etoburdunya

[etoburdunya]

her gittiğim yere seni de götürüyorum. yokken bile varsın. var iken yok oluşun kabul edilmez bir çaresizlik. ben ve kediler seni çok özledi. şekerpare şekerlendi.

[etoburdunya]

Bazı hisler var ki, yalnızca akşamları kalbi yoklayan bir yanılgıdan ibarettir sadece.

[etoburdunya]

İnsan bir dağı tırmanırken ne kadar yara aldığını fark etmez. Devam etmek zorundadır çünkü. Gün gelir dağ aşılır, sıcak çimlerin üzerinde uzanır insan. İşte tüm yaralar o an sızlamaya ve kanamaya başlar. “En mutlu olduğum an bu acı da nereden geldi?” sorusuna yanıt budur.

-tunç tataker.

[etoburdunya]

göğsümde gözlerinin sapladığı bir bıçak…

-sabahattin ali.

[etoburdunya]

insanlığa ve samimiyete olan inancımı yitirmek üzereyim. yalanlar ne kolay çıkıyor ağızdan, karşımızdakini nasıl bu kadar rahatça hafife alıp aptal yerine koyabiliyoruz. herkeste bir büyüklük edası. keşke çimen olsam.

[etoburdunya]

üzerimde sürekli bir ağlama hali. ne kadar gülümsesem de bir anlık boşlukta dökülüyor gözlerim. kendimi toparlarken içimin yağmurlarını dindiremiyorum.

[etoburdunya]

"bazen hayat çok kötü gidiyor ve ben onu nasıl anlatacağımı bilemiyorum"

[etoburdunya]

zihnimdeki bu dönme dolaptan iniyorum artık ben.

#seyir

[etoburdunya]

emek emek işlemek, eğilip bükülmek fakat bir türlü yaklaşamamak. en fazla yaklaşayazmak bendeki.

[etoburdunya]

yalnız ve uyumsuz. uyumsuz ve hissiz.

[etoburdunya]

içimde sessiz ve derin bir matem var sana dair. ansızın vurup geçiyor gerçekler. ben sadece gözlerimi sımsıkı kapatıyorum.

[etoburdunya]

sevgiler yerini saygı ve dostluğa bırakınca insan yine “tek” değil “bir” olabiliyormuş. artık bakışlardaki anlayış ve güven daha farklı hissettiriyormuş.

[etoburdunya]

derinlerde gizli bir sır gibi saklanacak kısacık anlar ve caddeler boyu uzanan eve dönüşler. varlığının uğultulu sarsıntısı. bir tutam kahverengi, bir tutam gülümseme. gerisi belirsiz bir sıcaklık hissi.

[etoburdunya]

güneş açtı, yine içimin havası ısındı. yüzümdeki bu tebessümü kaybetmemek için direneceğim her şeye.

[etoburdunya]

‘bazı sevgiler imkansızlıklarıyla vardır ya şahmeran’ dedi camsap.

[etoburdunya]

bir daha içinden senin geçtiğin bir düş görürsem gözlerimi kurşuna dizsinler.

-çalıkuşu.

[etoburdunya]

bu hayal kırıklığına ağlamamak için gülümsüyorum sefil bir gülümseme ile. sadece yürümeliyim, yürümeliyim. hiç durmadan.