Susmak güzeldir ,
susmak en derin haldir.
Dervişin heybesindedir.
Aşığın gölgesidir.
Sadıkların en kemal derecesidir.
Sustuğun kadar sabrın artar.
Lakin susmak haksızlık karşısında değil.
Susmak sözü ziyan etmemektir.
Susmak gönlü irşad etmektir.
Sustukça gönülde açılır perdeler.
Padişahın hanesini sükut ile bağ edersin.
Dünyanın her yerinde sesler.
Senin içinde derin ummanlar.
Her dilden her lisandan sesler.
Sessizliğin içinden sana seslenirler.
Gel orada durma..!
Sevgilinin bahçesine gir..!
Otur soluklan sohbetimizden nasiplen denilir.
İçinde ummanlar olan dışarıdaki kuru gürültüyü neylesin.
Hem ney söylesin biz susalım.
Ney anlatsın inlesin.
Diri olalım.
İçimiz dirilsin.
Suretten geçelim.
Hakikat ile mest olalım.
Kıblemiz hak bizim.
Sevdamızı ince ince işledik nakkaşın kalemiyle.
Sözümüz bizden değil.
O hakikatin nefesi..!
Hepimiz çok yorgunuz değil mi? Küçücük yaşımıza rağmen sınavlara gömüldük. Gençliğimizi yaşamamız gerekirken denklemlerle uğraştık. Bazen ezberci olduk bazen de yeteneklerimizi kaybettik. Hayattan soğuduk. Hepimiz aynı olduk. Kitap okuyun dediniz okuduk, derslerimiz aksadı. Bizden istenilen şey ne isteyenler de bilmiyor. Hepimizin ruh sağlığı bozuk. Eğitim sisteminin de… iyi akşamlar.
“Allahım, şu ellerimin işlediği bütün günahları affet. Şu ağzımın söylediklerini, dilimin dönüp de kelimeye çevirdiklerini, aldığım bütün yasak ve yanlış kokuları, yüzümü çevirdiğim hatalı yönleri, şu kulaklarımın duyduğu duyulmaması gereken sözleri, benim yüzümden benim başıma gelenleri, kendi ellerimle kendi boynuma sardıklarımı ve şu ayaklarımın yürüdüklerini affet.”