Tumgik
goktugcanarslan · 3 years
Text
Kim Bilir Çocukluğumuz Nerededir?
Şimdi size soruyorum çocukluğunuz nerede kaldı, nerede bıraktık bilen var mı? Kim bilir hangi ağacın altında, hangi sokakta, hangi parkta?
"Hiç Düşündünüz mü"
Hadi beraber düşünelim en son kiminle ve nerde saklambaç oynadınız hatırlıyor musunuz?
En son Hangi salıncak'ta sallandınız son kez herşey den habersizce veya hangi oyuncağınızla oynadınız hadi biraz düşünelim... 😊
Düşündünüz mü?
Ben düşündüm. Aslında ben çocukluğumu bir yerde bırakmamışım hala bir yanım çocuk benim. Oyuncağı olmasını hayel eden bir çocuk.
Eğer çocukken bir oyuncağım olsaydı onu hep saklamak isterdim kaç yaşına gelirsem geleyim hep saklamak isterdim.
Evet doğru okudunuz benim hiç oyuncağım olmadı. Çünkü oyuncaklarla oynamam yerine benimle oynamayı tercih etmişlerdi.
Bir gün evde, bir gün yurtta, çoğu zaman dışarıda...
Çocukken yani 9-10 yaşlarımda evde sanki bir yabancıydım hiç sevildiğimi hissetmezdim, sevgi ilgi nedir hiç bilmezdim.
Hep bir dışlantı yaşardım belkide buradan geliyor içimdeki çocuk sevgisi. Kendi kendimi severdim ama hiç pes etmeden, umudumu kaybetmeden, düşlerimden, hayallerimden vazgeçmeden severdim.
İmkanlarım yoktu belki ama yinede kendi kendime mutlu olmasını başarırdım. Mesela tek başıma parka giderdim
parktaki çocuklardan biri oyuncak arabasını oynardı hiç unutmam küçük mavi bir araba.
Ben onları oturup izlerken çok mutlu olurdum.
Çocuk kaydıraktan küçük mavi arabasını kaydırırdı sonra üşenmeden bir daha tırmanır tekrar kaydıraktan kaydırırdı arabayı. Ben ise sadece izlerdim oyuncak arabayı görmek bile bana yeterdi. O yüzden hep benim de bi gün belki bir oyuncak arabam olur diye, hayal ederek giderdim o parka hiç pes etmeden hiç sıkılmadan ve hayallerimden vazgeçmeden.
Çocuklara karşı olan ilgim bu yüzden çok fazladır, ben yaşayamadım belki evet ama şuan yaşıyorum nasıl mı?
Nerde çocuk görürsem giderim yanına konuşurum sohbet etmeyi o minicik düşüncelerini dinlemeyi severim.
Çogu zaman da parka giderim çocuklarla çocuk olup oynarım mesela top veya saklambaç.
Ama ben asla saklanmazdım, hep açıkta görünürde olurdum çünkü beni gördüklerindeki o mutluluk, heyecan, sevinç sobee diye bağırıp sobelemesi ve o gülüşü görmek beni çok mutlu ederdi. O yüzden hiç saklanmazdım.
Çocukken hayallerimden asla vazgeçmemişim yaşadığım o kadar tatsız olaylara rağmen. Ve hala vazgeçmem belki bi gün benimde bir küçük mavi oyuncak arabam olur.
Sizde vazgeçmeyin, eğer çocukluğunuzdan kalan bir oyuncağınız varsa onu özenle saklayın çünkü saklayamayanlar ve hayali olanlar var...
Yazardan Küçük Bir Not:
Nasıl unuttuysanız çocukluğunuzu ve kırılan kaybolan oyuncaklarınızı veya hiç olmayan oyuncaklarınızı, sizi kıranıda öyle unutacaksınız...
7 notes · View notes
goktugcanarslan · 3 years
Text
Sahipsiz bir çocuk gördüm
Ona bakıp sessizce güldüm
Nede güzel gülüyordu
Kim onu böyle sahipsiz bırakıyordu
Sahipsiz bir çocuk gördüm
Soğuk bir sonbahar günüydü
Oturuyordu öylece tek başına
Yapraklarını döken bir ağacın altında
Sahipsiz bir çocuk gördüm
Hayelleri darmaduman olmuş
Mutlu günler onun için meğer düşmüş
Minicik kalbiyle hayata küsmüş
Sahipsiz bir çocuk gördüm
Ayrı kalmış gibiydi annesinden
İnci taneleri damlıyordu gözlerinden
Bıkmıştı sanki hayatın cilesinden...
3 notes · View notes
goktugcanarslan · 3 years
Text
Sizin çelme taktığınız yerden başlıyoruz hayata varsın yara içinde kalsın dizlerimiz, yüreğimiz kadar acımaz ne de olsa.
Bu zamana kadar hep bir ihanet ile karşılaşmadık mı?
Sevdiğimizden, arkadaşlarımızdan kısacası cevremizden, kimseye güvenmemeyi en güvendiğimiz insanlardan öğrenmedik mi şu zamana kadar.
Bir insana o kadar baglanırız ki bazen onu her anımızda yanımızda görmek, kokusunu duymak, varlığını hissetmek isteriz, sanki o hayatımızda olmazsa onsuz hiç bir şey yolunda gitmeyecek gibi hissederiz işte o derece bağlanırız.
Çünkü güzel anılarımız vardır beraber gezmemiz gibi, el ele tutuşmamız gibi, tatlı atışmalarımız, çocuklaşmalarımız, göz göze gelip bakışmalarımız gibi mesela.
O Kadar masum sevmişizdir ki karşımızdaki insanı olacaklardan habersizce ve gözlerdeki ihaneti görmeden.
Her şeyimizi karşımızdaki sevdiğimiz insana bağlarız onsuz mutlu olamayız, hep bir korku kaplar içimizi sanki ona birşey olacakmış gibi, hep bir kıskançlık içerisinde buluruz kendimizi sevdiğimizden kıskanırız ama paylaşamadığımızdan herzamanki gibi karşımızdaki yannış anlar bu durumu ve sıkıldıklarını dile getirirler.
Karşımızdaki insanı kendimizden çok sevdiğimiz için onun her hatalarına göz yumarız veya içimize atarız, susmayı tercih ederiz sırf gitmesini istemediğimizden.
İhanet ise sizin hiç beklemediğiniz bir anda gelir, belki en mutlu gününüzde, belki de en mutsuz en çagresiz olduğunuz anda. Hayata kendi gözlerimizle bakmayıp sevdiğimiz insanın gözlerinden baktığımız için bir çok alacak olduğumuz darbeyi göremeyiz.
Bir duygumuz güçlenirken diğer duygularımız dolaylı yoldan zayıflayacaktır. Kalp sevgiyi tattıkça gözleri görmez edecektir, aklı bir delininki kadar çılgın ederken kulakları sağır edecektir. Bunun farkında olamazsınız taki canınızın yandığı o ana kadar.
Sevdiğiniz insanı prens ve prenses gibi gördüyseniz hataların en büyüğünü siz yaptınız çünkü aldandınız.
Bir insanı severken her insanın eksik bir yönü olduğunu unutuyoruz, Onun hatalı olabileceğini unutuyoruz, sonra hatasını gördüğümüzde çok yıpranıyoruz, üzülüyoruz ve kırılıyoruz. Her insan hata yapmıştır ve yapacaktır bunu bilmeliyiz. Siz onu seviyorsunuz diye o aslında olduğu kişiden asla vazgeçmeyecektir, sadece bunu sizden gizleyecektir.
Eğer sonunda yanılmak, aldanmak, ihanete uğramak istemiyorsanız karşınızdaki insana hata yapma fırsatı verin, bırakın seçimini o yapsın siz sadece izleyin ve görün. İyi tanıyın, unutmayın zamanın uzunluğu karşınızdakini ne kadar tanıdığınızı ölçmez. Yaşadığınız şeyler karşınızdakini tanımanıza yardım eder, ilk önce tanıyın... 💔
"Anlaşılan İhanete Uğramak, Unutulmaktan Daha Az Acı Vericiydi "
... GÖKTUĞCAN ARSLAN... ✍️
5 notes · View notes
goktugcanarslan · 3 years
Text
Sen hiç anne diye avazın çıktığı kadar sessizce bağırdın mı
3 notes · View notes
goktugcanarslan · 3 years
Text
Büyüdükçe Yorulmadık mı?
6 notes · View notes