Tumgik
ufak · 7 days
Text
kendini aklamak isteyen hep beni karalar.
39 notes · View notes
ufak · 2 months
Text
its snowing like its the end of the world
1 note · View note
ufak · 2 months
Text
tanrım, mola.
12 notes · View notes
ufak · 4 months
Text
yazı yazmayı özlüyorum ama ellerim tir tir değil cayır cayır titriyor. öyle.
1 note · View note
ufak · 6 months
Text
uzağa doğru fırlattığın şeyin üstüne yürürsen yarışı kazanmış olmazsın
1 note · View note
ufak · 6 months
Note
abla, sürekli annemin omuzlarını dik yapmaktan çok yoruldum. ben aslında eğrilmişim abla.
birini iyileştirmek seni hasta etmesin.
10 notes · View notes
ufak · 8 months
Text
bir an önce bahar değil sonu gelse de bazı anlarda içimin yumuşacık olduğunu hissedebilsem. dışarısı vücuduma ne kadar sert çarpsa ben o kadar çok gülümsüyorum.
3 notes · View notes
ufak · 8 months
Text
bu evden bir ceset çıkacak, bu siz olmayacaksınız gurur duyun. ahiretinizde iki el iki yakanızda olacak gurur duyun. yarattığınız bu canavarla gurur duyun. şimdi son kez mutlu aile tablosu için şu kameraya gülümseyin ve gurur duyun.
2 notes · View notes
ufak · 9 months
Text
yukarıdaki. yukarıdaki! ey sen, yukarımdaki! ruhuma dinginlik ver yoksa beni sok soğuk sıcak memleketlerin kara acılarının içine! yukarıdaki. beni bir kuş et uçayım. ya beni kurban et, boğazımı vereyim. ya da ruhuma hafif bir esinti. bir sonbahar hışırtısı gibi. yukarıdaki!
4 notes · View notes
ufak · 9 months
Note
Sen yazıyorsun ya hani,sanki ben içimi boşaltıyormuşum gibi.
beni söyleyemediklerim öldürdü, sen okuyarak yaşa.
193 notes · View notes
ufak · 9 months
Text
ölüp ölüp dirileceğim. yıllar benim boynuma yük aklıma kist. tez zamanda topraktan yıkanırım belki kafamdan aşağı şeytanlar. olur olmadık kişiler toplanır vah gülüm ah gülüm. yürek sızlatır belki kahkaha attırır. en nihayetinde ben ve toprak ben ve toprak.
3 notes · View notes
ufak · 9 months
Text
gurur duyuyorum seninle*
2 notes · View notes
ufak · 9 months
Text
on bira senin ruhundan güzel kokar dudaklarında. çakır zihnin ile numaramı tuşlayıp ben meleğimi aradım dimi, nasıl aradım ki acaba diye konuşursun ya bıdır bıdır. derim ki yirmi iki yıl görmüş adam peltek çocuk olur elimde. sağa sola koşturur yaramazlık yapar dibimde. sapsarı saçları uzuuun kirpikleriyle dolanır dilime. öyle büyüksün öyle büyüksün ki içimde. utanmasa belimi iki kere dolayacak kollarının yanında küçücük çocuğumsun peltek.
2 notes · View notes
ufak · 9 months
Text
ilhamim. geri geldi. seneler sonra.
sadece matem ablayi cok ozluyorum
2 notes · View notes
ufak · 9 months
Text
yildiz kayarken mi diledim bilmiyorum. yildiz kalbimin icine dusmus olmali ki matem ablam seneler sonra bi anda bana yazdi. aglamiyorum fakat sakince dusuveren yaslara da engel olamiyorum. ozlemimdendir. oyle abla cunku bana.
sadece @goktesiniryok bu hanimefendiyi ariyorum yillardir deli gibi. kalemi gibiydi kendisi de ve sadece ufacik sohbetlerde bulunmustuk yine de oyle onemli benim icin. keske bulabilsem. nasilsin ablacim? yazsa bana bi anda. hemen tanisam. matem ablayi cidden ozluyorum.
3 notes · View notes
ufak · 10 months
Text
sadece matem ablayi cok ozluyorum
2 notes · View notes
ufak · 11 months
Text
içimde tabiat bildiğim, doğa ana saydığım o bahar bahçem. içinde çocukluğu koşturan, her yağmur yağdığında kahkahalar atarak altında zıplayan, belki o gölgesi binayı basanın da dediği gibi polyannacılıktır bu, gökgürültüsünü bir müzik dinliyormuş gibi içli içli dinleyen o çocuk. bahar bahçem. çocuk yaşında tam içimde toprakla o kadar haşır neşir oldun ki koskoca baharlı bahçe yetiştirdin kendine. tohum ekmek için kazdığın o iki metrelik çukurların içine düşüp gömüldüğünde oldu biliyorum. tırnaklarının içi taştan topraktan kanadı da çıktın o kılı kırk yardığın mezardan. yemyeşillerin bir sürü tonunu biriktirdin. birkaç mor belki pembe. kahveden kızıldan toprakları dağ yaptın içime. belki çirkin sesli kargaları belki narince zıpırdayan serçeleri yetiştirdin. gökyarıltısını tamamen kabul ettin çocukluğuna. sen küçücük tırnaklarını toprakla kanatırken ben de yiyerek kanatmıştım. biliyorum günde birkaç kez belki de çok kez atmosferine aykırı dumanlar gönderiyorum baharına bahçene. soğuktur belki ısınırsın diye. biliyorum birçok kez kalbimin duvarları çatırdayıp çatırdayıp düştü üstüne doğru. kanına kan ekledim belki. gülüşünün yanına çığlıklar, ölüm sancısı ve yaşam yası ekledim. küçücük omuzlarına koca koca jilet yarıkları bıraktım. içime doğru akıttım sellerimi. geçenlerde çok sallandın benim dünyam başıma yıkılıyordu, düştü mü koca ağaçların kökünden? hala küçücüksün ama ben senin kalbini onarmaya yetemiyorum. unutturacak susturacak haplar alıyorum senin için, zihnim sana daha fazla zarar veremesin diye. uyumak için uyku haplarına yaslanıyorum biraz dinlenebilesin diye. hıçkırıklarımın arasında ağlarken aynaya bakıp gülümsüyorum, kahkahalar atıyorum mutlu olduğumu düşün diye. iyileşmeye çalışıyorum. seneler geçti biliyorum. yine de seni yaşatmaya çalışıyorum. çok çalıştığını biliyorum. bazen yeşillerin kopuyor, dökülüp gidiyor diye ağladığını biliyorum. belki yeşillerinin uçup gitmesine engel olamam ama dağların üstüne devrilmesine izin vermem. biliyorum köklerinden sökülseler de yine filizlensinler diye tırnaklarını bileklerini kanatacağını. yaşatmaya çalışacağım. yaşamaya çalışacağım. nolur sırtını dönme bana.
7 notes · View notes