Tumgik
aksaam · 11 months
Text
Mescid-i Haram ve Mescidi Aksa'nın benzerliklerine değinmek istiyorum. 14.5 yıl Mescidi Aksa'ya doğru kılınan namazlarda kıblenin değişmesi olayı bile Kâbe ve Mescid-i Aksa'yı birleştiren, tabiri caizse kardeş hatta ikiz mescid ilan eder gibi. Şöyle ki dört rekatlık namazın ilk iki rekatı Mescidi Aksa'ya doğru kılınırken son iki rekatı Mescidi Haram'a doğru kılındı. Mesela öğlen namazını Mescidi Aksa'ya, ikindi namazını Mescidi Haram'a doğru değil veya namazın sünnetini Mescidi Aksa'ya, farzını Mescidi Haram'a doğru değil. Namazın içindeyken ve rekat sayısı olarak tam yarı yarıya şeklinde. Allahu Teala her şeyi hikmetli yapar. Bu iki kutsal mescidimiz hakkında bir diğer benzerlik ikisinin de Kuranı Kerim'de geçmesi. Mescidi Haram son kıblemiz, Mescidi Aksa ise ilk kıblemiz. Mescid-i Haram inşa edilen ilk mescidimizken Mescidi Aksa yeryüzünde inşa edilen ikinci mescidimizdir. İki mescidimizin de kurucusu, sınırlarını belirleyen Hz. Adem(as). Mescidi Aksa, 15 derece gibi küçük bir açıyla Kâbe'ye yönelmiştir. Mimarileri de aynıdır sadece boyut farkı vardır ama krokileri yan yana koyunca birbirlerini tamamlıyor gibi görünür, köşelerin dereceleri aynıdır.
Mescid-i Aksa için ne yapabiliriz? Öncelikle oraya gitmeliyiz, yazıda da belirttiğimiz gibi orada bulunmamız en güzel zeytinyağımızdır. Bizler öğrenmeliyiz. Öğrenmeli, öğretmeliyiz. Dolmalıyız ki çevremize taşmalıyız. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav)'in fetih stratejisi üç aşamadan oluşur. Bunların ilki "ilmî hazırlık"tır. Rasulullah bu basamağı gerçekleştirmiş; anlatmış, sevdirmiş. Daha sonra Hz. Ebubekir gelip ikinci basamak olan "siyasi hazırlık" safhasını uygulamış. Hz. Ömer de "askeri hazırlık" ile beraber fethi gerçekleştirmiş. Şimdi biz ilmi hazırlık basamağındayız ve üzerimize düşenleri yeteneklerimiz, elimizden gelenler doğrultusunda uygulamalıyız. İmanımızı yenilemeliyiz. Allah'a, ahirete imanı tam olan kişi şehadetten ve cihaddan korkmaz hatta seve seve gider. Dünyaya bağlılığı azalır çünkü dünyadaki güzellikler geçici, ahirettekiler ise sonsuz. Rasulullah'ı örnek alan kişiler olursak; namazımızı, ahlakımızı güzelleştirirsek, imanımızı gürleştirirsek Selahaddin Eyyubi gibi manevi hazırlıklar yaparsak fetih gelecektir. Rasulullah zamanında ordudaki kişi sayısı az olsa da kazanıyorlardı çünkü kalpleri imanla ve cihad sevdasıyla doluydu, bu nedenle Allah onlara yardım etti. "Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler." (Ali İmran, 160.ayet)
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır"
0 notes
aksaam · 11 months
Text
Rasulullah (sav)'in eşi Hz. Meymune validemiz bir gün: "Ya Rasulullah, Beytimakdis hakkında bilgi verir misin?" der. Allah Rasulü(sav): "Orası mahşer ve menşer yeridir. Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınan bir namaz başka yerdeki bin namaza bedeldir." buyurur. Hz. Meymune validemiz: "Peki oraya gitmeye gücümüz yetmezse ne yapalım?" dediğinde Rahmet elçisi: "Kandillerini yakmak için zeytinyağı gönderin. Kim bunu yaparsa oraya gitmiş ve namaz kılmış gibi olur." buyurur. Görüldüğü üzere Allah Rasulü önce oraya gidin demiş, bizler oraya gitmeliyiz. Mescid-i Aksa için en güzel zeytinyağımız orada bulunmaktır. Gitmeye niyet edip bunun için sevdiğimiz şeylerden verirsek, para biriktirmeye çalışıp ayrıca Mescidi Aksa için çabalarsak gidiş hiç zor değil. Bir anda hiç tahmin edilemeyecek şekilde rızıklandırılıyor Allahu Teala. Gidene kadar da zeytinyağımızı eksik etmemeliyiz. Zeytinyağı hadisini farklı şekilde yorumlayanlar var. Peygamberimiz (sav) Mescidi Aksa'ya zeytinyağı gönderin dediğinde zeytinin memleketi olan Filistin'e zeytinyağı göndermekten bahsediyor. Rasulullah bu hadisi söylediğinde Mekke'deydi ve Mekke'de zeytin yok veya çok az, az olduğu için de değerli. Bu yüzden bu hadiste 'Sizin için en değerli olan şey ne ise onu Mescidi Aksa'ya gönderin ' anlamı da olabilir. Ayrıca orası hakkında okuyup, eğitimlere katılıp bilgi sahibi olmamız da zeytinyağımızdır. Dua etmemiz zeytinyağımızdır. Kimin ne yeteneği varsa yeteneği doğrultusunda Mescidi Aksa'yı anlatması, duyurması o kişinin zeytinyağıdır. Orası için güvenilir dernekler aracılığıyla maddi destek sağlamamız zeytinyağımızdır çünkü Mescidi Aksa'yı canı pahasına koruyan, mescidin işlevsel kalmasını sağlayanlar (murabıt/a/lar) bazen işlerini, okullarını bırakıp Mescidi Aksa'da nöbet tutuyor. Hem maddi hem manevi zorluk yaşıyorlar. Bizler orada bulunarak manevi zorluklarına destek olamıyorsak maddi zorluklarına destek olmalıyız. Çünkü onlar bizim görevimizi de sırtlandılar. Kutsalımızı bizim adımıza koruyorlar. Ebu ümame el-Bahill'nin (r.a) anlattığına göre Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Ümmetinden bir topluluk, galip oldukları halde kendilerine Allah'ın emri (kıyamet) gelinceye kadar düşmanlarını kahretmeye devam edeceklerdir ve başlarına gelen hastalıklar dışında hiçbir düşman onlara zarar veremeyecektir." Orada bulunanlar, " Ya Resulallah! Peki, (o gün) bu kimseler nerede olacaklar?" diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.v), "Beyt'ül-Makdis'te (Kudüs) ve onun çevresinde olacaklardır" buyurdu. Müslümanlarla Yahudiler arasında gerçekleşecek savaşı da haber vermiştir Peygamberimiz Aleyhisselatü Vesselam. Zaferin, sonunda Müslümanlara ait olacağını, öyle ki ağaç ve taşların bile Müslümanların safında durup onlara, düşmanın saklandığı yeri söyleyeceğini müjdelemiştir. Mescid-i Aksa İsra yolculuğunun bitiş, Mirac yolculuğunun başlangıç noktasıdır. Yatay yürüyüş olmadan yücelinmez, İsra yolculuğu olmadan mirac olmaz. Bizim isramız kendimizi keşfetmek, geceleri Allah'a yakarmak; miracımız ise secdelerimizdir.  Ahlakını güzelleştirmeyen esfel-i safilinde kalır, ahsen-i takvime yükselemez.
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır"
1 note · View note
aksaam · 11 months
Text
Hz. Süleyman'ın duasıdır Mescidi Aksa'ya namaz kılmak için gelenin bağışlanması. Allah Rasulü (sav): "Davud oğlu Süleyman (as) Allah'tan üç şey istedi. Allah ona ikisini verdi, bizler üçüncüsünün de ona verilmiş olmasını ummaktayız. Allah'tan hükmüne uygun hüküm vermesini istedi; Allah ona verdi. O'ndan kendisinden sonra kimseye nasip olmayacak bir mülk vermesini istedi, Allah da ona verdi. O'ndan her kim sadece namaz kılmak için bu mescide yola çıkarsa annesinden doğduğu gün gibi hatalarından kurtulmuş olmasını istedi. Bizler de Allah (cc)'ın ona bu isteğini vermiş olmasını ümit ederiz." Oraya gidip namaz kılarsan hatta gitmek nasip olmasa bile bu niyetle yola çıkarsan günahlarından kurtulmuş olma nimetine kavuşmamız için Süleyman peygamberimiz dua etmiş, bu duayı yaşamak değmez mi her şeye... Hz. İsa da Hz. Muhammed (sav) de Filistin'den göğe yükseldi. Tüm peygamberler Rasulullah'ın imamlığında Mescidi Aksa'da namaz kıldı. Resullerin ve Nebilerin sonuncusunun (s.a.v) kendisinden önceki peygamberlerle buluşup onlara imam olarak namaz kıldırmasıyla, dini önderliğin, İsrailoğullarından alınıp yeni bir ümmete, yeni bir peygambere ve yeni bir Kitab'a verildiği tüm dünyaya duyurulmuş oldu: Evrensel bir ümmet, evrensel bir Peygamber ve evrensel bir Kitap! Orada tüm peygamberlerin kokusu var. Mescidi Aksa'da namaz kılarken alnını secdeye koyduğunda "Acaba buraya hangi peygamberim secde etmişti, acaba şuanda hangi peygamberle aynı saftayım?" sorularını düşünüyor insan. Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Yakup, Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yusuf, Hz. Süleyman, Hz. Davud, Hz. Lut gibi birçok peygamber Filistin'de yaşadı veya orada bulundu. Kabirleri Filistin'de bulunan peygamberlerimiz varken, Mescid-i Aksa Peygamberimiz (sav)'in hüzün yılında Allah katına alınarak hüznünün dindirildiği yerken bizler nasıl olurda ona sırtımızı döneriz. Nasıl ki Allah Rasulü Rabbinin katına Mescidi Aksa'dan vardıysa, hüznü dindirildiyse bizler de oraya gidip bu huzuru hissetmek için neyi bekliyoruz?
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır"
2 notes · View notes
aksaam · 11 months
Text
Mescidi Aksa sadece ayet olsa bile bizim onun yolunda canımızı malımızı verip cihat etmeniz için yeterdi. Ama Mescidi Aksa aynı zamanda hadis. Peygamber Efendimiz (sav) hutbelerinde o kadar çok Mescidi Aksa'dan bahsedermiş ki sahabe efendilerimiz kendi aralarında 'Mescidi Nebevi mi daha faziletli yoksa Mescidi Aksa mı?' diye tartışırlarmış. Allah Rasulü (sav) Şam ve Filistin topraklarının biran önce fethedilmesini arzulamış, orduyu çıkarmış. Rasulullah'ın vefatına yakın bir gün Şeddad b. Eva üzgünken Allah Rasulü Beytülmakdis'in (Mescidi Aksa hadislerde Beytülmakdis ismiyle anılır) fethedileceğini ve onların imam olacağını müjdeleyerek onun üzüntüsünü gidermiş. Yani Peygamberimiz o kadar sevmiş ve sevdirmiş ki oranın fetih müjdesi sahabi efendimize üzüntüsünü unutturmuş. (Şeddad b. Evs şuanda Mescidi Aksa'nın bitişiğindeki Babürrahme mezarlığına defnedilmiştir)  Peygamber Efendimiz (sav) dünyanın en meşgul insanı olduğu halde Mescidi Aksa'yı andı, anmak için vakit ayırdı. Peki biz vakit ayırıyor, orası için çalışıyor, oraya gitmek için, orayı anlamak ve anlatmak bir şeyler yapıyor muyuz? Rasulullah (sav): “Ancak üç mescidi ziyaret için yola çıkılır; Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ ve benim şu mescidim!” diyerek üç kutsal mescidimizi beraber andı. Peki biz bu hadis-i şerifi bütün olarak değerlendirilip Mescidi Haram ve Mescidi Nebevi'nin yanında Mescidi Aksa'yı farkediyor, kıymetini biliyor muyuz?
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır"
0 notes
aksaam · 11 months
Text
Filistin'in bizim için önemi (1)
Filistin meselesi bölgesel bir mesele değildir. Bu mesele tüm İslam ümmetinin ortak meselesidir. Çünkü Mescidi Aksa ayettir, hadistir. İsra suresi 1. ayette Mescidi Aksa ve çevresinin bereketli kılındığından bahseder. Dolayısıyla Filistin davası Müslümanların akidelerine taalluk eden ortak bir davadır; doğusu batısı yoktur, hepsi bir bütün olarak etrafı mübarek kılınmış İslam topraklarıdır. İsra Sûresi birinci ayette: "...çevresini mübarek kıldığımız..." şeklinde tanımlamasını alimler şu şekilde yorumlar: Mescidi Aksa bereketin merkezi ve bu bereket o kadar fazla ki etrafına da taşmış, etrafını da bereketli kılmış. Bizler de şuanda bedenen gidemesek bile manen onun etrafındayız ve onun bereketinden bereketleneceğiz biiznillah. Mescid-i Aksa için neyimizi verirsek o şey bereketlenir; vaktinizi, sağlığımızı, ömrümüzü... Ribat nöbet tutmak anlamına gelir. Peygamber Efendimiz (sav) Mescidi Aksa'nın kıyamete kadar ribat ve cihad yurdu olduğunu söyler. Mescid-i Aksa için yaptığımız şeylerde ribata niyet edebiliriz, böylece onun sevabını da alırız. Ayetin سُبْحَانَ الَّـذٖٓي şeklinde başlaması da çok manidar. Çünkü bu ibare ayetin başında geliyorsa bu ayetin devamında bir mucizeden bahsedeceğinden haber verir. Sahabi efendilerimiz de bu kelime ile başladığında tabiri caizse "dikkat dikkat ayeti" der, daha çok dikkat kesilirler. Ayrıca Mescidi Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürülmesi bize de şu şekilde mesaj verebilir "Nerede olursan ol -Mescidi Haram'da da olsan- Mescidi Aksa'ya gitmelisin. Miraca Kudüs durağı eklenmesiyle bizler Kudüs zincirinin en önemli halkasına bağlanmış olduk. Allahu Teala Kur'an'ı Kerim'de sadece iki mescidimizi anmış. Bunlar Mescidi Haram ve Mescidi Aksa. Sayılı ayetler olduğu halde bu ayetlerin arasında Mescid-i Aksa'dan bahsetmiş, bahsetmeye layık görmüş, yer ayırmış. Yeryüzünde ona özgü özellikler vermiş, onu övmüş. Mesela bereket kavramı ve ilk kıblemiz olması. Bizler de "Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmalıyız" diyoruz değil mi? Mesela "Allah merhametli, biz de merhametli olalım. Allah adaletli, biz de adaletli olalım..." O zaman Allahu Teala Mescidi Aksa'yı farklı tuttuysa, onu övdü ve ona yer ayırdıysa bizler de hayatımızda ona yer ayırmalı, onu övmeli yapacağımız şeyleri onun için yapmalıyız. Bir ayet varsa ona iman da olmalı. Mescid-i Aksa'nın ayet olduğuna inanan müslüman bunu hayatında göstermeli. Kuranı Kerim'i hayatımızın merkezine koymamız gerektiği gibi Mescidi Aksa'yı da merkeze koymalıyız. Ayete iman etmek demek, hayatında bir şeyleri güncellemek demektir. Mescid-i Aksa diyince aklımıza ilk önce işgal geliyorsa biz doğru yolda değiliz. Mescid-i Aksa'yı bir ayet, iman meselesi olarak görmezsek bunlar bilgiden ibadet kalır. Fakat hayatımıza yerleştirmeliyiz.
"Bu makale Hucurat Hareketi'nin Aksa Halkaları projesi kapsamında yazılmıştır."
1 note · View note