Tumgik
#yıldız tokmak
saireyn · 9 months
Text
İleride nasıl bir insana dönüşmek istiyorsanız o insana benzer kişilerle vakit geçirin.
283 notes · View notes
kahveyolcusu · 4 years
Text
Kaç yaşına gelmiş olursak olalım bazı günler içimizdeki çocuk yerinden fırlıyor,
rüzgârda titreyen bir başak gibi yüreğimizin orta yerinde en yoğun duygularıyla beliriyor..
19 notes · View notes
kanayan-kafesler · 5 years
Text
Tumblr media
Herneyse işimize dönelim. Ahrar'ın son sayfasında bir söz vermiştim. Artık bu medeniyet meselesinin ertelenecek hali kalmadı. Ahrar'ın ikinci cildi için Cenab-ı Hakk'ın san'atına sığınıyorum. Tamamını en geç iki sene sonra okuyacağınız (inşallah) kitaptan kısa bir alıntı.
ÇOK YALNIZIM
Dolunayın parlak ışığı, bir bulutu ortadan ikiye bölmüş gibiydi. Bembeyaz köpüklere benzeyen iki muntazam bulut, ortalarına dolunayı almış bir şekilde, tertemiz bir maviliğin içinde parlıyordu. Sonsuz gökyüzünde başka ne bir bulut, ne de yıldız gözüküyordu. Ay, ışığıyla geceye hükmediyor ve ardıç ağaçlarının az üzerinde, mağrur bir şekilde oturuyordu. Buz tutmuş gibi soğuk bir ifade ile gri dudaklarından ha bire soğuk üflüyor ve saçlarına aklar düşmüş çimenleri donduruyordu.
Servi ağaçları, sanki bahçıvan elinde sivriltilmiş ok uçlarına benziyorlardı. Veyahut kara bir gecenin kanını döken sarkıtlara nazire yapar gibiydiler. Fakat yükseliyorlardı. Zirvelerini aşan kuşlar, dalga dalga uzayan vadilerin kıvrımlarını almış tarlaları, yer yer yürüyüşe geçen çobanpüsküllerini, tek tük dumanı tüten kulübeleri görebiliyordu. Her şey buz tutmuş gibi kıpırtısızdı. Dikkatli bakılmasa, siyah sarığını, kulaklarını örtmesi için çözmüş, ellerini, elbisesinin yenlerine doğru çekmiş, güçlükle ilerleyen bir gölgenin, tarlalar arasında kıvrılan yolu geçtiği farkedilemezdi. Adamın, bir de gölgesi vardı ve yolun dışına taşmıştı.
Yüzü dev bir ayak kadar büyük ve biçimsizdi. Kafasında saç olmadığı gibi, kirpikleri de dökülmüştü. Etli, kocaman bir burnu, uykusuzluktan kızarmış iri ve kederli gözleri vardı. Dudakları, sakalsız yüzünün ortasında açılmış bir çukur gibiydi. Karanlığında hiçbir şey gözükmüyordu. Uzak yollardan geçen belirsiz gölgeler gibi, kulübenin önünden geçip gidiyordu ki, üzerinde tüten dumana ve pencerelere vuran kandil ışığına baktı. İri gözlerinden, çıplak yanaklarına bir damla yaş yuvarlandı.
Dedi ki “Yalnızım!”
Karanlıklar içindeydi, son olarak yapmak istediği şey, ölmeden önce kutsal toprakları görebilmekti. Hac vazifesini yerine getirmeden, ruhunu teslim etmek istemiyordu. Gidiyordu. Bu gece, içinden geçip gittiği yüz bilmem kaçıncı geceydi. Ne yolu vardı, ne erzakı kalmıştı. Acıkmıştı ama bilmiyordu, yorgundu ama duymuyordu, ölüme gidiyordu ama görmüyordu. Bir zamanlar uçmuş, sonra kanatlarını kaybetmiş bir kuş, sonsuza kadar yürüyebilir, yeter ki binlerce gecenin sonunda, kanatlarını yeniden bulmak ümidi olsun.
Ertesi gün, bulutlar toplanmaya başladı. Ertesi gün, bulutlar gökyüzünü kapattı. Ertesi gün, artık yayılacak yer olmadığı için, bulutlar daha yükseklere doğru büyüdüler. Üzerinde yağmur birikmiş bir davula “Güm” diye vuran tokmak, damlaları nasıl paramparça dağıtırsa, ertesi gün, yaratanın gürzü, yakın semaların şakaklarında patlamış gibi, bütün bulutlar parçalanıp toprağın üzerine döküldüler. Gece, ay, yine tek başınaydı. İncecik bir hilal halindeydi, gökyüzü yine tertemiz ve açıktı fakat toprak karla kaplıydı. Sabaha kadar yürüdü. Ayak izleri, Diyarbekr dağlarını sınır çizgileri gibi birbirinden ayırıyordu. İri burnunu, kuvvetli elleriyle sildi. Acıdan, şerha şerha kesilmiş gözleriyle, cana düşse hemen öldürecek bir bakışla nazar ediyordu. Elleri karlara battı. Diz çöktü ve dev bir çam ağacı gibi devrildi.
Son sözleri “Çok yalnızım, çok yalnızım!” oldu.
Adı Ayı Köse’ydi. Bir zamanlar Şeyh Bedreddin’in müridiydi. Şeyh, Serez Çarşısında İsa’nın varisi olduğunda, Ayı Köse, eski hesaplar yüzünden içeride tutuluyordu. Onu yıllar, yıllar sonra, azıksız ve kimsesiz olarak dışarı salarken “Şeyhin öldü” diye müjde verdiler. Kalbinin kuyularına ağır bir kaya bırakılmış ve boynu bu kayaya sarılı urgana takılı kalmıştı sanki. Eski ihvanlardan kimseyi bulamadı. Herkes korku içinde bir yerlere kaçmış ve şeyhin adını anmamaya yemin etmişlerdi sanki. Ayı Köse, Çelebi Mehmed’in ülkesindeki soğuktan mustaripti. Daha doğuya gitmek istiyordu. Hazreti Peygamberin sıcak hatırasının esip durduğu nurdan şehirlere doğru… Fakat Diyarbekr’den daha doğuya gidemedi. Neyse ki rüzgârların sırtı, ruhları yüklenecek kadar kesiftir. Sıksa, taşı patlatacak kadar güçlü elleri olan bir adamın, nasıl rakik bir kalbe sahip olduğunu anlatmak için, birileri, onun ruhunu, bu rüzgârların terkisine yükleyip daha doğulara yolcu edebilir.
Ey ressamın varlık tablosunda kendi rengini arayan, ey nağmelerden vicdanına vecd kapıları çarpan insan, unutma ki bunlar bir misal, hakikat olansa varlığın bir kitapta toplandığıdır. Allah, onun için “Oku” dedi. Ve mevcudatı harfler şeklinde tespit etti de, insana kelimeyi lütfetti. Süleyman’ın ve Davud’un üfleyip durduğu kelimeyi, İsa’nın, nurdan bedenine bir libas gibi giydiği veyahut nurdan bedeniyle üzerini örttüğü kelimeyi. Şimdi sen, onu Musa’nın Suğban’ından dinlemektesin. İstiyorum ki, Muhammed Mustafa, sana Hira’dan ne getirdi bilesin. Bilesin ki, bu defa söz daha şiddetli gelecek, bilesin ki bu defa seni ezeceğim. Hazırsan ben de hazırım, hazırsan ben de hazırım ey nefsim.
Rafet Elçi
5 notes · View notes
cicilayn-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
🌊Sözlerin uçurumudur “keşke”... Yıldız Tokmak • • • • • #temples #bali #temple #kalimantan #explorebali #sulawesi #thebalibible #papua #ubud #denpasar #aceh #indovidgram #balidaily #palembang #seminyak #sumatera #kuta #balilife #thebaliguru #indozone #padang #thebaliguideline #balicili #jawa #exploreindonesia #canggu #dagelan #kamuharustau #solo #uluwatu (Bali, Indonesia) https://www.instagram.com/p/BqIb3TEgxiU/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1o8kxgm1oc7xw
2 notes · View notes
turkophone · 3 years
Text
Being a Freelancer
Tumblr media
Being self-employed, freelancer or, in other words, "freelancer" is a work style preferred by people working in the arts. Many people lost their jobs due to the ongoing epidemic that occurred this year. Therefore, a significant increase has been observed in the number of independent workers.
Independent working style, which is especially preferred by employees, has not only advantages but also disadvantages. The independent working style that you have the opportunity to work as your own boss, away from a stressful office environment, can allow you to do more creative work. On the other hand, managing your time is entirely in your hands. If we talk about the negative aspects, working away from the office environment can sometimes create disadvantages. For example, you may have difficulty in scheduling your work with the comfort of working in a home environment. You may experience some health problems as you will be sleepless and inactive for a long time for tasks that need to be completed in a short time. On the other hand, since you will not have a fixed salary and regular insurance, you may encounter a situation that may affect your quality of life.
Some negative events that have increased in companies in recent years have also pushed employees to individualize. Being independent can leave you in a precarious position as well as liberating. Fiverr, one of the most popular platforms for freelancers, is a platform preferred by independent artists. There are many categories on this platform, which I am curious about by hearing its name in many mass communication channels, and these categories continue to be updated. When I learned that many artists and translators were making a living through this channel, I thought that the world was evolving into a whole new order. On this platform, you have an online office and you can reach customers around the world at any time.
The Covid-19 outbreak does not seem to end anytime soon. Even so, working conditions that have changed due to this epidemic are not likely to be easily restored. People have discovered new lifestyles and work styles. We saw that minimal movements started to become popular in this period. We had the opportunity to realize the value of being able to produce and a healthy life. Although the epidemic created an economic and political crisis and shook the world, it also helped us build new ways in many issues. During this period, freelancers became digital workers and had the opportunity to work with customers from all over the world. Although it is not easy to predict in what direction new working forms will evolve in the near future, it is a fact that independent employees will increase in terms of number and quality in line with the experiences gained in this period.
Yıldız TOKMAK
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
Genelkurmay çatı davasında 17 sanığa 141 kez ağırlaştırılmış müebbet
Tumblr media
17 sanığa 141 kez ağırlaştırılmış müebbet Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki bin 800 kişilik büyük duruşma salonunda görülen davada Mahkeme Başkanı Oğuz Dik hükmü açıkladı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi, eski orgeneral Akın Öztürk'ün de arasında bulunduğu 17 sanığı 141'er kez ağırlaştırılmış müebbete mahkum edildi. Sanıklar eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Akın Öztürk, eski tümgeneraller Kubilay Selçuk, Mehmet Dişli, eski tuğgeneraller Hakan Evrim, Ali Osman Gürcan, Erhan Caha, Mehmet Partigöç, eski tuğamiraller Ömer Faruk Harmancık ve Sinan Sürer, eski albaylar Bilal Akyüz, Cemil Turhan, Fırat Alakuş, Ahmet Özçetin, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Orhan Yıkılkan ve Muhsin Kutsi Barış "anayasayı ihlal" ve "Cumhurbaşkanına suikast suçlarından birer, 139 kişiye yönelik "kasten öldürmek" suçundan da 139'ar kez olmak üzere toplam 141'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklardan eski albay Osman Kılıç ise "anayasayı ihlal" ve 139 kişiye yönelik "kasten öldürmek" suçundan 140 kez aynı cezaya mahkum edildi. Bu sanıklar 27 defa "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 432'şer yıl, Erhan Caha ve Muhsin Kutsi Barışdışındakiler 12 defa "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçundan 108'er yıl, Caha ve Barış ise bu suçtan 9 kez olmak üzere toplam 81'er yıl hapis cezasına çarptırıldı.  Bu sanıklar hakkında 108 maktul yönünden kamu davasının ayrılması ve tutukluluklarının devamı kararlaştırıldı Cumhurbaşkanı'na suikastin planlayıcısı generale 137 yıl müebbet Sanıklardan daha önce "anayasayı ihlal" ve "Cumhurbaşkanına suikast" suçlarından Muğla'da mahkum edilen eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş hakkında bu suçlar yönünden açılan kamu davasında ret kararı verildi ancak Sönmezateş, 137 kişiye yönelik "kasten öldürmek" suçundan 137 defa ağırlaştırılmış müebbet, 27 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 432 yıl, 12 defa "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçundan 108 yıl hapse mahkum edildi. Sanıklardan eski albay Muzaffer Düzenli "anayasayı ihlal", "Cumhurbaşkanına suikast" ve 60 kişiyi "kasten öldürmek" suçundan 62 kez ağırlaştırılmış müebbet, 27 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan toplam 432 yıl, 12 defa "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçundan 108 yıl hapse çarptırıldı. Mahkeme, sanıklardan eski albay Osman Kardal ve eski korgeneral İlhan Talu'yu da "anayasayı ihlal" suçundan mahkum etti ancak bu sanıklar için "takdiri indirim" maddesi uygulanarak bu suçtan müebbet hapis verildi. Eski albaylar Ramazan Gözel ve Doğan Öztürk"anayasayı ihlal" suçundan birer, "kasten öldürme" suçundan da 10'ar kez olmak üzere toplam 11'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 22 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 352'şer, 10 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan da 90'ar yıl hapse çarptırıldı. Sanıklardan eski yarbay Ertuğrul Terzi "anayasayı ihlal" ve "kasten öldürme" suçundan toplam iki kez, eski yarbay Savaş Kabaklı "anayasayı ihlal" ve 16 kişiyi "kasten öldürme" suçlarından toplam 17 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Kabaklı hakkında bazı maktuller yönünden açılan kamu davasının ayrılması kararlaştırıldı Olay tarihinde albay olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaverliğini yapan Ali Yazıcı, "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum oldu. Yazıcı hakkında "Cumhurbaşkanına suikast" suçundan açılan kamu davasının, aynı suçtan daha önce Muğla'da yargılandığı davada hüküm giymesi sebebiyle reddine karar verildi. Eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilirken eski tuğgeneral Ünsal Coşkun, eski yarbaylar Mehmet Şahin ve Halil Gül "anayasayı ihlal" suçundan birer, 28 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 28'er kez olmak üzere toplam 29'ar kez, eski yarbayÖzcan Karacan ise "anayasayı ihlal", 28 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "Cumhurbaşkanına suikast" suçlarından toplam 30 kez ağırlaştırılmış müebbete mahkum edildi 11'er kez ağırlaştırılmış müebbete çarptırıldılar Sanıklar Abdulvahap Berke, Abdurrahman Aydoğan, Ali Feyyaz Beydağ, Fatih Sarımehmet, Fatih Yanıkkaya, Fevzi Sönmez, İbrahim Karadağ, Mahmut Tuncer, Muhammet Yılmaz, Murat Aletrik, Murat Korkmaz, Mustafa Kocaaslan, Mustafa Temir, Temel Can Köroğlu, Samet Yıldız, Turgay Perişan, Vahit Güllü, Abdullah Şevki Güngör, Abdurrahim Aksoy, Ahmet Durmaz, Ali Çakır, Anıl Koç, Bünyamin Tuner, Cemal Turğut, Derviş Taş, Emre Karslı, Erdem Eraslan, Erman Can, Fazlı Özşahin, Furkan Akbenli, Furkan Çetiner, Gökhan Çetin, Gökhan Eski, Halit Kazancı, Hamza Er, Hasan Demirci, Hasan Sevimli, İsmail Yolaçıcı, Lütfullah Taşyumruk, Mehmed Emin Tüzel, Murat Ertaş, Mutlu Burak Uyar, Necati Güneş, Oğuzhan Konuk, Oktay Felekoğlu, Osman Aktaş, Özay Yılmaz, Recep Aktürk, Recep Özkan, Sadi Kazancı, Selçuk Topal, Suat Kürşat Gün, Suat Sağlam, Şener Kısak, Talha Atlanel, Uğur Bostan, Ümit Bayık, Vahap Kavaker, Veysel Özmen, Yener Yılmaz, Yusuf Karşil, Serkan Sağ, Ayhan Carık ve Onur Özdemir, "anayasal düzeni ihlal" suçundan birer, 10 kişiyi şehit etmekten 10'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Levent Türkkan'a ağırlaştırılmış müebbet Olay tarihinde Hulusi Akar'ın emir subayı olan eski kurmay yarbay Levent Türkkan ile Nuri Gayır, Mehmet Akçara, Ahmet Yıldız, Serdar Tekin, Ömer Gürsel Çetin, Mete Kılıçarslan, Eray Çekerek, Güven Keskin, Gökhan Akdağ, Yusuf Güleç, Kadir Bozan, Abdülkadir İlhan, Ahmet İlhan Ayşan, Emin Anar, Halis Ahmet Özer, Hüseyin Yıldırım (Hakkı oğlu), İlker Çetinkaya, Metin Demir, Muzaffer Çoban, Recep Yıldız, Yusuf Yedidağ, Birol Kurubaş, Ali Gültekin, Fatih Üner, Murat Engin, Adnan Arıkan ve Okan Ataoğlu "anayasayı ihlal"den ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar İsmail Aydın, Gökhan Balcı, Mustafa Çiçek ve Asım Şanöz ise yine aynı suçtan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alırken "kasten öldürme" suçundan da 9'ar kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırıldı.  Sanık Metin Gümüşburun, Doğan Üstüntaş, Şevket Samet Okyay, Kamil Ilgaz, Halil İbrahim Ataalp, İbrahim Çölkesen, Mustafa Demir "anayasayı ihlal"den birer kez müebbet, "kasten öldürme" suçundan ise Ilgaz, Okyay ve Üstüntaş 10'ar kez, diğer sanıklar ise aynı suçtan 9'ar kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Müebbet hapis cezası alanlar  Sanıklar Hüseyin Hakan Öcal, İlyas Akyar, Alparslan Çetin, Mustafa Özsoy, Erhan Metin, Ersoy Öz, Ertan Özmen, Fatih Ekici, İsa Akın, Nejdet Eroğlu, Hüseyin Ömür, Kenan Şimşek, Mustafa Duygulu ve Satı Bahadır Köse, "anayasayı ihlal" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yardım suçundan ceza alanlar Sanık Serkan Kılıç, Fatih Koç, Hasan Hüseyin Sarıtarla "anayasayı ihlale yardım" suçundan 15 yıl hapisle cezalandırıldı. Cengiz Aydın ise aynı suçtan 13 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Sanık Ali Emre Eral da aynı suçtan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. 24 sanık FETÖ üyeliğinden suçlu bulundu Özgür Solakoğlu, Fatih Okutur ve Muhammet Uslu, "terör örgütü üyeliği" suçundan 12'şer yıl hapis cezası aldı. Sanıklardan Bayram Aydemir, Emrah Ilgaz, İlyas Bilgiş, Mehmet Demir, Oğuz Serhad Habiboğlu, Veysal Tokmak, Mustafa Sözer, Halil İbrahim Karabal, Mehmet Arif Pazarlıoğlu, Uğur Şahin, Salih Ulusoy, Nahsen Fıstıkçı, Özcan Kurt, Yalçın Gür, Murat Bingül, Vural Akyıldırım ve Mehmet Adıgüzel, "anayasayı ihlal" suçlamasından beraat etti, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ise 7 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, sadece örgüt üyeliğinden cezalandırılmaları istenen Bayram Akpan, Lütfi Karaca, Yalçın Toker ve Mustafa Akyıldız hakkında 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına hükmetti. Baki Kavun'un beraatine hükmedildi "Örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuksuz yargılanan Ramazan Cömert, Kübra Yavuz ve Mehmet Uslu'nun beraatine karar verildi. Sanıklar Aziz Onur, Hakan Toprak, Ahmet Albayrak, Barış Erdemir, Cahit Kükey, Deniz Aydın, Ersin Eker, Fahri Kafkas, Hüseyin Yıldırım, Kenan Yıldırım, Mesut Ürkmez, Murat Mala, Murat Pekgüler, Murat Can Avtan, Mustafa Mengi, Okan Kurt, Serkan Candan, Uğur Kent, Ümit Keskin, Yusuf Yalçın, Baki Kavun, Fatih Misir, Mustafa Çakmaktaşı, Sinan Yılmaz, Yusuf Akdemir, Cihangir Şenlik ve Sedat Taşkın tüm suçlamalardan beraat etti. Tümgeneral Osman Ünlü ile tuğgeneraller Murat Aygün ve Özkan Aydoğdu'nun da başka davalarda ceza aldıkları için bu dosyadan beraatine karar verildi. Mahkeme, sanıkların bir kısmının üzerilerine atılı suçlardan beraatine hükmetti.  Sanıklardan bir kısmı oy birliği, bir kısmı da oy çokluğu ile beraat etti. Dosyası ayrılan sanıklar Mahkeme, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski tuğgeneral Ali Kalyoncu, eski yarbay Turgay Sökmen ile Adem Özer, Ali Irmak, Mehmet Aytaç, Neşet Gülener, Serkan Coşkun, Serhat Pahsa, Şener Doğrugören, Tayfun Özek, Tevfik Gök ve Turgay Er hakkındaki kamu davasının ayrılmasını kararlaştırdı. Genelkurmay'daki darbe faaliyetleri FETÖ'nün ihanet girişiminin yönetildiği karargahların başında Genelkurmay Başkanlığı geliyordu. Darbe girişiminin beyin takımı sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinden eski korgeneral İlhan Talu, tümgeneral Mehmet Dişli, tuğgeneral Mehmet Partigöç, tuğamiral Sinan Sürer, albaylar Cemil Turhan, Doğan Öztürk, Orhan Yıkılkan, Osman Kardal ve Ramazan Gözel sabah saatlerine kadar ihanet girişimini karargahta yönetti. İhanet girişimine karşı demokratik tepkisini göstermek için Genelkurmay Başkanlığı karargahı önünde toplanan vatandaşlardan 11'i şehit edildi. Karargahta ise dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın koruma astsubayı Bülent Aydın, darbecilerce vuruldu. Aydın, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ilk şehidi olarak kayıtlara geçti. Bütün eylemlerin sorumlusu olarak cezalandırılmaları istendi Sanıkların, "anayasal düzeni ihlal" suçunun yanı sıra karargahta şehit edilenlerin sayısı kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de Türkiye genelindeki bütün eylemlerin sorumlusu olarak cezalandırılması istendi. 2 bin 500 saat kayıt, 50 bin sayfa savunma Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde iki yıl süren yargılamada, Oğuz Dik mahkeme başkanı, Osman Pediz ve Sefa Taştan ise üye hakim olarak kürsüdeki yerini aldı. Bülent Karakuş ise duruşma savcısı olarak görev yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, darbecilerce alıkonulan komuta heyeti, olay gecesi yaralanan vatandaşların da aralarında bulunduğu 2 bin 386 kişi mağdur ve müşteki sıfatıyla dosyada yer aldı.  Yaklaşık bin klasörü bulan dava dosyası kapsamında, darbecilerce o gece şehit edilen polis, asker ve sivil 251 kişi de maktul olarak kayda geçti. Karar duruşmasına kadar 236 celse görülen davada, sanık ve avukatlarının iddianame, esasa ilişkin mütalaa ve gelen evraka karşı savunmaları, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alındı.  Yaklaşık 2 bin 500 saati bulan kayıtlar, 7 katip tarafından deşifre edildi. Sanık ve avukatlarının beyanları 50 bin sayfa tuttu. Ayrıca yargılama boyunca 235 kişi de tanık olarak dinlendi Read the full article
0 notes
medyamagazini · 5 years
Photo
Tumblr media
Kamile, Ali Haydar, Hasan, Liz Remka, Turhan, Bahriye, Abdullah, Hatice Yıldız, Nureddin, Didem ve Neslihan. . Bu isimler size anlamsız geliyorsa haklısınız, çünkü hiçbirisi ünlü olduktan sonra bu isimlerle anılmadılar. . İşte ünlülerin gerçek isimleri: Şener Şen'in gerçek ismi Ali Haydar Şen. Burcu Esmersoy: Kamile Burcu Esmersoy Banu Alkan: Liz Remka Rebronja Selin Ciğerci: Hasan Ciğerci Kibariye: Bahriye Tokmak Danla Biliç: Neslihan Damla Akdemir Petek Dinçöz: Didem Ezgü Muazzez Ersoy: Hatice Yıldız Levent Nuri Alço: Nurettin İbrahimov Mahsun Kırmızıgül: Abdullah Bazencir Ferdi Tayfur: Turhan Bayburt @elzemeryemfilmi @nurmehmetmnr @medyamagazini #medyamagazini #elzemeryemfilmi . . . . . . . #star #new #2sayfaofficial #tbt #instamagazine_ #instagood #magazin #acunilicali #magazinhaberleri #gundem #sondakika #magazine #seymasubasi #acun #istanbul #instamood #ferditayfur #mahsunkırmızıgül #nurialco #muazzezersoy #petekdincoz #danlabilic #kibariye #selincigerci #banualkan #burcuesmersoy #senersen https://www.instagram.com/p/ByPSck_limT/?igshid=udnbjalfpdfn
0 notes
humbarahane-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
Özellikle kalıpçıların daha sık kullandığı bazı aletler #metre #suterazisi #terazi #şakül #pala #testere #palatestere #manivela #elektriklitestere #elektrik #kerpeten #anahtar #yıldızanahtar #yıldız #çekiç #keser #tokmak #gönye #allenanahtarı #allen #inşaat #kalıp #kalıpçı #kalipciniz #kalipci #alet #araç #insaatcilar #inşaatmühendisi #usta
0 notes
nihal55 · 3 years
Video
Bir an mutlu, bir an her şeyi bırakacak kadar çaresiz... Hayat dengede durmaya çalıştığımız bir ip gibi... Yıldız Tokmak https://www.instagram.com/p/CP-4IyJAbwO/?utm_medium=tumblr
0 notes
saireyn · 2 months
Text
Cesur değilsen hayatı uzaktan izlemeye mahkumsun.
60 notes · View notes
saireyn · 1 year
Text
Vadideki Zambak - Honoré de Balzac
Tumblr media
Asıl adı Honore Balssa olan Honoré de Balzac, 20 Mayıs 1799 tarihinde Fransa’nın Tours şehrinde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan beri yazına olan ilgisiyle bilinen Balzac, kariyerine trajedi türünde eserler üreterek başlamıştır. Ancak, bu türdeki eserlerinin beğenilmemesi neticesinde roman türüne yönelmiştir.
Edebiyat dünyasının en ünlü eserlerinden biri olarak kabul edilen ünlü eseri “Vadideki Zambak”, ilk kez Fransız yazar Honoré de Balzac tarafından 1835'te yayınlanmıştır. Yıllar içinde onlarca dile çevrilen bu eser edebiyat tutkunlarına ilham vermeye devam ediyor.
“Bir yürek sizin için açıldığında, bir kulak sizi dinlediğinde, bir bakış size karşılık verdiğinde mutluluğun sonsuzluğunu ancak siz hissedebilirsiniz.”
Vadideki Zambak Romandaki Karakterler
Félix de Vandenesse: 20 yaşında olan Felix romanın ana karakteridir. Roman Félix'in bakış açısıyla anlatılır.
Madame de Mortsauf (Henriette): Lenoncourt Dükü'nün kızı ve Monsiuer de Mortsauf'un eşidir.
Monsieur de Mortsauf: Henriette'in kocasıdır. Oldukça huysuz ve zor bir kişiliğe sahiptir.
Lady Dudley: Félix'le aşk yaşayan bir İngiliz soylusudur.
Natalie de Manerville: Félix'in Henriette ve Lady Dudley den sonraki sevgilisidir.
Vadideki Zambak Romanının Teması
Realist ve natüralist bir tarza sahip olan Balzac’ın bu romanında da kır yaşamını, felsefik bakış açılarını ve özel yaşamı işler. Roman, aile yaşamında kimi zorluklar yaşayan bir genç olan Félix'in, mutsuz bir evlilik sürdüren Henriette ile aralarındaki ilişkiye odaklanır. Romanın başlıca temaları; karakterler arasındaki karmaşık ilişkilerin yanı sıra sınıf yapıları, toplumsal normlar, aşk, ihanet ve hırsı içerir.
“Dakikalar, mutluluk getirmesi beklenen yüzyıllardır...”
Vadideki Zambak, Louis-Philippe dönemindeki tarihi Paris atmosferinde, karakterlerin kişisel ilişkilerini ve ahlaki açmazlarını araştırır. Balzac'ın tarihsel kavrayışı ve derinliği, bu kitabın çok beğenilmesine ve onun en ünlü eserlerinden biri haline gelmesine neden olur.
Balzac, bu eseriyle birlikte edebiyat çevrelerinde büyük saygınlık kazanmıştır. Balzac'ın benzersiz yazı stilinin klasik bir örneği olan Vadideki Zambak, günümüzde de Fransız edebiyatının önemli başyapıtlarından biri olarak görülmektedir.
“İnsanlarda gerçekleşmeyecek umutlar uyandırmayın.”
Bu yazımda, Fransız edebiyatının başyapıtlarından biri olan Vadideki Zambak romanını tanıtmaya çalıştım. Kitap incelemelerine ve tanıtımlarına yer verdiğim yazılarımdan haberdar olmak için takipte kalın. İyi okumalar dilerim…
Yıldız TOKMAK
Kaynaklar:
Honoré de Balzac, Vadideki Zambak
Vikipedi
https://www.turkedebiyati.org/vadideki-zambak-balzac/
31 notes · View notes
saireyn · 1 year
Text
Kendini Mutsuzluktan Nasıl Kurtarırsın?
Mutluluk, üzerine çok düşünülen, sürekli peşinden koşulan kavramlardan biri. İçinde yaşadığımız bu sistemde ise mutluluğa ulaşmanın yolları sistem tarafından belirlenip bize adeta dikte edilmiş gibi. Çok para kazanayım ki mutlu olayım, istediğim her şeye sahip olayım gibi düşünceleri beyinlerimize yerleştirdiler. Ancak o hayal olarak satılan mutluluk kavramına, o çok parayı kazandıktan ve istediğin şeyleri almayı başarabildikten sonra ulaşamadığını gördüğünde ne hissediyorsun? Koca bir boşluk, anlamsızlık veya çaresizlik?.. Mutlu olabilmek için öncelikle kendi mutluluk kavramını inşa etmelisin. Başkalarının tanımladığı "mutluluk"larla bu duygudurumuna erişemediğinde ne kadar zaman kaybettiğini anlayacaksın. Çevreni ne kadar arındırır ve sağlıklı "şey"lerle donatırsan o kadar mutluluğa yakın olacaksın. İnsanız; sosyal varlıklarız, birbirimizi çok fazla etkiliyoruz kuşkusuz. Kimlerle vakit geçirdiğinize çok dikkat edin. Gelecekte kendini nasıl biri olarak hayal ediyorsan, bu kişiye ulaşmanı sağlayacak insanlarla arkadaş ol. Seni geriye çeken, dramalarıyla vaktini çalan insanlardan uzak dur. Bir insanı ne kadar seviyorsak sevelim, bazen ondan da vazgeçmek zorunda kalabiliriz. Bize iyi gelmeyen, geriye çeken insanlar gelecekte bizi hasta edecek. Yalnızken bile dimdik durabiliyorsan hayata karşı o zaman ne kadar güçlü ve mutlu olduğunu hissedeceksin. Elbette tek başına güçlü ve mutlu olmak kolay olmayacak, bedeller ödemek zorunda kalacaksın belki de. Ama kendi kendine mutlu olabilmeyi öğrendiğin zaman bunun ne kadar paha biçilmez bir şey olduğunu anlayacaksın. Haydi sen de kendi mutluluğunu inşa et!
102 notes · View notes
saireyn · 2 years
Text
Bir iç sıkıntısı gibi geçerdi çocukken mevsimler, bitmez sanardım gecenin korkunç ıslığı. Büyüdüm, erdim toprağında zamanın. Sadece onu duydum, ona uyandım; yalnızlığım benim, sonsuz sığınağım.
Yıldız TOKMAK
89 notes · View notes
saireyn · 1 year
Link
“Korku insanın temel hislerinden biridir ve varoluşumuzu farklı kılan normal bir duygudur. Ancak korku, travma ve eşlik eden kişilik bozukluklarıyla beraber ağır bir hal alabilir. Korkular tehlike anında ortaya çıkan mantıklı ve normal hislerken; fobiler tehlike durumu olmasa bile mantık ve normal dışı bir endişe halinin ortaya çıkmasına sebep olan durumlardır.”
25 notes · View notes
saireyn · 2 years
Quote
Eskimiş eşyaların kokusu evin dört bir yanına yerleşmişti. Anılarımı büyüttüğüm bu ev, yalnızlığımı yücelttiğim bir binaydı artık...
Yıldız Tokmak
98 notes · View notes
saireyn · 1 year
Text
Belirsizlik
İnsanı oldukça yıpratan bazı durumlar vardır yaşamda. Bunlardan yalnızca birisi belirsizlik… Kaygı, korku, başarısızlık ve mutsuzluk gibi durumlara da gebe olabilen bu mefhum her geçen gün yaşam enerjimizi kemiriyor gibi. Öyle ki belirsizliklerden dolayı etrafınızda akıp geçen bir sürü mutsuz çehre görebilirsiniz. Özellikle son iki senedir yaşamla ilgili başka türlü mücadelelerimiz de oldu. Tanıdıklarımızı, sevdiklerimizi bir anda kaybettiğimiz bir kara deliğin içinde çaresizce bekledik. Bazen hayat küçük sorunları önemsemememiz için bize büyük imtihanlar armağan ediyor belki de. Anda kalmaktan bahsetmek istiyorum. Lise yıllarımda nadiren okuduğum popüler kitaplardan birinde rastladım buna. “Carpe Diem” diyordu kitap, sanki yaşamın sırrını verir gibi. Anı yaşamak diyorsunuz kendi kendinize, sanki mutluluğun tanımını yapar gibi. Tüm belirsizliklerin o kasvetli ve hasta edici enerjisini yok etmek anda kalmak, anı yaşamakla mümkün olabilir mi? Neden olmasın?.. Öyle olacağına inandığımızda daha güçlü gelecek bu durumun mümkünlüğü. Sadece deneyelim o zaman, anı yaşayalım, hiç tekrarı olmayan şu biricik an’ı.
✍🏼 Yıldız Tokmak
46 notes · View notes