Tumgik
#yol tv
blogdays · 9 months
Text
Volotv - Pro+ (2)
Canlı TV kanallarını izlemek için bir seçenek SHOW TV HD canlı izle seçeneği sunan Volotv ön plana çıkmaktadır. SHOW TV, popüler diziler, eğlenceli şovlar ve yarışmalar dahil olmak üzere çeşitli programlar sunar. İzleyiciler, SHOW TV Canlı İzle HD için web sitemize erişerek en sevdikleri içeriklerin kesintisiz ve yüksek kaliteli yayınlarının keyfini çıkarabilirler. Show TV ister fenomen bir diziyi takip ediyor ister güncel haberleri takip ediyor olsun, izleyicileri için çeşitli eğlence seçenekleri sunuyor. Canlı yayın kolaylığı ile izleyiciler kendilerini Show TV'nin büyüleyici dünyasına kaptırabilir ve izleme deneyimlerini daha da keyifli hale getirebilir. Canlı yayın sunan bir diğer kanal ise NTV (Haber) HD canlı izle olacaktır. NTV, kapsamlı haber kapsamı ve zamanında güncellemeleri ile tanınır. İzleyiciler NTV'yi canlı izleyerek en son haberler ve gelişmelerden haberdar olabilirler. NTV, ulusal ve uluslararası haberlerden ekonomiye, sağlıktan teknolojiye, kültür-sanattan spora ve tartışma programlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. NTV HD Live ile izleyiciler, kanalın canlı yayınına kesintisiz olarak erişebilmekte ve önemli haber güncellemelerini kaçırmamalarını sağlamaktadır. İster TV'de ister çevrimiçi olarak NTV izliyor olsun, sitemiz güvenilir bir haber ve bilgi kaynağı sağlar. SHOW TV ve NTV gibi belirli kanalların yanı sıra, genel olarak canlı haber kanallarını izlemek için çeşitli seçenekler de mevcuttur. Popüler seçeneklerden biri, canlı TV yayın hizmetleri sunan web sitemizdir. Bu platform, kullanıcıların internetteki TV kanallarını ücretsiz, yüksek çözünürlüklü ve kesintisiz olarak izlemelerine olanak sağlamaktadır. Hem yerel hem de uluslararası kaynaklardan 7/24 haber kanalı izle de dahil olmak üzere çok çeşitli haber kanallarına erişim sağlarlar. İzleyiciler bu platformları kullanarak güncel olaylardan kolayca haberdar olabilir ve çok çeşitli haber kanallarına erişebilirler. İster A Haber, ister Bloomberg, ister diğer haber kanalları olsun, bu platform canlı haber yayınlarını izlemek için uygun bir yol sunuyor.
1K notes · View notes
sunsblogs · 7 months
Text
Webdramaturkey - Platin
Kore ve Asya dizilerinin popülaritesi ve çekiciliği
Kore ve Asya TV dizileri son yıllarda büyük bir popülerlik ve ilgi kazandı ve benzersiz hikayeleri ve karakterleriyle dünya çapındaki izleyicileri büyüledi. Bu diziler genellikle karmaşık ve çok boyutlu karakterler içerir; aşk, arkadaşlık, aile ve kişisel gelişim temalarını her yaştan ve her kökenden izleyicide yankı uyandıracak şekilde araştırır. Pek çok Batılı TV şovunun aksine, Kore ve Asya dizileri hikaye anlatımlarında risk almaktan korkmuyor ve sonuçta gerçekten orijinal ve büyüleyici anlatılar ortaya çıkıyor. Kore ve Asya dizileri ilgi çekici anlatımlarının yanı sıra yüksek kaliteli prodüksiyon değeriyle de tanınıyor. Çarpıcı sinematografiden karmaşık set tasarımına kadar bu şovlar, gerçekten sürükleyici bir izleme deneyimi yaratmak için hiçbir masraftan kaçınmıyor. Müzik ve ses efektlerinin kullanımı aynı zamanda Kore ve Asya dizilerinin de ayırt edici özelliğidir; pek çok şov, kendi başlarına çılgınca popüler hale gelen orijinal müzikleri içerir. Kore dizileri konusundaki popülaritesinin bir başka nedeni de küresel erişimleri ve hayran kitleleridir. Webdramaturkey web sitesi gibi yayın hizmetlerinin yükselişi sayesinde, dünyanın her yerinden izleyiciler bu programların keyfini kendi dillerinde çıkarabiliyor. Bu, en sevdikleri dizileri tartışmak, hayran çalışmalarını paylaşmak ve hatta canlı etkinliklere ve buluşmalara katılmak için çevrimiçi bağlantı kuran, giderek büyüyen bir hayran topluluğuna yol açtı. Kore ve Asya dizilerinin, her gün yeni programların ve hayranların ortaya çıkmasıyla birlikte herhangi bir yavaşlama belirtisi göstermiyor. Kore dizisi izle ve bu gibi kategoriler için dizi, film izleme seçeneklerini sorunsuz ya da kesintisiz şekilde web sitemiz ile izleyebilirsiniz.
1K notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Önce baldızı sonra Kayınçonun karısını 1 ! (Selahattin 47 Y., İstanbul)
Kayınpederlere yatılı gittiğimizde, baldızım Nilay'ın o beni azdıran götünü gördükten sonra birdaha unutamaz olmuştum. Ne zaman aklıma gelse sikim kalkıyor ve baldızımın götünü sikme fantazileri kuruyordum. Evet, ne yapıp edip baldızın götünü mutlaka sikmem lazımdı. Fakat aradığım fırsat birtürlü elime geçmiyordu. Baldızıma Üniversitede derslerinde çok başarılı olduğu için Fransa'dan özel bir kuruluşun bursunu teklif etmişler. Baldız da kayınpederlerle konuştuktan sonra kabul etmiş. Akademik kariyerini yükseltmek için okuluna Fransa'da devam edecekti. Bize geldiğinde karımla bu konu hakkında konuşuyorlardı, pasaport işlemleri için Ankara'ya gitmesi lazımdı. Karımla öyle konuşurlarken, Nilay'ı belki Ankara'da sikerim düşüncesiyle, karıma, "Ben götürürüm Nilay'ı Ankara'ya, zaten Ankara'da görüşeceğim bir firma var, epeydir erteliyordum!" dedim. Karar almıştık, Ankara'ya Nilay'la birlikte gidecektik.
Gideceğmiz gün arbamla erkenden yola koyulduk. Nilay sıkı kumaş bir pantolon giymiş, üstünde beyaz bir bluz, bir de siyah yelek vardı ve göğüsleri yine fora olmuştu. Bir süre yol katettikten sonra Nilay'ın da bana karşı bir zaafı olduğunu anladım, hep derin derin gözlerime bakıyor, arada bir bakışları sikime kayıyordu. Baldızım Nilay çok muzur, neşeli ve espirili bir kızdı, durmadan açık saçık fıkralar anlatıyor ve bana da anlattırıyordu. Ben anlatınca, "Çok komiksin be enişte!" :) deyip, bacağıma elini koyuyor, kasıklarıma dokunuyordu. Benim sik kalkmaya başladı tabii. Nilay kalkan sikime bakarak, "Enişte tuvaletin geldiyse bir yerde durda git istersen!" :) dedi. Ben utandım o an, "Yok Nilaycığım..." dedim. Sonradan düşündüm de, Üniversiteye giden bir kız sikin kalkmasıyla tuvalete gitmenin bir alakasının olmadığını bilmez mi? Bilir tabii, baldız bunu muzurluk olsun diye söylediğini adım gibi biliyorum. Bence sikimin kalktığının farkında olduğunu hissettirmek için söyledi bunu...
Neyse bu şekil espirilerle Ankara'ya vardık, Nilay'ın pasaport işlerini hallettik, ben de iş yaptığımız bir firmayla kısa bir görüşmede bulundum ve Ankara'da yapılacak işler bitmiş oldu. Normalde hemen İstanbul'a dönmemiz gerekiyordu, fakat Nilay, "Enişte yol çok yorucu, bu gece otelde kalalım, yarın döneriz!" dedi. Benim de canıma minnet tabii, belki otelde bir fırsat bulur sikerim düşüncesiyle hemen, "Tamam kalalım!" dedim. Bakanlıklarda biraz gezdikten sonra bildiğim güzel bir otele gittik. Resepsiyona vardık, 2 tane oda isteyecektim, Nilay beni kenara çekti ve "İki odaya gerek yok enişte, aynı odada kalırız, yabancı mıyız?" dedi. "Kızım ablan duyarsa ikimizi de öldürür valla!" dedim. "Yok yaa, aynı odada kaldığımızı söylemeyiz ki enişte!" :) diye ısrar edince, ben de tek oda tuttum ve çıktık odamıza...
Odaya ve banyoya falan şöyle bir baktık, eşyalarımızı koyduk. Önce ben bir duş aldım ve külodumla bornozu giyip çıktım banyodan, tabii aynı gün döneceğimiz için ikimiz de pijama falan almamıştık yanımıza. Benden sonra da baldızım duş aldı ve o da bornozla çıktı. Ben yatakta uzanmış TV seyrediyordum, baldız geldi yanıma uzandı. İkimiz de bornozlayız. Baldız pis pis sırıtarak, bornozumun üst kısmından elini soktu ve göğüslerimin kıllarıyla oynamaya başladı. Ben birşey olmamış gibi TV seyrediyorum, Nilay uyuz oldu ve "Enişte bana baksana bir!" dedi. Yüzümü baldıza çevirince dudaklarıma yapıştı ve uzunca öptü, "Nasıl, hoşuna gitti mi enişte? Seni arzuluyorum!" dedi. "Valla Nilay ne diyeyim, sizde kaldığımız o gün, o tangalı götünü gördükten sonra benim de sana karşı zaafım başladı!" diyerek ben de baldızı öptüm ve ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık...
Baldız, "Ablamın sana artık yetmediğini biliyorum enişte!" dedi. Ben de, "Ablanın laçkalaşmış amını sikmekten sıkıldım, zevk vermiyor artık ve ablana sikim kalkmıyor! Ama o gece sizdeyken seni o halde görünce kalktı ve seni düşünerek siktim ablanı!" dedim. Baldız sırıtarak, "O gece ablamı çığlık çığlığa nasıl inlettiğini duydum enişte!" :) dedi ve bornozumun önünü iyice açarak elini külodumdan içeri soktu, kalkmış sikimi okşamaya başladı. Ben de onun bornozunu açtım ve pembe sütyeninden taşan göğüslerini kurtarıp yalamaya başladım. Taş gibi sert göğüsleri vardı, uçları fındık gibi sertleşmişti. Nilay göğüs uçlarını ağzıma bastırıyor, "Em enişte, ohhh! Ye onları!" diyordu. Nilay'ın bir göğüslerine bir dudaklarına yapışıyordum. Nilay da, "Evet enişte, ohhh!" diyerek sikimi külodumdan çıkarmış 31 çeker gibi asılıyordu...
Bir süre sonra doğrulduk, ikimiz de bornozları tamamen çıkarıp kenara attık. Baldızı boynundan öpmeye başladım, bir yandan da tangasının ipi arasına girmiş götünü elliyordum. Nilay beni sırtüstü yatırıp külodumu tamamen çıkardı, üzerime eğilerek sikmi eline aldı ve yavaşca yalamaya başaldı. İyice zevke gelmiştim, baldız yaladıkça sikim gittikçe sertleşiyor ve büyüyordu. "Woowww enişte, sikin de süpermiş!" diyerek yalamaya devam etti. Pembe rujlu dudaklarıyla sikmi emerken bir yandan da taşaklarımı avuçladıkça ben kendimden geçiyordum resmen. Memnuniyetimi, "Sen de az değilmişsin baldız, ne hünerlerin varmış öyle!" dedim. Nilay sikimi yalamayı bırakıp tangasını çıkardı, yatağa sırtüstü uzanarak bacaklarını ayırdı ve "Hadi enişte, biraz da sen yala!" dedi. Gözümü baldızın yeni traşlı kaymak gibi amından alamıyordum. Tabii ablasının laçkalaşmış amı nerde, tazecik genç kız amı nerde! Üstelik bildiğim kadarıyla da bakireydi henüz...
"Sana şimdi ince ayar çekeceğim baldız!" :) diyerek hemen yumuldum baldızın amına ve yalamaya başaldım. Klitorisini emiyor, amının dudaklarını yiyordum resmen. Am dudaklarını parmaklarımla aralayıp dilimi soktuğumda, baldız kıvranmaya başladı. O kadar küçük ve dar am deliği vardı ki, dilimi bile tümden sokamıyordum, kesin bakire olmalıydı. "Kız bu ne böyle, amın hiç açılmamış, kimseyle sikişmedin mi daha?" :) dedim. "Yok enişte, bakireyim daha, ama götümü çok deldiler!" :) dedi. Amını yalarken götünü de parmaklamaya başlayınca, Nilay titremeye ve o ince sesiyle inlemeye, küçük küçük çığlıklar atmaya başladı ve sonunda orgazm olarak ağzıma akıttı sularını. Amının sularını da yalayıp yuttuktan sonra Nilay'ı yüzükoyun çevirip göt deliğini yalamaya koyuldum. İki elimle götünün yanaklarını ayırıp, gömlek düğmesi gibi küçük büzüğünü dilliyordum. Bir yandan da, bunu götten nasıl siktiler acaba, götü sanki hiç sikilmemiş gibi duruyor diye düşünüyordum...
Parmaklayarak göt deliğini biraz alıştırdıktan sonra baldızı dörtayak üstüne getirip iyice domalttım ve arkasında yerimi aldım. Sikimi tükürükle ıslatıp, göt deliğine de bolca tükürdükten sonra, sikimin başını sokmaya çalıştım. Fakat bir türlü sokamadım, sikim zırt pırt aşağıya kayarak amını yokluyordu. Nilay korkuyla titrer vaziyette, "Enişte sakın önden girme, arkadan istediğin kadar yap!" diyordu. "Tamam hayatım, önden yapmayacam, fakat arkana da girmiyor!" dedim. "Dur enişte çekil, bana bırak!" dedi. Beni yatağa sırt üstü yatırdı ve kendisi bacaklarını ayırarak, yüzü bana dönük halde, ata binermiş gibi üstüme çıktı. Sikimi eliyle kavrayıp götünün deliğine denk getirip yavaşça sikime oturmaya başladı. Dudaklarını ısıra ısıra ve yüzünde buruk bir ifadeyle sikimin başını almıştı. Hafif hafif oturup kalka kalka sonunda hepsini aldığında gözlerini yumarak bir 'Ohhh' çekti...
Üstümde bir süre hareketsiz kaldıktan sonra inleyerek yavaş yavaş inip kalkmalara başladı. 3-5 dakika sonra artık resmen çığlıklar atarak zıplıyordu. Artık ben de alttan götüne hızlı hızlı pompalıyordum. Ben alttan bastıkça Nilay'ın çığlıkları bağırmalara dönüştü. Nilay artık kumandayı bana bırakmış, kendisi saçlarıyla oynuyordu. Arada bir, "Ohhh harikaaa! Bitirdin beni enişte!" diye inliyordu. Nilay'ın havada uçuşan göğüslerini sıkarak götünü bir süre bu pozisyonda siktikten sonra, bu sefer sırtını bana dönerek oturdu sikimin üstüne ve öne eğilerek ayak bileklerimden tutundu. Artık sikimin götüne giriş çıkışlarını daha net görebiliyordum. Bir süre sonra sikimi götünden çıkarmadan Nilay'ı dörtayak domalttım ve götünü sikmeye devam ettim. Hızlı hızlı götüne girip çıktıkça taşaklarım da amına çarpıyor ve makineli tüfek gibi 'şap şap şap' sesleri çıkıyor, Nilay'ın, "Of of enişte!" seslerine karışıyordu...
Yorulmuştum fakat boşalmama daha çok vardı, sikim götündeyken Nilay'la birlikte yan yattık, 66 olduk, biraz soluklandık. Nilay, "Off enişte, götümü patlattın, okuldan kaç tane erkek arkadaşım sikti bu götü, seninki gibi siklerini içimde dolu dolu hissetmedim!" dedi. Biraz dinlendikten sonra tekrar yavaş yavaş götüne girip çıkmalara devam ettim. Bu arada göğüslerini de yoğurmayı ihmal etmiyordum. Yeniden hızlanmaya başladığımda Nilay'ın çığlıkları da artmaya başlamıştı. "Nasıl baldız, o götünü sallayıp beni azdırmaya benziyor mu?" dedim. Baldız da, "Yok enişte, senin sikine helal olsun bu götüm!" diyordu. 66 pozisyonunda biraz daha siktikten sonra sırt üstü yatırdım ve am siker gibi götünü sikmeye devam ettim. Nilay'ın altımda gözleri kaymış, inleyerek dudaklarını ısırıyordu...
Götünü sikerken klitorisiyle de oynamaya başladım. Baldızın amından yine sular akarak orgazm olunca, "Baldız önden gireyim mi? Patlatayım mı?" dedim. Baldızın gözler birden kocaman açıldı ve "Yok enişte sakın ha! Annemler patlak olduğumu öğrenince biterim ben! Hem sonra evde kalırım, patlak bir kızla kim evlenir ki?" dedi. "Seni patlak halde almayacak adamın taa amına koyayım ben!" diyerek götünü hızlı hızlı sikmeye devam ettim. Artık ben de boşalmaya yaklaşmıştım sikimi götünden çıkarıp yukarı kaydım ve sikimi Nila'ya uzattım. Nilay sikimi ağzına aldığı gibi saksoya başladı. "Nilay geliyorum!" deyince ağzından çıkardı ve eliyle 31 çektirmeye başladı. "Hadi hadi!" diyerek hem asılıyor, hemde sikimin başına öpücükler konduruyordu. Sonunda boşaldım. Döllerim yüzüne fışkırmış, ağzı yüzü döl içinde kalmıştı. Nilay gülerek, "Enişte yüzüme süt sağmış gibi oldum!" :) dedi. Sonra sikimi tekrar ağzına aldı yalayarak temizledi. Nilay'ın yüzünü çarşafla sildim ve birbirimize sarıldık ve uyuduk...
Sabah kalktık birlikte banyoya duş almaya girdik. Baldıza bir kez de banyoda sabunlu sabunlu götten kaydıktan sonra İstanbul'a hareket ettik :)
[Selahattin]
189 notes · View notes
anlayanla · 1 year
Text
Haberbilgim - Gold
Hava durumu, yol durumu, canlı TV, nöbetçi eczaneler, son dakika haberleri, canlı borsa, namaz vakitleri, örnek burç yorumu, altınlar, dövizler, hisseler, kripto paralar, pariteler, gazeteler, sıcak haber gibi birçok kategorinin bulunduğu haberbilgim.com  internet sitesi haberler konusunda oldukça popüler bir internet sitesidir. Türkiye ve dünyadaki olay ve gelişmeleri ofis ve ekipleri aracılığıyla takip ediyor ve sizlere sunuyor. Siteler ile ilgili haberleri okuyabilirsiniz. Ziyaretçilere son 10 günün tüm haber konularını arama seçeneği sunar. Bu arama, kelimeler ve ilgili kelimeler üzerinde yapay zekaya dayalı gerçek bir haber arama sitesidir. %100 yasal bir web sitesidir. Site, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre yayınlanmaktadır. Sitede yayınlanan her türlü haber, resim, bilgi ve yazılar. Telif hakkı sahibinin yazılı izni ile yayınlanmıştır.
584 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
Yıllarca şöyle kötü böyle kötü diye algı oluşturuldu. Şu Kemal Kılıçdaroğlu'nu bi tanıyalım bakalım. Kemal Kılıçdaroğlu, Alevi bir ailede tapu memuru Kamer Beyin yedi çocuğundan dördüncüsü olarak 1948′de Tunceli'nin Nazımiye ilçesine bağlı Ballıca köyünde dünyaya geldi.
Tumblr media
1967 yılında 163 numarayla okuduğu  Elazığ Ticaret Lisesi'ni "birincilikle" bitirdi.
Tumblr media
1971'de ise yükseköğrenimini tamamlamak için girdiği Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinin Ekonomi-Maliye Bölümü'nden (günümüzdeki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü) lisans mezunu oldu. Lisans öğrenimini tamamladığı 1971 yılında girdiği hesap uzman yardımcılığı sınavının ardından Maliye Bakanlığında göreve başladı. Daha sonra hesap uzmanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, Fransa'ya gitti. Hesap uzmanlığını 1983'e kadar sürdürdü. Aldığı diğer görevleri kısaca yazayım. Gelirler Genel Müdürlüğünde daire başkanı, genel müdür yardımcılığı, 1991 yılında Bağ-Kur'da genel müdürlük, 1992 yılında ise SSK'da Genel Müdürü oldu. Daha sonra kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından  kamuda en başarılı bürokrat ödülünü alarak "Yılın Bürokratı" seçildi. Daha sonra kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından  kamuda en başarılı bürokrat ödülünü alarak "Yılın Bürokratı" seçildi. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi grup başkanvekili görevini üstlendi. Parti içinde daha görünür oldu ve yolsuzluk dosyaları üzerine gitmesi, kitaba uygun konuşması ve söz düellolarındaki galibiyeti sebebiyle dikkat çekti. İBB başkan adayı oldu ve oyların %36,80'ini aldı  CHP Genel Başkanı seçildi. Seçildiği günden beri partiyi kendi stratejik hamleleri ile değiştirmeye başladı önünde uzun bir yol vardı. Hatalar yapmadı mı yaptı ama sadece belirli bir kesime değil de tüm Türkiye'nin oy verebileceği bir parti haline çevirmeye çalıştı. Arada kaybedilen seçimler, gezi parkı, adalet yürüyüşü ve bir sürü kronolojik olay var fakat yavaştan kendi siyaset tarzının değiştiği yıllara, günümüze gelelim. 2018'de parti içindeki en büyük adayını Cumhurbaşkanı olarak gösterdi. Kimilerine göre 0 ego kimilerine göre tuzaktı. - 2019 Partinin yarısı diğer yarısına tv önünde sövüyordu. Kendi istediği isimler Ataşehir Maltepe Bakırköyde aday yapılmadı diye il başkanı Canan K. istifa etmişti. Kimse oy vermeye gitmeyecekti. İmamoğlu’nun 100k takipçisi vardı. Ankara'dan Mansur Yavaş'ı, İstanbul'dan kimsenin tanımadığı Ekrem İmamoğlu'nu aday gösterdi ve kazandı. Şimdi önünde büyük bir seçim var. Aday olur ya da olmaz. Belki olur, belki bildiğimiz ya da yine bilmediğimiz birini çıkarır. Ben Kılıçdaroğlu'nu bir figür olarak üç dönemde inceliyorum. İlk dönem çok parlak. Sonra bir çöküş. Son dönemde ise en iyi dönemi. Sonuç olarak; Kemal Kılıçdaroğlu, 30 yılını devlette geçirmiş bir bürokrat. Farklı parti başkanları ile çalışmış. Özal'ın üç yıl bütçesini hazırlamış. Devletin en gizli ödemelerini görmüş, görüşmelerine katılmış biri. Bir gün siyaseti bırakır. Ben onu her zaman efendiliğini hiçbir zaman bozmayan(belki de sırf bu yüzden çok eleştirilen), hep sakin bir güç kalan, harama el uzatmayacağından çoğu kişinin emin olduğu nadir siyasetçilerden biri, bir "devlet adamı" olarak hatırlayacağım.
Tumblr media
"Ben ne ağzımda gümüş kaşıkla doğdum ne de saraylara yerleşip sefa içinde yaşadım" - diyen Kemal Kılıçdaroğlu
Not: SGK yı batırdı söylemi- 
1-Hiç bir sosyal devlette sosyal sigortalar kar elde etmez - kar amaçlı bir kurum değildir- sgk ya ilk darbe sgk yı özelleştirmeye çalışan Özal dönemi hükümetlerinin sgk nın mallarını kamulaştırıp nakdi kıymetlerini bankalarda değerlendirmesini engelleyenlerdi
2-sgk kurumu tarihin en büyük kayıplarını bu dönemde yaşamıştır Sayıştay raporlarını okuyunuz
3-hakkında karınca kadar yolsuzluk dosyası olsaydı günümüzde savcılar vb nasıl hareket ederdi sorunun cevabını siz verin
Bu söylemle istanbul seçimlerinin tekrarına neden olan ancak tekrar edildikten sonra bir tane dava dahi açılmayan ‘’oylar çalındı’’ söylemiyle veya gezi parkı taksim bacısı söylemiyle aynıdır... 
16 notes · View notes
mecnun1cinar · 1 year
Text
Evet benim paramla bana kacak ev yaptirip depremde bir suru insanin canina mal oldu, ayakkabi kutularindan kacalar,saraylar,aclik sefalet icinde yuzerken kendisinin karisinin bilmem kac milyonluk saati takip yoksul kesime gidip acitasyon yapmasini yollara masraf edip bir tane duzgun yol yapmamasini kopru dahil bir suru havalimaninin yapilmasina karsin hepsinin yabanci sirketler dahil otoban gecis ucretlerinin bilmem kac yilina kadar ipotekklendirildigini vs vs vs vs vs bir suru şey sayarim daha gelmisler bana ucak arab yaptik ev yaptik diyor shzksnshddh yaptigin arabanin parcalarini nerden aldigini bilmiyor maket birlestirmeyi yapmak saniyor fabrikalarinin cogunu satiyor fabrikalarindan evvel trabzon vs gibi yerlerde araplar evler alipkonut aldigi icin vatandasligini satin aliyor senin shdkssndhdb ev araba yaptik diyorlar yaw kendi televizyonunda telefonlara uyguladiklari verginin yyzde 99 oldugunu kendi dilleriyle acikladilar sinemaya gitriginde bile eglnen sensin vergisini bunlar aliyor adam dogalgaz ucretsiz yapyi diyor e almak istedigin cogu urun ulkeye gelmiyor playstation bile ulkeden cekildi oyun almayi gec kitap almak bile luks oldu diyorum okuma ne olacak izleme ne gidecek alma ne olacak diyolar sonra tv basina cikip avm ye gidip her sey cok pahali diye agliyolar suriyeliler afganlar cart curt diye agliyolar size her sey mubah ya hatta az bile size yuzde 500 den fazla vergi alsin her seyi yapip ipoteklendirsin imar baris affi cikarsin BEBDDJSMWHSDHDH size her sey mustehak
14 notes · View notes
pinarworks · 7 months
Text
Tumblr media
Bir Saat 16 Dakika Uzunluğunda Bir Hakaret: Kedicik Belgeseli
140Journos isimli yapının Adnan Oktar tarikatı üzerine hazırladığı Kedicik isimli belgesel bir dış ses tarafından anlatılmıyor. Anlatı belgesele tek tek kendilerine özel mekânlardan bağlanan, “işinin ehli” oldukları imasıyla davet edildikleri belli bazı kişilerin görüşlerini takip ederek örülüyor. Kimler yok ki bu güvenilir uzman ekip içinde? Dönemin Emniyet Müdürü Furkan Sezer, araştırmacı gazeteci Barış Terkoğlu, gazeteci Nagehan Alçı, mağdur avukatı Eser Çömlekçioğlu ve dönemin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Psikiyatri Klinik Şefi Prof. Dr. Sefa Saygılı. 
Bu uzmanlar takımı arasında, en çok konuşan ve aslında anlatının belkemiği sayılabilecek bir isim daha var. İzleyicinin bilinçdışında inandırıcı ve bilirkişi olarak kodlanması için bu gazeteci, avukat ve psikiyatrist gibi uzmanlar arasına yerleştirildiği aşikâr biri: tam 18 yıl boyunca tarikatın bizzat müridi olan, tarikat için çalışan, bu çalışmanın karşılığını tam 18 yıl boyunca almış ve tam 18 yıl sonra tarikat/örgütten ne olduğu asla açıklanmayan bir sebepten koparak itirafçı olmuş Özkan Mamati isimli bir şahıs. 140Journos ekibi Mamati’yi, muhtemelen Mamati’nin kendi evi olan malikâne-vari, lüks bir mekânda ziyaret ediyor/ağırlıyor ve yapım boyunca bu eski örgüt üyesine emekli bir MİT ajanıymışçasına saygıda kusur etmiyor; öyle ki kendisine gösterilen bu hürmetle birlikte Mamati belgeselin adeta kahramanı konumunda, son derece belirgin bir gururla ve süslemeli bir dille yapıyla ilgili şok edici detayları uzun uzun veriyor. İlk fırsatta tarikatla olan ilişkisinin 18-19 yaşında başladığını, “düşünsenize, karşınızda sizden 15 yaş büyük insanlar var… ne bilebilirsin, hayata karşı ne öngörün olabilir, reflekslerin ne olabilir, ne algılayabilirsin?” diye açıklayarak seyircinin empati rezervlerine saldırıyor, kendini aklama teşebbüslerine giriyor. Detay detay anlattığı kumpasları, genç kadınları tarikata dahil etmek için izlenen türlü pislikleri “öyle olmuş, en iyi yol bulunmuş, o geliyor, bu gidiyor” gibi cümlelerle, adi bir tecavüz şüphelisi (muhtemelen suçlusu) utancıyla değil, adeta bir FBI ajanı bilgiçliğinde bizimle paylaşma “nezaketini” gösteriyor.
Bu çok sinsi ve insanı küfürlere gark ettiren bir yöntem, zira bu sahne, belgeselin devamında da politik bir sorgulamayı engellemek adına bu gasp edilen empati ve acıma hislerini sömürmeye odaklanacağının ve böyle başka numaralara başvuracağının da ilk işareti olarak karşımıza çıkıyor. Bu manipülasyon şöleni Adnan Oktar’ın gizli gey bir “manyak” olduğunu ima eden psikiyatrist Sefa Saygılı, “Kedicikler diye gülmüş geçmişim, işin vahameti görememişim” diye günah çıkartan Nagehan Alçı, tarikatın İslamcı yayın ve siyasetçilerle bağının altını çizen seküler haklılık ve bilimsellik temsilcisi Barış Terkoğlu’nun söylediklerinden oluşturulan anlatıyla ilerliyor. Bir yandan da konuşanın söylediklerine ve oluşturması gereken ruh haline göre özenle seçilmiş ve hiç susmayan müzikler, izleyenin bilinçdışına saldırıyor. Oktar’ın önünde dizilmiş genç kadınların Oktar’ı övgüye boğduğu ve ancak yabancılaşarak izlenebilen tuhaf TV kayıtlarından görüntüler, izleyicinin zihninde kendisinin de zamanında bu tarikatı ciddiye almayarak ortak olduğu kolektif şaka tarihini uyarmak, uyandırmak adına adeta “hınzır” denebilecek komedi unsurlarıyla bezeli bir müzikle destekleniyor; sanki izleyicinin kendini suçlu hissetmesi hedefleniyor ama bu suçlu hissedişin işin politik tarafını irdeleyecek kadar derinleşmesi de engellenmek isteniyor.  
Başka bir sahnede, Oktar’ın evrim karşıtı fikirlerini anlatan Barış Terkoğlu tarafından gelen seküler müdahaleye Harry Potter’ın ses dünyasını hatırlatan ve bu şekilde olayın “irrasyonelliğini” vurgulayan bir müzik eşlik ediyor. Velhasıl yapım boyunca ortalama bir T.C. izleyicisinin kafasında depolanmış tüm kültürel referanslara çekinmeden başvuruluyor. Olay ajitasyon ve manipülasyon aracılığıyla orasından burasından kırpılıp, bir tür duygu tüccarlığı vasıtasıyla maddi sebepleri ve rasyonel tarafları olan bir gerçeklikten çıkartılarak bir realite şovuna dönüştürülüyor. 40 yıl boyunca gözümüzün önünde devlet-sermaye-din ortaklığında süregiden bir suç, yine gözümüzün önünde bir Flaş TV yayınına indirgenmek istiyor.
Özetle Kedicik, Adnan Oktar’ın cinsel ilişkiye giremediği ve giremediği için de kendine plastik kadınlardan oluşan bir harem kurduğunu ima ediyor. Toplum kurbanı zavallı bir incel’in dramını mı izliyoruz, yoksa sapık gey bir adamın kadınlardan intikamını mı? İzleyici kendi algılanan endişesine bağlı olarak istediği seçeneği seçebilir. Bu korku filminde mağdur konumunda yalnızca hayatları kararan kadınlar yok, Mamati gibi 18 yıl ne yaptığı belirsiz eski örgüt üyesi de kurban gibi sunuluyor. Kendini mehdi sanan gey bir psikopatın 40 yıl boyunca yaptığı kötülükler anlatısı, av-avcı gibi Kırmızı Başlıklı Kız’vari şiddetli metaforlar, isteyenin daha sonra egzersiz yaparken veya kitap okurken dinleyebileceği bir çalma listesi olarak derlenip Spotify’da özel tüketime de açılan son derece ajitatif müzikler, uzman konuşmacı kadrosu ve kahramanlaştırdığı itirafçı/mağdur Mamati vasıtasıyla bir üçüncü sayfa hikâyesi olarak senaryolaştırılıp daha büyük bir suçu gizliyor. Devletin ve sermayenin izni ve teşvikiyle yıllarca TV’den canlı yayınlanan, bu iznin çizdiği çerçeve ile toplumun basitçe “salak salak işler” diye küçümsemesi sağlanan, ünlülerin ve siyasi figürlerin desteğiyle rahat rahat istediği yerde top koşturabilen bir örgütün yaptıklarını iktidarsız bir gizli geyin kan donduran intikam hikâyesine indirmeye yelteniyor. Bu tiyatronun, bir saat boyunca örgütün suçlarını bir kriminolog havasıyla soğukkanlılıkla anlatan eski müridin kahramanlaştırılarak ve şanlı Türk polisinin daha önce neden yapmadığı anlaşılamayan ani müdahalesi övülerek polis propagandasının zirvesinde bitirilmesine ise diyecek söz kalmıyor. Oktar tarikatının hayatlarını kararttığı kadınlarla aynı ölçüde değil, şüphesiz, ama bu “video’’ son derece sinsi bir şekilde izleyiciyi de istismar ediyor. Kadın düşmanı, LGBTİ+ düşmanı, halk düşmanı, kim bilir kimi/neyi (s)aklamak için çekilmiş, mağdur kadınları çocuksulaştıran, onları “manipülasyona açık, korunması gereken saf ve temiz kadınlarımız” olarak resmetmesiyle bir kere daha istismar eden, tüm normatif kodları ve teknikleri kullanarak izleyiciyi de bu kadınlar gibi “robotlaştırıp” bu istismara ortak etmek için sinsice çalışan bir hakaret şov izliyoruz aslında. Bir şeyi saklamanın en iyi yolu onu göz önünde tutmaksa, şu ana kadar saklanan şey her ne ise, bize göstere göstere hâlâ korunmak isteniyor.  
2 notes · View notes
ekip · 2 years
Text
Birtakım değişiklikler
🌟 Yenilikler
Masaüstü beta gönderi düzenleyicide aşağı kaydırma yapınca, blogunun avatarı artık ekranda kalacak.
Masaüstünde, fareyle Twitter düğmesinin üstüne geldiğinde artık bağlı olan Twitter hesabının adı görünecek (bağlı hesabın varsa tabii).
Gene masaüstü beta gönderi düzenleyicide aşağı kaydırma yapınca, blog seçici ve gönderi ayarları düğmesi artık ekranda kalacak.
Masaüstü etkinlik sayfasında artık aldığın hediyelere ve bahşişlere yönelik filtreler de yer alıyor.
Masaüstüne yeni bir oturum açma / kaydolma akışı geldi, dikkatini çekmiş olabilir.
Mobil uygulamalarda yeni "Etiketlerin" sekmesine sahip olan arkadaşlarımız, artık etiketlerden birine basılı tutarak sonuçları filtreleyebiliyor.
Mobil uygulamalarda birkaç konumda Tumblr TV'yi test ediyoruz: "Tumblr TV" adında bir sekme, Keşfet sayfasında "Tumblr TV" karuseli, bir de "Senin için" sekmesinde "Tumblr TV" önerileri.
🛠 Düzeltmeler
Masaüstünde eski gönderi düzenleyici kullanılınca bahsetmelerde arıza çıkabiliyordu, bunu düzelttik.
Var olan bir gönderi yeni gönderi düzenleyiciyle düzenlenirken, satır aralarının (shift + enter) kaydolmamasına yol açan bir sorun vardı, bunu giderdik.
Safari'nin bazı (desteklenen) sürümlerinde tarayıcının desteklenmediğini belirten bir yazı çıkıyordu. Bu sorunu düzelttik.
İkincil bloglarından birini görüntülerken yeni bir gönderi oluşturmak istediğinde bu gönderi, görüntülediğin blogundan gönderilecek şekilde hazırlanacak.
Bir gönderinin kalıcı bağlantısını masaüstü blog önizlemesinde açtığında, ızgara yerleşimini seçmiş olsan da gönderi artık tek sütun yerleşiminde gösterilecek (eskiden ızgara yerleşiminde açılıyordu ve ekranın çoğu boş kalıyordu).
Masaüstü yeni gönderi düzenleyicide artık ses bloklarını sürükleyebilir / yerlerini değiştirebilirsin.
Gene masaüstü yeni gönderi düzenleyicide, yapıştırdığın resim URL'leri artık istisnasız olarak resim blokuna dönüşecek, bağlantı blokuna değil.
Ve gene masaüstü yeni gönderi düzenleyicide, yapıştırdığın markdown kodları artık olması gereken blok türüne/türlerine dönüşecek.
🚧 Üzerinde çalıştıklarımız
Arama sonuçlarında gönderi türüne göre filtreleme yapmak istediğinde sorun yaşanıyor. Kısmi bir onarım uyguladık ve sorunu kökten çözmek için çalışmaya devam ediyoruz.
🌱 Yakında sunulacaklar
Reklamsız Gezinti ve TumblrMarket ödemelerini yakında PayPal ile yapabileceksin.
Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!
Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.
Bu gönderileri başka dillerde de takip etmek için diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!
18 notes · View notes
etaali · 2 years
Text
Tumblr media
Ülkesinde 5 milyon mülteci, yanıbaşında takatten düşmüş iki ülke bulunan bir yerde bunlara bir üçüncüsü olarak İran'ı yazmaya çalışan Washington'a, İslamcı mahalleden gel(e)meyen itirazı anlarız. Zira elbisesi değişti artık.
Ya Sol?!
Türkiye sol kesimin bu denli sığ, bayağı olabileceğini gerçekten tahmin etmiyordum, şaşkınım... Emperyalizmin kavalını çalmaya bu denli iştah, bu denli öne atılma?!.. O neydi öyle. Saç kazıtanlar, sokak sokak ateş yakanlar, basın bildirileri, açık oturumlar, klavye başında sabahlamalar... Ne oluyor Ey Kapitalizme, Emperyalizme karşı sol eli havadaki kardeş, hayırdır, ne içirdiler sana?
90'lı yıllarda İslamcılığı toparlayıp kalıba sokan başörtüsü, 2022'de sol'a yaptı aynısını, enterasan değil mi?!. Sol, İslam nefreti üzerinden fraksiyonlarının farklılıklarını bir kenara bırakıp Washington'la ortaklaştığı ve hatta Beyaz Saray'ın zaman ve zeminini belirlediği bir düzlem üzerinde yol alıyor şimdi.
Emperyalizm, bu coğrafyada Devlet kabiliyeti kazanmış en büyük düşmanını yine Emperyalizm karşıtlığı söylemi içinde olan kesimle vuruyor. Islam'ı, Islam'la vurduğu gibi... Muhammedi İslamın karşısına Emevi İslamı çıkaran akıl, bunu sol için uyguluyor. Geçmiste Yeşil İslam ile vurmuştu Rusyayı. Şimdi başörtüsüyle vuruduğu İran'a, asker olarak solcu kesimi yazıyor.
Emperyalizmin Başkenti Beyaz Saray himayesindeki "İran'a Muhaliflik" Türkiye solunun direksiyonu şimdi. Sol Tv Stüdyo ve İnternet sayfaları, batılı başkentlerle aynı yere vurmakta hiçbir beis görmüyor. Hatta çoğu FETÖ vari unsurlarlardan besleniyor. Onların proje haber ve analizlerine hoparlör oluyor. Rezilliğe bakar mısınız?!
Şimdi...
Keli görünen, dünyanın en büyük kapitalisti Elon Musk ile ortaklaşan, faşist mahalle insanlarıyla aynı bildiriye imza atan, sola sormak lazım; Venezüela'ya ham petrol veren, Filistin'de Siyonizm ve Emperyalizme göğüs geren; Küba'da Amerika'nın eli öpülmesin diye, kıt kanaat olan sofrasından kısıp o halka el atan bir İran yıkılsın, öyle mi?
Rusya ve Çin ile Kapitalizme direnç yolları arayan, doların egemenliği kırılsın diye dünyayı ikili para birimli ticaretle tanıştıran, Alternatif tıp ile Batının ilaç ilahlığına itiraz geliştiren, Kültür.Emperyalizminin karşısına sanat ve edebiyat koyan bir ülke şimdi sizin düşmanınız olmuş öyle mi?
Yıkılınca, başınız dik duracak öyle mi, Teşvikiniz, dahliniz, amigoluğunuzun da katkısıyla 70 insan öldü. Siz 700 ve hatta 7 binin peşindesiniz. Sizinle Suriye'yi yakıp yıkan İslamcılığın zerre farkı yokmuş meğer.
Siz ki, İran Halkının özgürlüğü için sahnedesiniz değil mi? 40 yıldır Emperyalizminin Ambargosu altında bir halk yaşıyor, 40 yıl... İran halkı tam 40 yıldır en temel uluslararası ve hatta insani haklardan yoksun yaşıyor, ambargolar eliyle.
Ve sizin bir çuval ununuz nasip olmamış, şimdi tutam saçlarınızı kesiyor Amerikan makası... Hayırdır?! Hiç utanmıyor musunuz?
Size "Sezar Yasası"ından bahsetsem, inanın en pos bıyıklınız bile "Nedir ki, o?" diyeceksiniz. En entellektüel takılanınız da!
Gördük ki, sadece bol sigaralı, hafif biralı, biraz da LGTB'li ortamların mahallesindeymiş Devriminiz..
Sezar Yasası dedikleri şu: Emperyalizm, baskının, savaşın, sabotaj ve suikastın en ağırlarıyla dize getirmediği İran halkını Direniş bileşenleriyle beraber cezalandırmaya karar verdi son iki yıldır.
Sadece İran değil; Suriye, Irak, Yemen, Lübnan, Venezuela, Küba üzerinden onu baskılayan bir ekonomik ambargo planı uyguluyor. Bu plan, alanlarında çok iyi yetişmiş Ekonomik Kurul Üyeleri'nin saha çalışmaları sonucu teklif edilen ve bayağı ümit bağlanan bir plan...
İran halkını açlığa mahkum edip, terbiye etmeyi umuyorlar. Bununla halk isyanı hesabı yapıyorlar. Dışarıyla ilişkisini kesmeyi, ona dokunanı yandırma stratejisi uyguluyorlar.
Ve bütün bunların hepisine seni asker yazıyor. Sen de, eline verilen başörtüsü zannediyorsun olayı. Sen ki burada, Suriye'de devrim yapacağını zanneden İslamcı oldun, farkında mısın?
Seninle hayat anlayışımızda örtüşen yönler olduğunu zannediyordum. Zulme, haksızlığa, zalime, kapitalizme karşı ortaklaştığımızı zannediyordum, o bir vazoydu kırıldı. Parçaları yapıştırılsa dahi eskisi olmaz artık.
İran, elbetteki sorunları olan ülkedir. Ve elbette uygulamalarında bir sürü yalnış, eksik-gedik vardır. Elbette istismar edenler, ihanet edenler vardır. Halkın hakkını da çalanlar vardır.
Ancak bütün bunların çözümü, düşman dolmuşuna binmekle mi?! Ki esasen onun, halklarımız diye bir derdi mi var? Yönetimlerini kutsadığı, diktatör rejimlerini tahkim ettiği ülkelerde halklarımız özgürlük ve refah içinde mi?
Daha dün Suriye ve Irak'ta meselenin İnsan Hakları olmadığını savunan, Esad'la görüşülmesi gerektiğini yazıp çizen sen değil miydin? Şimdi elinde benzin "emir ve görüşlerinize hazırım efendim" tekmili veriyorsun Beyaz Saray'a...
3 notes · View notes
ruhumilena · 2 years
Text
https://habergrup.com/
Son Dakika Haberleri, Haber, Haberler, Spor, Ekonomi, Dünya, Fotogaleri, video, teknoloji, sağlık, otomobil, fuar, kültür-sanat, Manşetler, sinema, vizyon, tiyatro, hava durumu, yol durumu, döviz kurları, borsa, namaz vakitleri, bilgi yarışması, tatil rehberi, ucuz rehleri, telefon, cep telefonu, finans,news, newspaper, uluslararası ve yerel haberler, basın, medya, güncel, magazin, kültür ve sanat, yaşam, astroloji, eğitim, blog, şans oyunları, TV rehberi, internet TV, yazar, anket, arşiv, ilan, çizerler, haberi, haberleri, Spor Haberleri, Politika, Siyaset, Manken, Türkiye, Sanat, Sanatçı, Yerel Haberler, Son Haberler, Gazete Haberler, Gazeteler, Türkiye’den ve dünyadan güncel haberler. Son haberler, Dış Haberler, Yerel Haberler ve Haber Arşivi
5 notes · View notes
model-fashion · 2 years
Text
Philips Akıllı Kumanda hem markası hem de kalitesi bakımından son dönemlerde birçok kullanıcının memnuniyetle kullandığı bir ürün olmuştur. Televizyon bir nevi teknolojik donanımdır, günlük hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır, insanlar karşısında uzun süre vakit geçirirler. Üretilen uzaktan kumanda, bu cihazları oturduğunuz yerden rahatça kontrol edebilir ve TV'nin keyfini doyasıya çıkarabilir. Bu noktada Philips uzaktan kumanda, TV teknolojisinin gelişimine ve güncellenmesine ayak uyduracak bir model önerdi. Marka 1891'de Hollanda'da kuruldu ve birçok yüksek kaliteli teknik aleti bünyesinde barındırıyor. Hemen her alanda teknik ürünler geliştiren marka, uzaktan kumanda konusunda da oldukça başarılıdır. Philips Akıllı Kumanda Modellerinin Ayrıcalıkları Philips Akıllı Kumanda Modellerinin Ayrıcalıkları Philips Smart Magic TV uzaktan kumandaları olarak da bilinen bu modeller, birçok teknik cihazı ve farklı model televizyonları hafızasında barındırdıkları kodlar aracılığıyla kontrol edebiliyor. Bu seçenekler genellikle kablosuz bir USB bağlantı noktası aracılığıyla TV'ye bağlanır veya TV tarafından otomatik olarak algılanır. TV'ye taktığınızda akıllı uzaktan kumanda birkaç saniye içinde seçmek istediğiniz seçeneğe ulaşmanızı sağlar ve kaydırma tekerleğine tıklamak bunu gerçekleştirmenize yardımcı olur. Farklı Philips uzaktan kumanda modelleri arasında seri numarası, marka veya fonksiyon kontrolü yaparak cihazınıza uygun olanı seçebilir ve kaliteli yapısı sayesinde uzun yıllar güvenle kullanabilirsiniz. Philips Akıllı Kumanda Markasının Ayrıcalığı Philips akıllı kumanda ile koltuğunuzda oturmanın ve TV izlemenin rahatlığını, konforunuzu etkilemeden yaşayabilir, cihazın tüm fonksiyonlarını rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca Philips uzaktan kumandanın yeni nesil benzersiz ürünleri ile kanallar arasında geçiş yapma, sosyal medya hesaplarını kontrol etme, internette geniş ekranda gezinme, film platformlarına tek tuşla erişme gibi ayrıcalıklı işlevlere daha kolay sahip olabilirsiniz. Sadece TV izlerken değil, evi temizlerken de kendinizi rahat hissediyorsanız, uygun fiyatlı Philips elektrikli süpürge fiyat seçeneklerine göz atabilirsiniz. Philips Akıllı Kumandayı Kullanım YöntemleriPhilips akıllı kumanda, uyumlu TV seçeneklerine göre farklılık gösterir ve anlaşılması çok kolay ve basittir. Philips uzaktan kumanda serisi, tek bir düğmenin birden çok işlev için kullanılabileceği şekilde tasarlanmıştır. Bu nedenle kumanda dağınık bir buton sistemine sahip değildir ve kullanımı oldukça basittir. Kullanım kılavuzu içerisinde bulunur. Ürünün sağ üst veya sol üst köşesindeki kırmızı düğme genellikle geçiş düğmesidir. 1'den 9'a kadar sayılar mevcuttur ve kanallar arasında kolayca geçiş yapmak için artı ve eksi tuşları vardır. Aynı şekilde sesi artırmak ve azaltmak için artı ve eksi tuşları veya sesi doğrudan kapatmak için mute tuşu da her modelde bulunabilen kullanımı kolay unsurlardan biridir. Plazma TV'ler için tercih edebileceğiniz Philips plazma TV kontrol modelleri aynı zamanda oldukça sade tasarımlara sahip ürünler içeriyor. İlginizi çekebilecek içerik: LG TV Modelleri Philips Akıllı Kumanda Modelleri Sürekli değişen, arıza çıkaran ve gelişen teknoloji ile birlikte sürekli olarak birçok ürün piyasaya sunulmuştur. Dolayısıyla TV modellerinin güncellenmesine ve talebi karşılayan yeni özelliklerin eklenmesine yol açmıştır. Farklı ekran teknolojileriyle (plazma, LED, LCD gibi) donatılmış TV'lerle uyumlu, çeşitli Philips kalitesinde uzaktan kumandalar sağlar. Bu türler, Philips uzaktan kumanda beyaz, siyah ve gri kullanılarak geliştirilmiş, genellikle ergonomik olarak tasarlanmış ürünlerdir. Ayrıca, akıllı TV'ler için tasarlanan akıllı kumanda popülerdir ve internete bağlanabilmesi, kolay ayarlama yapılabilmesi nedeniyle insanlar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Bu doğrultuda Philips akıllı kumanda ikameleri sürekli olarak kendilerini güncellemekte ve kullanıcı ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Daha fazla içerik için bizi Begonya Kadın adlı Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
3 notes · View notes
gay4-riri · 2 years
Text
https://gundem.news/ – Son Dakika Haberleri, Haber, Haberler, Spor, Ekonomi, Dünya, Fotogaleri, video, teknoloji, sağlık, otomobil, fuar, kültür-sanat, Manşetler, sinema, vizyon, tiyatro, hava durumu, yol durumu, döviz kurları, borsa, namaz vakitleri, bilgi yarışması, tatil rehberi, ucuz rehleri, telefon, cep telefonu, finans,news, newspaper, uluslararası ve yerel haberler, basın, medya, güncel, magazin, kültür ve sanat, yaşam, astroloji, eğitim, blog, şans oyunları, TV rehberi, internet TV, yazar, anket, arşiv, ilan, çizerler, haberi, haberleri, Spor Haberleri, Politika, Siyaset, Manken, Türkiye, Sanat, Sanatçı, Yerel Haberler, Son Haberler, Gazete Haberler, Gazeteler, Türkiye’den ve dünyadan güncel haberler. Son haberler, Dış Haberler, Yerel Haberler ve Haber Arşivi
4 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş otoyollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var. Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var. Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz. Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık. Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik. Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik. Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik. Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz. Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır. Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir. Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir. Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız. Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz. Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür."
Hepimiz acıklı bir şarkıyı severiz. Herkes yenilgiyi tadar. Kimsenin tam istediği gibi bir hayatı olmaz. Hepimiz sahnenin ortasında kendi kahramanımız olarak yeni role başlarız ve zamanla kenara itilir kalırız. Zaman geçer; kahramanımız yenilir, hikâye değişir, tepetaklak olur ve biz bir kenarda artık neden bize rol verilmediğini merak ederiz.Hatta neden rol istemediğimizi… Herkes bunu yaşar ve bir şarkının tatlı kaşığıyla verildiği anki duygusuyla kalpten kalbe bir yol açılır.O zaman daha az dışlanmış hissederiz kendimizi. İşte herkes gibi bu olup biten lanet olası şeylerin, yaşamın olağan adımlarıdır der dururuz. Ve, bu zincirin parçası olduğumuzu kabulleniriz.Anlarız ki herkes yeniliyordur...
7 notes · View notes
lg-izmir · 2 days
Text
Özellikle Led TV teknolojisinin popülerleşmesiyle Vestel televizyonlarda sıkça rastlanan bir problem olan "ses var, görüntü yok" arızasıyla karşı karşıya olabilirsiniz. Bu sorun Vestel televizyonlarda çeşitli sebeplerden dolayı yaşanabilir. Vestel TV'nizde karşılaştığınız bu problem, televizyonun kendi sorunlarından kaynaklandığı gibi, uydu cihazı veya HDMI kablosu gibi dışsal etkenlerden de kaynaklanabilir. Üretici hatası bu arızanın oluşmasında nadiren etkili olup, genellikle kullanıcı hatası veya kullanım süresine bağlı olarak meydana gelir. Vestel markası, televizyonları için genellikle iki yıl garanti sunar. Eğer televizyonunuz garanti kapsamında ise Vestel servisinden yardım talep edebilirsiniz. Televizyonunuzda böyle bir sorun yaşandığında paniklemeyin. Eğer problem, televizyonun iç donanımından kaynaklanıyorsa, garantiniz dahilinde ücretsiz tamir ya da değişim haklarınız bulunmaktadır. Vestel TV'nizde ses var, fakat görüntü gelmiyorsa aşağıdaki adımları deneyebilirsiniz: Vestel Televizyonunuzu Resetleyin Televizyonu resetlemek, bazen ses var ama görüntü gelmiyor sorununu çözebilir. Ancak bu kalıcı bir çözüm yöntemi değildir. Genellikle geçici bir çözüm sunar. Vestel TV'nizi resetlemek için, öncelikle cihazın elektrik bağlantısını kesin. Daha sonra, televizyonun güç düğmesine, elektrik bağlı değilken, 30 saniye süreyle basılı tutun. Yaklaşık 60 saniye bekledikten sonra televizyonunuzu tekrar prize takın. Eğer sorun devam ediyorsa, diğer önerilere göz atın. Vestel TV Kablo Bağlantılarınızı Kontrol Edin Televizyonunuza bağlı olan HDMI veya Scart kablolarını kontrol edin. Eğer kablolar eskiyse veya zarar görmüşse, bu ses var görüntü yok problemine sebep olabilir. Kabloyu değiştirerek problemi çözebilirsiniz. Kalitesiz veya gevşek bağlantılı kablolar da bu tür problemlere yol açabilir. Bununla birlikte, HDMI girişlerinin bazen video sinyalini kesmesine rağmen sesin gelmesine neden olan sorunları olabilir. Hem kablo hem de giriş soketlerinde arıza olabilir. Kabloları kontrol ederek bir test yapabilirsiniz. Uydu Bağlantısını Gözden Geçirin Eğer merkezi bir uydu sistemi kullanıyorsanız, bu sistemin düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Bazı durumlarda, uydu bağlantısı nedeniyle ses var ama görüntü gelmiyor sorunu yaşanabilir. Görüntü Aktaran Cihazları Kontrol Edin Vestel TV'nize görüntü ve ses aktaran diğer cihazları kontrol edin. Özellikle oyun konsolları, Blu-ray oynatıcılar gibi cihazlar düzgün çalışmıyorsa, televizyonunuzda ses var ama görüntü gelmiyor sorunu yaşanabilir. Televizyon Yazılımını Güncelleyin Yazılım kaynaklı problemler de Vestel TV'nizde görüntü gelmeme sorununa neden olabilir. Özellikle yazılım güncellemeleri sırasında oluşabilecek bir kesinti, televizyonunuzda soruna yol açabilir. Vestel servisinden bu konuda destek alabilir, yazılımınızı güncelleyebilir veya sıfırlayabilirsiniz. Televizyonun Aydınlatmasını Kontrol Edin Sıkça rastlanan bir diğer sorun da Vestel TV'nin aydınlatmasındaki arızalardır. Eğer aydınlatma grubunda bir sorun varsa, ses gelebilir fakat görüntü gelmez. Televizyonun ekranını bir fenerle aydınlatarak bu tür bir arızanın olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Anakartı Gözden Geçirin Vestel TV'nizin anakartında bir arıza olabilir. Bu tür bir arızada ses gelirken, görüntü gelmeyebilir. Anakartla ilgili detaylı bilgi almak ve kontrol ettirmek için Vestel servisine başvurabilirsiniz. Vestel TV Tamir Ücretleri Vestel televizyonlarda karşılaşılan "ses var, görüntü yok" sorununun tamir ücreti, sorunun kaynağına ve onarım türüne göre değişiklik gösterebilir. Vestel servisini arayarak konu hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. İzmir ve çevresinde Vestel servisi, televizyon tamir ve onarım hizmetleri sunmaktadır.
0 notes