Kâbe'de büyük bir saygı içinde hareket etmeye çalışıyorsun.
Kur'an okunduğu zaman başını öne eğip saygıyla dinliyorsun.
Ezan duyduğun zaman müziğin sesini kısıyorsun.
Neden ?
ALLAH'a saygısızlık olmasın diye mi ?
ALLAH sadece camide,dini sohbetlerde,Kâbe'de,Kur'an ve ezan okunduğu zaman mı seni görüyor ?
O zaman gel sana Allah'ın seni gördüğü yerleri söyleyeyim.
Torpil yaptırıp kendin veya yakının için menfaat sağlıyorsun ve tanıdıklarını hak etmediği halde işe alarak diğer insanların önüne geçiyorsun ya,hah işte ALLAH orada.
Senin sendikandan,senin partinden olmadığı için insanların hakkını yerken ,mülakatlarda kendi adamlarını kazandırırken de ALLAH orada...
Karını veya çocuğunu dövdüğün zaman ALLAH orada.
Kocana karına yalan söylediğin zaman da ALLAH orada.
İnsanların arkasından bilip bilmeden konuştuğun ,çekiştirdiğin gıybet ettiğin zaman da ALLAH orada.
Bir liralık malı on liraya satıp insanları kazıklarken ALLAH senin işyerinde.... Çürük ve bozuk malı kaliteli diye yutturmaya çalışırken,yalan yere yemin ederken de ALLAH orada.
Menfaat uğruna insanları aldatırken , kandırırken de ALLAH yanıbaşında.
Söz verip de tutmuyorsun ya, randevuna sadık kalmıyorsun ya bahane ve özrü bile yalana bağlıyorsun ya o zaman da ALLAH orada...
Mesleğin ne olursa olsun hak etmeden maaş alırken de ALLAH orada , partili belediye başkanın sana ATM memuru olarak maaş öderken de ALLAH orada....sen bu parayı helal kabul edip yerken de ALLAH orada...
Çocuklarım arasında ayrım yapmam diyerek maddi manevi birini koruyup kollarken,diğerlerine üvey evlat muamelesi yaparken de ALLAH orada...
Müşterek mirasın gelirlerini alıp cebine indirirken,kardeşlerine bir şey vermezken de ALLAH seninle beraber...
Yalanı,talanı ve hırsızlığı alkışlarken , hırsıza , vurguncuya arka çıkarken de ALLAH orada .
Devletin malını şahsi çıkarların için kullanırken de ALLAH orada...
Yetimin öksüzün garip gurabanın hakkını yerken de ALLAH orada...
Kısacası ALLAH her an her yerde...
"ŞÜPHESİZ YERDE VE GÖKTE ALLAH'A HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALMAZ "
Ben düşünmüyorum eskiden uzun uzun cümleler kurandim ya hani yüksek sesle anlatmaya çalışiyordumya Artık anlatmaya tenezül bile etmiyorum. Kendimle gurur duymaya başlyorum, baksana kocaman adam oldun diyorum. Ki fotografima bakarak gülümsüyorum salonda görünce Çabuk sıkılıyorum Dondurma yediğimde çok üșüyorum bu yüzden kendime koziyorum. Bu arada özenmiyorum ben mesela artık o dizideki iki karaktere ikimizi koymuyorum Artik seni yakıştıramıyorum "buraya" Ozlemek de nerden çıkmış? Hiç aklıma getirmiyorum, Canım sıkılıyor. Ama bitiriyorum. Hem de yavaş yavaş değil, en zor animda senin için, "keşke burda olsaydın bana cümleler kurmamaya çalışarak bitiriyorum. Bir kere demiştim ya, "kokunu sen yokken burda hissediyorum" diye. artik hissetmiyorum. Artik kokunu burda hissetmek istemiyorum En kötüsü de bu ya, seni rüyalanmda görebilmek uğruna gozlerimi tavana dimdik dikerek, dua etmiyorum artık. Artık bazı şeyler de sen düşün istiyorum. Şarkıyı başlattığımda bambaşka şeyleri düşünüyorum, fatura düşünüyorum an alakasızından "Acaba ne zaman acim biter? diyorum bazen de Şarjim da hiç bitmiyor mesela, yalnız mıyım ben diyorum. Sonra kahkaha atiyorum. Çok guluyorum. Yaşa be hayatını diyorum Kulaklığımın o kordonu mudur. -adini tam bilmiyorum- (anneme sordum, o da bilmiyormuş) orasini canim siklinca yiyorum. Sonra, șuan olduğu gibi kendime gülüyorum Biriyle konuşurken, onun anlattiğı konu ilgimi çekmediğinde ilerde çok mutlu olup sana doğum gününde alacağım hediyeyi seçemeyip kararsız kaldığımı düşlüyorum Anliyor musun? Bilemiyorum. Belki de en güzeli bu ya anlamanı bile beklemiyorum. Bilmek de istemiyorum. Zaten yerini bile doldurmaya üşeniyorum. Bak birakoyorum. Bak şimdi hatırliyorum da, o verdiğin küçük anı kalsın diye resimli anahtarligi bile opmüyorum. Bir yerde otururken, yanımda bin oturmasa bile, artık "keşke gelse de buraya otursa demiyorum Diyorum ya işte be. yalnız hissetmiyorum Korkmuyorum da artık güçlü biri olmaya çalışıyorum. Yenilmemeye çalışıyorum. Sabahlan güneş açınca o kadar mutlu oluyorum ki, güneşi opmek istiyorum. Aşık olmak istiyorum bazen ama sevecek insan bulamıyorum Üşeniyorum artık. Bazen, ne de guzel sevmiştim
kendime çok kızıyorum. annene, babana, sana çok kızıyorum. seni yarı yolda bırakan benliğimi affedemiyorum. seni özlüyorum ama yazamıyorum. sesini duymak istiyorum ama arayamıyorum. sana koşmak istiyorum ama adım dahi atamıyorum. artık sen sağda ben solda yürüyorum. buna çok sinirleniyorum. yolun ortasında durup beni beklemeyecek oluşunu atlatamıyorum. el ele tutuşup koşamayacağımız gerçeği ile yüzleşemiyorum. verdiğin eşyaları atmıyorum. görünce yüzümde bir tebessüm oluşuyor ve ben bunu seviyorum. ama atlatmam gerek artık her şeyi. seni ve senden kalanları. seni silmiyorum veya unutmuyorum. yanlış anlama beni. sadece içimde olan gururu bir ceket misali üzerime giyiyorum.artık sana adım atmak için çırpınmıyorum. kendimi affettim. sen de affet beni. yarım kaldığın yolda büyük adımlarla yürü ve kaç. beni affetme ama unut. böylesi kolay olacak senin için. başkaları girecek hayatına ve ben buna çok sinirleniyorum. sen başkasını, ben başkasını seveceğim. bunu biliyorum. bu sefer sigaramı sana yakıyorum. senin uğruna ben de yanıyorum. sen bunu bilmesen dahi senin her saniye iyi olmanı diliyorum. dilim kötü olmanı dilemeye varmıyor. dilim sana dönmüyor ama bilirim, anlarsın sen beni. senden kaçtığımı cümle alem biliyor. akan yaşların haddi hesabı yok, sorma daha fazla. sen sus artık konuşma sırası bende. senden sonra çok şey değişti hayatımda. artık senin tanıdığın kişi değilim. görsen yüzüme tükürürsün ama korkma bir sokakta çıkmam karşına. kahveyi de çayı da şekersiz içiyorum. verdiğin her şeyi kaldırmayı başardım. yeni insanlar yok hayatımda olmasına da ihtiyaç duymuyorum. her şeyden elimi eteğimi çektim. yeme bozukluğum devam ediyor ama iyileşeceğim. günde tek öğün yiyorum. sigaram arttı. ayın çoğu günü içiyorum. derslerim iyiye gidiyor ve netlerim arttı. insanlardan kaçıyorum. benimle konuşmaya çalışanlara ördüğüm duvarlar yanıt veriyor. uykularım düzensiz. sana bunları söyleyemiyorum ama korkma ben yazar, sen yazı oldun. tüm satırları uğruna harcadım. sen artık hep iyi ol. benim dilim dönmez sana kötü ol demeye. başın eğilmesin, dik dur ve gülümse. bir acı gelip vurmasın seni. sokakta yürürken bir koku sana beni hatırlatmasın. sen beni unut. bu yara anca böyle kapanır. arama beni orada, burada. ben artık hiçbir yerdeyim. telefonum sana kapalı. yazsan cevap vermem, arasan açmam. ben seni anca böyle atlatırım. bu sikik şehrin sokakları tanıyor seni. uğruna ağlamalarım az değildi. ama şimdi bir taşa bile söylemem adını. sen en iyisi git artık benden. kurtar elini, kolunu. tutma yakamı, paçamı. ben senden gideli çok oluyor. ev bildiğim yeri yakalı uzun zaman oluyor. sen şimdi git iyisimi. ben ağlamadan, yağmurlar başlamadan. sen git, yaşa. ben bir sigara yakacağım.
Uzunca konuşmaya geldim. Aktifsin madem... Geçen sene yaz ayım tam anlamıyla BERBATTI. cam piramit imzası, Antalya. Yanında ağlamıştım hatta güneş kolyesi verdim, kıvırcık bi kız :")
Daha sonra bana dedin ki ağlama, önümüzde daha çok güzel yazlar var. Sana yemin ederim aslında tahmin edeceğimden daha kötü geçirebileceğim bu yaz, senin dediklerine tutundum. Ve günün sonunda iyiydim. Bir ara tökezledim ama o zaman da burada seninle konuşmuştuk. Ama bu yaz senin için kötü geçti. Üzerinden atlatacağız bu köprünün de. Ben kötü olduğumda sen hep elimden tuttun. Bilerek veya bilmeyerek. Ben hep yanındayım.
Bu haftasonu her rüyamda sen vardın. Bir tanesinde çok yorgundun hatta berabe uyuduk ahaksowp saçlarını okşadığımı hatırlıyorum gerçekten çok yorgundun. Ve imza için bekleyen insanlar vardı. Sen yapabilirim dedin ve imza vermeye gittin.
Diğer rüyammda da aynı, çok yorgundun. Biliyorum. Farklı şeyler yaşasak da hep aynı hissediyoruz. Seni seviyorum. Bir dahaki Antalya imzasında daha sıkı sarılacağım. 5. Kez olacak bi buluşma ama hep ilk defa gibi çünkü gittikçe sana sevgim artıyor. Bu kız gittikçe sana dönüşüyor... Dünya senin için, dünya senin uğruna. Sen parla kabal.
Ya bu çok duygulandırdı beni. Gerçekten birilerinin beni böyle sevmedi hala alışabildiğim bir şey değil. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Yemin ederim çok garip. Çok teşekkür ederim. (Anlaşılmak ve sevilmek mümkünmüş gökçi)🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺