Tumgik
#saklanmış
geceningitaristleri · 1 month
Text
Çok şey var anlatacak.
Bir sen anlarsın ama bir sana anlatamam.
8 notes · View notes
bulutderler · 1 year
Text
Küçük bir rüzgara bakar senin dağılman ama hâlâ dimdik ayaktasın.
Tumblr media Tumblr media
9 notes · View notes
dahahos · 1 year
Text
Antikalanlar - Platin
Geçmişten günümüze saklanmış ve korunmuş birçok antika ürünleri bulunmaktadır. Antika alanlar değerinde ücretler belirlemektedir. İhtiyaç olan durumlarda elden çıkarılması gereken eşyaların en ideal ödeme seçeneği için antika eşya alanlar değerinde fiyat verir. Böylece alınan eşyalar için gerekli ücret teklifi de yapılabilir.
Antika mobilya alanlar eşyaların değerini titizlikle ve özenle araştırır. Antika mobilyanın neden yapıldığı ve hangi tarihte yapıldığına kadar derin bir incelemeye girer. Bu sayede özenli ve titiz çalışma ortaya çıkmış olur. Satıcı için gereken değerin ve özenin gösterilmesi önemlidir. Antika alımı ile uğraşanlar bu özeni tüm alımlarda oldukça profesyonel şekilde gösterir ve alıcı için güven kazanımı olur.
944 notes · View notes
2528hayat · 6 months
Text
GÜNAYDINLAR
Bu Dünya alt üst olurken gelmiş kalbimde saklanmış😊
145 notes · View notes
dumanlikafalar · 4 months
Text
"Ağlamaktan kızarmış gözler, kurumuş dudaklar, intihara meyilli bir beden, saklanmış izler ve acılar..."
142 notes · View notes
vintages-s · 2 months
Text
Karanlık..
Neydi ki karanlık, Işığın olmaması mı?
Görememek; yalnızca görme duyusunun ortadan kalkmasıydı, duyum’un değil.. Hem insan, yalnızca aydınlıkta mı görürdü? Aksine asıl karanlıkta gördükleri, yolunu daha çok aydınlatmaz mıydı?..
Korkar İnsan karanlıktan. Duyumu, yalnızca duyuları ile elde etmeye öylesine şartlandırmıştır ki kendini.. Korkusunu yenebilirse eğer, Karanlık artık düşman olmaz ona. Dost olur, yoldaş olur hatta.. Ve o en büyük korkusu; sevgilisi bile olur zamanla..
Bir Adam tanımıştım. Öylesi bir karanlık içinde.. Karanlıkta yaşardı, bense acemiydim o günlerde.. “Korkma!” derdi bana. “Bırak, sarıp sarmalasın Karanlık seni..” Bilmezdim, anlamazdım o zamanlar.. Göremediğim her şeyin, orada bir yerde olduğunu bilirdim oysa. Ben göremiyorum diye onlar yok olmuyorlardı ki! Korkularımı yenmeye başladıkça, görmeye de başlamıştım sanki.. Ve aydınlıkta kimse görmezken beni, O Adam görmüştü Karanlıktaki Ben’i..
Ben ilk kez o zaman gördüm gökkuşağının renklerini.. Menekşenin morunu, gülün kırmızısını, eriğin yeşilini.. Çağırıp anlağımdan görüntüleri, uzun uzun baktım onlara.. Nasıl da güzel görünüyorlardı karanlıkta.. Önceden göremediğime hayıflandım başlarda. Ama dedim ya, görmenin ışıkla ilgisi bile yalanmış. Yanlış öğretilmiş bize yıllarca..
Sonra bir mum yandı iç dünyamda yavaşça.. Asıl, karanlığın içimde olduğunu gördüm zamanla.. O kadar ışık altında yaşamışım ki yıllarca, unutmuşum kendimi görmeyi yaşamda.. İçimdeki çocuk saklanmış meğer derinlerime, elinde taşıdığı mumuyla.. Anlamış; o muma ihtiyacım olduğunu ve gösteriverdi kendini bana cesurca.. Tanışmaya başladım kendimle; o minicik, üşür gibi titreyen mum ışığında..
“Çıkar, At!” dedi “Tüm maskelerini! Seni tanıştıracağım sana.”.. Anlamadım tabi başlarda.. Dedim ya, zamanla.. İşte, her şey zamanla!..
O mum ışığı o kadar çok şey gösterdi ki bana.. Bunca yıl, kendimi tanımadan yaşamışım oysa.. Öyle sandığım gibi biri de değilmişim meğer.. Ne olduğumu düşündüysem, gölgesi de benimle yaşamış her saniye yanımda.. Her şey zıddını da taşırmış ya yanında! Öylesine korkup tiksindim ki kendimden başlarda.. “Ben bu olamam” dedim, “aklım oyun oynuyor bana!”.. Düşündüm uzun uzun ve başka bir gözle baktım tüm yaşanmışlıklarıma.. Sobeledim kendimi! Artık ne ebe kalmıştı geriye ne de saklanan biri.. Çırılçıplak görmüştüm kendimi.. Beni kim ya da kimler bu hale getirmişti ki?
Korunmak isterken insanlardan, yoksul yarınlardan ve büyüttüğüm kaygılarımdan; ıskalayıp hayatı, olmak istemediğimi de olmuşum zamanla.. Zamanla işte! İnsan asla’larını da yaşıyormuş zam’anla..
O kadar derinlerime baktım ki o mum ışığıyla ve öylesine acıtıp kanattım ki içimi; bir an geldi, bıçak kemiğe değiverdi.. “Hoop” dedim kendime! “Orada dur bakalım!” Kime hayatını zehir ettin, kimi aldattın, kimi kandırdın? Kimin, bile isteye canını yaktın? Kimin emeğini sömürdün? Onları yetinmeye mahkum ederken, sen konforda mı yaşadın? Bak hep sen yağmalandın.. Sen aldatıldın, kandırıldın.. Seni değil, sendeki aynayı sevmemişler ki kırmışlar; anlamadın..
Sonra bir hüzün çöktü içime.. Meğer ben hep yalnızmışım.. Onlara giydirdiğim kıyafetlerle, kendime olmadık insanlar yaratmışım.. Sanılardan kocaman bir dünya oluşturup, mutluluk oyununa dalmışım.. Her şey ne kadar farklıymış meğer! Nasıl da korkakça bir yalanlar dünyasında, kendimsiz kalmışım.. İnsanlara inanmanın, güvenmenin konforunda yaşamayı, öğretilmiş acılardan saklanmak için kendim kurgulamışım.. İnsan; insanı kendi arzuları, kendi menfaati için giydiren bir oyuncak gibi görüyormuş meğer.. Anladım..
Tüm bunları o Adam’a da anlattım.. Gülümsedi.. “Gördün mü?” dedi.. “İnsan karanlıkta daha net görürmüş kendini! Kendini gören, anlarmış diğer herkesi!”
“Çözdüm..” dedim İnsan denilen bilmeceyi..
“Bilmece değil evlat! Su gibidir insan.. Akar gider kendi çukuruna.. Durup bakmaz çamurluğuna.. Her şeyden birazdır insan.. Biraz ondan, biraz bundan.. En çok da kendi hamurundan.. Beyaz bir levha gibi gelmez dünyaya insan.. Ne kendi yazdığını yaşar, ne de kendi tercihlerini.. Zan’dan başka nedir ki İnsan.. Acı da Mutluluk da Yalan.. Ömür denilen şu kısacık zamanda, sahneye çıkıp soytarılık yapan kocaman bir zavallıdır İnsan..” dedi Adam..
Bir karamsarlık sessizliği kaplamıştı her yanı.. Uzun susmalarımıza eşlik ediyordu Karanlık denilen o büyük Aydınlık..
“Evlat!” dedi yine o davudi sesiyle.. “Vakit tamamdır artık! İstemeyi istemeden, beklenti yalanını inşa etmeden hazır mısın yaşamaya? Tutunmamaya, uçuşmaya.. Aklını, duygularını ve içgüdülerini kutsamadan.. Her türlü kavramı, değeri, anlamı putlaştırmadan var olmaya!
Yoksa; sahnene geri dönüp oynamayı mı istersin, o yavan dünyanda yeniden?”
İki damla gözyaşım süzüldü istemeden..
İstemem dedim İstemem.. Artık istesem de geriye dönemem..
Karanlıkta ekilen tohumlarımı, gözyaşlarımla suladım kimselere bildirmeden.. Tüm değerleri, mutlak diye beynime çakılmış kavramları söküp attım içimden..
Filizlenip boy veriyorum artık.. Kendini, külünden yaratmaya çalışan Ben..
DeiDa- 2019
27 notes · View notes
touchishere · 2 months
Text
Hayatın renkleri gözümde solgunlaştı; her şey bir gri perde ardına saklanmış gibi, eskiden parlak ne varsa, şimdi gölgede kalmış.
20 notes · View notes
kuheylaan · 10 months
Text
seni abartmıyorum. benim mutluluğum sende saklanmış.
79 notes · View notes
kanayanokyanus · 7 months
Text
zaman. geçecek derler, zamana bırak derler ama zaman iyileştirmez. zaman öldürür. zaman değiştirir. zaman sizi uçuruma sürükler ama asla iyileştirmez. sadece bir yarayı kapatırken yenilerini açar ve siz fark etmezsiniz bile. zaman katildir. eli kanlı, kötü bir katil. insan katili. çocuk kalmış ruhların katili. masum düşüncelerinin arkasına saklanmış küçük çocukların ellerindeki oyuncaklarını kendilerine bırakmalarını bekleyen ve onları kıran bir katil.
53 notes · View notes
olmuyorsblog · 5 months
Text
kalbimden ruhuma doğru geçen ince çizgide senin gözlerinin gülümsemesi vardı. hayattan vazgeçen birini tekrar nasıl sımsıkı hayata tutunmaya ikna edilebilir? yıllar, yollar, acılar hepsini kilitlenmiş bir kutuya hapsetmemiş miydik, neden ben tek başıma yemek yerken aynadaki yansımama ağlamak istiyorum. çoğu anlamsız cümleden kaçmak için kulaklarımı kapatmanın yetmeyeceğini anladım. kör, sağır ve dilsiz olmak hiçbir şeyi değiştirmez, lanet olsun ki değiştirmiyor. bir öfke, hep böyle acımasız mıdır. aynalardan kaçarak gerçeklerden saklanmış olmak bi süreliğine de olsa zamanı duraklattı. ellerimdeki yalnızlığı, gömdüklerimin üstüne attım. toprağa bırakmak, suya bırakmaktan her zaman iyidir. gün yüzüne çıktığında toprağın altında olmak biraz can sıkıcı olabiliyor. her şeyi halledebiliriz denmesini istemiyorum ben hiçbir şeyi halledemeyip çoğunlukla hep yaptığım gibi kitaplara kaçmak istiyorum. hayatımın akışına kapılıp başka dünyaların kapılarını aralamayı unuttum. sahi, en çok neyi unuttum. ormana gitmek istiyorum, ormanın sessiz gürültüsü, içimin çığlığıyla karıştığında gürültülü bir sessizlik bırakacak aslında biraz sessiz olursak kavgaya eşlik edebiliriz. aslında siz de biraz kafanızı çevirseniz benim de burda olduğumu anlayacaksınız.
22 notes · View notes
geceningitaristleri · 2 months
Text
"Yarın daha iyiymiş gibi görünecek" dedi. "Ama daha iyi olmayacak."
-Patrick Ness
7 notes · View notes
noor-kazem · 2 years
Text
Tumblr media
توقفت للنظر، أنا والرقص داخل الرياح، هذه الرياح الأربعة حساسة التي كانت هنا قبل أول شتلة شجرة هادئة، مخفية مائيات الجبال تجولت، لا يوجد شيء يفصلني عن كل هذا، أستمر في تجريد من كل ما أعرفه،أتجرد من طبيعة الجمال الساذج، هذه المشهد المستحيل من البراءة، أبيض وحاجي.
I paused to look, me and dancing within the wind, these four delicate winds that were here before the first seedling of a tree Tranquil, hidden the waters of the mountains wandered, there is nothing separating me from all this, I continue to strip of all I know, stripped of the nature of naive beauty, this spectacle The impossible of innocence, White and Haji.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bakmak için durdum, ben ve rüzgarda dans eden, bir ağacın ilk fidesinden önce burada olan bu dört narin rüzgar Sakin, saklanmış dağların sularında gezindim, beni tüm bunlardan ayıran bir şey yok, soymaya devam ediyorum. Tüm bildiğim, saf güzelliğin doğasından sıyrılmış, bu gösteri masumiyetin imkansızı, Beyaz ve Hacı.
226 notes · View notes
chkeinherz · 1 year
Text
herkesten esirgenmiş, saklanmış umutlar
74 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 1 year
Text
Hep bu saatlerde başlar hüzünler, yakılır sigaralar,
çekilir sabırlar..
Gölgelerin arkasına saklanmış ne varsa, hep bu
saatte çıkar ortaya..
Dokunmayı özlediğin ne varsa, zorla gelir dokunur sana,
Ruhun bir köşede, sen bir köşede, gelmesini
beklediğin SEVDAN, aklının bir köşesinde İçinde,
İçindeki de sabaha kadar, köşe kapmaca oynarlar HÜZÜN'lerinin içinde..
Gündüz yasakladığın ne varsa, hep bu saatte tuz basarlar yarana,
Sonrasında eski bir şiir takılır aklına,
Lambalar söner odalar gömülür karanlığa,
Kimi sevdiğine sarılır, Kimi ağlar yastığına..
Tumblr media
64 notes · View notes
quaerens-s · 6 days
Text
"Yalnızlığı seviyorum" ve "seçici bir insanım"ların altına saklanmış, dünyaları versen egosu yetinmeyecek kibir abideleri.
7 notes · View notes