Tumgik
anitparkforum-blog · 11 years
Text
30.6.2013 - Anıtpark Forum Notları
Genel
  -          Seğmenler Parkı forumuna katılan arkadaşlar bilgi verdiler.
-          Forumda konuşulanların yanı sıra eylemliliğe de devam etmeliyiz.
-          Ankara’da Taksim Dayanışması gibi bir birleştirici merci ortaya çıkmalı. Bu şekilde mesela seçimler için ortak bir aday belirlenebilir.
-          Forumlardaki fikirlerin bir araya getirilmesi ve meydanlara taşınması lazım zaman zaman. Ankara’daki farklı örgütlerin de bir araya gelmesi ve forumların ortak kararlarıyla birlikte hareket geliştirmeye çalışmasının sağlanması, bu sayede Ankara forumları ile diğer örgütlerin eylemlerini birleştirecek bir ortam oluşturulması.
-          T.C.’nin kaldırılmasının ardında bir de adında T.C. olan kuruluşların (Ziraat bankası, hastaneler gibi) özelleştirilebilmesi için yolun açılması/engelin kaldırılması konusu var.
-          AKP ekonomiyi büyütmek için halkın emeğini çaldı. Ekonomik büyüme yerine paylaşma, eşit paylaşım getirilmeli.
-          Forumlarda bir atalet var evet ama forumlar çok değerli ve önemli. İnsanları yapmak istedikleri konusunda forumlar desteklemeli ve cesaretlendirmeli.
-          1978’den bu yana 1 Mayıs Taksim’de kutlanmak istenir ama bu başarılamadı. 35 yıldır başarılamayan şey, Gezi olaylarıyla başarıldı: Taksim bir aya yakın işgal edildi. 35 yıldır sol kafa yapısının başaramadığı şeyi apolitik denilen 90’lılar başardı. Direnişe katılan bütün çevreleri ortaklaştıracak bir yere doğru ilerleyebiliriz. Forumlar demokratik bir baskı etkisi oluşturabilmeli. Bunun için forumlar belli konularda ortaklaşarak biraraya gelmeli ve talepleri oluşturup, iletmeli.
-          Gezi ruhunun kaybolmaya başladığını görüyorum, dendi. Gezi parkında ortaya çıkan ortak ruhun ne olduğunu unutmamalı ve daha iyi anlamaya çalışmalıyız. Farklı düşüncelerin bir araya nasıl getirilebildiğini anlayıp bunun üzerine iş yapmalıyız. Forumlardaki olay, var olan ve şu ana kadar başarılı olamamış mevcut siyasi girişimlerin "biz bu forumları nasıl bir tarafa çekeriz" olayına dönüşüyor. Daha fazla insan toplamalıyız ve önceliği birbirimizi anlamaya, farklı düşünceleri bir araya getirmeye yöneltmeliyiz.
-          Örgütlü olmak ortak plan ve eylem yapabilmektir, ve forum olarak da örgütlendik zaten.
-          Atatürk ilkeleri Cumhuriyetimizin sütunlarıdır ve bunlardan vazgeçemeyiz. Tarihimizi bilmemiz, öğrenmemiz lazım.
-          TGB’lilere yönelik eleştiriler olmuştu, buna yönelik olarak herkesin forumda yer alabileceği, herkesin fikrini açıklayabileceği ve önerisini sunabileceği konuşuldu.
  Seçimler Konusu
-          Son seçimlerde 2 milyon sahte seçmen çıktı. %50 oy almadı AKP. Sandıklarda oyun oynanabiliyor, bilinen örnekleri var. İnsanların sandığa gitmesini sağlamak lazım. Ama seçim de tek yol değil: sokaklardaki hareket devam etmeli.
-          Seçim hileleri bilgisayarda yürüyor asıl. Partilerin birleşmesi, tekil olarak aldıkları oyların toplanması ile sonuçlanmaz. Yeni bir parti ve yeni bir paradigma çıkmalı.
-          Seçim barajının düşmesini istiyoruz ama bu meclisteki partilerin işine gelmeyeceği için bunu yapmayacaklardır. Yerel seçimleri hedeflememiz ve her mahalledeki insanlara ulaşmamız lazım.
-          Seçim sisteminin sayısal ortamdan çıkartılması ve halk tarafından kontrol edilebilir bir yapıya dönüşmesi lazım.
-          Her oya sahip çıkmak önemli ama bir iktidar alternatifi üretmek de gerekli. Örneğin Karayolları binasının AVM’ye dönüştürülmesi, ODTÜ’nin içinden yol geçirilmesi gibi olası planlar var. Bunlara karşı ne gibi alternatifler /politikalar geliştiriliyor? CHP mesela belediye başkanlığını alsa da 5 yıl boyunca ne yapılacağına dair bir planları var mı? Bu alternatif uygulamaların halka sunulma yollarının ve yöntemlerinin oluşturulması/geliştirilmesi lazım.
-          Yerel seçimlerde iki alternatif olabilir: ya bir aday çıkartılır ya da var olan bir adayın isteklerimizi hayata geçirmesi şartlarıyla ona destek verilir. Örneğin İ. Melih’e bile isteklerimizi dayatma ve uygulama şansımız vardır.
-          Son seçimde 450000 sandığa gitmemiş oy var. Önce bunu sandığa götürmemiz lazım. Politika sürekli olarak yapılması gereken birşey, sürekli peşinde olmalıyız. Örneğin Avustralya seçimlerinde halk baskısı ve gösterileri ile bildirdiği taleplerini karşılayacağını vaat eden yeni bir politikacı başbakan olabildi.
-          Seçimlerde oy toplamak için dağıtılan zeytin 3 liradan GİMATtan alınıyor. Ama GiMATtan 12 liralık fatura alınıyor, 9 lirayı Melih ve yandaşları paylaşıyor.
-          Seçim yatırımı olarak makarna ve kömürün yanında belediyeleri hizmet de götürüyor: yaşlı insanlara evinde sağlık hizmetleri veriliyor, evleri temizleniyor. Sağlık sektöründe SGK’lılar da daha geniş bir yelpazaede hizmet almaya başladı. Çile çekmeden sağlık hizmeti almaya başlandı, ama kalitesi düşünülmüyor pek. Işıkevi denen birşey var. Anadolu’dan gelen gençlerin giderlerini karşılayıp bu gençleri okutuyorlar. Bunları biz de yapmaya çalışmalıyız. 
  Duyurular
  -          Mersin meydanlarındaki direnişte 10 gözaltı oldu, birçok yaralı var. Buradan onlara selam gönderiyoruz.
-          30 haziran 12:30’da Balgat Migros önünde kadına karşı yapılan aşağılamaya karşı (Takvim gazetesinin "Nakavt" başlığına karşı) bir gösteri yapılacak.
-          30 Haziran’da bildiri dağıtımı için Anıtparkta isteyenler toplanıyor. Pankarta yazılabilecek sözün ne olduğunu Facebook üzerinden tartışacağız. 19:30’da pankart hazırlanacak Anıtparkta.
  Öneriler
  -          Forum sonrasında 10-15 dakika toplanalım. Organizasyon daha sıkı tutulsun ve ertesi gün yapılacaklar planlansın.
-          Foruma gelirken yiyecek ve içecek getirelim ve paylaşalım
-          Yürüyüşlere devam etmeliyiz. Forumun bazı günlerini yürüyüşe ayıralım.
o   Bazı siyasi partiler isim vermeden kendi düzenledikleri yürüyüş vb. Etkinlikleri foruma önermesinler, dendi.
o   Eylem olmazsa forum sönümlenir, dendi.
o   Yapılan yürüyüşler TGB yürüyüşü değildir, halk yürüyüşüdür. TGB bilgilendirme ve yaygınlaştırma için çaba göstermektedir.
o   Yürüyüşe çağıran kim olursa bu geçerli bir çağrıdır.
o   Sokak boş kaldı haydi yürüyüşe deyip forumları boş bırakmamalıyız. Yürüyüşler yeterli değil tek başına, başka eylemler yapmalıyız. Sokağa çıkacaksak bir amacı olmalı, mesela Tunalı Hilmi’nin haftanın belirli günleri yaya yoluna dönüştürülmesini talep etmek için.
-          Diğer forumlarla birleşerek organizasyonlar yapalım.
-          Forumda bir kağıt dolaştıralım ve direniş tutuklularına herkes birkaç cümle mesaj yazsın ve bu mektubu onlara ulaştıralım.
-          Forumda dile getirilen özlü sözler/cümleler derlensin ve yayılsın (sosyal medyada vb.): Örneğin Tanju beyin sözü, öldürülebilir ötekiler olmasın ... sözü gibi.
-          Foruma siyasetçileri çağıralım ve bizleri dinlesinler.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
29 Haziran 2013 Anıt Park Forum Notları
Genel
Ağaç eylemi belirtildi
AOÇ’ye katılanlar bilgi paylaşımında bulundu
Facebook vs. yazılanların hepsinin kaydı var, silseniz de durur bu kayıtlar ve devlet isterse verebilir.
Polise verilmiş bir emir kanundışı ise polis ne yapmalıdır? Bu emir uygulanırsa hm emri veren hem de uygulayan kanunlar karşı sorumludur. Polis memuru müdahalede bulunabilmesi için bir direnişle karşılaşmış olmak zorundadır.
Forumlara katılmak bir kaynak harcanması da demek (zaman, para). Sendika vb. Örgütlerin tepkilerini koymaları için uğraşmalıyız. Forumdaki enerji somut işlere dönüştürülebilmeli.
Öneriler
2 Temmuzdaki forumumuz 21:00’de yapılsın, Koleje yapılacak katılımdan dolayı.
"Gelişmiş ülke yoksulların bile arabaya bindiği değil, zenginlerin bile otobüse bindiği ülkedir" bunu sticker, rozet haline getirelim.
Forum olarak direnişe nasıl yön verebiliriz, iktidara gelmemizin yolları nelerdir bunları tartışmamız lazım.
Çaldıran forumunu burada ağırlayalım, bunun için bir güne karar verelim.
Mısırdan gelen bir arkadaş Foruma katılıp tecrübelerini aktarmak istiyor. Yarın gelecek.
Gezi olaylarında kırsal halk ile şehirli halk arasındaki farklar çok net görüldü – tepkisel farklılıklar. AVM’ye birkaç ay gitmeyelim, araba yenileme gibi harcamalarımızı erteleyelim. Sistemin muhafazakar ılımlı İslamla olan ilişkilerini zedeleyelim.
2 Temmuza giderken Anıtpark forum pankartını hazırlayıp bunun arkasında katılalım.
AOÇ de halk ne istiyor bunu somutlaştırıp projeye dönüştürelim bu işi kovalayalım.
Kerem Altıparmak – Sosyal Medya, İfade Özgürlüğü ve İnsan Hakları
Türkiyedeki ifade özgürlüğü ve bunun korunması üzerine çalışmalar yapıyorlar. Demokratikleşme konusunda iktidar önemli adımlar attı deniyor ama kolluk mevzuatı konusunda bir şey yapılmadı, terörle mücadele yasası, polis.. selayet kanunu, toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası. Kolluk mevzuatı ile ilgili olarak: İlk günden itibaren gaz kullanıldı, ama kolluk gaz kullanamaz, tek yasal dayanağı selayet kanunu ama Ali Güneş davasında gözaltına alındıktan sonra yüzüne gaz sıkılan bir kişinin davasını inceliyor AİHM, ve gaz kullanımının ne zaman kullanabileceğinin etaylı bir şekilde belirlenmesini istiyor, şekil, miktar ile ilgili, ne zaman sıkılacağpına kim karar veriyor, gaz sıkacak kişi hangi eğitimlerden geçirilmeli vs. Olaylar bitti ve 130000 gaz bombası atıldı ancak bunun ardından içişleri bakanlığı genelge ile bunu düzenlediğini söyledi ama genelge bunun için yeterli değildir. Ve bu metin hala gerekli detayları içermiyor. Bu kadar kötüye kullanma varken hala düzenlenmiyor.. Tükiye’de 100000leri bulan mobese kameraları var ama bu kameraların kullanımına dair bir mevzuat yok, ne kadar saklanacak, kim kullanabilir vs. belli değil. Reyhanlı’da kameralar kapalıydı mesela ama kimi sorumlu tutacağız belli değil bu mevzuat yokluğundan. Sosyal medyada da bir düzenleme yok. Ama bütün bu mevzuat eksikliklerinde önceliği sosyal medya neden veriyorlar ki?
2008, 1 Mayısında korkunç bir gaz kullanımı oldu ve konu AİHM’ye götürüldü, Diyarbakır valisi yine Vali Mutlu idi. AİHM de gaz kullanımının sözleşmeyi ihlal ettiği kararı çıktı. Ama bu 2008 olayına dair bir soruşturma henüz açılmış değil.
2000 Hayata dönüş operasyonunda 30 kişi öldü. Kimyasalların kullanıldığı ve vahşi yöntemlerin kullanıldığı ortaya çıktı. 2010 yılında AİHM soruşturmaların yeterli olmadığına karar verilince soruşturmaya başlandı, ama kimi soruşturdular 39 eri.
2006 Mart ayında da bir kalkışma oldu 14 kişi öldü bir kısmı kafasına gelen gaz fişeği ile öldü ve bunlar raporlandı, ve bir dava var sadece belirsiz durumda. Ama gösteriye katılanlara karşı dava açıldı ve mahkumiyetler verildi.
Toplumsal olaylarda görevi kötüye kullanan memur için soruşturma iznini Validen vsç alması gerekiyor savcının oysa insan hakları ihlalinde bu izne gerek yok; yalnız toplumsal olaylar bunun dışında bırakılıyor. Müdahale iznini veren Vali, soruşturma iznini verecek olan da Vali ve bu bir çelişki.
Yaşam hakkı ve işkence yasağı konularında etkili soruşturma kullanılmalı: şeffaf, kamunun açıkça takip edebildiği, ailelerin soruşturmaya katılma hakkı olduğu soruşturmalardır. Ama askeri soruşturmalar böyle yapılmadı.
Hukuk için internet çok yeni bir mecra. İnternet sitelerinde yapılan hakaretlere karşı erişimi engelleme yoluna gitti mahkemeler, medeni hukuka dayanarak, ama bu da kötüye kullanıldı, örneğin Adnan Oktar Richard Dawkins’in sitesini kapattırdı, orada bir yorumda kendine bir hakaret var diye. 300 e yakın siyasi nedenle engellenen site var. Bunların istatistiği yayınlanıyordu ama durdurdular. Engelliweb diye bir site de bu bilgiler oldukça doğru verilmeye çalışıyor. 30000’e yakın engellenen site var.
Filtreli internet uygulaması var. 4 çeşit filtre önerdi BTK, çocuk, aile, yurtiçi, standart. Şu andaki filtre yönetmeliği aile ve çocuk şeklinde. 2011 sonrasında da sıklıkla bir filtre kullanılmaya başlandı. Bir kamu görevlisi Başbakanla ilgili video paylaşımında bulunduğu için işten çıkarıldı ama disiplin hukukunda bu yok. Fazıl Say ve Sevan Nişanyan başbakana hakaret ettiği için ceza aldı.. ve bunlar jet hızıyla yapıldı, Türkiye hukukunda görülmeyen bir şekilde.
Sosyal medyaya yönelik olarak . İfade özgürlüğü bir bütündür. 216 ve 217. Türk ceza kanunu maddelerinden twittera yönelik gözaltılar yapıldı. Bu mesajlar ambulansları yönlendirme, şurada toplanalım gibi mesajlardı. Orada 32 kişi gözaltına alınınca herkes tedirgin olmaya başladı – chilling effect. Türk ceza kanunun 115. Maddesi tehdit ve cebirle başkalarının ifade özgürlüğünü kullanmaya engel olmayı suç olarak tanımlıyor ve devletin yaptığı suç bu bağlamda.. Kanunlardaki hükümler AİHM insan hakları kanununa aykırı olamaz.
Başkalarının hak ve özgürlüklerini sınırlayan , nefret söylemi içeren, doğrudan şiddet ve illiyet taşıyan mesajlar suçtur sadece.
İfadeler de görüşler de mallar gibi pazarda satılır, eninde sonunda doğru olanı belli olacak ve çekilecektir. Hakikatı ortaya çıkarma yönündeki etkinliğine bakıldığında belirli görüntüleri paylaşmak nefret söylemi içeren bir mesaj olmaz (Ethemin öldürülmesinin görüntülerini paylaşmak mesela).
Çok az takipçisi olan bir kişinin ifadesi ile binlerce dinleyeni takipçisi olan bir kişinin söyledikleri aynı güçte değildir.
Bir kişiyi tehdit eden mesajlar twitterda da olsa bu kişiler insan hakları bağlamında cezalandırılmalıdır.
Başbakan da eleştiri yapabilir ama ne zamanki bu bir nefret söylemi haline geliyorsa ya da başkalarının haklarına ya da ifade özgürlüklerini kısıtlama etkisi yapabilecek ifadeler suç teşkil edebilir.
Sosyal medyayı yasa ile düzenlemek. Ölüm cezası, kürtaj, içki yasağı vb. Konulardaki düzenlemelerine başka ülkelerdeki )Brezilya, İsiçre, İrlanda gibi) düzenlemeleri örnek göstererek meşru göstermeye çalıştılar. Ama ölçüt uluslararası insan hakları olmalı. Başka ülkedekiler buna karşı ise onlar da hata yapıyorlar demektir. Anonimlik bir haktır ve getirmeye çalıştıkları yasa buna aykırı: kişilerin kendine ait olmayan hesapların kapatılması gibi. Fake hesap yapmanın ceza konusu olmasına çalışıyorlar.
Ne zamanki barışçıl bir eylem kullanma hakkı kullanılamaz hale gelirse o zaman barışçıl eyleme müdahale edilebilir, mesela bir ambulansa geçecekse açabilir orayı. Parkta oturmak hangi başka kişinin hakkına engel oluyor onu göstermek gerekli. 12 Eylül yasasında insan hakları ile çelişkili ifadeler var. Müdahale de orantılı olmak lazım. İllegal örgüt varsa yürüyüşte, yapılması gereken tüm grubu dağıtmak değil illegal olanları ayırıp geri kalanına izin vermek şeklinde olmalıdır.
İfadenin kendisi kadar şekli de insan hakları dahilinde korunur. Bir mesajın en güçlü verileceği yer neresiyse orada verilebilir o mesaj. 1 Mayıs eyleminin Taksimde kullanılması anlamlıdır, başka biryerin kullanılmasında diretemez iktidar. Polisin Kennedyde trafiği kapatırsanız müdahale ederiz söyleminin doğru olmadığına dair..
Kamu görevlisi tarafsız ve bağımsız olmalı ve işvereni olan devlete sadık olmalı. Kamu gücünü kullanabilecek kamu görevliler (mesela Vali) gösteri yürüyüşüne katılamaz. Hakim, subay, kolluk gidemez.
Tıp etiği kuralları insan haklarının gereğidir. Anayasanın 90. Maddesi çözüyor bunu dolayısıyla tıp etiği her şeyden öncedir.
Ulaşım hakkı engellendiğinde görevde ihmal var cezai işlem yaptırmaya çalışacaksınız. Cevap vermeleri gerekecek, vermezlerse de idari yargıda vb. Dava açılabilir.
Meşru müdafaa: hala saldırı altındaysanız olur. Barikatlar meşru müdafaaya girmeyebilir.
Dikmende yapılan müdahale orada yaşayanların gaza ve tazyikli suya maruz kalmasına, pencere açılamamasına neden oluyor. Vatandaş buna karşı ne yapabilir. Bir gün öncesinden Anayasa Mahkemesine gaz kullanımına karşı tedbir kararı alması istenebilir. Mahkeme bunu 4 kere vermez reddederse AİHM’ye gidilebilir tedbir kararı için.
İ Melih 1300 dava açıyor adedi minimum 2000 TL olsa 2600000 TL eder, Belediye başkanının bu kadar parası nereden geliyor?
Foruma katılmak devlet memurları açısından sorun yaratmaz. Tarafınızı belirten bir olaya katılmak sorun yaratabilir.
Duyurular
Stand açılamadı bugün. Pazar günü 15:00’te açılacak stand. Standa gelmek isteyenler numaralarını paylaşsın bir nöbetçi çizelgesi oluşturmak istiyoruz.
30 Haziranda 17:00 de Seğmenler forumda toplanılıyor genel olarak. Buna katılabiliriz.
30 Haziranda Mısırlı birisi gelerek orada yaşananları anlatacak. Forum bunu
2 Temmuzda Sıhheye’deki Toros sokakata 17:00’de toplanılarak Koleje yürünecek.
Ethemin vurulduğu yerde nöbet tutan arkadaşlara destek olamk için forum çıkışında isteyenler destek vermeye gidebilir.
Kararlar
2 Temmuz’da Anıtpark Forum olarak Kolejdeki toplantıda pankart açacağız. Pankartta yazılacak yazı belirlenecek . Çalışkanlar organize edecek pankart yapımını.
Ağaç insan eylemini sürekli kılacağız. Haftada bir gün, haftaiçi 19:30 gibi tekrarlanacak duruş.
101 direniş şarkısı önümüzdeki hafta bir gün forum sırasında banttan çalınacak.
80 dakikaklık bir direniş filminin gösterimi de perdeye yansıtılarak yapılacak.
Anıtpark forum sticker ve rozetleri hazırlanacak.
Sağlık politikaları ile ilgili bilgi vermek için bir arkadaş önümüzdeki hafta bir konuşma yapacak
Mısırlı bir arkadaş Arap baharı ve Tahrir meydanı olayları ile ilgili olarak bilgi vermek için bir konuşma yapacak.
1 note · View note
anitparkforum-blog · 11 years
Text
Anıt Park Forum Notları 28.6.2013
Duyurular
  -          7 caddedeki stand kuruldu ve çalışmaya başladı. Standa destek vermek gerekiyor. Standa herhangi bir müdahale olmadı. Afişler kullanıldı ve masada Anıtpark Forum yazısı konuldu ve forumun duyurusu yapıldı. Ethemin davasına müdahil ol dilekçelerine 200’e yakın imza toplandı. Yol kapatılmadı, güvenlik görevlileri bile imza attılar.
-          Apartman çalışmalarına başlanması lazım. Buna yönelik olarak 2-3 cümlelik bir bildiri hazırlanıyor. Anıtpark foruma katılımı artırmak için bir davet bildirisi.
-          Standda kullanılmak üzere bir bildiri hazırlandı bunu geliştirelim. Bu bildirinin bir cümlesinin sert olduğunu düşünenler oldu ve değiştirilmesine yönelik bir tartışma yapıldı.
-          Yarın AOÇ’de 17:00’de forum olacak.
-          Lice karakoluna zamanında bir havan topu atılmıştı ve o sırada oranın valisi Vali Mutlu imiş.
-          Cumhuriyet Ankara ekinde Anıtpark forumun haberi yapılmış.
-          Ankara halk dayanışmasının Pazar günü 16:00’da bir konseri var, Sabahat Akkiraz mesela katılıyor.
  Kararlar
  -          Bildiri metninin son haline getirilmesi için forumdan sonra grup toplantısı yapılacak.
  Genel
  -          Ulusal kanal çekimde.
-          Lice olayları ve gezi olayları ile ilgili Yurt gazetesi yazarı Fatih Yaşlı görüşlerini sundu.
o   Lice’de karakol yapımına karşı bir grup insan ellerinde Savaşa hayır Barış istiyoruz pankartlarıyla yürüyüş yapılırken üzerlerine ateş açıldı ve bir genç öldü. 
o   BDP kendi içinde Gezi sürecinde bir bölünmüşlük yaşadı. İktidar şu şekilde bir plan izliyor mesela "Sabiha Gökçen havaalanının adı değişebilir" böylece bunu destekleyebilecek Alevilerle CHP arasında bir çekişme yaratabiliriz diye düşünüyorlar, ortaklık zeminlerini yok edilmeye çalışılıyor. Yeni bir milliyetçi cephe yaratmaya çalışıyor AKP, barış sürecini sabote etmeye çalışıyor. Bugünden itibaren Türkiye’nin doğusunda yeni eylemler çıkabilir. Bugün Lice’de işlenen cinayet de Ethem’inki ile aynıdır.
o   #direnlice diyerek Anıtpark forum destek veriyor.
-          Ergenekon bağlamında: yeni görevler, yetkiler verilmiş kurumlar yaratılıyor ve bunlar bazı işler yapıyor. Güç sorumluluk getirir, dolayısıyla emir verildi ben yaparım demeden bunu düşünmek ve ona göre davranmak gerekir. Bu ülkede haksızlıklar yapılıyor, evrensel adalete karşı yapılıyor, bunun karşısında olmalıyız, yargı sürecinde bile olsa.
-          Forumdan birçok şey öğreniliyor. 90 kuşağı gençler daha önce haberdar olmadıkları konularla ilgili bu forumdan bilgi edinip, farkındalıklarını artırıyorlar.
-          Gaza karşı bir dükkandan ekipman alırken dükkandakiler bu kişiyi terörist ilan etmiş ve dükkandan (Güngörler) çıkarmışlar. Bunlara karşı nasıl davranmalıyız.
-          Bu ülkede her kesim acı çekti ve zulüm gördü. İktidar olanlar artık bu yaklaşıma son vermeli. Bundan kurtulduğumuz kadar yaşanabilir bir hayata doğru geçeriz. Herkesin bunu sürekli düşünmesi lazım. Bu iktidar pratikleri ve ağızları sürekli yeniden üretiliyor, bunun karşısında olmalıyız. BU zihniyete karşı olmalıyız. Bunun gerçekleşmesi için birbirimizi dinlemeli ve empati kurabilmeliyiz/gönül gözüyle bakıp görebilmeliyiz. 90 kuşağı bu konuda bize önderlik ediyor. Bunu kendimizde aramalıyız ve ortaya çıkartıp kavrayışımızı geliştirmeliyiz.
  Öneriler
  -          AKP’nin yönetiminin sağladığı ekonomik faydalardan dolayı bazı insanlar Gezi eylemeleri kapsamında yaşananları "hoş görme" eğiliminde olabiliyorlar, bu insanları foruma gelmesini sağlayıp onlara konuyu anlatmaya gayret etmemiz lazım. Bunun için birşeyler düşünmeliyiz.
-          Olaylar başladığından beridir iktidar polisi savunuyor ve ödüllendiriyor, karşı taraftan ise sürekli birileri cezalandırılıyor, tutuklanıyor. Bu 13 arkadaş için bir bağış kutusu açalım, şehir dışından gelen ailelerin ihtiyaçları için. Kabul edildi, Çalışkanlar yapacak.
-          Tutuklanan arkadaşlara mektup da yazalım ve posta ücretine ayıralım bağışların bir kısmını.
-          Yasal sol örgütleri illegal gösteriyorlar. Çevrecileri de aşağılayarak bunların maşası olarak lanse ediyorlar. Gözaltına alınanları ve alınabilecekleri desteklemeliyiz ve arkalarında olduğunu gösterecek bir dayanışma kurmalıyız. Bir dayanışma fonu kuralım. Ancak yardım toplamanın yasal bir altlığı olmalı ve bu altlığa göre bu yardımlar toplanabilir. Bunun yasal bir doğru çözümü bulunmalı. Çalışkanlar bunu çözecek.
-          2 Temmuzda Forum olarak koleje gidilme konusu tartışıldı, öneriler geldi:
o   Alevi hareketi gezi direnişine açık bir şekilde destek vermedi. Bu konu tartışılmadı bile, başka bir siyaset yürüyor burada belki de. Özellikle yöneticiler bunu istemedi. 2 Temmuzda Sivas’a gidelim.
o   2 Temmuzda kolejde miting düzenlenecek Madımak katliamı ile ilgili. O gün aynı zamanda Güvenpark’ta Ethem’in ailesi de toplanmak istiyor. Kolejden Güvenpark’a yürünecek ama durdurulma ihtimalinden dolayı toplu değil tek tek yürünebilir.
o   Çaldıran parkındaki foruma katılınmış. Haftada bir gün toplanıyorlar. Kuğulu park, Eryaman, Yüzüncüyıl, Elvankent forumlarından kişiler vardı. Çaldıran siyasi partiler de var. Forumları birleştirici bir koordinasyon gurubu ve platform kurulması öneriliyormuş burada. Bu konuyu her forum kendi içinde tartışmalı ve karar vermeli. İzmir, Eskişehir gibi şehirlerde de şehir platformları kurulacakmış. Ankara Direniş ve Dayanışma Komitesi olabilir adı.
o   Forum olarak gidilip gidilmemesi konusu oylanmalı mı oylanmamalı mı? Herkes kendi iradesi ile karar vermeli. Ancak ozaman orada bir Anıtpark forumu pankartı açılacak mı? Gidecek insanlar foruma katılamayacaklarsa gitmeyenler onlarsız mı foruma devam edecek? Forum tatil edilsin mi? Forumun saati mi ertelensin?
o   Bu konuyu düşünelim ve yarın gündeme alıp karar verelim dendi
-          Kent muhalefeti konuşmalıyız. Örneğin 23:00’den sonra otobüs olmalı ve bunun için imza kampanyası vb. girişimlerde bulunmalıyız.
    Çalışma Grupları
  Çalışkanlar: Bizi sokaklarda tutan eylemlere yönelik fikir ve eylemler geliştirmeyi istiyoruz.
-          Öneri 1: Sosyal medya, ifade özgürlüğü ve hukuk üzerine bir tartışma yapalım. Haklarımızı ve yasal durumu bize anlatacak bir uzman gelecek. Bu öneri kabul edildi
-          Öneri 2: Anıtparktan geçen insanlara yönelik bir yönlendirme işareti konulacak
-          Öneri 3: Ankara barosundan güncel hukuksal raporlar alınıp sunulacak: Gözaltılar, eylemlerde yaşanan durumlarla ilgili bilgiler raporlanacak ve sunulacak
-          Öneri 4: Çapul konseri yapılacak Anıtpark’ta. Geceler ve sokaklar bizim, kentin bizim olduğunu yaşamak için yapılacak. Bir ön çalışma yapılacak ve sonrasında tarih kararlaştırılacak.
-          Öneri 5: Yolumuzun Kızılay’a düşmesi için barışçıl, güzel mesajlı ve flashmob şeklinde bir gösteri yapılacak. İnsan ağacı yapılacak: direnağaç. 80-90 kişilik bir ekip önceden belirlenen bir zamanda bu eylemi yapıyor, bunlar kayda alınıyor (foto, video). Güvenpark’ta ağaç insan olarak durulacak. Cumartesi 16:00 gibi düşünüyoruz.
  Fevzi Özlüer’in (Avukat)konuşması AOÇ
  Bilgi: AOÇ’nin Ankaralıların gündemine yeniden girmesi 2006 yılındaki bir kanun değişikliği ile oldu. AOÇ’nin alanından geçirilmesi planlanan yol bir tanesiydi. İkincisi AOÇ içinde bulunan iki adada mülk sahiplerinin yaşadığı mülkiyet sorunlarının çözülmesi. Üçüncüsü ise AOÇ’nin güncel ihtiyaçları karşılayacak şekilde düzenlenmesi  gerekçesiydi.
  2006’ya kadar AOÇ zaten 1/3 alanını yitirmişti. Alan parçalandı, orijinal kullanım şeklini amacını yok edecek şekilde. Kuruluşu aslında 1930lu yıllarda kentin kırsal ihtiyaçlarını karşılamak (gıda) için kuruldu. Şehrin büyümesine paralel olarak rekreasyon ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyordu. 2006-2012 arasında ise aynı şekilde parçalanma ve alanda azalma deva etti. Bu süreçte tarımsal vasfı korunamadı alanın. AOÇ yıllardır amacı dışında kullanılıyor zaten (MKE depoları, 7 fabrika vb.). Korum amaçlı imar planı şu anda yapılmış ve Ankara Büyükşehir Belediyesine (BBB) verilmiş. Çeşitli sivil toplum örgütleri de davalarını açtılar.
  AOÇ’de bahsedilen yollar yapıldı, mülk sahiplerinin sorunları çözüldü.
  2009’da planlar yenilendi ama tekrar dava açıldı.2012 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile tüm AOÇ alanı kentsel yenileme alanı olarak ilan edildi ve kullanma ve yararlanma hakkı BBB’ye verildi, koruma amaçlı imar planı doğrultusunda.
AOÇ’nin büyük bir hayvanat bahçesi olarak tasarlanması düşünülüyor. BBB bir proje hazırlattı: safari park alanı olan, hayvanat bahçesi 10 katına çıkarılan, tarımsal alanlarının büyük kısmı rekreasyon alanı olarak dönüştürülecek bir plan. Bu planın uygulaması parça parça yapılacak. İlk başta hayvanat bahçesi kısmı Disneyland-vari bir şekle dönüştürülmeye çalışılıyor. Bunun neticesinde yoğun bir ticari yapılaşma söz konusu olacak (büfeler, lokantalar vb. içeren açık bir AVM gibi).
Hukuki meslek örgütleri ve STK’lar hukuki mücadeleyi hep sürdürmüşler. Ancak Gezi eyleminde olduğu gibi bu davayı halka yaymakta ve desteğini almakta pek başarılı olamamışlar. AOÇ’de ne yapılmaması üzerine konuşulup enerji harcanmış hep ama artık ne yapılabileceği üzerinde çalışıp alternatif üretmek önemli.. AOÇ’de bir proje uygulanacak ama şu anda çok da net değil. Ankara halkı kendi projesini ortaya koyabilir. Mahalle toplantılarında geliştirilip, değerlendirilebilir ve böyle bir katılımcı süreç işletilerek yeni bir alternatif hayata geçirilebilir. Forumlarda yapılacak anketlerle nasıl bir alternatif geliştirilebileceği belirlenebilir. Hukuki olanakları var şu anda bunun.
  Kentsel tasarım projesinin kabul edilmesine daha var, ve bizim önerimiz belediye meclisine sunulabilir. Bunun için bu öneri için çalışabiliriz. Yerel yönetim mekanizmalarını hayata geçirerek bu işe soyunalım. Sonunda kabul edilmese bile biz bu mekanizmaları hayata geçirmiş ve yaşatmış olacağız.
  Öneri: Hukuki davaların topluma yayılmasını sağlamaya çalışmak bunu talep etmek de hukuki süreci destekler.
  Öneri: BBB elinde bir kentsel tasarım projesi halihazırda var. Buna alternatif geliştirmek için hızlıca davranmak lazım.
  Öneri: Permakültür, kent tarımı vb. Şeklinde alanlar inşa edilebilir. Bu tarım alanları da zaten atıl durumda. Mevcut durum içinde neyi nasıl korumalıyız bunu düşünmeliyiz. Burada neler var onları tanımalıyız. AOÇ bir park olacaksa ne bekliyoruz buradan. Bunu da anketlerle yapabiliriz.
  Öneri: Ağaç insan eyleminden sonra AOÇ forumuna katılalım.
  -- AOÇ, tepkimizi değil hayallerimizi ortaya koyacağımız bir alan olabilir.
  Soru/Cevap/Yorum
-          Disneyland Eskişehir yolu üzerinde aslında ve etrafı astılmış durumda büyük şirketlere. AOÇ doğal halinde kalmalı.
-          Hukuki süreç halka ulaştırılamadığı ve desteği alınamadığı için hukuka aykırı olarak yol inşaatı yapıldı.
-          Başbakanlık konutu 1. Derecede doğal ve tarihi SİT alanının 3. Dereceye indirilmesiyle yapıldı.
    Kararlar
  -          2 Temmuzda Forum olarak TED’e gidilmesi üzerine yarın konuşulup karar verilecek.
-          Gözaltındakilere destek olmak amacıyla bağış toplanacak ve ulaştırılacak Çalışkanlar bunu organize edecekler.
-          29 Haziranda Saat 15:00’de Anıtpark’ta buluşulup Güvenpark’a gidilecek ve burada ağaç insan eylemi yapılacak. Ardından 17:00’deki AOÇ toplantısına katılınacak.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
Anıt Park Forum Notları 27.6.2013
Gözaltılar
-          19 kişi bugün mahkemeye sevk edildi, adliye önünde toplananlar var destek için. Bu konuyla ilgilenmemiz gerekiyor.
  Duyurular:
-          Psikiyatrik yardım isteyenler için hizmet verebilecek kişiler var.
-          Kuğulu inisiyatifinden gelen bir çağrı her forumdan bir sözcü istiyorlar. Sözcüler grubu oluşturup Kemal Kılıçdaroğlu ile toplanılacak 28 Haziran’da, muhalefetin bizi doğrudan dinlemesi için. Bir kişinin sözcü olarak belirlenmesi önerildi, bu kişi ilgili forumda olanları aktarmakla görevli olacak.
o   Muhalefetle görüşmeye tepkisi olanlar var.
o   Forumların amacı eylemi fikre dönüştürmekti, ama bu olgunluğa henüz ulaşılmadı, bunu netleştirmek gerekli önce. Böyle birşeyin başlatılması çok anlamlı değil ama birini de gönderebiliriz bir görmek için nelere olacak diye.
o   Meclisten birilerini bizi dinlemesi önemli, bunu bir diyalog yolu olarak görmek de lazım. Bizi dinlemediklerini düşündüğümüz insanlara kendimizi anlatma fırsatı iyi aslında.
o   Orada neler konuşulduğunu buraya aktarabilir giden kişi, bu iyi olabilir. Net bir mesaj vermeyebilir ama dinler en azından.
o   Taksim platformunu temsil ettiği söylenen kişilerce görüşmeler oldu vs. Temsilciler olabilir her forumdan her forumda ve bu kişiler iletişimi sağlayabilir. Konusuz bir toplantı başarılı olmayabilir. Bu tip teklifler çoğalacak gibi görünüyor. Bir telefonla Kuğulunun böyle bir şeyi basitçe kotarmaya çalışması hoş değil.
o   Bize uzatılmış bir eli havada bırakmayalım. Bir kişi seçilsin buradan, metinleri çıktı olarak alsın ve götürsün ilgili platforma ve oradaki kişiye versin ama orada konuşmasın. Bir kararımız olmadığı da onlar tarafından anlaşılsın. Kemal Kılıçdaroğlu bu foruma davet edilsin.
o   Bu tür diyalogların örgütlenmemize ve gelecekteki çalışmalarımıza ışık tutacağı ve yararlı olacağına inananlar var. Mecliste burada konuşulanlar dile getirilebilir. Eğer CHP vs.’ye karşıysak o zaman buraya ait milletvekillerini de aramıza almayalım mı? Diyaloglar yapılmalı ve geliştirilmeli.
o   Kemal Kılıçdaroğlu buraya gelsin.
o   Eğer gitmede veya birini göndermede rahatsızlık hissediyorsak gidilmesin, bunun haberi gönderilsin.
o   Forumları amacı daha çok insanın bir araya gelmesi ve sesini duyurması. Temsilcilerin Kemal beyle görüşmesi basında yer bulacaktır ve sesimizi de duyurmada yardımcı olacaktır.
o   Doğrudan demokrasi istiyoruz çünkü mevcut siyasal partiler bizi temsil etmiyor, duymuyor vs. %10 barajın düşürülmesini istiyoruz mesela, o zaman yarın Kemal beye gidip bunu söylemeliyiz. Belediye başkanlarını yerelde halk meclisi seçsin, basın özgürlüğü, tutuklu öğrenciler, YÖK garabeti vs. Bunları söyleyelim tüm liderlere. Bu liderlerin karşısına çıkmaktan korkmayalım. Hiçbir şey söylemeden durmayalım.  Buraya da davet edelim herkesi, basını...
o   Siyasilerle biraraya gelindiğinde net şeyler söylenmeli. Bu söylenecek ortak aklı netleştirmemiz gerekli ve orada iletilecekleri yalın bir hale getirmeliyiz. Bir gündemle gitmeliyiz, doğrudan demokrasi istiyoruz örneğin. Ayrıca orta vadeli hedefimiz olan yerel seçimlerle ilgili olarak da bunu yapmalıyız. CHP ne zaman önseçim yaparsa halkı temsil eden birileri çıkıyor. Dolayısıyla yerel seçimler politikasını oluşturan kimse onu da davet edelim konuşmak ve doğrudan demokrasiyi destekleyici adım atmak için.
o   Kuğuluda kendi başına hareket eden bir grup var olduğu söyleniyor, bu davet belki de Kuğulu inisiyatifinin ortak bir kararı olmayabilir.... Hayır bu Kuğulu inisiyatifinin kararı gerçekten bilgisi veren oldu.
o   Bir siyasinin yağına gidip görüşmeye karşı olanlar var, halkını dinlemeyen kendi ayağına çağıran kişilerin ayağına gitmek istemiyorlar. Onun ayağına gitmek saçma bir şey.... Kılıçdaroğlu ayağına çağırmıyor onlarla diyalog kurmak için girişimlerde bulunuyorlar bilgisi verildi.
o   Doğrudan demokrasi diyorsak Kemal bey buraya gelmeli. Ayrıca sözümüz net olmalı ki bir sözcümüz olsun ve bizi temsilen toplantıya katıldı.
o   Kuğulu platformunun tam ne dediğini bilmeden tartışıyoruz bir saattir ve bu anlamsız. Gerçekten böyle bir şey varsa bunu bir gün önceden söylememeliler, çok aceleci bir tavır, biraz daha zaman gerekli.
o   Gezi parkı birliğinde siyasi parti damgası yoktu herkes bir aradaydı ve böyle güçlüyüz. Kılıçdaroğlu buraya gelsin dememiz bu ruha uymaz, bizden birisi gidebilir, bu kişiye güvenelim ve iletişimi sağlayalım, liderler de isterlerse gelirler buraya ve bizi dinlerler.
o   Amacımız sesimizi duyurmak mı yoksa doğrudan demokrasiyi hayata geçirmek mi? Doğrudan demokrasi ise amacımız, toplantıya katılmak buna hizmet etmez.
o   Buraya gelip dinlemesi ile bizden birinin gidip anlatmasını kıyaslarsak, liderin buraya gelmesi doğrudan demokrasiye daha uygun olacaktır. Biz gitmeyelim.
o   Gerçekten önemli olan bizim gitmemiz mi yoksa onların gelmesi mi? Eğer diyalog da bir amaç ise bunun yollarını kullanmalıyız.
o   Bir aydır bu direniş ile ilgili bir şey yapmamış herhangi birisi Kemal Bey de dahil, önce buraya gelip dinlemeli. Diyalog olmalı ama bunun yolu önce onların dinlemesi, forumları iki günde gezebilirler. Bu işin rengi değişti artık dolayısıyla yöntem de buna uygun değişmeli. Burada yapılan mücadele sıradan bir mücadele değildir bunu anlamak isteyen kişiler buraya gelip dinlemelidir her şeyden önce.
o   Sesimizi duyurmak istiyorsak bunu partilere vs. Bel bağlamadan yapmalıyız ve yapıyoruz zaten. Burada bir kalabalık olduğunda zaten basın vs. gelip bizi duyuyor. Kendi eylemlerimizle sesimizi duyurmalıyız önce ve buna devam etmeliyiz. Bugüne kadar bizim esimizi duyuramamış milletvekilleri bundan sonra da duyuramazlar.
o   Bu kadar itirazı olan insan var ise bunu oylamak anlamsız olacak. Konuyu değiştirelim dendi.
o   Bu çağrı üzerinden CHP vs. liderle görüşmeye karar vermek vermemek doğru değil.
  -          Platformların iletişim sorunu var, Çaldıran parktakiler Ethem Sarısülük inisiyatifi adını vermişler. Bütün mahalle forumlarını 28 Haziranda bir toplantıya davet ediyorlar. Ama mesela Kuğulunun da aynı şekilde bir girişimi var. Dolayısıyla iletişimi kurup sürdürecek birilerini hem Kuğuluya hem Çaldırana göndermeliyiz.
-          2 Temmuzda mahalle forumları örgütlenip hep birlikte yürüsün.
-          Adliyedeki davaya destek olmak için forumdan sonra gitmek isteyenler olabilir.
  Öneriler
-          Güvenpark forumda bu insanlar neden geliyoruzu anlamak için yaşının kaç olduğunu ve neden platforma katıldığını, ne istediğini anlatan bir cümle yazılıyor.
-          Takas pazarı kurulmuş Güvenpark’ta, biz de kurabiliriz
-          Gözaltındaki arkadaşlara mektup yazmak için kağıt kalem bulunduruluyor, ve mektuplar toplanıp gönderiliyor.
-          Bozuk para da toplanabilir ihtiyaçlar için.
-          Tüm yorumlarda hassasiyetler var ve haklılar. Özellikle yerel seçim sürecinde muhalefet partilerinin Ankara’daki temsilcilerinin milletvekili vs. Bunların gelip dinleyici olarak katılacakları ve tüm forumlardan gelen insanların konuşacakları bir forum düzenleyelim mesela 2 hafta sonra.  Bu talebi de Kuğulunun çağrısındaki toplantıda dile getirebiliriz.
-          Seçimler için adınızı aratın Yüksek Seçim Kurulunun sitesine girin ve kontrol edin.
-          SolFaSol’e abone olunması için bir duyuru yapıldı.
-          İnsanların birbirini anlamaları için birbirlerine yardım etmeliler ve yardım almalılar denildi orada.  Kafelerde, bakkallarda Şimdi Ne Yapmalıyız gibi sorulara cevap bulmak için ayrılan defterlere yazılar yazılabilir.
-          Kapitalizmin yerleri olan büyük zincirlerden AVMlerden alışveriş yapmayalım. Küçük bir dükkandan birlikte alışveriş yapalım
-          Onarılacak eşyalarını getirsin insanlar ve emek paylaşımını yapsınlar.
-          Ramazanda iftar çadırı kuralım, makarna keselim turşu kuralım tarhana yapalım öncesinde. Böylece bu çadırda başka insanlarla bir araya gelebiliriz.
-          Boya badana, çatı aktarma gibi imece işlere birlikte yardımlaşarak yapabiliriz özellikle bu işe ayıracak parası olmayanlara yardım etmek için.
-          Bahçelide internet kullanmayan insanlar var, onlarla da bu girişimi paylaşmak istiyoruz. 7. Caddede ufak bir stand kuralım (başka bir yer de olabilir), burada ortak isteklerimizi (AOÇ inşaatı, seçim barajı, polis şiddeti gibi) bildiri haline getirip yaşadığımız apartmanlara bırakalım standda dağıtalım. Standı kaldırmamız gerekirse yürüyerek imza toplarız.
-          İstanbul barosunun çıkardığı dilekçeyle mahkemeye birebir müdahil olmak için bu dilekçeyi imzalayabiliriz. Bunu da standda kullanabiliriz. Standda çay-börek vs olsun.
-          90 kuşağı olanların nasıl bir dünya istediklerini söylemeleri için söz lamları istendi.
  Genel/Mesajlar
-   Güvenpark’ta bir eski polis gruptaki sivil polislere seslenmiş ve yapmayın bunu aklınızı başınıza alın diye seslenmiş.
-          Birkez olsun Silivri’ye gelmeyen bir başkan buraya hiç gelmez. Kendi milletvekilleri hapiste olan bir başkan bir kere gelmedi.
- Herkesle konuşuyoruz. CHP’yi sevmeyenler var gecekondu yaptırmıyorlar vs. diye... Birilerine bir şey anlatmaktan ziyade önce dinlemeliyiz. Küçük rollere razı olanlar iktidarla iyi geçiniyor.
-          Aradığımız birleştirici kelime adalet.
-    Böyle bir sahne 30 yıl önce olması mümkün değildi hayal bile edemezdik. Şu anda gelinen noktanın özgünlüğünü ve değerini bilelim. Bu kentli bir oluşum, kırsal değil. Çağdaş yaşamın değerini bilen insanlar tarafından başlatıldı. Adalet doğulu bir kavramdır, birisi gelsin bize dağıtsın bunu diye bekleyen doğulu bir tavırdır. Özgürlük ise batılı bir kavramdır ve özgür olmayan insan adaleti zaten bulamaz diye düşünür. Bu hareket özgürlüğü barındırıyor temelinde. Buradaki özgünlük 30 yıllık örgütlülükte yoktu ve dolayısıyla bu özgünlüğümüzü koruyalım, eski açmazlara düşmeyelim, bu yeni yolda ilerleyelim.
-          90 kuşağı bu kelimeyi zaten buldu ve sokaklardaydı zaten. Yıllardır bulunamayan şeyi 90 kuşağı buldu. Bir araya geldiğimizde hiçbir sorgulama içine girmedik. Sadece kol kola durduk ve haksızlığın önünde başkaldırdı. Burada yıllar öncesinde yaşananları tekrar tekrar açıp bu topluluğu bölmenin yararı yok. Kendi içimizde bir ayrılığa düşersek biz zaten başarısız oluruz. 90 kuşağının bulduğu isim direniştir, tekrar aramaya gerek yok.
-    Ergenekon, ODATV Balyoz, gibi davalarda haksızlıklar ve adaletsizlikler olduğu çok açık. Ama bu KCK’da da var. Bunların tartışmak yerine ortaklaşacağımız noktalar üzerinde yoğunlaşmalıyız.
-          Akgençlik sopa ve taşlarla bir kişiyi Ethem’in öldüğü yerin yakınında dövdü geçenlerde. 31 Mayısta toplanan insanlar görüşü ne olursa olsun biraradalardı. Bu forumda öyle, tüm insanlarla yeniden birlikte olmak çok güzel.
-    Sayımız düşebilir ama sonuna kadar direndi ve her türlü şiddete dayandık karşılık vermedik.
-     Bu forumda Emek de var ve başka mahallerden gelen de var. Buralara da ilgi gösterelim.
-    Özgürlük ve demokratik haklar için biz 90 kuşaklı olarak katıldık direnişe.
-    Bazı söylemler rencide edici olabiliyor. Benim söylemim başka bir insanı rencide eder mi diye düşünmeliyiz öncelikle.
-  Kadına taciz ve şiddet, hayvanların hakları, AOÇ çok önemli. Bağımsızlık da önemli. Bağımsız bir ülke olmak için de mücadele etmeliyiz, eğitim ,sağlık, HESlerin dereleri işgali, havaya kadar her şeyin satılması ve kaynakların yağmalanması, petrol yasası ... bunlar da çok önemli, bireysel özgürlükler kadar önemli bunlar da. 90 kuşağı bunlara da önem vermeli.
-    Burada konuşulanların siyasi bir yaptırımı olmalı, bizim burada rol almamız gerekiyor. Eleştirmek yerine çözüm üretmeli, net çözümlerle siyasilere gitmeli, onlara baskı yapmalıyız. Siyaset parası olanın ya da tanıdığı olanın yaptığı bir yapıdan çıkmalı, çıkacak ve sokağın sesi duyulmalı, duyulacak.
-     Tekel işçilerinin eylemlerine katılarak, insanlarla bir arada olmanın, kaynaşmanın, konuşmanın önemini gördük. Buradaki bir kişi daha önce öğrenci eylemlerinin anlamını bu eyleme katılarak anladığını söylemiş. Gezi parkı birlik olmayı ve birbirimizi anlamayı öğrendik.  Ama 90 kuşağının yanında önceki kuşakların da yaptıklarının büyük desteği oldu.
    Ergenekon Konusu
-   2005 yılında Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığının kapatılması için talepte bulunan kişi. Cumhurbaşkanı seçimleri konusunda da... Kara kuvvetleri komutanlığından Atatürk figürü kaldırılmasına dava açtı.. Mamak ve Etimesgut Belediyesine dava açtım, Sincan da şu anda yargılanıyorlar bu kişiler.. bundan dolayı beni Ergenkoncu olarak suçladılar. Silivri’de hukuk yok, mahkeme yok. Direniş hareketi bunlar gidene kadar deva edecek. Biz bunun öncülüğünü yaptık, arkamızda sizlerin olması bizi çok sevindiriyor, Silivri’deki arkadaşlar da selamlarını gönderdiler. Gezideki inşalar çok temiz, aklı başında ve yurtsever insanlar vardı. Buraya illaki gelinsin diyorsanız ben 10 milletvekilini buraya getirmeye söz veriyorum.
-    Ergenekon davasının içinde Veli Küçükler de var.. hiçbir askerin peşinden gitmeyeceğiz, askeri çağırmıyoruz, Türkiye’deki direnişin ve Gezinin ruhu değil. Ergenekon bir çorba olabilir ama bir derin devlet vardı ve bunlar yargılanmalı ama Ergenekon bunları bile yargılamıyor. Burası sivil bir inisiyatif ve korunmalı.
-         TSK’nin cumhuriyeti koruma görevi bugün çıkan bir kanunla elinden alınmıştır. Cumhuriyet savaşında çok küçük yabancı birlikler koca şehirleri teslim almıştır ve bu 5 yıl sürmüştür tek bir mücadele olmadan. Neden olmamıştır. Bizi ortaklaştıracak kelime nedir bunu bulmalıyız. BU ortak kelimeyi bulmak 5 yıl sürdü, bu kelime vatandı. Onların zayıf oldukları noktalar nedir bunu bulalım ve bunun üzerine gidelim. Veli Küçükü tanımıyorum ama Muzaffer Tekini tanıyorum ve her kelimesi için canımı veririm. Her silahın iki türü vardır taarruz ve savunma. Amerika hiçbir zaman taarruz silahı vermedi. Salihten gelenlerle dağdakilerin buluşması için Muzaffer Tekin çalıştı ve başardı ve Kıbrıs başarısının sorumlusudur.
-         AKP iktidarı Ergenekon vs.’yi neden yargılıyorlar? Kendileri darbeden korktuğu ve yollarına çıkmamaları için yargılıyorlar. Ergenekon içinde masum ve iyi insanlar olduğu gibi Veli Küçük gibi Jitem kurucusu faşistler de var.
-     Biz Ergenekon’daki masumlar için de ayakta durmalıyız. Kürdü vb. Kime zulüm edildiyse onun için ayakta durmalıyız. Adaleti savunmalıyız.
-        Ergenekon tartışması yapmak bizi bölüyor bazılarımızı ayırıyor. Kent direnişini konuşmalıyız.
-          Askeri darbelerin asker mağduruyken, askeri darbelere karşı olan bir dernek kurdum. Darbelere karşıyım. 90 kuşağı bize ders veriyor ve bizlerin yapamadığını yapıyorlar, Türkiye'de çok şeylerin değişeceğini gördüm.
  İstekler
-          Barınma, eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliği istiyoruz.
-          Adalet istiyoruz.
-          Özgürlük ve demokrasi istiyoruz.
  Oylamalar/Kararlar
-          Toplantıya gidilmiyor.
-          Bahçeli 7. Caddede stand kuruluyor.
-          Dün oluşturulan çalışma grupları forum sonrasında küçük toplantılara geçecek ve önerilerini oluşturup sunacaklar.
  Forum Kuralları
-          Kimsenin sesini yükseltmesine gerek yok.
-         Alkış, konuşmaları propagandist bir havaya sokabilir, bu yüzden elleri havaya kaldırmak daha uygun olacaktır. Elleri havaya kaldırmak işitme engelliler için de anlamlı. 
-          Teke tek karşılıklı konuşmalar olmasın, sözü olan megafonu alsın.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
26 Haziran Anıtpark Forum notları
1) Herkesi dinlerken saygı.
2) Farklı görüşlerde olabiliriz. Empati kurulmasını istiyoruz. Gelen herkesin ne olursa olsun saygılı olması gerekiyor. 3) Yapılan forumlar boyunca beraber ağladık beraber güldük beraber düşündük. 4) Yerel seçimlerde kentimize nasıl katkıda bulunuruz. 5) Gezi parkı gibi bizden alınan yerleri geri nasıl alabiliriz? 6) Herkes çıplak benliğiyle burada. Ona göre hareket etmeliyiz. 7) Artık etkili kararlar almalıyız. Somut şeyler konuşmalıyız. Sadece internetten duyaramıyoruz burayı. Yeterli olmuyor. Bildiri dağıtmalıyız. Öneri : Forumla ilgili masa açalım. İmza kampanyaları yapalım. Gönüllü kişiler masalarda dursun.  Somut talepler üzerinden örgütlenmeliyiz. Takas ekonomisini kurmak mesela. Kendi taleplerimizi belirleyip ona göre tartışmalıyız. 9) Zafıy oldukları nokta kırsallardır. Biz oralara ulaşmalıyız. 10) Çalışma grupları oluşturalım. Bisiklet yolları yok. Bununla ilgili eylem yapabiliriz. 11) Sokak sergisi : Polis şiddetini gösteren fotoğraflar yapıştırabiliriz yerlere.  Projesi olan gelsin anlatsın ve o fikre katılanlar uygulasın. Daha sonra bize sunum yapsınlar. 12) Bir koordinasyon ekibi kurulsun. - Sesçi -Çalışkanlar -Posta kuşları -Katipler Bu ekibin içine buradaki insanların hepsi girebilir. Görev alan kişiler sorgusuz sualsiz görev alabilmeli. 13) Küfürler cinsel içerikli. Kadınların kullanılması rahatsız edici. Kendimize benzemeyenleri olduğu gibi kabul etmeliyiz. Derdimizi sert şeyler söylemeden de anlatabiliriz. Kentimizde yoksul çok kişi var ve onları kimse dinlemedi. Biz onları dinlemeliyiz. 14) Mustafa Kemal’ in askeri değilim. Bu onu sevmediğim anlamına gelmiyor. Muhalefet partileri bizi tam olarak temsil etmiyor. Farklılıklarımızdan arındığımız ölçüde özgürleştik. Özgürlük sokaklarda, kurtuluş yarınlarda. LGTB bireyi gelsin, kürt arkadaşlarımız gelsin. Bu ülkede nasıl yaşadıklarını anlatsınlar. Onları davet edelim. 15) Bu direniş bana ilk defa Türkiye’ de yaşadığımı hissettirdi. 16) Herkes farklı bir nedenle sokaklara çıktı.Ayrıştırmamak gerekiyor. R.T.E toplumu bölmeye çalıştı. Biz böyle yapmamalıyız. Önemli olan topluma inebilmek. Yoksa çok bir yere gidemeyiz. Bizi televizyonlardan izleyenler yanlış biliyor. Önce kendimizi anlatmalıyız onarla.  17) AOÇ sorunuyla ilgilenen avukat gelsin. Bize sorunu anlatsın tam olarak. 18) Ben bir Çerkez’ im. Türk değilim. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ nde yaşıyorum. Hepimiz biriz. Elimden ne geliyorsa yaparım. 19) Toplanmadan önce bu forumun duyurusunu yapmalıyız. Bilmeyenlere ulaşmalıyız. 20) Güvenpark’ ta Perşembe günü 10 dk lık duran/dönen bisikletçi eylemi yapılacak.  21) Kırsallara inilmesi lazım. Burnumuzun dibinde köyler var. Uzaklara gitmeye gerek yok. Antalya’ da takaslar başladı. Biz de yapalım. Faydalı.  Halkların kardeşliğine inanıyorum. 22) Zamanımız kısıtlı. Önümüzde bir seçim var. Ne istediğimiz konuşmalıyız artık. 23) Bulunduğumuz semtlerdeki derneklere gidilsin önce semt sorunlarıyla ilgili. 24) Bugün saat 13.30 da gerçekleşen olay ( kendimi ifşa ediyorum )bundan sonra Çarşamba anneleri olmalıdır. Cumartesi anneleri gibi. 25) Forum çok sessiz bence. Neden el kol işaretleri kullanıyoruz. Alkış olmalı bence.  Facebookta biraz daha forumda neler yapılacağı neler yapıldığıyla ilgili bilgi olmalı. Gelemeyenler de takip edebilmeli. 26) Hemen bir yere varamayız. Biraz daha konuşmalıyız. Daha sonra diğer forumlarla ortak forum yapılmalı. Güçlüyü en başta sevmiyoruz ama güçlenmeyi seviyoruz biz. Alkış olmalı, gürültü olmalı dikkat çekmeliyiz. 27) Kıbrıslı’yım. Kıbrıs’ın bağımsızlığı için çok mücadele verdim. Ama Türkiye’de yanlış anlaşıldı. Ama öyle değil buradayım. Ben ilk kez R.T.E sayesinde polis şiddetiyle tanıştım. Özgür bağımsız bir hayat istiyoruz. Kıbrıs halkı ve T.C halkı her zaman kardeştir. Mücadelemiz ortaktır. 28) Devrim örgütsüz olmaz. 29) Başımızdaki dikdatör hep bir yerlere saldırıyor. Ben Mustafa Kemal’in askeriyim ve Mustafa Kemal’in askerleri örgütlenerek başımızdaki dikdatörü atacaktır. 30) Sosyal medyayı biraz daha bilinçli kullanmalıyız. Biraz daha okuyup araştıralım. 31) Aslında farkında değiliz ama biz örgütlüyüz. Bu örgütün adı insanlık. 32) Seçim barajı en çok konuşulması gereken konu. 33) Örgütlenmek isteyenler örgütlensin, istemeyenler örgütlenmesin. Daha fazla bunu konuşmayalım artık. 34) Tutuklu arkadaşlarımız var. En azından sosyal medyada tepkimizi koyalım forum olarak. “ “Anıtpark forum toplandı ve buna tepki gösterdi.” demeliyiz. 35) Şuanda bulunduğumuz şeyin çok üzerinde şeyler konuşuluyor. 36) Duran adam gibi fikirlere ihtiyacımız var. Cumartesi günü ‘ Düşen İnsan ’ eylemi yapabiliriz. 37) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) forumu selamlıyor ve her türlü desteği vereceğini söyledi. 38) Çocuklar için forum saatinde bir etkinlik yapılsın burada. Çocuklarını bırakıp gelemeyenler var. 39) Her Pazar saat 17.00 ‘da Şeğmenler Parkı’nda forum yapılıyor. Başka forumlardan katılım bekliyorlar. 40) Polis terörüne ve tecavüzlere karşı bir şeyler yapmalıyız. İmza kampanyası yerine dilekçeyle tepkimizi göstermeliyiz. Çalışkanlar Grubu bu ve benzeri olayları görev edinmeli.  41) Bugün yapılan ‘Kendimi İhbar Ediyorum’ dilekçeleri devam edecek. Bitmedi. Ethem’in vurulduğu yerden alınabilir. 42) Pratik hayata yönelik kararlar almalıyız. Daha az kredi kartı kullanmak.. gibi. 43) Dernekler gelip burada kendilerini anlatmalı. 44) Saat 19.00 da 7. Cadde Burger King önünde buluşup topluca yürüyerek buraya gelelim. 45) Deniz arkadaşımız yeni moderatörümüzdür.
İşleyişe yönelik alınan kararlar:
- Bir katılımcı kendisini tanıtırken bağlı bulunduğu siyasi yapıyı söyleme ihtiyacı duyuyorsa söyleyebilmelidir. Ancak katılımcı bu siyasi yapıdaki görevini açıklamamalı, bu siyasi yapının temsilcisi iddiasıyla görüş bildirmemelidir.
- Moderatör, kaba bir siyasi parti ya da grup propagandası yapıldığı zaman konuşmacıya müdahale eder.
Yarın :
1) Gruplar ne yapacak ? Yarın gruplar birbirlerini bulsun ve iş birliği yapsın. 2) Saat 19.00 da 7. Cadde Burger King önünde buluşup topluca yürüyerek buraya gelelim. 3) Yarın yine 20.00 da forumumuz başlayacaktır.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
25 Haziran akşamı Anıt Park Forumu'nda 300'e yakın katılımcı konuştu, dinledi, tartıştı.
1 note · View note
anitparkforum-blog · 11 years
Link
sendika.org daki yazıda Anıtpark Forum'dan da bahsedildi.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
25.06.2013 Anıtpark forum Notları
20:23 - Dün alınan hayatını kaybedenler için mum yakılma kararı uygulamaya geçirildi.  - Gündem ve grup toplantıları ile ilgili söz almak isteyen var mı diye soruldu.  - Günün konusu: Sürdürülebilirliği nasıl sağlayabiliriz, yerel seçimlerde nasıl bir etki oluşturabiliriz.  1. Konuşmacı:  Kızılay'dan geliyorum, Ethem ile ilgili bir anma vardı. Kalabalık bir katılım vardı. Bu tür katılımlar bırakılmamalı, çok önemli. Yarın saat 13:30'da Ethem'in annesi, yakınları arkadaşları adliyede "biz de burada vardık, biz de taş attık" diye kendilerini ihbar edecekler.  2. Konuşmacı:  Buraya gelen insanların katılımı arttırma konusunda kendilerini sık boğaz etmelerine gerek yok. Niteliğin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çok fazla insanın konuşması gerektiğini düşünüyorum, çünkü konuştukça direnişin ruhu artacaktır. Bugün mecliste grup konuşmaları vardı, başbakan tüm bunların dış güçlerin bir komplosu olduğunu söyledi. BDP çözüm süreci ile bu olayların farklı olduğunu belirtti. MHP bir taraftan sahiplenirken diğer taraftan da şiddet eylemlerini reddediyoruz şeklinde bir açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu ise gençlere sahip çıktığını belirtti.  Küresel gençlik toplumların geleceğine yön verecek bir güç olacaktır. Yerel seçimler için de katılımcı demokrasinin tüm mekanizmaları bir baskı unsuru haline geldiğimizde işletilebilir.  3. Konuşmacı:  Forumlarla ilgili yapılan çağrıları incelediğimizde şöyle bir ortam ortaya çıktı; İstanbul'da bir hafta erken başlayan Abbasağa'da bir çağrıda bulunuldu, forumlar kent meclislerine dönüşsün. Pratik nedenlerle kolaylıkla yapılacağını zannetmiyorum ama Gezi olaylarına baktığımızda kent muhalefeti üzerinden ortaya çıkan bir şey var. Yerel seçim sürecinde mümkün mertebe bir demokratik baskı grubu oluşturabiliriz. Diğer forumlarla ortaklaşa şekilde. Milletvekillerinin kentle ilgili ne yapmak istediklerini talep edebiliriz.  4. Konuşmacı:  Nasıl bir kent istiyoruz, bunun için somut öneriler getirmemiz gerekiyor. Burasının büyümesi organize olması yavaş yavaş oluyor.  5. Konuşmacı:  2009 yerel seçimlerinde Gökçek gidecek sola çek şeklinde bir kampanya yaptık. Nasıl bir belediye istiyoruz üzerine düşündük. 200.000 tane Gökçek doları bastırdık. 30.000 civarı broşür bastırarak ne istediğimiz belirttik; iklim dostu, engelli dostu, yaya dostu, çocuk dostu bir kent istediğimizi söyledik. Ulaşımın konforlu ve ucuz olmasını talep ettik. Karayalçın'ın klişe kalmış iklim değişikliği konuşmasını yapması durumunda desteklerimizi geri çekeceğimizi belirttik. Basın açıklamasında bazı şeyleri değiştirdi. Önemli bir kazanımdı. Seçimlerde oy kullanmama oranlarını gündeme getirdik ve seçimlerde 50.000 kişiye oy kullandırdığımızı düşünüyoruz. Oyun ne kadar önemli olduğunu, şikayet ederek bir yere varamayacağımızdan bahsettik. Önümüzdeki seçimlerde de oy vermenin ve ne istediğimizi bilmek önemli.  --------- Duyuru ve teşekkür: Çankaya beld. Başk. Yardımcısı Buğra bey mum ve megafon desteğinde bulundu. Kendisine teşekkür ediyoruz.  ----------- 6. Konuşmacı:  İlk defa katılıyor. Facebook'ta forumların paylaşımlarından bahsetti. 25 arkadaş ankara'da evlerinden göz altına alındı. Tutuklu olarak yargılanmalarına karar verildi. Bu sabah da 20 küsür kişi göz altına alındı ve Cuma günü savcılığa ifade vermeleri gerekecek. Cuma günü ifade verilme sırasında Adliye etrafında toplanarak arkadaşlara destek olabiliriz. Geçen hafta 9:30'da başladı.  7. Konuşmacı:  Sosyal medya ile ilgili duyuru. Facebook grubunun adı Anıtparkforum, forum notları parklarbizim'e gönderiliyor. Hemzemin direniş postası isimli yayında genel forum kararları yayınlanıyor. [email protected] eposta adresi. anitpark forum adına tumblr sayfası mevcut. Twitter'da da anitparkforum kullanıcısı var. Yardımcı olmak isteyen varsa iletişime geçilebilir.  İş duyurusu: moderatörlük sırayla devredilecek. İsteyen arkadaşlar gün sonunda el kaldırılarak alınabilir.  8. Konuşmacı:  1 ay evvel ankara'da böyle bir olay olacağı düşünülmüyordu. Temel bir sorunumuz var; hayal etmemek. Hayal kurarsak bence gerçek çözümü bulabiliriz. 2009 yerel seçimlerinde oy kullanan 3milyon200bin. 450bin kişi sandığa gitmedi. Gökçek ile Karayalçın arasında 170bin oy farkı vardı. Sağlam bir seçim kampanyası önemli. Bu iş kollektif bir iştir. Burada konuşmamız gereken Mart 2014'te seçimler var, bu seçimlerde kollektif bir mücadele verebilecek miyiz, buna karar vermemiz lazım.  9. Konuşmacı:  Mehmet Perçin, CHP Çankaya ilçe başkanı. 18-30 yaş arası gençler tanık değiller, aktörler. İşin aktörü olacaksınız. Düşündüğünüzden daha fazla sanal seçmen var. Kentlerin geleceğini bu sanal seçmenler belirliyor. Biz bunları çalışmalarımızda tespit ettik. Mahallelere gittik. Olmayan daireleri tespit ettik. seçmen listelerini hepimizin kontrol etmesi gerekiyor.  Duyuru: Ethem Sarısülük'ün katillerinin serbest bırakılması ile ilgili Adliye önünde 13:30'da bir eylem olacak. Toplanma yeri : necatibey caddesi ile izmir caddesinin kesiştiği yer.  10. Konuşmacı:  İstanbul Gezi Parkından geliyorum. İlk haftadan sonra Divan Otelinde reviri koruma görevi verilmişti. Gözlemlediğim şey; aşağı yukarı 15. günden sonra belirli siyasi kimlikler bu oluşumu benimsemeye başladı. Gezi'de olay sadece iktidarın düşmesi için değildi, birkaç ağacın kesilme olayı zaten değildi. Hepimizin ortak bir söylemi vardı; gençlik olarak bir araya gelip muhalefet yapılabileceğini gösterdi. Eğer bir şeyler değişecekse; değişecek olan şey sadece iktidar değil eski kafalı siyasetin tamamı değişmelidir. 1-2 istisna hariç meclistekilerin gidip yerine bizlerin gelmesi gerekiyor.  11. Konuşmacı:  Ben de istanbuldan geliyorum. 30'una kadar daha çok gündüzleri destek verdik, daha sonra daha çok sokaklarda yatan bir kitleydik. İstanbul'daki oluşum yaklaşık 1 yıl önce başlamıştı, taksim projesinin başlamasıyla. 30'undan sonra hiç eve gitmedim, 3 gün hastanede yattım. Taburcu olur olmaz parktaki çadırıma gittim. ADD üyesiyim. Hiçbirimizin flaması yoktu. 1 haziran sabahı meydana girdikten sonra flama açmayı reddettik. Başından beri sokakta olan kitlede sadece hükümete karşı olan veya sadece Topbaş'a bir tepki yok, mevcut siyasi algıya karşı bir mücadele var, mevcut siyasetin yönlendirme şekline karşı bir mücadele var. Park temsilcilerinden de rica ediyorum bu farklı hareketin önüne geçilmeye çalışılmasın. yeniden gezi parkını alacağız. Abbasağa'da çadırlarımız hazırda duruyor.  12. konuşmacı:  İlk iki gün aynı cümleyi kurdum; arkadaşlar türkiye'de bildiğimiz anlamda siyaset sona ermiştir. Bazı dernek ve partilerin bu hareketi sahiplenmeye niyetlendiği ortadadır. Seçimlerle ilgili hayali oylar olduğu söylendi. Karşılaştırılan sonuçlar tutarsızsa itiraz edilebilir ve önüne geçilebilir. Sırbistan'da insanlar örgütlendiler ve her sandığa kameralı bir kişi görevlendirildi. Bu da bir fikirdir.  13. Konuşmacı:  Olayların başladığı andan itibaren genel siyasi karakterini öğrenmeye çalışıyoruz, takip ediyoruz. Burada seçim hesabı yaparken mevcut parlamento partileri bir boşşluk yarattığı için bu halk hareketi başlamıştır. Eğer mevcut partiler halkın gerçek taleplerini dillendirip mücadele edebilseydi biz sokaklara çıkmak zorunda kalmayacaktık. Bu hareket aynı zamanda bir düzen karşıtı harekettir, düzeni hedef almaktadır. Şuna da katılmıyorum; tarih bilincinden yoksun insanlar olmamalıyız bir tarih bilincimiz olmalı. Şu an biz demokrasi işletiyoruz. Geleceğin toplumunun öğeleri bence bunlar. Gelecekte ülkeyi böyle yöneteceğiz, öyle gözüküyor. Tarihte hiçbir diktatör karşısında örgütlü bir kuvvet yoksa yıkılmaz, örgütlü bir halkı hiç kimse yenemez. Buradan bir yürütme kuralım, bunlar diğer forumlarla ilişkiye geçsin, burada aldığımız kararları eylemlere dönüştürmek için yürütme kurulu işlevini görsün. Öteki türlü beni rahatsız ediyor.  14. Konuşmacı:  Hukuk fakültesi mezunuyum. Meşru savunma diye bir karar verilerek, katili serbest bırakılmış durumda. Meşru savunmada bazı şartlar aranır, bunlardan en önemlisi orantıdır. İstanbul'dan gelen arkadaşlara yönelik kısa bir konuşmam olacak; kendilerine teşekkür ediyorum Türkiye'yi uyandırdılar bir nevi. Ankara'daki arkadaşlarımıza biraz haksızlık ettiğini düşünüyorum. Erdal Beşikçioğlu'na çok teşekkür ediyoruz. Diğer sanatçılar Ankara'ya yardımda bulunmadılar, ancak twitter'dan destek oldular. 13 yaşında Dikmen'de tutuklanan bir çocuk bile mevcuttur.  15. Konuşmacı:  68'ler 78'ler ağır eleştirildi. bu kadar ağır eleştiriyi hak etmiyorlar. %10 barajının kaldırılması için çok mücadele etmemiz gerekiyor. Çoğu yerel yönetimde halk beklediği hizmeti alamıyor.  16. Konuşmacı:  Bilim ve ütopya dergisinin genel yayın yönetmeniyim. Düzenlenen forumların örgütlere dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı konularda ortak karara varmamız gerekiyor; polis şiddetine son. Tayyip erdoğanlar çeşitli yerlerde miting düzenliyor ve bazı kavramları çarpıtmaya koyuldu, ayrıştırıcı bir dil kullandı. Bizim de birleştirici bir dil kullanmamız gerekiyor. Bu oldukça önemli. bu sadece bir gençlik hareketi değil. Aynı zamanda kent emekçilerinin ve kent yoksullarının da bulunduğu bir hareket. Somut önerim; Anıttepe halk meclisi oluşturulmalı. Ankara'daki meclisler arasında bir koordinasyon sağlanmalı. Bu meclisler ortak kararlar almalı ve eylemlere müdahil olmalı.  17. Konuşmacı:  İlk defa katılıyorum toplantıyı. Burada yaşadığımız şey rüya gibi bir şey. Bunu kaybetmekten de çok korkuyorum. Bence biz forumları iyi duyuramıyoruz. Bunun için daha çok çaba harcamalıyız. Örgütlenip bir iletişim sorumlusu bir reklam sorumlusu belirlemeliyiz. İki hafta sonra bu forumun kaybolmasını göz almamalıyız. Daha önce alınan örgütlenmeme kararını da anlıyorum. Örgüt kurmak da zor ve zaman alacak bir şey. Herkese hitap eden bir parti veya STK mevcuttur fakat biz bunlara sahip çıkmıyoruz. Verdiğimiz oyun arkasında durmuyoruz.  18. Konuşmacı:  Herkesin yeteneği doğrultusunda bir örgütlenme olabilir.  19. Konuşmacı:  Eski - yeni tartışmasını bir yere bağlamamız lazım. Yeni bir olguyla karşı karşıyayız bunu herkes kabul ediyor. Bir halk hareketi doğdu. Çok aşırıya giderek eski ile hiçbir ilişkimiz olmadığını da iddia etmeyelim. Ulusal kurtuluş mücadelesi ile mazlum ülkelere örnek olduk. Bu hareket de enternasyonel bir harekettir. Kendi adaylarını ön seçimle belirlemeyen partilere oy vermemeliyiz.  20. Konuşmacı:  Tüm değerlendirmelere katılmakla birlikte sendikal açıdan bakacağım. Alanlarda değişik kesimleri bir arada gördük. Bu ülkede günde 3 işçi 5 kadın ölmekte. Baktığımız zaman yasalar yargının durumu buna neden olmatadır. Bu sadece bu hükümetin değil, geçmişten beri devam eden bir şeydir. Bu ülke gerçekten de hep birlikte yaşanacak kadar da değerlidir.  21. Konuşmacı:  Neden kadınlar daha az konuşuyor acaba? 4000 odtü öğrencisi yürüyüşe başladı, yolda karşılaşan MHP'liler ve Odtülüler birbirini alkışladılar. Forumlarda parti ismi duymak beni tedirgin ediyor. Diğer insanlara bizim çapulcu olmadığımızı anlatmamız gerekiyor. Çevremizdeki insanların da bu olayları düşünmelerini sağlamalıyız.  22. Konuşmacı:  Bence bu hareketin en önemli çıktısı yeni aktif bireyi yaratmasıydı. Bu aktif birey bilgiye hızlı ulaşabilen ve daha iyi yorumlayabilen bireydir. Bu bir özgürleşme hareketidir. Kendi siyasi partimden de, memleketimden de, mezhep kültürümden de özgürleşiyorum. Ben aktif bireyim, geleceğe ortak olmak istiyorum. Ancak kendimizi de kutsallaştırmamız lazım. Tutuklanan gençleri de unutmamamız lazım. Kendimize aşık olarak bu hareketi gömmeyelim. Eğer CHP eğer meclisteki diğer partiler de bu hareketin özünü anlamazsa başka bir parti gelir ve bu partilere siyasal balans ayarını verebilecek bir parti çıkar. Mamak'ta halkevleriyle bir kütüphane hareketi gerçekleştiriyorlar. Kütüphanenin adı Ethem Kütüphanesi olacak. Destek vermek isteyenlerden rica ediyorum kütüphaneyi ayağa kaldıralım.  23. Konuşmacı:  Tutuklanan 22 kişinin selamını getirdim. 22 kişiden 2si darp edilerek alındı. Bu süreci birlikte örelim. Yılgınlık yok direniş var. Bu daha başlangıç mücadeleye devam.  24. Konuşmacı:  68 kuşağına yapılan eleştirileri kaldıramadığımı söylüyorum. 68 kuşağı bu hareketin öncüleridir, atasıdır. Chp mhp ve diğer partilerden medet ummamalıyız. Düzgün parti oluşumları bekliyorum. Ancak yeni bi düzen ve eylemden sonra nasıl bir yol izleyeceğimizi merak ediyorum. Asıl amaç yeni bir rejim olmalı.  25. Konuşmacı:  Ben de istanbul'daydım. Dar grup bencilliği yapanlar kaybeder. En büyük halktır. Buradan bir heyet çıkarmazsak bedeller öderiz. Bu halk hareketi hala örgütlü değil ve örgütlü olmadığımız sürece bedeller ödemeye devam edeceğiz.  26. Konuşmacı:  Apolitik bir gencim. Kendi tercih ve rızam. Bu insanlar bizi temsil edemiyorlar. Biz artık bir örgütlenmeye gideceksek bunu post-modern bir şekilde yapmamız gerekiyor. Mevcut örgütler yetemiyorlar, doğrudan demokrasiyi yapamıyorlar. Bu nedenle yeni bir örgüt kurmak daha kolay geliyor. Daha bütünleştirici, daha modern, içinde iktidar hırsı ve oligarşinin bulunmadığı bir örgüt istiyoruz. Bu nedenle daha kolay geliyor.  27. Konuşmacı:  Bayrak flama olmasın, hatta Türk bayrağı olmasın diyen kişiler de var. Bu hareket Mustafa Kemal'in hediye ettiği bir harekettir. Meydanlardaki genç arkadaşlar Mustafa Kemal'in askerleriyiz diye çarpışmaktadırlar. Yüksek seçim kurulunun internet sayfasında seçmen kayıtlarını kontrol edebiliyorsunuz.  Yarın saat 8'de buluşmak üzere vedalaşıyoruz. Yarınki gündem parkın örgütlenmesi ve diğer forumlarla iletişim.
1 note · View note
anitparkforum-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
25 Haziran akşamı direnişte hayatını kaybedenler mumlarla anıldı.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
24 Haziran Anitpark Forum Notlari
1. Gezi ruhunu kaybetmeyelim. Amacimizi koruyalim. 2. Haftada 1 gun senlik havasi olabilir. Gitar calinip sarkilar soylenebilir. Insanlar evlerinden yemekler yapip getirebilir. Gelenlerin keyif alabilecegi seyler yapilabilir. 3. Diger forumlarla ortak bir forum duzenlemeliyiz. 4. Halkin / hic konusmamis kisilerin burada konusmasi bile bu yasadiklarimizin kazanimidir. 5. Her yerde sorun ayni. Kitle azaliyor. Bundan sonra ne olacak ? Burada ki ortak akli nereye tasiyacagiz? Orgutlenmeliyiz. 6. Olen insanlar bizim icin olduler. Bunu unutmamaliyiz. 7. Forumlarin videosunu cekip, saklamaliyiz. 8. Akilli telefonu olan biri Ustream den canli yayin yapabilir.  9. Yillardan beri orgutler bizim icin mucadele ediyor, kotulemeyelim. 10. Millet vekili olamak icin cok para gerekiyor. Ama bizi suan temsil edecek kisiler aramizda. Orgutlenmemiz lazim. 11. Farkli dusunen kisileri forumlara getirip onlari da dinlemeliyiz. Onlarda bizi dinleyerek bize hak verebilir. 12. Devletin halk icin olmasi lazim, halkin devlet icin olmasi degil. 13. Orgutlenme bilgilendirme icin olacak. Bilenler bilmeyenlere ulasacak. 14. Yillardan beri ilk defa birbirimizi dinliyoruz. Orgutlenme icin daha erken. Once oturup biraz daha birbirimizi dinlemeliyiz. 15. Pazif direnisler pozitif etki yaratiyor. Ama birbirlerini yok etmemeli. Tencere-tava ve arabalarla korna calma eylemleri aksadi. Bunu bir cozum bulmaliyiz. 16. Bu hareketimizin orgutsuz kalmasi iyi gibi gorunuyor suanlik ama daha guclu zorluklarla karsilastigimizda yok oluruz. Orgutlenmeliyiz. 17. Bu hareket bir onder cikarmalidir. Aksi halde parcalanir-bolunur. 18. Once birbirimizi taniyalim sonra onder cikaralim. Cikarmazsak eger yeniliriz. 19. Burasi mahalle meclisi degil halk meclisidir. Farkli semtlerden bir cok gelen var. 20. Sehir merkezine yakin insanlari buraya, Cayyolu civarinda outran insanlari da orda yapilan forumlara yonlendirmeliyiz. 21. Forumun nerde yapildigi sorun degil. Gelen insanlarin sayisini arttirmaliyiz. Bahceli/ Emek halkini buraya cekmeliyiz. 22. Kaykaycilari, patencileri ve bisikletcileri buraya toplayabiliriz. 23. Baska forumlara da katilip, orada olup bitenleri buraya, burada olup bitenleri de oraya aktarmamiz lazim. 24. 5- 10 kisilik yurutme organi secilsin. 25. Buraya gelenlerin isimleri ve e-mailleri alinsin. Haberlesme saglansin. 26. Butun halk hareketleri orgutlu olur. Orgutlenmeliyiz. 27. Basbakan gundemi ben belirlerim demisti. Gundemi yaklasik 1 aydir biz belirliyoruz. Bunu kaybetmeyelim. 28. Imza kampanyalarina destek vermeliyiz. Biber gazi yasaklansin diye bir imza kampanyasi var. Destek olabiliriz. 29. Ethem’ in vuruldugu yerde duran, nami deger 'Duran Kadin' aramizdaydi. “14 saat durdum orada. Neler gordum peki ? Ethem’ in vuruldugundan bile haberleri olmayan insanlar vardi. Orada ki bilmeyenlerin cogu ogrendi Ethem’ i. Ama bilmeyen hala cok insan var. Ogrenmeleri lazim. Herkese anlatin.” 30. Buraya gelirken tanidiklarinizi da getirin. Yarinla ilgili alinan kararlar : 1. Yarin yine saat 20.00 da burada olalim. 2. Yarin herkes gelirken yaninda 1 degil 2 kisi alip gelsin. 3. Bundan sonra buradan ayrilirken mum yakip buradan ayrilalim. Yarin herkes yaninda mum getirsin. 4. Yarin afis ve duyuru yontemlerini konusalim. 5. Bu forumlari nasil surdurebilir kilabilirizi konusalim. 6. Ne zaman diger forumlara gidecegimizi, ne zaman onlari cagiracagimizi konusalim.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
Forum başlangıcında meydanda eylem yapan durankadın ve köpeği.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
20 Haziran Cuma Anıtpark Forum Notları -Konuşmacı Sırasıyla-
Genel: Forum konuşmaları 19.50 de başladı, yaklaşık saat 22.00 ye kadar sürdü.  16-17 bireysel konuşmacı vardı. Üç avukat arkadaş da birlikte konuşarak hukuki süreç hakkında bilgi verdiler ve soruları cevapladılar. Forum süresince katılımcı sayısı 48-55 arası değişti. Bir önceki gün ilk katılımın 10 kişi civarında olduğu belirtildi ve bugünkü katılımın ilk toplanmaya kıyasla güzel olduğu konuşuldu. Herkesten tanıdıklarını getirmesi ve daha fazla katılım için çaba göstermesi istendi.
Konuşmacılar: (unuttuklarım veya çok iyi not alamadıklarım olabilir, lütfen uyarın)
1.       İlk konuşmacının söyledikleri son 21 günün genel bir özeti niteliğindeydi. Neden toplandık, neden sokaklara çıktık konuşuldu.
2.       17 yaşında bir arkadaş söz aldı. İlk defa sokağa çıktığından bahsetti. Forumların kopukluğuna ve iletişimin arttırılması gerektiğine dikkat çekti.
3.       AKP seçmenini aşağılayan tavırların yanlışlığına değindi. Statükoyu (status quo: mevcut durum) koruyanların cahil insanlar olduğundan dem vuruldu. Hor görmeyen bir tavır benimsenmesi gerektiği söylendi.
4.       İklim de çevre konularının önemine değinildi, bu olayların çıkış noktasının önemli bir nokta olduğu belirtildi. “ AVM lerde değil, parklarda toplanılabilir.” dendi.
5.       Örgütlenme sorunu ortaya konuldu.
6.       Millet ve din üzerinden siyaset yapan mevcut partilerin halkın beklentilerine çözüm olmadığı belirtildi. “Başörtülü ve içki içmeyen” kesimin de forumlara dahil olması gerektiği söylendi.
7.       19 yaşında yazılımcı bir arkadaş söz aldı. Aktif direnişin içinde olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti. Ara ara yapılan facebook-twitter erişimi kısıtlamalarına ve internet kesintilerine değindi. “burada kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz” dendi. Gerekirse AKP taraftarlarının konuştuğu gruplara girmek ve onları da diyaloğa davet etmek gerektiği söylendi.
8.       CHP Gençlik Kollarında örgütlü olarak bulunmuş bir arkadaş söz aldı. Kendi arkadaş grubunun CHP yapısında daha ziyade “yaramaz çocuklar” olarak görüldüğünden bahsetti. Olayların şiddetlendiği Pazar gününü “Kanlı Pazar” olarak nitelendirdi (bu tanım sonrasında genelde kabul gördü). 20 gün öncesine kadar insanların oturup kürt meselesini bu kadar tartışabilmesinin mümkün olmadığından dem vurdu. İnsanlarda “biz otuz yıl kürt meselesini de bu medyadan izledik” düşüncesinin oluştuğunu belirtti.
9.       Forumdaki konuşmalarda dahi farkında olmadan bir “ötekileştirme” yaptığımıza dikkat çekti. Burada oturup “biz” diye konuşmanın bile bir “onlar” yarattığına değindi.  Bu dönemde insanlar arasında iletişimin arttığını,” alt komşumu twitter paylaşımlarından sonra tanıdım, sonra karşılaşınca gel sana bir sarılayım dedi” diyerek belirtti. Medyanın bir ucundan tutmak gerektiğini, düşündüklerimizi ve gördüklerimizi paylaşmamız gerektiğini söyledi.
10.   Söz alan arkadaş daha önce neden sokağa çıkmadığımızı sorguladı. Roboski’de, HES’lerde, tecavüz davalarında neden bu kadar kuvvetli sesimiz çıkmadığını sordu. “bence bu bir kahramanlık hikayesidir. Böyle onurlu bir gençlik kaşla göz arasında nasıl yetişti?” dedi. Sokakta kendi korkumuzu yendiğimizi ve RTE nin tiranlığını bitirdiğimizi söyledi. “karşı”basını okumak gerektiğini, kafalarının nasıl çalıştığını anlamak gerektiğini savundu. Haftalardır Kennedy’de süren direnişi “ Kennedy de lastik top gibiyiz, bir ileri bir geri gidiyoruz sıkılana kadar ordayız” diyerek özetledi J
11.   48 yaşında, 12 Eylül’ü yaşamış bir kadın söz aldı. “bizim yanımızda en yakınlarımız bile yok. Ailelerin teslim ettiği çocuklar var” diyerek derdimizi anlatamadığımızı net bir şekilde gösterdi. 28 Şubat sonrası (ben ilk defa şimdi bakıyorum mesela ne olmuş o zamanda diye) mühafazakar kesimin en büyük avantajının temaslarını çok güçlü devam ettirmesi olduğunu söyledi. “RTE yi dinlemeye tahammül edemiyoruz ama dinlemeliyiz. Maalesef onun sözünü emir kabul edenler var. Son açıklamalarını dikkatle dinlenince o gece Gezi’ye saldırılacağı anlaşılyordu” dedi. RTE nin 2002 de biz sessiz bir devrim yaptık lafı ciddiye alınmalı, esas bu süreç Orta Doğu’nun arap baharıyla karşılaştırılmalı dedi. “Kemalist Türkiye bir tezdi. 2002 den beri yaşadığımız ülke ise bir antitez. Bunun sentezini yapmak sizin elinizde” dedi. (bilmeyen varsa, bu Hegel’in öne attığı bir kavramdır, önce bir tez oluşur, sonra bunun antitezi çıkar. Ama esas gelişme, ikisinin de doğru yanları alınarak yapılan sentez sonucu olur.)
12.   37 yaşında, inşaat mühendisi bir arkadaş söz aldı. Bir çocuğu olduğunu söyledi ve “ her şey onun geleceği için” dedi. “Sistem AVM ler yapıyor, onların içine girip sadece tüketmemizi bekliyor. Dün 10 kişiydik, bugün 11 i başarı görecektik. Az değiliz, çoğalacağız” diye konuştu.
13.   AVUKATLAR
3 kişilik bir avukat ekibi geldi ve çok yararlı bilgiler paylaştılar.
a)      Gözaltı süresi 24 saattir ve “yakalandıktan” sonra başlar. Ne zaman yakalandığınızı avukatınıza söyleyin.
b)      Gözaltılarda yıldırma politikası uygulanıyor. Süreyi uzatıyorlar, psikolojik baskı yapıyorlar.
c)       Fotoğraf çekilyor. Delil yoksa bile delil üretiliyor.
d)      Asla bir şey imzalamayın! Yemek verirken bile imzalatılmaya çalışılan kağıtlarda başka maddeler olabiliyor. Şerh düşün: Yemeğimi aldım ama üstteki maddeleri onaylamıyorum diye, öyle imza verin. Kimlik hariç hiçbir şey vermek zorunda değilsiniz. İstediğiniz soruyu cevaplayıp istemediğinizi cevaplamayabilirsiniz.
e)      Telefonları alıyorlar. Hukuksuz, ama alıyorlar. Twitter, facebook direkt açılmasın telefonda. Şifre koyun. Ordan başka arkadaşlarınıza ulaşıp onları da alabiliyorlar. Mesajlarını sil.
f)       Avukatına güven. Baro’dan gönderilen avukatların hepsi gönüllü avukatlar, Gezi olaylarına karşı olanlar gönderilmiyor. 
g)      Polise direnme. Karakola gittikten sonra anlayışlı memurlar var ve avukatlar  da bekliyor. Emniyete kadar sabredin.
h)      Ankarada 2000 e yakın gözaltı yapıldı toplamda. Şu an gözaltında 28 kişi var. Türkiye genelinde 9 kişi kayıp.
i)        Gözaltına alınmış herkesin manevi tazminat hakkı doğmuştur, kullanın.
14.   12 Eylülde ordudan atılan eski bir asker söz aldı. “Bu ülkede yaşamanın bir faturası var. Duyarlı iseniz bedelini ödüyorsunuz” dedi. “Umutsuzluğuma umuda çevirdiğiniz için teşekkür ederim.” Cuma günü 18.30 da imranlı vakfında bir söyleşi olacağının duyurusunu yaptı. Sosyal medya da dolaşan “ geç çapulculardan annelere mektup” hakkında konuşacakları söyledi.
  Öneri geldi: herkes mesleği ile ilgili konu hakkında bilgi verebilir. Meclise başörtülü bir vekil girse tepkimiz ne olmalı? Böyle konuları tartışabiliriz.
    15.   Gezi parkı çapulcuları olarak 20 gündür nefes alabiliyoruz ve biraz özgür hissediyoruz ama yeni    MİT yasa tasarısı çok önemli ve buna odaklanmalıyız denildi.
16.   Söz alan arkadaş buna katılmadı ve halk hareketi her türlü yasanın üzerindedir dedi. Dünden daha güçlü ve umutluyuz. Dursak bile korkuyorlar dedi. Türkiyenin kaderini belirleyecek yönlenme bu forumlardan çıkacak denildi.
17.   Son olarak dağılırken bir arkadaş “ sayımız arttık��a aramıza sivil polisler de katılacaktır. Onları da görüşlerini bildirmeye davet ediyorum dedi.
  Bugün 19.30 da, Anıtpark’ta tekrar toplanılacak.
0 notes
anitparkforum-blog · 11 years
Text
20 Haziran 2013 Anıtpark Forumu Notları- Maddeler Halinde-
-Şehirler, haberleşme birbirinden kopuk. Forumlar düzenli hale geldiğinde ortaklıklar belirleyebiliriz.
-Gündemi belirleme ve manipülasyon gücünü Başbakan’ın elinden almalıyız; gündemi biz belirlemeliyiz.
-İnsanların birleşmesi; farklı görüşlerin biraraya gelmesi çok değerli.
-Konuşmalıyız; çünkü birbirimize ihtiyacımız var.
-Bizim kuşağımız insan olmak, insan kalmak ve bunun herkes tarafından anlaşılmasını istiyor.
-Bildiğimiz anlamda siyaset sona ermiştir. 
-Her yerde HES mücadelesi oluyor ve oralarda da aynı şekilde müdahale ettiler. Gezi, çevre yıkımı ve diktatörlük dayatmasına karşı bir başkaldırıydı.
-Eylem pasif direnişle çıktı. Eylemi süreklileştirmek için pasif direnişe devam etmemiz gerekiyor.
-Eylemin geleceğiyle ilgili forumlardan çıkacak çözüm önerileri önem taşıyor. Alışverişi/benzin kullanımını azaltmak gibi öneriler de buralardan çıkacak.
-Toplumsal muhalefetin bugüne kadar yaptığı çağrılardan insanlar hep korktu. Umutsuzdu. Bu son 3 haftada ise her şey değişti.
-Kısa vadede konuşma/paylaşma; uzun vadede meslek örgütü/sendika/siyasi parti/dernek vs. ye bağlı örgütlenme ve sokağa çıkma, sesimizi duyurma yoluna gitmeliyiz.
-Eve gider ve susarsak hiçbir şey değişmeyecek.
-Her yerde, her fırsatta konuşmalıyız. Konuşalım, anlatalım; her yerde örgütlenelim.
-MHP-CHP kendini kişiler olarak sokakta temsil etmeye başladı; çünkü mecliste bu partiler bizim isteklerimizi dile getirmiyor.
-Gücümüz örgütsüzlüğümüzde (Genç arkadaşlar farklı düşünüyor; örgütlenme konusunda); çünkü bir başımız yok. Başı alıp bitiremezler.
-Örgütlü olunca insan birey olarak sesini yitirmeye başlıyor.
-Muhafazakar insanların da aramızda olması lazım. Mevcut partinin onlar için çözüm olmadığını anlatmamız lazım.
-“Olayların ilk günü iletişim engellendi; internet kesildi; ben de sinirden sokağa çıktım ameliyatlı halimle O günden beri Batman gibi gündüz işte, gece sokaklardayım.” (Genç yazılımcı)
-Devlet şiddetini tanımayan, bize küfür eden bir sürü insan var. AKP’yi sevmese de evde oturan da bizi anlamıyor.  O insanlara bir şekilde ulaşmalıyız. Kendi içimizden çıkmalıyız.
(Forum’da Gezi olaylarından önce eylem için hiç sokağa çıkmadığını belirten 4 kişi vardı.)
-Bu olayların en büyük katkısı empati oldu.
-“Önce tavsiye ettim, olmadı. Şimdi isyan ediyorum”. (Genç yazılımcı)
-İnsanlar hayatlarına karışılmasından o kadar sıkıldılar ki sonunda sokağa döküldüler.
-Türk halkı birbirine hoşgörülü olmayı yeniden hatırladı.
-Muhalefetin kendisini yeterince ifade edemediğini düşündüğü için sokağa çıktı bu insanlar.
-Ötekileştirilenler için de sokağa çıkalım artık.
-Medyanın içinde olmak, herkesin gazeteci tarafını ortaya çıkarması çok önemli.
-“Bu parka belki bin kere gelip gittim, benim gibi düşünen birini bulabilir miyim diye” (5 yaşında çocuğuyla gelen katılımcı)
-Korkuya karşı sokağa çıktık, sokak korkumuz vardı; artık yok.
-Özgürlüğümüzü kimse elimizden alamayacak. Her tür özgürlüğümüzü; başörtüsü, cemevi, her tür..
-Bizler azınlığız aslında; anlamayanlara anlatmamız lazım. Ama çok şey başardık, çok güçlüyüz.
-Kesinlikle örgütlü olmalıyız; ama tek bir ses olmamalı. Türkiye’nin sesi olmalı bu. Her yere ulaşmalıyız. Bu oy toplamak değil; derdini anlatmak. (Örgütlenme konusunda bir başka yaklaşım)
-Forumlar şu yüzden güzel: Koşturmacadan, gazdan birbirimizi hiç dinlemeye fırsatımız olmamıştı.
-Kendi medyamızı yarattık. İnsanlar inanmıyor artık diğer anaakım medyada anlatılanlara.
-Bu hareketin en büyük farkı; gençlerin ailelerinin ve halkın desteğini alması. Biz bir şeyleri değiştirmeye çalışırken bizim yanımızda ailelerimiz bile yoktu (12 Eylül mağduru bir katılımcı)
-28 Şubat sürecinde muhafazakar kesimin birbiriyle teması çok güçlüydü. Kullanabilecekleri demokratik hakların hepsini kullandılar. Burayı iyi okumak gerekiyor.
-Medyayı, açıklamaları takip etmeli, çok iyi analiz etmeliyiz.
-Karşıda bir taraf var; biz onlardan daha zekiyiz, iyiyiz dememeliyiz. Biz sadece daha çok okuyoruz, daha çok düşünüyoruz.
1 note · View note
anitparkforum-blog · 11 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
0 notes