Tumgik
#sosyoloji
denizeyuruyen · 3 months
Text
"Alışılagelmiş ilişkilere karşı çıktığın an, insanı yadırgıyorlar. Toplumdışı bırakmak için tüm çabalarını harcıyorlar. Toplum dedikleri kitlenin bir aradaki dayanılmaz yabancılaşmasını sanki kimse algılamıyor."
- Tezer Özlü - Yaşamın Ucuna Yolculuk
27 notes · View notes
ahmetcumhur-blog · 4 days
Text
Tumblr media
7 notes · View notes
nefismuhasebesi · 2 years
Text
Tumblr media
ÖRDEK SENDROMU... Evli bir çift düşünün. Evden çıkıp sinemaya gidiyorlar. Adam karısına geç hazırlandığı için kızıyor. Asansörde tartışarak iniyorlar. Yolda trafik sıkışıyor. Adam bir yandan kendisini sıkıştıran araçlara bağırıp çağırıyor, bir yandan da geç kalmalarına sebep olan karısına saydırıyor. Park yeri bulamayıp bir on dakika da öyle dolanıyorlar ve tam bir sinir harbi yaşıyorlar. Film de hoşlarına gitmiyor.
Çıkışta bu sefer kadın, kötü bir film seçtiği için eşini suçluyor. Tartışarak eve dönüyorlar.
Şimdi gelelim sosyal medyaya. Siz bu çiftin arkadaşı olduğunuzu düşünün. Evinizde pijamalarla huzur içinde oturuyorsunuz. Bu arada Instagram’a arkadaşınızın fotoğrafı düşüyor. İki tane gülümseyen yüz, kucakta kocaman bir patlamış mısır paketi, arka planda filmin afişi. Fotoğrafın altında şöyle yazıyor; “Harika bir bahar akşamı, enfes bir film, patlamış mısır ve aşkım.”
Cümlenin sonunda bir de kalp var. Moraliniz bozuluyor. “Ben evde atletle oturuyorum. Millet nasıl da eğleniyor!” diye canınızı sıkıyorsunuz.
İşte sosyal medyanın illüzyonu bu. Herkes ucu bucağı olmayan bir podyumda habire poz veriyor. Seyirciler de bu büyük kıyaslama oyununa habire özeniyor.
Sosyal medyada mutlu gözükmek için harcanan çok büyük bir gayret var. Ama ekranda bu gayret gözükmüyor.
Stanford Üniversitesinde konuyla ilgili çalışmalar yapan araştırmacılar işte bu durumlar için bir kavram geliştirmişler; “Ördek Sendromu.”
Ördekler gölün üzerinde hiçbir çaba sarf etmiyormuş gibi, rahat ve dingin bir şekilde süzülürler. Gölün altında kalan ayakları bir makine gibi çalışır ama dışarıdan bakınca hiç belli olmaz.
Sosyal medyada suyun altında kalan kısımlar da ekranda gözükse, inanın kimse moralini falan bozmaz. "Alıntı"
229 notes · View notes
saireyn · 1 year
Text
"Ey uluslar! Şu özdeyişi aklınızdan çıkarmayın: Özgürlük elde edilebilir ama, kaybedildi mi, bir daha ele geçmez artık."
-Jean-Jacques Rousseau, Toplum Sözleşmesi
60 notes · View notes
yalnizbiraykizi · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Benim bugünün özeti bu iki kareden oluşuyor. Hala amfide dersim var ama yurda döndüğüm gibi kitap okuyacağım aç kaldım resmen.🌋
12 notes · View notes
kasatiaan · 1 year
Text
Malum kişiye oy verip te gelip fiyatlardan yakınan ülkemin beyinsiz kesimi, artık koyun olduğunuzu kabul etme zamanı gelmedi mi (?)
14 notes · View notes
palermoo7 · 12 days
Text
ÖZGÜRLÜK
Bazen kavramlara dair sosyolojik birsürü teori okuyabiliriz. Elbette her biri değerli ve hayatta karşılığı olan şeyler. Fakat özellikle felsefe ve sosyolojik anlatımlar hayatın içinden çıkmasana rağmen bir insan ve toplum ürünü olmasına rağmen bu kadar insanın somutlugundan sokaktan ve günlük yaşamdan uzaklaşıp teknik düzeyde ve resmi olarak ele alinmasina oldukca şaşırıyorum. Antik cağ felsefesi hayata yakındı bizzat sokağı, insanı ve insanın problemlerini yaşamın anlamını araştırırdı. Şimdiki felsefe soru sormuyor ki? Tarihteki felsefe anlayışlarını çok teknik düzeyde karşılığı olmayan şeylermiş gibi anlatıp gidiyor. Örnekle açıklamıyor somutlastirmiyor. Oysaki felsefeye halkın ihtiyacı var . Böyle olmayınca felsefe zevkine varmak imkansız oluyor ve sıkıcı ağır anlaşılmaz tuhaf birşey gibi gösterilmiş oluyor.
5 notes · View notes
Text
Yürekten sevdiğim,
Sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor ya da karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.
-Karl Marx
2 notes · View notes
gul-irana · 1 month
Text
En güzel çiçekler, diyor novalis, âşığının yanında açar.
4 notes · View notes
denizeyuruyen · 21 days
Text
"Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip 'Burası benimdir' diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara 'Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz' diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı."
- Jean Jaque Rousseau
11 notes · View notes
ahmetcumhur-blog · 9 months
Text
"Bireyin bir başkası tarafından sömürülmesine son verildiği ölçüde, bir ulusun bir başkası tarafından sömürülmesine de son verilmiş olacaktır. Ulus içindeki sınıflararası karşıtlığın kalkması ölçüsünde ulusların birbirlerine düşmanlığı da son bulacaktır."
Friedrich Engels | Komünist Partisi Manifestosu
32 notes · View notes
maltepepsikolog · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ARES Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi - Uzman Klinik Psikolog Tamer KARAOKÇU
Adres ; Bağlarbaşı, Kemal Bey Apt, Bağdat Caddesi, Mor Lale Sk. No:24 D:11, 34844 Maltepe/İstanbul
Tel ; 0555 164 7860
3 notes · View notes
sensussinyor · 1 year
Text
Beni nasıl bir dipsiz kuyuya attın bir bilsen kardeş.
Tumblr media
16 notes · View notes
yalnizbiraykizi · 4 months
Text
Tumblr media
Amfide günü açtık, mesai başladı. 🌫
5 notes · View notes
kasatiaan · 11 months
Text
Ah ülkemin güzel insanları, siz çok iyiydiniz değil mi? Avrupa sizi kıskanıyordu, bir sürü devlet kurmuştunuz hani, diyordunuz ya hani Avrupa araba yaparken Atatürk ne yapıyordu diye, neden yıkıldığını bilmediğiniz Osmanlı'yı överdiniz ya siz, deprem ülkesinde olmamıza rağmen hiçbir önlem alınmadığını bilmenize rağmen hâlâ size yüksekten bakan kişilere sarılıyorsunuz ya hani. Adama derler ki, bu kadar kör olup da gelip baş ucumda o pahalı bu pahalı diye, sanki suç yeni reşit olmuş benimmiş gibi ağlıyorsunuz ya. Evler çok pahalı diyorsunuz ya, çocuklarımızı dışarı salamıyoruz diyorsunuz ya. Üzgünüm, kurunun yanında yaş da yanacak ama siz bunu hak ediyorsunuz. Hem de dibine kadar...
11 notes · View notes
raksh4sa · 5 months
Text
Niyet fazlasıyla mahrem bir şeydir; ona ancak dışarıdan kabataslak yakıştırmalarla ulaşılabilir. Hatta insan kendini içeriden gözlemlerken bile niyeti ıskalayabilir. Attığımız adımların gerçek nedenleri konusunda yanılmaya pek çok kez meyilli olmuşuzdur.
- Emile Durkheim, İntihar, (Çev. Zühre İlkgelen), Pozitif Yayınları, İstanbul 2013, s. 4.
6 notes · View notes