Tumgik
em-pati · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
HAYVAN HAKLARI  
Sevgili hayvan sever dostum, bloğuma hoş geldin!
Bugün seninle hayvan hakları hakkında konuşacağız.
Günümüzün en büyük problemlerinden biri, hayvanların hukukta ‘eşya’ olarak geçiyor olması. Ne yazık ki bir insanın hayvanı, hukukta malı olarak geçiyor. Bu durum, hayvanlara yapılan haksızlıklarda büyük sorunlara yol açıyor. Önceki yazımda empati konusundan bahsetmiştik. Empati yapabilmek için öncelikli olan şey, hayvanı bir canlı olarak görmektir. Hayvanı, bir eşya olarak gören kişi empati yeteneğinden yoksundur. Hayvan cinayeti ya da tecavüz durumlarında bile hayvanlar sırf eşya olarak görüldüğünden dolayı, onlara bu kötülüğü yapan kişiler hapis cezası almıyorlar. Arthur Schopenhauer’in de dediği gibi; ‘Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz.’ Hayvan cinayetine sebep olan katiller, gün gelir insanların da canına göz dikerler. Hayvanlara kötü davranan kişilerin psikolojik tedavi görmesi şarttır. Ufak yaştan itibaren hayvana şiddete meyilli olan kişilerin ileride suça yatkın oldukları da bir gerçektir.  Üstelik hayvanı eşya olarak tanımlayan insanlar, hayvanın ticaretini yapmaktan da çekinmezler! İncindiğimiz ya da üzüldüğümüz zaman bizleri teselli eden, mutlu etmeye çalışan en sadık dostlarımız bu haksızlıkların hiçbirini hak etmiyorlar. Onların da insanlar gibi refah içerisinde yaşamaya hakları var. İnsanlardan tek bekledikleri bir kap mama, bir kap su, biraz sevgi, biraz da empati.
Mahatma Gandhi’nin de dediği gibi;  “Bir ulusun büyüklüğünü ve ahlaki gelişmişliğini, hayvanlara davranış biçiminden anlayabilirsiniz.’’ Hayvanlar da insanlar gibi acıyı hisseder ve aynı bizler gibi korkarlar. Ancak konuşamadıkları için bu gibi olayların çaresiz kurbanları olmak durumundadırlar. Bu nedenle, şiddete meyilli olan insanlar hayvanlara eziyet etmekten çekinmezler.
Sen de sessiz yavrularımızın sesi olmaya var mısın?
Hayvana yapılan suçların azaltılması adına ebeveynlerin çocuklarına küçük yaştan itibaren hayvan sevgisini aşılaması gerekmektedir. Hayvanlara ne kadar sevgi ve emek verirseniz karşılığını fazlasıyla alırsınız. Hayvan sevgisinin çocukların psikolojisinde olumlu yönde katkıları vardır. Yapılan araştırmalara göre hayvanlar, çocuklara empati yeteneğini aşılamaktadır. Hayvan sevgisinin günlük yaşamın stresini azaltmasının yanı sıra, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, çocuklar üzerindeki iletişim becerisinin artmasına ve sorumluluk alma eğilimini geliştirmeye kadar faydalarını saymakla bitmez.
Sevgili hayvan sever okurum şunu unutma ki hayvanlardan insanlara asla zarar gelmez, yalnızca sevgi gelir. Sen de hayvanlara sevgini göster, haklarını koru ve daha güzel bir yaşama imzanı at.
0 notes
em-pati · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
HAYVANLARIN BARINMA İHTİYACI
Tekrardan bloğuma hoş geldin sevgili hayvan sever dostum!
Bugünkü yazımda hayvanların barınma ihtiyacı hakkında konuşacağız ve onlar için çözümler üretmeye çalışacağız.
Geçtiğimiz günlerde, Corona virüs salgınının da etkisiyle sokağa atılan evcil hayvanların sayısı bir hayli arttı. Corona virüs salgınının hayvanlardan insanlara geçmemesi bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek olmasına rağmen hayvanlarımız bu durumdan oldukça etkilendi. Bir anlık hevesle, kedi köpek sahibi olan sonra da bakmak, ilgilenmek, sorumluluğuna katlanmak zor geldiği için sokağa terk edilmiş hayvanların sayısı oldukça fazlayken bu sayı daha da artmış oldu. Ülkemizdeki barınak yetersizliğini de göz önünde bulunduracak olursak, hayvanlarımız şu anda büyük bir mağduriyet içerisindeler.
Hayvan sahiplenmek, evlat edinmek gibi düşünülmelidir. Bir canlıyı sahipleniyorsan, onu ömrünün sonuna kadar terk etmemelisin. Evladına gösterdiğin özeni, aynı şekilde ona da göstermelisin. İnsanlarımız ne yazık ki bu şekilde düşünmediği için görev bize düşüyor sevgili hayvan sever dostum. Biz de bu görevimizi seve seve yapacağız.
Peki, biz onlar için neler yapabiliriz?
Hayvanlarımız en azından sahiplendirilene kadar, onlar için kulübeler tasarlayabiliriz!
Evimizde en kolay bulabileceğimiz malzemelerle kedi ya da köpek kulübesi yapmak mümkün. İster tahtayla, ister koliyle ev yapabilirsin. Böylece hayvanlarımıza konforlu bir yaşam alanı sunmuş oluruz.
Tahtayla yapmak için;
Evinde bulunan fazladan tahtalar varsa, tahta parçalarını çatı kısmı için 35x50,eni 45, boyu 50, derinliği 50, kapısı 15 cm olacak şekilde vidaları sabitleyip, matkapla birleştirebilirsin. İçerisine minder ya da yumuşak bir halı koyabilirsin. Kedi evimiz kullanıma hazır.
Koliyle yapmak istersen;
Kolinin üst kısmındaki kulakları içe doğru kıvırarak yuvanın giriş kısmını oluşturuyoruz. Minderi, ağzı açık olan kolinin içerisine yan kenarlardan birine gelecek şekilde yerleştiriyoruz. Daha sonra tişörtü, tişörtün yaka kısmı kolinin açık tarafına denk gelecek şekilde koliye giydiriyoruz. Tişörtün alt kısmını kolinin altına getiriyoruz ve fazlalıkları güzelce düzelttikten sonra zımba ile tişörtün iki yanını birbirine gelecek şekilde zımbalıyoruz ve kolinin üzerinde hareket etmeyecek şekilde sabitliyoruz. Kedi evimiz kullanılmaya hazır. Koliden yapılmış olan ev yağmurdan etkilenebileceği için üstü korunaklı bir yere koymanda yarar var.
Arzu edersen, koliyle ya da tahtayla yapmış olduğun evini süsleyerek güzel bir görüntü de elde edebilirsin. Eminim minik dostun, yeni evini görünce bayılacak!
0 notes
em-pati · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Hayvanlarla Empati
Blogumu takip edip, yazımı okuma inceliğini gösteren hayvansever dostum!
Bugün seninle, minik dostlarımızla iletişim kurmak üzerine küçük bir yolculuğa çıkacağız.
Bütün canlılar, sıradan bir gününün tümünü iletişim kurarak geçirirler.İletişimsiz bir yaşam mümkün değildir.İletişimde, mutlu olmanın temel kaynağı karşındakini anlamaktan geçer. Mevlana’nın ’Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.’ sözü de bunu kanıtlar niteliktedir. İletişim kurmanın başlıca yolu empatiden geçiyor. Empati, ‘duygudaşlık’ demek, yani yoldaş duygu. Kendini bir başkasının yerine koymaktan geçer, bunun için önce duygu sahibi olmalısın, sonra da bir yolun olmalı. Karşılıksız sevgiden ve emekten geçen bir yol…
İngilizce’de empati , ‘Walk in one’s shoes’ demektir. Yani ‘Başkasının ayakkabısıyla yürümek.’ Bunun için önce kendi ayakkabılarını çıkaracaksın, kutuya koyacaksın, sonra da empati yaptığının ayakkabısını giyeceksin. Olayı, onun perspektifinden görmeye çalışacaksın.
Empati kurmak için, karşındakinin duygularını ve düşüncelerini doğru anlamak gerekir. Peki,  ‘Ya tam tersi olsaydı?’ diye hiç düşündün mü? Hayvanlara yapılan haksızlıklara ya sen maruz kalsaydın?  Şu an bunları okurken, gözünde canlanması için eklediğim görsellere göz atabilirsin. Hayvanların da insanlar gibi, temel fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları vardır. Bütün hayvanlar fizyolojik ihtiyaçlarını sağlamak için önce eksikliklerini kendi içlerinde duyar, sonra da bu eksikliklerini çevrelerinden tamamlamaya çalışırlar. Bunun için de çevrelerinde olup bitenden haberdar olmak, yani iletişimde bulunmak zorundadırlar. Hayvanlar da en az insanlar kadar yoğun duygulara sahiplerdir. Empati yaparken, kendini karşındaki canlının yerine koyarak, onun da ihtiyaçları olduğunu düşünmelisin. Günlerce aç ve susuz kalmak, barınacağın bir yuvanın olmaması, temiz bir duş alamamak, üzerinde yapılan kimyasal deneyler… İşin en kötü yanı da şiddete ve tecavüze maruz kalmak nedir bilir misin? Hayvanlar da insanlarla eşit haklara sahip olmalıdırlar. Hayvana şiddetin, tecavüzün cezası en ağır şekilde verilmelidir.
Bu sessiz, kendini savunamayan, masum yavrulara destek olmak için bir adım da sen atmak istemez misin? Evet dediğini duyar gibiyim! O halde bugün hayatına yepyeni bir sayfa açmanın tam zamanı. Öncelikli yapman gereken şey, hayvanların fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak. Örneğin, hayvan sahiplenme durumun yoksa her  gün kapının önüne ya da çevresine bir kap mama ve bir kap su koyarak başlayabilirsin. Hayvanlar için barınacak yuvalar inşa edebilir, onlarla oyunlar oynayabilir, yeri geldiğinde banyo yaptırabilir, hatta müzik bile dinleyebilirsin. Bundan her iki tarafın da çok keyif alacağına eminim.Unutma! Hayvanlar asla kendilerine kötü davranmayan birine kötü davranmazlar. Sen bir yavrunun koruyucu meleği olacaksın, o da senin sadık dostun. Antole France’nin de dediği gibi; ‘İnsan ruhunun bir parçası, hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz…’ Hayvanlara yapılan her bir yanlış davranışta, o yanlışı kendine yapılıyormuş gibi kabul edip, ona göre hareket etmelisin. Bu sayede dünyayı daha güzel, sessiz yavrularımızı daha güvende kılabilirsin…
1 note · View note