***İnsan oğlu yaşadığı yerlerde, beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış. Ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri misali acı sesler çıkarmaya başlarmış. Hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması da, ayrı sızı uyandırırmış.***
Reşat Nuri GÜNTEKİN / Çalıkuşu romanından
Günaydınlar iyilere, can ve candan olanlara, sağlıklı, mutlu huzurlu sabahlar, gönlünüzce geçecek güzel günler ve esenlikler.🌹💖❤💜🌸🍃🌺 🌈🙋♂️🙏
"İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış;ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış..."
İçinde çok acı saatler geçirmiş olmama rağmen küçük odamdan adeta hüzünle ayrıldım. Mektepte bize bir şiir ezberletmişlerdi. İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış!
sabah dişçi randevum vardı eve telli turna olarak geri döndüm 🤭 10 yıl önce taktırıp 3 yıl takıp düzelmeyişine sinirlenip (çünkü şeffaf braket kullanıyordum ve İzmir den gelince burdaki dr şeffaf braketlerle hiç bi ilerleme kaydedemedi) kendi istediğimle tedavi bitmeden çıkartmıştım. 2 arkadaşım tel taktırdı yakın zamanda. çektiğim acıları unutmuş olacağım ki dur bi görüşeyim diye gittiğim görüşmeden 3 gün sonra teli taktırdım. ama sadece üste istedim. aman gülünce zaten görünmüyor alt kısım 😂😂
velhasıl kelam yine işin başa düştüğü günlerden biri. yaz geldi malum kışlık lastikleri yazlık lastikle değiştirme zamanı. önce bi lastikçi buldum dişçi dönüşü. benimki kapandı bu kış 🥺 datlı bi amcam vardı dükkanı kapatıp gitmiş. neyse buldum bi tane, fiyat aldım, eve geldim. balkondaki lastikleri arabaya taşıdım. gittim ki sıra var. herkes bugün lastik değiştirmeye karar vermiş galiba. neyse beklerken ne yapsam diye etrafa bakınırken bi dondurmacı gördüm. anaaa hem ucuz hem güzeldi valla. Bi dahaki sefere eve de alırım diye düşündüm. lastikçi, lastiklerin iyi değil dedi. evet biliyorum dedim eski lastikçi amcam da bi yaz daha kullan sonra at demişti. yazlık lastik bakmam lazım yavaştan. Ne kadar erken alsam o kadar kâr. zaman geçtikçe pahalanıyor her şey.
Eve gelip bi salata yaptım bi parça da tavuk attım airfryer a. akşam yemeği işi de tamam böylece. sdsdsdd 😅 ay bu tellerle yemek yemenin komedisini unutmuşum. yemek bittikten sonra da bi süre yemeye devam ediyorsunuz 😂😂
neyse işte öyle bir şey. çenem düştü. akşama ders var bakalım tellerle fıtı fıtı nasıl anlatcam 😂 hadi bakalım hayırlısı
sevdiğin o şarkı çalıyor, hadi öldür kendini
kanından o hayal dünyasına bir ırmak ekleyelim,
hatta dur bu şarkıda ben de öleyim,
cesedim yüzsün o ırmakta.
hadi öl dür bu defteri, kanınla imzala
tanrı kan kusuyor diyebilmeliyim artık.
başını sok pencereden içeri odamızın manzaraya ihtiyacı yok,
biraz sigara birkaç bira yeter bize duman çıkmasın kapat pencereyi
biraz daha kapat gözlerini biraz daha sarhoş olayım
omzunda sağdan sola sonra soldan sağa
boynunu 360 derece dönmeden
boynunda yalnızlık 360 derecede yanmadan
yürümesin dudaklarım,
dışarısı boydan boya keskin bu yolculukta
bu trenden başını çıkarma, lütfen
bir bir kopacak ardımızdaki vagonlar gel ileriye biraz daha
endişelenme,
ileride
bir tünel bulur kayboluruz.
bakarsın bu tren bir ırmağa yuvarlanır
bakarsın cesetlerimiz bir kalp atışı gibi dalga verir ırmaklara
bakarsın cesetlerimiz
bir yunus balığı neşesiyle dalar çıkar
bakarsın ölmeyiz.
hatta sen bana bakarsan hiç ölmeyiz
ağzımdan ağzına yürüyen bir soluk bizi hep canlı tutar
ağzımdan ağzına bir çocuk yürür
o şarkı çalıyor hala hadi ölelim artık
artık o şarkıya ihtiyacımız yok biliyorsun
sesini aldım tellerimi verdim sana bütün kuşlarını buna kondur
bununla boğ bu tellerle bu dünyayı boynundan
bu hüznü öldürürsen katil sayılmayacaksın
sana söz veriyorum, suçunla birlikte üzerime alacağım seni
bir hüznü saklar gibi sarılacaksın bana
herkes çok sıkıcı diyerek bir portakal gibi yürüyeceğiz
başını omzuma gömeceksin biraz ağlarsan da
portakal bahçesi gibi güzel kokacak
hadi şarkı devam ediyor
öldür
göğsündeki bıçak iyice girsin diye sarılırken insanlar
avuçlarındaki kir içine geçsin diye tutarken ellerini
gözyaşlarını silerken teninin rengi akmışsa
gel öp beni
gel tadımı kaçır
gel tadını karıştır
sarıldıkça tersine döndürürüz
sarıldıkça
göğsündeki bıçakla göğsümdeki portakalı keserim
gel
içindeki keder çıksın diye kalbimi kır.
bu hüzün dağılsın diye
gel kalbimi parçala.
liğme liğme edercesine gel beni kendine ayır
Evde 7/24 yaptığım ve yapmadığım en minicik şeye varana kadar her şeyden suçluluk duyuyorum. Bok gibi bir his. Dört bir yanımdan dikenli tellerle çevrelenmişim sanki
hep sana çıkan bu yolların sonu dikenli tellerle kapalı. ellerimin parçalanmasını göze alarak açmaya çalıştım ama ellerimin kanamasıyla kaldım. neyse ki içimdeki kan revan hali görmedin.
hayat ne mı hayat bılınmezlık ve masum çocuklarıöldüren bır gerçektır ve kırılgan kalplerın cehennemıdır aslında anlatılomaz yaşanır ve bır süre sonra gerçek yüzünü gördüğümüz bızım koyunlar gıbı yaşadığımız tellerle kaplı ovadır ve bızım o çıtlerı geçmemız ıstenmez çünkü o çıtlerden sonra gerçeklerı göreceğız ve cıkmayın o çıtlerden yoksa acılarla boğuşmaktan yorulursunuz geceler ızdırap olur yaşadığınızı hısettırmez hayat budur ışte bırçok kalp kırıklığıdır ve bır sınavdır güçlüler geçer değıl o çıtte kalırsan mutlusun ama geçersen anlatılmaz ızdıraplar çekersın ve bır süre sonra mutsuz ama özgürce yaşarsın çünkü sana karışacak ınsan yoktur etrafında hepsı senden uzaklaşmıştır ve onlarla muhattap olmazsın çünkü sen kendıne yetersın olurda konuşursan onlarla senın karamsar olduğunu düşünürler ve sen zorunlu olarak onlarla muhattapsan bu zor zamanın ıçın sadece sahte bır gülümseme yerleştır yüzüne sadece ve umursama çünkü umursarsan kırılgan olursun ve güçsüzleşırsın kısaca hayat bır döngüdür ve bu döngünü dışına çıkarsan artık gerçeklerle yüzleşır veartık özgür olursun bır koyun gıbı esır olarak değıl