Tumgik
#senin yüzün
seyhzade · 1 year
Text
Pencereden baktığımda görüyorum, Senin yüzün incir yaprağında, Senin ürkekliğin, duvar üstünde yürüyen bir kedinin kıvraklığında..♠️♠️♠️
Tumblr media
321 notes · View notes
nimhandeee · 1 year
Text
Tumblr media
"Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta."
GÜNAYDIINN
36 notes · View notes
llsusll · 1 year
Text
...
Artık yüzün  Yaşlı bir adamın yaşlanmaya başlamış yüzü, Uzun süredir yolcuların inmediği Bir hanı andırıyor gözlerin..
Ülkü Tamer
89 notes · View notes
tartillo · 1 month
Text
OY İSTEMEYE Mİ GELMİŞ NE
0 notes
turkudostu61 · 2 years
Text
0 notes
keremcatak · 2 years
Photo
Tumblr media
‘’Güzeller bayram günü süslenir,
 senin ise bayramları süsler yüzün.’’ 
demiş şair.
0 notes
manoliya · 24 days
Text
Tumblr media
Yagıyor incecik bir yagmur dışarda.yüzün çamurlar üstünde tüten buhur.. ıslak toprak kokusu doluyor odama...kitapların üstüme yıkılacagından korkuyorum..yel esiyor...söküyor duvardakı bir resmi...yerine senin yüzünü koyuyor..yüzün topragın üstüne bırakılmış bir demet çiçek, gibi parlıyor..o zaman açıyorum tüm perdeleri..biliyorum..senin bakışlarını yakalamadıgım bir gün gözlerim yok..şiir var..yagmur dindi.:
184 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 3 months
Text
Hani bazen ağır gelir ya yaşananlar. Hani düşer yüzün, susar ya için.
Hani gözünden bir damla düşer de, derya deniz olur ya yanağında. Hani onu bile saklarsın ya herkesten,
Hani "boşver" dersin, sineye çekersin de, bir bilene teslim edersin ya kendini. güçsüz görünmemek için. Hani yüreğin "bir umut" derken, aklın "bin kez de unut" der ya. Hani arafta kalırsın ya, Aslında hepsi senin için😔😔😔
Tumblr media
111 notes · View notes
layezalll · 7 months
Text
Yüzün asık değil,kahkahaların da var yaşıyorsun ya Daha ne istiyorsun diye birde fırça atarlar çoğu zaman
İçinde fırtınalar kopmuş ,asıl gülmek istedikleri kimlermiş, depresifmişsin umurlarında değildir o acını içinde yaşa kahkaha zamanı gel yanımıza derler.
Bunları bilirsin bunların hiçbirini göstermesin atarsın içine,koyarsın en diplere, bastırırsın saklarsın , ört pas edersin sonra ne olur bilir misiniz ?
Arada bir yalnız kalırsın ve işte o içinde küflendirdiklerin öyle bir gün yüzüne çıkar ki,kokusundan duramasın, sığamasın evlere, üstüne gelir o duvarlar çığlık atmaya yeltenir, çıkaramazsın sesini alamasın nefesini, mahveder, kahrolursun içinde ki o anlamsız hissi tarif edemesin.
Bazen o küfler yağmur olur gözlerinde,kelime olur ellerinde,bazen de düğüm oluverir boğazında
Bunları da bilirsiniz sonra  yalnız kalmamak için çabalarsınız
Ufacık ışığı güneş sanarsın o güneşe hayallerini, intikamlarını bağlarsın o güneş sana aydınlığı vaat eder.
Yalnız da kalmayacaksındır.  
Gidersin peşinden sonra fark edebilirsen edersin ettiğinde, o küflere eklersin porsumuş hayallerini, eklersin kokuşmuş intikamlarını.
Edemediğinde kullanılırsın.
Kalabalıkta yaşarsın yalnızlığını.
Başlarda küf kokun duyulmasın diye milletin burnuna mandal takarsın idare eder o seni.
Sonra acır burunları çıkartırlar mandalı.
Alırlar küf kokunu.
Bazıları kendi küflerini anlatır, bazıları hiç aldırmazlar bile bazıları da vardır dinlerler,  kuvvetli bir parfüm sıkar dağıtırlar o küf kokusunu ama senin için kokuyordur belki aldanırsın o kokuya sonra oda geçer anlayacağın içinde küfleri biriktirdikçe yanına kalan hep o küf kokusu olacak.
Benim anladığım bir şey varsa küflendirmeyeceksin.
Almayacaksın  kimseyi en derinine. Vermeyeceksin öyle baş köşeyi  adam sandıklarına, sırtını sıvazlayıp kardeşim diyenlere.
Kendi cumhuriyetinde hep başkan sen olacaksın.
Sen onsuz değil cansız yaşayamasın, seni ayakta tutan onlar değil iki bacağındır.
Sen sırtını yaslayacak bir duvar yapmayacaksın kendine ki o koca cumhuriyetin yıkılı vermesin tek hamlede.
Acımasız da olmayacaksın, sevmemezlik yapmayacaksın.
Sevecek, güvenecek ama almayacaksın işte en derinlerine.
Olurda giderse ki gitmeyeni nadirdir.
İşte o zaman kalmaz küfü derinlerde.
Ama kalır mı izi, kalır.
Sen sana küf bırakılıp, bırakılmayacağını seçemesin öyle ki elbet birileri bırakacak.
Sen kimlerin bırakabileceğini seçebilirsin ancak.
İşte o yüzdendir ki bilmediğin insanı almayacaksın derinlerine
166 notes · View notes
selin-n · 27 days
Text
Hayırlı sahurlar
Hastalıklar senden uzak olsun,
ey canlarımızın rahatı,
ey gören gözümüz,
kem gözler senden uzak olsun!
Bedenin sağlam olsun, ay yüzlü güzel,
gölgen başımızdan eksik olmasın!
Gül bahçesine benzeyen yüzün,
o gönül otlağımız,
ovamızın yeşilliği,
nasılsa hep öyle kalsın,
hep öyle taze, yeşil.
Bizim canımıza gelsin
senin bedenine gelen ağrı.
Hz. Mevlâna
Tumblr media Tumblr media
Sevgiyle💙
Tumblr media
104 notes · View notes
kayipizge · 2 months
Text
XIX
sevgilim, burnumuzun direği varmış diyorlar. hiç görmedim ama görmeden de inanılır derler. görmedim ama inanıyorum. şayet olmasaydı o güzel yüzün aklıma geldikçe burnumun direği sızlamazdı. bana seni hatırlatan her olayda, her bir yüzde burnum hemen acır. ne zaman parfümünün kokusunu alsam elim burnuma gider sanki dokununca acısı geçecekmiş gibi. yalan yok, sen dokunsan acım geçer. ama ben dokununca pek de bir fayda sağlamıyor. her gün bir şey öğren, günü faydasız bile olsa bir bilgiyle kapat derdin ya hani bugün öğrendiğim tek bir şey vardı. insan çok özlerse saç dipleri sızlarmış. benim bugün saç diplerim sızlıyordu deniz. bana gülecekler biliyorum, insanın saçının dibi sızlar mı diyecekler. yemin ederim sızlıyormuş. sen olsan anlardın, herkes gülse de sen anlardın. zaten sen yokken ben artık kimseyle gülmez oldum. ne zaman gülecek olsam aklıma geliyorsun, yarım kalıyorum. yokluğunu sindirdim sanmıştım ama nafile. üç gün önce en sevdiğin tatlıyı yapıp denize götüreceğim dedim aslı’ya. dolabı açıp yumurtaları alana kadar varsın sandım. ne zaman ki yumurtaları aldım elime öylece kalakaldım dolabın önünde. bazen böyle unutuyorum işte, yaşıyorsun sanıyorum. bana yaşadığını düşündüren her anı çok seviyorum. fark edişler epey acı oluyor ama birkaç saniyeliğine bile buna inanmak nefes almamı kolaylaştırıyor. merak ediyorsan söyleyeyim, yaptım o keki. yiyemedim ama yaptım. mutfakta masanın üzerinde duruyor. yemek isteyen olursa izin verir miyim acaba deniz. tanıdığım en cömert adamdın, sen olsan ver mutlaka derdin ama ben hiç de paylaşımcı değilim. en son geldiğimde olmayan çiçekler var burada deniz. kim bıraktı bunları sana? renklerini sevdin mi? nasıl kokuyorlar? toprak kokusu mu daha güzel bu çiçekler mi? ben toprağın kokusunu üzerinden alıyorum, senin kadar iyi bilmem ama sen bilirsin, çok üzgünüm ama bilirsin işte. bu gece allah’a dua ederek uyuyacağım. duamı söylersem kabul olmazmış ama sen aç kulağını iyi dinle. allah’ım, denizi ısıt.
62 notes · View notes
egesizizmir · 5 months
Text
Sonra zaman durdu. Saat akmaya devam ederken öylesine birdenbire zaman duruverdi benim için. Kafamda bir hayat inşa ettim, önce bir sessizlik hayal ettim, ne güzel dedim. Sonra senin konuşmadığın bir sessizlik hayal ettim, inanır mısın bilmem gürültüden duramadım. Susuşunun yarattığı gürültü, tahmin edilebilir seviyede değildi. Dudakların birbirine değiyor, ağzın kapanıyor, hayal etsene sen bir daha benimle konuşmuyorsun... Başın çevrildikçe dudakların aralanıyor, adımların başka hayatlarda, ağzından çıkan her kelime başkasına. Yüzün bana döndükçe dudakların kapanıyor. Sen bana baktıkça susuyorsun, gün geliyor bana bakmıyorsun. Kafamın içinde inşa ettiğim şehri hatırlıyor musun, gözlerinin önünde inşa ettim bu şehri, duymasan da konuşmasan da görüyorsun, değil mi?
81 notes · View notes
bencinayetoldum · 7 months
Text
Daha sonra, çok daha sonra, belki de bir çok kez uyandın, birçok kez yeniden uyukladın, sağına döndün, soluna döndün, belki ışığı bile yaktın, belki bir sigara içtin, daha sonra, çok daha sonra, uyku bir hedefe dönüşüyor, ya da hayır, aksine, sen uykunun hedefi oluyorsun.
Dostların bıktı artık, kapını çalmıyorlar. Onlarla karşılaşabileceğin sokaklarda pek yürümüyorsun artık. Sorulardan, rastlantı eseri karşına çıkan birinin bakışlarından kaçıyor, sana ısmarlamak istediği birayı ya da kahveyi kabul etmiyorsun. Sadece gece ve odan, üstüne uzandığın dar sedir, her an yeniden keşfettiğin tavan seni koruyor. Tanı koymaya alışık değilsin ve bunu yapmak da istemiyorsun. Seni rahatsız eden, seni duygulandıran, seni korkutan, ama bazen de coşturan şey başkalaşmanın aniliği değil, aksine, bunun bir değişim olmadığı, hiçbir şeyin değişmediği, bunu ancak bugün bilsen de öteden beri böyle olduğun duygusu, o belirsiz ve ezici duygu; çatlak aynadaki bu yüz senin yeni yüzün değil, maskeler düştü sadece, odanın sıcaklığı onları eritti, uyuşukluk onları yerinden söktü.
Bugün artık pençesine düşmüş olduğun şey hakkında yirmi beş yıldır hiç mi bir şey anlamadın?
Kendi tarihinde hiç mi çatlaklık, zayıf nokta görmedin?
Ölü zamanlar, boş geçitler. Geçici ve yürek paralayan o yıkıcı arzu, artık bir şey duymama, bir şey görmeme, sessiz ve hareketsiz kalma arzusu.
Hayatın sonuna doğru varıyorsunuz, hayır, hayatın kendisinin değil de başka bir şeyin sonuna: o hayatta herhangi bir değişiklik olasılığının sonuna doğru. Size uzun bir duraklama anı, şu soruyu sorabilmeniz için yeterince zaman tanıyor:
Başka neyi yanlış yaptım?
126 notes · View notes
70likviskivebirkedi · 3 months
Text
şimdi sen bilmezsin ama bizim apartmanın çatısından bakınca senin yüzün görünüyor.
#*
54 notes · View notes
hisboslugu · 2 months
Text
desem ki, yeryüzüne beş peygamber geldi; beşincisi sensin. desem ki, iki kişi kaldık dünyada; ikincisi sensin. desem ki, birisi var yeri göğü var eden; o da sen olurdun. sana tapmak için kilden bir heykel yapardım güzelliğince. bilsem ki sen tanrı'dan iyisin, bilsem ki tanrı senden güzel değil. senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu, nasıl duruyor boşluğunda arzuların anlamıyorum. nasıl nasıl bakıyor bana, böyle merhametten uzak. git diyorsun, nereye gideyim? ümitlerim ne olacak, bunca şiirleri kim söyleyecek sana, kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini? gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara, sevmesem seni bir daha, paramparça etsem yüreğimi cam gibi. sonra yaksam, savursam küllerini karlı dağlardan, açık denizlerden. yine seni severdim toz toz, yine sana tapardım küllerin ağırlığınca. bu oksijen gazı olmasa da olurdu ama beethoven gelmeseydi dünyaya seni bu kadar sevemezdim. ikimizin ortasında o duruyor; sağımızda birinci keman, solumuzda ikinci keman, karşımızda üçüncü keman. sonra orglar, flütler, kontrbaslar. sustur şu orkestrayı beethoven, şimdi dokuzuncu senfoninin sırası mı? bunca yalnızlıklar, bunca yoksulluklar benim işim değil. bu çirkinliği ben yaratmadım, ne de bu kahpe güzellikleri. bende sevmediğin ne varsa senden türedi. şu karanlık bakışlar, şu ellerin pisliği, şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler; besbelli senin eserin. ne buldumsa sende buldum, kötülükten yana. ne öğrendimse senden öğrendim, seni sevdikten sonra başladım yaşamaya. seni tanrı yarattıysa beni kim yarattı? bu azabı kim verdi bana? çıngıraklı yılanların zehrini içtim, balinaların kusmuklarını. kükürt kokulu imkansızlıklar içindeyim oysa güzeldim tarihin ilk çağlarında. görsen şaşardın, öyle aydınlıktım, öyle iyiydim. kobalt mavileriyle doluydu yüreğim, kurşun beyazlarıyla. severdin beni, midye kabuklarının yeşilliğince. sonunda dediğim çıktı işte. samanyolu'ndan bir yıldız düştü dünyaya, sinekler gibi eziliverdi insanlar. her şey bir anda olup bitti, yapayalnız kaldık. ne radyo-aktivite, ne mantar şeklinde bulutlar, ne yaşamak sevinci, ne ölüm korkusu. sonunda üç kişi kaldık dünyada. sen, ben, bir de jiro'nun lesko'su. yine bana bakarken yüzün kızarıyor, toplum kurallarından kurtulamadın daha. bütün çayırlar bomboş. görmüyor musun? al başını dağlara çık, avaz avaz şarkı söyle sokaklarda. bir kibrit çak, bütün evler yansın. yüz bin yılın öcünü al bu şerefsiz dünyadan. sonra kaldır kendini, denize at. biraz serinle. sevebildiğim kadar insanım ben, on gram arsenik yeter canıma. beni düşünme. uzan mistral rüzgarlarının üzerine nünbüs bulutlar geliyor, kaç. uykumuz bölündü çırılçıplağız, kum fırtınaları başladı çin seddinin ötesinde. gölgemizi bir asya şehrinde unuttuk. taklamakan çöllerinde kaldı rüyalarımız. haydi git. yok olduk, iki olduğumuz yerde. haydi git. bir kalırsak yine var olacağız.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ümit - b.k.d.
34 notes · View notes
manoliya · 1 year
Text
Senin yüzün denize inen sokaklar:
Sen bütün aşkları hükümsüz kılansın:
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Hoş saatler:
187 notes · View notes