Tumgik
banliyo · 9 months
Text
“İkisi de acısını tek başına yaşıyordu. Dünyanın en zahmetli işiydi, acıyı tek başına yaşamak.”
27 notes · View notes
banliyo · 1 year
Text
tüm bastırılmışlık kaldırılmışsa artık bilinç karşısında bir bilinçdışı yoktur, doğrudan, aracısız deneyim vardır; kendime yabancı olmadığım takdirde hiç kimse ve hiçbir şey bana yabancı değildir.
11 notes · View notes
banliyo · 1 year
Text
“En azından belaya uğramak bela beklemekten emniyetlidir, korkusuzdur, çekilmiş acının sünen tarafları bir yana bırakılacak olursa hiç şaşmamışın, hep şaşırtıcı alıklığı yanında bir vakit şaşmışın yediği darbe ile hem yerin ve hem göğün adresini tarif edebilmesi bunun izidir.”
48 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
kelimeleri unutan birini nerede bulabilirim? konuşmak istediğim kişi o.
chuang tzu - zhuangzi metinleri
35 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
İflah olmaz bir iyimser olduğumu iddia ederdi, fakat iyimserlik değildi benimkisi; dünya kendi mezarını kazmakla meşgulken hayatın tadını çıkarmak, eğlenmek ve gamsız olmak için hâlâ zamanımız olduğuna yönelik derin bir kavrayıştı sadece.
Henry Miller, Clichy'de Sessiz Günler
347 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
"İnsan sevmeyen
insan sevmeyen ama kırlara katkı sunan bir yüzün
kapkaranlık bir ormanın vardı"
88 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
"Bu ahval geçmeyecek lütfen ısrar etmeyin. Hiç olmazsa tüylerimin yönünde okşayın beni"
52 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
“Gerçeğin hepsini bilmek delirmekten başka ne işe yarar ki insanı ve düşler niçin kurulur ki bizi bir an için rahatlatmayacaksa ve götürmeyecekse başka bir dünyaya. Ve söylediklerin yalnızca gerçeğin bir kısmıysa, derinlerde bir yalandır. Derinlerdeki yalanlara ihtiyacım var aklımı koruyabilmek için demek ki… Ama o yalanlarla da kendimi halsiz hissediyorum, çok halsiz. Çünkü üzülmek için bile asgari bir güce sahip olmalı insan.”
43 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
“İnsan hakikaten de bir yanlışı düzeltmek için hep daha büyüğünü yapmak zorunda kalıyordu.”
21 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
“Bir gün  Yaşayan hiç kimsenin  Anısı olmayacağız.  Yine de  Sonsuzluk bizmişiz gibi  Yaşayacağız dünyayı.
 Unutmak ey  Tanrının anlaşılmaz bağışı  Sensin hepimizin büyük hayatı.”
41 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
mürid schlegel ise şöyle ekliyor:
anlaşılmamak… anlaşılmamak romantiğin göze aldığı bir yatırımdır. siz, sizi anlamadıklarını söyleyenlere şöyle mırıldanın:
“hakikaten de eğer sizin istediğiniz gibi dünya bir gün cidden tamamen anlaşılır hale gelseydi,
içiniz sıkılırdı.”
99 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
insan ara sıra evini yakmalı - ve çıkıp seyretmeli.
0 notes
banliyo · 2 years
Quote
İnsan bir yanılgıdır diyor tanrı. Ve düzeltmek için varım Ama geciktim.
Bejan Matur (via inimdeyim)
24 notes · View notes
banliyo · 2 years
Quote
yerle gök arasında neredeyse ezilmiş, güçlerin önünde çaresiz, unufak, yamyassı, aklım yola çıkmadan önceki kendimde, dönüşte rastladığım.
lale müldür - kuzey defterleri (via yorgunherakles)
28 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
Hiçbir şey acı kadar kişisel ve paylaşılamaz değildir; acı çekmenin en kötü yanı, acının tek başına çekilmesindedir.
Ursula K. Le Guin - Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar
8 notes · View notes
banliyo · 2 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
“I’m not frightened. I’m not frightened of anything. The more I suffer, the more I love. Danger will only increase my love. It will sharpen it, it will give it spice. I will be the only angel you need. You will leave life even more beautiful than you entered it. Heaven will take you back and look at you and say: Only one thing can make a soul complete, and that thing is love.”
~ Michael - The Reader - 2008 ~
588 notes · View notes
banliyo · 2 years
Text
“Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun. Uzak dağ köylerine vuran ay ışığı Kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa Ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr Sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun. Sakarya Caddesi'nde sarhoşlar Rakıyla buğulanmış kaldırımlarına gecenin Yüksek sesle bir şeyler çiziyorlar. Yalnızlık her koşulda bir sığınak bulur, diyorum Uzanıp dudağımdaki titremeyi öpüyorsun. Örseler acıyla düştüğü yeri Susarak büyüyen adamların sevgisi. Ağzında pas tadıyla bir inceliği söylemek Bir gülünç içtenliktir, gecikmiş ve ezik Sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun. İnsanın zamana karşı biricik şansıdır aşk Onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını. Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedirenk gökyüzünü öpüyorsun. Sen bende, gözlerinin anne ışığıyla Bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun.”
— Kocaman Bir Çocuğu Öpüyorsun - Şükrü Erbaş
3 notes · View notes