Kendi kendimi yiyip bitiriyorum, acı çektiriyorum kendime. Üstelik ne yaptığımın da farkında değilim… Dün de, önceki gün de, ondan önce de hep kendi kendime İşkence ettim. İyileşeceğim… ve artık kendime acı çektirmeyeceğim. Ama ya bir de iyileşemezsem? Tanrım!
Dostoyevski'nin ölüm döşeğindeyken eşine söyledikleri:
"Annâ, en üzüntülü ve sevinçli anılarımı seninle bölüştüm. Tek başıma aşamayacağım zorlukları seninle aştım. Ve şunu unutma ki seni büyük bir tutkuyla sevdim. Bir kere bile seni aldatmadım. Düşüncede bile."
(Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza' kitabından bir alıntı)
Raskolnikov'un şapkasının bir ucunda da ben asılıydım. O, pencereden dışarı bakarken, ben pencereden içeri bakıyordum onun sonsuzluğunda.
Ölümü emen hayat insanı kendi anlamlarını yaratmaya zorlar, daha iyisini bulması için. Bütünsellik, dokunuşlar, hazlar, doyum hem anlamı verir hem de düşünceyi. Hakikatin keşfedilmesine yarayan zihin, kışkırtan zihin, didik didik eden zihin bize dünyanın sunduğu ahenktir. Bu çekici tını bize tatlı ve aydınlık bir alan yaratır, bilerek, kavrayarak devinmek mantığın hazzını devreye sokar. Tanımı verince ilkeyi de vermiş oluyorsunuz böylece pusuda bekleyen bir gerilim kalmıyor artık. Oysa nedenleri bilememek ilk insanlık durumudur, bizi aşağı çeken bir durum, biz yükselen bir hayatın peşindeyiz, layık olunası, ışığın taştığı bir hayat.
“Sonra herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım. Bir de bunun hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini, insanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba sarf etmeye değmeyeceğini.”
-Benim görüşüm:Suç ve Ceza'da, bir vicdan tiyatrosu yok. Raskolnikov suç işliyor. Romanın sonunda polise teslim oluyor ve suçunu itiraf ediyor. Bu eğer onun vicdanı değilse, nedir? - Raskolnikov vicdan azabı çekmiyor. Son bölümde, " başarısız olduğu " için pişmanlık duyduğu açıkça belirtilir; tek işlediği suçun bu olduğunu düşünür, ve başka bir suçun değil, bu suçun verdiği sancılarla, çarptırıldığı " absürt " cezanın karşısında başını eğer. - Raskolnikov yalnız değil, bir grup insanın içinde. Bence Raskolnikov'un vicdanı tek bir şeyde kendini ortaya koyuyor: o yapay, insanlararası, yansıtılmış vicdana, meşru vicdanıymış gibi teslim olduğu zaman. Bu ahlakı içeriyor: Başkasını öldüren kişi, şimdi insan birliğinden doğan emre uyuyor. Ve bu adil mi diye sormuyor. #suçveceza #dostoyevski #raskolnikov https://www.instagram.com/p/CEnUGkMgysDt90uhjt7NwIhrJjkm06m89DHQPc0/?igshid=17pyt61f9499t
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum?Herkes bağırırken şiirler okumak mı?Susmak mı sözün bittiği yerde? Kusmak mı sindirebildiklerinizi?Apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt?Sondan saymaya başladım adları-böyle hoşuma gidiyor-beğenmeseler de seviyorum ellerimi,hep olmayacak düşler görüyorum, yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan.İtiraf ediyorum…Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok.Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin.Bir sürgün nereye sürülebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu?Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin.! -Suç ve Ceza #kitapp