adındaki kadın, gizemli bir karakter olan ve kendisini Doktor olarak tanıtan adamla tanışır. Fakat bu tanışma sıradan bir olay olmanın çok ötesindedir. Hem Rose’nin hem de bütün insanlığın hayatı tehlikededir. Read the full article

[lfmcn]

Sosyal Medya Uzmanı Nedir? Nasıl Sosyal Medya Uzmanı Olunur?

Sosyal medya uzmanlığı, yeni nesil medya olan sosyal medyanın bireysel kullanım kadar kurumsal kullanımda da popüler hale gelmesiyle ortaya çıkmış bir meslek gurubudur. En basit tanımıyla sosyal medya uzmanı, marka ya da isim bilinirliğini arttırmak, markanın pazarlama faaliyetlerini geliştirmek ve satışları arttırma planlamaları yapan, uygulayan ve sonuçlarını izleyen kişidir.

Sosyal Medya Uzmanı Ne İş Yapar?

Sosyal medya uzmanı görev tanımı oldukça geniştir. Bu yüzden genel olarak sosyal medya uzmanlarının yapacakları işler, iş yükleri işverenin ihtiyaçlarına göre değişir. Meslek profesyonellerinin sosyal medyada anlamlı içeriklere yaratabilmeleri, online platformlardaki müşteri yorumlarını, şikayetlerini hızlı ve hassas biçimde çözebilmeleri beklenir. Sosyal medya uzmanlığının başlıca sorumlulukları şunlardır: - Günlük olarak orijinal resim, metin, video gibi çevrimiçi içerikler oluşturup yayınlamak, - Sektör, rakip araştırması, kıyaslaması ve kitle kimliği analizleri yaparak sosyal medya sosyal medya stratejisi geliştirmek, - Kriz yönetimi gerçekleştirmek. Marka ile ilgili sosyal medyadaki kötü eleştirileri ve olumsuz haberlere dair düzeltmeler yapmak, - Marka ve şirket politikaları doğrultusunda sosyal medya sayfaları, sosyal medya profilleri oluşturmak, - Sosyal medya pazarlama planlamaları, editoryal takvim oluşturmak. Bunları sistemli şekilde uygulamak, - Sosyal medya hesaplarının trafiği ve demografisi hakkında bilgi edinmek için analiz raporlarının detayların incelemek. Gelecekte olumlu sonuçlar elde etmeye yönelik bu bilgileri değerlendirmek, - Marka adını dijital ortamda yönetmek. Promosyonlar düzenlemek sosyal medya hesaplarına erişimi arttırmak için diğer birimlerle iş birliği içerisinde bulunmak, - Sosyal medya platformlarına ve sosyal medya kullanıcılarının etkileşimde oldukları trendlere hakim olmak. Elbette sadece bunlarla sınırlı değildir sosyal medya uzmanlığı sorumlulukları. Kimi zaman sosyal medya eğitimi vermek, stratejiler geliştirmek, sosyal medya hesaplarının ve bunlar ile marka web sitesinin optimizasyonunu yapmak, hatta arama motorları ile optimizasyonu (SEO) yapmak da sosyal medya uzmanının sunacağı hizmetler arasında olabilir. Sosyal medya danışmanlığı, özgür çalışılabilecek bir meslektir. Bu yüzden sunacağınız ürün ve hizmetleri kendiniz belirleyebilir, sadece belli bir sektöre ya da belli sosyal medya platformlarına dair hizmet verebilirsiniz. Fakat farklı alanlarda ürün ve hizmet sunarak gelir kaynaklarınızı çeşitlendirmeniz daha avantajlı olacak, bu sayede kazanacağınız ücret de artacaktır.

İşverenlerin Sosyal Medya Uzmanlarında Aradıkları Özellikler Sosyal medya uzmanı olmak için resmi eğitim kriterleri yoktur. Bazı özel üniversiteler ve eğitim kurumları kurslar düzenlemekte, bu kurslar sonrasında adaylara sosyal medya uzmanlığı sertifikaları verilmektedir. Diğer taraftan işverenler kimi zaman adaylardan bazı programlarda ve grafik tasarımında profesyonel olma gibi şartlar isteyebilmektedirler. Yine de sertifika sahibi olmak ve güçlü referanslara sahip olmak müşteri bulmanızı daima daha kolaylaştıracaktır. İşverenler sosyal medya uzmanından markalarının bilinirliğini arttırmasını, yaratıcı yönünün güçlü olmasını isterler. Bunun için çoklu görevleri önceliklendirmesini, ekip çalışmasına atkın olmasını, son teslim tarihine uygun çalışmasını isterler. Bunları yapabileceğinizi düşünüyorsanız kendinizi yetiştirip müşteri aramaya başlayabilirsiniz.

Firmalar Neden Sosyal Medya Uzmanı ile Çalışmalıdır?

İşletmeler, potansiyel müşterilere ulaşmanın ve marka bilinirliğini artırmanın en etkili yollarından biri olarak sosyal medyayı kullanmaktadır. Ancak, sosyal medya stratejilerinin etkili bir şekilde yönetilmesi ve işletmenin hedeflerine ulaşması için bir sosyal medya uzmanı ile çalışmak neden kritik bir öneme sahiptir? - Hedef Kitlenize Doğru İletişim: Sosyal medya uzmanları, işletmenizin hedef kitlesini anlama ve onlarla etkileşim kurma konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Doğru içerik stratejileri geliştirerek, potansiyel müşterilere değerli bilgiler sunmak ve markanızı doğru bir şekilde temsil etmek, uzman ellerde daha etkili bir şekilde gerçekleşir. - Etkili Marka Yönetimi: Sosyal medya uzmanları, markanızın online itibarını yönetme konusunda deneyime sahiptir. Olumlu müşteri geri bildirimlerini güçlendirme ve olası kriz durumlarında hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etme yetenekleri, marka değerinizi artırmanın anahtarıdır. - Stratejik Pazarlama Kampanyaları: Sosyal medya uzmanları, hedef kitlenize özel stratejik pazarlama kampanyaları oluşturabilir. Bu kampanyalar, sadece ürün veya hizmetlerinizi tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel müşterileri çekmek ve dönüştürmek için özel olarak tasarlanmış içerikleri içerir. - Analiz ve Raporlama Yetenekleri: Sosyal medya uzmanları, kampanya performansını değerlendirmek ve iyileştirmek için analiz araçlarını etkili bir şekilde kullanabilir. Bu sayede, hangi stratejilerin işe yaradığını anlamak ve gelecekteki planlamaları optimize etmek mümkün olur. - Sosyal Medya Trendlerinden Haberdarlık: Dijital dünya sürekli olarak evrilmektedir ve sosyal medya uzmanları, yeni trendleri takip etme ve işletmeniz için en uygun olanları entegre etme konusunda uzmanlaşmıştır. Bu, markanızın rekabet avantajını sürdürmesine yardımcı olabilir. Read the full article