Tumgik
#yürütmeyi durdurma
yuksekovahaber · 2 months
Text
Mahkemeden İliç'teki madenle ilgili 'yürütmeyi durdurma' kararı
http://dlvr.it/T3cNpk
0 notes
piyasahaberleri · 2 months
Link
13 Temmuz 2021'de çekilen bu resimde Feysbuk, TikTok, Twitter, YouTube ve Instagram uygulamaları bir akıllı telefonda görülüyor. — ReutersKARACHI: Sindh Yüksek Mahkemesi (SHC) Salı günü yürütmeyi durdurma kararını korudu ve hükümete 8 Şubat'taki genel seçimlere kadar mobil web erişimi de dahil olmak suretiyle ülke çapında kesintisiz web hizmeti sağlaması yönünde yönerge verdi.SHC, 24 Ocak'ta ilgili yetkililere, seçimler kanalıyla ülkedeki tüm sakinlerin web hizmetlerine devamlı erişime haiz olmasını sağlama talimatı verdi.Yüksek mahkeme, direktifiyle yetkililerin web hizmetlerini askıya almasını engelledi ve davalılara yanıtlarını 29 Ocak'ta sunmaları emirini verdi.Bugün bir davanın duruşmasında, SHC Baş Yargıcı Aqeel Ahmed Abbasi web hizmetlerinin askıya alınmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek şu şekilde dedi: "Onlar için bile çalışmıyorken web başka bir yerde iyi mi çalışırdı [judges]" Seçimlerden sonrasında netin muntazam bir halde çalışacağının görüldüğünü belirtti.Yüksek mahkeme, Pakistan Telekomünikasyon Kurumu'nun (PTA) avukatının mahkeme huzuruna çıkmaması sebebiyle duruşmayı 21 Şubat'a erteledi.PS-110'un bağımsız talibi ve hak aktivisti Avukat Cibran Nasir, genel seçimler öncesinde ülkedeki web hizmetlerinin sık sık askıya alınmasına karşı AVM'ye dilekçe sunmuştu.Bilgiden Görevli Bakan Murtaza Solangi Pazartesi günü, 128 milyondan fazla seçmenin temsilcilerini seçme temel haklarını kullanmasının beklenmesi sebebiyle 8 Şubat'ta netin kapatılması olasılığını reddetti.Hususi bir haber kanalına konuşan Solangi, kanun ve asayiş durumu ışığında mahalli yönetimlerin netin kapatılmasına karar verme yetkisine haiz bulunduğunu kabul etti sadece şu ana kadar bu şekilde bir durumun bildirilmediğini altını çizdi.Onun sözleri, ülkenin yaklaşan genel seçimler öncesinde, bilhassa 7 ve 17 Aralık'ta ve hemen sonra geçen ayın 20 Ocak'ında oldukca sayıda web kesintisine şahit olduğu bir dönemde geldi.Hükümetin, Pakistan Telekomünikasyon Kurumu (PTA) tarafınca "teknik hata" olarak adlandırılan 20 Ocak'taki kesinti haricinde, bu web kesintilerinin spesifik nedenlerini açıklamaması, yerini seçim gününde netin ihtimaller içinde kapanmasına ilişkin endişelere yol açtı.Pazar günü, bekçi Belucistan Enformasyon Bakanı Jan Achakzai, seçim gününde eyaletteki duyarlı sandıklarda web hizmetinin geçici olarak kısıtlanacağını duyurdu.
0 notes
elazigsurmanset · 5 months
Text
Hemşireye Eş Durumundan Kurumlar Arası Nakil Davasında Önemli Yürütmeyi Durdurma
Tumblr media
Hemşirenin polis eşinin Hakkari’ye tayini çıkması üzerine hemşirenin aynı ile atanmasının reddedilmesi üzerine açılan davada ‘yürütmeyi durdurma’ kararı çıktı. Türk Sağlık Sen tarafından yapılan açıklamada, “Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan hemşire üyemizin polis eşinin Hakkari’ye tayini çıkması üzerine Sağlık Bakanlığı’ndan kurumlar arası nakil yoluyla Hakkari’deki bir hastaneye atanma başvurusunun reddedilmesi üzerine sendikamız tarafından dava açılmıştı.  Davayı görüşen İzmir 5. İdare Mahkemesi Anayasa’nın ailenin korunması ve 657 Sayılı kanunun memurların yer değiştirmesi ile ilgili hükümlerine vurgu yaparak kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir şekilde kamu hizmetlerini verimli ve etkin biçimde yürütülmesi için gerekli ortamın sağlanması gerektiğine dikkat çekerek kurumlar arası tayin başvurusunun red işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
iahaber · 6 months
Text
İmamoğlu’ndan cami engeline tepki
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar'a 475 araç kapasiteli otopark ve 7 bin metrekarelik meydan kazandıracak projenin temelini attı. Temel atma törenine; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik,  Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve eski Avcılar Belediye Başkanı Yüksel Çengel katıldı. “BİR CAMİNİN YAPILMASI ENGELLENİYOR” İmamoğlu konuşmasında (Silivri açıklarında 26 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar gören ve yıkılan 40 yıllık Hacı Ahmet Tükenmez Camii'ni İBB tarafından yeniden yapılmasının nasıl engellendiğini anlatarak tepki gösterdi. İmamoğlu “Bir caminin yapılması engelleniyor. Yazıklar olsun. Defalarca içinde bulunduğum bu cami, yıllar önce yapılmış ama ne yazık ki depreme dayanıksız olduğu için Silivri’deki sallantıdan sonra yıkılması öngörülmüş. O günden itibaren süreci devam ettiriyoruz” dedi. “BİR MÜFTÜ, ‘CAMİ KÜÇÜKMÜŞ' DİYE BİZİ DAVA ETTİ” Temelini atacakları zemin altı otopark ve meydan projesi şekillendiğinde, Avcılar'ın en kalabalık noktasında bulunan Hacı Ahmet Tükenmez Camii'ni de yeniden yapmayı tasarladıklarını ve inşaat başladıklarına anlatan İmamoğlu, şunları söyledi: * “Bir müftü bizi dava etti. Buraya yürütmeyi durdurma kararı aldı. Niye? Küçükmüş cami! Yani 800 kişi kapalı alanı, dışarısıyla beraber 2000 kişiyi bulan ibadet noktası olacak bir yer, küçükmüş! Kardeşim, oraya binlerce kişi gelemiyor bile. Hemen karşıda Cerrahpaşa diye üniversitenin içerisinde kocaman bir cami tasarlanmış zaten. Hemen 200 metre karşısı. Hatta ben dedim ki, ‘Burada zaten büyük bir cami var. * Burada, burayı boğan değil, burayı ferahlatan bir cami yapılmalı.' Sonra dediler ki, ‘Bir de müftülük istiyorlar. Israrla onun için bunu zorluyorlar.' ‘Yazı yazın' dedim, ‘Hazine ya da Milli Emlak… Neyse devletin bir yerde arsası varsa, onu bize göstersinler. Avcılar’ın müftülük binasını da biz yapacağız Büyükşehir Belediyesi olarak. Hiç sorun yok. Ama oraya sığmaz' dedim. Orası zaten bir avuç içi kadar yer. Oraya sığmaz.” “O KOLTUKLARDA SİYASET YAPMAYIN” İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: * “Mesele üzüm yemek değil, mesele bağcıyı dövmek. Ben bu aklı tanıyorum. Ben bu aklı biliyorum. Ne biliyor musunuz? Dertleri, ‘Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehir Belediye Başkanı buraya cami yapmasın.' Derdi bu. Evet, ben bu müftü aklını tanıyorum. Beylikdüzü Belediye Başkanımız burada. Bize Beylikdüzü’nde cami yaptırmadılar. Zorla yaptık. Ben kaçak cami yaptım biliyor musunuz? Mecburen kaçak cami yaptım. Bunu hatırlatıyorum, mecbur. Daha ileri gideyim mi? Camiye imam vermedi aynı müftü. Karadeniz fıkrası gibi değil mi? Dedim ki, ‘Vermesinler. Gider imamlık yaparız. Yapacak bir şey yok.' Ayıptır, günahtır; yapmayın. * O koltuklarda siyaset yapmayın. Ben, buradan Diyanet İşleri Başkanı’na, daha önce bu konuyu anlattığım İstanbul Müftüsü’ne sesleniyorum: Ayıptır günahtır. Bu işe müftülüğü, insanların inancının bir nevi oradaki liderini siyasete alet etmeyin. O işin arka planındaki siyasi irade aklını ben biliyorum. Bakın tam proje önünüzde. Şuna ‘mescit' diyerek yürütmeyi durdurma mahkemesini açan akıl kötü niyetli akıldır.” “DERT NE BİLİYOR MUSUNUZ?” Sözünü ettiği Beylikdüzü'ndeki müftülük binasını yaptıkları süreçte de ilçe müftüsünün kendilerini kaçak müftülük binası yapmakla suçlayarak şikayet ettiğini aktaran İmamoğlu, “Yine fıkra gibi değil mi? Ve o müftülüğü bitirdik. Ta 2017'de, 2018'de taşınacağı müftülüğe, herhalde 2-3 sene önce taşındılar değil mi Başkan? Niye? İnat. Dert ne biliyor musunuz? ‘CHP’li belediye müftülük yapar mı?' Bakın neyi konuşuyoruz? İnançta, en temel şeyi, yani siyaseti dine alet etmemeyi. Benim inancımı sorgulayacak, ister adı müftü olsun, ister adı başka bir şey olsun, benim inancımı sorgulayacak insan daha anasının karnından doğmadı. Bu ülkede kim kimin inancını sorgulayabilirmiş? Dünyada kim kimin inancını sorgulayabilirmiş? Gurur duyuyoruz. Böyle bir şey olabilir mi” şeklinde konuştu. “İHBAR EDİYORUM” Beylikdüzü'nde açtıkları taziye evlerinin dahi kapatılmaya çalışıldığı…
0 notes
korkutkalkan · 8 months
Link
Rize’nin Hemşin ilçe merkezinde yapılmak istenen regülatör ve HES projesine karşı Rize İdare Mahkemesi'ne dava açıldı. Dava sonucunda mahkeme, projenin hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak "telafisi güç zararlar doğabileceği" gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. “İMAR MEVZUATINA VE PLANLAMA TEKNİĞİNE AYKIRI”Rize İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:“Yapı ruhsatı verilen taşınmazın ifraz işleminin davaya konu imar planları henüz askıda iken yapıldığı, tevhit işleminin ise 30 Aralık 2021 tarihinde düzenlenen yapı ruhsatından sonra yapıldığı, parselasyon planı yapılmadan davaya konu HES projesine yapı ruhsatı düzenlemesinin imar mevzuatına ve planlama tekniğine aykırı olduğu, meri uygulama imar planında türbin alanı planlanmış alanın güncel olarak 109 ada 24 nolu parsele denk geldiği ve bu parselin ruhsat tarihinden sonra 9 Ağustos 2022 tarihli tevhit işlemi ile oluşturulmuş bir parsel olduğu, dava konusu yapı ruhsatından önce meri uygulama imar planına uygun parselasyon planı düzenlenip onaylanmadığından yapı ruhsatının Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine uygun olmadığı, davaya konu yapı ruhsatında 109 ada 21 nolu parselin büyüklüğünün 566,51 m2 olarak düzenlendiği, meri uygulama imar planında Türbin Alanı olarak planlanan alanın yaklaşık 1035 m2 olduğu, davaya konu yapı ruhsatının usulüne uygun düzenlenmediği, bu nedenlerle dava konusu yapı ruhsatının hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır.“TELAFİSİ GÜÇ ZARARLARIN DOĞACAĞI DA AÇIKTIR”Davaya konu imar planı değişikliği ile önceden meydan, trafo alanı ve su yüzeyi planlanmış bölgenin, imar planı değişikliği ile regülatör, türbin alanı ve park olarak değiştirildiği, proje kapsamında santral binasının regülatör olarak kullanılan göletin hemen yanında inşa edildiği ve balık geçidi ile istinat duvarı imalatının henüz yapılmadığı, hidroloji ile doğrudan ilgili imar planı değişikliğinde DSİ Genel Müdürlüğünden imar planı değişikliğine ilişkin kurum görüşü alınmadığı ve bu durumun Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26/3. maddesine ve planlama tekniğine aykırı olduğu, bu nedenlerle dava konusu planların şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına konuya ilişkin mevzuat hükümlerine uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, hukuka aykırılığı belirtilen gerekçeyle ortaya konulan dava konusu işlemin uygulanması halinde, yapımı planlanan regülatör ve HES kurulumu için yapılaşma işlemlerine devam edilecek olması nedeniyle telafisi güç zararların doğacağı da açıktır.”Mahkeme, HES projesinde proje müellifi mühendis ile yapı denetçisinin aynı kişi olduğu ve bu durumun mevzuata aykırı olduğu yönündeki itirazlara ilişkin ise “Proje müellifi ile fenni mesulün aynı kişi olmasını engelleyen yasal bir durumun söz konusu olmadığı” değerlendirmesini yaptı.YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARINA RAĞMEN!Hemşin'de yaşayan yurttaşlar, merkezdeki santral inşaatının mahkemenin verdiği karara rağmen yaklaşık 1 aydır sürdüğünü ifade etti. Farklı zamanlarda inşaatta devam eden çalışmaların görüntülerini çeken yurttaşlar, mahkeme kararının uygulanmadığına dikkat çekti.“BU SUÇ BELEDİYENİN GÖZÜ ÖNÜNDE İŞLENİYOR”Avukat Hülya Yıldırım, “İmar planı ve yapı ruhsatının yürütmesi durduruldu. Yürütmeyi durdurma kararı iptal kararıyla anı sonucu doğurur. Buna rağmen santral halen çalışıyor. Açıkça imar suçu işleniyor. İşin daha vahimi, bu suç Hemşin'in merkezinde, Hemşin Belediyesi'nin gözü önünde işleniyor. Bir an önce santrali mühürlemesi, bu suça dur demesi gereken belediye, bu imar suçuna müdahale etmeyerek ayrı bir suç işliyor” değerlendirmesini yaptı.
0 notes
gundembuca · 9 months
Text
Buca Cezaevi alanı için Yürütmeyi Durdurma Kararı
Tumblr media
Eski Buca Cezaevi arazisinin kamusal yeşil alan olarak planlanmasını isteyen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından rezerv alan ilan ederek hazırladığı planlara karşı açtığı davada karar açıklandı. İzmir 6’ncı İdare Mahkemesi, alanın rezerv yapı alanı ilan edilmesine ilişkin bakanlık kararının yürütmesini durdurdu. “ADALET MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ” Kararı sosyal medya hesabından duyuran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Eski Buca Cezaevi arazisini betona açan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı planına karşı açtığımız davada, yürütmenin durdurulmasına karar verildi. ‘Buca Cezaevi arazisi halkındır ve tümüyle yeşil alan olmalıdır' demiştik. Olduracağız. Tüm zorluklara rağmen hukuka olan inancımızı koruyarak adalet mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi. https://www.youtube.com/watch?v=hvybB_AGYq0 Read the full article
0 notes
ihaledanismani · 9 months
Link
ihale sözleşmesi      MBS İHALE DANIŞMANLIK  2002 YILINDAN BERİ SİZİNLEYİZ İHALE HUKUKU   HİZMET KONULARIMIZ KİK ;İhalelere itiraz şikayet bedellerini yükselterek isteklileri bezdirme stratejisine karşı firmamız 36  Yıllık deneyimi ve Hukukçularımızın Tecrübeleri ile birlikte Hizmet veriyoruz   HİZMET GRUBUMUZ Murat KILIÇ   Denetiminde  (İhale Danışmanlık Sektör Kurucusu )  Ülke Genelinde Çalıştığımız Diğer Hukukçular   Av. A. ARGUN                                        Av. S. DELİ Av. E.ÇABUK                                         Av. K. DİNÇ Av. H. AZAK                                         Av. M.K. KAYA Av. T. YAVUZ                                        Av.  H. KARA                                                    İHALE SÖZLEŞME FESHİ   Yargı Kararları  İdarenin sözleşmeyi fesh etmesi İhale İptali ihaleden Yasaklama İhalelerden Yasaklama İdarece Sözleşmenin Feshi Yüklenicinin sözleşmeyi fesh etmesi Sözleşme Feshi neticesinde oluşan kamu zararının Tahsili İhale İflas Erteleme Genel Bilgiler  İhale İflas ertelemede Alacaklıların Durumu İhale İflas Ertelemesinin sona Ermesi ve Özelgeler İhale İflas İyileştirme Projesi İflasın ertelenmesi için Mahkemeye Müracaatta hukuki süre
0 notes
91911 · 1 year
Text
Niğde Kalesi'nde Danıştay kararları uygulanmıyor mu? Avukatın iddiası bu
0 notes
dakikamagazin · 1 year
Link
RTÜK'ün verdiği karar bozuldu! Kızılcık Şerbeti ekranlara dönüyor
0 notes
eczahaber · 1 year
Text
0 notes
piyasahaberleri · 3 months
Link
Resimde Yargıtay binasının genel görünümü görülmektedir. —APP/DosyaİSLAMABAD: Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) Cumartesi günü Yüksek Mahkeme'den (SC), Peşaver Yüksek Mahkemesi'nin (PHC) eski iktidar partisini ikonik seçim sembolü olan simgesel seçim sembolünden çıkaran 3 Ocak sonucuna karşı dilekçesini dinlemesini talep etti. acil olarak "yarasa".3 Ocak'ta PHC, tek üyeli heyeti tarafınca verilen yürütmeyi durdurma kararını iptal ederek Pakistan Seçim Komisyonu'nun (ECP) PTI parti içi anketlerini geçersiz ve geçersiz duyuru etme kararını geri getirdi ve seçim sembolünden çıkardı. Sadece PTI, karara üst mahkemede itiraz etti. PTI çeşitli savunmasında, yüksek mahkemeye dilekçesini "adaletin yararına" Pazartesi günü duruşmaya hazırlaması yönünde çağrıda bulunmuş oldu.PTI Avukatı Gohar Ali Khan savunmasını desteklemek suretiyle şunları söylemiş oldu: "Bu bir seçim meselesidir ve bir siyasal partinin seçim sembolünü içermektedir.""Geçici önlem alınmaz ve dinlenilmezse, müracaat sahibi sürecin haricinde duracak ve tüm adayları ayrı semboller altında yarışacak ve sonuçta yolsuzluğa yol açacak olan kat geçiş yasasına doğal olarak olamayacaklar. Ek olarak müracaat sahibi, ayrılan 227 koltuktan hiçbir oranı olmayacak.”Seçmenler oy verme gününde hangi adaya oy vereceklerini bildiklerinden, seçim sembolü herhangi bir siyasal parti için oldukca önemlidir; sadece PTI'nın birleşik bir sembolü yoksa halk arasındaki kafa karışıklığından dolayı oy kaybedebilir.Üst mahkeme PTI'nın seçim sembolünü geri getirmezse, seçim atışlarını sopasız oynamak zorunda duracak ve liderleri bunu birçok ankette tabelada tartışıldığı için parti için "büyük bir aksilik" olarak nitelendirecek.Burada PHC'nin altı sayfalık sonucunda daha önceki kararının "AKP tarafınca yürütülecek olan seçimlerin sorunsuz sürecine ilk bakışta engel oluşturduğunu" belirttiğini belirtmek yerinde olacaktır.“...bu mahkemenin PTI lehine verdiği geçici karar işbu vesile ile geri çağrılmakta ve netice olarak Pakistan Seçim Komisyonuna anayasal yetkisi uyarınca seçim sürecine devam etmesi yönünde yönerge verilmektedir.”Seçim organı, PHC'nin, ECP'nin kararını askıya alan ve mevzuyla ilgili nihai karara kadar partinin 'yarasa' sembolünü geri getiren 26 Aralık tarihindeki sonucuna karşı yüksek mahkemeye bir araştırma dilekçesi sunmuştu.ECP, 22 Aralık'taki talimatıyla, PTI'nın parti içi anketlerini "yasadışı" duyuru etmiş ve "yarasa" sembolünü kullanmasını kaldırmıştı.Fikir kuruluşu Pildat'ın başkanı Ahmed Bilal Mehboob, PHC'nin 3 Ocak'taki talimatı doğrultusunda parti adaylarının seçimlere "bağımsız" olarak katılmak zorunda kalacağını söylemiş oldu Coğrafi Haberler.
0 notes
kibrisolay · 1 year
Text
Deplasman yasağı için yürütmeyi durdurma kararı
Deplasman yasağı için yürütmeyi durdurma kararı - https://olaykibris.com/deplasman-yasagi-icin-yurutmeyi-durdurma-karari/ #kıbrıs #kktc #haber #türkiye #dünya
0 notes
guzelhaber · 1 year
Text
Göktürk'te bir 'yürütmeyi durdurma' daha
Göktürk'te bir 'yürütmeyi durdurma' daha
Demirören’in, borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na devrettiği golf sahalarına yapılmak istenen konut projesi için mahkeme üçüncü kez ‘durdur’ dedi. Mahkeme, taşeron şirketin site duvarını yıkarak yaptığı yol için yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
iahaber · 6 months
Text
İmamoğlu’ndan cami engeline tepki
İA HABER AJANSI İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar'a 475 araç kapasiteli otopark ve 7 bin metrekarelik meydan kazandıracak projenin temelini attı. Temel atma törenine; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik,  Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve eski Avcılar Belediye Başkanı Yüksel Çengel katıldı. “BİR CAMİNİN YAPILMASI ENGELLENİYOR” İmamoğlu konuşmasında (Silivri açıklarında 26 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar gören ve yıkılan 40 yıllık Hacı Ahmet Tükenmez Camii'ni İBB tarafından yeniden yapılmasının nasıl engellendiğini anlatarak tepki gösterdi. İmamoğlu “Bir caminin yapılması engelleniyor. Yazıklar olsun. Defalarca içinde bulunduğum bu cami, yıllar önce yapılmış ama ne yazık ki depreme dayanıksız olduğu için Silivri’deki sallantıdan sonra yıkılması öngörülmüş. O günden itibaren süreci devam ettiriyoruz” dedi. “BİR MÜFTÜ, ‘CAMİ KÜÇÜKMÜŞ' DİYE BİZİ DAVA ETTİ” Temelini atacakları zemin altı otopark ve meydan projesi şekillendiğinde, Avcılar'ın en kalabalık noktasında bulunan Hacı Ahmet Tükenmez Camii'ni de yeniden yapmayı tasarladıklarını ve inşaat başladıklarına anlatan İmamoğlu, şunları söyledi: * “Bir müftü bizi dava etti. Buraya yürütmeyi durdurma kararı aldı. Niye? Küçükmüş cami! Yani 800 kişi kapalı alanı, dışarısıyla beraber 2000 kişiyi bulan ibadet noktası olacak bir yer, küçükmüş! Kardeşim, oraya binlerce kişi gelemiyor bile. Hemen karşıda Cerrahpaşa diye üniversitenin içerisinde kocaman bir cami tasarlanmış zaten. Hemen 200 metre karşısı. Hatta ben dedim ki, ‘Burada zaten büyük bir cami var. * Burada, burayı boğan değil, burayı ferahlatan bir cami yapılmalı.' Sonra dediler ki, ‘Bir de müftülük istiyorlar. Israrla onun için bunu zorluyorlar.' ‘Yazı yazın' dedim, ‘Hazine ya da Milli Emlak… Neyse devletin bir yerde arsası varsa, onu bize göstersinler. Avcılar’ın müftülük binasını da biz yapacağız Büyükşehir Belediyesi olarak. Hiç sorun yok. Ama oraya sığmaz' dedim. Orası zaten bir avuç içi kadar yer. Oraya sığmaz.” “O KOLTUKLARDA SİYASET YAPMAYIN” İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: * “Mesele üzüm yemek değil, mesele bağcıyı dövmek. Ben bu aklı tanıyorum. Ben bu aklı biliyorum. Ne biliyor musunuz? Dertleri, ‘Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehir Belediye Başkanı buraya cami yapmasın.' Derdi bu. Evet, ben bu müftü aklını tanıyorum. Beylikdüzü Belediye Başkanımız burada. Bize Beylikdüzü’nde cami yaptırmadılar. Zorla yaptık. Ben kaçak cami yaptım biliyor musunuz? Mecburen kaçak cami yaptım. Bunu hatırlatıyorum, mecbur. Daha ileri gideyim mi? Camiye imam vermedi aynı müftü. Karadeniz fıkrası gibi değil mi? Dedim ki, ‘Vermesinler. Gider imamlık yaparız. Yapacak bir şey yok.' Ayıptır, günahtır; yapmayın. * O koltuklarda siyaset yapmayın. Ben, buradan Diyanet İşleri Başkanı’na, daha önce bu konuyu anlattığım İstanbul Müftüsü’ne sesleniyorum: Ayıptır günahtır. Bu işe müftülüğü, insanların inancının bir nevi oradaki liderini siyasete alet etmeyin. O işin arka planındaki siyasi irade aklını ben biliyorum. Bakın tam proje önünüzde. Şuna ‘mescit' diyerek yürütmeyi durdurma mahkemesini açan akıl kötü niyetli akıldır.” “DERT NE BİLİYOR MUSUNUZ?” Sözünü ettiği Beylikdüzü'ndeki müftülük binasını yaptıkları süreçte de ilçe müftüsünün kendilerini kaçak müftülük binası yapmakla suçlayarak şikayet ettiğini aktaran İmamoğlu, “Yine fıkra gibi değil mi? Ve o müftülüğü bitirdik. Ta 2017'de, 2018'de taşınacağı müftülüğe, herhalde 2-3 sene önce taşındılar değil mi Başkan? Niye? İnat. Dert ne biliyor musunuz? ‘CHP’li belediye müftülük yapar mı?' Bakın neyi konuşuyoruz? İnançta, en temel şeyi, yani siyaseti dine alet etmemeyi. Benim inancımı sorgulayacak, ister adı müftü olsun, ister adı başka bir şey olsun, benim inancımı sorgulayacak insan daha anasının karnından doğmadı. Bu ülkede kim kimin inancını sorgulayabilirmiş? Dünyada kim kimin inancını sorgulayabilirmiş? Gurur duyuyoruz. Böyle bir şey olabilir mi” şeklinde konuştu. “İHBAR EDİYORUM” Beylikdüzü'nde açtıkları taziye evlerinin… www.iahaber.com
0 notes
Tumblr media
4811 Sayılı Kanunu İçeren Vergi Affı Hayata Geçirilmeli! 2003 yılında hayata geçen 4811 sayılı kanunu haricinde çıkarılan 5 adet matrah düzenlemesinin, derde derman olmadığının altını çizen Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Şirketlerin vergi ve matrah artırımı konusunda yaşadığı zorluklara ivedilikle çözüm bulunmalıdır.’ dedi. Sahte belgeci sayılma usulleri sadece sahtecilik yapan şirketi bağlamalı! Artık iş insanlarının, şirketin mi var! Derdin mi var! Noktasına taşıyan, mağduriyet yaratan düzenlemelere bir son verilmesi gerektiğini vurgulayan Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’İnternetten Düşünün ki! Ürün, mal veya hizmet alınan şirketlerden biri incelemeye alındığında defter, belge ibraz etmese, sahte belge kullandığı tespit edilse, sahte belge düzenlediği sonucuna varılsa, adresinde bulunamasa vb. birçok durum da bu şirketten mal alan, hizmet alan tüm şirketler bu şirketin yaptığı usulsüzlüklerden haksız yere etkilenmekte hatta ceza almakta, her ne kadar banka kanalı ile ödeme yapılsa dahi, kargo ve benzeri fişleri gösterseniz dahi, değişik evrak ve belgeler sunsanız dahi vergi iadeleri ve mahsuplarınızı artık dört kat teminat vererek alabilecek hale duruma düşebiliyor en iyi hal  bir kat ceza alacak şekilde kurtulma oluyor diyeceğim o da olmuyor ve inceleme yapan kişi düzenlediği raporda şirketiniz için sahte belge kullandı şeklinde yazarsa, şirketin yönetim kurulu ceza davasında yargılanma ile karşı karşıya kalabiliyor kısacası şirket özel esaslara kara listeye alınabiliyor. Kara listeye alınmak çok kolay çıkması hiçte kolay olmadığını mahkemeye gidilip mali idare kdv iadesi ve mahsup için yürütmeyi durdurma (yd) kararı veya özel esaslardan çıkarılma kararını alınsa dahi Mali İdare,özel esaslardan çıkarılma konusunda verilen mahkeme kararına rağmen kdv iadesinde halen (KDV Genel Tebliği Özel Esasları uygulayarak) yüksek (dört kat) teminat mektubu istenmesi ile karşı karşıya kalınabiliyor olması şirketlerin çok zor duruma düşürüyor ve ticaretin aksamasına şirketlerin büyük zararlar etmesine neden olduğu için ivedilikle çözülmesi gereken bir sorundur. ’dedi. 4811 sayılı kanunu içeren vergi affı ve matrah düzenlemesi hayata geçirilmeli! Son 20 yılda 6 adet matrah düzenlemesi çıktığını belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’2003 yılında hayata geçen 4811 sayılı kanunu içeren vergi ve matrah düzenlemesi haricinde yargının yükünü azaltan, ticaretin önünü açan başka bir düzenleme yapılmamıştır. Çıkarılan 5811 Sayılı Kanun, 6111 Sayılı kanun, 6736 Sayılı Kanun, 7143 Sayılı kanun en son 7326 Sayılı kanunların içeriği şirketlerin, haksız yere mahkeme kapılarına gitmelerine ve alınan cezaların bertaraf olmasına derman olmamıştır. Ticaretin önünü açmak, şirketleri haksız yere uğraştıran ve haksız cezalar almaları neden olan nedenleri ortadan kaldırmak, yargının yükünü azalmak için 4811 sayılı kanunu içeren vergi affı ve matrah düzenlemesi ivedilikle hayata geçirilmelidir. Şirketlerin haksızlığı uğramasına neden olan yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli ve gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir. ’dedi. https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4811.pdf
Tumblr media
0 notes
if-haber · 1 year
Text
Tumblr media
4811 Sayılı Kanunu İçeren Vergi Affı Hayata Geçirilmeli! 2003 yılında hayata geçen 4811 sayılı kanunu haricinde çıkarılan 5 adet matrah düzenlemesinin, derde derman olmadığının altını çizen Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Şirketlerin vergi ve matrah artırımı konusunda yaşadığı zorluklara ivedilikle çözüm bulunmalıdır.’ dedi. Sahte belgeci sayılma usulleri sadece sahtecilik yapan şirketi bağlamalı! Artık iş insanlarının, şirketin mi var! Derdin mi var! Noktasına taşıyan, mağduriyet yaratan düzenlemelere bir son verilmesi gerektiğini vurgulayan Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’İnternetten Düşünün ki! Ürün, mal veya hizmet alınan şirketlerden biri incelemeye alındığında defter, belge ibraz etmese, sahte belge kullandığı tespit edilse, sahte belge düzenlediği sonucuna varılsa, adresinde bulunamasa vb. birçok durum da bu şirketten mal alan, hizmet alan tüm şirketler bu şirketin yaptığı usulsüzlüklerden haksız yere etkilenmekte hatta ceza almakta, her ne kadar banka kanalı ile ödeme yapılsa dahi, kargo ve benzeri fişleri gösterseniz dahi, değişik evrak ve belgeler sunsanız dahi vergi iadeleri ve mahsuplarınızı artık dört kat teminat vererek alabilecek hale duruma düşebiliyor en iyi hal  bir kat ceza alacak şekilde kurtulma oluyor diyeceğim o da olmuyor ve inceleme yapan kişi düzenlediği raporda şirketiniz için sahte belge kullandı şeklinde yazarsa, şirketin yönetim kurulu ceza davasında yargılanma ile karşı karşıya kalabiliyor kısacası şirket özel esaslara kara listeye alınabiliyor. Kara listeye alınmak çok kolay çıkması hiçte kolay olmadığını mahkemeye gidilip mali idare kdv iadesi ve mahsup için yürütmeyi durdurma (yd) kararı veya özel esaslardan çıkarılma kararını alınsa dahi Mali İdare,özel esaslardan çıkarılma konusunda verilen mahkeme kararına rağmen kdv iadesinde halen (KDV Genel Tebliği Özel Esasları uygulayarak) yüksek (dört kat) teminat mektubu istenmesi ile karşı karşıya kalınabiliyor olması şirketlerin çok zor duruma düşürüyor ve ticaretin aksamasına şirketlerin büyük zararlar etmesine neden olduğu için ivedilikle çözülmesi gereken bir sorundur. ’dedi. 4811 sayılı kanunu içeren vergi affı ve matrah düzenlemesi hayata geçirilmeli! Son 20 yılda 6 adet matrah düzenlemesi çıktığını belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’2003 yılında hayata geçen 4811 sayılı kanunu içeren vergi ve matrah düzenlemesi haricinde yargının yükünü azaltan, ticaretin önünü açan başka bir düzenleme yapılmamıştır. Çıkarılan 5811 Sayılı Kanun, 6111 Sayılı kanun, 6736 Sayılı Kanun, 7143 Sayılı kanun en son 7326 Sayılı kanunların içeriği şirketlerin, haksız yere mahkeme kapılarına gitmelerine ve alınan cezaların bertaraf olmasına derman olmamıştır. Ticaretin önünü açmak, şirketleri haksız yere uğraştıran ve haksız cezalar almaları neden olan nedenleri ortadan kaldırmak, yargının yükünü azalmak için 4811 sayılı kanunu içeren vergi affı ve matrah düzenlemesi ivedilikle hayata geçirilmelidir. Şirketlerin haksızlığı uğramasına neden olan yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli ve gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir. ’dedi. https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4811.pdf
Tumblr media
0 notes