Oyumu, doğduğu yıl kuran öğretimi yasaklandığı için, gizli kapaklı samanlık köşelerinde kuran öğrenen babama vereceğim.
Ezanın aslına uygun okunmasının yasak olduğu yıllarda minarenin merdivenlerinde ezan okumak zorunda kalan dedeme vereceğim...
Oyumu, okuyamayan kız kardeşlerime vereceğim.
Liseyi yarım bırakmak zorunda kalan eşime vereceğim,
Oyumu, daha İmam Hatip Orta okulunda iken başını açmamak için okulu terketmek zorunda kalan yeğenime vereceğim.
Oyumu İmam Hatipli olduğum için askeri okula alınmadığım,
Üniversitede önüne takoz konduğu için kaybolan yıllarıma vereceğim.
Meclise baş örtüsü ile girdiği için HADDİ BİLDİRİLEN KADINA vereceğim oyumu...
...
Huzur içinde başını örterek okuluna devam etme imkanı yakalayan kızlarıma vereceğim...
Oyumu huzura, barışa vereceğim.
...
Oyumu, "Nerede kaldınız! Neden bu kadar geciktiniz?" diyen Afrikalı aça...
"Yüz yıldır sizin geleceğiniz günü bekliyorduk" diyen Bosnalı teyzeye vereceğim.
"Onlar Türk askeridir kızım, korkma! Onlar kimsenin namusuna ilişmez" diyen Afrin'li anneye vereceğim oyumu.
Oyumu, 15 Temmuz gecesi Tank egzozunu tişörtü ile tıkayan mucit gençlere vereceğim...
Apartmanın tepesinden, F16 nın üzerine atlayan yiğide vereceğim oyumu...
Genelkurmay karargahını işgal eden teröristlere müdahale için, yanındaki polis amirine: "Abi beş yüz kişiyiz. Dalalım içeriye... En fazla yüzümüz ölür." diyen matematikçiye vereceğim.
Kurşunlara göğsünü siper ederek son uykuya yatan ve özgür bir sabaha uyanmamızı sağlayan ölümsüz ÖMER HALİSDEMİR’e, FETHİ SEKİN’e vereceğim oyumu...
Ben oyumu, çalınmış geçmişimi geri alabileceğimi gösteren, geleceğimizi kaptırmamayı vaad edenlere vereceğim.
Başımıza kendimizin getirdiklerinden biri de, büyük konuşmalarımız ve iddialarımızdır. Örneğin, bir insan yumuşak huylu, halim selim bir insan olduğunu iddia ederse, karşısına onu öfkelendirecek şeyler çıkartılır.
Bir insan "ben cömerdim" diye iddiada bulunursa, ondan bir sürü şey talep edilir. "Ben çok cesurum" derse, karşısına onu korkutacak birçok şey çıkar.
Neyin varlığını iddia ediyorsanız, zıddıyla imtihan olursunuz.
Bir de, kimde ne kusur görürseniz, o kusuru
işlemeden ölmezsiniz.
Onun için, etrafınızdaki insanların kusurunu görmeyi bırakın, kendi durumunuza bakın.
Bir kimse de kusur görüyorsanız onu kınayıp dedikodusunu yapmayın.
"Ona nasıl yardım ederim" diye düşünüp, ona yaptığının yanlış olduğunu iyi niyetle, iyi bir dille anlatın.