Tumgik
#onbeş mayıs
aykutiltertr · 13 days
Video
youtube
Yedikule - Pamela Spence - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Trakya Düğünü) 
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=r_5lWht2c4I Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Yedikule - Pamela Spence - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Trakya Düğünü) Şarkı Sözleri ve Daha Fazla Bilgi: Söz: Cengiz Onural Müzik: Anonim Düzenleme: Emirhan Cengiz B                                        Em               C         B       Haber uçtu devlete de beş yıl yattım hapiste   B7               Em                   C                  B7 Yedi düvel zindanından beterdir Yedikule B7                Em                     C           Am   B Yedi düvel zindanından beterdir Yedikule   Am                   B7                       Am             B7 Nargilem duman duman ah bayıldım aman aman Am                 B7                  Am        B7 İstanbul güzel ama ah zabitleri pek yaman   B                                         Em                C    B         Beş yıl bana yaraştı da nargilem buna şaştı   B7                         Em               C                      B7 Her gün çizdim usturamla bağlamam doldu taştı   B7                          Em              C                   Am          B Her gün çizdim usturamla bağlamam doldu taştı   Am                     B7              Am            B7 Sarma cigaram yanar ah çekerim ağar ağar Am                B7            Am            B7 Tekkemiz güzel ama haber uçuranlar var B                                          Em                    C         B Nargilemin marpucu da, gümüştendir gümüşten B7               Em                   C                            B7 Beş değil onbeş yıl olsa, ben vazgeçmem bu işten B7               Em                  C                        Am          B Beş değil onbeş yıl olsa, ben vazgeçmem bu işten Am                   B7                       Am             B7 Nargilem duman duman ah bayıldım aman aman Am                 B7                  Am        B7 İstanbul güzel ama ah zabitleri pek yaman Pamela Spence Genel bilgiler Doğum adı Pamela Aslı Spence Doğum 25 Şubat 1973 (51 yaşında) Heidelberg, Almanya Tarzlar Rock, elektronik müzik Meslekler Şarkıcı, aktris Çalgılar Vokal, gitar Etkin yıllar 1994 - günümüze Resmî site PamelaSpence.com Pamela Aslı Spence, ya da bilinen adıyla Pamela (d. 25 Şubat 1973, Almanya), Türk-İngiliz rock ve elektronik müzik şarkıcısı ve oyuncu. Kariyeri İlk dönemler Heidelberg doğumlu İngiliz bir baba ve Türk bir annesi olan[1] şarkıcı Pamela, babası NATO'da görevli olduğu için sürekli Almanya'da ikamet etmiş, annesiyle babasının ayrılması sonucu 15 yaşından itibaren Türkçe öğrendikten sonra, başlangıçta çeşitli televizyon dizilerinde roller üstlenmiş ve vokalistlik yapmış, daha sonra da çıkardığı üç albüm ile ün kazanmış bir Türkçe rock şarkıcısı ve Türk dizi, sinema oyuncudur. Pamela, Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunudur. Profesyonel kariyeri Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezundur. 19 yaşındayken oyuncu Burak Sergen ile çok kısa süren bir evlilik yaptı.[2] "Atları da vururlar" müzikalinde Okan Bayülgen ve Fikret Kuşkan ile birlikte rol almış, "Lahmacun ve Pizza" dizisinde oynamış, Teoman'a vokalistlik yapmıştır. 2004 yılının Haziran ayında Mucizeler Komedisi adlı müzikalde 'dişi melek' rolünü üstlenmiştir. İlk albümü, "Eğer Dinlersen"i uzun bir hazırlık döneminden sonra 1 Haziran 2002'de çıkarmıştır. rock tarzına daha yakınlaştığı ikinci albümü "Şehir Rehberi"ni ise 23 Kasım 2004'te piyasaya çıkarmış, özellikle söz ve ezgileri bir anda kitlelerin diline yerleşiveren "İstanbul" isimli şarkı ile büyük başarı elde etmiştir. 25 Mayıs 2006'da üçüncü albümü "Cehennet"i çıkarmıştır. 2010 - günümüz 2010 yılında elektronik müziğe geçerek dördüncü albümü "Stil Zengini"ni 9 Mart 2010'da yayınlamıştır. Albümün ilk klibi ise Duygu Güzelmeriç tarafından "Say What You Want" adlı şarkıya çekilmiştir.[3] Diskografi Albümleri 2002: Eğer Dinlersen 2004: Şehir Rehberi 2006: Cehennet 2010: Stil Zengini 2018: Yara Single 2013: Aç 2015: Aslanlar Gibi 2020: Dayanamıyorum (Attila Özdemiroğlu Besteleri) 2021: Benimle Kal (Devir Değişti (Çelik Şarkıları)) 2022: Yedikule (Yeni Türkü Zamansız) Video klipleri Ayrılamayız Biz Şuna Da Bak Istanbul Aşk Sevgiden Beter Kısık Ateşte Artık Bi Şeyler Yapmak Lazım (İstanbul'dan Gitmek) Muhabbet Bağına Girdim Bu Gece (Ararım Sorarım) Aşk Yoruyor Veda Busesi Bir de Baktım (Feat. Ege Çubukçu) Anladım (Feat. Cem Adrian) Cinsellik Açık Bir Kapı (Feat. DRO) Zor Geliyor (Feat. Gripin) Yarısı Gündüz Yarısı Gece (Feat. Atakan Ilgazdağ) Her Şey Değişir (Feat. Özcan Deniz, Fuat Ergin) Say What You Want Benim Farkım Tesadüf Aç Aslanlar Gibi Uçmak İstiyorsan Düetleri Zamparanın Ölümü 2 - 2001 - (Teoman ile) Zor Geliyor - 2007 - (Gripin ile)
0 notes
akilfikirgezegeni · 4 years
Text
Tumblr media
Mayıs 2020 Gürültülü Yanlızlık/1976/Bohumil Hrabal
Ertan Yavuz
Kitap arka kapak açıklaması:
İstemeden edindiği tuhaf eğitim sonucu, Talmud, Hegel, Kant ve Lao-Tzu'dan alıntılar yapabilen, değişen zaman ve modernleşmeye ayak uyduramayan bir işçinin, ölüm, felsefe ve bira içeren öyküsü.
Kitabın kahramanı Hanta, patronunun söylediği gibi, bira fıçısı budalanın teki olabilir ama o farklı bir budala: İstemeden edindiği o tuhaf eğitimi, bir polis devletinde otuz beş yıldır yaptığı işten kaynaklanıyor. Atık kâğıtları ve kitapları hamur haline getiriyor Hanta. Hidrolik presinin kocaman çenelerinden sayısız kitap kurtardı ama. Şimdi düşüncelerinin hangisi kendine ait, hangisi o kitaplardan geliyor, bilemiyor. Hanta, yazılı söz'ün hem yok edicisi, hem de sürdürücüsü.
***
0. “Otuz beş yıldır atık kağıt presliyorum,
Bütün bu zaman boyunca mahzenime 
Öyle çok güzel kitap boşaltıldı ki üç ambarım 
Olsaydı üçü de dolardı..”
1. “Zeytine benzeriz biz, en iyi tarafımızı ancak ezilince veririz."
2. Otuz beş yıldır atık kâğıt işinde çalışıyorum, bütün love story'm bu benim. Otuz beş yıldır kitapları ve atık kâğıtları presliyorum, otuz beş yıldır, ağır ağır, harflerin kirine pası­ na bulanıyorum, öyle ki ansiklopedilere benziyorum artık bunca zamandır üç tonu bulmuştur preslediğim ansiklope­ diler. Hem taze ve serin hem de durgun suyla dolu bir testi­ yim ben, güzel düşüncelerden bir ırmağın içimden akıver- mesi için biraz eğilmem yeterli.
3. Eğlenmek, zaman öldürmek ya da daha kolay uykuya dalmak için okumam ben; onbeş kuşaktır okuma yazma bilen bir ülkede yaşayan ben, okumak sonsuz bir uykuya dalmamı engellesin, korkudan tir tir titretsin beni diye okuyorum.
4. Çünkü Hegel gibi, yüce gönüllü birinin ille de asilzade olması ya da bir suçlunun ille de câni olması gerekmediğini düşünüyorum.
5. Yazmayı bilseydim insanların en büyük mutsuzlukları ve en büyük mutlulukları üzerine bir kitap yazardım.
Kitaplardan, kitaplar aracılığıyla öğrendim ki gökler insancıl değil, ne gökler insancıl ne de omuzlarının üzerinde kafası olan bir insan öyle, insanlar insancıl olmayı istemediğinden değil ama sağduyuya aykırı bu durum da ondan...
6. Fransız askerlerine bakan Leonardo da Vinci gibiydim, ustanın at heykelini hedef seçip paramparça havaya uçuran o askerlere böyle bakmıştı Da Vinci; tıpkı şimdi benim olduğum gibi öylece durmuş, o dehşet verici sahne karşısında tam bir serinkanlılıkla beklemişti, çünkü göklerin insanca bir yanı olmadığını biliyordu ve düşünen bir insanın daha fazla insan olmadığını.
7. Atık kâğıt depolarında çalışmaya başlayalı on yıl olmuştu: alışkanlık gereği krematoryumun bodrumuna indim, onların insanlarla yaptığını ben kitaplarla yapıyordum. Dört ceset yakılmıştı, annem üçüncüsüydü. Hiç kıpırdamadan insanoğlundan kalan son maddeye, ölügömücünün öğütmek üzere kemikleri almasına, annemden son kalanları madenî bir kutuya koymasına bakıyordum, gözlerimi faltaşı gibi açmıştım, tıpkı, muh­ teşem yükü İsviçre ya da Avusturya’da kilosu bir kurondan satılacak olan trenin uzaklaştığı zamanki gibi. Aklımda sadece Sandburg’un şu dizeleri vardı: insandan geriye bir kutu kibrit yapmaya yetecek kadar fosfor ve bir idamlığın çivisini dövecek kadar demir kalır sadece.
8. Bir ay sonra dayımın bahçesine elimde annemin külleri­ nin bulunduğu kutuyla girdim. Oturduğu makasçı kulübesinden bizi görünce bağırdı dayım: “Ah ablacığım, nihayet geri döndün demek!” Kutuyu şöyle bir tarttı, sağlığında aşağı yukarı yetmiş beş kilo çeken ablasından geriye pek bir ağırlık kalmamıştı! Küllerden en az elli gram eksik olduğunu hesapladı! Sonra kutuyu bir dolabın üzerine yerleştirdi.
O yaz bir gün şalgamlarını çapalarken birdenbire ablasının şalgama bayıldığını hatırlamış; konserve açacağıyla kutuyu açıp annemin küllerini şalgamların üzerine serpmiş, daha sonra yedik o şalgamları. O dönemde, mekanik presimde kitapları preslerken, hurda demir tıkırtıları arasında yirmi atmosfer basıncıyla un ufak ederken insan kemiklerinin çatırdadığını duyardım, sanki presimde ezilen klasiklerin ka- fatasları ve kemiklerini öğütüyor gibi olurdum.
9. Zamanda geriye gidiyorum, gençliğime yeniden kavuşuyorum. O dönemde her Cumartesi pantalonumu ütüler, ayakkabılarımı cilalardım, tabanları bile insan gençken temiz olmayı sever, etrafa verdiği görüntüyü sever, hattâ daha güzelleştirmeye çalışır...
10. Hep özür dilemek de benim kaderimdi, kendimden bile özür dilediğim oluyordu... Böyle olduğum, yaradılışım böyle olduğu için özür dilerdim kendimden...
11. Sakin sakin kitapların sayfalarım koparmaya devam ediyorlardı, korkudan dimdik olmuş sayfalara kayıtsızlıkla bakıyorlardı, bu yapıtların saklı değerine tümden duyarsızdılar. Oysa bu yapıtları birileri yazmış, birileri düzeltmiş, okumuş, resimlemiş, bastırmış, sonra da ciltlemişti; bir başkası da okunmaya değer olmadıklarına karar vermiş, sansürlemiş, döküntülerin arasına göndermişti;
12. Elimde bir kitap, benimkine yabancı bir dünyaya şaşkın şaşkın bakarım, çünkü itiraf etmeliyim ki ben bir kitaba gömülünce, büsbütün başka yerde olurum, metnin içinde… şaşakalır, hayallere dalar, daha güzel bir dünyaya, gerçeğin tam içine girerim. Her gün, günde on kez kendimden bu kadar uzaklara gidebilmiş oluşuma hayret ederim.
13. Ben okurken, gerçek anlamda okumam, ağzıma güzel bir cümleyi alır, bonbon gibi emerim, küçük bir kadeh likör gibi yudumlarım, ta ki düşünce içimde alkol gibi eriyip dağılana kadar; sadece beynime, yüreğime nüfuz etmekle kalmaz, damarlarımın köklerine, kılcal damarların kökçüklerine kadar işler.
14. ...çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, düşüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım.
15. Çantamda, hakkımda henüz bilmediğim şeyleri hemen o akşam açıklayacaklarını beklediğim kitaplar vardır.
16. Kendi kendime kalabilirim çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, düşüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım; ilksizlik ve sonsuzluğun Don Kişot’uyum biraz, ilksizlik ve sonsuzluğun benim gibilere karşı bir zaafı var galiba.
17. Engizisyoncular boşuna yakar kitapları. Bir kitapta işe yarar bir şey varsa, alevlerin ortasında sessiz kahkahalarını işitmeye devam edersiniz.
18. Kurşun harcamak konusunda cimri davranan ormancının, rastgeldiği bütün kirpileri sivri bir kazığa geçirerek öldürdüğünü hatırladım, ta ki günün birinde karaciğer kanserine yakalanana kadar; adam üç ayda öldü, karnında bir tümör ve beyninde dehşetle.
19. Yazmayı bilseydim insanların en büyük mutsuzlukları ve en büyük mutlulukları üzerine bir kitap yazardım.
20. ...yaşayan her şeyin mutlaka bir düşmanı var.
1 note · View note
koreysi17 · 5 years
Text
FUTBOL VE SİYASET
Son zamanlarda futbol üzerinden bir takım siyasi sesler yükselmeye başladı. Özellikle Başakşehir Futbol Kulübü mevcut hükumet ile özdeşleştirilerek bir takım ithamlarda bulunuyor bu tür ithamlar doğruluğu yada yanlışlığı ile ilgilenmeyeceğim ama bir takım şeyleri görmezden gelemeyiz! Türkiye'de  futbol denildiği zaman akla ilk  Üç Büyük olarak nitelendirilen Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray  gelir. Türkiye Cumhuriyetinden daha fazla geçmişe sahip bu takımlar yerelden çok ülke geneline hitap etmektedir, Türkiye'nin her yerinde taraftarı olan kulüplerdir. Ancak bir gerçek var ki son zamanlarda çok büyük mali sıkıntılar çektikleri aşikardır. Bu durumda yıllardır kötü yönetimin bir tezahürüdür. Plandan ve düzenden uzak olan bu üç kulüp futbolcu yetiştirip, ihraç etmek yerine daima futbolcu ithal edip başarılar yakalamayı hedeflemişlerdir. Bu başarılar arasında da sadece Türkiye Ligi Şampiyonluğu, Türkiye Kupası Şampiyonluğu vardır. Ara sıra Avrupa'da çeyrek finaller görseler de bu tür başarılar kalıcı olmaktan çok saman alevi niteliğindedir. Son onbeş yılda mevcut hükumetin tesisleşme ve stat yapımına verdiği önem aşikardır. Eski Türkiye'de hemen hemen birçok şey üç büyüklerin elindeyken günümüz Türkiyesi'nde Anadolu azim ve çabaları gün geçtikçe artmaktadır nitekim artık " Anadolu kulüplerinde de yıldız olarak nitelendirilen futbolcular varlıklarını korumaktadır." Büyük takımlar, bir takım yenilik hareketlerine girdiği zaman sabırsız olan taraftarıyla karşı karşıya kaldıkları için çabuk planlamalarından feragat ediyorlar, kısa sürede başarı beklentisinin peşine düşüyorlar bu durum da mevcut mali sıkıntıları tetikliyor. Oysa küçük potansiyeli olan kulüplerin böyle bir derdi yok! Nitekim Başakşehir Futbol kulübü bu durumun göze batan en önemli örneklerindendir, yine bir alt ligde top koşturan Altınorda Futbol Kulübü, altyapıdan futbolcu yetiştirme konusunda önemli adımlar atıyor. Bu adımları yaparken de mevcut planlamadan feragat etmek yerine mevcut hedeflerden  feragat edebiliyorlar. Nitekim bunun örneklerini geçtiğimiz yıllarda gördük son zamanlarda Avrupa kupalarına katılan Başakşehir Türkiye basınında her ne kadar Avrupa'da yapılan kadro tercihleri ve oyun anlayışı ile eleştirilse de bu kadro tercih ve oyun anlayışı planlı bir tercih olduğunu düşünüyorum aynı şekilde Altınorda Futbol kulübü geçen yıl fırtına gibi başladığı lige daha sonra başkanın Süper Lig'e çıkmak konusunda "Süper Lig hedeflerinin 2020'de olduğunu dile getirmiş, "çıksak da parayı alıp tekrar düşeceğiz" demiştir (Yenişakafa 3, Mayıs 2018) . ve'l-hâsıl 2023 yılında üç büyükler varlıklarını koruyabilir ama Türkiye'de futbolda yeni aktörlerin rol aldığı bir lig yakın gibi görünüyor unutulmamalıdır ki futbol sadece sahada oynan oyunun yanında gerek ülke genelinde gerekse cihan şümul anlamda büyük bir öneme sahiptir. futbol toplum oluşturmada özne etkisine sahiptir başarı taraftar getirir taraftar cazibe olursa büyük kitlelere dönüşür bu kitlelerde büyük bir toplumsa ve siyasi mesajın seslendirildiği koroya dönüşür bu noktada cazibe tekrar devreye girer toplumsal mesaj ve siyasi mesajlar başarılı bir şekilde topluma işlenir. Son zamanlarda Başakşehir'in siyasi gündem de isminin geçmesi ve bir takım muhalif gurupların sesini yükseltmesinin altında da bu yatmaktadır.  -Koray Telli-
1 note · View note
harikablogbu · 3 years
Text
Volkswagen Yedek Parça, En Ucuz En Kaliteli, Esenyurt - Avcilar
 Volkswagen Debriyaj seti aslen Alman Emek Cephesi (Deutsche Arbeitsfront) tarafından 1937 yılında kuruldu.[2] 1940'tan sonra Alman savaş gücünü arttırmak için harekete geçirilen Volkswagenwerk (Wolfsburg), kara ve hava taşıtlarının, özellikle uzun menzilli V1 ve V2 güdümlü füzelerin yapımı için sanayi gücünü ordunun emrine verdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Volkswagen'in denetimini, Millî İktisat Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Federal Almanya Cumhuriyeti, Aşağı Saksonya Hükümeti, fabrika yönetici ve personeli temsilcilerinden kurulu onbeş kişilik bir kurul üzerine aldı. Volkswagen "biz teknoloji üretiriz, diğerleri uygular" sloganını doğrularcasına dünyanın ilk hava soğutmalı motor sistemini üretti. Bunun nedeni su soğutmalı motorların II. Dünya Savaşı sırasında Rusya'nın sert iklimine dayanamayıp zarar görmesinden kaynaklanır. 1948'de Heinz Nordhoff (Berlin-Charlottenburg Politeknik okulu mühendisi, doğ. 1899) tarafından yeniden teşkilatlandırılan Volkswagen Fren diski, 1950'den sonra başlangıçtaki üretim kapasitesine ulaştı. 1953'te Batı Almanya'nın en çok otomobil üreten fabrikası haline geldi. Volkswagen, Adolf Hitler'in Alman halkını otomobil sahibi yapmak için yaptığı en geniş kapsamlı proje olarak kabul ediliyor.
Volkswagen Aks 1980'li yıllara hazırlayan Toni Schmücker, 1981'in sonuna doğru şirketin idaresini Dr. Carl Hahn'a bıraktı. Otomotiv dünyasının globalleşme sürecine girdiği bu dönemde Dr. Hahn'ın liderliğinde birçok gelişmelere imza atıldı. Bunlardan en önemlisi Çin'de Volkswagen Santana modelinin üretimine başlamak olmuştu. Bakir sayılan bu pazarda Volkswagen, bugün hâlen güçlü pozisyonda öncülüğünü devam ettirmektedir. Hahn döneminin ikinci büyük anlaşması ise İspanyol Seat markası ile yapıldı. Önceleri teknik işbirliği ile başlayan ilişkiler, sonraları FIAT'ın çekilmesiyle tam bir devir teslimle sonuçlandı. Volkswagen yönetimi altında SEAT'ta gelişmeler hızla ilerledi. Diğer taraftan Güney Amerika ülkelerine araç temin etmek için % 51 Volkswagen hissesiyle güçlü bir kuruluş olan AUTOLATINA kuruldu. Ünlü Berlin Duvarı henüz yıkılmamıştı ama Volkswagen yetkilileri Almanya'nın doğu kesimindeki otomotiv kuruluşlarıyla görüşmeleri başlatmışlardı. Dünya, yeni bir dönemin eşiğindeydi ve Volkswagen Fren balatası yönetimi de bunun bilinciyle gelişmeleri izliyordu. Öncelikle, Yükseltilmiş oturma pozisyonunu sportif bir coupé silueti ile birleştiren bir CUV (Crossover Utility Vehicle) arayanlar için bekleyiş sona erdi. Yeni Taigo, ekonomik TSI motorlar, standart LED farlar, modern bir işletim konsepti, tamamen dijital bir kokpit ve çok sayıda destek sistemi ile piyasaya sürülecek. Volkswagen Amortisör ilk otomobili Beetle’ın ana hatlarının tasarımı, Hitler’in isteği üzerine Ferdinand Porsche tarafından tasarlanmıştır. Fakat Hitler, Porsche’nin tasarımlarına daha fazla detay ekleyerek Beetle’ın son halini dizayn etmiştir. Volkswagen’in sponsoru olduğu bir futbol takımı bulunuyor. Vfl Wolfsburg isimli bu takım, 1997-98 yıllarından beri Bundesliga’da mücadele ediyor. İlk kez 2008-09 sezonunda şampiyon olmuş, ertesi sezon katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde grup 3.sü olarak UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek finalde yenilmiştir. 2014-15’te de Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazanan takım, İspanya’da aldığı mağlubiyetle turnuvaya veda etmiştir. Volkswagen Bakım malzemeleri 1980'li yıllarda dünya çapında genişleme hedefine ulaşmak için çalışmalara hız verdi. Uluslararası alanda faaliyete girişmeden önce kendi ürün çeşitlerini tamamen modernleştiren şirket, yeniden Avrupa'nın bir numaralı markası olma yolunda kararlı adımlarla ilerledi. Markanın en çok satan modeli olan Golf'un yanı sıra Polo, bagajlı versiyonu Derby, sportif modeli Scirocco, orta sınıf aile otomobili Passat ve 1981'in Eylül ayında da Passat'ın daha zengin donanımlı bagaj tipi Santana modeli bulunuyordu. Klasik kaplumbağa Volkswagen'in üretimi ise Latin Amerika ülkelerinden Meksika'da ve yeni yapılan bir anlaşmayla da Mısır'da devam etmekteydi. Bu tipin toplam üretim sayısı 1981'in 15 Mayıs'ında 20 milyonu aşarak yeni bir rekor kaydetmişti. 1983'ün Ağustos'unda sıra, en çok talep gören modelin yenilenmesine gelmişti ve ikinci nesil Golf, birincisi gibi büyük ilgiyle karşılandı. Benzinli ve Dizel motorlarının yanı sıra yeni Golf'un bir de çevre kirlenmesini önleyen katalitik egzoz sistemli tipiyle sipariş etme seçeneği vardı. Çevreye saygılı emisyon sistemi zamanla yaygınlaşıp tüm modelleri kapsayacaktı. Volkswagen Hava filtresi Golf, bu yıl içerisinde sekizinci jenerasyonuna geçiş yapacak. Alman üretici, hiç vakit kaybetmeden, 2020'de GTI ve R türevlerinin de örtülerini kaldıracak. GenelHaberlerOtomobil Haberleri Volkswagen Taigo Hakkında Tüm Bilinenler Tarafından Furkan Menküer - 31 Mayıs 2021 0 613 Facebook Twitter Pinterest Linkedin Volkswagen, modelin resmi Avrupa prömiyeri öncesinde yaklaşmakta olan crossover modelinin adını açıkladı. Volkswagen Taigo, Volkswagen Polen Filtresi küçük araç segmentindeki SUV serisine yeni bir eklemedir. Dinamik ve duygusal bir tasarımla etkileyicidir. Yeni model aynı zamanda çok sayıda yardım sistemi ve son teknoloji bağlantı ile birlikte geliyor. Coupe SUV Öncelikle, Yükseltilmiş oturma pozisyonunu sportif bir coupé silueti ile birleştiren bir CUV (Crossover Utility Vehicle) arayanlar için bekleyiş sona erdi. Yeni Taigo, ekonomik TSI motorlar, standart LED farlar, modern bir işletim konsepti, tamamen dijital bir kokpit ve çok sayıda destek sistemi ile piyasaya sürülecek. Bununla birlikte Volkswagen Taigo, Brezilya’dan gelen başarılı Nivus modeline dayanıyor ve İspanya’nın Pamplona kentinde Avrupa pazarı için üretilecek. Vosvogen Yakıt filtresi yaz görücüye çıkacak ve 2021’in sonunda piyasaya sürülecektir. Polo İle Aynı Araba, VW Group’un kompakt otomobiller için MQB A0 platformuna dayanmaktadır; VW Group’un modüler şasi mimarisinin en küçük versiyonu ve hem markanın T-Cross kompakt SUV’sini hem de mevcut Polo süpermini destekleyen aynı yapı . Nivus İle Benzer Beklentiler Diğer yandan,Brezilya Nivus’tan bildiklerimiz, Taigo’yu 4,266 mm uzunluğunda T-Cross’tan biraz daha uzun yerleştirir, ancak tavan çizgisi yaklaşık 10 mm daha alçaktır. Taigo, müşterilere VW’nin ürün yelpazesinde daha yüksek; stil odaklı küçük bir SUV seçeneği sunarak , pazarın bu alanındaki satışların arttığı bir zamanda Toyota C-HR gibi rakipler için bir rakip olarak hizmet verecek . VW’nin yeni otomobilin ,R-Line trim noktasındaki görünümleri; sportif bir kaplamaya işaret ederken, Match, beat ve SEL modelleri; potansiyel olarak sunulmaktadır ve diğer kompakt VW modellerinin trim yapısını yansıtmaktadır. Bu görüntüler, R-Line kaplamasının büyük bir hava girişin; ve parlak siyah süslemelerin yanı sıra büyük alaşım jantlara sahip kalın ön tamponunu gösteriyor. Otomobilin profili, Taigo’yu daha pragmatik T-Cross kardeşinden ayıran arkada eğimli bir tavan çizgisine sahipken; arkada belirgin bir spoyler, tam genişlikte bir LED ışık imzası ;ve bir çift egzoz görünümü tamamlıyor.  Araba, VW’nin T-Cross ve Polo’nun halihazırda üretildiği İspanya’daki Pamplona fabrikasında inşa edilmektedir. Taigo’nun ne kadar geniş olacağı konusunda henüz bir bilgi yok, ancak en azından içindeki alanın ; T-Cross kadar büyük olmasını bekliyoruz. Bu tasarım,  ön ve arka alanın küçük SUV sınıfının; standartlarına göre iyi olması gerektiği anlamına gelirken; bagajın birkaç valizi veya market alışverişinizi sorunsuz bir şekilde alabilmesi gerekir. 2. EL OTOMOBİL EtiketVolkswagen TaigoVolkswagen Taigo 2021 Facebook Twitter Pinterest Linkedin Önceki İçerikAlfa Romeo Giulia İçin 9 Önemli AksesuarSonraki İçerikMazda Hakkında Bilmediğiniz 3 Şey Furkan MenküerMarmara University :Public Administration (French) - NGO Volunteer - Digital Marketing - Website Design With HTML And CSS - Yorum Yap İptal Please enter your comment! Please enter your name here Hatalı e-posta adresi girdiniz Please enter your email address here Bir sonraki yorumumda kullanmak için ismimi, e-posta ve web adresi bilgilerimi sakla.
0 notes
kesimosblog · 3 years
Photo
Tumblr media
ELBETE BİR GÜN OLUR BENDE GİDERİM BU DÜNYADAN Elbet bir gün olur giderim Bu dünyadan Kimseye eyvallah etmeden Belki deli derler peşimden Ama senin pişinden şerefsiz Bir gün elbette gideceyim benden bahsedecekler Benim için bir sevdanın peşinden koştu diyecekler ancak ama seni Bir günlük çıkarı için ejdadını sattı diyecekler Züriyetinin geleceyini Kumara yatırdı diyecekler Elbette herkes gibi Bir gün olur Giderim bu dünyadan Yokdur benim züriyetim Ama senin züriyetinede Şerefsizin torunu diyecekler bir ömür boyu Benim içimde deli derler Bir sevdanın peşinden koştu diyecekler Çanakkalede ondört onbeş Yaşımızda vurulduk Yirmibirimizde dar ağcında asıldık Bu sevdanın peşinden ömür verdik Ama siz Bir günlük çıkar için Züriyetinizi sattınız Benim için deli derler ama Senin için ejdadını satan şerefsiz ___Ziya Keskin___ 7 Mayıs 2014 https://www.instagram.com/p/COjQ_d8Dwfm/?igshid=8dv05888581k
0 notes
mustafaokutan · 4 years
Photo
Tumblr media
Sevgili seyirciler, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk uzay aracının fırlatılır takvimi belli oldu. 9 mayıs Yıl 2032. #alıntı @ugurukut 📡 📡 📡 Ölümün Eşiği bir uzay romanı. Romanımız onbeş yıllık tecrübeleri ile ön üç kişilik uydu ekibinin Türkiye'nin ilk bağımsız uydusunu yerine yerleştirmesi ile başlıyor. Ama herşey istenildiği gibi olurken. Dönüş yolunda uydu ekibimiz kayboluyor. 📡 📡 📡 Kaybolan uzay ekibimiz yeni bir gezegenin yörüngesine bağlanıyor. Hayatta kalmak için bu gezegeni keşfetmeleri gerekecektir. 📡 📡 📡 Kitabımız okunuşu ve ilerleyişi güzel. Üçyüzyirmi sayfalık romanımız onaltı bölümden oluşuyor ve her bölümde okuyanları kendine bağlayan sırlar ile devam ediyor. 📡 📡 📡 📸✒@kitapokufotografcek 📡 📡 📡 @sisyphosyayinlari #ölümüneşiği #uğurukut #sisyphosyayınları #kitapokufotografcek #uzayromanı #uzaykitabı #fotografcekkitapoku #kitap#kitapkurdu#yazar#edebiyat#kitaplar#kitapkokusu#okumahalleri#kitapaşkı#kitaptavsiyesi#kitapsevgisi#kitaplik#kitaplariyivar#kitapsever#kitapyurdu#okuyorum#kitapoku#instakitap#okudumbitti#kitapokuyorum#kitapyorumu#kitapaskı#kitapönerisi (Bilal Kasap) https://www.instagram.com/p/CBayXJ7p2hl/?igshid=yw7namp09q6j
0 notes
tomyrishatun · 7 years
Quote
1944 yılında 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının kapıları çalınmaya başladı. Stalin Rusyasının askerleri, onbeş dakika içinde hazırlanarak meydanlara toplanmalarını emrediyordu. Kadınlar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, hastalar, savaşamayacak durumda erkeklerden oluşan 423 bin Kırım Tatarı o gece Kırım’daki istasyonlardan hayvan vagonlarına istif edilerek vatanlarından sürüldü. “Sovyetler Birliği’ne ihanet” ile suçlanıyorlardı. Oysa ki aynı gece 50 bin Kırım Tatar erkeği, Hitler Almanyasına karşı cephede Sovyetler Birliği adına savaşıyordu. Kırım Tatarlarının bu çileli yolculuğu 20 günden fazla sürdü. Yüzlerce insanın istif edildiği hayvan vagonlarında insanlar öldükçe oturabilecek bir yer açılıyordu. Onlara doğrudüzgün yiyecek verilmedi, su verilmedi. Trenler, birkaç günde bir durduğunda ölenlerin cesetleri yol kenarına bırakıldı. Sağlam erkekleri savaşta olan Kırım Tatarları açlık, susuzluk ve hastalıktan bu korkunç sürgün yolculuğunda hayatlarını kaybetti. Yaşlılar, bebekler, çocuklar, kadınlar ve genç kızlar, utanç ve hicaplarından vagonlarda abdest ihtiyaçlarını gideremedikleri için kan zehirlenmesinden hayatlarını kaybetti. Kırım Tatarları, bu sürgünde Özbekistan, Kazakistan, Sibirya gibi bir çok bölgeye dağıtılmış, binlerce insan yurdundan koparılmıştı. Bu çileli yolculuk bittiğinde o hayvan vagonlarının neredeyse yarısı boşalmıştı. Kırım Tatarları, sürgünde 195 bin insan kaybetti. Sürgün sonrası varılan memleketlerde de acılar bitmedi. Hiç bir varlığı olmayan binlerce Kırım Tatarı, hayatta kalabilmek için pamuk tarlalarında köle gibi çalışmak zorunda kaldı. Bu süre içinde bir çok insan yetersiz beslenme ve bulaşıcı hastalık gibi sebeplerden hayatını kaybetti. Sürgünün bir kaç gün sonrasında, Rus NKVD yetkilileri Kırım'daki Arabat köyünün unutulmuş olduğunu farketti. Köy halkı bir gemiye dolduruldu ve Karadeniz açıklarında gemi batırılarak Sovyetler Birliği adına bir problem daha "halledilmiş" oldu. 1965'te Kırım Tatarlarının, vatanları Kırım'ı "turist" olarak gezmesine müsaade edilmeye başlandı. "Aluşta'dan esken yeller yuzume vurdu, Balalıktan osken evge kozyaşım duştu." diye başlayan meşhur "Ey Güzel Kırım" şarkısının hatırası da bu yıllardan kalmadır. Haziran 1978'de Kırım Tatarlarının Ebedî Meşalesi olarak bilinen Musa Mahmut vatanına dönüp yerleşmek istediğinde, Kırım'daki Sovyet yönetimi kendisini ve ailesini Kırım'dan zorla çıkarmak istedi. Musa Mahmut bunun üzerine kendisini yaktı ve 28 Haziran'da hayatını kaybetti. 1986'da Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti, sürgüne ve çeşitli baskılara maruz kalan bütün toplulukların haklarını kısıtlayan bütün hükümleri ortadan kaldırılarak, bu halklara haklarının ve itibarlarının iade edildiğini ve bütün bunların devlet garantisi altına alındığını açıklayan deklarasyonu yayınladı. Ancak Kırım Tatarlarının toplu dönüş çabaları hala bürokratik engellere takılıyordu. 1987 yılında Kırım Tatarları, vatana dönüşlerinin engellenmesine karşı Kızılmeydan'da yaptıkları gösterilerle dünya gündemine oturdu. 1989'dan itibaren bürokratik engellere, polis baskısına ve ağır maddi koşullara rağmen sürgün yerlerinden Kırım'a topluca dönüşler başlattılar. Bu süreç sonunda 250 binin üzerinde Kırım Tatarı vatanına dönebildi. Kırım, 2014 yılının Şubat ayında Rusya tarafından tekrar işgal edildi. O günden sonra 21 Kırım Tatarı kaçırıldı. 3'ünün işkence görmüş cesedi bulundu. Kırım Tatarlarına karşı şiddet olayları arttı. Kırım Tatarları her gün ev aramaları, soruşturmalar ve yüksek para cezalarıyla karşılaşır oldu. Kırım Tatar liderlerinin Kırım'a girişleri yasaklandı. Milli kuruluşlar kapatıldı. 18 Mayıs sürgün ve soykırımını anma toplantıları yasaklandı. Kırım Tatarlarına karşı yeni sürgün tehditleri de artık sıkça duyulur oldu. 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü Unutursan Yok Oluruz ! Kin tutmazsak yok oluruz!
93 notes · View notes
yavuzbay-fan · 6 years
Photo
Tumblr media
ELÇİ: TÜRK MİLLETİNE GELEN.. ATATÜRK; "Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz." 1923 (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, S. 66-67) GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK; Ölümünden onbeş gün kadar önce, kendine geldiği zaman, İslâm Alemindeki Müslümanlara şu mesajı göndermişti; "Bütün dünyanın müslümanları, Allah (C.C) nın son Peygamberi HZ. Muhammed' in (SAV) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli Tüm Müslümanlar HZ. Muhammed'i (SAV) örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli, İslâmiyetin hükümleri olduğu gibi yerine getirmeli; Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir." Atatürk bu mesajı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıklamıştır. (Prof. Dr. Hanif Faruk'un A.Ü. Dil Coğrafya Fakültesi yayınları, Ankara 1979 S. 102 de "Urduca yayınlarında Atatürk" adlı yayından alınmıştır.) DİĞER BİR İSPATDA DA; Mevlena Dergahi Postnisini. Türkçü, dil bilimcisi; Veled Çelebi İzbudak, anlatır... "Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın tarih-dil konularıyla yakından meşgul olduğu dev reydi. Zaman zaman Çankaya’daki toplan tılarında davetli olarak bulunuyordum ve arzusu üzerine dil kurumunda aktif görev almıştım. Din ve tasavvuf konuları üzerindeki hizmet lerimi biliyordu. Böyle bir araştırma toplan tısında birden bana hitap ederek; – Sizden bir ricam olacak, bir ülkeye ve millete Yüce Allah katından bir peygamber neden gönderilir? Şu cevabı verdim; – O ülke ve millet veya kavim bilinen ve benimsenen ilahi emirler, ahlak nizamı ve iman şartlarını tamamen inkar ve dünya için olumsuz örnek olursa, onları doğru yola sevk için Allah tarafından görevlendirilir. Bütün semavi kitapların birleştiği gerçek budur. Nasıl derinden bir nefes aldığı, yüzündeki memnuniyet hatları, başıyla onaylar şeklindeki hareketleri hala gözlerimin önündedir. Dedi ki: – Evet… Çok haklısınız. İşte bu sebepledir ki Yüce Tanrı Türk ülkelerine ve milletine, bir peygamber göndermek gereğini duymamıştır. Çünkü Türk milleti, İslâmiyet ten çok çok zaman önce vahdaniyet (Tek Tanrı) inancına sahipti ve hiçbir devirde ahlak yapısını bir peygambere muhtaç olacak kadar kaybetmedi. İnsanoğlunun yaptığı putlara da tapmadı. Biliyorsunuz ki biz Türkler, İslamiyeti Vahdaniyet (Tek Tanrı) inancını getirdiği için kabul ettik ve onun dünyaya yayılmasını biz sağladık. Eğer Türkler Müslüman olmasaydı, İslamiyet, Musevilik gibi bölgesel bir din olarak kalırdı. İslâm dünyasına bu gerçeği anlatmak gerekir. Araplar topraklarında üç semavi din peygamberinin gelmesiyle övünürler ve üstünlük iddia ederler. Bizi de böyle bir nasipten mahrum olduğumuz için küçümserler. Aslında bizim ahlak ve insanlık benliğimizi hiçbir devirde bir peygambere muhtaç olacak kadar kaybetmemiş olmamızın ilahi takdir ve tasdikidir. Çünkü hangi peygamberin nerede insanlara doğru yolu göstereceği Yaradan 'ın Kudreti, Rahmaniyeti ve Takdiridir." Velet İzbudak ÇELEBİ; Farsça ve Arapça bilmekle beraber; Türkçe'nin farklı kolları üzerine yoğunlaş mış ve tüm Türk dünyasını kapsayan bir lugat hazırlamaya gayret etmiştir. Mevlevilik tarihi ve Mesnevi şerhi üzerine de çalışmları olan bir zat'dır. Doğum tarihi: 16 Temmuz 1869, Konya Ölüm tarihi: 4 Mayıs 1950, Ankara Veled Çelebi İzbudak, Mehmet Bahâeddin Veled ya da mahlasıyla Bâhâi, Türk dil ve edebiyat bilgini, şair, milletvekili. STRATEJİTÜRK
0 notes
kentdenizlicom-blog · 6 years
Photo
Tumblr media
KentDenizli.com sizler için yeni bir haber hazırladı: https://www.kentdenizli.com/buyuk-solenin-kuralari-cekildi.html
Büyük Şölenin Kuraları Çekildi
Pamukkale Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği organizasyonlardan olan Pamukkale’de Futbol Şöleni’nin yedincisi İlkbahar 2018 adıyla yapılıyor. Mahalleler arasında kaynaşmayı sağlamayı amaçlayan turnuvanın kura çekimi yapıldı. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ilk 3’te yer alacak takımlara çeşitli ödüllerin verileceğini ifade ederek, “Geleneksel hale gelen futbol şölenimizde 31 mahalleden 44 takım mücadele edecek. Maçların centilmenlik çerçevesinde geçmesini bekliyor ve tüm takımlara başarılar diliyorum” dedi.
Pamukkale Belediyesi’nin ilkini 2015 yılında düzenlediği futbol şölenlerinin yedincisi için geri sayım devam ediyor. Geleneksel hale gelen ve mahalleler arasında kaynaşmayı sağlamak amacıyla yapılan ve geleneksel hale gelen Pamukkale’de Futbol Şöleni’nin yedincisi Nisan ayında başlıyor. Pamukkale’de 7. Futbol Şöleni İlkbahar 2018 Halı Saha Futbol Turnuvası adıyla yapılacak olan bu önemli turnuvaya Pamukkale ilçe sınırları içinde yer alan mahallerden 2’şer takım katılabiliyor. Yılda iki kez yapılan bu etkinliğe katılmak isteyenler 5-22 Mart tarihleri arasında yapılan başvuru yaptılar. Pamukkale’de 7. Futbol Şöleni İlkbahar 2018 Halı Saha Futbol Turnuvası’na 31 mahalleden 44 takımın katıldı. Turnuvanın kura çekimi ise Pamukkale Belediyesi tarafından yaptırılan Zümrüt Mahallesi halı sahasında Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Başkan Yardımcısı Türkay Gözlükaya, mahalle muhtarları ve takım temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.
“CENTİLMENCE GEÇMESİNİ DİLERİM”
Kura çekimi öncesi açıklamalarda bulunan Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, “Mahaller arasında kaynaşmayı sağlamak ve gençleri spor yapmasına imkan tanımak için 2015 yılında ilkini yaptığımız futbol şölenimizin yedincisine ulaştık. Yılda 2 kez yapılan turnuvamızda dördüncü yıla kavuşmuş bulunuyoruz. Bu rakamlar şölenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Biz göreve geldiğimiz günden beri sporun ve sporcunun yanındayız sloganıyla gençlerin spor yapmasına imkan sağlamak için tesisler yaptık. Bugün bir çok mahallemizde hem halı saha hem de spor kompleksi yapımımız tamamlandı. Yaptığımız bu tesislerin kullanılması için bu turnuva önemli. 31 mahalleden 44 takımın katılması da önemli. Turnuva boyunca takımlarımızın centilmenliği ön planda tutmasını temenni ediyorum. Bu bir oyun ve sonunda bir kazanan olacak. Bunu unutmadan davranılmalı. Önemli olan burada gençlerin spor yapmasını sağlarken mahalleler arasında kaynaşmayı da gerçekleştirmek. Bu konuda birlikte mesai yaptığımız çok değerli muhtarlarımıza önemli görevler düşüyor. Bu turnuvamızın finalini 4-5-6 Mayıs tarihleri arasında ikincisini düzenleyeceğimiz Pamukkale Spor Oyunları’nın içinde yapmayı planlıyoruz. Birinci takıma 5 bin, ikinci takıma 4 bin ve üçüncü takıma da 3 bin liralık hediye çeki vereceğiz. Ben bir kez daha tüm takımlara başarılar diliyorum” dedi. Konuşmanın ardından eleme usulü oynanacak olan turnuva maçlarının kura çekimine geçildi. Kura çekiminde takım temsilcileri takımlarının numarasını çekerek eşleşmeleri sağladılar.
İŞTE EŞLEŞMELER
Maç programının önümüzdeki günlerde açıklanacağı ve www.pamukkale.bel.tr adresinden duyurulacağı  Pamukkale’de 7. Futbol Şöleni İlkbahar 2018 Halı Saha Futbol Turnuvası’nda eşleşmeler şöyle oluştu.Kurtlucaspor – Onbeş Mayıs Gençlikspor, Haytabeyspor – Çerkez Akköy Merkezspor, Hürriyet Genç Yeteneklerspor – Güzelköyspor, Aktepespor-Karşıyaka Gençlergücü, Kayıhan Aşkarspor – Mehmetcikspor, Hürriyet Sekiköyspor – Develi Zeytindalıspor,HacıkaplanlarKaplanlarspor –Karakova Aslan Kralspor, Cankurtaranspor – Kurtluca Kartalspor,Karahayıtspor – UnunpınarMahallespor, Zümrüt ZeytinköyZümrütspor- ZeytinköyEkürilerspor, PelitlibağKartalgücüspor – Sami Türel Horoz Gençlikspor, Develi Dayı-Yeğenspor –Kınıklı Belediyespor, Yeniköy Gençlikspor – Kayıhan Birlikspor, Küçükderespor – DokuzkavaklarGençlergücü, KarakovaGençlikspor – İncilipınarspor, UzunpınarGençlikspor – PelitlibağGençlikspor, HacıkaplanlarFikirtepespor – Cumhuriyet PAÜ Spor, DokuzkavaklarKardeşlerspor – ZeytinköyYörükgücüspor, Fatih Pamukkale Fatihspor – Deliktaş Gençspor, Zümrüt Mit Spor – Fatih Semt-i Fatih, Deliktaş Örtülügücüspor – Anafartalarspor ve İstiklal Dost İstiklalgücüspor – Kalespor. Bu arada kura çekiminin ardından Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, halı sahada futbol oynayan çocukların “maç yapalım” teklifini kırmadı. İki takıma ayrılan grupta yer alan Başkan Gürlesin ile maç oynama keyfini yaşayan minikler günün anısına selfieçekilmeyi de ihmal etmedi.
0 notes
giresunhaberci · 7 years
Text
Giresun'da festival coşkusu - (Giresun Haberci)
http://www.giresunhaberci.com/2017/05/21/giresunda-festival-coskusu/
Giresun'da festival coşkusu
Dünya’nın en eski festivalleri arasında bulunan, halk arasında Mayıs yedisi olarak bilinen ve geçmişi 4 bin yıl öncesine dayanan 40. Uluslararası Giresun Aksu Festivali yağmur altında Aksu Deresi’nin Karadeniz’le kesiştiği nokta da yapıldı. Festival geleneklerinin sembolize edildiği ve dileklerin tutulduğu Aksu Festival alanından dünyaya “Barış, Sevgi ve Hoşgörü” mesajları verildi. Festivalin açılış konuşmasını yapan Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu; “Yağmura rağmen burayı dolduran herkese teşekkür ediyorum. Bu festival 4000 yıllık geleneğimiz. Geleneklerimize sahip çıkacağız ve her yıl olduğu gibi bu günde festivalimizi kutluyoruz. Bugün aramızda olan Kardeş Şehir Çanakkale Belediye Başkanı ve meclis üyelerine de teşekkür ediyorum. Bu özel günümüzde bizlerin yanında oldular. Yurt içinden ve yurtdışından gelenler misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Aksu festivalinin ülkemize, ilimize hayırlar getirmesini diliyorum“ dedi. Aksu Festivali’nin özünü oluşturan saç ayaktan geçme ve Aksu Deresi’ne yedi çift bir tek taş atma gelenekleri canlandırıldı. Giresun Belediye Başkanı Aksu; “Ülkemizde, şehrimizde barışın, kardeşliğin ebedi olduğu bir hayat diledim.” Ev sahibi Başkan Aksu’dan sonra festivale katılan misafirler dileklerini şöyle paylaştı; Kardeş Şehir Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Çanakkale’de atalarımız canlarını seve seve verdiler. Bunun için barış, huzur ve kardeşlik, Giresunspor’u süper ligde görmek”  Vali Vekili Yüksel Çelik; “Ülkemizin her alanda dünya da yer almasını ve Giresunspor’umuzu süper ligde görmek istiyorum.” Milletvekili Sabri Öztürk; “Bütün dünya da barış, adalet olsun, tüm insanlar kardeştir. Haksızlıklar son bulsun.” Alay Komutanı Ali İhsan Ersoy; “Dünya da ve ülkemizde barış.” CHP İl Başkanı Necati Tığlı; “Ülkemize barış ve kardeşlik diliyorum.Emniyet Müdürü Uğur Öztürk; “Trafik kazalarının son bulması, trafik kurallarına uyulmasını diledim.” UEFA eski Asbaşkanı Şenez Erzik; “Ülkemizin dünya da güzel temsil edilmesi, eğitimli insanlar yetişmesini diliyorum.” Spor Yorumcusu Haldun Domaç; “Sağlık, barış, dostluk ve kardeşlik tüm insanlık için olsun diyorum. Efsane Giresunspor Kaptanı Erol Pamuk; “1971 senesinde Giresunspor Süper Lige çıkmıştı. 49 yıl sonra bu yıl on onbeş gün sonra yeniden Süper Lige çıkmayı diliyorum.” Tüfad Başkanı İsmail Dilber; “Sporda barış, Giresunspor’u Süper Ligde görmeyi diliyorum.” Festivale katılan Azerbaycan, Gürcistan, Kosava, Kıbrıs, Tekirdağ ve Polatlı halk oyunları dansçıları da; “Beraber, kardeşçe, barış içinde yaşanan bir dünya diliyoruz” dediler. Aksu Deresi kenarında geleneklerin canlandırılması ve halk oyunları gösterilerinden sonra 40. Uluslararası Giresun Aksu Festivali diğer etkinliklerle 23 Mayıs tarihine kadar devam edecek.
#td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item1 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/190517-K25C3259CTAHYA-KADIN-G25C425B0R25C425B025C5259E25C425B0MC25C425B0LER-DERNE25C4259E25C425B0-EL-SANATLARI-SERG25C425B0S25C425B0-A25C32587ILI25C5259EI-8-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item2 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/190517-K25C3259CTAHYA-KADIN-G25C425B0R25C425B025C5259E25C425B0MC25C425B0LER-DERNE25C4259E25C425B0-EL-SANATLARI-SERG25C425B0S25C425B0-A25C32587ILI25C5259EI-11-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item3 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/190517-K25C3259CTAHYA-KADIN-G25C425B0R25C425B025C5259E25C425B0MC25C425B0LER-DERNE25C4259E25C425B0-EL-SANATLARI-SERG25C425B0S25C425B0-A25C32587ILI25C5259EI-18-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item4 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/17-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item5 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/25-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item6 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/34-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item7 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/45-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item8 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/52-1-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item9 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/6-1-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item10 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/71-1-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item11 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/141-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item12 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/131-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item13 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/121-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item14 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/111-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item15 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/101-1-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item16 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/9-1-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item17 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/81-1-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item18 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/151-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item19 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/161-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item20 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/171-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item21 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/18-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item22 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/b-94-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item23 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/b-234-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item24 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/b-246-80x60.jpg) 0 0 no-repeat; #td_uid_3_592143bb1a2db .td-doubleSlider-2 .td-item25 background: url(http://www.giresunhaberci.com/wp-content/uploads/2017/05/b-414-80x60.jpg) 0 0 no-repeat;
1 - 25
0 notes