Expoziția „Văd și nu văd” a artistei Camelia Tutulan
Camelia Tutulan este un artist cu suflet frumos, binecuvântată de Părintele Justin să vorbească oamenilor despre frumusețea creatoare a lui Dumnezeu, nu prin cuvinte, care de multe ori sunt neputincioase în a exprima inexprimabilul, ci prin imagine.
Continue reading Untitled
Hindistan polisi, karakolda tutulan 200 kilogram uyuşturucuyu farelerin 'yediğini' öne sürdü
Hindistan polisi, karakolda tutulan 200 kilogram uyuşturucuyu farelerin ‘yediğini’ öne sürdü
Hindistan’da polis, karakollarda tutulan uyuşturucu maddenin yaklaşık 200 kilogramının “ortadan kaybolmasıyla” ilgili fareleri suçladı.
Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletindeki bir hakim, uyuşturucu kaçakçılığı davalarında delil olarak gösterilmesi için karakollarda saklanması talep edilen esrarın yaklaşık 200 kilogramını farelerin “yediğini” ifade etti.
Anadolu Ajansı’nın BBC’den yaptığı aktarıma…
Çöp evde esir tutulan Muhammet'in annesi ilk kez anlattı
Çöp evde esir tutulan Muhammet’in annesi ilk kez anlattı
Bursa’da boşaltılmak istenen çöp evdeki kilitli odada baygın halde bulunan Cem Muhammet A.’nın annesi Yasemin A. polisteki ifadesinde, 2013 yılı başlarında ‘Muhammet’ adlı bir kişiyle tanışıp, gönül ilişkisi yaşadıklarını belirterek, “2013 yılında oğlum dünyaya geldi. Çocuğumun babası oğlumun doğumu için kararsızdı. Ben de bu süreçte kendisinden ayrıldım. Onun haberi olmaksızın Cem Muhammet’i…
Teknoloji bloğu teknobilim.net size keyifli zaman geçirmenin yanında önemli bilgileri edinmeyi de vadediyor. Uzman ekibi ile kaliteli içeriklerin yer aldığı sitede, birbirinden özel paylaşımları bulabilirsiniz. Vaktinizi verimli bir şekilde harcadığınızı görünce içiniz daha da rahat edecek ve siteye olan hayranlığınız artacak. Piar ne demek gibi özel araştırma konularının yer edindiği bu özel site, keyifli bir dinlenme alanınız olacak. Site site gezip bilgi ve içerik toplama yorgunluğunuz son bulacak.
Acemi sürücülere tavsiyeler konusu da elbette ki bu sitede yer alıyor. Teknolojiye odaklı bir blog sitesi olup hayata dair pek çok merak edilen konuyu gündemine alıyor. Okuyacağınız her yazıda hem kendinizi sorgulayacak hem de önemli bilgiler edinmenin mutluluğunu yaşayacaksınız. Sürekli güncel olarak tutulan blog, takipçi kitlesini her geçen gün daha da arttırmaktadır. Sitede yer alan paylaşım ve yazılarda, herhangi bir çarpıtma veya herhangi bir tarafın reklamına hizmet eden bir anlayış kesinlikle söz konusu olmaz. Siteyi ziyaret eden pişman olmuyor aksine aradığı birçok bilgiye kolayca ulaşabiliyor.
Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında,
gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi ter damlalarıyla alnında...
barış budur işte.
Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara, yangının eritip tükettiği yüreklerde ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun, ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık,
boşa akmadığını bilerek, kanlarının, barış budur işte.
Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece. Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun gökyüzünün dolmasıdır içeriye; gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla bayram günlerini çalan gözlerimizde.
Barış budur işte.
Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır.
Başaklar uzanıp, ışık! Işık! - diye fısıldarlarken birbirlerine! Işık taşarken ufkun yalağından.
Barış budur işte.
Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler
Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi; barış budur işte.
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.
Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra.
Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.
Barış budur işte.
Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında, iyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.
Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir; ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Barış budur işte.
Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine büyük karanfilini alacakaranlığın...
barış budur işte.
Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.
Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.
Ve toprakta derin izler açan sabanların tek bir sözcüktür yazdıkları: Barış Ve bir tren ilerler geleceğe doğru kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden buğdayla ve güllerle yüklü bir tren.
Bu tren, barıştır işte.
Kardeşler, barış içinde ancak derin derin soluk alır evren. tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini.
Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Barış budur işte.
Yannis RITSOS
“Hissedilmiş olan neyse, yaşanmış olan da odur. İnsan, bir düşten de somut bir işten olduğu kadar yorgun dönebilir. En çok yaşadığımız zaman, çok düşündüğümüz zamandır. (...) Sadece yorgun değilim, gene hiç bilinmeyen bir sebepten dolayı bunalmış haldeyim de. İçimde öyle bir sıkıntı var ki yaşlar gözümün ucunda – ağlarken dökülen değil, tutulan yaşlar bunlar; bir ruh hastalığının yaşları, hissedilebilir bir ıstırabın değil.
Ne uzun yaşadım hiç yaşamaksızın! Ne çok düşündüm hiç düşünmeksizin! Durgun şiddetlerle, kıpırdamadan aşılmış serüvenlerle dolu dünyalar çöküyor üstüme. Hiç sahip olmadıklarıma ve asla olmayacaklarıma doydum artık, var olmayan tanrılardan bitkin düştüm. Hiç girmediğim bütün savaşların yaraları var üzerimde. Sarf etmeyi hayal bile etmediğim çabalar, etimi bitap bıraktı.”
Əziz tumblr əhli sizin yeni il münasibəti ilə novruz bayramınızı təbrik edirəm. Qurban bayramınızda mübarək olsun. Tutulan oruclarınız qəbul olunsun inşəAllah🙏. Neçə belə gözəl yaşlara çıxasınız.
“La ilahe illallah Muhammeden resulullah” bu cümle müslümanların kartvizitidir. Bu cümleyi dille söylemek ve kalp ile tasdik etmek, insanın hem bu dünyasını hem de ahiretinin güzel olmasını sağlar; bu öyle bir cümledir ki hem dünyanın hakikati
hem de ahiretin hakikatidir. Ama bu cümle bir iddiadır. İddia da ispata muhtaçtır. İnsan iddiasını ispatlamak mecburiyetindedir. Kuru kuru bu cümleyi söylemek yetmez, bu cümleyi yaşaması lazımdır. İnsan bu cümleyi yaşadığı kadar canlıdır, hayattadır.
Yoksa insan uykudadır. Yaşadığı hayat da rüya hükmündedir. Bütün insanlığın artık bu uykudan uyanma zamanı gelmiştir. Artık insanlar Melik’in hakkını teslim etmeli, kelimei tevhit bayrağının altında birleşmelidir. Dünyada artık küfür ehliyle müminlerin arasının açılmaya başladığı iyice belirginleşmiştir. Herkes tarafını göstermeye başlamış; gri tabaka, yavaş yavaş siyaha ve beyaza dönüşmeye başlamıştır. Melek; saflığın, itaatin şeytan ise günahın, isyanın, egonun örneğidir. İnsansa bu iki örneği kendisinde barındıran dünyada hangisini açığa çıkaracak diye sınava tutulan varlıktır. Maalesef bu sınavı kazanan azdan da az gibi görünüyor. Allah cc herkesin yardımcısı olsun..............alıntı -KAPI paylasımindan.