Tumgik
akilfikirgezegeni · 23 minutes
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 23 hours
Text
Kulaklara küpe
Şayet iki fakir bir zengini överse, zengin daha da zengin olur. İçaforiz
0 notes
Text
Evde 3-5 Liraya mal olacak (inceltme koymadım ki daha iyi anlaşılsın diye 😁) bir şeyi dışarıda 300-500 TL vererek alıp tüketmek doğru olmaz, demiş bir kendini, ekonomiyi, haddini bilir bilmez kişi🤷‍♂️ Bende kendisine sormak isterim. Evde 3-5 , arabada 15 TL olan bir şey nasıl olurda başka yerde, biz (yani Mokoka kabilisi olan yerel halk) onu satın aldığımız da fiyatı yüz katına çıkabiliyor? Bahsettiğiniz üj-bej liranın maliyeti bile artık 3-5 liraya mâl (bu sefer doğru yazayım dedimdi✌) olmazken üstelik 🤷‍♂️ Sevgili yetkisiz kişi; bu açıklamayı birilerine yaranmak için, makam mevki, para pul beklentisi için yaptıysan ne alâ, lâkin insanlık içinde düşünmek gerek ama değil mi? Kendi namınıza koyarken, insanlığın namını da unutmamak gerekir 🤷‍♂️
0 notes
akilfikirgezegeni · 2 days
Text
Henry David Thoreau "Yürümek" isimli uzun makalesinde şöyle der; "Bilgi dediğimiz yararlı cehalet, cehalet ise faydasız bilgidir." Ve şu soruyla devam eder; "Hangisiyle uğraşmak daha iyidir? Bir konu hakkında hiçbir şey bilmeyen ama bilmediğini bilen biriyle mi yoksa bir konu hakkında çok az şey bilen ama her şeyi bildiğini zanneden biriyle mi? "
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 2 days
Text
Murdar Psikolojisi
Yapmayı cesaret edemediğimiz şeyleri bir başkası yaptığında sinir oluruz. Çoğunlukla bu duygunun dışa vurumu yapılan eyleme dair reddiye, imkansızlama veya kötüleme davranışı ile ortaya çıkar. Gerçekte ise asıl kızdığımız kendi cesaretsiz, güvensiz, kıskanç kimliğimizi dış dünyadan saklama ihtiyacıdır. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 3 days
Text
Bir yerde kötülerin işledikleri suçlar cezasız kalıyor ve affediliyorsa, o zaman orada yaşayan iyiler uygulanmayan adeletin suçluları konumunda sayılır. Zira gerçek anlamda uygulanmayan yasa ve kanunların varlığı anca bu şekilde devam ettirilebilir. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 3 days
Text
<<Çünkü insanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir. Ülkeleri harap ve yerle bir eden odur; düzenbazlığı öğreterek mertliği bozar ve böylece asil ruhları kötülüğün iğrenç yoluna saptırır. Insanları her türlü hileye başvurtur ve onlara her günahı işletir. Fakat para hırsıyla bu işi yapanlar er geç, hak ettikleri cezaya çarpılacaklardır....>> "Nerden geldiğine bakmaksızın kazanç peşinde koşmak doğru değildir. Çüinkü meşru olmayan kazançlar insana saadet getirmek şöyle dursun, onu büsbütün felakete sürükler."
Sophokles-Antigone (MÖ 442)
0 notes
akilfikirgezegeni · 3 days
Text
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 days
Text
Tumblr media
Bu paylaşımı okuyan çok değerli kişi(ye)lere; Çocukluk çağında yeterli değeri görmemiş,sürekli değersiz hissettirilmiş, güven ihtiyacı çoğu zaman karşılanmamış, destek görmediği için tek başına bırakılmış, yalancılıkla, tembellikle, iş bilmez beceriksizlikle suçlanmış, kendi potansiyeli dışında hiç istemediği uğraşlara, mesleklere yönlendirilmiş, özerkliği kısıtlanarak seçme özgürlüğü devamlı engellenmiş, sorumsuzca her istediği yapıldığı halde gerekli sınırlarını belirleyememiş, her işte mükemmel olmaya şartlandırılmış, suçun hep bir başkasında olması gerektiğine inandırılmış, söylemek istedikleri hep yarıda kalmış, şımarıklığı ödüllendirilmiş, kişiliği normalden çok daha fazla yüceltilmiş, materyalist bir narsisist, kötümser bir paranoid, içine kapanık bir şizoit haline gelmiş olabilirsin. Şunu bilmelisin ki, aslında tüm bu saydığım kişi sen değilsin. Sadece kendini öyle olduğuna inandırdın. Ve bunu tek başına yapmadın. Hepimizin eksik duyguları, tamamlanmasını istediğimiz yanları, yanlış inanışları ve değer görüp güven duymaya ihtiyacı vardır. Merak etme! Yalnız değilsin. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 5 days
Text
Karşınızda kişilerden beklentiniz; Sevecen olsun, şefkatli olsun, lider olsun, barışçı olsun, yaptığı her işte mükemmel olsun, bilgili olsun, becerikli olsun, anlayışlı olsun, sorgulasın, sadık olsun, maceracı olsun, eğlenceli, komik olsun, naif olsun, tuttuğunu koparsın ama zorba olmasın... Güzel insan, bu özelillerin hepsi farkı insan tipleridir. Tüm bunları aranan özellikler listende barındıran biriysen, bil ki kendine en şahanesinden bir sosyopat arıyorsun demektir. Bu özellikler tıpkı bir yelpazenin her bir kanadı gibi bir araya gelirse Nietzsche'nin "Üst İnsanı"nı yaratmış olmalısın. Bu anlayışı hayata geçirmeye çalışan ve geçen yüzyılın psikopat ve sosyopat katili 3. Reich olarak da bilinen Adolf Hitler'dir. Üzgünüm ama maalesef bu mümkün değildir. Mümkün olsaydı şuan Hitler'in tasarısı olan " Ari" olanın hükmü altında ya yok edilmiş ya da asimile edilmiş olarak yaşabilirdik. Gelelim bu şuursuz taleplerin sebebine; biz insanlar en azından günümüzde her daim mevcut olanı daha iyisi ile karşılaştıran bir anlayışla donatılmış durumdayız. Elimizde olanın eksik ve tamamlanmasını istediğimiz kısımları gerek bizim yıllarca yanlış beslediğimiz düşüncelerimiz gerekse bir şekilde farketmeden farklı araçlar vasıtasıyla zihnimize giren onlarca yönlendirmeci uyaran yüzünden olmayanı oldurmaya çalışmamız diye ifade edilebilir. İstek ve ihtiyaçlar sürekli değişlik gösterir. Ama olgunlaşmamış zihin tüm bunları sadece hedonist ve ulaşması elzem arzular olarak algılarsa, her şeyi isteyen bencil ve şişmiş bir ego ile başbaşa kalır. Sorgulamamız gereken şey isteklerimizin ne kadarının mantıklı ne kadarının mantık dışı olduğunu kabul etmek olmalıdır. Her geçen günle birlikte nesnel bir hâle dönen insan ilişkileri yüzünden ve arzu nesnesi olarak kabul edilmeye başlayan insan için denilebilir ki, "Ruhu bedeni ayrı oynuyor " Ve bu ayrı oluş sebebiyle her ikisinin de istek ve arzularını tatmin etmek için yok olmayı seçiyor... İnsanın insandan sevgi ve ilgi beklentisi olmamalı demiyorum ama makul beklentilerin de oldukça önemli olduğunu belirtmek istiyorum. İçaforiz
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 5 days
Text
Küçücük bir çocukken yanlış ve hatalı düşüncelerimizin ℅99'u etrafımızda bizi kışkırtan, manipüle eden, eksik ve değersiz olduğumuzu söyleyen zorba insanlar yüzündendir, ℅1'i ise bunun böyle olduğuna inanan saf inancımız. Garip olansa yetişkin olduğumuzda bu oran tersine döner. Yani %99 oranında, bu inanışı sürdürürken, etrafımızdaki insanlardan %1'lik bir ölçüyle daha az etkileniriz. Bu durum; bizler büyürken bilişlerimizin ne kadar katı, işe yaramaz, dogmatik ve batıl olsa da, onlara olan inancımızın kuvvetini gösterir. Düşünce yapımız değişmediği sürece böylesi hatalı çıkarımların duygularımızı alt üst etmesi kaçınılmazdır. Bu sebeple; endişe, isteksizlik, değersizlik, onay bekleme, sevgi ve güven arayışı, yoksunluk, bağımlılık, terk edilme korkusu gibi akıl dışı düşenceler zaman içerinde çözümlenmezse, benim %1' in laneti dediğim ve kişiyi kaçınmacı, izole, karşıt bir düzensizlik içine çekeceği aşikardır. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
Tumblr media
Eğer siz bir "Karşıt Bağımlı'ysanız muhtemelen kaygı seviyeniz de yüksektir. Zira bağımlı olma halini telafi etme yönü olan karşıtı, yüksek miktarda çaba gerektirir. Genellikle çocuklukta gerekli güven duygusu, özerklik hissi ve korunma ihtiyacı karşılanmamış kişilerde ortaya çıkabilecek böylesi bir durumda aynı kişi; kimseden yardım istemez, tam anlamıyla güven duymaz, yeniden ve yine farklı zorlukları deneyerek kendisiyle yüzleşmek ister, etrafında kendine bağımlı kişiler yaratmaya çabalar, aslında bunun sebebi çocukken sağlıklı bir bağ kuramamasının yarattığı gerilimdir. Eğer herkesi yönetirse böyle bir bağa da ihtiyacı olmayacağını düşünür. Özellikle çocukken deneyimlediği mecburi ve bilmeden yarattığı bağımlı olma durumu, bireyin yetişkin hayatında da gerilim yaratır. Bu sebeple arkadaş, dost, eş seçimlerinde karşıt bağımlılığını destekleyecek kişilerden seçmeye dikkat eder. Nihayetinde biinen huyları tekrar etmek daha kolaydır. Fakat gün geçtikçe gerilim artar, ihtiyaçlar karşılanmaz olursa, ki mutlaka olacaktır. Etrafında daha fazla özerk kişilerin de artmasıyla kendi üzerinde bir baskı oluşması muhtemeldir. Gerçekte bu durum bağımlı kişinin daha çok işine yarayabilecek bir çözüm yaratabilir. Zira onun istediği de bu özerkliğe sahip olmak ve sağlıksız bağımlı kişiliğini sağaltmaktır. Zayıflık, kırılganlık, aşırı kaygıya; sebepli sebepsiz öfkelenme, çevreye ben güçlü bir insanım izlenimi verme ise normalden çok daha fazla efor sarf etmesine sebep olacaktır. Karşıt bağımlı birey sürekli bir şeyleri telafi etme arayışı içerisindedir. Tüm bunlar da üzgünüm ama gerek düşünsel, gerek duygusal sorunlar yaratabilir. Hatta psiko-somatik rahatsızlıklarla tetiklenen fizyolojik hastalıklarda ortaya çıkabilir. Sebepsiz bağırsak ve mide ağrıları birden ülsere gastirite, düzensiz soluk alıp verişler yüzünden kordiovasküler sorunlara, yoğun stresle yaşanan baş ağrılarından migrene dönüşebilen biz dizi rahatsızlık oluşabilir. Kısaca diyebilirim ki, Bağımlılığın kendisi de karşıt halide çözümlenmesi gereken bir problemdir. İçaforiz
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
Özerklik, özgüven, özsaygı, öz şefkat, öz eleştiri.. Başında "Öz" yani kendindenlik ifadesi olan bu kavramları kuru birer kelime olarak düşünmenizi istemem. Kişinin kendiyle sağlıklı bir irtibatı olması adına müthiş kıymetli kavramlardır. İnsanın kendiyle olan iletişimi ne kadar sağlıklı ise, dış dünya ile kuracağı iletişim ve iletileri de o kadar samimi, sağduyulu ve eşduyumlu (empatik) olacaktır. içaforiz
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
Septik, anksiyöz, depresif ve paranoid bir kişiye, hadi ifadeleri şöyle söyleyeyim, kuşkucu, kaygılı, buhranlı ve kumkumacı bir kişiye; şayet hazır değil, anlayış ve farkındalık seviyesi halihazırda yeteri kadar olgunlaşmamış ve maalesef bilişsel olarak sahici olanı işleme konusunda eksik kalmış ise ulaşması gereken gerçeğe ya hiç ulaşamayacak ya da muhtemelen sahte olanın peşinden giderek uzun yolu seçip zamanını hoyratça kullanacaktır. Halbuki yaklaşık iki bin önce Marcus Aurelius şöyle demiş; " Eğer bir dış etken sizi üzerse, duyduğunuz acı o şeyin kendisinden değil, sizin ona verdiğiniz değerden geliyordur, onu da her an ortadan kaldırma gücünüz vardır.” ve Hayyam da ekliyor; "Ben düşündükçe var dünya, ben yok; o da yok." İçaforiz
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 6 days
Text
Aşırı genelleme yapan kişi düşünceleri arasından çekip çıkardığı tek bir düşünceyi büyüterek geneli kapsayan bir çıkarımda bulunur. Mesela, duvarda gördüğü küçücük bir çatlağı evin her tarafının döküldüğü gibi yanlış bir inanışa dönüştürebilir. Makul şartlarda ödenecek borcunu iflasın eşiğindeymiş gibi deneyimleyebilir. Şu verdiğim örneği mazur görün lütfen; tuvalette kendi yaptığı kazulate bakarak ortalığın pislik içinde olduğunu savunabilir. Aşırı genelleme; asıl olanın saklanması,kendi yetersizliğini gizleme, bahaneler yaratarak şimdide yaşanacak farkındalığın ağırlığını kaldıramama ve bilişsel olarak yanlış kurulan bağlantıları gösterir. Yani düşüncenin problemli olduğunun farkına varılmadan oradan ve o zamanın içinden kişinin kendini izole etmesi için saklandığı bir kuytu köşedir de diyebiliriz. İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 7 days
Text
İnsan anlamadığında, anlamadığı şeyi öldürür. Aynı şey anlamını yitirdiğinde de olur... İçaforiz
0 notes
akilfikirgezegeni · 8 days
Text
0 notes