Tumgik
ayshanligi · 2 months
Text
14 Mart
Bazı günler yürürken her zamankinden farklı bir heyecan yükleniyor bünyeme. Bugün de öyle. Renksiz güne renk katmak için yolu uzatabildiğim kadar uzatıyorum işe giderken misal. Sonrasında böylesi günlerde gökyüzü ve canım bulutlar daha bir güzel görünüyor gözüme. Ağaçlar daha bir yakın ve heybetini ruhuma nakşetmek için olsa gerek kimi daha uzun, kimi daha kısa, kimileri de daha tombul ya da zarif oluyorlar nedense.
0 notes
ayshanligi · 2 months
Text
“Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,
Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım.”
0 notes
ayshanligi · 3 months
Text
30 Ocak 2024
Berrak gökyüzülü güne uyanmak kadar mutluluk verici anlar, çok az. Kıymetini bilelim!
0 notes
ayshanligi · 6 months
Text
09.11.2023 Perşembe
Yılgınlık bazen ortada görünür bir neden yokken gelip yapışıyor üstüme. Sonra suya atılan taşın oluşturduğu halkalar misali beraberinde gelen hisler büyüyor genişliyor ve çoğu şeyi daha da anlamsız hale getiriyor gözümde.
0 notes
ayshanligi · 8 months
Text
14 Eylül 2023 Perşembe, 13.13
Yürüyüş molası, oturdum serince bir yere, ağaçlar arasında bu yer ve ağaçların tepelerinde kargalar var, kikirdeyerek ötüyorlar şimdi.
H ile konuştum, çok öfkeliydi. Onun öfkesinin nedenini anlıyor olmak üzüyor beni, onun öfkesinin nedenini bilemiyor olması ise üzüntümü katlandırıyor.
Bilge insan Stavroginin müthiş tespitlerinden biri vardı, baba ile olan hesaplaşmanın esas kaynağı aslında annedir minvalinde. Zor hayat zor insanlarla daha da zorlaşıyor.
0 notes
ayshanligi · 8 months
Text
5 Eylül 2023 Salı, saat 12.58
Uşşak/Bayati öğle ezanı ile ruhum dinlendi, oturdum gözüme kestirdiğim taşta, çok kimse yok etrafta, hava serin ve yer yer bulutlu bir gökyüzü var. Eylülün gelmesiyle birlikte bulutlar ve yağmur da geldi, tekdüze hayatımıza yeni bir ferahlık gelmesi demektir bu. Geçen hafta yürüyemedim, hava sıcaktı ve esinti yoktu hiç, göze alamadım ol sebepten yürüyüşe çıkmayı. Yürüyemediğim zamanlarda hem kabilemin aptallarına ister istemez daha çok maruz kalıyorum hem de aptallıklarının üzerimde bıraktığı etkileri bertaraf etmem kolay olmuyor. İşte bu nedenle de yürümek benim için elzem.
Geçtiğimiz hafta kayıt oldum, sandığımdan daha kolay oldu. Elbetteki bu durumu da bana dair diğer meselelerde olageldiği gibi sessizce, gözlerden uzakta ve sanki hiç olmamış gibi yaşayacağım. Aptal kabile üyelerim tarafından şimdilik görmezden geliniyor, hasetlerinin bu boyutta kalmasını ümid edelim.
Geçmişten 2 tanıdık kişiyi gördüm bugün, hanım olanı beni çok iyi bulduğunu söyledi defaeten, yaş almanın bana iyi geldiğini söyleyerek geçiştirdim. Bu arada aptal kabile liderimin iğrenç hasetçi bakışlarının radarına takıldım. (Sebep şu; bana söylediği önemsiz bir dedikoduyu diğer kabile üyesine söylemiştim, o aptal da üstüne ne vazifeyse söyleyiverdi). Eskiden bu ayrıntıları farketmezdim, o aptalın aptal olduğunu bilirdim ama aptallığının haset boyutunu hesaba katmazdım. İşte yaş almakla bunu farkeder oldum, neyi değiştirir bu durum benim veo aptalın durumunda bilmiyorum.
0 notes
ayshanligi · 8 months
Text
Ağustos 31, 2023 Perşembe
Tam 2 yıl önce, bugün buraya başlayış yapmıştım.
2 yıl içinde neler değişti?
Üniversiteye kayıt oldum mesela, bu yıl.
Daha az sinirlenir, daha çok yürür oldum.
0 notes
ayshanligi · 9 months
Text
16.08.2023 Çarşamba
Bazı günlerin sabahlarına, birileri bütün yenilgileri gece uykumda benim hesabıma yazmış gibi yorgun ve keyifsiz uyanıyorum, bugün onlardan biri.
Düşündüm de -iş çıkışı gelen aydınlanma bu- yenilgileri kendi hesabıma rüyalar aracılığyla kendim yazıyorum sanırım.
0 notes
ayshanligi · 9 months
Text
14.08.2023 Pazartesi
Yürüyorum, saat 13.02 mola verdim, öğle ezanı okunuyor (uşşak/bayati geçkileri olan ezan değil bu sefer, enfes oluyor o makam). Sabah evden erken çıktım, yağmur taneliyordu, tadında bir serinlikle güne başlamış olduk. Şimdi sıcak, sabahın o halinden eser yok, şükür birazcık esinti var, ki o sayede yürüyorum. Hafta sonu yoğun sıcak-baş ağrısı ikilisi nedeniyle çıkmadım evden.
0 notes
ayshanligi · 9 months
Text
11.08.2023
Bugün büyük ve özel gündü, kabile reisimizin pek gözdelerinden olan bir yancısının uzmanlık sınavı tiyatrosu ile gözümüz günlümüz şenlendi.
Aptal sürüsü, oynadıkları primitif rollerin izlenmesini, alkışlanmasını ve izleme-katılma şansı (!) olmayan diğer paydaşlarının da sosyal medya yolu ile dahil edilmesini, aptal yüzlerindeki aptal gülüş ve heyecan ifadeleri ile gereksiz yere zihnime kazıdılar.
0 notes
ayshanligi · 9 months
Text
09.08.2023
Uzun bir zaman sonra esintili ve rüzgarlı bir güne uyandık, gökyüzünde döşeğimsi bulutlar da vardı hem. Mutad yolumdan işyerine yürürken bir arabadan bir yeri tarif etmem istendi, bilmediğimi söyleyerek devam ettim yoluma. Tam çıkarken kendini dünyanın merkezi zanneden bir güvenlik görevlisi nereden gelip nereye gittiğimi sordu, kendine yakışır bir kabalıkla. Burasının bir kurum olduğunu ve böyle yaya çıkıp giden insanlar nedeniyle kimlerin arabasını buraya usulsüz park ettiklerini fark edemediklerini söyledi yine kendine yakışır bir nezaketle. Kurumdan giriş yapan yaya insanları değil de kurumunuza giriş yapan arabaları kontrol etseniz daha verimli sonuç alırsınız diyecek oldum ki, muhteşem güneş gözlükleri ve kocaman ağzı ile konuşan bu adamla konuşulmayacağına kanaat getirdim bir an ve "yav he he" diyerek yoluma devam ettim. Epeydir her bireyin Kopernik devriminden haberdar edilmesi gerektiğini düşünüyorum, dünyanın merkez olmadığını, dünyanın merkezinin kendilerinin olmadığını anlamaları için...
Kabile işleri de benzer saikle işliyor. Kendini her şeyin merkezinde kabul edip, fanilerin onun etrafında dönmek zorunda olduklarını doğuştan kabul etmiş bir kabile reisi ve onun avaneleri tarafından hizaya çekiliyoruz.
Kabilemin reisinin benim sınav sonucumdan hoşnutsuzluğunun işaretleri belirmeye başladı.
0 notes
ayshanligi · 9 months
Text
02.08.2023 Salı
Sıcağa gömülmüş günlerin birbirinden farkı olmuyor, birbirinden farkı olmayan günlerim çoğaldıkça ben azalıyorum, içime çekiliyorum.
Kabilemin şu sınav mevzuundan sonraki tavır ve davranışları iki yüzlülüklerini daha da aşikar ortaya koydu. Allah büyük....
0 notes
ayshanligi · 9 months
Text
Tumblr media
Bugün 29 Temmuz, Cumartesi.
Yukarda ekran görüntüsü ile sonsuzlaştırdığım mesaj 16 Haziran günü saat 16.40'da tarafıma iletildi. Uygun yerde ve uygun şekilde noktalama işareti kullanılmadan ve üst perdeden, kendince iletmek isteği mesajı verme kaygısı ile yazılan bu metin benim için çok önemli bir belge oldu; dostluk manifestosu dedim buna ben.
Mesajın yazılma motivasyonu metnin aralarına serpiştirilmiş olsa da aslında tam da açıklamıyor. Unutmamak adına buraya yazayım ki aptallıklarına alışarak kendimi duyarsızlaştırmayayım.
"bir musibet bin nasihattan iyidir ben gereken dersimi aldım beklememek gerektiğini öğrendim" dediği kısımda; öyle sanıyorum ki etrafındaki yalakları tarafından benim hakkımda ve bana karşı uzun süredir uyarılıyormuş kıymetli kabile liderimiz, fakat o bekliyormuş ne hikmetse, benim doğru yola evrileceğimi, ya da doğru yola onun tarafından getirileceğimi umuyormuş vefalı dostum (!). Fakat ben her zamanki aymazlığımla bin nasihatının hiç birine kulak asmayıp, bir musibet daha peydahlamışım ve kabilemin liderinin artık bardağın taşma noktasında olan teveccühünü bitirmişim. Bunu yaparak aslında onun sonsuz hazinesine (profesyonel iş arkadaşlığı hususunda) bir tecrübe daha kazandırmışım ve burada hakkımı teslim ederek bana teşekkürlerini iletmiş sevgili dostum (!).
Mesajın önceki bölümlerinin açılımına gelirsek; "Şimdiye kadar ihtiyaç duyduğum hiç bir yerde yanımda olduğunu hissettirmedin" kısmında aslında ihtiyacım olduğunda yanımda olmadın ifadesi liderimizin bana ihtiyaç duyma lütfunda bulunduğunun (bunu büyük bir onurla kabul etmeliydim) ifadesi. Ancak ona destek olmamamla hüsrana uğramış olmasını söylemesi beni suçlu hissettirme ve alt metninde şunu demekte; sana "-miş gibi" davrandığımda, sen neden bunu gerçekmiş gibi algılamayıp bana perestişle katılmadın. Sana ihtiyacım falan yok, sadece bana, benim en büyük, en cici, en akıllı yönetici olduğumu söylemen için sana öyle davranmıştım, sen ise benim ihtiyaçlarımın aslını görmeyerek bana ihanet ettin, bu konuda tatminimi bana yaşatmadın.
İlk noktadan sonraki kısım ise; bence en can alıcı kısımlardan birisi.
" Sen istediğin zaman uygun gördüğün kadar olmasını beklediğin dostluk benim için aynı dostluk kavramını karşılamıyor" Yani diyor ki sevgili dostum (!), seni yeterince sömürmeme neden izin vermedin? Yani diyor ki; senaryosunu yazıp ve baş rolünde kendim olmak üzere diğer avanelerime rol dağılımı yaptığım tiyatrolarda sen, istediğim şekliyle rol almadın, rol almamakla kalmadın ön sıralarda oturup coşkuyla performanlarımızı alkışlamadın, alkışlamamakla kalmadın, performanslarımızın mükemmelliğini her türlü iletişim aracıyla (ki kendileri zincirleme instagram durum paylaşma manyaklarıdır, bunu daha önceki yazılardan birisinde irdelemiştim) başkalarına duyurmadın. Benim dost dediğim kişi bunları yapardı, dolaysıyla bunları yapmayan kişi ile dostluk kavramlarımız uyuşmuyor.
0 notes
ayshanligi · 10 months
Text
19.07.2023 Çarşamba
Evdeydim bugün, günlerin sıcaklıkla anıldığı ancak esinti nedeniyle bana serin geldiği zamanları yaşıyoruz.
Temmuz ortasına geldik, daha sık yazacağımı düşünmüştüm buraya, kendi iç sesimle konuşmayı yazılı şekilde burada sürdürürüm diye düşünmüştüm, fakat yine yanıldım. Kendi iç sesimle, içimden sessizce konuşmak daha kolayıma geliyor sanki. Neyse daha sık yazayım inşallah.
En son postta Munzur'a gitme planımızdan bahsetmişim, evet Munzur'a giidildi. Evden çıkarsan yine bir takım bize mahsus sıkıntılar baş gösterdi (Önce H gelmiyorum, arabada yer yok, yukardakileri götürün dedi, onu ikna ettik derken, tam o sırada et hazır etseydiniz mangal yapılırdı dedi, bunun üzerine sebebini anlayamadığım şekilde A yükseldi, ben gelmiyorum dedi, onu ikna biraz zor oldu, nihayetinde arkayı dörtleyerek, çocuklardan biri öne gelerek yola çıktık. Yol güzergahı her zamanki gibi muhteşemdi. Arabanın ağır oluşundan biraz ürkmedim değil. -hatta yola çıktığımızda sağ-salim gidip gelirsek sadaka vereceğimi diye geçirdim içimden- Yolda kahvaltı molasını küçük bir çay kenarında verdik, hemen gaza geldiler bizimkiler manzaranın coşkusuna kapılıp (H ve A), erken çıksaydık yola dediler, bir de Pülümür tarafına bir gezi planlayalım dediler, hemen oracıkta Cuma günü olması için karar kıldılar. Heyecanlarını hoş görerek ve elbette gerçekleşmeyeceğine dair sezgilerime güvenerek, gideriz inşallah dedim. Çay çok sakin ve güzel akıyordu, kuşları ve ağaçları vardı. Selam olsun.
Munzur'a vardığımızda çok kalabalık değildi, bu baharda 3. gidişim ve bu görüşümdeki coşkusunu daha öncekilerde görmemiştim, üstelik bu sene yağış daha az yağdığını düşünüyorken. Muhteşem bir heyecanla, vakur ve olanca heybetiyle akıyordu Munzur. F ile gözelerden öteye, en uç tepeye çıkmaya çalıştık, tepenin arkasında başka manzara olup olmadığını merak ederek, maalesef görünürden farklı bir manzara yoktu tepenin arkasında Dönüş yolunda Mercan köprüsünde mola verdik. F ve E'ye gezimize 5 üzerinden kaç yıldız verdiklerini sordum, E 5 üzerinden 5 verdiğini, F ise 5 üzerinden 4 verdiğini, bir yıldızı yemek yemediğimiz için kırdığını söylediği için mola vermek de zorunlu olmuştu zaten.
Mercan dağlarından gelen çayın olduğu yerde mola vermişiz, bilmeden muhteşem bir nokta seçmişiz. Yemek sonrası etrafı keşif için turladığımda muhteşem bir kanyon olduğunu farkettik, balık tutup/tutuğu balıkları kızartıp piknik yapanlar vardı kanyonda. Muhtemelen daha sonraki gidişlerimde bizde buranın müdavimi olacağız.
Dönüşü Tunceli üzerinden yaptık mutad olduğu üzere, Munzur sağımızda, dağlar solumuzda ne muhteşem bir yolculuk ve yol idi. En güzeli de 5-6 kişilik bir yaban keçisi ailesinin dağdan su içmeye inişine tanıklık etmemiz idi. Nazlı ve bir o kadar heybetli keçilerdi. Munzur her zaman, hep, daima hayatın tatsız zamanlarında hatırlayacağım coşkulu akış bıraktı zihnimde, görmeyi nasip edene şükürler olsun.
Buraya dönene kadar başkaca bir gezimiz olmadı, dediğim gibi Pülümür gezisi sadece söylenceden ibaret kaldı. F'ye bisiklet alındı, artık ergenliğe doğru yaklaştıkça marka takıntıları farkedilir oluyor çocukların, kargo pantolon, marka spor ayakkabı da alındı bu gidişimde.
Dönüş yolunda mutad yerler ziyaret edildi, Günpınar şelalesi paralı olmuş (kişi başı 10 TL), ki orada A yine bir hatıra bıraktı...
Gökpınar bu sefer de büyüledi bizi, göl çok daha temizdi, yosunlar yoktu. Henüz para almıyor girişinde, para alana kadar görmeye devam.
İşyerinde ilk hafta çok büyük hocamızla pek bir muhataplığım olmadı, kabilenin diğer iki üyesi de tatilde olduğundan gevezelik edecek imkan oluşmadı, bende daha az görmüş oldum böylelikle. Çok muhterem hocamız, çok kıymetli yan dalcısı için, yan dalcısının istediği yere kadro açtırma lütfunda bulunmuş, çok garip bir dünya. Kendisi birilerinin koltuk değneği ile bir yer kapanlar, kendilerine koltuk değneği olacak insanları/konumları/durumları inşa ediyorlar. Tiksinme sebebi...
A gidiş ve dönüş meselesinde ve orada kaldığımız sürece sıkıntısızdı (dönüş yolundakini saymazsak), farkındalığının azalması onu sakinleştirdi, daha çabuk ikna edilir hale getirdi. Gerçi bizde eğitildik, daha kolay nasıl maniple ediliri öğrendik, profesyonel olduk.
0 notes
ayshanligi · 10 months
Text
2 Temmuz Pazar
Bayram bitti, kayda değer bir coşkusu olmadı, ara ara yoklayan iç sıkıntısı haricinde hatırlayacağım/ileriye taşıyacağım sıkıntı da bırakmadı geriye. En çok bundan dolayı mutlu olabilirim, ilerde bu bayramı düşündüğümde.
Aydın üzerine Tezler’i okuyorum, 2. cildi bitmek üzere. YK’ün tarzını bulduğum Zeki (kişisel gelişimimde benim için hace-i evvel olmuşluğunu yeni yeni farkettiğim) bir bireyin twitlerini okuyamıyorum 2 gündür (elon musk içine etti Twitterin, kullanım limiti aşıldı diyor).
Munzur’a gitmek planı yapıldı dün akşam bugün için, kalabalık olacağı düşüncesiyle yarına erteledik.
0 notes
ayshanligi · 10 months
Text
1 Temmuz 2023 Cumartesi
Kurban bayramı 4. günü, yine yılgınlıkla geçen günler. Evden çıkmaya ya da coşkuyla bir şey yapmaya sevk edecek hiç bir his olmuyor içimde bu eve geldiğimde. Kayıt altına alınsın.
0 notes
ayshanligi · 10 months
Text
28 Haziran Çarşamba
Kurban bayramı bugün, ilk gününün ilk saatleri.
Hafızamda kayıtlı bayramların ağırlığı ve bıkkınlığı yok, hafifim.
0 notes