Tumgik
acid-creature · 4 years
Text
Koruyucu Aile Nedir? Şartları ve Ücretleri Nedir?
Çocuk sahibi olmak istediği halde olamayan ailelerin aklında koruyucu aile nedir sorusu bulunmaktadır. Kimsesiz çocukların sağlıklı birer birey olarak yetişmeleri için koruyucu aile uygulamasının ortaya çıktığını ifade edebiliriz. Koruyucu ailelik uygulaması sayesinde yetişme yurdunda kalan çocukların psikolojik ve fiziksel olarak daha iyi şartlarda yetişmeleri sağlanmaktadır. Bu sayede, toplumsal yaşama daha kolay uyum sağlarlar.
Koruyucu aile; kendi ailesinin yanında bakım ihtiyaçları karşılanmayan veya kimsesi bulunmayan çocukların bakım ve yetiştirme sorumluluğunu kısa veya uzun dönemli olmak şartıyla üzerine alan çiftleri tanımlamaktadır. Koruyucu aile uygulamasının başından sonuna kadar devlet denetiminde yapıldığını ifade etmek gerekir. Çocuklar, belirli bir süre boyuca ailenin yanında kalarak ev ortamının sıcaklığını yaşamaktadırlar.
Koruyucu Aile ile Evlat Edinme Arasındaki Farklar Nelerdir?
Koruyucu aile ve evlat edinme; aynı anlama gelmez. Evlat edinmede çocuğun tüm ömrünü kendisini evlat edinen anne ve babasıyla geçirmesi söz konusu olmaktadır. Çocuğun nüfusu; yeni anne babasının üzerine alınmaktadır. Yasalar önünde çocuğun yeni anne babasının tanındığını belirtmek gerekir. Koruyucu ailede ise çocuğun nüfusunuza verilmeden önce belirli bir süre boyunca yanınızda kalması söz konusu olmaktadır. Bu sürede devletin denetimi bulunmaktadır. Bir başka deyişle, çocuğun bakımı; devlet ve koruyucu aile arasında paylaştırılmaktadır.
Koruyucu ailenin yanına verilen çocukların anne ve babalarının en az birisinin hayatta olduğunu ifade etmek gerekir. Ekonomik olarak kötü durumda olan ailelerin çocuklarını belirli bir süreliğine devlet denetimine vermeleri söz konusudur. Ailenin durumunun çocuğu geri alabilecek seviyeye geldiği zaman ise çocukların koruyucu aileden geri alınması söz konusu olmaktadır.
Koruyucu Aile Olma Şartları Nelerdir?
Devletin herkesi koruyucu aile olarak belirlemesi mümkün değildir. Koruyucu aile olmak isteyenlerin birtakım şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Şartlar arasında :
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak
Devamlı olarak Türkiye’de ikamet ediyor olmak
25 ile 65 yaşları arasında olmak
Düzenli bir gelire sahip olmak
En az ilkokul mezunu olmak
bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, bekar veya evli olmasından bağımsız olarak yukarıdaki şartlara sahip olan herkesin başvuru yapması mümkündür.
İlgili Yazı
Evlat Nasıl Edinilir? Evlat Edinme Şartları Neler?
Koruyucu Aile Ücretleri ve Gerekli Evraklar
Başvurusu kabul edilen vatandaşlara devlet tarafından belirli bir ödeme yapılmaktadır. Aileye verilecek ücretler çocuğun yaş ve bakım durumuna göre belirlenmektedir.
İlkokul çağındaki çocuklar için; 1220,65
Ortaokul çağındaki çocuklar için; 1262,19
Lise çağındaki çocuklar için; 1374,83
Yüksek öğrenim çağındaki çocuklar için; 1556,69
TL olmak üzere aylık bakım ve harçlık desteği sağlanmaktadır. Bu rakamların 2019 yılı son altı ayı için geçerli olduğunu ifade etmeliyiz. Buna ek olarak, sigorta ödemesi ve kurslar için de ayrı ücret ödenmektedir.
Koruyucu aile olmak için gereken evraklar arasında T.C kimlik numarası beyanı, bir adet vesikalık fotoğraf, öğrenim durumu belgesi, gelir ve sigorta durumunu gösteren belge, adli sicil belgesi, temel aile eğitim belgesi (varsa), sağlık durumu belgesi, aile bireylerinin bağımlılığının olmadığını gösteren belge bulunmaktadır. Evli çiftlerin  aile olmak için başvuru yapması halinde her iki kişiden de yukarıdaki belgeler talep edilmektedir.
Koruyucu aile çocuğu seçebilir mi sorusuna gelecek olursak; bu soruya evet cevabını verebiliriz. Aile adayına en iyi şekilde uyum sağlayacak çocuk tespit edilmektedir. Bir başka deyişle, aile ve çocuk arasında ortak özellikler olmasına dikkat edilir.
Koruyucu aile olmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı‘nın sitesinden detaylı bilgi alabilir ve başvuru yapabilirsiniz.
Bu Yazı Koruyucu Aile Nedir? Şartları ve Ücretleri Nedir? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/koruyucu-aile-nedir-sartlari-ve-ucretleri-nedir/
1 note · View note
acid-creature · 4 years
Text
Evlat Nasıl Edinilir? Evlat Edinme Şartları Neler?
Türkiye’de binlerce çocuğun devlet koruması altında büyüdüğünü ifade etmek gerekir. Devlet korumasında olan bu çocukların devletin uygun gördüğü bazı ailelere evlatlık olarak verilmesi mümkündür. Ancak, evlat edinmek isteyen ailelerin birtakım şartları sağlıyor olması gerekmektedir. Evlat edinme süreci ile ilgili detayları yazımızda paylaşacağız.
Ülkemizde binlerce çocuğun ailesiz olarak büyüdüğünü ve bir aile ortamına sahip olmak istediğini tahmin etmek zor değildir. Buna ek olarak, birçok çift, sağlık şartlarından dolayı çocuk sahibi olamamaktadır. Bu bağlamda, çocuğu olmayan ailelerin bir kısmının evlat edinmek gibi bir isteği vardır. Ancak, devletin bu isteğe sahip olan herkesin evlat edinmesine imkan tanımadığını belirtmek gerekir.
Evlat Edinmek İsteyen Kişilerde Olması Gereken Şartlar Nelerdir?
Bekarlar evlat edinebilir mi sorusuna maalesef hayır cevabını vermekteyiz. Çünkü, evlat edinmek isteyen kişilerin yasalar gereği en az beş yıldan beri evli olmaları gerekmektedir. Buna ek olarak, eşlerden birinin en az otuz yaşını aşması şartı bulunmaktadır. Ayrıca, evlat edinmek isteyen kişilerin evlatlık olarak almak istedikleri çocuktan en az 18 yaş büyük olma zorunluluğu bulunmaktadır.
Evlat edinme süreci ne kadar sürer diye düşünenlere devletin bu konuda birtakım prosedürleri olduğunu belirtmek gerekir. Evlatlık alınmak istenilen çocuk; söz konusu ailenin yanına bir anda verilmemektedir. Çocuğun bir yıl süreyle söz konusu ailenin yanında kalması mümkündür. Bir yıllık süre içerisinde çocuğun durumu, düzenli olarak kontrol edilmektedir. Bakanlık yetkilileri; bu konuda oldukça dikkatli davranmaktadır. Devlet denetiminde yapılan evlatlık verme işleminin ancak mahkeme kararı ile yapıldığını belirtmek gerekir.
Mahkemenin çocuğu evlatlık vermeye hükmetmesinin ardından aile, çocuğu diğer ailenin nüfusundan sildirmektedir. Kendi nüfus kütüğüne aldırmaktadır. Bu işlemin ardından çocuğun nüfus kağıdında bulunan anne baba kısmına yeni anne babasının ismi yazılmaktadır.
Evlat edinmek isteyen kişiler, istenilen belgeleri tamamlamalarının ardından sıraya alınmaktadırlar. Ailenin sırası geldiğinde istedikleri özelliklere sahip olan üç çocukla tanıştırılmaları söz konusu olmaktadır. Ailenin bu üç çocuktan birisini alması zorunludur. Aileye üç çocuk haricinde başka çocuk gösterilmez.
İlgili Yazı
Ev Almak Mı Araba Almak Mı Mantıklı ?
Evlat Edinmek İçin Nasıl Başvurulur?
Evlat edinme başvurusunun randevu alınarak ve şahsen yapılması gerekmektedir. Buna ek olarak, eşlerin birlikte başvuru yapması zorunludur. Evlat edinme için nereye başvurulur diye düşünenlere Türkiye’de yaşayan kişilerin bulundukları yerleşim yerlerindeki İl Müdürlükleri’ne başvuru yapmaları gerektiğini hatırlatmak gerekir. Yurt dışında yaşayan T.C vatandaşları ve yabancı ülke vatandaşları; kabul eden devletin merkezi makamına başvuru yapmak zorundadırlar. Evlat edinme ücreti yoktur. Ancak, evlat edinen ailenin çocuğa bakabilecek maddi duruma sahip olması gerekmektedir.
Yeni Doğmuş Bir Bebeği Evlat Edinme
Evlat edinmeyi düşünen çiftler; yeni doğmuş veya henüz bir yaşını doldurmamış bir bebeği evlat edinmek isterler. Çünkü, bebeklerin yeni ailesiyle bağ kurması çok daha kolay olacaktır. Fakat, yeni doğmuş bebeği evlat edinmek isteyenlerin sayısının bir hayli fazla olmasından dolayı bu düşüncedeki ailelere sıranın gelmesi uzun sürmektedir.
Yeni doğmuş bebek evlat edinme şartlarının herhangi bir çocuğun evlat edinilmesi için gereken şartlardan herhangi bir farkının olmadığını ifade etmek gerekir. Bebek evlat edinme şartları arasında ailenin maddi durumu, çiftlerin sağlık durumları, çocuğun kalacağı yer, istenilen evraklara sahip olma gibi kriterlere dikkat edilmektedir. Nüfus kayıt örneği, adli sicil kayıt belgeleri, sağlık kurulu raporları, gelir ve sosyal durumu gösteren belgeler, yerleşim belgesi, öğrenim durumu belgesi, eşlerden birinin yabancı uyruklu olması halinde istenen oturma izni belgesi gibi belgelerin en geç iki ay içerisinde ilgili makama teslim edilmesi gerekmektedir.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı‘nın internet sayfasından konuyla ilgili daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Bu Yazı Evlat Nasıl Edinilir? Evlat Edinme Şartları Neler? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/evlat-nasil-edinilir-evlat-edinme-sartlari-neler/
2 notes · View notes
acid-creature · 4 years
Text
KYK Kredi Borcu Evlenince Silinir Mi? Silinme Şartları Neler?
2020 yılı üniversite sınavının heyecanının arttığı şu günlerde, üniversiteye başlayacak olan gençlerin aklında kyk kredi borcu nedir sorusu bulunmaktadır. Lisans eğitimi almak adına ailelerinin olduğu şehirden ayrılarak başka bir şehre giden öğrencilerin barınma, beslenme, kitap vb ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu ihtiyaçların karşılanması noktasında devletin üniversite öğrencilerine kredi vermesi söz konusu olmaktadır.
Öğrencilerin lisans eğitimlerinin bitmesiyle beraber devletin onlara aylık kredi verme süreci de tamamlanmaktadır. Lisans eğitiminin bitmesinin ardından devlet, kişiye iki yıl süre tanımaktadır. İki yıllık süre içerisinde öğrencinin işe girmesi beklenmektedir. İki yılın tamamlanmasıyla beraber kyk kredi borcu geri ödeme süreci başlamaktadır.
Öğrenim Kredisi Nasıl Alınmaktadır?
Öğrenim kredisi almak isteyenlerin üniversite tercihleri sırasında kredi almak istediklerini belirtmeleri gerekmektedir. Burs ve kredi seçeneği bulunmaktadır. Maddi durumu daha kötü olan öğrencilerin geri ödemesiz olarak verilen burstan faydalanmasına imkan tanınmaktadır. Buna ek olarak, öğrenim kredisinin geri ödemeli olarak verildiğini belirtmek gerekir. Öğrenciler, bu krediyi alırken geri ödeyeceklerine dair sözleşmeye imza atmaktadırlar. Öğrenim kredisi; başvuru yapanlar arasından belirli bir değerlendirme sonucunda belirlenen kişilere verilmektedir.
İlgili Yazı
2019 Evlilik Maliyeti : Söz, Nişan ve Düğün Masrafları
Kyk Kredi Borcu Silinir Mi?
Öncelikle KYK kredi borcunuzun miktarını e-devlet‘ten öğrenebilirsiniz.
İş bulamadığı için kyk kredi borcu taksitlerini ödemekte zorlanan birçok kişi bulunmaktadır. Bu kişilerin aklında kyk kredi borcu silinir mi sorusu vardır. 2013 yılında internet ortamında evlenen kişilerin kyk kredi borcunun silineceğine dair iddialar ortaya atılmıştır. Ancak, aradan geçen altı yıllık zaman diliminde bu konuyla alakalı herhangi bir gelişme yaşanmamıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse; kyk kredi borcu evlenince silinir mi sorusunun  cevabı hayırdır.
Kyk öğrenim kredisi şartlarında öğrenim kredisi alan her birey borcunu er ya da geç ödemek zorundadır ifadesi bulunmaktadır. Bu bağlamda, evlenen kişilerin borcunun silinmesi ihtimaller dahilinde değildir. Twitter başta olmak üzere birçok sosyal platformda öğrenim kredisi borcunun silinmesine dair istekler gündeme getirilmektedir. Bu isteklerin, belirli dönemlerde meclis gündemine girdiği bilinmektedir. Ancak, bu konuyla alakalı olarak henüz somut bir gelişme yaşanmamıştır. Bir başka deyişle, evlenen öğrencinin kredi borcu silinmesi şartları bulunmamaktadır.
Öğrenim Kredisi Borçları Hangi Durumlarda Silinmektedir?
Öğrenim kredisi borçlarının ancak bir ihtimal dahilinde silinmesi söz konusu olmaktadır. Tam teşekküllü bir hastaneden hayatını çalışarak kazanamaz şeklinde bir ifadenin olduğu sağlık raporu alanların öğrenim kredisi borcu silinmektedir. Buna ek olarak, kredi alırken veya aldıktan sonra hayatını kaybedenlerin borcunun silinmesi söz konusudur.
Sonuç olarak, öğrenim kredisinin evlilik gibi sebeplerden dolayı silinmesi söz konusu değildir. Bu tür bir sebepten dolayı bu borcun silinmesinin akla ve mantığa uymadığını da ifade etmek gerekir. Ancak, öğrenim kredisi borcunu ödemekte zorlanan kişilerin başvuru yaparak bu borcun geri ödemesini erteletmesi söz konusu olmaktadır.
Bu Yazı KYK Kredi Borcu Evlenince Silinir Mi? Silinme Şartları Neler? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/kyk-kredi-borcu-evlenince-silinir-mi-silinme-sartlari-neler/
2 notes · View notes
acid-creature · 4 years
Text
Bekçiler Polis Olabilir Mi? Polis Kadrosuna Geçebilirler Mi?
Bekçilerin güvenlik söz konusu olduğunda akla ilk gelen meslek grupları arasında olduğunu ifade edebiliriz. Bekçi nedir diye merak edenlere bekçilerin bilhassa geceleri bir alan veya bölgenin güvenliğini sağlamakla sorumlu olan kişiler olduğunu belirtmek gerekir. Özel durumlar dışında bekçilerin akşam 10 ile sabah 6 arasında görev yapması söz konusu olmaktadır. Bekçilerin silah taşımak ve gerektiği hallerde kullanmak gibi yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu yazımızda ayrıca bekçiler polis olabilir mi sorusuna da yanıt vereceğiz.
Günümüz şartlarında iş bulmanın bir hayli zorlaşmasından dolayı insanların aklında bekçi olma fikri bulunmaktadır. Bu noktada, bekçilerin aylık ne kadar kazandıkları bir hayli merak edilmektedir. Bekçi maaşları; çalışılan yere göre değişmekle beraber aylık ortalama 2.500 TL olarak bilinmektedir.
Bekçi Olma Şartları
Bekçi olmak isteyenlerin her şeyden önce T.C vatandaşı olması gerekmektedir. Buna ek olarak, en az lise mezunu olma şartı aranmaktadır. Ayrıca, en az 167 cm boy uzunluğuna sahip olma talebi yer almaktadır. Bekçi olmak için askerlik hizmetinin tamamlanmış olması gerekmektedir. 18 ile 31 yaş aralığındaki kişilerin başvuru yapmasına imkan tanınmaktadır. Beden kitle endeksi; 18 ile 27 arasında olan kişilerin yapacakları bekçilik başvuruları kabul edilecektir. Bunun dışında, bekçi olmak isteyenlerin geçmişte yüz kızartıcı herhangi bir suça karışmamış olması şarttır. Memuriyete engel bir durumlarının olmaması istenmektedir. Bekçilerin silah taşıma mecburiyeti bulunmaktadır. Bu bağlamda, bekçilik başvurusu yapacak kişilerin silah taşımak ve kullanmak noktasında herhangi bir engelinin olmaması elzemdir.
Bekçi alımları ile ilgili ilanları polis akademisinin websitesinde duyurular kısmından takip edebilirsiniz: Polis Akademisi
İlgili Yazı
Polislik Mülakatı Tecrübeleri,Deneyimleri,Anıları,Aşamaları
Bekçi ile Polis Arasındaki Fark Nedir?
Bekçi ile polis arasındaki fark; bu mesleklere gönül veren kişiler tarafından merak edilmektedir. Bekçilere kıyasla polislerin görev ve sorumluluklarının çok daha geniş olduğunu ifade etmeliyiz. Ancak, 2008 yılında değişen kanun neticesinde bekçilerin de emniyet sınıfına girdiğini belirtmek gerekir. Polislerin doğu görevinin olduğunu eklemeliyiz. Bekçi ve polislerin silah kullanma yetkileri aynıdır.
Bekçiler, yaklaşık bir aylık eğitimin ardından görevlerine başlarlar. Polislerin aldıkları eğitimin neredeyse yarısını almaktadırlar. Buna ek olarak, iki meslek grubunun hizmet içi eğitimleri de benzerlik taşımaktadır. Atış bilgisi, kişisel güvenlik, spor ve daha birçok mülakattan geçme zorunluluğu bulunmaktadır. Buna ek olarak, polislerin maaşının daha yüksek olduğunu ifade etmeliyiz.
Bekçiler Polis Olabilir Mi?
Bekçiler polis olabilir mi sorusu; polis olmak isteyen gençlerin aklındaki sorulardan birisidir. Son yıllarda, bekçi alımlarının sayısı bir hayli artmıştır. Bu bağlamda, bekçilerin aklında birkaç yıl çalıştıktan sonra polisliğe terfi ederim düşüncesi bulunmaktadır. Ancak, kanunlar kapsamında böyle bir hakkın direkt olarak tanımlanmadığını ifade etmeliyiz.
Bekçilikten polisliğe geçiş konusunda 2019 yılı itibariyle herhangi bir yönetmelik veya kanunun olmadığını söylemek gerekir. Başarılı olan bekçilerin polis kadrosuna alınacağına dair söylentiler vardır. Üst derecede açık kadro olması, en az üç yıl çalışmış olmak ve olumlu sicil şartlarını sağlayan bekçilerin terfi etme hakkı bulunmaktadır.
Bu Yazı Bekçiler Polis Olabilir Mi? Polis Kadrosuna Geçebilirler Mi? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/bekciler-polis-olabilir-mi-polis-kadrosuna-gecebilirler-mi/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Boyun Düzleşmesi Belirtileri Nelerdir? Nasıl İyileşir?
Boyun düzleşmesinin diğer adı; servikal lordoz düzleşmesi olarak bilinmektedir. Teknolojinin gelişmesinden dolayı insanlar hem günlük hem de iş hayatlarında bilgisayar ve telefon ekranına bakmak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, insanların hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmasını sağlamaktadır. Boyun düzleşmesi nedir diye merak edenlere boynun kendine özgü kıvrımını kaybetmesinden dolayı bu sorunun meydana geldiğini belirtmek gerekir. Boyun düzleşmesini engellemek adına insanların sürekli olarak egzersiz yapması ve hayat standartlarını değiştirmesi gerekmektedir.
Boyun Düzleşmesi Nedir?
Omurgayı meydana getiren 33 omurun yedi tanesi boyun bölgesinde bulunmaktadır. Sağlıklı insanların omurgası kıvrımlı bir yapıya sahiptir. Bir insanın belinin olması gerekenden daha çukur olduğu hallere lordoz, sırtının daha çıkıntılı olduğu durumlara ise kifoz adı verilmektedir. Bu bağlamda, servikal lordoz; boynun normal kıvrımını ifade eden bir terimdir. Servikal lordoz düzleşmesinde C şekline sahip olan bu kıvrımın düzleşmesi söz konusu olmaktadır. Bu vakanın daha da ilerlemesi halinde ters yöne doğru çıkıntı meydana gelmektedir.
Boyun Düzleşmesi Röntgen Görüntüsü
  Boyun Düzleşmesi Belirtileri Nelerdir?
Boyun düzleşmesi belirtileri; bir hayli fazladır. Ancak, en yaygın belirtinin kas ağrısı olduğunu ifade etmeliyiz. Omurganın anormal bir şekilde kıvrılması halinde kasların farklı yönlere doğru çekilmesi yüzünden kasılma ve spazmların meydana gelmesi söz konusudur. Servikal lordozu bulunan kişilerde bu ağrı; boyuna, omuzlara ve bele kadar uzanmaktadır. Kollarda ve bacaklarda uyuşmada belirtiler arasında görülmektedir.
Belirtilerin her insanda aynı olmadığını ifade etmek gerekir. Boyun ağrısı, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi belirtilerin ortaya çıkması mümkündür. Ancak, bazı insanlarda neredeyse hiçbir belirtinin olmadığını eklemek gerekir. Buna ek olarak, ağrısı olmayan insanların fiziksel aktivite gerçekleştirirken zorlanmasına rastlanmaktadır. Bunun dışında, uyuşma, karıncalanma, zayıflık, kas kontrolünün sağlanmasında zorlanma yaşanması, mesane kontrolünün yaşanmasında zorluklar gibi belirtilerin var olduğu hallerde, kişinin vakit kaybetmeden bir doktora görünmesi gerekmektedir. Sıkışmış bir sinir gibi çok daha ciddi bir vakanın belirtileri söz konusu olabilir.
Boyun düzleşmesi tedavi edilmezse ne olur diye merak edenlere bu sorunun çok daha ciddi sıkıntılara yol açabileceğini söylemek gerekir. Anormal bir boyun eğriliğinin ciddiye alınmadığı durumlarda kişinin kaza geçirmeye daha yatkın olması söz konusu olacaktır. Kollarda ve bacaklarda güç kaybı yaşanabilir. Kayma, düşme, sakatlanma gibi vakalar yaşanabilir. Omurgası güçlü insanları rahatsız etmeyecek bir duruşun, bozuk duruşlu bir insanda uzun vadeli hasarlara yol açacağını belirtmek gerekir. Ayrıca boyun düzleşmesi ilerleyen zamanlarda boyun fıtığına sebebiyet verebilir.
İlgili Yazı
Burun Kemiği Eğriliği Ameliyatım : Öncesi ve Sonrası
Boyun Düzleşmesi Egzersizleri Nelerdir?
Boyun düzleşmesi egzersizleri sayesinde bu sorunu yaşayan kişilerin tedavi süreçlerini doğru yönetmeleri gündeme gelecektir. Bu egzersizler sayesinde boyun kaslarınızı güçlendirebilirsiniz. Bu egzersizlerden bahsetmek gerekirse;
Servikal Fleksiyon ve Uzatma Egzersizi: Bulunduğunuz her ortamda bu egzersizi yapabilirsiniz. Çenenizi içeri sokmalı ve göğsünüze dokundurmaya çalışmalısınız. Bu noktada, çenenizi hafifçe öne getirmeniz gerekmektedir. Bu noktadan sonra, boynunuzu olabildiğince geriye doğru eğmeli ve bükmelisiniz. Bu egzersizi, günde en az beş kere yaptığınız takdirde faydasını göreceksiniz.
Boyun Çekiş Egzersizi: Boynunuzu hafifçe uzatmalısınız. Ancak, bu hareketten en iyi sonucu almak için fizyoterapistten destek almanız şarttır.
Servikal Rotasyon Egzersizi: Çenenizle omuzlarınıza dokunmaya çalışırken bir yandan da boynunuzu mümkün olduğunca sağa çevirmelisiniz. Ardından, aynı hareketi, sol tarafınız için yapmalısınız.
Boyun Düzleşmesi Bitkisel Tedavi Yöntemleri
Bitkisel tedavi yöntemleri sayesinde kısa zamanda bu soruna etkili çözümler bulabilirsiniz.
Boynunuza masaj yapmak için nane, zeytin, fesleğen, lavanta ve servi yağlarından oluşan bir karışım hazırlamalısınız. Bu karışımı, boynunuza masaj yaparak sürmelisiniz.
Akupunktur tedavisinin de boyun düzleşmesi için etkili olduğunu ifade etmek gerekir.
Boyun bölgenizde ağrıyan kısmı tespit ettikten sonra bu bölgeye buz şoku uygulamanız doğru bir yöntem olacaktır.
Son olarak, magnezyum ve sülfat bakımından zengin olan epsom tuzunu boyun ağrılarınız için kullanabilirsiniz.
Tüm bu yöntemleri kullanan insanların aklında boyun düzleşmesi eski haline gelir mi sorusu bulunmaktadır. Boyun düzleşmesinin tedavisi mümkündür. Fizik tedavi desteği ve belirli egzersizleri gün içinde yaparak bu sorunu atlatabilirsiniz.
Buna ek olarak  boyun düzleşmesi yastık önerisi almak isteyenlere ortopedik yastıklardan yana tercih yapmaları gerektiğini belirtmek gerekir. Ortopedik yastıklarla boyun ağrılarınızı nispeten rahatlatabilirsiniz.
Hepsiburada gibi sitelerde satılan ortopedik yastık- visco yastık kategorilerine göz atmalısınız. Aşağıdaki yastıları boyun tedavisi sorunu bulunanlar için tavsiye edebilirim:
Tempur Millennium Yastik : Fiyatı 700 TL civarlarında
Yataş VISCO THERAPY : Fiyatı 100-120 TL civarlarında
Othello Medica Medi Spring Yastık : Fiyatı 250 TL civarlarında
Visco Foam Bamboo Boyun Destekli Ortopedik Yastık: Fiyatı 60 TL civarlarında
Sonuç olarak, tüm bu tavsiyeleri uyguladığınız takdirde boyun düzleşmesi sorunundan kurtulabilirsiniz.
Bu Yazı Boyun Düzleşmesi Belirtileri Nelerdir? Nasıl İyileşir? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/boyun-duzlesmesi-belirtileri-nelerdir-nasil-iyilesir/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Glisemik İndeks Belirtileri – Glisemik İndeksi Yüksek Gıdalar
Glisemik indeks; yiyeceklerin içerisinde bulunan karbonhidrat miktarlarına göre hazırlanmaktadır. Glisemik indeksi nedir diye merak edenlere; karbonhidrat içeren herhangi bir yiyeceğin hazmedilip kana karışmasının ardından kan şekerini yükseltme hızı olarak tanımlandığını ifade etmek gerekir.
Glisemik indeks; üç gruba ayrılmaktadır. Düşük, orta ve yüksek olarak sınıflandırma yapılmaktadır. 0-55 arasında düşük, 70-50 arasında orta, 100-70 arasında ise yüksek glisemik indeks olarak sınıflandırma yapılmaktadır. Buna ek olarak, yiyeceklerin glisemik indeks değerlerinin pişirilme tarzlarına göre de değiştiğini belirtmek gerekir. Buna örnek olarak, sebzeleri verebiliriz. Neredeyse tüm sebzeler, pişirilmelerinin ardından yumuşarlar. Bunun nedeni, sebzelerde bulunan selüloz liflerinin pişirilme esnasında şişmeleridir.
Düşük glisemik indeksli karbonhidratların kişiyi çok daha uzun süre tok tutacağını ifade etmek gerekir. Yiyeceklerin içerisinde bulunan lif miktarının artmasına paralel olarak glisemik indeks azalmaktadır. İnsanların yemekten iki saat sonra acıkma hissi yaşamaması bununla alakalıdır. Yiyeceklerin mide ve ince bağırsakta uzun süre kalmalarından dolayı mide ve ince bağırsağın son kısımlarında salgılanan bazı hormonların insan beynine vücutta yeterli miktarda yakıt olduğunu ve herhangi bir yiyeceğe ihtiyaç olmadığını iletmesi söz konusu olmaktadır.
Glisemik İndeks Nasıl Hesaplanır?
Glisemik indeks nasıl hesaplanır diye merak edenlere bu işlem için öncelikli olarak 8-10 kişiden, bir gece açlığın ardından sabahleyin herhangi bir karbonhidratı 10-15 dakikada yemelerinin istendiğini ifade etmek gerekir. Deney grubunun bu yiyeceği yemeden önceki ve sonraki kan şekerine iki saat süreyle bakılmaktadır. Bu işleme katılan aynı kişilere farklı bir gün saf glukoz içirilmektedir. Aynı ölçümler yapılmaktadır. Bu ölçümler sayesinde söz konusu gıdanın glisemik indeksi hesaplanmaktadır.
İlgili Yazı
Diş Çekimi : Çürük Dişimin Çekilmesi ve Sonrası
Glisemik İndeks Belirtileri
Birçok insanda herhangi bir hastalık olmadığı halde insülin direnci görülmektedir. Böyle bir durumda, karbonhidratlara duyulan tolerans düşük olmaktadır. Bu bağlamda, her insanın besinlerin glisemik indeksine bakarak beslenmesi; en mantıklı tercih olacaktır. Glisemik indeksi yüksek besinler; kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltecektir. Yükselen kan şekerini düşürmek adına vücutta insülin salgılanması söz konusu olacaktır. Hızlı bir şekilde insülin salgılanması; kişinin tekrar acıkmasına sebep olacaktır. İnsülin direnci olan kişilerde söz konusu durumun halsizlik, uyuklama, çarpıntı ve terleme gibi belirtilere sebep olacağını vurgulamak gerekir. Glisemik indeks belirtileri; söz konusu şekilde olmakla beraber her insanın kilo kontrolü yapmak adına glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenmesi tavsiye edilmektedir.
Glisemik indeksi yüksek meyveler arasında incir, muz, kavun, karpuz ve üzüm bulunmaktadır. Meyvelerin olgunlaşmasıyla beraber glisemik indekslerinin arttığını ifade etmeliyiz. Buna ek olarak, glisemik indeksi düşüren besinler arasında meyve ve sebzelerin çoğu bulunmaktadır. Ayrıca, kepekli ekmekler, makarna, bulgur, nohut, kuru fasulye, mercimek, barbunya, soya fasulyesi, elma, armut, erik, portakal, doğal meyve şekeri, süt, yoğurt, fındık, yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler bulunmaktadır.
Glisemik İndeksin Zararları
Kilo kontrolü yapmak ve sağlıklı beslenmek isteyen insanların glisemik indeksin zararları hakkında fikir sahibi olması gerekmektedir. Glisemik indeksi yüksek olan besinleri tükettiğiniz takdirde bu besinlerin kan şekerini hızla yükselttiğini, ardından hızla düşürdüğünü fark edeceksiniz. Bu durum, sizin açlık krizleri yaşamanıza sebep olacaktır. Bir başka deyişle, kişinin insülin direnciyle karşı karşıya gelmesi söz konusu olacaktır.
Yüksek insülin hormonu; vücutta yağ depolanmasına neden olur. Buna ek olarak, bu şekilde beslenen insanlarda damar sertliği artacaktır. Böbreklerin çalışma fonksiyonu bozulacaktır. Vücutta meydana gelen iltihaplanmaların sayısı artacaktır. Yüksek tansiyon problemleri ortaya çıkacaktır. Magnezyum gelişecektir. Polikistik over gelişir. Sonuç olarak, glisemik indeksin zararları bir hayli fazladır.
Bu Yazı Glisemik İndeks Belirtileri – Glisemik İndeksi Yüksek Gıdalar İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/glisemik-indeks-belirtileri-glisemik-indeksi-yuksek-gidalar/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Türkiye’de Kışın Gezilebilecek Yerler – Kış Tatil Önerileri
Gezmek için illaki yaz aylarını beklemenize gerek yoktur. Türkiye’de yaz aylarında olduğu kadar kış aylarında da gezilecek birçok yer bulunmaktadır. Bilhassa tabiat harikası olarak nitelendirilebilecek yerleri muhakkak görmelisiniz. Her turiste hitap eden birçok farklı özelliğe sahip olan turizm noktalarında kayak yapabilirsiniz. Buna ek olarak, kısa yürüyüşler yaparak doğayı keşfetmenin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, tarihi yerleri keşfederek genel kültür seviyenizi arttırabilirsiniz. Kent yaşamından sıkıldıysanız kışın tatile gidilebilecek, gezilebilecek yerler; sizin için önemli bir kaçış noktası olacaktır.
Türkiye’de Kışın Gidilebilecek Yerler
Uludağ: Kış tatili denilince akla ilk gelen yerlerden birisi olmaktadır. Kış aylarında oldukça canlı bir atmosferi bulunmaktadır. Ayrıca, kaliteli tesisleri sayesinde insanları kendisine hayran bırakmaktadır. Uludağ’da bulunan kayak pistlerini muhakkak görmelisiniz. Kış aylarında oldukça kalabalık olan Uludağ’da konaklayabileceğiniz ve kayak takımı kiralayabileceğiniz tesisler bulunmaktadır. Ancak, kış aylarında oldukça kalabalık olmasından dolayı gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız tavsiye edilmektedir.
Yedigöller: Yedigöller Milli Parkı; geniş fauna ve florasıyla sayısız canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Kış aylarında eşsiz bir manzarasının bulunduğunu ifade etmeliyiz. Milli parkın hemen yanında bulunan otellerde konaklayabilirsiniz.
Abant Gölü: Sevgiliyle gidilebilecek yerler arasında bulunmaktadır. Hem İstanbul hem de Ankara’ya yakın olmasından dolayı kış tatili yapmak isteyenler için çok uygun bir konumdadır. Beyaza bürünen çam manzaraları, sevimli patikaları ve buz tutan gölü sayesinde dikkat çeken bir yer olduğunu ifade etmek gerekir.
Ayder Yaylası: Kış aylarında kaplıcaları sayesinde eşsiz bir turizm merkezi haline geldiğini belirtmek gerekir. Kaplıca sularının 55-60 derece sıcaklığa sahip olması ve şifalı özellikleri sayesinde ülkenin her yerinden ziyaretçi akınına uğradığı bilinmektedir. Kaplıca sularının birçok hastalığa iyi geldiğine inanılmaktadır. Bu bağlamda, hem güzel bir kış tatili hem de şifalı kaplıca sularından faydalanmak adına Ayder Yaylası’nı tercih etmelisiniz.
İlgili Yazı
Türkiye Kayak Merkezleri: Kayak Yapılabilecek En İyi Yerler
İstanbul’da Kışın Gezilebilecek Yerler
İstanbul’da kışın gezilebilecek yerler sayesinde başka bir yere tatile gitme ihtiyacı hissetmeden keyifli zaman geçirmenin tadını çıkarabilirsiniz.
İstanbul Boğazı-Beşiktaş-Ortaköy Hattı: Boğaz hattında çalışan vapurlara binerek güzel bir İstanbul turu yapabilirsiniz. Haydarpaşa Garı, Galata Kulesi, Topkapı ve Dolmabahçe Sarayı gibi İstanbul’un önemli yerlerini görme fırsatı bulabilirsiniz. Ardından, Beşiktaş Çarşısı’nda gezebilir ve Ortaköy’e geçerek kumpir yiyebilirsiniz.
Beyoğlu- Taksim-Galata Kulesi: İstiklal Caddesi’ni mutlaka görmelisiniz. Balık Pazarı’nı, Çiçek Pasajı’nı ve Nevizade Sokağı’nı görmeli ve buralarda bir şeyler yiyip içmenin tadını çıkarmalısınız.
Tüm bunlara ek olarak, Sultanahmet Meydanı ve Camiisi, Ayasofya Müzesi, Kapalı Çarşı ve Sahaflar Çarşısı gibi yerleri kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Ayrıca, Ağva’da güzel bir kış tatili yapabilirsiniz. Yakın olduğu için Kocaeli Maşukiye veya Kartepe’ye gidebilirsiniz.
Ege’de Kışın Gezilebilecek Yerler
İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi; genellikle yaz ayları için ideal tatil bölgeleri arasında bulunmaktadır. Ancak, Ege’de kışın gezilebilecek yerler bir hayli fazladır. İzmir’e 140 km mesafede bulunan Gölcük, Antik Birgi, İzmir’e 80 km mesafede bulunan Tire, Bafa Gölü, Yeşilyurt köyü, Nikfer, Seferihisar gibi yerleri mutlaka görmelisiniz. Bu yerlerin her birinin bilhassa kış aylarında ayrı bir havası bulunmaktadır.
Kış Tatili İçin Dağ Evleri
Kışın tadını çıkarmak adına kış tatili için dağ evleri seçeneğini düşünmelisiniz. Türkiye çapında Abant Lotus, Birun Kümbet Dağ Evi, Eski Datça Evleri, Ay-Fi Dam Dağ Evi, Uludağ Orman Köşkleri, Karaca Dağevleri, Uğurlubey Butik Dağ Oteli, Kaz Dağları Albatross Dağ Evleri, Küre Dağ Evi gibi seçenekleriniz bulunmaktadır.
Bu Yazı Türkiye’de Kışın Gezilebilecek Yerler – Kış Tatil Önerileri İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/turkiyede-kisin-gezilebilecek-yerler/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Türkiye Kayak Merkezleri: Kayak Yapılabilecek En İyi Yerler
Aralık ayında olduğumuz şu günlerde birçok kişinin aklında kış tatili yapma fikri bulunmaktadır. Sömestr tatilinin yaklaşması ve kar yağma ihtimalinin artmasından dolayı insanlar en ünlü kayak merkezleri hakkında araştırma yapmaktadırlar. Bu bağlamda, bu yazıda Türkiye’de kayak yapılabilecek en iyi yerler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Türkiye’deki En Ünlü Kayak Merkezleri
Türkiye’nin en iyi kayak merkezlerinin arasında hiç şüphesiz Uludağ bulunmaktadır.
Uludağ’da tur kayağı ve helikopterli kayak gibi seçenekler bulunmaktadır. Buna ek olarak, Uludağ; 2,543 metrelik ve 8.343 fitlik zirvesiyle Türkiye’nin kuzeybatı kesiminin en yüksek dağı olarak bilinmektedir. Kar motosikleti ve snowboard gibi seçeneklerin de Uludağ’da yer aldığını ifade edebiliriz. Uludağ’ı tercih ettiğiniz takdirde hem kış sporları yapabilir hem de kaliteli otel ve tesislerde keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Palandöken; Türkiye’de kayak yapılabilecek en iyi yerler arasında bulunmaktadır. Palandöken’in kayak döneminin oldukça uzun olduğunu ifade etmeliyiz. 2.200-3.176 metre arası yüksekliği bulunan bölgede Aralık ayından başlayarak Mayıs ayına kadar kayak yapma şansınız bulunmaktadır.
Kayak yapmak için Erciyes Dağı’nı tercih edebilirsiniz. Burası, her mevsim, kalıcı kar ile kaplı bir yer olarak bilinmektedir. 3916 metre yüksekliği sayesinde Türkiye’nin en yüksek beşinci dağıdır. Kar kalınlığının iki metreyi bulduğu bu bölgede dünyanın her yerinden kayak yapmak için gelen ziyaretçileri görebilirsiniz.
İlgili Yazı
İstanbul’daki Gazoz Dükkanları: Süleymaniye Gazoz Cafe
Kayak merkezleri arasında biraz uzak olsa bile tercih edilebilecek yerler arasında Sarıkamış bulunmaktadır. Buradaki kar kalınlığı; kış sezonunda yaklaşık 1.5 metreye ulaşmaktadır. Dünyanın en önemli kayak merkezleri arasında yer almaktadır. Kar kalitesinin çok yüksek olduğunu dile getirmeliyiz.
Kayak merkezleri sıralaması yaparken Kartalkaya’dan bahsetmemek olmaz! Buradaki kar derinliği ortalaması; normal şartlarda 2.5 metre olarak bilinmektedir. İkliminin yarı ılıman olması sayesinde burada sorunsuz bir tatil yapabilirsiniz. Dağ kayağı başta olmak üzere tur kayağı, kayaklı koşu, Alp kayağı gibi seçeneklerin de yer aldığını ifade etmek gerekir.
Kayak merkezi zirvesi; 2.850 metre olan Ilgaz Sıradağları üzerinde bulunan Ilgaz’da kayak yapmak için oldukça uygun bir ortamın bulunduğunu ifade etmeliyiz. Yolunuz Karadeniz’e düşsün istiyorsanız 1.900-2.500 metre arası yükseklikte bulunan Zigana Kayak Merkezi’ni tercih edebilirsiniz. Burada bir adet teleski ve Baby Lift tesisi yer almaktadır.
Tüm bunlara ek olarak, Ağrı Bubi Dağı’na kurulu kayak merkezinin de sayısız ziyaretçi tarafından ziyaret edildiğini ifade etmeliyiz. Kayak sezonunun Aralık ayında açıldığı Bolkar Dağları üzerinde kurulu kayak merkezini de tercih edebilirsiniz. Isparta Süleyman Demirel Havalimanı’na 45 dakika mesafede bulunan Davraz Kayak Merkezi sayesinde Aralık ayından başlayarak Mart ayına kadar kayak yapma şansınız bulunmaktadır.
Kayak Merkezlerine Dair Bilinmesi Gerekenler
Yeni başlayanlar için kayak merkezleri hakkında konuşurken her şeyden önce kayak yapmanın oldukça ciddi bir eylem olduğunu ifade etmeliyiz. Yeni başlayanlar için Ilgaz Kayak Merkezini önerebilirim.
Dağda olmak farklı bir deneyimdir. Bu bağlamda, kayak tatiline gitmeden önce bilmeniz gereken birçok şey bulunmaktadır. Kayak tatiline özgü terimler hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bu terimlerin başında skipass gelmektedir.
Skipass nedir diye merak edenlere skipassın bir bilet olduğundan bahsetmek gerekir. Farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bu çeşitler sayesinde tüm bu araçlara ve pistlere geçiş hakkınız bulunmaktadır. Kayak veya snowboard yapmak isteyenlerin piste ödediği para olarak bilinmektedir. Skipass sayesinde sürpriz harcamalara karşı hazırlıklı olursunuz. Konaklama ve yolculuk bedellerinizi bütçenize uygun olarak belirlerken bulunduğunuz konaklama tesisinden hangi liftlere ulaşım imkanının bulunduğunu, hangi pistin kaç geçişle kullanılacağı, ihtiyacınız olan geçişe uygun olarak ne kadarlık bir skipassa ihtiyacınız olacağı gibi bilgileri öğrenmiş olursunuz. Bu bilgiler sayesinde tatil bütçenizi planlarken herhangi bir sıkıntı yaşamazsınız.
Skipass fiyatları; kayak merkezleri arasında farklılık göstermektedir. 2020 yılı için Uludağ skipass ücretleri; tek çıkış için 20 TL olmakla beraber bir günlük 150 TL olarak belirlenmiştir.
Kartalkaya Kayak Merkezi’nde skipass ücretlerinin hafta içi 200 TL bandına yaklaşması beklenmektedir. Kartepe Kayak Merkezi’nde henüz bu ücretlerin duyurulmadığını ifade etmeliyiz.
Erciyes Kayak Merkezi; tek çıkış için 15 TL fiyat belirlemiştir. Ancak, bu fiyatlar kayakçılar için geçerlidir. Yayalar için ise bir çıkış 10 TL olarak belirlenmektedir.
Palandöken Kayak Merkezi tek çıkış skipass ücreti; 12 TL olarak belirlenmiştir.
Bu Yazı Türkiye Kayak Merkezleri: Kayak Yapılabilecek En İyi Yerler İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/turkiye-kayak-merkezleri/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Yılbaşında Evde Ne Yapılır? Evde Yapılabilecek Aktiviteler
2019 yılının son günlerine yaklaştığımız şu dönemde herkesi yeni bir yılın heyecanı sarmıştır. Yılbaşı akşamını olabildiğince güzel bir şekilde geçirip yeni yıla enerji dolu bir başlangıç yapmak isteyenlerin aklında bu özel güne dair planlar bulunmaktadır. Yılbaşında yapılabilecek aktiviteler; yılbaşını nerede geçireceğinize bağlı olarak değişmektedir. Yeni yıla dışarıda bir mekanda girmeyi düşünüyorsanız hiç şüphesiz bulunduğunuz mekanın şartlarına uyum sağlayacaksınız. Ancak, yılbaşını evde geçirecekseniz yılbaşında evde ne yapılabilir sorusu; aklınızın bir köşesinde bulunmaktadır.
Yılbaşını Evde Karşılayacaklar İçin En Güzel Program Önerileri
Yeni yılı evde aileniz ve arkadaşlarınızla beraber karşılamak istiyorsanız bu özel günde sizi eğlendirecek aktivitelerden mutlaka haberiniz olmalıdır! Evde yılbaşı etkinlikleri arasında hiç şüphesiz hediye çekilişi bulunmaktadır. Yeni yıla girerken sevdiklerinize küçük hediyeler alarak ortamın neşesini arttırabilirsiniz. Bu etkinlikte eve gelen misafirler, hediye almak zorundadır. Alınan her bir hediyeye numara verilmektedir. Yapılan çekiliş sonucunda size hangi numara çıkarsa, o numaradaki hediyeye kavuşmuş olursunuz. Bunun dışında, kalıcı olması için herkes birbirine kart hazırlayıp vermektedir.
Bir Yılbaşı Klasiği :  Tombala
Yılbaşında ucuza ne yapılabilir sorusuna verilecek en mantıklı cevap; hiç şüphesiz, tombala oynamak olacaktır. Tombalanın oldukça eski bir tarihi bulunmaktadır. İtalya’nın güneyinde bulunan şehirlerde birikimlerini arttırmak amacıyla hayır yapmak veya gelir elde etmek amacıyla oynanan bir oyun olarak piyasaya çıkmıştır. Bu amaçla oynanmaya başlanan tombala; bir süre sonra klasik bir yılbaşı eğlencesi haline gelmiştir. Teknolojik imkanların artmasına rağmen tombalanın hala daha geçerli ve popüler bir oyun olduğunu ifade etmek gerekir. Yediden yetmişe kadar tüm aile bireylerinin katıldığı bu oyun sayesinde oldukça eğlenceli zaman geçirebilirsiniz. Bu oyunda, torbada bulunan numaralı taşlar çekilmektedir. Üzerinde numara yazılı olan kartlarla oynanmaktadır. Oyunun sonunda kartındaki tüm numaraları kapatan kişi tombala diyerek oyunun kazananı olduğunu ifade etmektedir.
Çok Eğleneceğiniz Yılbaşı Aktivitesi : Karaoke
Yılbaşında arkadaşlarla yapılacak şeyler arasında karaoke; ilk sıralarda gelmektedir. Yılbaşı gecesi mikrofonu eline alıp eğlenmek isteyenler için eşsiz bir deneyim olacaktır. Karaoke için elinizde bir DVD veya VCD oynatıcı olmalıdır. Buna ek olarak, bir adet karaoke seti aldığınız takdirde yılbaşı gecenizi çok daha eğlenceli hale getirebilirsiniz. Singstar; en popüler ve gelişmiş karaoke oyunu olarak bilinmektedir. İçerisinde Tarkan, Mustafa Sandal, Aleyna Tilki, İbrahim Tatlıses, Sezen Aksu ve daha birçok yerli sanatçının şarkıları bulunmaktadır.
İlgili Yazı
2019 Yatırım Önerileri: Paramı Nasıl Değerlendirmeliyim?
Hareketli Bir Yılbaşı Etkinliği: Sessiz Sinema
Birçok öğrenci, yılbaşı akşamını ailesinden uzakta üniversite için bulunduğu şehirde geçirmektedir. Ailemden uzaktayım diye üzülmenize hiç gerek yok! Yurt arkadaşlarınızla oldukça eğlenceli bir şekilde bu akşamı geçirebilirsiniz. Yılbaşında yurtta ne yapılır diye düşünüyorsanız sessiz sinema oynamaya ne dersiniz! Sinema bilgisi olan herkesin zevk alarak oynayacağı bu oyun sayesinde zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız!
Sakin Bir Yılbaşı Aktivitesi : Film İzlemek
Çok klasik bir aktivite gibi dursa da film izlemenin yılbaşı akşamını verimli geçirmek isteyenler için doğru bir tercih olacağını söylemek gerekir. Geçmişte DVD alarak yaptığımız bu aktiviteyi günümüz teknolojik şartlarında Netflix başta olmak üzere birçok platform üzerinden gerçekleştirebilirsiniz. Güzel bir akşam yemeğinin ardından binlerce film seçeneği arasından size ve yanınızdakilere en çok hitap eden filmi tercih ederek kaliteli zaman geçirmenin keyfini yaşarsınız.
Rekabetçi Bir Yılbaşı Oyunu : Tabu
Bu oyunu hem yurt odasında arkadaşlarınızla hem de evde ailenizle beraber oynayabilirsiniz. Tabu’da yapmanız gereken takım arkadaşınızın anlatmaya çalıştığı kelimeyi tahmin etmektir. Ancak, her kelime için belirlenmiş olan yasaklı beş kelimeyi kullanmamak gerekmektedir. Sonuç olarak, yılbaşı gecesini dışarıya çıkmadan evinizde de mutlu bir şekilde geçirebilirsiniz.
Yılbaşında yapılabilecek aktiviteler için bizim önerecebileceklerimiz bu kadar. Eğer sizin önereceğiniz başka bir etkinlik var ise yorum olarak paylaşabilirsiniz.
Bu Yazı Yılbaşında Evde Ne Yapılır? Evde Yapılabilecek Aktiviteler İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/yilbasinda-evde-yapilabilecek-aktiviteler/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
İkinci El Araba Nasıl Alınır : Araba Alma Tecrübem
Bu yazımda sizlere ikinci el araba alımında yaşadıklarımızı anlatacağım. 25 yaşındaki kuzenim, Gemlik’te yaşayan kendi halinde bir insan. İşinden evine, evinden de işine giden birisi. Dayımlarla yaşayan kuzenim, evde herkesin bir arabası olmasından dolayı kendine de bir araba almak istedi. Ben de biraz arabalardan anladığım için, bu işi benimle beraber yapmak istediğini söyledi. Ben de kendisini kıramadım, dayıma sordum ve o da onay verdiği için yardımcı olmak istedim.
Kendisini Malatya’ya çağırdım ve burada hem uyguna hem de temiz ikinci el araba bulacağımızı söyledim. Hayatımın hatasını yaptım diyebilirim arkadaşlar. Pazar günleri açılan araba pazarına gidecektik. Erkenden kalktı ve heyecanla üzerini giydi. Ben de babamın arabasını aldım ve yola çıktık. Birbirinden güzel arabalar vardı fakat ilk bakışta sadece kaporta kısmının iyi olduğunu görebiliyorduk.
Ben kuzenime araçları buluyor öneriyordum ve sahiplerinden bilgi alıyordum. Kuzenim ya motor hacmini ya da arabanın tipini beğenmiyordu. Bütçesi de fazla yoktu. Herhalde ufak bir bütçeyle uçak arıyor diye düşündüm. Akşama kadar gezdik ve benim önerdiğim hiçbir arabaya yanaşmadı. Ben de sinirlendim ve burada bekleyeceğimi, gidip arabayı kendisinin bulması gerektiğini söyledim.
Bir araba bulduğunu söyledi ve beni aracın yanına götürdü. Araca baktığımda kaporta kısmı gerçekten muazzam duruyordu. Kazası ve boyası neredeyse yok gibiydi. Sahibi, herhangi bir tramer kaydının olmadığını da söyledi. Tramer kaydı, araçların trafik kazası sırasında polisin tuttuğu tutanakla oluşan hasar bilgisidir arkadaşlar. Bunun olmaması bizim de işimize gelmişti.
Arabayı genel anlamda beğenmiştik ama asıl mesele motoruydu. Bir ekspertize gitme kararı aldık ve arabanın hem içine hem de dışına bakacaktık. Araç sahibi, bizim bu isteğimize güzel karşılık verdi ve kendisinin istediği ekspere gitme kararı aldık. Bu hatayı asla yapmayın arkadaşlar. Araç sahibinin tanıdığı insanlarda kontrol yaptırmak, büyük bir hatadır. Araba alacağınız zaman mutlaka kendi tanıdığınız ekspertize götürün.
İlgili Yazı
İcradan Araba Almak Mantıklı Mı? Caiz Mi?
Kuzenim, ben ve araç sahibi rahat bir şekilde yola çıktık. Kuzenim heyecanlıydı ben de o sıra aracını gidişini ve motor sesini dinlemeye başlamıştım. Görünürde hiçbir şey yoktu. Ekspere gittik, aracı teste soktuk ve sonucu beklemeye başladık.
Eksper sonucunu beklerken birer çay ve kahve içtik ve araç testten çıkarıldı. Rapora baktığımızda kaporta kısmında boya, değişen veya herhangi bir işlem görünmüyordu. Yani araç full orijinal olarak karşımıza geldi. Biz de parasını verip arabayı aldık.
Arabayı Malatya’da ilk ben kullandım ve yine bir problem görünmüyordu. Lakin aklım tanıdık eksper konusuna fazlasıyla takılmıştı. Hemen kendi tanıdığım ustamın yanına doğru yola koyulduk ve o sırada ben yine de tramer bilgisini kendim kontrol etmek istedim. Gerçekten de tramer kaydı yoktu. En azından aklım bu kısma takılmayacaktı.
Ustamın yerine gittik ve bize büyük bir hata yaptığımızı söyledi. Aracın herhangi bir şeyinin çıkmaması için dualar etmeye başladık. Sonuç, beklediğimiz gibi gelmedi. Kaportanın iki bölgesinde boya vardı ve motorunda yağ yakma durumu söz konusuydu. Ayrıca motor durumu, ilk eksperde aşırı diri çıksa da, bizim raporda neredeyse bitik durumdaydı. Kuzenim aşırı acele ettiği için onunla da biraz sözlü tartışmaya girdik.
Ardından araç sahibinin numarasını aradık ve durumun bundan ibaret olduğunu söyledik. Artık aracı sattığını, geri alamayacağını ve aracına kefil olduğunu söylüyordu. Artık yapacak bir durum kalmamıştı. Çünkü hiçbir şeyi ispatlayamazdık. Kuzenimin, burada 1 ay daha kalmasını istedim. O sırada aracı temize çıkaracaktık.
Akrabamız olan ustamıza gittik ve durumu ona da anlattık. Motorun yağ yakma durumu pahalıya mal olacaktı. O yüzden motoru komple indirerek, sıfırlamayı teklif etti. Biz de motoru rektefeye sokmak zorunda kaldık. Artık motor sıfırdı ve tertemiz hale gelmişti. Şimdi de kaportayla ilgilenecektik. Kaportadaki boyalı kısımları inceledik ve herhangi bir sorun yaratacağını düşünmedik. Çünkü boyalar, ufak tefek çiziklerden dolayı lokal olarak yapılmıştı. Aracı aldığımızdan beri lastiklerin bitik olduğunu biliyorduk. Bu durum bizim için sorun değildi çünkü lastikleri kendimiz değişecektik. Hemen dört tane lastiğimizi aldık ve lastikleri de değiştirdik. İç döşemeler de berbat durumdaydı. Kısa sürede oraya da el attık ve aracı tamamıyla temize çıkarmıştık.
Araçtan anlasam bile bir anlık boşluğuma gelmişti ve kuzenim aklına uyarak büyük bir hata yapmıştım. Bu durum bize biraz pahalıya patladı fakat güzel bir tecrübe edinmiştik. Önümüzdeki aylarda da kendime bir araba almayı düşünüyorum ve bu olayla kazandığım tecrübeyi orada kullanacağım.
Arabamızı temize çektikten sonra kuzenimi Gemlik’e yolladım ve uzun yol tecrübesi olmadığı için arabayı müsait zamanda getireceğimi söyledim. Aradan 10 gün geçti ve dayım sürekli arıyordu ve sinirlerim bozuluyordu. Zaten bir şey bilmiyordu, bir de arabayı hızlı getir diye emir veriyordu. Başkasının işine bulaştığım için iyice pişmanlık duymaya başlamıştım.
Nihayet bir fırsatını yakalamıştım ve arabayı götürüp bırakacaktım. 16-17 saat yol gittikten sonra aracı sorunsuz bir şekilde teslim ettim. Fakat dayım, arabaya o kadar masraf ettiğimiz için kızmaya başlamıştı. Artık dayanamadım ve kendi oğlunun suçu olduğunu söyledim. Meğerse kuzenim de, suçu bana atmış ve arabayı incelemediğimi, fikir vermediğimi söylemiş.
Araba alırken, ev alırken veya en ufak bir eşya alırken bile kesinlikle başkasının işine karışmayın arkadaşlar. Çünkü en ufak bir hatada suçlu siz oluyorsunuz ve hatayı direk sizde buluyorlar. Bu durum benim için pek sorun olmasa da, yine de insanın canı sıkılıyordu. Şimdi kuzenim arabayı sorunsuz şekilde kullanıyor. Araç alımında yazdığım şeylere özen gösterin ve mutlaka bilen bir arkadaşınızla bakın arabalara.
ikinci el araba alma tecrübe yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
Bu Yazı İkinci El Araba Nasıl Alınır : Araba Alma Tecrübem İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/ikinci-el-araba-nasil-alinir/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Araç Satış Tecrübem
Yaşım çok küçükken, babam eve yepyeni bir arabayla gelmişti. Eski dönemlerde sıfır fiyatlarıyla piyasaya damgasını vuran şahinlerden almıştı. Tabii ki babam da döneminde iyi durumdaydı ve arabayı sıfır fiyatıyla beraber almıştı. Aynı zamanda o dönemlerde bildiğimiz gazete kuponlarıyla da araba alınabiliyordu. İkinci el araç satış işlemleri bu kadar yoğun değildi o zamanlar.
Babam, sünnet törenimizi bu araç üzerinde yaptıktan sonra arabayı birden satıverdi. Dükkanda ortak olduğu birisinden 2000 model Hyundai Accent model bir araç alacağını söyledi. Arabaya baktıklarında ve gerçekten de çok seri olduğunu ve aynı zamanda tertemiz bakıldığını anladılar. Babam bu arabayı aldıktan sonra ben de öğrenme yaşıma geldim diye bana bu araç üzerinde araba kullanmayı öğretmişti. Araba, yaklaşık 10 yıldır bizdeydi ve benim arkadaşım gibi olmuştu.
İnsan, canlı olmayan varlıklara da değer verebiliyor arkadaşlar. Tıpkı benim gibi. Arabayı öğrendikten sonra ona babamdan daha temiz bakıyor, her şeyini kontrol ediyordum ve kullanırken asla hırpalamıyordum. Yıllar boyunca bu durum böyle devam etti.
Geçtiğimiz sene babam, yeni bir araç almak için bu aracı satmak istediğini söyledi. Ben de içimden ‘’Keşke bana bıraksa da, ben kullansam’’ hayalleri kurmaya başlamıştım. Fakat durum böyle olmayacaktı, çoktan belliydi. Babamla bir showroom’a gittik ve alacağı yeni arabanın fiyatıyla beraber özelliklerini inceledik. Arabada kesin karar kılmıştık. Bu araç alınacaktı fakat göz bebeğimiz olan Hyundai modelimiz ne olacaktı?
İlgili Yazı
Gümrükten Araba Almak: Alınır Mı? Nasıl Alınır?
Aracımızı satmak için sahibinden ve benzeri sitelerde istemeyerek de olsa ilan açtım. Arayan insanlara gerekli bilgileri veriyorum ve arabayı görmeye geliyorlardı. Bir gün, birinin aracı görmeye geldiğini öğrendim. Adam iş yerimizin otoparkına geldi ve ben adamın aslen ne iş yaptığını sonradan öğrendim. Adam araca binici değil, satıcıymış. Yani aracı bizden olduğunca düşük fiyata alacaktı ve üzerine ek koyarak yüksek fiyata satacaktı. İlk önce adamın mesleğini sordum ve traktör firmasında çalıştığını söyledi. Babam, fiyat için ne dediğimi sordu ben de 20.000 TL’den aşağı vermek istemediğimizi söyledim. Adam hiç dayanır mı bu teklife?
Gelen arkadaş, 12.000 TL vereceğini söyledi. Ben de ‘’1900 model araç mı alıyorsun kardeşim sen? Satmıyorum sana araç falan’’ diyince, adam mecburen yoluna bakmaya başladı. Ölü fiyat veren adamı da, bu sayede atlatmış olduk. Aslında istediğimiz fiyatı verseydi bile satmak istemezdim arkadaşlar. Satılacağı için o kadar korkuyordum ki, zaman buldukça gezmeye çıkıyordum.
Bir gün aynı memleketimizden birinin aracı almak için geleceğini söylediler. Adamı beklemeye başladım ve adamlar geldiğinde hep beraber sanayiye aracı göstermeye gittik. Adamlar, sanki 40 yıllık sanayiciymiş gibi araçta şu değişen var, bu boya var diye saymaya başladılar. Yahu, araç 10 yıldır benimle beraber değişeni olsa bilmez miyim? Madem öyle, ben de adamlara expertize gitmeyi söyleyecektim. Adamlar kabul etmediler ve benim lafıma itimat edeceklerini söylediler. İstediğimiz parayı vereceklerini ve kısa zamanda devri alabileceklerinden bahsettiler. İçim içimi yiyordu. Onca yıl alıştığım araba, artık gitmek üzereydi.
Araç mecbur gitmeliydi. Çünkü yeni alacağımız arabada zaten engelli raporu kullanmıştık. Buna rağmen hesaplarımızda açık oluyordu ve araç fiyatını karşılayamıyorduk. Adamlarla anlaştık ve ertesi gün arabayı almaya geldiler. Hem istediğimiz parayı alabildik, hem de aracımız yabancıya gitmedi.
Siz, siz olun aracınızın fiyatını öldürmeye çalışan insanlarla alışveriş yapmayın. Biraz daha sabredin. Elbet değerini verebilecek insanlar gelecektir. Araç satış işlerinde sabırlı olmanızı öneririm.
O arabayı hala memleketimde görüyorum. Tertemiz boyamışlar ve iyi bakmışlar.
Araç satış tecrübemi okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
Bu Yazı Araç Satış Tecrübem İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/arac-satis-tecrubem/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
İnternetten Para Kazanma Tecrübelerim
İnternet ve bilgisayar denilince aklımıza hemen oynadığımız oyunlar, sohbet ettiğimiz ortamlar gelebiliyor. Oysa şu an internet, sağladığı sosyal bir ortamın dışında birçok kişi için para kazanılan bir platform. Ben de internetten para kazanma tecrübelerimi bu yazımda sizlerle paylaşacağım.
Ben, internetle geç tanışmış olsam bile ilk bilgisayarımla 8 yaşındayken tanıştım. Babam, matbaa mesleğiyle uğraştığı için işyerinin grafik tasarım alanında uğraşıyordu. Durum böyle olunca da bilgisayarı eskidi ve eskiyen bilgisayarını eve getirdi. Kendisine de yeni bir bilgisayar almıştı. Eski bilgisayar abimle bana kalmıştı ve inanın ne yapacağımı bile bilmiyordum.
O dönemlerde hatırlarım ufak çaplı bir tarzan oyunum vardı. Sürekli o oyunu oynar, akşama kadar bilgisayar başında kilitlenirdim. Artık dersleri boş vermiş, sokak oyunlarını bir kenara itmiştim ve tek amacım bilgisayarda oyun oynamaktı.
Zamanla yıllar geçmeye başladı ve artık bilgisayar oyunlarının daha iyileri ve daha da bağımlılık yapanları çıkmıştı. O zamanlarda GTA oyunu vardı ve yeni serisinin çıkmasını bekliyordum. Kısa zamanda beklentilerim karşılandı ve babamın bilgisayarcı arkadaşı bana istediğim tüm oyunları yüklemişti.
Facebook Sayfaları İle İnternetten Para Kazanma
Artık hayatımın yüzde 90’lık dilimini bilgisayar başında harcıyordum ve günde neredeyse 10 saat bile bilgisayar başında sadece oyun oynuyordum. Bir gün, internetle tanışma vaktimin geldiğini düşündüm. Babama internet bağlatmak istediğimi, bu sayede ödevlerimi de yapabileceğimi söyledim. Ödevler, işin can alıcı kısmıydı arkadaşlar. Her zaman bize bilgisayarla ilgili yapmamız gereken ödevler veremezlerdi.
İlgili Yazı
CS:GO ve Steam Üzerinden Para Kazanma Tecrübem
Günler geçti ve artık ev telefonumuza bağlı bir internet almıştık. Sosyal medya hesaplarımı kurmuş, zamanımın yüksek bir bölümünü bu sefer sosyal medyada harcamaya başlamıştım. Hal böyle olunca, bu platformlar üzerinden para kazanan insanların neler yaptıklarını merak ettim. Sonuçta evimde internet bağlıydı ve internet denilen ağdan para kazanmak da mümkündü. Ben neden yapmayayım ki?
Sosyal medyada güzel sözler paylaşılan bir sayfa kurdum. Günden güne takipçisi artmaya başladı ve değer kazandıkça sayfaya daha fazla özen göstermek istedim. Sayfa dev bir söz platformu haline geldiğinde, bana bir mesaj geldi. Üyelerden birisi, sayfayı satın almak istediğini söylüyordu. O zamanların parasıyla mükemmel bir para teklif etmişti ve parayı aldıktan sonra hesabı devretmiştim.
Bilgisayarla ve internetle tanışma serüveninden sonra ilk defa internet üzerinden paramı kazanmıştım. Bu durumu aileme açıkladım ve kendimle gurur duymaya başladım. Peki bu yöntemleri nasıl arttırabilirdim?
İnternetten para kazanma yöntemlerini teker teker araştırırken, bir yandan da sosyal medya platformlarında sayfa işlerimi yapmaya devam ediyordum. Araştırma yaparken günler günleri kovaladı ve o dönemlerde bu işten başka bir iş bulamamıştım. Peki üzgün müydüm? Kesinlikle değildim. Çünkü bunu tek başıma yapmam bile benim için büyük bir marifetti.
Makale Yazarak Para Kazanma
Yıllar yılları kovaladı ve artık lise çağına gelmiştim. İlkokuldan beri mükemmel bir diksiyonum ve imla kuralları bilgim vardı. Bu avantajları kullanarak da para kazanmamın mümkün olabileceğini öğrendim. Peki ne iş yapacaktım? Diksiyon dersi mi verecektim, yoksa Türkçe dersi mi? Tabii ki de hiçbirisi değil. Ben, hali hazırda kurulu olan web sitelerine makale yazacaktım.
Öncelikle internetten iş ilanlarını inceledim ve yazar arayışı içerisinde olan herkesle iletişim kurdum. Başvurularımın sonucunda tarafıma bir kişi dönüş yaptı ve yazmam gereken konuları bana iletti. Artık daha da mutluydum çünkü kendime ek bir iş edinmiştim. Hem okuyup, hem yazma hayalleri kuruyordum.
Belirtilen başlıklardaki makalelerimi güzelce hazırlayarak karşı tarafa gönderimini yapmıştım. İlk gün dönüş alamadığım için gece boyunca makalemin beğenilip beğenilmediğini düşünmeye başladım. İçim içimi yiyordu. Acaba makale yazmayı başarabilmiş miydim?
Ertesi gün normal bir şekilde kahvaltımı ettim ve okula doğru yola çıktım. Derslerde bile bu konuyu düşündüğüm için adapte olamadım ve hiçbir katılım gösteremeden geri eve geldim. Eve geldiğimde mail adresime bir cevap geldiğini gördüm. Gelen cevap, makalemin çok beğenildiği yönündeydi. İkinci bir başarıyı yine tek başıma ve kendi bildiklerimle elde etmiştim. Okul harçlığımı çıkarmam ve kendimi geliştirmem için önüme koca bir fırsat sunulmuştu. Ben de o fırsatı değerlendirmeyi bildim arkadaşlar. Makale yazarken 100 kelime başına 2 TL kazanıyordum. Yani 500 kelimelik bir  yazı yazdıysam 10 TL ücret alıyordum.
Şimdi ise 22 yaşına geldim. Hala internetin ve bilgisayarın sadece oyundan ibaret olduğunu savunan insanları gördükçe üzülüyorum. Tabii ki oyun oynayacaksınız ama nereye kadar? Önce kendinizi geliştirin, işlerinizi yapın, planınızı yapın ve arta kalan zamanlarınızda da dinlenirken rahatlıkla oyun oynayın. O zamanlardan bugüne kadar elime aldığım ve kendimi geliştirdiğim bu işlerde, hala devamlılığımı sürdürüyorum. Sizler de kendi yeteneklerinizi dışarı çıkarmak için araştırmalar yapın ve neler yapabileceğinizi izleyin.
Benim internetten para kazanma tecrübelerim bu şekilde.
  Bu Yazı İnternetten Para Kazanma Tecrübelerim İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/internetten-para-kazanma-tecrubelerim/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Balayı Maliyeti 2019 : Masrafları Kim Karşılar?
Balayı, dünya evine giren çiftlerin özel anlarını birlikte yaşayabileceği bir süreçtir. Elbette bu konuda balayı maliyeti 2019 yılı için merak edilmektedir. Öncelikle balayına çıkacak olan çiftler genelde otel tatilini tercih ediyor. Ancak villa kiralama konusunda da çok güzel seçeneklerin olduğu unutulmamalıdır. Balayı maliyetine ilave olarak balayı masrafları kimin tarafından karşılanacak sorusu da sıkça sorulmaktadır.
Balayı tatili için genelde deniz kenarı konaklamanın daha mantıklı olduğu bilinmektedir. Çünkü eşinizle birlikte geçireceğiniz özel anların yanı sıra muhteşem doğa ve deniz manzarası sayesinde huzurlu bir tatil yapabilirsiniz. Bu kapsamda yurt içi balayı maliyet konusunda yapacağınız araştırmalar sonucunda ortaya çıkan rakamlar genelde aynıdır.
Yurt içi Balayı Masrafları Ne Kadar?
Ülkemizde balayı için oldukça güzel ve ekonomik bölgeler bulunmaktadır. Balayına çıkacak olan çiftler en çok Antalya bölgesini tercih etmektedir. Bu bölgedeki otellerde gecelik konaklama fiyatı 600-700 TL arasındadır. Elbette bulunduğu konuma göre bu fiyatlandırma güncellenmektedir. Üstelik balayı masraflarının tamamı da otel tarafından karşılanmaktadır.
Günümüzde balayı maliyeti 2019 yılı için villa konaklama hizmetleri de merak edilmektedir. Villalar aslında otellere göre çok daha detaylı hizmetler sunar. Yani ihtiyacınız olan tüm ekipmanlar villalarda bulunduğu gibi özel korunaklı havuz ve teras gibi seçenekleri de beraberinde getirir. Bu sayede çiftlerin dışarıdan gözetlenmesi gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Eğer villa kiralayarak balayı tatili yapmak istiyorsanız, gecelik konaklama ücretlerinin tatil merkezlerinde 800 TL’den başladığı unutulmamalıdır.
O halde yurt içi otel konaklamasında balayı tatilinin toplam maliyeti haftalık 4000 TL’ye kadar çıkabilir. Villa kiralamada ise bu rakam 5000 TL ile 6000 TL arasında olacaktır.
İlgili Yazı
Balayı Önerileri : Yurt İçi mi Yurt Dışı mı?
Yurt dışı Balayı Masrafları Ne Kadar?
Yurt dışında balayı tatili yapmak isteyen çiftler genelde balayı turlarına katılır. Bu kapsamda haftalık yurt dışı balayı maliyeti 350 Euro’dan başlar. Ancak bu fiyatlandırmanın içinde ekstra giderleriniz olacaktır. Haliyle minimum kişi başı 500 Euro gibi bir bütçeye sahip olmanızda yarar var. Yurt dışında harcayacağınız bu miktara ilave uçak biletlerinin de dahil edilmesi durumunda yurt dışı balayı masrafları bir hayli artacaktır.
Örneğin; Maldivler ve Bali için balayı turlarında ulaşım ve konaklama için balayı masrafları 2 kişi için toplam 20.000 TL’yi bulabilmektedir.
Balayı maliyeti 2019 yılı için internet üzerinden çok sayıda tur şirketine ulaşarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Ayrıca tur kapsamındaki masrafları, tur şirketleri karşılamaktadır. Bununla birlikte yurt içinde yapacağınız balayı tatilinde de tüm fiyatlar, rezervasyon sırasında sizlerle paylaşılmaktadır.
  Balayı Masraflarını Kim Karşılar?
Biz balayı için yurt içini tercih etmiştik. Yurt içinde önce Bozcaada’ya geçip orada 3 gün kaldık. Bozcaada’nın çok huzurlu ve sakin olduğunu söyleyebilirim. Bu nedenle düğün sonrası dinginlik arayanlar için uygun bir seçim olacaktır. Bozcaada’da otel ve yeme-içme için toplamda 3000 TL harcadık.
Bozcaada‘nın ardından Kaş’a geçtik. Burada da bir otelde 4 gün kaldık. Kaş’ta da otel ve yeme-içme için yaklaşık 4000 TL harcadık. Kaş’ta diğer tatil yerlerine göre çok daha sakin ve huzurlu. Ayrıca etrafta gidilebilecek çok yer var. Özellikle tarihi ve doğa anlamında çok zengin bir yer. Bu nedenle Kaş’ı da tavsiye ederim.
Balayı için toplamda 7000 TL harcamış olduk. Balayına gitmeden önce ve döndükten sonra birçok kişi tarafından “Balayı masrafını kim ödedi” sorusu soruldu. Öncelikle bazı kişiler balayı masraflarının tamamını erkek tarafının ödemesi gerektiğini düşünüyor. Bazıları ise erkek ve kız ailelerinin beraber karşılaması gerektiğini düşünüyor.
Biz ailelerimize yük olmadan tüm balayı masrafımızı kendimiz ortaklaşa karşıladık. Ailelerin masrafları karşılaması durumunda balayına gidilecek yere de karar verme durumları oluşabilir. Bu durum can sıkacaktır. Bu nedenle size tavsiyem bizim yaptığımız gibi ailelere yük olmadan evlenen çiftler olarak balayını masraflarını ortaklaşa karşılamanız olacaktır.
Bu Yazı Balayı Maliyeti 2019 : Masrafları Kim Karşılar? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/balayi-maliyeti-masraflari-kim-karsilar/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Balayı Önerileri : Yurt İçi mi Yurt Dışı mı?
Balayı, yeni evlenen çiftlerin baş başa vakit geçirdiği bir dönem olarak bilinir. Çiftler en çok da balayı için yurt içi mi yurt dışı mı sorusunun yanıtlarını araştırır. Elbette bu sorunun yanıtlarını etkileyecek en önemli faktör, bütçedir. Bütçenin balayı için uygun olup olmadığını görebilmek adına ülkemizdeki balayı otelleri ve balayı villalar gibi seçeneklerin araştırılması gerekir. Sizler için hazırladığımız yurt içi ve yurt dışı balayı önerileri :
Yurt İçi Balayı Önerileri
Yurt içinde balayı yapmak isteyen çiftler genelde Akdeniz ve Ege bölgesini tercih etmektedir. Bu bölgelerde çok sayıda villa ve otel bulunmaktadır. Öncelikle ekonomik açıdan kısıtlı olan çiftler balayı için yurt içi mi yurt dışı mı sorusu kapsamında yurt içi alternatifleri tercih edebilir. Tatil sezonunda geceliği 600 TL’den başlayan otellere alternatif olarak 700-800 TL’den başlayan kiralık villalar aslında mantıklıdır. Özellikle de balayı çiftleri artık özel bir tatil yapmak için villaları tercih etmektedir.
Villa tatili, balayı çiftlerine özel olarak hazırlanmaktadır. Antalya’nın her ilçesinde onlarca villa yer aldığı gibi Ege sahillerinde de çok sayıda balayı villası bulunmaktadır. Fiyat olarak en uygun seçeneği tercih ederek rezervasyon yaptırabilirsiniz. Villa ve oteller, sundukları hizmete göre farklı fiyatlarla da karşınıza çıkabilir. Ancak ortalama gecelik konaklama ücreti 600 TL’den başlamaktadır. Aslında villalar biraz daha lüks olduğu için bu rakam 700 TL’den fazla olabilir.
Balayı otellerine baktığınızda fiyatların biraz daha uygun olduğunu görebilirsiniz. Fakat çiftler için sunulan hizmetlerin detayları, fiyatların artmasına neden olabilir. Sonuç olarak bütçesi kısıtlı olan çiftlerin yurt içinde balayı yapması daha uygun olacaktır. Antalya, Muğla, İzmir ve Mersin gibi tatil merkezlerinde sayısız konaklama seçeneğinin olduğu unutulmamalıdır. Yurt içi balayı otellerinde fiyatlar her şey dahil konseptte gecelik yaklaşık 1000 TL’den başlamaktadır.
Lokasyon olarak yurt içinde önerebileceğim yerler aşağıdaki gibi:
Assos : Sakin ve huzurlu
Göcek : Doğa ile iç içe
Olimpos : Uygun fiyat, romantik
Abant : Doğa ile iç içe,romantik
Kapadokya : Tarihi, romantik
Çeşme : Hareketli, eğlenceli
Ağva : Uygun fiyat
Bodrum : Hareketli, eğlenceli
Uzungöl : Doğa ile iç içe
Uludağ : Kış ayları için
Marmaris : Güzel koylar ve deniz
Kaş : Sakin, romantik
Datça: Huzurlu, romantik
Belek : Konsept oteller, eğlenceli
İlgili Yazı
2019 Evlilik Maliyeti : Söz, Nişan ve Düğün Masrafları
Yurt Dışı Balayı Önerileri
Dünyanın en iyi balayı yerleri genelde ada ülkelerinde bulunmaktadır. Fiyat olarak yurt içi balayı tatilinden biraz daha esnek olan bu rakamların Euro veya Dolar üzerinden ödendiği unutulmamalıdır. Öncelikle yurt dışında balayı yapmak isteyenler balayı turlarına katılabilir. Haftalık olarak düzenlenen bu turlar 500 Euro’dan başlamaktadır. Kış dönemlerinde bu rakam biraz daha düşük olabilir. Ancak balayı için yurt içi mi yurt dışı mı konusunda karar veremeyen çiftler bazı ada ülkelerinde balayı yapma fırsatıyla karşılaşabilir. Balayı için yurt dışında tercih edilebilecek en güzel yerler;
Şeyşel Adaları
Bora Bora
Zanzibar – Tanzanya
Phi Phi Adası – Tayland
Bali – Endonezya
El Nido – Filipinler
Santorini – Yunanistan
Maldivler
Mauritius
Koh Samui – Taylandolarak sıralanmaktadır.
Bu Yazı Balayı Önerileri : Yurt İçi mi Yurt Dışı mı? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/balayi-onerileri-yurt-ici-yurt-disi/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Off-Road’a En Uygun Araçlar : Araç Tavsiyeleri
Off-road, en iyi 4×4 arazi aracı  zor arazi koşullarında rahatlıkla yol alabilen araçlardır.  Off-road, kelime anlamı ‘’Yol Dışı’’ anlamına gelmektedir. Bu araçlar kişisel hobi olarak kullanılabildiği gibi, spor araçları biçiminde de kullanılmaktadır. Off-Road doğa sporları ve motor sporları kapsamında kullanılmaktadır. Engebeli arazide rahatla yol alabilen Off-Road araçları, devletlerin sınır kapılarına yakın yerlerde de kullanılmıştır. 4×4 özelliğe sahip olan Off-Road araçlarının çıkamayacağı engebe ve yokuş, yol alamayacağı arazi yoktur.
Off-Road araç meraklıları için son derece heyecan verici, ağır doğa koşullarında grup halinde doğayla mücadele etmek ve yol almak, grup sporları biçiminde de 4×4 araçlarla yapılmaktadır.
Off Road Araç Tavsiyeleri
Off-Road araçları, şehir içinde çok rahat kullanılamadığından daha çok engebeli araziler için kullanılmakta ve hobi yâda spor amaçlı satın alınmaktadır. Bu araçların özelliklerinden biri de yerden oldukça yüksek olmasıdır. Off Road aracı tavsiyesi konusunda en fazla tercih edilen araç modelleri ve fiyatları:
Land Cruiser BJ 60
Land Cruiser BJ 60 araçlar 4×4 özelliklerinin tamamını taşıyan araçlardır. Her türlü kötü arazi koşullarında ve askeri savunmada bile daha çok tercih edilirler. Ebat olarak diğerlerinden daha geniş ve daha güçlüdür.
Jeep Grand Cherokee
Off-Road ve 4×4 özelliği taşıyan diğerlerine göre daha sükseli araçlardan biri de Jeep Grand Cherokee’dir. Bu araçlar arazi sporlarında rahatlıkla ve güvenilir biçimde kullanılmaktadır.
Range Rover P38A
Range Rover P38Aaraçlar, 4×4 özelliğinin yanı sıra lüks araç statüsünde değerlendirilen arazi araçlarıdır. Bu araçların beş farklı süspansiyon yüksekliği bulunmaktadır. Zor doğa koşullarında aşamayacağı engel yoktur.
Land Rover Defender
Off-Road denildiğinde ilk akla gelen, neredeyse Off-Road için üretilmiş araçlardan biridir. Bütün modelleri Off-Road kullanımına uygun çok sağlam araçlardır. Arazi sporlarında en fazla tercih edilen modeli 1991-2002 modelleridir. Land Rover Defender araçları engebeli arazilerde arazi sporu için uygun olduğu kadar savunma aracı olarak da kullanılan araçlardır. Kara orduların da kullanılan araçlar kadar dayanıklıdır.
Doğa sevenlerin, normal yaşam koşullarında klasik asfaltların dışında, aksiyon sevenler, heyecanı dorukta yaşamak isteyenler Off-Road araçlarını tercih etmektedirler. Heyecanı seven ve engelli, olumsuz doğa şartlarında mücadele etmeyi hobi haline getirenler Off-Road 4×4 araçlarla heyecan limitlerini aşmaktadırlar.
  İlgili Yazı
Gümrükten Araba Almak: Alınır Mı? Nasıl Alınır?
Parçası Ucuz Arazi Araçları
Lada Niva
Lada Niva
Lada Niva hem diğerlerine göre daha ekonomik araçlar, hem de arazi koşullarında son derece dayanıklı olmalarıdır. Lada Niva arazi koşullarında tercih edilebilecek en ideal 4×4 araçlarından biridir. Bir diğer tercih sebeplerinden biri parçası ucuz arazi araçları kategorisinde olmalarıdır. Doğa, arazi sporları yapmak isteyenler için tam bir başlangıç arabası olma özelliği taşımaktadır.
Suzuki Vitara
Diğer ekonomik ve sağlam Off-Road araçlarından biri de Suzuki Vitaradır. Vitara Off-Road araçları arasında 4×4 özelliğe sahip sıklıkla tercih edilen araçlardan biridir. Lada’ya göre biraz daha pahalı olan Vitara engelli arazi yollarında güvenle kullanılabilen araçlardan biridir. Off road araç önerisi olarak Suzuki Vitara da arazide tercih edilebilen araçlardır. Yedek parça fiyatı olarak da genel araç fiyatı olarak da çok uygun araçlardır.
Off Road Araç Önerisi
Off Road özelliklerine sahip 4×4 ve olumsuz hava koşullarında kullanılabilecek araçlara bakarken dikkat edilmesi gereken özellikler; aracın 4×4 özelliğine sahip olması, fiyatının uygun olması ve yedek parçalarının bulunabilir ve uygun olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Doğa sporları için kullanılacak Off Road araçları farklı fiyatlarda piyasada bulunmaktadır. Benim size önereceğim off road aracı fiyat/performans açısından Lada Niva olacak.
Lada Niva Fiyatları : https://www.sahibinden.com/arazi-suv-pickup-lada
Bu Yazı Off-Road’a En Uygun Araçlar : Araç Tavsiyeleri İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/off-road-arac-tavsiye/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
Ev Almak Mı Araba Almak Mı Mantıklı ?
Yatırım yapmak isteyen bireyler günümüzde birçok alternatif ile karşılaşmaktadır. Aslında doğru zamanda doğru yatırım aracına sermaye aktarmanın her zaman mantıklı olacağı unutulmamalıdır. Bununla birlikte ev almak mı araba almak mı sorusuna da yanıtlar arandığı için sizlere bu konudaki en detaylı bilgileri aktarmaya devam ediyoruz.
Önce Ev mi Almalı Araba mı?
Belirli bir miktarda sermayesi olanlar ev ya da araba arasında tercih yapmak isteyebilir. Emlak sektörü aslında geçmiş dönemlerde en güvenilir limanlardan biri olarak ciddi yatırımlar almıştır. Artık popülerliğini kaybettiği için yatırımcılar ekonomik durumlardan dolayı emlak piyasasına olan güvenini kaybetmiştir. Yatırım odaklı ev almak isteyenler de genelde düşük faizli konut kredilerinden yararlanarak konut sahibi olurken, satın aldıkları evi kiraya vermeyi düşünmektedir. Fakat konut fiyatlarının yüksek olmasından dolayı ev almak mı araba almak mı sorusuna verilecek yanıtlar şu sıralar konut alınmaması gerektiği yönündedir.
Yine de iki yatırımdan birini mutlaka tercih edecek olan bireylerin önce piyasa araştırması yapması ve daha sonra yatırımını gerçekleştirmesi gerekir.
Ayrıca cebinizde nakit olarak bulunan para miktarı da bu noktada çok önemlidir. Örneğin;
100.000 TL nakit paranız bulunduğunu düşünelim.
Yatırım amaçlı 200.000 TL’lik ev almanız için 100.000 TL daha kredi çekmeniz gerekmekte. 100.000 TL’lik kredi çekmeniz durumunda geri ödeyeceğiniz miktar 60 ay vade için 133.103 TL. Vakıfbank için ödeme planı aşağıdaki gibi:
Vakıfbank Konut Kredisi
Diğer yandan 150.000 TL’lik bir araç almayı düşündüğünüzü varsayalım. Bu durumda 50.000 TL’lik taşıt kredisi çekmeniz gerekmekte. 60 ay vade için geri ödemeniz gereken miktar 74.280 TL. Vakıfbank için ödeme planı aşağıdaki gibi:
Kredi TutarıVadeFaiz Oranı (Aylık)Taksit Tutarı 50.00060 Ay% 1.171.238,55 TL
Elinizdeki nakit miktarına göre yukarıdakine benzer bir hesaplama yaparak karar verebilirsiniz.
Araba Almak Mantıklı mı?
Toplumumuzda araç sahibi olmak artık bir sosyal statüyü temsil etmektedir. Ancak araba almak mantıklı mı araştırması yapanlar da yine piyasadaki pahalılık ile karşılaşmaktadır. Birikimlerini araç alıp satarak değerlendiren veya araç satın alarak kiralamaya veren yatırımcılar uzun vadede güzel kazanç elde edebilir. Ayrıca araba almak beraberinde muayene, trafik sigortası kasko, periyodik bakımlar, yakıt, otopark ve MTV gibi harcamaları beraberinde getirmektedir. Haliyle günümüzdeki yatırımcılar bu konuda da henüz net bir karar alma aşamasında değildir.
Aracı aldıktan sonra masrafları devam etmektedir. Benzinli bir otomobilin 1 yıllık masrafları yaklaşık aşağıdaki gibidir:
MasrafTutar (TL) MTV (1.2 , 4-6 yaş araç, 2020 Zamlı MTV Fiyatı)884 KASKO1500 Trafik Sigortası800 Yakıt (Benzin, 6,5 lt/100 Km , Yılda 10.000 Km)4459 Bakım800 Muayene279 Otopark, Temizlik360 TOPLAM9082
  İlgili Yazı
2019 Yatırım Önerileri: Paramı Nasıl Değerlendirmeliyim?
Araç almak için kredi çektiğinizi de düşünerek aylık kredi ödemenize ilave olarak yukarıdaki masrafları da ilave etmeyi unutmayın.
Ev Almak Mantıklı mı?
Konut sahibi olmak her anlamda mantıklıdır. Yatırım yapan bireyin kullanmasa bile kiraya vererek aylık kazanç elde edebileceği konutlar, piyasadaki koşullar gereği şekillenebilir. Yani ev alma kararı veren bir kişinin konut fiyatlarını incelemesi ve satın aldıktan sonra ne şekilde değerlendireceğini bilmesi gerekir. Bu yüzden ev almak mantıklı mı sorusuna verilecek en doğru yanıt, günümüz piyasa koşullarına göre şekillenmektedir.
İlave olarak yatırım için mi yoksa oturmak için ev alacaksınız? Bu sorunun yanıtı da kararınızı etkileyecektir. Şu sıralar konut fiyatlarında bir miktar gerileme yaşanmaktadır ve bu nedenle eğer oturmak için ev alacaksanız doğru bir zaman olabilir. Ancak yatırım için ev alacaksanız ev fiyatları kısa sürede ciddi bir yükseliş yaşayacağını söylemek zor.
Araba Satıp Ev Almak
Araba satın almaya göre daha garantili ve kesin kazançlı bir çözüm olan ev sahibi olmanın kendine özgü masrafları bulunmaktadır. Kredi ile ev satın alırken ekspertiz değeri, tapu harcı ve faiz oranı gibi ekstra maliyetlerle karşılaşılır. Araç alırken de birçok masrafın sizi beklediği unutulmamalıdır.
Aracınızı sattıktan sonra ev almak için kredi çekmeniz gerekecek mi yoksa araç tutarınız ev fiyatını tamamen karşılıyor mu? Bu sorunun cevabı eğer araç tutarı ev fiyatını tamamen karşılıyor ise aracınızı satıp ev alabilirsiniz. Daha sonra araç ihtiyacınız tekrar olacak ise daha düşük fiyatlı bir araç alabilirsiniz. Alacağınız araç için kredi çekecek iseniz aldığınız evi kiraya vererek aylık kredi ödemesinin bir kısmını bu kira bedeli ile yapabilirsiniz.
Sonuç olarak ev almak mı araba almak mı sorusuna verilecek yanıt kişisel olmalıdır. Ayrıca ülke ekonomisi değerlendirildikten sonra karar verilerek gerekli aksiyonlar alınabilir.
Bu Yazı Ev Almak Mı Araba Almak Mı Mantıklı ? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/ev-almak-araba-almak/
0 notes
acid-creature · 4 years
Text
B Segmenti Araç Tavsiyeleri – Karşılaştırmaları
Binek araba modelleri hacimlerine göre A, B, C, D, E, vs gibi harflerle ifade edilerek sınıflandırılır. Genel olarak bu sınıflandırmalarda A sınıfı Kia Picanto gibi minik şehir aracı, B sınıfı Ford Fiesta gibi küçük şehir aracı, C sınıfı Ford Focus gibi orta boy aile, D sınıfı Ford Mondeo gibi araçlar büyük boy aile arabası olarak nitelendirilir. B segmenti araçlar günümüzdeki araç fiyatları göz önüne alındığında en uygun seçenek olarak değerlendirmektedir.
E sınıfı ise BMW 5 makam aracı, F sınıfı da BMW 7 gibi lüks araçtır. S sınıfı Porsche gibi spor araç grubudur. Audi, BMW, Mercedes gibi vb. araçlar ise resmi olmayan bir sınıflandırma grubu olan Premium B, C, D şeklinde isimlendirilir. En çok beğenilen B segmenti araç tavsiyesi istenildiğinde bu alanda verilecek isim birden fazladır. Çünkü şehir hayatı yaşayanların ve ufak ailesi olanlara göre uygun olan birçok araç üretilmiştir.
B Sınıfı Araç Tavsiyeleri
Dünya genelindeki nüfusun %30’uda B sınıfı araçları tercih etmektedir. Türkiye genelinde ise en çok satılan ve en iyi B segmenti araç modellerinin başında Renault Symbol ve Ford Fiesta gelmektedir. Sonrasında Hyundai Accent Era, Opel Corsa ve Volkswagen Polo’dur. Tabi devamında birçok araç markası ve modeli vardır ama Türk insanı genelde denenmişi deneyerek ilerlediği için diğerlerinin durumu hakkında fikir sahibi olmamıştır.
En İyi B Segmenti Araç
Hacmi ve atikliği nedeni ile şehir trafiklerinin afacanı olarak nitelendirilen B segmenti araçlarında hem SUV hem de normal özelliklerin yer alması bu araçların daha çok sevilmesine ve satılmasında neden olmaktadır.
En iyi B segmenti araçlardan bazıları ve kısa özetlerinde Toyota Yaris’den bahsedelim. Toyota Yaris klasik Japon arabasıdır. Baştan aşağı birçok özelliği yenilenmiştir. Ancak en iyi özelliği benzinli araç olmasına rağmen başarılı bir tüketim değerine sahiptir. İç yaşam alanı ve teknolojik donanımları ile çok kullanışlı bir modeldir.
Kia Rio Kore üretimi bir araçtır. Bu araçta baştan aşağı yenilenerek üretilmiştir. İç mekan alanının konforu ve kullanım kolaylığı ile çok beğenilmektedir. En büyük kusuru ise fiyatının yükseklerde seyir ediyor olmasıdır.
Honda Jazz 2018 yılında makyajlanıp 3. jenarasyon olarak satışa sunuldu. Honda Japon markasıdır. Ancak üretimi hem Japonya’da hem de İngiltere’de yapılmaktadır. Yenilenen değişimlerden sonra sevilen başarılı bir araç olmuştur. İç donamı özelliklerinin birçoğu C segment araçlarda bile bulunmamaktadır. Şehir içi trafiği için oldukça ideal bir seçimdir.
Wolksvagen Polo bir alman markasıdır. Alman markalarının dayanıklılığı en çok bilinen özelliğidir. Özellikle Türkiye’de alım satım yaparken değer kaybetmeyen bir model olan Polo araç geçişi yapmayı düşünenlerin tercihidir. Ancak şehir içinde kullanımı ve iç donanım özellikleri açısından başarılı bir tasarımdır.
Ford Fiesta Türkiye’de en çok tercih edilen modeldir. Bu durumu görsel tasarımı daha çok etkilemektedir. Hem fiyat olarak uygun olması hem de B segmenti en az yakan araç olması diğerlerinin önüne geçmesinde büyük etkendir.
  İlgili Yazı
İcradan Araba Almak Mantıklı Mı? Caiz Mi?
  B Segmenti En Az Yakan Araç : Yakıt Tüketimi Karşılaştırma
B segmenti araçların içinde en az yakan araçların marka ve modelleri ile birlikte yaktıkları yakıt miktarları aşağıda belirtilmiştir.
Volkswagen Polo 1.2 Bluemotion TDI – 3.4 lt/100 km.
Opel Corsa 1.3 EcoFlex CDTi – 3.6 lt/100 km.
Seat Ibiza 1.4 TDI – 3.8 lt/100 km.
Volkswagen Polo 1.2 DSG – 3.8 lt/100 km.
Toyota Yaris 1.4 D4-D M/M – 4.2 lt/100 km.
Renault Clio HB 1.5 dCi – 4.4 lt/100 km.
Hyundai Accent Blue, 4.4 lt/100 km .
Renault Symbol 1.5 dCi – 4.5 lt/100 km.
B Segmenti Araç Bagaj Hacimleri
Genel olarak kullanılan ve çoğunluğun talep ettiği araba sınıfı B sınıfı otomobillerdir. Bunların arasındaki B segmenti araç bagaj hacimleri yüksek olanlar en çok tercih edilenlerdir. Bazı araçlar ve bagaj hacimleri aşağıda yer almaktadır.
Toyota Yarıs Bagaj Hacmi 286 Lt
Renault Clıo Symbol Bagaj Hacmi 510 lt
Opel Corsa 1.2 70 HP Essentia 285 lt.
Renault Symbol 1.5 dCi 90 BG Joy 510 lt.
Volkswagen Polo 1.0 TSI 95 PS Comfortline 351 lt.
Volkswagen Polo 1.0 80 Trendline PS 351 lt.
Ford Fiesta 1.5 TDCi 85 PS Trend 292 lt
  Karşılaştırma : B Segmenti En Ucuz Otomobiller
Sıfır fiyatları göz önüne alındığında B sınıfı en ucuz otomobiller ve karşılaştırmaları aşağıdaki gibidir:
B Segmenti Araç Karşılaştırma
Bu Yazı B Segmenti Araç Tavsiyeleri – Karşılaştırmaları İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/b-segmenti-arac-tavsiyeleri-karsilastirma/
0 notes